Başbakan Yıldırım: Bir daha Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz
15 Temmuz hain darbe kalkışmasında Dersimli'lerin meydanları sahipsiz bırakmadığını belirten Yıldırım, Dersimli'lerin o gün milli iradeye sahip çıktığını, bunu yedi düvele gösterdiğini, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'ı alçak FETÖ'cülere yedirtmediğini, ülkeyi darbecilere bırakmadıklarını ifade etti.
Başbakan Yıldırım: Bir daha Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz
Giriş Tarihi: 15.6.2018 18:12 Güncelleme Tarihi: 15.6.2018 22:42
Başbakan Yıldırım, "Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz." dedi.
15 Temmuz hain darbe kalkışmasında Dersimli'lerin meydanları sahipsiz bırakmadığını belirten Yıldırım, Dersimli'lerin o gün milli iradeye sahip çıktığını, bunu yedi düvele gösterdiğini, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'ı alçak FETÖ'cülere yedirtmediğini, ülkeyi darbecilere bırakmadıklarını ifade etti.
Yıldırım, "Alevi, Sünni, Türk, Kürt, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Her vatandaşımızın başımız, gözümüz üzerinde yeri var." diye konuştu.
"Vakit demokrasi vakti, vakit bayram vakti, vakit Tunceli vakti, Çemişgezek vakti." diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğuştan bize verilen dinimiz, dilimiz, mezhebiniz, ırkımız Allah'ın bir lütfudur. Bu bizim zenginliğimizdir. Hepimizin aynı olmamız gerekmiyor. Farklılıklarımızla zenginiz. Biz tek bir insanımızın gönlünün kırılmasına asla rıza göstermeyiz. Geçmişte bazı yanlışlar olabilir, olmuştur. Bu ayıpları temizlemek için 15 yıldır AK Parti iktidarı olarak çaba sarf ediyoruz. Ben Tunceli'ye, Erzincanlı biri olarak hemen şu Munzur'un öbür tarafından birisi olarak ilk geldiğimde, 2004 yılında, Tunceli'de bir metrekare bile sıcak asfalt yol yoktu. Köy gibiydi. Şimdi bakıyorum her tarafta yollar, yemyeşil refüjler, peyzajlar... Acaba Cenevre'ye mi geldik Tunceli'ye mi geldik karıştırdım. Helal olsun. Tunceli bunların fazlasını bile hak ediyor."
Dersim olaylarıBaşbakan Yıldırım, vaktiyle Tunceli'nin Dersim olaylarından çok çektiğini, büyüklerin çok büyük bedeller ödediklerini, hala onlarını acılarını tamir ettirmek, küllendirmek için uğraştıklarını belirtti.
Aşık Veysel’in "Senlik benlik nedir, bırak" deyişinden dizeler okuyan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"O kadar açık ve net bir mesaj. Bugünkü ihtiyacımız budur. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz. Cenabıhak bizi nasıl yarattıysa birbirimizi öyle kabul edeceğiz. Kimin Kürt, Türk olacağına biz mi karar veriyoruz? Anamızı, babamızı biz mi seçiyoruz? O halde neyin kavgasını yapıyoruz. Hiçbir kavga yapmayacağız, kardeş olacağız, et ve tırnak gibi olacağız. Terörün, emperyal devletlerin ülkemizi bölmesine izin vermeyeceğiz. İnşallah terörü de bu ülkenin gündeminden çıkaracağız. Terör en fazla zararı buralara Kürt kardeşlerimize, Doğu ve Güneydoğu'ya veriyor. Çünkü buraya yatırım gelmiyor, geç geliyor. Ama şimdi Tunceli'de 4 tane tekstil fabrikası kuruldu. Hem de Avrupa'nın markalarına ihracat yapmaya başladı. Bu huzurun ve güvenliğin sağlanmasıyla mümkün hale geldi. Bu ülkenin hiçbir evladını kaybetmeye rıza gösteremeyiz. Tek bir insanımızı dahi terör örgütlerine kaptıramayız, feda edemeyiz. Herkes her vatandaşımız kendini istediği gibi ifade edecek. Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Bu kadar açık söylüyorum."
