ABD ve İngiltere’nin amacı aşikar oldu: İsrail’in soykırım suçunu ve Epstein sapkın tarikatını gündemden düşürmek istiyor! Husilerden açıklama: Kaybedilen itibarı bu saldırıyla kazanmaya çalışıyorlar | Kızıldeniz’de son durum ne?
Giriş Tarihi: 12.01.2024 Güncelleme Tarihi: 12.01.2024
Katil İsrail'in soykırım davası Avrupa basınında! Tarihi duruşma tarihi duruş: "İnsanlığın ruhu olarak Güney Afrika"
Son dakika haberi! Güney Afrika'nın, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırılarından dolayı İsrail aleyhine açtığı ve Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) görülmeye başlanan "soykırım" davası Avrupa basınında geniş yer aldı. İspanyol El Mundo ise, "İsrail, tarihinde ilk kez Gazze'deki Filistinlilere soykırım yapmakla suçlanarak dünya mahkemesinin sanık sandalyesine oturuyor. Nihai kararın çıkması uzun sürecek." diye yazdı.
İşgalci İsrail’in Filistin’deki soykırımı, örtbas edilmeye çalışılıyor. Sömürgeye, zulme ve birçok sapkınlığa başlık yapan ABD ve İngiltere, Yemen’deki İran destekli Husilere saldırarak hem Siyonist İsrail’in soykırım suçunu hem de son zamanların en sapkın tarikat Epstein dosyasını gündemden düşürmeye çalışıyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Husilerin (Ensarullah Hareketi) önde gelen yöneticilerinden Hızam el-Esed, kaybedilen itibarın bu saldırıyla kazanmaya çalışıldığını belirtti.
Siyonist bir devlet için başta İngiltere'nin işgal ettiği Filistin'de 1948'de kurulan İsrail, 3 ayı aşkındır Gazze'de soykırıma imza atıyor.
Çoluk çocuk demeden katleden İsrail'in zulümleri ve işlediği savaş suçları tüm dünya milletleri tarafından kabul görmeyen ve tepki çekiyor.
SOYKIRIM… EPSTEIN, SİNAGOG TÜNELLERİ: PEDOFİK SAPKINLIK
Aylardır gündemi kasıp kavuran soykırımın yanında ABD kaynaklı sapkın bir tarikatlar ortaya çıktı.
Bir taraftan siyasiler, sanatçılar, bilim adamları, prensler, başkanlar gibi birçok ismin listede yer aldığı Epstein dosyası bir taraftan ise Yahudilerin Sinagog tünellerindeki pedofik sapkınlıkları…
Büyük yankı uyandıran bu ifşaların dünyaya ayağa kaldırdığını gören ABD ve İngiltere, kendine yeni bir rota belirledi.,
Katil İsrail'in soykırım davası Avrupa basınında! Tarihi duruşma tarihi duruş: "İnsanlığın ruhu olarak Güney Afrika"
Katil İsrail'in Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) görülmeye başlanan "soykırım" davası Avrupa basınında geniş yer aldı.
İspanya'nın El Pais gazetesi "Güney Afrika, BM Mahkemesi önünde İsrail hükümetinin "en üst kademesini" Gazze'de soykırımı kışkırtmakla suçluyor" başlığını attı.
El Pais, İsrail'i Gazze'de "soykırım suçu" işlemekle suçlayan Güney Afrika'nın UAD hakimlerinden ilk aşamada ihtiyati tedbir kararı aldırarak, İsrail'in Gazze'deki askeri saldırılarını durdurmak istediğini vurguladı.
"Tarihi bir duruşma başlıyor: Güney Afrika, Lahey'de İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçluyor" başlığını kullanan El Mundo gazetesi de tarihte geçmişte örneği olmayan bir davanın görüldüğünü kaydetti.
El Mundo, "İsrail, tarihinde ilk kez Gazze'deki Filistinlilere soykırım yapmakla suçlanarak dünya mahkemesinin sanık sandalyesine oturuyor. Nihai kararın çıkması uzun sürecek." diye yazdı.
İspanya'daki sağ görüşlü ABC gibi gazetelerin ise UAD'da başlayan davayı İsrail'e yakın bir taraftan gördüğü gözlendi.
ABC, "İsrail, Gazze'de soykırım suçlamasını duyduktan sonra Güney Afrika'yı (Hamas'ın yasal kolu) olmakla suçladı" başlığını kullandı.
YUNANİSTAN
Yunanistan'da yayımlanan Kathimerini gazetesinin konuya ilişkin haberinde duruşmanın ayrıntılarına yer verilirken, "UAD, kararlarını uygulatma yetkisine sahip değil ve muhtemelen İsrail de kendi aleyhine olacak bir kararı görmezden gelecektir ancak böyle bir tutum İsrail'e karşı duyulan öfkeyi ve İsrail'in Gazze'ye askeri harekatının uluslararası alanda kınanmasını artıracaktır." ifadesi yer aldı.
