Almanya'dan ahlaksız teklif
-Almanya, çifte vatandaşlık hakkına sahip gurbetçilerin 'Türkiye'de, gözaltına alınır ya da tutuklanırsak Alman devletinin bize sahip çıkmasını istiyoruz' şeklinde dilekçe doldurup vermelerini istedi. -Türkiye'ye akıyorlar! Sadece bunlar için gelen de var… 20 bin lira bırakıp çıkıyorlar! -Kılık değiştirip Erzurum'a sızdı… -Türkiye'ye alçak tehdit: Kırmızı çizgiyi aştınız -FETÖ ve PKK soruşturmasında 27 kişi cezaevine gönderildi. -İsveç'ten Türkiye duyurusu: Endişeliyiz.
Almanya’dan ahlaksız teklif
Giriş Tarihi: 19.7.2017 07:04 Son Güncelleme Tarihi: 19.7.2017 08:24
Resimdeki kız herlind kasner Almanya başbakanı Merkel'in annesi yanındaki Adolf hitler. Cumhurbaşkanı Erdoğan boş konuşmaz işte delil.
Almanya, çifte vatandaşlık hakkına sahip gurbetçilerin “Türkiye’de, gözaltına alınır ya da tutuklanırsak Alman devletinin bize sahip çıkmasını istiyoruz” şeklinde dilekçe doldurup vermelerini istedi
Almanya'daki yerel yönetimlerin Türklere, "Biz Türkiye'ye gidiyoruz, gözaltına alınır ya da tutuklanırsak Alman devletinin bize sahip çıkmasını istiyoruz" şeklinde dilekçe doldurup vermeleri teklifinde bulunduğu ortaya çıktı. Böylece Almanyalı Türklerin gözünde 'Türkiye'de herkesin tutuklanma riski taşıdığı' şeklinde bir algı oluşturmayı hedefleyen FETÖ güdümündeki Almanya'nın ikiyüzlülüğü bir kez daha ortaya çıktı. FETÖ'cü hainleri devlet koruması altına alan Almanya'nın bu çirkin teklifine Türkler büyük tepki gösteriyor. Yerel kaynaklar, FETÖ'cülerin Türkler arasında Almanya yerel yönetiminin teklifini dillendirdiğini, bir korku oluşturma gayretinde olduklarını ifade etti.
FETÖ güdümündeki Almanya'nın ikiyüzlülüğü bir kez daha ortaya çıktı. FETÖ'cü hainleri devlet koruması altına alan Almanya'nın bu çirkin teklifine Türkler büyük tepki gösteriyor. Yerel kaynaklar, FETÖ'cülerin Türkler arasında Almanya yerel yönetiminin teklifini dillendirdiğini, bir korku oluşturma gayretinde olduklarını ifade etti.
FETÖ GÜDÜMÜNDEKİ ALMANYATürkiye'den kaçan FETÖ'cü 220 haine kucak açan, bununla da yetinmeyip Almanya'da şirket kurup, kolaylıkla oturma izni veren Alman hükümeti, terör örgütünün lobi faaliyetleri doğrultusunda hareket etmeyi sürdürüyor. MİT'in, Almanya'daki FETÖ'cüleri Alman İstihbaratı BND'ye liste halinde sunması ile başlayan süreç, Almanya'nın bu isimlere 'izleniyorsunuz Türkiye'ye girerseniz sıkıntı yaşayabilirsiniz' şeklindeki uyarısıyla devam etmişti.
Büyükada'da, Uluslararası Af Örgütü'nün toplantısında teröre yardımdan tutuklananlar için Merkel'den Türkiye'yi kınayan bir açıklama geldi.
Angela Merkel, Büyükada'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan aktivistlerden Alman eğitmen Peter Steudtner için verilen kararın "tamamen haksız" olduğunu söyleyen Merkel, "Alman hükümeti olarak bunu kınıyoruz" dedi.
Salı günü yaptığı açıklamada Merkel, kararın Türkiye'de "masum insanların adalet sisteminin çarkına takıldığına" başka bir örnek daha teşkil ettiğini belirtti.