Yıldırım, acıları yaşatanları tarihin de kendilerinin de affetmeyeceklerini vurguladı.
'Asırlarca bu topraklarda her renkten, her inançtan beraberce yaşadık'Başbakan Yıldırım, "Bizim için Konya neyse, Yozgat neyse, Sakarya neyse, Erzincan neyse Dersim de aynısıdır, aynı şekilde olacak." ifadesini kullandı.
Ayrımcılık yapanların kendilerinden olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Bizim hamurumuz beraber karılmıştır, bizim birliğimizi bozmaya çalışanlar, özümüz o kadar sağlamdır ki asla buna muvaffak olamazlar. Asırlarca bu topraklarda her renkten, her inançtan beraberce yaşadık." diye konuştu.
Erzincan ve Tunceli'nin birbirine çok benzediğine değinen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Alevi'si de Sünni'si de Kürt'ü de Türk'ü de kirve olurlar, alışveriş yaparlar, beraber yaşarlar. Hiçbir sorunumuz yok. Sorun nerede? Dışarıdan Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen emperyal devletler, aramıza fitne ve düşmanlık tohumlarını atıyorlar. Bakın, benim adım 'Binali'. 'Binali' ismi size ne hatırlatıyor? Binali, Ali'nin oğlu. Benim adımı koyan Alevi bir komşum. İşte Alevi, Sünni ilişkisi bu kadar değerli bir ilişkidir. Bizim inancımızda bu böyledir.
Bu topraklar daima barışın, insanlığın, esenliğin yurdu oldu. Bu vatan zulümden kaçanlar için adeta güvenli bir yuva oldu. 1490 dünyada İspanya'da, Yahudiler zulüm görürken, onları hiçbir ülke kabul etmezken kucak açan, misafir yapan, ülkeye kabul eden Osmanlı devleti olmuştur. Medeniyet, insanlık, merhamet bizdedir."
Mazluma kapılarını açarken kimliğini, mezhebini, meşrebini sormadıklarını dile getiren Yıldırım, "İnsan değil mi önemli olan insanlıktır. Bizi yaradan Rabbimiz birdir, Peygamberimiz aynıdır, Hazreti Peygamber onun ehli beyitidir, kitabımız birdir. O halde neyin kavgasını yapıyoruz, neyi paylaşamıyoruz?" dedi.
Başbakan Yıldırım, alandakilere, "Bizim muhabbetimiz asırlardan beri gelmekte, ilanihaye de devam edecektir." şeklinde seslenerek, şunları söyledi:
"Bizim derdimiz Kürt-Türk kardeşlerimizle değil, bizim derdimiz, sorunumuz bu ülkeyi bölmek isteyen, genç beyinleri, nesilleri zehirlemek isteyen bölücü terör örgütüyledir. İşte Tunceli'nin dağlarında artık onlara rastlayabiliyor musunuz? Onların hepsini imha ettik ve vatandaşlarımızın canına kast etmesinin önüne geçtik.
Kobani olaylarında Kürtlerin kanı üzerinden siyaset yapmaya kalkanlara, Kürt ve Alevi kardeşlerimizi istismar edenlere geçit vermeyeceğiz. Değil mi kardeşlerim? Demokratik siyaset kılıfıyla toplumu çatışmaya sürükleyen terör uzantılarını asla aramıza sokmayacağız."
"Onlar Türkiye'yi geri götürmek istiyor"Alandaki vatandaşlara, "Tunceli tarihi bir değişime hazır mısınız?" diye soran Yıldırım, Türkiye'nin AK Parti ile 2023 hedeflerine ve 2053 vizyonuna kararlılıkla yürüdüğünü söyledi.
