Başkan Erdoğan'dan BM'ye tarihi çağrı: Tamamıyla reforme edilmeli
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi gerekmektedir. Dünya 5 daimi üyenin eline, diline bırakılamaz. Bu şekilde bu dünya yönetilemez. Bu 5 daimi üyeden bir tanesinin iki dudağı arasına 194 ülkenin kaderi terk edilemez" dedi.
Başkan Erdoğan'dan BM'ye tarihi çağrı: Tamamıyla reforme edilmeli
Giriş Tarihi: 29.11.2024 15:16 Son Güncelleme: 29.11.2024 16:52
Başkan Erdoğan: Bu BM ile devam edemeyiz
Başkan Erdoğan'dan TRT World Forum'da önemli açıklamalar
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum'a katıldı. Erdoğan burada önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, BM'nin yapısına tepki gösterirken; "BM'nin tamamıyla reforme edilmesi gerekiyor." dedi. Erdoğan, "Dünya 5 daimi üyenin eline bırakılamaz" ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan siyonizme karşı durduğu yerle ilgili de mesaj verirken, "Dünyadaki siyonistler Tayyip Erdoğan'ın nerede durduğunu çok iyi biliyor." dedi. İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkesle ilgili de konuşan Erdoğan, ateşkesin Gazze'de de sağlanması gerektiğini belirtti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum'a katıldı. Erdoğan burada önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar
TRT World Forum'un kıymetli katılımcıları, saygıdeğer misafirler sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum. Güzel İstanbul'umuza hoş geldiniz. Kendi alanında marka haline gelen TRT World Forum'un bu yıl 8'ncisi düzenleniyor.
Burada bir gerçeği ifade etmek istiyorum TRT sorumlu, insan ve değer odaklı yayınlarıyla Türkiye'nin yüz akı kurumlarından biridir.
Karşılıklı saygıya dayalı ne kadar çok konuşup tartışırken çözümlere de o kadar yaklaşabiliriz. Forum kapsamında dünyamızı tehdit eden meseleler masaya yatırılacak, atılması gereken adımlar değerlendirilecek. Toplantının şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Forumun sancılı meselelerine yeni ve etkili çözüm yolu sunmasını temenni ediyorum. Bu güzel programın düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Dünya çatışmaların pençesinde. Bugün dünya eşitsizliklerin pençesinde kıvranmakta. Yüzümüzü nereye çevirsek dram görüyoruz, adaletsizlikler görüyoruz. Sınır komşusu iki ülkenin birinde zenginlik hakimken diğerinde milyonlarca insan açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
Umutlarımızı yeşertecek bütün gelişmelerin sayısı giderek azalıyor. İnsanlık bir dönüm noktasındadır. Evlatlarımızın, torunlarımın geleceğini etkileyecek hadiseler yaşanmaktadır.
İnsani krizler mevcut dünya sisteminin kırılganlığını ortaya sermektedir. Hep söylediğim gibi her kriz aynı zamanda bir imkandır. Her kriz yeni bir dönemin muştusu olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir.
Bu BM'ye devam edebilir miyiz? Hayır. BM reform edilmeli. Dünya 5 daimi üyenin eline diline bırakılamaz. Süratle değişim gerekiyor. 5 daimi üye olmaz. Bu şekilde yönetilemez. Dünya değişti, değişiyor. Öyleyse bu değişime yönelik ciddi bir değişim şart. Kabullenmezler biliyorum.
4. yılına girecek olan Rusya-Ukrayna Savaşı bize kurallara dayalı uluslararası sistemin zayıflığını gösterdi.
Başkan Erdoğan: Bu BM ile devam edemeyiz
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi gerekmektedir. Dünya 5 daimi üyenin eline, diline bırakılamaz. Bu şekilde bu dünya yönetilemez. Bu 5 daimi üyeden bir tanesinin iki dudağı arasına 194 ülkenin kaderi terk edilemez" dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "TRT World Forum, dünyanın düşünce iklimine çeşitlilik getiren bir platformdur. TRT World Forum'u yalnızca bir tartışma zemini değil, aynı zamanda dünyanın sorunlarına çözüm arayışlarının somutlaştığı bir irade platformu olarak değerlendiriyoruz." dedi.
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen TRT World Forum 2024'ün açılışında konuşan Erdoğan, katılımcıları selamlayarak, ülkeden ve dünyanın farklı yerlerinden foruma teşrif eden misafirlerin, medeniyetlerin, kültürlerin ve insanların buluşma noktası İstanbul'a gelmelerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kamu yayıncısı TRT'nin, sorumlu, toplumun tamamına hitap eden, insan ve değer odaklı yayınlarıyla Türkiye'nin yüz akı kurumlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "TRT World Forum ise dünyanın düşünce iklimine çeşitlilik getiren bir platformdur. TRT World Forum'u yalnızca bir tartışma zemini değil, aynı zamanda dünyanın sorunlarına çözüm arayışlarının somutlaştığı bir irade platformu olarak değerlendiriyoruz. Fikri bir zeminde kritik meselelerin ele alındığı bu platformun her yıl genişleyerek daha çok insana ulaştığını görüyor, bunu da fevkalade önemsiyoruz." ifadesini kullandı.