Merkel, Steudtner ve tutuklanan diğer aktivistlerle "dayanışma içinde" olacaklarını söyledi. Merkel, "Alman hükümeti salıverilmesi için her düzeyde, yapabileceği her şeyi yapacaktır." dedi.
6 KİŞİ TUTUKLANMIŞTIBüyükada Soruşturması kapsamında terör örgütüne yardım etmek suçlamasıyla mahkemeye çıkarılan 10 kişiden 6'sı hakkında tutuklama kararı verilirken, 4'ü serbest bırakılmıştı.
48.5 milyar dolarlık serveti devlete geçti!
MGK’ya sunulan FETÖ’yle Mücadele Raporu’na göre örgütün, finansal ayağı kırıldı. 7.5 milyarı gayrimenkul, 41 milyar lirası şirket varlığı olmak üzere hainlerin toplam 48.5 milyarı devlete geçti.
FETÖ ile yapılan mücadelenin masaya yatırıldığı MGK toplantısında,“FETÖ’yle mücadelede önemli ölçüde başarı sağlandı” sonucuna varıldı. Yapılan değerlendirmede, “OHAL, FETÖ’yle mücadelede gerekli. FETÖ’yle mücadele bundan sonra da tavizsiz sürecek. Sivil ve askeri bürokraside önemli ölçüde temizlik yapıldı ama bu devam edecek” denildi.
Toplantıda, FETÖ ile mücadelenin mali yönü de ayrıntılı olarak tartışıldı. Mali boyutla ilgili şu değerlendirme yapıldı: “Fetullahçı Terör Örgütü’nün maddi kaynaklarının kurutulması bu örgütle mücadelenin en temel adımlarından biridir. FETÖ’yle mücadelede asıl başarı finansal ayakta sağlandı. Örgüt ekonomik olarak çökertildi. 966 şirkete el konularak TMSF’ye devredildi. Şirketlere ait 4 bin 888 mal varlığına el konuldu. Bunların taşınmazları Maliye’ye devredildi. 7.5 milyar lira gayrimenkul varlığı ve 41 milyar lira şirket büyüklüklerine el konuldu. Bu oran, dünya ölçeğinde bu çapta sonuçların en büyüğü. Örgüt ağırlıklı olarak finansmanını Türkiye’den sağlıyordu. Himmet, para transferi, okullar yoluyla elde edilen para konularında bütün musluklar kesildi. Ona darbe vurunca dışarıdaki operasyonlarını da etkileyecek ama dışarıdaki mücadeleye çok fazla etkimiz olamıyor.”
MGK’ya sunulan FETÖ’yle Mücadele Raporu’na göre örgütün, finansal ayağı kırıldı. 7.5 milyarı gayrimenkul, 41 milyar lirası şirket varlığı olmak üzere hainlerin toplam 48.5 milyarı devlete geçti. Yargı kararları kesinleştikçe, uluslararası alanda Türkiye’nin eli güçlenecekMilli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) son toplantısında FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ile mücadele masaya yatırıldı. Kurula sunulan FETÖ Raporu'nda, mücadelede gelinen nokta kapsamlı olarak değerlendirildi. FETÖ'nün gücünün kırılması sürecinde en fazla mesafe alınan alan olarak "finans" boyutu ön plana çıktı. FETÖ'nün, himmet, bağış gibi adlar altında, çoğu zaman baskı ve tehditle milletten elde ettiği haksız servet, yine millete iade edildi. Terör örgütünün 7.5 milyar liralık gayrimenkul, 41 milyar liralık şirket varlığı olmak üzere toplam 48 milyar lirası devlete geçti.
DUDAK UÇUKLATAN SERVET
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından kararlılıkla sürdürülen FETÖ ile mücadelede, bugüne kadar örgütün 7.5 milyar liralık gayrimenkulüne el konuldu. Ayrıca, FETÖ ile bağlantılı 966 şirketin kayyuma devredilen aktif toplamı da 41 milyar lira olarak hesaplandı. Böylece toplamda, yaklaşık 15 milyar dolarlık varlığının FETÖ terör örgütü tarafından kullanılması önlendi.
