Hindistan ile Pakistan savaşın eşiğinde! Keşmir saldırısından sonra anlaşmalar bozuldu vizeler iptal edildi
Dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan'la kardeş Pakistan savaşın eşiğine geldi. Cammu Keşmir bölgesinde 26 kişinin öldüğü karanlık saldırının ardından bir dizi karar açıklayan Yeni Delhi yönetimi, İslamabad'dan aynı şekilde karşılık buldu. Bölgede tansiyon uzun yıllardır görülmemiş düzeyde yüksek seyrediyor.
Pakistan ile Hindistan arasında savaş çıkmak üzere: Türkiye'nin kardeşleri, Müslüman düşmanı Modi'nin tehdidine boyun eğmedi
Giriş Tarihi: 24.04.2025 14:34 Son Güncelleme Tarihi: 24.04.2025 15:33
Hindistan ile Pakistan savaşın eşiğinde! Keşmir saldırısından sonra anlaşmalar bozuldu vizeler iptal edildi
Hindistan ve Pakistan, Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesindeki terör saldırısı sonrası Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını ve daha önce verilmiş tüm vizelerin iptal edildiğini duyurdu. Hindistan ayrıca Pakistan'la su anlaşmasını bozarken Pakistan ise bu yönde her türlü girişimin savaş sebebi olduğunu belirtti.
PAKİSTAN: HER TÜRLÜ GİRİŞİM SAVAŞ SEBEBİDİR
Pakistan, Hindistan'ın, İndus Havzası'nda yasal olarak Pakistan'a ait suyun akışını durdurmaya ya da yönlendirmeye yönelik her türlü girişiminin "savaş nedeni" sayılacağını bildirdi.
Pakistan Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, Cammu Keşmir'deki terör saldırısını takiben Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif liderliğinde düzenlenen Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) toplantısında alınan kararlara yer verildi.
Hindistan'ın İndus Suları Anlaşması'nı askıya alma yönündeki tek taraflı kararının reddedildiği, anlaşmanın bölgesel istikrar için önem taşıdığı aktarılan açıklamada, Pakistan'ın su haklarını koruma konusundaki kararlılığının altı çizildi.
İndus Suları Anlaşması uyarınca, yasal olarak Pakistan'a ait kabul edilen nehirlerin suyunun akışını değiştirmeye yönelik herhangi bir girişiminin kabul edilmeyeceği belirtilen açıklamada, "Pakistan'ın sahip olduğu suyun akışının engellenmesi ya da yönünün değiştirilmesi, savaş ilanı olarak kabul edilecektir." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Hindistan'ın İslamabad'da bulunan diplomatik personeline 30 Nisan itibarıyla en fazla 30 kişilik kontenjan sınırlaması getirildiği ve Pakistan hava sahasının Hindistan'a ait ya da Hindistan tarafından işletilen tüm uçuşlara kapatıldığı vurgulandı.
Hindistan'la yapılan her türlü ticaretin de askıya alındığı kaydedilen açıklamada, iki ülke arasındaki Wagah Sınır Kapısı'nın da derhal kapatılacağı ifade edildi.
HİNDİSTAN VİZE HİZMETLERİNİ DURDURDU
Açıklamada, Pahalgam saldırısının ardından Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin durdurulduğu belirtildi.
Pakistan vatandaşlarına verilmiş mevcut vizelerin 27 Nisan'dan itibaren geçerli olmak üzere iptal edildiği bildirilen açıklamada, tıbbi amaçlı vizelerin ise 29 Nisan'a kadar geçerli olacağı kaydedildi.
Hindistan vatandaşlarına Pakistan'a seyahat etmekten kaçınmaları uyarısı yapılan açıklamada, halihazırda Pakistan'da bulunan vatandaşların ise en kısa sürede ülkelerine dönmeleri tavsiye edildi.
PAHALGAN'DA TERÖR SALDIRISI: 26 ÖLÜ
Hindistan idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin dün turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
Terör saldırısı sonrası Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Suudi Arabistan'daki resmi ziyaretini yarıda keserek Yeni Delhi'ye dönmüştü.
Modi, başkente varışının hemen ardından, üst düzey yetkililerin katılımıyla, durumu değerlendirmek için güvenlik toplantısı düzenlemişti.
Ulusal basında çıkan haberlerde, Pakistan'da yasaklı Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı olan Direniş Cephesi'nin (TRF) saldırıyı üstlendiği belirtilmişti.
