Cumhurbaşkanı Erdoğan: Böyle bir yanlışı yapan olursa karşısında bizi bulur

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da Kaymakamlar Toplantısında konuştu. Erdoğan, "Eğer Türkiye 3 bin 500 dolar kişi başına milli gelirden 11 bin dolara ulaşmışsa, eğitim düzeyi bu derece yükselmişse artık burada devletle vatandaşın ilişkisinin eski düzeyde yürümesi mümkün değildir. Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında önce bizi bulur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Böyle bir yanlışı yapan olursa karşısında bizi bulur

Giriş Tarihi: 10.01.2018 14:25 Güncelleme Tarihi: 10.01.2018 15:57

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye'de Kaymakamlar Toplantısında konuştu. Türkiye'de artık vatandaş ve devlet arasındaki ilişkilerin eskisi gibi olmadığını ifade eden Erdoğan, "Eğer Türkiye 3 bin 500 dolar kişi başına milli gelirden 11 bin dolara ulaşmışsa, eğitim düzeyi bu derece yükselmişse artık burada devletle vatandaşın ilişkisinin eski düzeyde yürümesi mümkün değildir. Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında önce bizi bulur" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Tek parti döneminde ceberut devlet anlayışı yüzünden vatandaş adata yaka silkmiştir. Bugünkü İlçelerimizin sınırlarının çoğu Osmanlı'dan devralınmıştır. Kanuna göre Kaymakamlar her yıl ilçenin tüm bucaklarıyla köylerin en az yarısını teftiş etmekle mükelleftir. Unutmayınız, her kaymakam ilçesinde devletin en üst yöneticisi olarak bizim gören gözümüz uzanan elimizdir. Ülkemizde devlet vatandaş ilişkileri her zaman bugünkü gibi sıcak olmadı.

Halk için halka rağmen zihniyetiyle bu milletin tarihine hatta bizatihi kendisine savaş açanların direnişini birer birer kırarak buralara ulaştık.

Şehir hastaneleri göreve gelmeden önceki hayalimdi. Şimdi dört tanesi hizmet veriyor.



"TELEFON KAPALI OLMAYACAK"

Vali, kaymakam gibi yöneticilerin mesai mefhumu olamaz. Benimde de olamaz. Telefon kapalı olmayacak. Günün 24 saati yılın 365 günü hizmete hazır olmak zorundayız. Biz bu ülkeyi ayağa kaldıracağız bu ülke 2023'te ilk yirminin değil ilk 10'un içine girecek.

Erdoğan: 'Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında bizi bulur!'

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da Kaymakamlar Toplantısında konuştu. Erdoğan, "Eğer Türkiye 3 bin 500 dolar kişi başına milli gelirden 11 bin dolara ulaşmışsa, eğitim düzeyi bu derece yükselmişse artık burada devletle vatandaşın ilişkisinin eski düzeyde yürümesi mümkün değildir. Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında önce bizi bulur." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Kaymakamlar Toplantısı'nda konuştu.

Sözlerine Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ü anarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görevleri başına hayatlarını kaybeden tüm kaymakamlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. mekanları cennet olsun İnşallah." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;

Tek parti döneminde ceberut devlet anlayışı yüzünden vatandaş adata yaka silkmiştir. Bugünkü İlçelerimizin sınırlarının çoğu Osmanlı'dan devralınmıştır. Kanuna göre Kaymakamlar her yıl ilçenin tüm bucaklarıyla köylerin en az yarısını teftiş etmekle mükelleftir. Unutmayınız, her kaymakam ilçesinde devletin en üst yöneticisi olarak bizim gören gözümüz uzanan elimizdir. Ülkemizde devlet vatandaş ilişkileri her zaman bugünkü gibi sıcak olmadı.

Halk için halka rağmen zihniyetiyle bu milletin tarihine hatta bizatihi kendisine savaş açanların direnişini birer birer kırarak buralara ulaştık.

Şehir hastaneleri göreve gelmeden önceki hayalimdi. Şimdi dört tanesi hizmet veriyor.

"TELEFON KAPALI OLMAYACAK"
Vali, kaymakam gibi yöneticilerin mesai mefhumu olamaz. Benimde de olamaz. Telefon kapalı olmayacak. Günün 24 saati yılın 365 günü hizmete hazır olmak zorundayız. Biz bu ülkeyi ayağa kaldıracağız bu ülke 2023'te ilk yirminin değil ilk 10'un içine girecek.

"KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR"
Hiçbir kaymakamımızın, emri altında çalışanlardan daha düşük maaş alıyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu konuda bir çalışmanın yapılarak tüm meslek grupları açısından hakkaniyete dayalı bir ücret dengesinin en genç 2019 yılında kurulacağına inanıyorum.