Muhalefet adaylarının hedeflerinde hiçbir proje bulunmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Hedeflerinde Recep Tayyip Erdoğan var. Recep Tayyip Erdoğan olmasın da Türkiye ne olursa olsun. İşgalciler memlekete gelsin, FETÖ ile gelsin, kumpas ile gelsin ondan sonra da Türkiye, enerjisini ve gücünü bu şer odaklarıyla mücadele için boşu boşuna harcasın, bunu mu istiyorsunuz? Onlar Türkiye'yi geri götürmek istiyor. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak hiçbir fikirleri yok. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Bugün, 'Cumhurbaşkanı adayıyım' diye ortada dolaşan isimleri görüyorsunuz. Hangisinin bu memlekette bir dikili ağacı var? Hangisinin bu ülkede taş üstüne taş koyduğu eseri var? Hangisinin Türkiye'nin geleceğine yönelik projeleri, fikirleri var..."
Munzur Çayı HES projesine ilişkin Yıldırım, şunları söyledi:
"Munzur Çayı, Tunceli için hayati öneme sahip. Bir doğa harikası, dünyada böyle bir yer yok. 8 kilometrelik, bütün güzergah boyunca berrak, pırıl pırıl sular akıyor. Rafting yapmaya, dinlenmeye, turizme müsait. Buraya hidroelektrik santrali (HES) yapılacaktı. Geçen sene geldiğimde söz verdim, bunu durdurdum. Yapılmıyor. Bundan sonra da buranın doğal güzelliğinin bozulmaması için bu projeyi hayata geçirmeyeceğiz. Size buradan bunu da ilan ediyorum."
"Pazar günü Muharrem İnce gelecek"Tunceli'ye çağrı merkezinin kurulacağını, şehrin 2050'ye kadar içme suyunu karşılayacak içme suyu projesinin de yıl sonunda tamamlanacağını bildiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hizmetler saymakla bitiyor. Bayramın ilk günü burayı hınca hınç doldurdunuz, Allah sizden razı olsun. Buraya pazar günü Muharrem İnce gelecek. Ben Tunceliler'den şu soruyu sormalarını istiyorum: 'Tunceli'ye yaptığınız bir eser varsa, onu söyleyin. İkincisini istemiyoruz.' Bunu bir sorun. Eğer bir şey söylüyorlarsa ona versinler Tunceliler oylarını. Yüz tane eser değil, bir tane. Bir tane çınar ağacı, bir tane ladik fidanı, bir tane kavak ağacı, söğüt ağacı dahi diktilerse başım gözüm üstünde yerleri var. Var mı, yok. Çünkü bunlar konuşur AK Parti yapar."
Başbakan Yıldırım, alanda toplanan vatandaşlardan 24 Haziran'da yeni bir destan yazma, milletvekili adaylarını Meclise gönderme sözünü aldı. Yıldırım, bu esnada vatandaşların Pertek ve Hozat'a TOKİ konutları yapılmasını istemesi üzerine, "Tamam, siz isteyin biz yapalım." yanıtını verdi.
Tunceli Valisi Tuncay Sonel'i yürüttüğü başarılı çalışmalardan dolayı tebrik eden Yıldırım, Tunceli-Pülümür-Erzincan yolunu da bölünmüş yol haline getireceklerini vurguladı.
"Bir daha Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz" AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bu ülkenin hiçbir evladını kaybetmeye rıza gösteremeyiz. Tek bir insanımızı dahi terör örgütlerine kaptıramayız, feda edemeyiz. Herkes her vatandaşımız kendini istediği gibi ifade edecek. Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz." dedi. Giriş Tarihi: 15.6.2018 18:12 Güncelleme Tarihi: 15.6.2018 19:52Başbakan Yıldırım, partisince Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmaya, "Tunceli'li kardeşlerim, aziz Dersimli'ler, hepinizi gönülden muhabbetle selamlıyorum." sözleriyle başladı.
15 Temmuz hain darbe kalkışmasında Dersimli'lerin meydanları sahipsiz bırakmadığını belirten Yıldırım, Dersimli'lerin o gün milli iradeye sahip çıktığını, bunu yedi düvele gösterdiğini, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'ı alçak FETÖ'cülere yedirtmediğini, ülkeyi darbecilere bırakmadıklarını ifade etti.
Yıldırım, "Alevi, Sünni, Türk, Kürt, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Her vatandaşımızın başımız, gözümüz üzerinde yeri var." diye konuştu.
