Konya’da yakalanan darbeci iki albayın saklandığı ev, Albay Gazneli’nin kardeşi tarafından fuhuş yapmak için kiralanmış

FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında köprüde halka ateş açılması ile TRT binası, İBB ve AKOM baskınlarında aktif rol alan Kurmay Albay Nebi Gazneli ile Taksim'de ateş emri veren Kurmay Albay Müslüm Kaya, Gazneli'nin memleketi Konya'da yakalandı.

FETÖ'CÜ DARBECİLERİ SAKLAYAN ŞAHIS DA YAKALANDI!

KARDEŞİ FUHUŞ İÇİN KİRALADI

Gazneli'nin yakınlarını takibe alan polis, seyyar köftecilik yapan kardeşi Ömer Gazneli'nin Yazır Mahallesi'ndeki stüdyo bir daireye poşetlerle yiyecek taşıdığını belirledi. Özel harekat polisi, kapıyı koçbaşıyla kırarak içeriye girdi. Polisleri fark edince çatıya çıkan iki darbeci albay, kıskıvrak yakalandı. Evde yapılan aramada da 24 bin dolar, konserveler ve sinyal kesici cihazlar ele geçirildi. Üzerlerinde 16 Ağustos Salı akşamı başkaları adına düzenlenmiş İstanbul otobüs bileti bulunan darbeci albayların, 10 bin dolar karşılığında kaçak yollarla önce İtalya'ya daha sonra da Mısır'a gidecekleri belirlendi. İki darbeciye ait 6 tabanca ve çok sayıda mermi gömdükleri yerden çıkarıldı. Nebi Gazneli'nin cüzdanında günde '15 kez oku' yazılı dua bulundu. Gazneli'nin ise ifade vermediği bildirildi. Meram ilçesindeki evinde 9 bin dolarla kaçmak isterken yakalanan Nebi Gazneli'nin kardeşi Ömer Gazneli ifadesinde, "Ağabeyim saklanmak için 6 Ağustos'ta Konya'ya geldi. Arkadaşım R.K.'ya 'fuhuş yapacağım senin adına daire kiralayabilir miyim?' dedim. O da kabul edince fark edilmemek için onun adına kiraladım. Arkadaşım daireyi ağabeyim için kiraladığımı bilmiyordu. Bugün de Mısır'a gitmek için yola çıkacaklardı" dedi. Ömer Gazneli'nin sosyal medya hesabından darbe karşıtı paylaşımlar yaptığı öğrenildi.

KÖPRÜ VE TAKSİM'DE ATEŞ AÇMA EMRİ VERDİLER

Darbeci iki subayın WhatsApp'ta oluşturduğu gruptaki yazışmaları da ortaya çıktı. Mesajlarda Müslüm Kaya, darbe girişimini engellemeye çalışanlara müdahale için hava desteği isterken, Gazneli'nin de Boğaziçi Köprüsü'nde konuşlandırılan bazı er ve askeri öğrencileri silah ve mühimmatları almadıkları için azarladığı ileri sürüldü. İşte darbeci subayların bazı mesajları:

- Hava desteği olamaz mı Taksim ve AKOM'da durum kritik.

- Uçak Taksim'de alçak uçuş yapsın Taksim zorda.

- Uçaklar moral için önemli hava aydınlanınca hava desteği artırılabilir mi?

- Taksim'e zırhlı araç ihtiyacı var Osman

- TRT radyoda çatışma. Karşılık veriliyor. - Yayınları kesmemiz lazım. Arıcılar camisini susturuyoruz.

2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin darbe girişimi gecesi, kaçmak için kendisine keşif uçağı hazırlattığı ortaya çıktı

Hain darbe girişimi gecesi yaşananların detayları ortaya çıkmaya devam ediyor. 15 Temmuz darbe gecesi 2. Ordu Komutanlığı karargâhında icra subayı olarak görev yapan ve olaydan sonra tutuklanan Binbaşı Eyüp Gök ifadesinde cuntacılarla birlikte hareket eden 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin, saat 00.00'da keşif uçağı hazırlattığını belirtti. Darbeciler, sabah saatlerinde ise Malatya 7. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan F-4 savaş uçaklarını kaldırmayı planladığı ancak, pistin kapatılmasıyla bu amaçlarına ulaşamadıkları belirlendi.