TAKİP SIKLAŞACAK
MGK'daki değerlendirmede, FETÖ ile mücadelenin dış ayağı üzerinde de duruldu. FETÖ lobisinin faaliyetlerinin önlenmesi noktasında, özellikle darbe yargılamalarının sonuçlanmasının önemine işaret edildi. Kesinleşmiş yargı kararları, gerekçeleri ve eklerindeki belgelerin, uluslararası alanda FETÖ'nün etkisizleştirilmesi ve elebaşının iade sürecini hızlandırabileceği sonucuna varıldı. Bu aşamada Yargıtay'ın, Erzurum'daki FETÖ davasında, gerekçeli kararını açıklamış olması yeni bir aşama olarak görülüyor. Yargıtay, darbenin FETÖ tarafından tasarlanıp uygulandığını, ByLock'un örgütün gizli haberleşme kanalı olduğunu tüm yönleri ve gerekçeleri ile somut bir karara bağladı. Devam etmekte olan davaların önemli bölümünün yıl sonuna kadar sonuçlanmasının beklendiği, mahkemelerden çıkacak kararların tercümesi üzerinden, FETÖ'cüleri himaye eden ülkeler nezdinde diplomatik ve hukuki zeminde takiplerin sıkılaştırılması planlanıyor.
KAMUDA BÜYÜK TEMİZLİK
FETÖ ile yürütülen yoğun mücadele kapsamında kamuda büyük bir temizlik yapıldı. Bu güne kadar kamudan 111 bin 240 kişi ihraç edilirken, 33 bin 180 kişi açığa alınarak görevinden uzaklaştırıldı. Hain darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından 168 bin 977 kişi hakkında hukuki işlem yapıldı. Soruşturmalar çerçevesinde gözaltına alınan 50 bin 344 kişi tutuklandı. 47 bin 136 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Halen 55 bin 495 kişi ise tutuksuz olarak yargılanıyor. 7 bin 605 şüpheli hakkında ise FETÖ üyeliğinden yakalama kararı bulunuyor.
NAKİT OLARAK YURTDIŞINA ÇIKARILDI
MGK'daki sunumlarda, FETÖ'nün en önemli gelir kaynağının Türkiye olduğu, esnaf ve işadamlarından sağlanan paraların yurtdışına transfer edildiği, bu musluğun kesildiği vurgulandı. FETÖ okulları için her bir ilde farklı iş ve meslek gruplarından, örgüte mensup isimler tarafından "himmet" tahsil edildiği ve genelde nakit olarak ülke dışına çıkarıldığı tespitine yer verildi.
Manisa'da 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi
Manisa'nın Saruhanlı İlçesi'nde Richter ölçeğine göre 4 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Baskanlığı (AFAD) Deprem Bilgilendirme Servisi, ön değerlendirme sonuçlarına dayanarak depremin saat 07.42'de meydana geldiğini açıkladı. Saruhanlı'da yerin 8.87 kilometre derinliğinde kaydedilen deprem yörede hissedildi.
Türkiye'de 60 bin bebek devletin takibinde
Türkiye'de ilk kez devlet ilk 5 yaşına kadar iyi beslenmeyen, yeterli gıdaya ulaşamayan kronik hastalık riski taşıyan bebeklerin envanterini çıkardı.
Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) uzmanları 60 bin bebek ve ailesini tek tek evlerinde ziyaret etti. Bebekler ve ailelerinin ihtiyaçları karşılanarak beslenme yetersizlikleri ve gelişim gerilikleri engellenecek.
Kötü beslenmeye bağlı çıkacak hastalıkları önlemek için ise ilk kez devletin diğer kurumları ile birlikte işbirliği yapıldı. Kötü beslendiği belirlenen bebek ve çocukların gıdaları devlet tarafından karşılanacak.