Siyonistlerin dili ağzı olmak suretiyle burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın başarılı olamazsınız.
İsrail hükümetinin bölgedeki yaşayan herkesi tehlikeye atan saldırganlığı karşısında bundan bize ne diyebilir miyiz? Bu savaş niye? Eğer bugün harekete geçmezsek ne zaman geçeceğiz. Gazzeli, Lübnanlıların acısı hepimizin acısıdır. Zalimin yanında duran zulmüne de ortak olur. Türkiye olarak devleti ve milleti ile Gazze'deki mezalime sesimizi yükseltiyoruz.
Türkiye ne yapıyorsa, barış için yapıyordur. Bizim hiçbir ülkeye ve millete düşmanlığımız yok. Başka bir kökenden diye kimseye öfke duymuyoruz, husumet beslemiyoruz. İspanya'dan kovulan 500 bini aşkın Museviye kapısını açan bu millettir. Biz kapımızı açtık. O gün bugündür onlar misafirimiz olarak bizimle beraber yaşadılar, yaşıyorlar.
Biz tam 420 gündür bölgemizi kan deryasına çeviren bu cinnet halinin son bulmasını istiyoruz. İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes kalıcı olmalı. İnsanlık daha fazla irtifa kaybetmeden Gazze'de de sürdürülebilir ateşkes bir an önce tesis edilmelidir. Türkiye ilk günden beri bunu savunmuştur. Gazze'deki soykırımın durması ve kalıcı barışa giden yolun açılması için değil elimizi, tüm bedenimizi taşın altına koymaya hazırız.
29 Kasım Filistin Halkıyla Dayanışma Günü dolayısıyla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan tekrar ilan ediyorum.
DİZİLER DEĞERLERİMİZİ TEMSİL ETMİYOR
Tamamen izlenme kaygısıyla çekilen diziler, ne kültürümüze ne değerlerimizin yaşatılmasına hiçbir fayda sağlamıyor. Şiddetin meşrulaştırdığını görüyoruz. İstisnai örnekler üzerinden tüm aile yapımız hedefe konulmakta, toplumun temel direği olan aile adeta kötülüklerin kaynağı olarak yansıtılmaktadır. İktidar partisi olarak LGBT denilen aile düşmanlığı denilen yapıya karşıyız. Açık söylemek gerekirse son dönemde milletimizin sinir uçlarıyla oynanıyor. Sadece para kazanma hırsıyla da izah edilemez. Bir sosyal mühendislik projesi uygulanıyor. 28 Şubat'a giden yolların nasıl döşendiğini biliyoruz.
Gazze'deki mezalime sesimizi ilk günden bu yana yükseltiyoruz. İsrail hükümetinin kendi vatandaşlarıyla birlikte bölgedeki herkesin güvenliğini tehlikeye atan saldırganlığ karşısında bunda bize ne diyebilir miyiz? Zulme rıza gösteren de zalimdir. Bu insanlık felaketinin sonu daha büyük bir dramdır. Farklı inançtan farklı kültürden diye kimseye öfke duymuyor kimseden nefret etmiyoruz Türkiye ne yapıyorsa barış içindir. Biz mazluma kimlik sormayız. İspanyadan kovulan 500 bini aşkın Musevi'ye kapısını açan bu millettir.
''BEDENİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ''Gazze 420 gündür kan gölüne döndü. Biz bu cinnet halinin son bulmasını arzu ve temenni ediyoruz. Gazze'deki soykırımın durması ve kalıcı barışa giden yolun açılması için değil elimizi, tüm bedenimizi taşın altına koymaya hazırız. İsrail ile Lübnan arasında önceki gün sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını temenni ediyoruz. İnsanlık daha fazla irtifa kaybetmeden Gazze'de de sürdürülebilir ateşkes bir an önce tesis edilmelidir. Türkiye ilk günden beri bunu savunmuştur.
Reyting alabilmek için şiddetin meşrulaştırıldığını, alkol ve uyuşturucunun özendirildiğini, sapkın ve sapık ilişkilerin normalleştirildiğini görüyoruz. İzlenme kaygısıyla çekilen diziler, kültürümüze fayda sağlamıyor. 28 Şubat'a giden yolun taşlarının nasıl döşendiğini hatırlıyoruz. FETÖ'nün medya kuruluşlarının dizileri vasıtasıyla Kürt vatandaşlarımıza yönelik nefret iklimini nasıl krüklediğini unutmadık. Dozu artan kışkırtıcı yayınların masum olmadığına inanıyoruz.
Tamamen izlenme kaygısıyla çekilen diziler, ne kültürümüze ne değerlerimizin yaşatılmasına hiçbir fayda sağlamıyor. Şiddetin meşrulaştırdığını görüyoruz. Tüm aile yapımız hedefe konulmakta. Aile adeta kötülüklerin kaynağı olarak yansıtılmaktadır. İktidar partisi olarak LGBT denilen aile düşmanlığı denilen yapıya karşıyız. Açık söylemek gerekirse son dönemde milletimizin sinir uçlarıyla oynanıyor. Sadece para kazanma hırsıyla da izah edilemez. Bir sosyal mühendislik meselesidir. 28 Şubat'a giden yolların nasıl döşendiğini biliyoruz. Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberler