ABD ve Avrupa, Afrin'de kaybetti
Giriş Tarihi: 29.01.2018 17:50 Güncelleme Tarihi: 29.01.2018 20:32
Alman gazetesi Tagesspiegel, Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'nı değerlendirdi. Gazete; Avrupalıların ve ABD'nin Afrin'de kaybeden taraf olduğunu yazdı.
lman gazetesi Tagesspiegel gazetesi 'Zeytin Dalı' harekâtını Türk – Amerikan ilişkileri açısından değerlendirdi. Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'nda başarılı olduğunu itiraf eden gazete, Avrupa ve ABD'nin PYD/PKK'yı kendi kaderine terk ettiğini belirtti.
Gazetede şu ifadeler yer aldı:
"Son günlerde Avrupa, ABD'nin ve Almanya'nın PYD'lileri kaderlerine terk etmelerine duyulan öfke ile çalkalandı. Suriye, ABD ve Avrupa için kaybedilmiş sayılıyor. Sorulabilecek son stratejik soru sadece, şiddetin tırmanışının durdurulabilmesi için ne yapılabileceği olabilir."
Mainz'ın Allgemeine Zeitung gazetesi ise, Türkiye'de ağırlanan 3 milyondan fazla mülteciyi görmezden gelerek, Zeytin Dalı Harekatı'nın Ürdün ve Lübnan'a yeni 'mülteci akını' başlatacağını iddia etti:
Alman Bakan'dan flaş NATO açıklaması
Almanya'da Bavyera eyaletinin İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, ülkesinin NATO ortağı Türkiye’ye silah ihracatı için yasak getirmesinin saçma bir iş olacağı düşüncesini taşıdığını söyledi. Herrmann, "Türkiye bizim NATO ortağımız. NATO müttefiki Türkiye'ye silah ihracatı için yasak getirmemiz saçma olur" dedi.
Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Herrmann, "Passauer Neuer Presse" adlı gazeteye yaptığı açıklamada, Türk hükümetinin adımlarını yakından izleyeceklerini belirtti.
"Ancak prensipte geçerli olan şudur: Türkiye bizim NATO ortağımız. NATO müttefiki Türkiye'ye silah ihracatı için yasak getirmemiz saçma olur." diyen Herrmann, böylelikle NATO'daki iş birliğinin sorgulanabileceğini de kaydetti.
Hermann, Almanya'da silah ihracat yasasında değişiklik yapılmasına gerek olmadığını belirterek, ancak kriz bölgelerine silah satışlarının sıkı kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.
NATO hiçbir zaman Türkiye'nin yanında olmadı
"PKK YASAKLANMIŞ BİR ÖRGÜTTÜR"
Terör örgütü PYD/PKK yandaşlarının hafta sonu Köln'de yaptığı gösteride örgüt paçavralarını taşınmasına ilişkin de Herrmann, Almanya'da gösterilerin barışçıl olması gerektiğini vurgulayarak, "PKK yasaklanmış bir örgüttür. Hukuk devletinde Köln'de yapıldığı gibi yasaklanmış örgütlerin sembollerinin gösterilmesine karşı tutarlı olunması gerek. Gösteri yapma hakkının verilmesi ile suç eylemi arasındaki sınırın silik olmaması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
AB'den ABD'ye tehdit
AB Komisyonu Baş Sözcüsü Schinas, "İhracatımızın ABD'nin herhangi bir sınırlayıcı tedbirinden etkilenmesi durumunda AB, bu duruma hızlı ve uygun tepki göstermeye hazırdır." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Baş Sözcüsü Margaritis Schinas, Brüksel'deki AB Komisyonu binasında düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump'ın AB'nin "çok adaletsiz" ticaret politikaları izlediği yönündeki eleştirilerine yanıt verdi.
Ticaret politikalarının "kazananı olmayan bir oyun" olmadığına dikkati çeken Schinas, AB'nin, ticaretin kazan-kazan şeklinde olabileceğine inandığını, ticaretin, açık ve adil olduğu gibi kurallara bağlı şekilde gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.