SGK yetkilisi konuyla ilgili şunları söyledi: "Kötü beslendiğine dair raporu alan bebeklerimizin mama ve beslenmesini SGK ödüyor. Normalde bu bebeklerin ilk rapor sonrası iyileşmesi gerekiyor ama aile ikinci kez rapor alırsa burada sorun olduğunu görüyoruz. Malnütrisyon hastalığı, 0-5 yaş arası çocuklarda ciddi geriliğe neden oluyor. Bu gerilik bedensel olmanın yanı sıra zeka geriliği olarak da görülüyor. Bu da SGK'yı ilgilendiren en önemli konu. Bir hastalık oluşmadan önce engellemek sağlık harcamasını da düşüren bir faktör."
İsviçre'de kayıp çiftin cesedi, buzulda 75 yıl sonra bulundu!
İsviçre'de bir teleferik işçisi önce taş kümesi gördüğünü sandı, yaklaştığında ise sırt çantası ve bazı kaplarla su şişesi gördü.
Bulunan cesetler, 1942 yılında birden ortadan kaybolan çiftin çocuklarını gözyaşlarına boğdu. Kesin sonucu DNA testi belirleyecek.
İsviçre Alplerindeki Tsanfleuron buzulunda hafta sonu bulunan iki donmuş cesedin, 75 yıl önce kaybolan bir çifte ait olduğu sanılıyor. Bir teleferik çalışanı, yan yana duran donmuş cesetleri 2 bin 600 metre yükseklikte tesadüfen gördü.
Glacier 3000 kayak tesisi yöneticisi Bernhard Tschannen, "Arkadaşlarımızdan biri önce, gördüğü kütleyi bir taş kümesi sandı. Biraz daha yaklaştığında, sırt çantası ve bazı kaplarla, su şişesi gördü. Sonra da birer çift erkek ve kadın çorabına rastladı" dedi.
DNA TESTİ YAPILACAK
Cesetlerin üstündeki kıyafetler, II. Dünya Savaşı yıllarına işaret ediyor.
Yerel medya, yedi çocuk sahibi Marcelin ve Francine Dumoulin çiftinin 1942 yılında birden ortadan kaybolduğunu aktarıyor. Bir buzul yarığına yuvarlanan çiftin on yıllarca buz tabakalarının altında kalıp donmuş kütle eriyince cesetlerin ortaya çıktığı tahmin ediliyor.
Şu anda çiftin en genç kızı 79 yaşında ve tek isteği anne babasının naaşlarını hak ettiği şekilde toprağa verebilmek. Gözyaşlarına boğulan Marceline Udry-Dumoulin, bütün yaşamlarını anne babasını aramak için geçirdiklerini söyledi.
Polis kayıtlarına göre çiftin kaybolduğu bilgisi 15 Ağustos 1942’de kayda geçmiş, bölgede 1925 yılından itibaren 280 kişiyle ilgili kayıp ihbarı var. Sonucu DNA testi belirleyecek.
Matej Mitrovic'in transferi için komik rakam
Geçtiğimiz sezonun devre arasında Rijeka'dan transfer edilen Hırvat futbolcu Mitrovic için teklifleri değerlendirmeye başlayan Beşiktaş'a 23 yaşındaki oyuncunun menajerlerinden şoke eden bir öneri geldi.
Geçen sezonun ara transfer döneminde Hırvatistan temsilcisi Rijeka’dan 4.2 milyon Euro’ya (16.8 milyon TL) transfer edilen Matej Mitrovic, sergilediği performansla beklenenin altında kalmıştı.
Hırvat futbolcu için teklifleri değerlendirmeye başlayan Beşiktaş'a, oyuncu cephesinden şoke eden bir öneri geldi. Rijeka’nın Mitrovic’i geri almak için siyah beyazlılara 1 milyon Euro (4 milyon TL) teklif ettiği kaydedildi.
Matej Mitrovic, Beşiktaş formasıyla geçen sezon 14 resmi maça çıkmış bunların sadece 8'inde ilk 11 başlamıştı.Chelsea, Antonio Conte ile uzattı
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Chelsea, teknik direktör Conte ile sözleşme yeniledi.