- "CENEVRE'YE Mİ GELDİK TUNCELİ'YE Mİ"
"Vakit demokrasi vakti, vakit bayram vakti, vakit Tunceli vakti, Çemişgezek vakti." diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğuştan bize verilen dinimiz, dilimiz, mezhebiniz, ırkımız Allah'ın bir lütfudur. Bu bizim zenginliğimizdir. Hepimizin aynı olmamız gerekmiyor. Farklılıklarımızla zenginiz. Biz tek bir insanımızın gönlünün kırılmasına asla rıza göstermeyiz. Geçmişte bazı yanlışlar olabilir, olmuştur. Bu ayıpları temizlemek için 15 yıldır AK Parti iktidarı olarak çaba sarf ediyoruz. Ben Tunceli'ye, Erzincanlı biri olarak hemen şu Munzur'un öbür tarafından birisi olarak ilk geldiğimde, 2004 yılında, Tunceli'de bir metrekare bile sıcak asfalt yol yoktu. Köy gibiydi. Şimdi bakıyorum her tarafta yollar, yemyeşil refüjler, peyzajlar... Acaba Cenevre'ye mi geldik Tunceli'ye mi geldik karıştırdım. Helal olsun. Tunceli bunların fazlasını bile hak ediyor."
- DERSİM OLAYLARI
Başbakan Yıldırım, vaktiyle Tunceli'nin Dersim olaylarından çok çektiğini, büyüklerin çok büyük bedeller ödediklerini, hala onlarını acılarını tamir ettirmek, küllendirmek için uğraştıklarını belirtti.
Aşık Veysel'in "Senlik benlik nedir, bırak" deyişinden dizeler okuyan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"O kadar açık ve net bir mesaj. Bugünkü ihtiyacımız budur. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz. Cenabıhak bizi nasıl yarattıysa birbirimizi öyle kabul edeceğiz. Kimin Kürt, Türk olacağına biz mi karar veriyoruz? Anamızı, babamızı biz mi seçiyoruz? O halde neyin kavgasını yapıyoruz. Hiçbir kavga yapmayacağız, kardeş olacağız, et ve tırnak gibi olacağız. Terörün, emperyal devletlerin ülkemizi bölmesine izin vermeyeceğiz. İnşallah terörü de bu ülkenin gündeminden çıkaracağız. Terör en fazla zararı buralara Kürt kardeşlerimize, Doğu ve Güneydoğu'ya veriyor. Çünkü buraya yatırım gelmiyor, geç geliyor. Ama şimdi Tunceli'de 4 tane tekstil fabrikası kuruldu. Hem de Avrupa'nın markalarına ihracat yapmaya başladı. Bu huzurun ve güvenliğin sağlanmasıyla mümkün hale geldi. Bu ülkenin hiçbir evladını kaybetmeye rıza gösteremeyiz. Tek bir insanımızı dahi terör örgütlerine kaptıramayız, feda edemeyiz. Herkes her vatandaşımız kendini istediği gibi ifade edecek. Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Bu kadar açık söylüyorum."
Yıldırım, acıları yaşatanları tarihin de kendilerinin de affetmeyeceklerini vurguladı.
Yıldırım, partisince Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, "Bizim için Konya neyse, Yozgat neyse, Sakarya neyse, Erzincan neyse Dersim de aynısıdır, aynı şekilde olacak." ifadesini kullandı.
Ayrımcılık yapanların kendilerinden olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Bizim hamurumuz beraber karılmıştır, bizim birliğimizi bozmaya çalışanlar, özümüz o kadar sağlamdır ki asla buna muvaffak olamazlar. Asırlarca bu topraklarda her renkten, her inançtan beraberce yaşadık." diye konuştu.
