15 davada 257 müebbet

Sahil Güvenlik Komutanlığı davasında 27 Ekim'de 2 ağırlaştırılmış müebbet, 23 müebbet hapis cezası verildi. EDOK Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu'nu kaçıran askerlerden 1'i ağırlaştırılmış müebbet, 4'ü müebbet hapis cezasına mahkum edildi.

15 davada 257 müebbet Giriş Tarihi: 31.10.2017FETÖ davalarında hainler tek tek cezalandırılıyor. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 15 ayda görülen 15 ayrı davada hüküm verildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi dahil biten davalardan 143 darbeciye 257 müebbet hapis kararı çıktı

FETÖ'nün hain darbe girişiminde rol alanlar teker teker cezalanrılmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi dahil 15 ayda biten 15 davada 143 darbeciye 257 müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaarı verildi. Birçok dava da bitme aşamasına geldi. Tüm suçların delilleriyle gözler önüne serildiği davalardan müebbet kararı çıkan bazıları şöyle: Cumhurbaşkanı'na suikast girişimi davası, 20 Şubat'ta başladı, 4 Ekim'de bitti. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, binbaşı Şükrü Seymen ve FETÖ'nün "Paşa" lakaplı üs imamı astsubay Zekeriya Kuzu'ya 4'er kez ağır müebbet verildi.
Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin dava, 15 Haziran'da karara bağlandı. 18 sanığa ağırlaştırılmış müebbet ve 12'şer yıl hapis cezası verildi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı ile ilgili davada 13 Ekim'de 4 ağırlaştırılmış müebbet, 11 müebbet kararı verildi.
Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT baskını davasında 23 Ekim'de 8 askere 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.



Sahil Güvenlik Komutanlığı davasında 27 Ekim'de 2 ağırlaştırılmış müebbet, 23 müebbet hapis cezası verildi.
EDOK Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu'nu kaçıran askerlerden 1'i ağırlaştırılmış müebbet, 4'ü müebbet hapis cezasına mahkum edildi.
Haymana İlçe Emniyeti'nde darbecilere direnmek isteyen polisleri engelledikleri öne sürülen 7 eski polisin yargılandığı davada 2 sanığa müebbet verildi.
İstanbul'da 7 Temmuz'da ilk biten darbe davasında valiliği işgal eden askerlerden astsubay Yusuf Yıldız ağır müebbet aldı.
2 Ekim'de Gayrettepe'deki Türk Telekom binasını işgal girişimi davasında bir albay ile yarbay ağırlaştırılmış müebbet aldı.
İBB Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'ni işgal eden 5 subay 10 Ekim'de ağırlaştırılmış müebbet, 2 uzman çavuş müebbetlik oldu.

Mithat Aynacı 'Ankara ve İzmir'i ele geçirdik tek burası kaldı' diyormuş

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü işgal girişimi davasında sanık Seçkin ifadesinde, "Mithat Aynacı yanımıza gelerek, 'Ankara'yı ve İzmir'i ele geçirdik, bir tek burası kaldı' şeklinde söyleniyordu." dedi.

   Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi ile Esenler Birlik Köprüsü'ndeki olaylarda 5 kişinin şehit olmasıyla ilgili aralarında tankın içinden çıkan eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın da bulunduğu 23'ü tutuklu 67 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması tamamlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada bulunan büyük salonda yapılan duruşmada savunmasını tamamlayan 66. Mekanize Tugay Komutanlığı’nda görevli eski Üsteğmen Bora Serhat Seçkin, darbe girişimini önceden bildiği iddialarını kabul etmedi.

Örgüt üyesi olmadığını ileri süren Seçkin, "15 Temmuz’da, bu örgüt tarafından terör bahanesiyle kandırılarak dışarı çıkarıldık. Kışlamızda sürekli terör algısı yaratılmıştır. Bizim üzerimizde yapılan terör algısı yüzünden farklı bir şey düşünemedim." dedi.

Vatan Emniyet’e gidene kadar 3 komutanın emrine girdi

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gidileceğini bilmediğini iddia eden Seçkin, "Tabur komutanımız Enver Muratoğlu, bana Yarbay Kadir Yıldız’ın emrine gireceğimi söyledi. Bir süre sonra Albay Yusuf Sari, beni arayarak nerede olduğumu sordu. Topkule’deki eğitim alanında olduğumu söyledim. Bağırarak, 'Derhal Kadir Yıldız’ın emrine gir ve 3 araç al ve Rami’ye gel' diye emir verdi. Kışladan çıktıktan sonra Kadir Yıldız tekrar arayarak, Vatan Caddesi’ne gitmemi ve Osman Akkaya’nın emrine girmemi emretti." diye konuştu.

Kadir Akkaya ile Mithat Aynacı’nın birlikte hareket ettiğini söyleyen Seçkin, bir süre sonra vatandaşların kalabalıklaşmaya ve kendilerine tepki göstermeye başladığını anlattı.

Akkaya’nın vatandaşı korkutmak için havaya ateş açtığını gördüğünü belirten Seçkin, savunmasına şöyle devam etti:

"Halk, bulunduğumuz aracın üstüne çıkmaya çalışıyordu. Ben ve askerlerim araç içindeydik. Osman Akkaya, 'helikopter desteği lazım' diyordu. Bu sırada bulunduğumuz araca, bazı sivil şahıslar çıkmaya başladı, Yarbay Akkaya’yla tartışıyorlardı; sivil şahısların elinde yarbayın silahını görünce panikledim, Yarbay Akkaya’yı araçtan da indirmişlerdi. Olayın şokuyla ben de havaya bir iki el ateş açtım. Mithat Aynacı yanımıza gelerek, 'Ankara’yı ve İzmir'i ele geçirdik, bir tek burası kaldı' şeklinde söyleniyordu. Daha sonra tepkilerin artması üzerine Mithat Aynacı, 'Halk Osman Akkaya’yı öldürdü, eğer araçtan inersek bizi de öldürürler' dedi."

İçinde bulunduğu zırhlı askeri aracın içinden çıkmadığını ve polise teslim olduğunu iddia eden Seçkin, tahliye talebinde bulundu.

Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.​