47 yaşındaki teknik adamı geçen yıl göreve getiren ve sezon sonunda şampiyonluğa ulaşan başkent temsilcisi, İtalyan çalıştırıcı ile iki yıllık sözleşme imzaladı.
Kulübün internet sitesine yaptığı açıklamada, yeni sözleşme imzaladığı için mutlu olduğunu belirten Conte, geçen sezon çok çalıştıklarını ve sonuçtan gurur duyduğunu, bu yıl zirvede kalabilmek için daha fazla çalışmak zorunda olduklarını söyledi.
CHP'nin yürüyüşüne saldırı planı iddiası
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, tepki yürüyüşüne katılanlara saldırı planladığı iddiasıyla adliyeye sevk edilen DEAŞ üyesi tutuklandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, tepki yürüyüşüne katılanlara Kocaeli'de saldırı planladığı iddiasıyla adliyeye sevk edilen DEAŞ üyesi ve onunla hareket eden 8 kişi tutuklandı, 6 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne katılanlara Kocaeli'de saldırı planladığı iddiasıyla adliyeye sevk edilen DEAŞ üyesi tutuklandı.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, Kayseri'den kiraladığı minibüsü CHP yürüyüşü sırasında Kocaeli'de kalabalığın üzerine sürerek saldırı yapmayı planladığı değerlendirilen DEAŞ üyesi Oğuzhan K. ve onunla bağlantılı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 14 kişi, savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarıldı.
Zanlılardan Oğuzhan K, Emre E, Selahattin A, Ali M, Selim İ, Kadir K, Kaan A, Fatih Ö. ve Abdullah B. tutuklandı, A.K, B.K, F.K, A.T, S.K. ve A.K. de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte bulunan bir DEAŞ üyesinin, Suriye'den aldığı talimatla minibüs kiralayarak CHP yürüyüşü sırasında Kocaeli'ye gitmek istediğini belirleyerek operasyon başlatmış, yürüyüşteki kalabalığın üzerine aracı sürerek saldırı hazırlığında olduğu değerlendirilen Oğuzhan K. Kocaeli'de, onunla bağlantılı 14 kişi ise Kayseri'de gözaltına alınmıştı.
Kiralık minibüste, provokasyon amacıyla konulmuş AK Parti'ye ait bayrak ve bazı seçim malzemeleri de bulunmuştu.
İsveç'ten Türkiye duyurusu: Endişeliyiz
Büyükada'daki şüpheli toplantıya operasyonun ardından tutuklanan şahıslardan Ali Gharavi hakkında, vatandaşı olduğu İsveç'ten açıklama yapıldı.
İsveç Dışişleri Bakanlığı, 5 Temmuz'da Büyükada'daki şüpheli toplantıya düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve dün sabaha karşı çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmalarına karar verilen şahıslardan Ali Gharavi ile ilgili açıklamada bulundu.
"ENDİŞELİYİZ"
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jessica Garpvall, İsveç vatandaşı Gharavi'nin tutuklanmasından dolayı endişeli olduklarını belirtti.
"GHARAVİ İLE GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ"
Deutsche Welle'nin haberine göre "İstanbul'daki Başkonsolosluğumuz, Ankara'daki Büyükelçiliğimiz ve Stockholm'daki Dışişleri Bakanlığı bu konuyla ilgili çalışıyor" diyen Garpvall, Gharavi ile görüşmek istediklerini belirtti. Garpvall, şahısların duruşmasına İsveçli diplomatların katılmasına izin verilmediğini sözlerine ekledi.
FETÖ ve PKK soruşturmasında 27 kişi cezaevine gönderildi
Siirt merkezli 13 ilde FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 31 şüpheliden 27'si tutuklandı.
Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde çeşitli tarihlerde Siirt merkezli 13 ilde FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 31 şüpheliden 27'si tutuklandı.