EFSYN gazetesi ise "İnsanlığın ruhu olarak Güney Afrika" başlığını kullandı. Haberde, UAD'dan çıkacak bir kararın yaptırımının olmadığına ilişkin eleştirilere karşı şu ifadeler kullanıldı:
"2. Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası hukukun uygulanması için oluşturulan mekanizmalar ve BM'nin değersizleştirilmesi, uluslararası toplumun havlu atıp hukuksuzluk ile hukukun güçlüden yana olduğu durumla mücadele etmeden pes etmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Özellikle de yenilmez Nelson Mandela'nın ülkesinde 'soykırım' kelimesinin kullanılmasının büyük bir ağırlığı var."
Bu davanın tabuları yıktığını vurgulayan gazete, İsrail liderlerinin uluslararası alanda sahip olduğu kendine özgü dokunulmazlık kabuğunun da davayla parçalandığını kaydetti.
ALMANYA
Alman N-Tv kanalının internet sitesindeki "Uluslararası Adalet Divanı İsrail'i durdurabilir mi?" başlıklı haberde, "Uluslararası Adalet Divanı bugünden itibaren İsrail'in Gazze'de soykırım yapıp yapmadığını görüşecek. Buna karşı birçok argüman olsa da sürecin kendisi İsrail için büyük bir risk taşıyor." ifadeleri kullanıldı.
Almanya'nın etkili gazetelerinden FAZ'ın haberinde, "Güney Afrika, İsrail'i Gazze Şeridi'nde soykırım yapmakla ve buna yönelik kışkırtmaları önlememekle suçluyor. Bu nedenle Pretoria hükümeti 29 Aralık'ta UAD'a şikayette bulundu. Ancak konu sadece bu ifadeyle ilgili değil. Aynı zamanda acil işlemler yoluyla Gazze'deki askeri harekata derhal son verilmesini istiyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
FAZ'ın haberinde ayrıca, şunlar kaydedildi:
"Başvuruda, UAD'nin Filistin halkının Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki haklarının daha fazla ciddi ve telafisi mümkün olmayan ihlallerini önlemek için geçici tedbirler alması gerektiği belirtiliyor. Bu acil prosedür şu anda müzakere ediliyor. Çok kapsamlı değil özet niteliğindedir."
Alman Die Zeit gazetesi ise konuyla ilgili haberinde, "Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik soykırım iddiasıyla ilgili duruşma başladı. Güney Afrika, İsrail'i Gazze'deki Filistinlileri yok etmek istemekle suçluyor ve İsrail bunu iftira olarak nitelendiriyor. Uzmanlar suçlamanın kanıtlanıp kanıtlanamayacağından şüphe ediyor." ifadelerini kullandı.
Alman Kamu yayıncısı ARD'ye ait Tagesschau haber sitesinde yer alan haberde ise "Güney Afrika, İsrail'in Hamas'a karşı askeri eylemlerinin soykırım niteliğinde olduğunu öne sürüyor. 84 sayfalık iddianamede böyle yazıyor: "Gazze Şeridi'ndeki vahşi operasyonun amacı Filistinlileri yok etmektir." Uluslararası Adalet Divanı'ndaki duruşma bugün başladı. Uluslararası hukuk uzmanları davanın başarı olasılığının düşük olduğunu tahmin ediyor ancak İsrail üzerindeki baskı hala yüksek." ifadelerine yer verildi.
İTALYA
İtalya'nın yüksek tirajlı gazetelerinden La Repubblica, "Gazze; soykırım üzerine çatışma" başlığıyla İsrail'in Lahey'deki UAD'da yargılandığını manşetine taşıdı.
Haberde, Güney Afrika'nın İsrail'i, Gazze'de ayrım yapmaksızın sivillere katliam yapmakla ve buna devam etmekle suçladığı 84 sayfalık iddianamesini sunduğu, İsrail'in ise bugün savunma yapacağı belirtildi.
La Stampa gazetesi, "İsrail yargıda" başlığıyla haberi okuyucularına aktardı. Gazetede görüşlerine yer verilen Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde daha önce görev yapmış olan İtalyan yargıç Silvana Arbia da "Gazze'deki soykırımı tartışmanın doğru olduğunu ve sivilleri korumak için acil tedbirlerin alınması gerektiğini" ifade ederken, suçlamaların belgelendiğini ancak buradaki sorunun, ceza ya da mahkumiyet kararı çıkması halinde bunun uygulanmasını denetleyecek bir otorite olmamasının olduğunu kaydetti.
Domani gazetesi, "İsrail, Lahey'de soykırım yapmakla suçlandı" başlığıyla haberi ilk sayfadan duyururken, "Küresel Güney" olarak anılan ülkelerin bu davada Güney Afrika ile aynı çizgide hizalandığı belirtildi.
Corriere della Sera gazetesi, "İsrail'e suçlama: Gazze'deki soykırımdır" başlığıyla haberi duyurdu.