Keşmir'in Hint kontrolündeki kısmında turistlere yönelik kanlı saldırı, Pakistan ile Hindistan'ı birdenbire savaşın eşiğine getirdi.
22 Nisan 2025 günü öğleden sonra Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesindeki ormanlık araziden çıkan silahlı kişiler kalabalık turist kafilesine kurşun yağdırmış, saldırıda 26 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi de yaralanmıştı.
Terör saldırısının ardından Hindistan Başbakanı Nerendra Modi, Suudi Arabistan ziyaretini yarıda keserek Yeni Delhi'ye döndü. Bir güvenlik toplantısı düzenleyen Modi, terör saldırısından İslamabad'ı sorumlu tuttu ve bir dizi karar açıkladı.
Yeni Delhi'de bulunan Pakistan askerî ataşelerinin 'istenmeyen adam' ilan edildiğini duyuran Modi yönetimi, aynı zamanda Hindistan ile Pakistan arasında 1960'da imzalanan 'İndus Suları Anlaşması'nın da askıya alındığını bildirdi.
Pakistan'ı 'sınır ötesi terörizme destek vermekle' suçlayan Modi, Hindistan'da bulunan Pakistan vatandaşlarını da 48 saat içinde ülkeyi terk etmeye çağırdı.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun 'Müslümanlarla savaşta' en sıkı takipçilerinden Narendra Modi, olay sonrası yaptığı açıklamada "Düşmanlarımız bize saldırarak hata yaptı. Saldırganlar ile onları destekleyenler hayal edemeyecekleri kadar büyük bir cezaya çarptırılacak" şeklinde tehdit savurdu.
Bu esnada terör saldırısını Pakistan'da yasaklı bir grup olan Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı Direniş Cephesi (TRF) üstlendi.
Yeni Delhi'nin terör saldırısını bahane ederek aldığı bu kararlara kardeş Pakistan aynı şekilde karşılık vererek bunu bir adım daha ileri götürdü. Pakistan hava sahası, Hindistan'a ait tüm uçaklara kapatıldı.
İslamabad'daki Hint askerî ataşeleri, 30 Nisan'a kadar ülkeyi terk etmek üzere istenmeyen adam ilan edildi. İslamabad yönetimi, Hint şirketlerin Pakistan toprakları üzerinden üçüncü ülkelerle yaptığı ticarî faaliyetleri askıya aldı.
Hindistan'ın İndus Suları Anlaşması'nı askıya alma duyurusunu reddeden Pakistan, su kaynakları üzerindeki haklarının ihlal edilmesi girişimlerinin 'savaş sebebi sayılacağını' bildirdi.
Pakistan Hava Kuvvetleri ise teyakkuz durumuna geçerek sınır hattında devriye uçuşlarına başladı. Pilotlara, Pakistan hava sahasını ihlal etmeye çalışan her türlü hava aracının vurulması talimatı verildi.
İslamabad ile Yeni Delhi'yi savaşın eşiğine getiren sürecin kanlı bir bölgesel hesaplaşmaya dönüşmesinden endişe ediliyor.
Pakistan'ın hem Türkiye hem de Çin ile derin bağları göz önüne alındığında muhtemel bir çatışmanın Yeni Delhi feci sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.
SINIRDA BİR HİNT ASKERİ GÖZALTINA ALINDIİki ülke arasındaki tansiyon giderek tırmanırken Pakistan'ın Pencap eyaletindeki sınır muhafızları, Hint ordusuna bağlı sınır güvenliği askerlerinden birini gözaltına aldı. Derdest edilen Hint askerinin Pakistan topraklarına girdiği ileri sürülüyor.
Bu arada Hindistan yönetiminin Hint Okyanusu'nda seyreden uçak gemisi INS Vikrant'ı Umman Denizi'ne yönlendirdiği ileri sürülüyor. Vikrant, Pakistan'ın Basra'ya açılan kıyı şeridine doğru yaklaşırken, sözkonusu bölgede Pakistan ordusunun füze testi yapacağı biliniyor.
Karşılıklı restleşmenin, uçak gemisine yönelik bir eylemle sonuçlanmasından endişe ediliyor. Yeni Delhi'nin INS Vikrant'ı Pakistan sularına yaklaştırma kararı açık bir provokasyon olarak görülüyor.
Öte yandan Hindustan Times gazetesinin haberine göre, terör saldırısının yaşandığı bölgede operasyon yürüten Hindistan ordusu ormanlık arazide kayıp verdi. Askerler, Udhampur kentinin Dudu-Basantgarh kırsalındaki ormanlık alanda militanlarla çatışmaya girdi.