Siirt Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik 30 Haziran 2017 tarihinde ilimiz merkezli 13 farklı ilde düzenlenen eş zamanlı ve planlı operasyon neticesinde yakalanarak gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 21 rütbeli askeri personel, 3 mahrem imam ve 2 sivil şahıs olmak üzere 26 şahıstan 22'si tutuklandı, 4 şahıs hakkında adli kontrol kararı verildi. Ayrıca PKK/KCK terör örgütüne yönelik 4 Temmuz 2017 tarihinde yapılan çalışmalar neticesinde yakalanarak gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 1 şahıs tutuklandı. 7 Temmuz tarihinde yapılan çalışmalar neticesinde yakalanarak gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 şahıs tutuklandı" denildi.
Türkiye'ye alçak tehdit: Kırmızı çizgiyi aştınız
Uluslararası Af Örgütü, Londra'daki merkezinden Büyükada'daki operasyon ve tutuklamalar sonrası Türkiye'ye karşı tehdit gibi açıklamalarda bulundu.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, Af Örgütü'nün Türkiye Direktörü İdil Eser'in de dahil olduğu 6 kişinin tutuklanmasının ardından Türkiye'yi üstü kapalı tehdit etti.
"KİMSE TÜRKİYE'YE KARŞI ADIM ATMIYOR"
Türkiye'deki FETÖ, PKK ve DHKP-C operasyonlarına da vurgu yapan Dalhuisen, terör örgütü mensuplarını "muhalif" olarak niteleyerek, Türkiye'nin bu kişileri tutuklayarak "otoriterleştiğini" savundu.
Dalhuisen, "Türkiye'nin otoriterleştiğini herkes biliyor ama kimse bir adım atmıyor" ifadesini kullandı.
"ARTIK HERKES TÜRKİYE'YE, KIRMIZI ÇİZGİLERİ AŞTIĞINI GÖSTERMELİ"
Türkiye'nin iç işlerine karışmak suretiyle, ülkeyi istedikleri gibi yönlendirebileceğini düşünen, ancak bu konuda başarısızlığa uğrayanların sözcüsü gibi konuşan Dalhuisen, "Türkiye'de çıkarı olan çok ülke var, özellikle de göç, DEAŞ'la mücadele, Suriye gibi konularda. Bunlar büyük çıkarlar. Ama bunlar Türkiye'nin saygın olduğu varsayımına dayanıyordu.
Artık dünyada herkes Türkiye'ye kırmızı çizgileri aştığını göstermeli"ifadeleriyle tehditler savurdu.
Kılık değiştirip Erzurum’a sızdı…
PKK’ya büyük şok!Bölücü terör örgütü PKK’nın dağ kadrosundan ‘Berxwedan Bendur’ kod adlı terörist A.K., Erzurum’da düzenlenen operasyonla ablasının evinde kıskıvrak yakalandı. Şanlıurfa’dan ölüm tehdidiyle kaçırdığı 16 yaşındaki genç kızda kurtarıldı.
Alınan bilgiye göre, 2014 yılında Diyarbakır kırsalında bölücü terör örgütü PKK’ya katılan ve ardından askeri ve siyasi eğitim alan ‘Berxwedan Bendur’ kod adlı A.K., Erzurum’da güvenlik güçlerinin düzenlediği müşterek operasyonda yakalandı.
Erzurum’un Çat ilçesine bağlı köylerde çoban kılığında örgütsel faaliyet yürüttüğü ve eylem için plan yaptığı tespit edilen A.K., istihbarat birimlerince takibe alındı.
Daha sonra Erzurum il merkezinde saklandığı eve operasyon düzenleyen güvenlik güçleri, ‘Berxwedan Bendur’ kod adlı terörist A.K’yi kıskıvrak yakaladı.
Teröristin yakalanması esnasında Şanlıurfa’dan zorla kaçırdığı 16 yaşındaki B.A., isimli kızda kurtarıldı.
B.A.’nın Şanlıurfa’dan kayıp müracaatı olduğu ve ailesi ile kendisinin terörist tarafından ölümle tehdit edilerek kaçırıldığı ortaya çıktı.
