FETÖ elebaşının 'Kapadokya' mesajının şifresi ortaya çıktı

-FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 19 Mart 2016'daki bir konuşmasında kullandığı 'Kapadokya' şifresiyle TSK içindeki üyelerine darbe mesajı verdiği belirtildi. -Sahte raporlarla kendilerinden olmayan pilotların önünü kesen FETÖ'nün askeri hava hastanelerini ele geçirdiği ortaya çıktı.

FETÖ elebaşının 'Kapadokya' mesajının şifresi ortaya çıktı Giriş Tarihi: 26.07.2017 03:40 Güncelleme Tarihi: 26.07.2017 07:41 FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 19 Mart 2016'daki bir konuşmasında kullandığı 'Kapadokya' şifresiyle TSK içindeki üyelerine darbe mesajı verdiği belirtildi.FETÖ lideri Fetullah Gülen darbe mesajını 'Kapadokya' şifresiyle iletmiş.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 19 Mart 2016'daki bir konuşmasında kullandığı "Kapadokya" şifresiyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki üyelerine darbe mesajı verdiği belirtildi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim'de tutuklu 7 sanıktan 5'inin ağırlaştırılmış müebbet ve 200'er yıl hapis, 2 sanığın da müebbet ve 166'şar yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararının gerekçesinin yazımını tamamladı.

Mahkeme, 86 sayfalık gerekçeli kararında, terör örgtü FETÖ/PDY ve 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçle ilgili önemli tespitlere yer verdi.

Terör örgütü elebaşı Gülen'in, örgüt içerisinde "dar daire" veya "mahrem daire" olarak nitelendirilen sadece belirli düzeydeki örgüt mensuplarının katıldığı gizli toplantılarda daha açık bir dil kullanmayı tercih ettiği anlatılan kararda, Gülen'in, kamunun erişimine açık konuşma ve yazılarında ağırlıklı Arapça-Farsça tamlamaların yer aldığı ağdalı bir dili tercih ettiği, sık sık herkesin farklı anlamlar yükleyebileceği kelimeler kullandığı, çoğunlukla eylem talimatlarını yaptığı bu konuşmalar üzerinden ezoterik (gerçek anlamını yalnızca örgüt içerisinde belirli bir statüye sahip oldukça dar bir çevrenin anlayabileceği) bir dil kullanarak verdiği belirtildi. Kararda, örgüt elebaşısının eylem talimatlarını alan örgüt yöneticilerinin, bunları "Herkese bilmesi gerektiği kadar" prensibini sıkı sıkıya uygulayarak alttaki örgüt üyelerine kadar ulaştırdıkları kaydedildi.

Gerekçeli kararda, Gülen'in 19 Mart 2016'da Pensilvanya'daki malikanesinde üzerine ilk defa giydiği asker yeşili bir pardesüyle Alison Lurie'nin ifadesiyle "giysi dili" ile bir konuşma yaptığı anlatılarak, buradaki hedef kitlesinin, örgütün TSK içerisindeki mensupları olduğu, bunu da subliminal mesaj olarak verdiği aktarıldı.

FETÖ elebaşı Gülen'in söz konusu konuşmasının 15.36 saniyesinde, kurduğu cümleyi bir anda yarıda keserek, ilgisiz bir şekilde, tane tane ve son derece dikkati çekici vurgulu ifadelerle "Antrparantez, umum adına konuşuyorum, umum İslam toplumu adına, Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum." diyerek sürdürdüğü kaydedilen gerekçeli kararda, Gülen'in verdiği eylem talimatlarının hedef kilesinin hangi örgüt üyeleri olduğunu yine ezoterik bir dille ifade ettiğine vurgu yapıldı.

Gerekçeli karara, terör örgütü elebaşı Gülen'in bu ifadede kullandığı kelimeler incelendiğinde, Osmanlıca bir kelime olan "serkar" kelimesinin Türkçede "komutan", "amir", "müdür" anlamlarına geldiğine işaret edilerek, "Kapadokya ifadesinin ise FETÖ içerisinde 'özel mahrem yerler' olarak kodlanan kurumlardan TSK için kullanılan bir şifre olduğu, bu şifrenin anlamını sadece örgüt literatüründe 'mahrem hizmetler' veya 'hususiler' olarak adlandırılan ve TSK bünyesindeki örgütsel faaliyetleri koordine eden üst düzey TSK imamları bilmektedir" denildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen "FETÖ/PDY Çatı Soruşturması"ndaki gizli tanık "Jüpiter"in, "Fethullah Gülen'in vaazının içinde Kapadokya kelimesini kullandığında TSK'yı kastettiği örgüt jargonunda bilinir. TSK'ya 'yeşil', polise ise 'mavi' denilir." ifadesi hatırlatılan kararda, söz konusu konuşmanın özellikle TSK içine sızan örgüt üyeleri hedef alınarak yapıldığının anlaşıldığı kaydedildi.

