Erdoğan: Biz dostumuzu da düşmanımızı da biliyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlenen törende konuştu. Erdoğan, "Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız" dedi.
Erdoğan: Biz dostumuzu da düşmanımızı da biliyoruz
Giriş Tarihi: 16.7.2017 03:12 Son Güncelleme Tarihi: 16.7.2017 06:52
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlenen törende konuştu. Erdoğan, "Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız" dedi.15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde Gazi Meclis'te anma töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
"İSİMLERİNİ TEK TEK SAYSAK ULUSLARARASI KRİZLE KARŞILAŞIRIZ"
15 Temmuz dostumuzun, düşmanımızın kim olduğunu da göstermiştir. Şahsımın yerine isim arayan yabancı basın kuruluşları var. 'Dostlarımız kaybetti' diyen yabancı analistlere şahit olduk. Darbecilere meydan okuyan dostlarımızı da gördük. Savaş uçaklarının gürültüleri altında desteklerini bildirenler de, günler sonra güya üzüntülerini bildirenler de oldu. Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız.
Biz dostumuzu da, düşmanımızı da biliyoruz. Kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi de biliyoruz.
Yine saldırırsanız sizi yine dize getiririz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis önünde toplanan görkemli kalabalığa hitap etti.
Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla TBMM'de düzenlenen törene katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Ankara'nın dört bir yanından Meclise gelerek 15 Temmuz'un birinci yılında kendilerini yalnız bırakmayan vatandaşları en kalbi duygularla hasretle, muhabbetle selamladığını belirten Erdoğan şunları söyledi:
"Türk milleti 15 Temmuz'da herhangi bir topluluk değil, kelimenin tam anlamıyla millet olduğunu, hem de nasıl bir millet olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Yaşadığı ülke, mensubu olduğu millet, özellikle de gençler konusunda ümitsizliğe düşmüş olanlar vardı.
15 Temmuz gecesi hep beraber gördük ki küllerin altında kor bir ateş yanıyor. Vakti, saati geldiğinde o kor ateş istiklaline ve istikbaline el uzatan herkesi yakıp kül eden bir aleve dönüşüyor.
Bir asır önce yedi düvelin bir araya gelip, tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale'de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz'da da yedi düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin 40 yıllık planını 20 saate kalmadan bozarak tarihimize yeni bir zaferi nakşettik.
Savaşlar, ordular arasında olur. Türk milleti 15 Temmuz'da ordulaşmış bir ihanet çetesine karşı yüreğindeki imanı ve çıplak elleriyle bir mücadele verdi.
KILIÇDAROĞLU'NU ELEŞTRDİBugün baktım (CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu) konuşuyor ve konuşurken de hala bu olayı kontrollü bir darbe olarak ifade ediyor. Kimseyi aldatmayalım, bu olaya kontrollü darbe demek gerçekten bir nasipsizliktir, bu olaya kontrollü darbe demek nasipsizliğin ötesinde vurdumduymazlıktır. Siz bu milleti ne zannediyorsunuz? Nasıl kalkar da buna kontrollü darbe dersiniz? Siz yoksa bu sürecin hala böyle devam etmesini mi istiyorsunuz? Kusura bakma, olağanüstü hal pazartesi günü Milli Güvenlik Kurulu gündemine gelecek, konuşacağız ve hükümetimize tavsiye kararını alacağız.
Kimse Pensilvanya'daki bu Feto'nun bütün kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaktan çekinmesin. Ne biliyorsa söylesin. Adını anmaktan çekinmesin. Çünkü biz Müslümanlar olarak iki kişi konuşuyorsak üçüncüye hainlerin kim olduğunu anlatmalıyız, öğretmeliyiz ki herkes bilsin.
Bu millete nasıl kıydınız, bu milleti nasıl parçaladınız? Ey Feto, senin gideceğin yer var mı? Bu milleti parçalamak için yapmadığın iş kaldı mı? Çalmadığın kapı kaldı mı? Şimdi Pensilvanya'da 400 dönüm yeri sana tahsis ettiler, oradan dünyayı idare ediyorsun.
15 Temmuz gecesi bu vatana kıymaya çalışanlar şimdi mahkemelerde ihanetlerinin hesabını veriyorlar. Suyunu içtikleri, ekmeğini yedikleri vatanlarını Pensilvanya'daki şarlatanın emriyle 1 dolara satanlar zindanlarda çürürken bu Meclis milletimize hizmete devam edecek. Çünkü milletimize sözümüz var. Cumhurbaşkanlığıyla, Meclisiyle, hükümetiyle, tüm resmi ve özel kurumlarımızla birlikte ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracak, 2023 hedeflerimize mutlaka ulaşacağız. Bu sözümüzü yerine getirene kadar ne bize ne Meclisimize ne hükümetimize ne de milletimize durmak, duraksamak, dinlenmek yoktur.
15 Temmuz bize göstermiştir ki devlet olarak, millet olarak da güçlü olmak zorundayız. Eğer güçlü değilsek bize bir tek gün bile yaşama hakkı vermeyecek o kadar çok düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saymaya kalksam çok ciddi uluslararası krizle karşılaşırız.