Teröristin emniyetteki sorgusunun devam ettiği bildirildi.
Ortadoğulu turist kozmetik firmalarının yüzünü güldürdü. Normal sepet ortalamasının 2-3 katı alışveriş yapan Arap turistler sayesinde yatırımcılar da Türk firmalarının kapısını çalıyor. Türkiye'deki 20 markanın bir yıl içinde 597 mağaza açacağı öngörülüyor.
Dünya’dan Selenay Yağcı’nın haberine göre Türkiye'deki kozmetik dükkanlarının kapısını son dönemde en çok Ortadoğulu turist aşındırıyor. Bölge ülkelerinden turistler, özellikle kozmetik alışverişini Türkiye'den yapıyor. Sadece kozmetik almak için Türkiye gelenler bile var. Normal sepet ortalamasının 2-3 katı alışveriş kozmetik dükkanlarının gelirlerini artırıyor. Sephora, Gratis, M.A.C, Eyüp Sabri Tuncer, Flormar ve Golden Rose gibi markaların mağazaları bu ilgiden nasibini alıyor. Perakende sektörü içinde en hızlı büyüme gösteren Türkiye kozmetik pazarı global markaların yanı sıra Ortadoğulu yatırımcının da dikkatini çekti. Türk markaların kapısını çalarak satın alma, ortaklık, franchise tekliflerinde bulunuyorlar. İstiklal caddesinde diğer mağazalar Kepenk indirirken kozmetik markaları ikinci mağazalar açıyor. 20 markanın bir yıl içinde 597 mağaza açması bekleniyor.
BİR SEFERDE 10 BİN-20 BİN TL'LİK ÜRÜN ALIP ÇIKIYOR
Son dönemde başta İstanbul olmak üzere Türkiye'ye Ortadoğulu turist artışının kozmetik firmalarına da yaradığını kaydeden Eyüp Sabri Tuncer Genel Müdür Yardımcısı Atilla Arıman, özellikle Karaköy ve Tarihi Bedesten Çarşısı’nda yer alan mağazalarına yoğun ilgi gösterildiğini söyledi. Ortadoğulu müşterileri içinde tek seferde binlerce liralık alışveriş yapan müşterileri olduğunu dile getiren Arıman, "Özellikle ud serisi ürünlerimizden tek defada 10 bin TL’ye varan alışverişler oluyor. Daha yüksek tutarlı alışveriş talepleri içinse bulundukları ülkelere teslimat yapacak şekilde organize oluyoruz" dedi.
Başta kişisel bakım ürünleri olmak üzere gül, ud, amber ve yeni İstanbul temalı Eau de Cologne serilerine Ortadoğuluların yoğun ilgi gösterdiklerini ifade eden Arıman, zaman zaman mağaza konseptlerini bulundukları ülkelere taşımak isteyen girişimci müşteriler bile olduğunu kaydetti. Ortadoğulu turist alışverişinin ciroda önemli bir yer tutsa da asıl önemli gelişmenin bölge ülkelerine ihracatta kendisini gösterdiğini vurgulayan Arıman, "Bu ülkelere yaptığımız direkt ihracat satışlarının payı da toplam ihracat cirosu içinde yüzde 60’lara yaklaşıyor" diye konuştu. Gerek franchaise, gerekse satın alma konusunda başarılı Türk kozmetik markalarının talep gördüğünü söyleyen Arıman, "Bizlere de çeşitli fon yönetimleri aracılığı ile buna benzer birleşme ya da şirket satın alma talepleri geliyor. Ancak pek sıcak bakmıyoruz" dedi.
M.A.C İstanbul mağazasından bir yetkili de Ortadoğulu turistlerin kozmetik alışverişlerinde oldukça eli açık olduğunu belirterek, "Bir kerede 10 bin liralık, 20 bin liralık alışveriş yapan turistler oluyor. Bazı günler sadece Ortadoğu'lu turiste satış yapıyoruz. Hatta makyaj yaptıranların sayısı da oldukça fazla. Birçoğu aldıkları ürünleri ülkelerinde eşe dosta hediye ederken bazısı da satış yapıyor" diye konuştu.