Erzincan ve Tunceli'nin birbirine çok benzediğine değinen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Alevi'si de Sünni'si de Kürt'ü de Türk'ü de kirve olurlar, alışveriş yaparlar, beraber yaşarlar. Hiçbir sorunumuz yok. Sorun nerede? Dışarıdan Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen emperyal devletler, aramıza fitne ve düşmanlık tohumlarını atıyorlar. Bakın, benim adım 'Binali'. 'Binali' ismi size ne hatırlatıyor? Binali, Ali'nin oğlu. Benim adımı koyan Alevi bir komşum. İşte Alevi, Sünni ilişkisi bu kadar değerli bir ilişkidir. Bizim inancımızda bu böyledir.
Bu topraklar daima barışın, insanlığın, esenliğin yurdu oldu. Bu vatan zulümden kaçanlar için adeta güvenli bir yuva oldu. 1490 dünyada İspanya'da, Yahudiler zulüm görürken, onları hiçbir ülke kabul etmezken kucak açan, misafir yapan, ülkeye kabul eden Osmanlı devleti olmuştur. Medeniyet, insanlık, merhamet bizdedir."
- "KÜRT VE ALEVİ KARDEŞLERİMİZİ İSTİSMAR EDENLERE GEÇİT VERMEYECEĞİZ"
Mazluma kapılarını açarken kimliğini, mezhebini, meşrebini sormadıklarını dile getiren Yıldırım, "İnsan değil mi önemli olan insanlıktır. Bizi yaradan Rabbimiz birdir, Peygamberimiz aynıdır, Hazreti Peygamber onun ehli beyitidir, kitabımız birdir. O halde neyin kavgasını yapıyoruz, neyi paylaşamıyoruz?" dedi.
Başbakan Yıldırım, alandakilere, "Bizim muhabbetimiz asırlardan beri gelmekte, ilanihaye de devam edecektir." şeklinde seslenerek, şunları söyledi:
"Bizim derdimiz Kürt-Türk kardeşlerimizle değil, bizim derdimiz, sorunumuz bu ülkeyi bölmek isteyen, genç beyinleri, nesilleri zehirlemek isteyen bölücü terör örgütüyledir. İşte Tunceli'nin dağlarında artık onlara rastlayabiliyor musunuz? Onların hepsini imha ettik ve vatandaşlarımızın canına kast etmesinin önüne geçtik.
Kobani olaylarında Kürtlerin kanı üzerinden siyaset yapmaya kalkanlara, Kürt ve Alevi kardeşlerimizi istismar edenlere geçit vermeyeceğiz. Değil mi kardeşlerim? Demokratik siyaset kılıfıyla toplumu çatışmaya sürükleyen terör uzantılarını asla aramıza sokmayacağız."
- "ONLAR TÜRKİYE'Yİ GERİ GÖTÜRMEK İSTİYOR"
Alandaki vatandaşlara, "Tunceli tarihi bir değişime hazır mısınız?" diye soran Yıldırım, Türkiye'nin AK Parti ile 2023 hedeflerine ve 2053 vizyonuna kararlılıkla yürüdüğünü söyledi.
Muhalefet adaylarının hedeflerinde hiçbir proje bulunmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Hedeflerinde Recep Tayyip Erdoğan var. Recep Tayyip Erdoğan olmasın da Türkiye ne olursa olsun. İşgalciler memlekete gelsin, FETÖ ile gelsin, kumpas ile gelsin ondan sonra da Türkiye, enerjisini ve gücünü bu şer odaklarıyla mücadele için boşu boşuna harcasın, bunu mu istiyorsunuz? Onlar Türkiye'yi geri götürmek istiyor. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak hiçbir fikirleri yok. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Bugün, 'Cumhurbaşkanı adayıyım' diye ortada dolaşan isimleri görüyorsunuz. Hangisinin bu memlekette bir dikili ağacı var? Hangisinin bu ülkede taş üstüne taş koyduğu eseri var? Hangisinin Türkiye'nin geleceğine yönelik projeleri, fikirleri var..."
AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, Munzur Çayı HES projesine ilişkin, "Geçen sene geldiğimde söz verdim, bunu durdurdum. Yapılmıyor. Bundan sonra da buranın doğal güzelliğinin bozulmaması için bu projeyi hayata geçirmeyeceğiz. Buradan bunu da ilan ediyorum." dedi.