FRANSA
Fransız RFI radyosu La Haye'de dün başlayan davayla ilgili "UAD: İsrail uluslararası adaletin karşısında, Güney Afrika'nın girişimiyle tarihi bir duruşma" başlığını attı.
Haberde, Güney Afrika'nın 84 sayfalık iddianameyle İsrail'i 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal etmekle suçladığı belirtildi.
Güney Afrika'nın UAD nezdindeki bu girişimine, İslam İşbirliği Teşkilatının yanı sıra Türkiye, Brezilya ve İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisinin eski lideri ve milletvekili Jeremy Corbyn'in destek verdiği aktarılan haberde, ilk defa bir devletin İsrail'e karşı böyle bir girişimde bulunduğuna işaret edildi.
France İnter radyosu, haberinde, bu duruşmanın yapılıyor olmasının dahi Filistin savunucuları için halihazırda bir "başarı", kendisine yöneltilen suçlamalara karşı savunmak durumunda olan İsrail için de bir "başarısızlık" teşkil ettiğini kaydetti.
Le Monde gazetesi, dün Hollanda'da yapılan ilk duruşmayı "Güney Afrika Uluslararası Adalet Divanı'nın karşısında İsrail'i Gazze'de soykırım (yapmakla) suçluyor" başlığıyla aktardı.
İNGİLTERE
İngiliz kamu yayıncısı BBC mahkemeye ilişkin haberini, İsrail adına savunma yapan Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Tal Becker'in, Güney Afrika'ya yönelik "Çarpıtılmış gerçeklere dayalı tabloyu mahkemeye sundu." ifadeleriyle okuyucularına sundu.
Haberde Becker'in sunulan belgelerin bağlamından koparılmış ve manipülatif olduğu iddialarına yer verilirken, Güney Afrika'yı temsil eden Adila Hassim'in, "Yaşanan acıyı bu mahkemenin kararı dışında hiçbir şey durduramaz." ifadeleri de yer aldı.
Sky News de bugünkü İsrail'in savunmasına yer verdiği haberinin başlığında Becker'in ifadelerini kullandı.
The Guardian gazetesi, Güney Afrika'nın dün yaptığı sunumda kullandığı, "7 Ekim'den bu yana Gazze nüfusunun yüzde 1'i öldürüldü." ifadelerine yer verdiği haberinde Becker'in karşı savlarını da aktardı.
İsrail'i savunan avukatların ve yetkililerin Hamas'ı suçlayan ifadeleri de aktarılan haberde, "Hastaneler bombalanmadı." iddiasına karşılık The Guardian'ın ve insan hakları örgütlerinin hastanelere verilen zararı raporladığı bilgisi paylaşıldı.
AMAÇLARI DİKKATLERİ BAŞKA YÖNE ÇEKMEK
Hizam el-Esed'in yaptığı açıklamada, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e düzenlediği saldırıyla çıkarları ve deniz seyrüseferlerini tehlikeye attığını ve bu iki ülkeye verecekleri cevabın "acı verici" olacağını söyledi.
ABD ve İngiltere'nin saldırılarını sonuçları olacağını kaydeden Esed, "Washington ve Londra, düşmanca operasyonlar aracılığıyla dikkatleri Siyonist düşmanın (İsrail) Gazze'deki kardeşlerimize karşı işlediği soykırım suçlarından başka yöne çekmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Esed, ABD ve İngiltere'nin deniz kuvvetlerinin (Kızıldeniz'de) kaybettikleri itibarı bu saldırıyla yeniden kazanmaya çalıştıklarını ve kendilerinin ise Gazze'deki savunmasız insanları desteklemeye devam edeceklerini dile getirdi.
ABD ve İngiliz savaş uçakları, gece saatlerinde Yemen'in Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırısı düzenlemişti.
KIZILDENİZ'DEKİ DURUM
İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim'den bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu değerlendirdikleri ticari gemilere el koymaya ve bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.
ABD güçleri bu süreçte birçok kez Yemen'den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu.
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık'ta bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu duyurdu.
Kızıldeniz'de 31 Aralık'ta İsrail'le bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
Husiler, 10 Ocak'ta da İsrail'e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz'de ABD'ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını açıkladı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 11 Ocak'ta ABD ve Japonya tarafından sunulan ve Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının acilen sonlandırılmasını talep eden karar tasarısını kabul etti.
Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si yapılıyor.
Katil İsrail'in soykırım davası Avrupa basınında! Tarihi duruşma tarihi duruş: "İnsanlığın ruhu olarak Güney Afrika"
Son dakika haberi! Güney Afrika'nın, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırılarından dolayı İsrail aleyhine açtığı ve Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) görülmeye başlanan "soykırım" davası Avrupa basınında geniş yer aldı. İspanyol El Mundo ise, "İsrail, tarihinde ilk kez Gazze'deki Filistinlilere soykırım yapmakla suçlanarak dünya mahkemesinin sanık sandalyesine oturuyor. Nihai kararın çıkması uzun sürecek." diye yazdı.
YORUMLAR