Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos etkinliğinde önemli açıklamalarda bulundu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Külliye'de düzenlenen 30 Ağustos Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Türk'ün zafer ayının Ağustos olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, "Ölümü öldüren cesaret abidelerinden devraldığımız emaneti şanla taşımaya devam edeceğiz." dedi.

Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos etkinliğinde önemli açıklamalarda bulundu

Giriş Tarihi: 30.08.2024  20:06  Son Güncelleme: 31.08.2024  01:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan 30 Ağustos programında konuştu! "Ağustos ayı tarihimizde Türk'ün zaferler ayı olarak bilinir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uçak gemimizi orduya katacağız

Külliye'de 30 Ağustos Programı! Başkan Erdoğan: Türk'ün zaferler ayı Ağustostur

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Külliye'de düzenlenen 30 Ağustos Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Türk'ün zafer ayının Ağustos olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, "Ölümü öldüren cesaret abidelerinden devraldığımız emaneti şanla taşımaya devam edeceğiz." dedi.

Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos etkinliğinde önemli açıklamalarda bulundu. "Tek yapmamız gereken iç cephemizi sağlam tutmaktır" diyen Başkan Erdoğan, "Kirli dilin, ülkeyi sürüklemek istediği tehlikeli yeri görmekteyiz. 5.kol aparatlarının tuzağına düşmeyeceğiz. 85 milyon olarak hepimiz aynı gemideyiz. Siyasi görüşlerimiz kökenlerimiz inançlarımız farklı olsa da aynı gök kubbenin altında aynı vatan toprağının üzerinde yaşıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "Zafer Bayramı Özel Konseri"nde açıklamalarda bulundu. "Ağustos ayı tarihimizde Türk'ün zaferler ayı olarak bilinir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anadolu gemimizle inşallah şimdi onun daha büyüğünü yani uçak gemimizin hazırlıkları yapılıyor. Bir an önce onu da ordumuzun saflarına katacağız" dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün yaşadığımız hadiselere baktığımızda bir millet için iç cephenin ne kadar mühim olduğunu çok daha net görebiliyoruz. Milletimizi esir alma, bizi hedeflerimizden koparma, kendi iç sorunlarımızda oyalama planlarının en kritik safhasını daima iç kalemizi çökertmeye yönelik hamleler oluşturmuştur." dedi.

Başkan Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu

Başkan Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri'nde yaptığı konuşmada İstiklal Harbinin dünyada eşi benzeri olmayan büyük bir başarı olduğunu vurgulayarak "Milletimiz tüm imkansızlıklara rağmen varını yokunu seferber edip istikbaline sahip çıkmıştır." dedi. Başkan Erdoğan, 85 milyonun aynı gemide olduğunun altını çizerek "Dilinden, kaleminden ve klavyesinden nefret akan 5. kol aparatlarının tuzağına düşmeyeceğiz. Milletimin her bir ferdinden bu konuda dikkatli olmasını rica ediyorum." şeklinde konuştu.

Başkan Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri'nde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri" programına katıldı.

Konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, millet adına Milli Mücadele'yi sevk ve idare eden Meclisin kıymetli üyelerini, 1071 Malazgirt Zaferi'nden beri vatan topraklarını kanlarıyla şereflendiren aziz şehitleri rahmetle yad eden Erdoğan, "Rabb'im hepsinin ruhunu şad, mekanlarını cennet eylesin. Gazilerimizden ebediyete intikal edenlere Mevla'dan rahmet, hayatta olanlara sıhhat ve afiyet niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

İstiklal ve istikbal uğrunda canlarını ortaya koyan kahramanların fedakarlıklarını hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ölümü öldüren cesaret abidelerinden devraldığımız emaneti şanla, şerefle taşımaya devam edeceğiz. Siz dostlarımla birlikte tüm milletimizin, dünyanın farklı ülkelerinde hayat mücadelesi veren vatandaşlarımızın ve Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun."



"BÜYÜK ZAFER'İN 102. YILINA ULAŞMANIN BAHTİYARLIĞINI YAŞIYORUZ"

Başkan Erdoğan, ağustosun tarihte Türk'ün zaferler ayı olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Bu ay içerisinde hepsi tarihimizde birer kilometre taşı niteliğindeki Mercidabık Zaferi'ni, Otlukbeli Zaferi'ni, Çaldıran Zaferi'ni, Belgrad Zaferi'ni, Mohaç Zaferi'ni, Kıbrıs'ın fethini idrak ettik. Dört gün önce, milletimize Anadolu'nun kapısını açan Malazgirt Zaferi'nin 953. seneidevriyesini büyük bir gururla kutladık. Sultan Muhammed Alparslan ve ordusunun mümtaz mensuplarına olan vefa borcumuzu vatandaşlarımızla birlikte orada ifa ettik. Aynı gün, Büyük Taarruz'un 102. yıl dönümünü yine heyecanla andık, hatırladık.

Bugün de zaferler zincirinin bir diğer zümrüt halkası olan Büyük Zafer'in 102. yılına ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Burada öncelikle şu hususu vurgulamak istiyorum: İstiklal Harbimiz hiç şüphesiz başlı başına dünyada eşi benzeri olmayan büyük bir başarıdır. Milletimiz, tüm imkansızlıklara rağmen varını yoğunu seferber ederek vatanına, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır. Türk milleti, tarih yapan ve tarih yazan vasfını böylece bir kez daha göstermiştir. Kurtuluş Savaşımızın dönüm noktası ise Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi'dir."



"DÜNYA SAVAŞ TARİHİNE GEÇECEK BİR BAŞARIYA İMZA ATILDI"

Büyük Zafer'in, yok edilmek ve vatanından kovulmak istenen bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun adı olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Viyana Kuşatması'ndan beri savunmada kalan ve taarruz gücü zayıflayan ordumuz, Dumlupınar'da elde ettiği zaferle makus talihini değiştirmiştir. Bazı istisnalar haricinde 250 yıldır süren ricat böylece son buldu. Türlü meşakkatler içinde elde edilen bu başarıyla hem milletimizin bağımsızlık iradesi hem de Türk askerinin kahramanlığı perçinlenmiştir.

Zaferin büyüklüğünü anlamamıza yardımcı olacak şu hususa dikkatinizi bilhassa çekmek isterim. Bir İngiliz askeri yetkili, Yunan kuvvetlerinin savunma hattını 'Türkler, 4-5 ayda bu hattı aşabilirlerse 3 günde aştıklarını iddia edebilirler.' ifadesiyle tarif ediyor ancak 5-6 ayda aşılmaz denilen bu hattı ordumuz stratejik ve taktik bir baskınla sadece 5 günde darmadağın etmiştir.

Merhum Fahrettin Altay Paşa, Büyük Taarruz'dan Büyük Zafer'e giden yolu hatıratında şu şekilde anlatıyor: 'Başkomutan Meydan Muharebesi, 5 gün geceli gündüzlü süren büyük bir savaştır. 26 Ağustos 1922 sabah alaca karanlıkla beraber Atatürk'ün Kocatepe'den verdiği emirle açılan topçu ateşiyle başladı. 30 Ağustos 1922 akşamı yine Atatürk'ün Zafertepe'de Mehmetçik ile omuz omuza çarpışırken verdiği süngü hücumu ile son buldu.' Evet, milletin bağrından çıkan ordumuz, Gazi Mustafa Kemal'in gizlilik içinde yürüttüğü titiz bir hazırlık sürecinin sonunda dünya savaş tarihine geçecek bir başarıya imza atmıştır."



"ZAFERİN ARKA PLANINDA CİDDİ BİR HAZIRLIK VE STRATEJİ VAR"

Başkan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Gazi Mustafa Kemal, Büyük Zafer'in milletimiz açısından taşıdığı anlamı bakınız nasıl tarif ediyor: 'Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekat, Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir.'

Büyük Zafer'in kazanılmasının arka planında ciddi bir hazırlık, strateji ve kapsamlı bir çalışma vardır. Taarruz kararı önceden alındığı halde aylar boyunca savaş vasıtalarının tamamlanmasına öncelik verildi. 'Yarım tedbirle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür' anlayışıyla tüm imkanlar seferber edildi. Silah, mühimmat, eğitim, ilave kuvvet gibi hazırlıkların yanı sıra asıl cephe olarak görülen iç cephenin tahkimi sağlandı. İç cephe güçlendirildikçe başarı da mukadder hale geldi. Bugün yaşadığımız hadiselere baktığımızda bir millet için iç cephenin ne kadar mühim olduğunu çok daha net görebiliyoruz. Milletimizi esir alma, bizi hedeflerimizden koparma, kendi iç sorunlarımızda oyalama planlarının en kritik safhasını daima iç kalemizi çökertmeye yönelik hamleler oluşturmuştur."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Dilinden, kaleminden ve klavyesinden nefret akan, zehir akan beşinci kol aparatlarının tuzağına düşmeyeceğiz." dedi.

Türkiye'nin, Cumhuriyet tarihi boyunca tamamı aynı amaca hizmet eden pek çok kirli senaryoya maruz kaldığını belirten Erdoğan, bir dönem ilerici-gerici, laik-anti laik denilerek milletin ayrıştırıldığını, Alevi-Sünni, Kürt-Türk denilerek insanlar arasına nifak sokulmak istendiğini hatırlattı.



Sokak olaylarıyla Türkiye'nin kendi iç meselelerine hapsedilmeye çalışıldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bölücü terör örgütünü tam 40 yıldır başımıza musallat ederek, güvenlik ve huzurumuza kastettiler. FETÖ'cü hainler eliyle milli iradeyi gasp etmeye çalıştılar. Darbeler yoluyla devletle millet arasında kalın duvarlar ördüler. Bir taraftan Türkiye'yi ekonomide, kalkınmada, demokraside, savunmada, dış politikada hak ettiği yerlere getirme mücadelesi verirken, diğer taraftan da iç cephemizi sarsmayı hedefleyen pek çok kumpasla uğraştık.

Bugünlere dikensiz bir gül bahçesinde yürüyerek değil, içeride ve dışarıda vuruşarak geldik. Şüphesiz karşılaştığımız her engel bizi oyaladı, vakit ve enerji kaybettirdi ama Türk milleti olarak hedeflerimize ulaşma irademizi kıramadı, bizi yolumuzdan geri döndüremedi. Bugün de millet olarak hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Büyük Zafer'den aldığımız ilham ve cesaretle ülkemizi daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Savunma sanayinde son 22 yılda elde ettiğimiz başarılar dostlarımıza güven aşılarken kem gözlere ise korku salıyor."

TCG Anadolu'nun dünyanın ilk SİHA gemisi olduğunu belirten Erdoğan, "Şimdi onun daha büyüğünü yani uçak gemimizin şu anda hazırlıkları yapılıyor. Ve bir an önce inşallah onu da ordumuzun saflarına katacağız." diye konuştu.

Başkan Erdoğan, harp literatürüne geçen insansız hava araçları, KAAN, HÜRJET, HÜRKUŞ, ATAK, GÖKBEY, "mavi vatanın" muhafızı fırkateynler ve denizaltılar, Fırtına Obüsleri, Altay tankı, füzeler, hava savunmaları ve nice savunma kabiliyetleriyle tam bağımsız Türkiye idealine emin adımlarla ilerlediklerini vurguladı.



"YAPMAMIZ GEREKEN İÇ CEPHEMİZİ SAĞLAM TUTMAK"

Şimdiye kadar nice zorluğun, oyunun nasıl üstesinden gelindiyse, çok daha fazlasının başarılacağına yürekten inandığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunun için tek yapmamız gereken iç cephemizi sağlam tutmaktır. Milletlerin hayatında ekonomik sıkıntılar olur. Siyasette tansiyon, zaman zaman yükselebilir. Toplum kesimleri arasında anlaşmazlık yaşanabilir. Rekabet, sosyal, siyasal ve ekonomik hayatın olmazsa olmazıdır. 85 milyonun her konuda aynı fikirde olmasını beklemek gerçekçi değildir, doğru da değildir.