15 DAKİKA MUCİZESİ

15 Temmuz darbe gecesi 2. Ordu Komutanlığı karargâhında icra subayı olarak görev yapan ve olaydan sonra tutuklanan Binbaşı Eyüp Gök ifadesinde o gece yaşananları anlattı: Gök, Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş ile Albay Bahadır Erdemli ile birlikte Ordu Komutanı Adem Huduti'nin evine gittiklerini, ardından Huduti'nin de karargaha geldiğini söyledi. Bu sırada cuntacıların karargaha el koyduğunu söyleyen Gök, tüm generallerin Huduti'nin odasında toplandığını belirterek "Saat 00.00'da Sevgili, Karataş ve Erdemli yanıma gelerek, Adem Huduti Paşa'nın keşif uçağı ile gitmek istediğini söylediler. Ancak nereye gideceğini söylemediler. Ben de Kara Havacılık Komutanlığı'na gidip durumu anlattım. Onlar da uçağın 1 saat içinde hazır olacağını söylediler" dedi.

SABAH, FETÖ ve PKK’nın mühimmat alışverişini belgeledi. FETÖ’cü Yavaşçalar şirketinin Lübnan ve Suriye’ye ihraç ettiği patlayıcıların PKK terör örgütünün eline geçtiği ortaya çıktı

SABAH, 22 Temmuz 2015'te Şanlıurfa'da 2 polisin şehit edilmesiyle başlatılan ve 15 Temmuz'da FETÖ'cü darbe ile sonuçlandırılmak istenen iç işgal planında, FETÖ ve PKK'nın mühimmat alışverişinin belgelerini açıklıyor. FETÖ'ye yakınlığıyla bilinen, hatta firari işadamı Akın İpek tarafından desteklenen Yavaşçalar A.Ş.'nin Lübnan ve Suriye'ye ihraç ettiği patlayıcıların, PKK'nın eline geçtiği ve güvenlik güçlerine karşı kullanıldığı anlaşıldı. Söz konusu firmanın, Hindistan'dan ithal edip Lübnan ve Suriye'ye gönderdiği infilaklı fitillerin bir kısmı, Cizre, Sur, Nusaybin gibi kent kalkışmalarında kullanıldı. Bu fitillerin, el yapımı patlayıcı ile gerçekleştirilen tuzaklı saldırılarda kullandığı belirtildi. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı belgelere göre, Balıkesir'deki fabrikasında patlayıcı üreten şirketin Lübnan, Suriye ve Libya'ya yönelik ihracatı, 'ulusal güvenlik' gerekçesiyle devlet tarafından zaman zaman engellense de şirket faaliyetlerine devam etti.

PKK VE DAEŞ'E SINIRI FETÖ AÇTI

LÜBNAN'A DİYE TERÖRİSTE

Yavaşçalar Av ve Spor Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin, Temmuz 2015'te başlayan PKK kalkışmasından hemen önce Haziran 2015'te, DAEŞ, PYD gibi terör örgütlerinin cirit attığı Suriye'ye yönelik yüksek miktarda patlayıcı ihracatı, Dışişleri Bakanlığı'nca engellendi. Yavaşçalar, bu dev ihracat kapsamında Lübnan'da yerleşik Lebanese Explosive Co. isimli şirkete, 17 milyon km. infilaklı fitil, 7 milyon km. emniyetli fitil, 13 milyon elektrikli kapsül, 50 milyon adi kapsül ve 3.5 milyon kg. kapsüle duyarlı emülsiyon patlayıcıyı, Suriye üzerinden ihraç etmek istedi. Son alıcı Lübnan şirketi görünse de patlayıcılar Suriye'de bırakılacak ve terör örgütlerinin eline geçecekti. Şirketin bir diğer patlayıcı kaçakçılığı, yine terör dalgasının başlamasından hemen önce Mayıs 2015'te bir rastlantı sonucu, patlayıcı yüklü bir TIR'ın kaza yapmasıyla ortaya çıktı. Detoning Cord isimli 10-12 gramlık patlayıcı madde bulunan TIR'ların Mardin üzerinden, son alıcı adresi Lübnan gösterildiği halde Suriye'ye gönderildiği belirlendi. Yavaşçalar'ın bu ihracatlar için Mardin Midyat'ta MPS adlı bir alt şirket kurup, ticari işlemleri bu firma üzerinden yaptığı tespit edildi. Gümrük Muhafaza, aynı şirketin 28 Ekim 2015'te Çanakkale Gelibolu'dan Panama bandıralı 'Viya' isimli gemiyle yaptığı mühimmat ticaretini de engelledi. İç savaşın yaşandığı Libya'nın Misurata Limanı'na gitmekteyken, bir ihbar üzerine durdurulan gemiden çıkan Yavaşçalar marka 12 kalibre 36 gramlık 400 bin fişeğe el konuldu.