"AB TEPKİ GÖSTERMEYE HAZIR"
Schinas, "İhracatımızın ABD'nin herhangi bir sınırlayıcı tedbirinden etkilenmesi durumunda AB, bu duruma hızlı ve uygun tepki göstermeye hazırdır." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Trump, hafta sonu bir İngiliz yayın kuruluşuna, "AB ile çok sorunum olmuştu ve bu ticari açıdan değerlendirildiğinde çok büyük bir durum haline dönüşebilir. Biz ürünlerimizi oraya sokamıyoruz. Bu çok ama çok zor. Buna rağmen onlar bize ürünlerini vergisiz veya çok az vergilerle gönderiyor. Bu durum çok adaletsiz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Türkiye'nin Afrin'e yönelik askeri harekâtının uluslararası boyutları ve Afganistan'da artan terör saldırıları bugünkü Alman gazetelerinin öne çıkardığı yorum konuları arasında yer alıyor.
Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi 'Zeytin Dalı' harekâtını Türk – Amerikan ilişkileri açısından değerlendiriyor:
"Son günlerde Avrupa, ABD'nin ve Almanya'nın Kürt savaşçıları kaderlerine terk etmelerine duyulan öfke ile çalkalandı. Ama gerçekçi gözle bakıldığında, müdahaleye son vermesi için Erdoğan'a taviz vermekten başka bir seçenek olmadığı görülür. Suriye, ABD ve Avrupa için kaybedilmiş sayılır. Sorulabilecek son stratejik soru sadece, şiddetin tırmanışının durdurulabilmesi için ne yapılabileceği olabilir."
Mainz'ın Allgemeine Zeitung gazetesi Türk askeri harekâtı sürerken Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in Ortadoğu'ya yapacağı ziyaretin önemine işaret ediyor:
"Türkiye'nin Suriye sınır bölgesindeki askeri müdahalesi yüzünden Ürdün ve Lübnan yeni bir mülteci akınına uğrayabilir. Almanya'dan çok daha küçük ve ekonomik bakımdan çok daha zayıf olan bu iki ülke, şimdiden bir milyondan fazla kayıtlı ve kayıtsız mülteci barındırıyor. Ürdün ve Lübnan'ın istikrara kavuşturulması, Avrupa'nın mutlak önceliği olmalıdır. ABD Başkanının radikal İslamcılara uygun ortam yaratan tek taraflı Kudüs politikası nedeniyle bu iki ülkeyle diyaloğun kesilmesine izin verilmemelidir. Ürdün ve Lübnan'a mülteci kriziyle baş edebilmesi için verilecek her milyon Euro'nun iyi bir yatırım olacağı unutulmamalıdır."
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Afganistan'daki terör saldırılarının ABD Başkanı Trump'ın güvenlik anlayışındaki hataları yansıttığı görüşünde:
"Acıyı yine kitleler halinde katledilen siviller çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Afganistan'da uyguladığı yeni güvenlik stratejisi işe yaramıyor. Taliban'ın en önemli sponsoru olan Pakistan'a Amerikan yardımlarının kesilmesi ne Pakistan'ı, ne de Taliban'ı etkiliyor. ABD tarafından desteklenen Afganistan Devlet Başkanı Ghani'nin başlattığı anti Taliban operasyonundan netice alınamıyor. Taliban, alışılagelmiş stratejilerle dize getirilemez. Ama dünya Taliban'ı sineye çekmek zorunda da değildir."
Süddeutsche Zeitung batılı devletlerin Afganistan'daki askeri angajmana son vermekle hata ettiklerini yazıyor:
"Yüz binlerce Afgan'ın ülkesini terk etmesi başarısız bir müdahalenin sonucudur. Batı Taliban ile barış sağlamadan muharip kuvvetlerini 2014'te Afganistan'dan çekti. O tarihten sonra Afganistan'da güvenliğin yerinde yeller esmeye başladı. Almanya hükümeti ise bu gerçeği kabullenmiyor. Kabul etseydi mülteci adaylarını gerisin geriye Afganistan'a göndermezdi."
© Deutsche Welle Türkçe
YORUMLAR