Ne gelip geçici ekonomik zorlukların ne günlük siyasetteki tartışmaların ne de bölgemizde çıkan gerilimlerin hiçbiri bize kalıcı zarar veremez. Millet ve devlet olarak bunların hepsine bir şekilde çözüm buluruz ama iç kalemizde bir gedik açılırsa, orada bir kan kaybı yaşanırsa, Allah korusun bunu toparlamak son derece maliyetli ve meşakkatli olacaktır. Böyle bir durumda hepimiz kaybederiz. Hepimiz bedel öderiz. 85 milyon olarak hepimiz sıkıntı çekeriz. Milletini seven, memleketini seven, kendini bu topraklara ait hisseden hiç kimsenin 'kaybet-kaybet' denklemine fırsat vermeyeceğine inanıyorum."

Tüm bu gerçeklere rağmen son günlerde toplumun sinir uçlarıyla oynayan çeşitli kışkırtmalara şahitlik edildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Siyaset kurumunun itibarına gölge düşüren kirli dilin ülkeyi sürüklemeye çalıştığı tehlikeli yeri çok iyi görmekteyiz. Allah'ın izniyle bu oyuna gelmeyeceğiz. Dilinden, kaleminden ve klavyesinden nefret akan, zehir akan ve beşinci kol aparatlarının tuzağına düşmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan, toplumun sürekli huzurunda olan siyasetçiler başta olmak üzere, milletin her bir ferdinden bu konuda dikkatli, uyanık olmasını, iç cepheyi sarsmaya yönelik provokasyonlar karşısında teyakkuz halinde bulunmasını istedi.



"AYNI GEMİNİN YOLCULARIYIZ"

"Ne yapıyorsak, hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde yapacağız. Hangi mücadeleyi veriyorsak hukuk, demokrasi ve meşruiyet temelinde vereceğiz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şunu lütfen aklımızdan çıkarmayalım, 85 milyon olarak hepimiz aynı gemideyiz, aynı geminin yolcularıyız. Siyasi görüşlerimiz, kökenlerimiz, inançlarımız farklı olsa da hepimiz aynı gök kubbenin altında, aynı vatan toprağının üzerinde yaşıyoruz. Farklılıklarımızın hiçbiri kardeşliğimizden daha güçlü değildir. Ayrılıklarımızın hiçbiri kader ortaklığımızdan daha önde değildir. Bu şuurla, bu anlayışla hareket ettiğimiz sürece üstesinden gelinmeyecek hiçbir engel tanımıyoruz. Yeter ki biz bir olalım, iri olalım, diri olalım, beraber olalım, kardeşliğimize leke sürdürmeyelim. Yeter ki biz, sahte ve gereksiz tartışmalarla birbirimizi örselemek yerine, şu anda burada bulunduğumuz gibi hep beraber ülkemizi büyütmeye, güçlendirmeye odaklanalım. Rabbim, 85 milyonun birlik ve beraberliğini artırsın."

30 Ağustos Zaferi'nin armağan edildiği kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kahraman evlatlarını gönülden selamlayan Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı tebrik etti.

Başkan Erdoğan, sınırlar içinde ve dışında, milletin ve devletin bekası için görev yapan Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarını, askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle, istihbaratçısıyla, korucusuyla, tüm güvenlik kuvvetlerini kutladı.



NOTLAR

Programda, saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur-an tilavetinin ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti.

30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 102. yılı dolayısıyla hazırlanan filmin gösterimi yapıldı.

Programda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyi, Azerbaycan, Bosna Hersek, Somali ve Kosova ile yurt içinde görev yapan askeri birliklerin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama video mesajları da yayınlandı.

Başkan Erdoğan'ın davetlilere hitabının ardından şarkıcı Ferhat Göçer, MSB Armoni Mızıkası eşliğinde şarkılar seslendirdi.

Programa Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ve davetliler katıldı.