Kararda, FETÖ elebaşı Gülen'in konuşmasında, geçmişte yaşanan bazı doğal afetleri hatırlatıp onlara maruz kalan toplumların, içinde "ıslahçılar" olmaması nedeniyle Allah tarafından gönderilen ilahi bir gazaba düçar olduklarını anlattığı aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:

"Gülen, bugün örgüt yönetici ve üyeleri hakkında yürütülen adli soruşturmalar nedeniyle gerçekleşen tutuklamaların kendilerinin 'yapmaları gereken şeyleri yapmadıklarından' kaynaklandığını, örgüt üyelerinin gerekli ıslah hareketini yapmamaları, zalime 'dur' dememeleri halinde ağlamaların ağlamaları takip edeceğini ve kendilerinin de ilahi gazaba uğrayacaklarını beyan ederek, TSK içindeki örgüt üyelerini, darbe yaparak siyasal iktidarı indirmemeleri halinde Allah'ın gazabına uğramakla korkutmuştur."

Gerekçeli kararda, Gülen'in konuşmasıyla örgüt üyelerine siyasal iktidara karşı güç kullanmaları ve darbe yapmaları talimatını verdiği bildirilen kararda, örgüt liderinin konuşmasında sık sık "ıslahçılar", "ıslah hareketi" tabirlerini kullandığına işaret edildi.

"Islah" kelimesinin Arapça kökenli bir kelime olup "sulh" kelimesi ile aynı kökten türediği, "ıslah" ve "sulh" kelimelerinin aynı anlamı ifade ettiği belirtilen kararda, nitekim örgüt liderinin ezoterik bir dil kullanarak yaptığı bu konuşmadan gerekli mesajı alan örgüt üyelerinin kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandırdıkları ve 15 Temmuz 2016'da bu isim altında darbe bildirisi yayımlayarak silahlı darbe teşebbüsünde bulunduklarının anlaşıldığı kaydedildi.

Kararda, elebaşı Fetullah Gülen'in 19 Mart 2016'da yaptığı konuşmadan sonra örgüte ait yazılı ve görsel basın-yayın organları üzerinden darbeye ilişkin yayınlar yapılarak üyelerin motivasyonunun artırılmaya çalışıldığı belirtilen kararda, köşe yazıları ve reklam filmlerinde darbeye ilişkin birçok kez subliminal mesaj verildiğinin görüldüğü anlatıldı.

Endonezya'da operasyonla yakalanarak Ankara'ya getirilen terör örgütü FETÖ'nün kritik ismi Hakan İslamoğlu itirafçı oldu. ABD, Avusturya ve Endonezya imamlarının da aralarında bulunduğu 5'i ülke imamı olan 80 FETÖ imamının adını veren İslamoğlu, Endonezya'daki FETÖ yapılanmasını isim isim anlattı ve 50 kişiyi fotoğraflarıyla teşhis etti.

KEMAL BATMAZ'I TANIYORUM
İslamoğlu, 15 Temmuz gecesi Akıncı'da yakalanan sivil imam Kemal Batmaz'ı da zaman zaman yapılan yemek organizasyonlarından tanıdığını söyledi. Adli kontrolle salıverilen Hakan İslamoğlu ile aynı operasyon sonucunda Türkiye'ye getirilen Pakistan'daki FETÖ okullarının müdürü Mesut Kaçmaz ile eşi Meral Kaçmaz'ın da sorgusu sürüyor. Meral Kaçmaz "Terör Örgütü Üyesi Olmak" suçlamasıyla 2. Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildi. Kaçmaz'ın FETÖ'nün Pakistan'daki Rumi Form yöneticisi olduğu, bu ülkede kadın yapılanmasını organize ettiği ve Rumi Forum Başkanı Mesut Kaçmaz'ın eşi olduğuna dikkat çekildi. Şüpheli Meral Kaçmaz'ın Pakistan'da FETÖ/ PDY'ye ait PAK-TÜRK okullarında görev yaptığı anlatıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’nün mahrem yapılanması TSK’ya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Etimesgut Askeri Hava Hastanesi’nde Tabip Albay olarak görevliyken 15 Temmuz darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen şüpheli Mehmet K. hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan dava açıldı.

SİZİ DE GÜLEN’E GÖTÜRÜRÜM

İddianamede, Mehmet K.’nın teröristbaşı Fetullah Gülen’i Pensilvanya’da birden çok kez ziyaret ettiği, evinde örgütsel amaçlı yemek organizasyonları düzenlediği ve bu kapsamda örgütsel sohbetler verdiği anlatıldı. Şüphelinin aynı zamanda sohbetlere katılan bazı askerlere de FETÖ elebaşı ile görüştürmek için ABD’ye götürme teklifinde bulunduğu belirtildi.

ÖRGÜTÜN ÇATISI İLE İRTİBATLI

İddianamede yer alan ayrıntılara göre, Mehmet K.’nın yakın akrabalarının örgütün çatısında yer alan üst düzey isimlerle irtibatlı olduğu görüldü. Şüphelinin kardeşleri ile annesinin FETÖ çatı davasının da sanıkları arasında yer alan Tuncay Delibaşı, Murat Karabulut ve Hamdullah Bayram Öztürk ile telefon irtibatının bulunduğu kaydedildi.