Çatışmada bir asker öldü, 2 asker yaralandı. Ölen askerin Hindistan ordusunda seçkin özel kuvvetler biriminde görevli bir komando olduğu aktarıldı.
HER SALDIRI KARARLI BİÇİMDE KARŞILIĞINI BULURBaşbakan Şahbaz Şerif başkanlığında toplanan Pakistan Millî Güvenlik Komitesi'nden yapılan açıklamada ise "Pakistan'ın egemenliğine ve halkının güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit, tüm cephelerde kararlı bir şekilde karşılık bulacaktır" denildi.
Yeni Delhi'nin Müslümanlara yönelik sistematik sindirme politikası yürüttüğü, Cammu Keşmir'deki terör saldırısının ise güvenilir bir soruşturma yahut deliller olmaksızın Pakistan'la ilişkilendirilmeye çalışıldığı kaydedilen açıklamada, terörizme asıl destek veren ülkenin Hindistan olduğuna vurgu yapıldı.
"Hindistan'ın iddialarının aksine, Pakistan'ın elinde, topraklarımıza yönelik Hint destekli terör faaliyeti olduğuna dair kesin kanıtlar bulunmaktadır. Bunlar arasında, Hindistan'ın devlet destekli terörist faaliyetinin yaşayan kanıtı olmaya devam eden, Hint donanmasında görevli bir subay olan Kulbhushan Jadhav'ın itirafı da bulunmaktadır" ifadeleriyle dikkat çeken bildiride şöyle denildi:
"Uluslararası toplum, Hindistan'ın delvet destekli sınır ötesi suikastları veya yabancı topraklardaki girişimleri konusunda dikkatli olmalıdır. Bu iğrenç eylemler Pakistan'ın ve diğer çeşitli devletlerin yakın zamanda inkar edilemez kanıtlarla ortaya koyduğu gibi, uluslararası hukukun açık ihlaliyle gerçekleşti. Pakistan tüm sorumluları, planlayıcıları ve failleri takip edecek, adaleti sağlayacaktır."
MUHAMMED ASIF: NARENDRA MODİ EN BÜYÜK TERÖRİSTCammu Keşmir'deki saldırıyı 'sahte bayrak operasyonu' olarak niteleyen İslamabad yönetimi, turistlerin hayatını kaybetmesinden ötürü duyduğu endişeyi ifade etti.
Pakistan Savunma Bakanı Muhammed Asıf ise ülkedeki çeşitli noktalarda Hindistan tarafından terör eylemleri planlandığı yönünde bilgi sahibi olduklarını dile getirerek Yeni Delhi'yi sert bir dille uyardı.
Asıf, Hindistan Başbakanı Modi'nin 'Gujarat Kasabı' unvanına atıf yaparak onu 'en büyük terörist' olarak niteledi ve "Her türlü saldırganlığa tüm gücümüzle karşı koyacağız" açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şubat ayındaki Pakistan ziyareti, kardeş ülkenin Türkiye sevgisini bir kez daha açığa çıkarmıştı.
HİNDİSTAN'DAN PEŞ PEŞE KARARLAR
Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sekreteri Vikram Misri, dün, Başbakan Modi başkanlığındaki CCS toplantısında alınan kararların detaylarını açıklamıştı.
Buna göre, Pakistan'ın Yeni Delhi Büyükelçiliği'ndeki deniz ve hava dahil askeri müsteşarları, "istenmeyen adam" ilan edilmişti. Müsteşarlara Hindistan'ı terk etmeleri için bir hafta süre tanınmıştı.
Hindistan ile Pakistan arasında 1960'ta, Dünya Bankası garantörlüğünde imzalanan "İndus Suları Anlaşması" askıya alınmıştı.
Wagah-Attari sınır kapısı kapatılmış, bu sınır kapısından geçiş yapanlara, 1 Mayıs'a kadar aynı dönüş rotasını kullanarak geri dönebilecekleri açıklanmıştı.
Hindistan'ın İslamabad'daki Büyükelçiliği'nde görevli deniz ve hava dahil askeri müsteşarlarının geri çekilmesi kararı alınmıştı.
Pakistan vatandaşlarının, Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü (SAARC) kapsamlı muafiyet vizeleriyle Hindistan'a seyahat etmesi yasaklanmıştı. Bu vizeyle Hindistan'da bulunan Pakistanlılara, ülkeyi terk etmeleri için 48 saat süre verilmişti.