Başbakan Yıldırım, partisince Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, AK Parti'nin 15 yılda sağlıkta yaptığı yatırımlara değinerek, ana muhalefet partisinin sağlıkla ilgili söyleyebileceği bir şey olmadığını bildirdi.
Yıldırım, "SSK'daki kuyrukları unuttunuz mu? Gece yarısı muayene sırası almak için geceyi ayazda, soğukta geçirdiğinizi unuttunuz mu? İlaç için eczane eczane dolaştıklarımızı unuttuk mu? Muayene olamadan gün boyu bekleyip, daha da hastalığımız artarak evimize döndüğümüz günleri unuttunuz mu? AK Parti 15 yılda Türkiye'de 1245 yeni hastane yaptı." diye konuştu.
817 bin TOKİ konutunun da yapılıp, sahiplerine teslim edildiğini anımsatan Başbakan Yıldırım, "AK Parti Türkiye'de 15 yılda 385 kilometre tünel yapmış. 258 tünel yapmış 15 yılda. Peki 80 yılda diğer iktidarlar ne kadar tünel yapmış? 80 yılda 50 kilometre yapmışlar. 50 kilometre 80 yılda, 15 yılda 385 kilometre. AK Parti farkı işte bu." ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin yüksek hızlı tren, 29 yeni havalimanı yaptığını ve 79 ile doğalgaz getirildiğini vurgulayan Yıldırım, Tunceli'nin ilçelerine de doğalgaz getirileceğini kaydetti.
Geçmişte Keban Gölü'ndeki ilk feribot projesini kendisinin yaptığını ve bakanlığı döneminde de feribot seferlerini artırdığını hatırlatan Yıldırım, "Muhalefet adayları bakıyorlar ki yapacak bir şey yok. Ne düşünseler AK Parti yapmış, o zaman kızıyorlar, 'Biz en iyisi AK Parti'nin yaptıklarını yıkalım' diyorlar. Önümüzde bir yapım ekibi, bir de yıkım ekibi var. 24 Haziran'da tercih sizin. Yapım ekibiyle yola devam mı? Yıkım ekibine 'dur' demeye var mısınız?" diye sordu.
Muhalefet adaylarının terörle ilgili konuşmadıklarına işaret eden Yıldırım, "Terörle nasıl mücadele edecekler? Bu ülkeyi teröre karşı nasıl koruyacaklar? Hiçbir şey söylediklerini gördünüz mü? FETÖ'yle ilgili bir şey duydunuz mu? Duyamazsınız." dedi.
Alandaki bir vatandaşın, "Onlar teröristlerle beraber geziyor." sözleri üzerine Yıldırım, "Onlar teröristlerle geziyor, diyor. Kitabın ortasından konuşuyor, ben konuşmuyorum. Yüreği yanan analar konuşuyor. Terörle mücadele cesaret ister, mangal gibi yürek ister. Recep Tayyip Erdoğan gibi memleket sevdalısı ister. O da bunlarda yok. Milletin aklına yatacak hiçbir söylemleri yok. Tek bir eserleri yok." ifadelerini kullandı.
- "AK PARTİ HİZMET SİYASETİ YAPAR"
"Tunceli'yi pırıl pırıl, yemyeşil yapanlar dururken, irapta mahalli olmayan, hiçbir çivisi, hiçbir iş yapmayanlara niye oy, niye destek vereceğiz?" diyen Yıldırım, vatandaşlara diğer adaylara 24 Haziran'da gereken cevabı verip vermeyeceklerini sordu.
AK Parti'nin hizmet siyaseti yaptığını vurgulayan Yıldırım, "AK Parti 15 yılda Tunceli ve ilçelerine 5 katrilyon 300 trilyon yatırım yaptı. Şu anda devam eden projelerin toplamı da 2 katrilyon 800 trilyon. Helal olsun." dedi.
Yıldırım, AK Parti'nin 15 yılda kente eğitim alanındaki yatırımları da hatırlatarak, 184 derslik, 25'in üzerinde okul yaptıklarını, Munzur Üniversitesi'ni kurduklarını kaydetti.