FETÖ SAYESİNDE BÜYÜDÜ

Kısa süre öncesine kadar küçük bir av tüfeği bayisi olan Yavaşçalar, Gülen Örgütü'nün devletin içine yerleştiği dönemde hızla büyüdü. Şimdilerde devasa arazilere sahip ve 100 milyon dolarlık tesislerde üretim yapıyor. Darbe girişiminden sonra kayyum atanan şirketin sahibi İsmail Yavaşça cezaevine gönderildi.

AİLECE SİCİLLERİ KABARIK

Şirketin sahibi baba ve oğul Yavaşçalar'ın UYAP'taki dosyaları da kabarık. Oğul Emrah Yavaşça'nın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz, resmi belgede sahtecilik, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma ve el değiştirme, görevi kötüye kullanmak ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından 'gizlilik' kararı olan soruşturma ve ceza davası dosyaları var. İsmail Yavaşça'nın da resmi belgede sahtecilik, mühür bozma, köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz, 3194 sayılı kanuna aykırılık ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve el değiştirme suçlarından soruşturma ve ceza dosyaları var. Diğer oğul Şevket Yavaşça hakkında da tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak ve el değiştirmek suçundan dosyalar bulunuyor.

EMNİYET, ŞİRKETİ KAPATTIRMADI

Yavaşçalar şirketinin Balıkesir'deki fabrikasının yerinin, kuruluş aşamasında bir vatandaşın yerine sahte imza ile satın alınması üzerine açılan davada işyeri ruhsatı iptal edildi. Ancak Balıkesir Emniyet Müdürlüğü, kapanma konusunda yaşanacak güçlükleri (!) gerekçe göstererek Emniyet Genel Müdürlüğü'nden görüş istedi. Bunun üzerine EGM, muhtemelen kurumdaki Paralel yetkililerin nüfuzu ile işyerinin kapatılmaması kararını aldı.

Konya'ya tayini çıkan Gülbahar’ın, son kez gittiği Diyarbakır’da, arkadaşlarıyla vedalaşırken oğluyla birlikte şehit olduğu ortaya çıktı.

Diyarbakır'ın Çınar ilçesi yakınlarında Bismil yol ayrımındaki, Şehit Emniyet Amiri Murat Uçar Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği'ne PKK'lı teröristler bomba yüklü araçla saldırdı.

Saldırıda tayini Konya'ya çıkan ve ilişki kesmek için orada bulunan Afşinli Polis Memuru Ahmet Gülbahar ve 5 yaşındaki oğlu Hüseyin Utku Gülbahar şehit oldu. Polis memuru Gülbahar'la birlikte yanında bulunan kayınbabası İbrahim Demir'in de ağır yaralı olduğu öğrenildi.

Şehidin Afşinbey Mahallesindeki baba ocağına acı haberi Afşin Kaymakamı Ali Edip Budan, Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven ve İlçe Müftüsü Yakup Yıldırım verdi.

İlişki kesmek için Şehit Emniyet Amiri Murat Uçar Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği'nde bulunan Şehit Ahmet Gülbahar'ın evli ve iki çocuk babası olduğu babasının bir yıl önce vefat ettiği öğrenildi.

Köprü direnişinde halka kurşun sıkan darbecilere karşı dik duruşuyla 15 Temmuz’un en anlamlı karelerinden birinin kahramanı olan Tekin: Yine olsa kurşunların karşısına çıkmaktan asla tereddüt etmem

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Muhammet Emin Tekin (22), o karanlık gece yaşandığında Çamlıca'da kaldığı yurttan gönüllü olarak izin kağıdı imzalayıp, köprüye gitti. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne yürürken üzerine yağan kurşunlara aldırmayan Muhammet Emin, sol kolu havada cuntacı teröristlere karşı dimdik durdu. Darbeci hainlere meydan okuyan Muhammet Emin koluna isabet eden mermilerle yaralandı. Çevredeki vatandaşlar tarafından Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan genç, daha sonra Ankara'ya sevk edildi.

KOLUNDAN VURULDU
Geçirdiği ameliyatların ardından taburcu olan Muhammet Emin Tekin Yozgat'ın Yerköy ilçesindeki ailesinin yanına gitti. Darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlatan Tekin, "O gün o duruşu sergilemem gerekiyordu, yoksa onların dediği olacaktı. Bir kez daha o kurşunların karşısına çıkmaktan asla tereddüt duymam. O gece Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine dışarı çıkmak istedik. Yurt yöneticileri önce müsaade etmedi. Sonrasında bir kağıt imzaladık ve çıktık. Köprüye doğru ilerledik, askerler yolu kapatmıştı. Bazen havaya, bazen halkın üzerine ateş ediyorlardı. Halk, darbeci askerlerin üzerine yürüyerek ilerlemeye çalışıyordu. Biz de orada ilerlemeye çalıştık. O sırada havada olan sol kolumdan vuruldum. Hiç tanımadığım insanlar yardımcı oldu. Bir araca bindirildim ve hastaneye gittik" dedi. Tekin, hastanede yaralı halde bile sağlık görevlilerine sürekli neler olup, bittiğini sorduğunu söyledi.