"İLGİ ARTARAK DEVAM EDİYOR"
İran başta olmak üzere birçok Ortadoğu ülkesinden gelen turistlerin yoğun ilgisini çektiklerini kaydeden Flormar Pazarlama Direktörü Can Dilek de, genel bir tercih olarak toplu alışveriş yaptıklarını söyledi. Türkiye mağazacılık cirolarının yüzde 10'unun turistlerden geldiğini ifade eden Dilek, Ortadoğulu turistin normal sepet ortalamasının 2-3 katı harcama yaptığını vurguladı. Türkiye'ye ilginin yüksek olduğunu ve artarak devam ettiğini gördüklerini dile getiren Dilek, Türkiye'nin her geçen gün daha da cazip bir yatırım coğrafyası haline geleceğini ifade etti.
TÜRKİYE'DE PAZAR 8 MİLYAR TL
KTSD Genel Koordinatörü ve aynı zamanda TOBB Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayi Meclisi Başkan Yardımcısı Vuranel Okay'ın verdiği bilgilere göre; 2015 yılında kozmetik sektörü ihracatı 1.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin ihracatına bakıldığında İran’ın ağırlığının arttığı görülüyor. İran’a en çok saç ürünleri, makyaj ve cilt bakım ürünleri ihraç ediliyor. Bir diğer canlı pazar ise Kuzey Afrika. Buraya da traş ürünleri, deodorantlar ve renkli kozmetikler ihraç ediliyor.
Her yıl ortalama yüzde 10 büyüyen dünya kozmetik sektörü 460 milyar dolarlık hacme sahip. 2020’de 675 milyar dolar seviyesine çıkması öngörülüyor. Türkiye’de ise 8 milyar TL’nin üzerinde. Normal koşullarda kozmetik tüketimi TL bazında yüzde 10-20 arasında artış gösterirken son yıllarda muhtelif iç ve dış etkenler sonucunda döviz bazında yerinde sayıyor. Türkiye’de kişi başına düşen kozmetik harcaması 30 dolar. Avrupa ve Amerika’da bu rakam çok daha yüksek.
GERÇEK AĞAÇTAN TÜTSÜNÜN FİYATI 200 BİN TL...
Körfezli turistlerin Türkiye'ye ilgisini gören 85 yıllık lüks Suudi arabistan markası Abdul Samad Al Qurashi, mağazalaşmış. Dünya çapında 400 mağazası ve 600 satış noktası olan markanın İstanbul ve Ankara'da ikişer mağazası bulunuyor. Hepsi de kendine ait. Suudi Arabistan'ın en ünlü ve büyük markası Abdul Samad Al Qurashi, 200 liradan başlayarak 20 bin liraya kadar esans ve parfüm, 200 liradan başlayarak 200 bin liraya kadar da tütsü satışı yapıyor.
Ortadoğulu turistlerin markayı çok iyi bildiğini ve bilenlerin gelip yüklü alışveriş yaptıklarını kaydeden mağaza yetkilisi Muhammed Hicazi, müşterilerinin standart olduğunu ve en çok ilgiyi doğal tütsülerin gördüğünü belirtti. Hicazi, Ortadoğulu kadınların özellikle banyodan sonra saçlarını güzel koksun diye kullandığı tütsülerin, Tayvan, Hindistan gibi ülkelerden gelen doğal ağaçlardan olduğunu ve hiçbir kimsayal bulunmadığını belirtti. Ayrıca Hicazi, 3 gramlık gül esansı için 2 bin gül kullanıldığını ve 3 gramlık şişenin fiyatının bin 250 TL olduğunu belirterek, Ortadoğuluların gül kokusuna özellikle düşkün olduğunu kaydetti. Ayrıca Suudi Arabistan Kralı'nın parfümünü satan marka, gümüş kutusunda olan bu parfüm için 15 bin TL istiyor.