Başbakan Yıldırım, üniversitenin içinde kültür merkezi, olimpik yüzme havuzu ve kütüphanenin yapıldığını, Tunceli'de sağlıkta büyük eserleri hayata geçirdiklerini, 3 hastane, 9 tane birinci kademe sağlık tesisi inşa ettiklerini, 62 uzman doktorun burada görev yaptığını, Mazgirt ve Ovacık ilçelerinde hastane yapım çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
"41 şantiyede 635 milyon liralık yatırımla Tunceli'ye projelerimiz devam ediyor." diyen Yıldırım, şehirde 46 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, Tunceli-Ovacık yolu ile Pertek-Hozat yol ayrımının bu sene tamamlanacağını kaydetti.
Yıldırım, Pertek Köprüsü'nü de yapacaklarını bildirerek, "Boğazın Yavuz Sultan Selim Köprüsü var da Pertek'in köprüsü olmaz mı? Elbette olur. İnşallah onu da yapacağız." dedi.
- MUNZUR ÇAYI'NA HES YAPILMAYACAK
Başbakan Yıldırım, önemli bir projenin daha bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Munzur Çayı, Tunceli için hayati öneme sahip. Bir doğa harikası, dünyada böyle bir yer yok. 8 kilometrelik, bütün güzergah boyunca berrak, pırıl pırıl sular akıyor. Rafting yapmaya, dinlenmeye, turizme müsait. Buraya hidroelektrik santrali (HES) yapılacaktı. Geçen sene geldiğimde söz verdim, bunu durdurdum. Yapılmıyor. Bundan sonra da buranın doğal güzelliğinin bozulmaması için bu projeyi hayata geçirmeyeceğiz. Size buradan bunu da ilan ediyorum."
Yıldırım, bu projeleri takip etmek için ilden çıkacak milletvekillerinin önemine işaret ederek, ilde tarım ve hayvancılığa yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi. AK Parti iktidara geldiğinde tarıma yılda sadece 3,5 trilyon destek verilirken, bunun 6 kat artırılarak yılda 21,5 trilyona çıkarıldığını vurguladı.
Tunceli'yi yatırım için en cazip iller arasına sokarak 6. bölge yaptıklarını anımsatan Yıldırım, buradaki Organize Sanayi Bölgesi'nde 2 bin 500 üzerinde insan çalıştığını, 4 tekstil fabrikasının kurulduğunu aktardı.
- "PAZAR GÜNÜ MUHARREM İNCE GELECEK"
Tunceli'ye çağrı merkezinin kurulacağını, şehrin 2050'ye kadar içme suyunu karşılayacak içme suyu projesinin de yıl sonunda tamamlanacağını bildiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hizmetler saymakla bitiyor. Bayramın ilk günü burayı hınca hınç doldurdunuz, Allah sizden razı olsun. Buraya pazar günü Muharrem İnce gelecek. Ben Tunceliler'den şu soruyu sormalarını istiyorum: 'Tunceli'ye yaptığınız bir eser varsa, onu söyleyin. İkincisini istemiyoruz.' Bunu bir sorun. Eğer bir şey söylüyorlarsa ona versinler Tunceliler oylarını. Yüz tane eser değil, bir tane. Bir tane çınar ağacı, bir tane ladik fidanı, bir tane kavak ağacı, söğüt ağacı dahi diktilerse başım gözüm üstünde yerleri var. Var mı, yok. Çünkü bunlar konuşur AK Parti yapar."
Başbakan Yıldırım, alanda toplanan vatandaşlardan 24 Haziran'da yeni bir destan yazma, milletvekili adaylarını Meclise gönderme sözünü aldı. Yıldırım, bu esnada vatandaşların Pertek ve Hozat'a TOKİ konutları yapılmasını istemesi üzerine, "Tamam, siz isteyin biz yapalım." yanıtını verdi.
Tunceli Valisi Tuncay Sonel'i yürüttüğü başarılı çalışmalardan dolayı tebrik eden Yıldırım, Tunceli-Pülümür-Erzincan yolunu da bölünmüş yol haline getireceklerini vurguladı.