"BÖYLE BİR YANLIŞ YAPAN OLURSA KARŞISINDA ÖNCE BİZİ BULUR"
Eğer Türkiye 3 bin 500 dolar kişi başına milli gelirden 11 bin dolara ulaşmışsa, eğitim düzeyi bu derece yükselmişse artık burada devletle vatandaşın ilişkisinin eski düzeyde yürümesi mümkün değildir. Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında önce bizi bulur. Kaymakam arkadaşlarımızın bu konuda azami dikkati gösterdiğini biliyorum. Yine de bazen vatandaşlarımızdan şikayetler aldığım oluyor. Her şikayet doğru ve haklı olacak diye bir şey elbette ama haklı şikayetleri tespit edersek gereğini yapmaktan da asla çekinmeyiz.

"ALLAH RAZI OLSUN SÖZÜNDEN KIYMETLİ HEDİYE YOK"
Siz insanların gönlüne girerseniz gerçek anlamda şehirlere nüfus etmiş olursunuz. Aldığınız Allah razı olsun sözünden daha kıymetli bir hediye olamaz.

"KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR"

Hiçbir kaymakamımızın, emri altında çalışanlardan daha düşük maaş alıyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu konuda bir çalışmanın yapılarak tüm meslek grupları açısından hakkaniyete dayalı bir ücret dengesinin en genç 2019 yılında kurulacağına inanıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Böyle bir yanlışı yapan olursa karşısında bizi bulur

"BÖYLE BİR YANLIŞ YAPAN OLURSA KARŞISINDA ÖNCE BİZİ BULUR"

Eğer Türkiye 3 bin 500 dolar kişi başına milli gelirden 11 bin dolara ulaşmışsa, eğitim düzeyi bu derece yükselmişse artık burada devletle vatandaşın ilişkisinin eski düzeyde yürümesi mümkün değildir. Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında önce bizi bulur. Kaymakam arkadaşlarımızın bu konuda azami dikkati gösterdiğini biliyorum. Yine de bazen vatandaşlarımızdan şikayetler aldığım oluyor. Her şikayet doğru ve haklı olacak diye bir şey elbette ama haklı şikayetleri tespit edersek gereğini yapmaktan da asla çekinmeyiz.

Siz insanların gönlüne girerseniz gerçek anlamda şehirlere nüfus etmiş olursunuz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye'de Kaymakamlar Toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan Adalet Şurası'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adalet Şurası'nda FETÖ'nün Mor Beyin tuzağına değindi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adalet Şurası'nda yaptığı konuşmada ByLock tuzağına düşen 11 bin kişi için adaletin yerini bulduğunu söyleyerek "Bu oyun da bozuldu." dedi.

MOR BEYİN İLE MASUMLARI ATEŞE ATMAKTAN ÇEKİNMEDİ

Erdoğan, "Ben o darbe girişiminde dimdik duran savcılarımız ve hakimlerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bugüne kadar 4 binin üzerinde FETÖ'cü hakim, savcı görevden uzaklaştırılarak kurumun üzerindeki kara bulutlar dağıtılmıştır. ByLock konusunda ortaya çıkartılan Mor Beyin uygulaması bunun en somut örneklerinden biridir.

FETÖ'nün Mor Beyin ile 11 binin üzerinde masum insanı ateşe atmaktan çekinmeyecek bir yönteme başvurmuştur. Gizledikleri kodlarla, insanları ByLock'un sitesine yönlendirmişlerdir. Amaçları mücadeleyi sulandırmaktır. Bu oyun da bozulmuştur.

Soruşturmaların ve yargılamaların da aynı titizlikle yapılarak, masumlarla suçluların ayrımının ortaya koyacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"ÜLKEMİZDE UZUN DÖNEM KAĞIT ÜZERİNDE HUKUK DÖNEMİ YAŞANMIŞTIR"

"Adalet Şuramızın başarılarla dolu olmasını, hukuk birikimimizin zenginleşmesine katkı sağlamasını Allah'tan temenni ediyorum. Şuranın düzenlenmesinde ve oturumlarda emeği geçecek herkese şükranlarımı sunuyorum.

Peygamber Efendimiz, 'Allah adil olanları sever' buyuruyor. Dinimizin biz inananlara yüklediği en önemli sorumluluklardan biri de adaletle davranmaktır. Kendi tarihimizde de adaletle davranan devlet adamlarının hayırla yadedildiğini görürüz. Selçuklu ve Osmanlı'nın adalet kavramları çağının çok ötesinde bir adaleti temsil ediyor. En küçük bir olumsuzluk yoksa devletin adalet üzre yönetilmiş olmasıdır. Kağıt üzerinde kalan kanunların en anlama geldiğini en iyi siz hukukçularımız bilirsiniz. Ülkemizde uzun dönem kağıt üzerinde hukuk dönemi yaşanmıştır.

Adalatin tesisine tesisine hizmet etmeyen hukuk da kanun da toplum nezdinde yok hükmüdedir. Bizim medeniyetimiz adalet üzerine kurulmuştur. Devleti yönetenlerin birinci görevi adaleti sağlamaktır.

"GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR"

Geciken adalet, adalet değildir. Onun için de imkan bulduğumuzda hemen bu konuyu önceliklerimizin en başlarına aldık. Milletimizin, şeriatın, yani adaletin kestiği parmak acımaz ifadesi, buradaki sınırsız teslimiyet duygusu, ağır aksak işleyen hukuk sistemine değil, hakiki adalete karşıdır. Gerek kanun yaparken gerekse uygularken mihenk noktamızın daima adaletin tesisi olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Ne zaman adalet yolundan ayrılmışsak işte o zaman gerilemiş, sorunların ağırlığı altında ezilmişizdir. Bunun için 2002 yılında yeni bir siyasi hareket kurmak istediğimizde ismi için tereddüt etmeden, seçtiğimiz mefhumların en başında adalet geliyor. Araştırmalar sonucunda partimizin adını Adalet ve Kalkınma Partisi olarak koyduk. 42 bin denek üzerine kamuoyu araştırması yaptık, bu isimde karar kıldık. AK Parti kısaltması ile de bunu taçlandırdık.

Adalet ile zulüm arasındaki ince çizginin adaletin tesisini zorlaştıran husus olduğunu da biliyoruz. Konfüçyüs, 'Adalet kutup yıldızı gibi durur, geri kalan her şey onun etrafında döner' diyor. Bizim ülkemizin adalet kurumlarının duvarlarında, 'Adalet mülkün temelidir' yazar.

"UYAP'I KAPTIRDIK"

Bir şeyi gerçekleştiremedik. UYAP gibi önemli teknolojiyi maalesef, bu bir özeleştiridir, FETÖ'cülere kaptırdık. Orayı o kendi sinsi emelleri için acımasız kullandılar. Oradan da en büyük zulmü bir gördük. Her şey yolunda giderken adaletle davranmak nispeten daha kolay olabilir. Zor olan kriz dönemlerinde aynı davranışı sergileyebilmektir.

Şu anda biz 1. Adalet Şurası'nı yapıyoruz. Bu çok ama çok önemli. Zira Rabbimizin emri ilahisi, bütün işlerinizde istişare edinizdir. Bugün adına Danıştay denen kurum, ilk kurulduğunda 'Şura-yı Devlet'ti. Biz Danıtaş olarak devletimize nasıl yardımcı olabiliriz düşünceleri üzerinde hassasiyetlerini hep kendilerinden dinlemişimdir. Ecdad bunun için kurmuş ki yanlışa düşülmesin.

En vahşi saldırıları bile hukuk devleti ilkelerinden ayrılmadan bastıracak dünyada başka bir millet, devlet yok. Hiç kimse kalkıp da bize ne düşüyor demedi. Kendi ideolojilerini paylaşan birilerine yönelik yargı bir karar vermeye kalksa, bununla ilgili hemen hesaba çekerler. Sizde böyle bir şey normal zamanda olduğu zamanda biz size kalkıp bunu "geri verin" diyor muyuz? Ülkeme darbe yapanları koruma altına alıyor, bize iade etmiyorsun. Bunlarda adalet falan yok. Adalet burada, burada. En son Amerika. Rıza Sarraf meselesini gördünüz. Hukukla alakası var mı? Siyasi bir kararı açık, net alabiliyorlar.

"BUNLARIN KARARLARINA KESİNLİKLE SAYGI DUYMUYORUM, İNANMIYORUM"

Ülkemden kaçıp giden o malum teröristi Amerika'da besleyen kişiler, 'ver bize bunu' dediğimizde vermiyor. Bizden 12 terörist istediler, biz onlar 15 sene içerisinde verdik. Şu anda yargı makamlarımız bu kişi ile ilgili kararlarını veriyor, bütün dosyaları gönderiyor. Hukuka, kanuna, zerre kadar saygıları yok. Siyasi kararlarla Türkiye'ye meydan okumaya yöneliyorlar. Beni bu noktada farklı görün. Ben bunların kararlarına kesinlikle saygı duymuyorum, inanmıyorum.

Ben o darbe girişiminde dimdik duran savcılarımız ve hakimlerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bugüne kadar 4 binin üzerinde FETÖ'cü hakim, savcı görevden uzaklaştırılarak kurumun üzerindeki kara bulutlar dağıtılmıştır. ByLock konusunda ortaya çıkartılan Mor Beyin uygulaması bunun en somut örneklerinden biridir. Örgüt 11 binin üzerinde masum insanı ateşe atmaktan çekinmeyecek bir yönteme başvurmuştur. Gizledikleri kodlarla, insanları ByLock'un sitesine yönlendirmişlerdir. Amaçları mücadeleyi sulandırmaktır. Bu oyun da bozulmuştur. Soruşturmaların ve yargılamaların da aynı titizlikle yapılarak, masumlarla suçluların ayrımının ortaya koyacağına inanıyorum."