"OĞLUMLA GURUR DUYDUK"
Baba İsmail Tekin oğluyla gurur duyduğunu belirterek, "Yaralandığını duyduğumuzda üzüldük. Ancak oğlumla gurur duyuyoruz. Bu devlet bizim, bu vatan bizim, bu vatanı kimseye teslim etmeyiz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, Tekin'in sağlık durumuyla ilgili sürecin en başından beri yakından ilgilenirken AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz, İlçe Başkanı Ahmet Yavuz ve partililer de aileyi ziyaret ederek, yaralı gence geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

'EN FAZLA ŞEHİT OLURDUK'
Muhammet Emin Tekin, 15 Temmuz'da FETÖ'nün değil Allah'ın dediğinin olduğunu söyleyerek "En fazla o gece şehit olursunuz, o da bizim için kötü bir sonuç değildir. Aileme biraz geç haber verdim, üzüleceklerini biliyordum. Ankara'da ameliyat geçirdim, kemikte kırık vardı, titanyum takıldı" diye konuştu. Yaralı genci Yozgat Yerköy'deki evinde ziyaret eden AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz, o gece Muhammet Emin Tekin'in kolunu kaldırıp, darbecilerin kurşunlarına aldırmadan kahramanca bir duruş sergilediğini belirterek "Bu millet bu hainlere tokadı indirerek yere serdi. Ailesi ve kardeşimizdeki bu gururu biz de yaşadık. Rabbim şifalar versin" dedi.

HSYK tarafından FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında açığa alınan ve Suriye'ye kaçmaya çalışırken yakalanan savcı Beyaztaş, tutuklandı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında açığa alınan ve Suriye'ye kaçmak isterken Kilis'te yakalanan cumhuriyet savcısı Ekrem Beyaztaş (46), tutuklandı.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) görevden el çektirilerek hakkında yakalama kararı verilen ve Kilis'in Suriye sınırında PYD'nin kontrolündeki Duruca köyünün Afrin Hudut Karakolu bölgesinde gözaltına alınan Beyaztaş, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Beyaztaş, Kilis Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra cezaevine gönderildi.

Üzerinde ağabeyi Tahsin Beyaztaş adına düzenlenmiş sahte kimlik bulunan Beyaztaş, dün gece devriye görevi yapan güvenlik güçlerince Kilis'in Suriye sınırında PYD'nin kontrolündeki Duruca köyünün Afrin Hudut Karakolu bölgesinde gözaltına alınmıştı.

PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın hükümlü bulunduğu İmralı Cezaevi’nde görevliyken FETÖ bağlantısı sebebiyle açığa alınan 1 yüzbaşı ve 1 astsubay tutuklandı

PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın hükümlü bulunduğu İmralı Cezaevi'nde görevliyken FETÖ bağlantısı sebebiyle açığa alınan 1 yüzbaşı ve 1 astsubay tutuklandı. Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik operasyon kapsamında Bursa İl Jandarma bünyesindeki İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde görevli bir yüzbaşı ve 2 astsubay açığa alınmıştı. Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bir süre önce açığa alınan Jandarma Yüzbaşı H.Ü. ve astsubaylar H.U. ve M.S.'yi Bursa'da gözaltına aldı. Yüzbaşı H.Ü. ile M.S. sorgulamalarının ardından sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. H.U ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İfadelerle, İmralı planı detaylarının da netleşmesi bekleniyor. İstanbul'da gerçekleştirilen darbe girişiminde rol alan ve Zeytinburnu'nda gözaltına alınan 12 albayın Öcalan'ı kaçırmak istediği belirlenmişti.

PLANLARI BOZULDU
İddiaya göre 13 Temmuz Çarşamba günü Anadolu yakasında bir otelde bir araya gelen 80 albay ve yarbay planın detaylarını konuştu. Ancak cuntacıların toplantısı cep telefon sinyalleriyle ifşa oldu. Önce Kazlıçeşme'de trafikte sıkışan 4 albay, ardından hemen ardından da 4 albayı kurtarmak için 2 ciple gelen 8 albay gözaltına alındı. Cuntacıların Zeytinburnu'ndan zodyak botlarla donanma gemilerine gitmeyi, oradan da Öcalan'ı kaçırmak için İmralı Adası'na ulaşmayı planladıkları anlaşıldı.