Başkan Erdoğandan Kara Harp töreninde tarihi Filistin mesajı: İstanbul ile Kudüs-ü Şerifi kim ayırabilir

"5.KOL APARATLARININ TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİZ"
85 milyonun her konuda aynı fikirde olmasını beklemek doğru değildir. İç kalemizde gedik açılırsa bunu toparlamak meşakatli olacaktır. Hepimiz bedel öderiz. Milletini seven kendini bu topraklara ait hisseden kimsenin kaybet kaybet denklemine fırsat vermeyeceğine inanıyorum. Son dönemlerde çeşitli kışkırtmalara şahitlik ediyoruz. Kirli dilin, ülkeyi sürüklemek istediği tehlikeli yeri görmekteyiz. 5.kol aparatlarının tuzağına düşmeyeceğiz. 85 milyon olarak hepimiz aynı gemideyiz. Siyasi görüşlerimiz kökenlerimiz inançlarımız farklı olsa da aynı gök kubbenin altında aynı vatan toprağının üzerinde yaşıyoruz.

30 Ağustos Zaferi'nin 102. yılı: Devletin zirvesi Anıtkabir'i ziyaret etti... Erdoğan: Kararlılıkla yürüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Anıtkabir'e ziyarette bulundu. Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyük bir inancın, sarsılmaz bir imanın ve zorlu mücadelelerin eseri olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma hedefimize adım adım yürüyoruz. Milletimizin Kızılelması'na dönüşen Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirene kadar azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve törende hazır bulunan devlet erkânı, daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.

ERDOĞAN BEŞTEPE'DE TEBRİKLERİ KABUL ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen tebrikat töreniyle tebrikleri kabul etti.

Külliye'de düzenlenen törende TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları, TBMM üyeleri, kamu kurumlarının yöneticilerinin de aralarında olduğu devlet erkanı, yabancı misyon şefleri ile uluslararası kuruluşların temsilcileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bayram tebriklerini sundu. 

 

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açılışı yapılacak programda kahraman şehitler için Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua okunacak.

"BAŞARILARIMIZ DOSTA GÜVEN KEM GÖZLERE KORKU SALIYOR"

"Bugünlere dikensiz bir gül bahçesinde yürüyerek değil, içeride ve dışarıda vuruşarak geldik. Şüphesiz karşılaştığımız her engel bizi oyaladı, vakit ve enerji kaybettirdi ama Türk milleti olarak hedeflerimize ulaşma irademizi kıramadı, bizi yolumuzdan geri döndüremedi. Bugün de millet olarak hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Büyük Zafer'den aldığımız ilham ve cesaretle ülkemizi daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Savunma sanayinde son 22 yılda elde ettiğimiz başarılar dostlarımıza güven aşılarken kem gözlere ise korku salıyor."

Başkan Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri programında konuştu

Başkan Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri programında konuştu

Başkan Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri programında konuştu

Başkan Erdoğan, toplumun sürekli huzurunda olan siyasetçiler başta olmak üzere, milletin her bir ferdinden bu konuda dikkatli, uyanık olmasını, iç cepheyi sarsmaya yönelik provokasyonlar karşısında teyakkuz halinde bulunmasını istedi.

"85 MİLYON OLARAK AYNI GEMİDEYİZ"

"Ne yapıyorsak, hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde yapacağız. Hangi mücadeleyi veriyorsak hukuk, demokrasi ve meşruiyet temelinde vereceğiz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şunu lütfen aklımızdan çıkarmayalım, 85 milyon olarak hepimiz aynı gemideyiz, aynı geminin yolcularıyız. Siyasi görüşlerimiz, kökenlerimiz, inançlarımız farklı olsa da hepimiz aynı gök kubbenin altında, aynı vatan toprağının üzerinde yaşıyoruz. Farklılıklarımızın hiçbiri kardeşliğimizden daha güçlü değildir. Ayrılıklarımızın hiçbiri kader ortaklığımızdan daha önde değildir."

"Bu şuurla, bu anlayışla hareket ettiğimiz sürece üstesinden gelinmeyecek hiçbir engel tanımıyoruz. Yeter ki biz bir olalım, iri olalım, diri olalım, beraber olalım, kardeşliğimize leke sürdürmeyelim. Yeter ki biz, sahte ve gereksiz tartışmalarla birbirimizi örselemek yerine, şu anda burada bulunduğumuz gibi hep beraber ülkemizi büyütmeye, güçlendirmeye odaklanalım. Rabbim, 85 milyonun birlik ve beraberliğini artırsın."