ALINACAKLAR LİSTESİ ÖNCEDEN GELMİŞ

İddianameye giren gizli tanık beyanları da dikkat çekti. Fırtına kod adlı gizli tanık, TSK’ya alınacak örgütle bağlantılı isimlerin olduğu listenin önceden şüpheli Mehmet K.’ya geldiğini anlattı. Mehmet K.’nın, örgüt bağlantısı olmayan ve “uçucu” diye tabir edilen pilotların önünü kesecek şekilde raporları hazırlayanları yönlendirdiğini belirten Fırtına, yine aynı şekilde gelen listede isimleri yer alan örgüte yakın kişilerin daha kolay ve önlerini açacak şekilde rapor yönlendirmesini yaptığını ifade etti.

MAKAMDA TEĞMENLERE ÖRGÜT SOHBETİ

Gizli tanık Güneş ise K.’nın, askeri hastaneye gelen örgütle irtibatlı pilot ve generallerle rutinin dışında aşırı şekilde ilgilendiğini belirtti. Güneş, K.’nin hastanedeki görevlendirmeleri de örgütün istediği gibi yaptığına dikkat çekerken, heyetleri de örgütün istediği reporları hazırlayacak kişilerden seçtiğini vurguladı. Gizli tanık ayrıca, hastanedeki hava sağlık muayene merkezi kadrosuna tecrübeli ve rütbeli doktorların değil, tecrübesiz teğmenlerin getirildiğine dikkat çekerken, bu teğmenlerin Mehmet K.’nın odasında toplanarak örgütsel sohbet yaptıklarını ifade etti. Güneş, “Teğmenler Mehmet K.’yi abi olarak görüyorlardı” dedi. Gizli tanık Umut da Mehmet K.’nin FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine katılan eski 11. Hava Üs Komutanı Tuğgeneral Uğur Buldu’yu sürekli övdüğünü söyledi. 

“Türkiye’yi işgal için 10 bin İngiliz askeri Kıbrıs’a geldi”

Ergenekon kumpas mağduru emekli albay, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Atilla Uğur çarpıcı açıklamalar yaptı. ‘Abdullah Öcalan'ı sorgulayan komutan' olarak da bilinen Uğur, FETÖ/PDY'nin ABD eliyle Türkiye'nin kurumlarına 30-35 yıldan bu yana sızdırıldığını savundu. 15 Temmuz'dan bir gün önce ABD ve İngiliz askerlerinin hazırda beklediğini söyleyen Uğur şu ilginç açıklamayı yaptı:

“Darbe girişimi günü uçaklar uçunca ordudaki arkadaşlarımız beni aradı. Yapılan, ABD eliyle erken başlatılmış bir işgal girişimidir. 15 Temmuz'dan bir gün önce Gaziantep, Kilis üzerinden sınırları aşarak ABD, IŞİD ve PYD güçlerinin olduğu yere geçen askerler oldu. Kıbrıs'a 10 bin İngiliz askeri geldi. Amaç darbe girişiminde Türkiye'yi işgal etmek. İşgal ederken de ‘kan gövdeyi götürüyor, yardıma geldik' diyeceklerdi.”
Savuşturulan darbe girişimiyle Türkiye'nin büyük badire atlattığını belirten Uğur, “1984 yılından beri her yerde yuvalanmaya başlayan FETÖ'cüler için yapılan istihbarat çalışmalarında çok zorluklar çekildi. Evlerine gidiyoruz, kapıda Mustafa Kemal Atatürk posterleri. Bakıyorsun rakı içiyorlar. Öyle bir takiye içindeydiler ki fark edilmeleri çok zordu. İnanılmaz bir örgüttü” diye konuştu.

TSK'NIN GENETİĞİ BOZULUYOR

Terör örgütü PKK ve FETÖ'nün ilişki içerisinde olduğunu söyleyen Uğur şöyle konuştu: “PKK'lı alçaklar 15 Temmuz'da eylem de yapmadılar. PKK ve FETÖ'nün aynı el tarafından yönetildiğini bilmeliyiz. FETÖ ile mücadele kapsamında uygulamaya konulan 3 aylık olağanüstü hal sona erdiğinde neler olduğunu daha iyi göreceğiz. Türk ordusunun genetiği bozulmak üzere. Zor zamanlarda yanlışlıklar olacak, kurunun yanında yaş da yanacaktır. Ancak Türkiye inanılmaz tehlike altında, kaosun devam etme durumu var. FETÖ daha bitmedi. ABD'nin ikinci bir planı var. Bu anlamda Rus-Türk ilişkisinin düzelmesi de çok önemli.
Artık NATO ile ABD ile ilişkileri masaya yatırmanın zamanı geldi.”

İNGİLTERE'NİN KIBRIS'TA İKİ ASKERİ ÜSSÜ VAR!

Kıbrıs'ta iki tane İngiliz üssü bulunuyor. Dikelya ve Ağrotur (Akrotiri). İngiliz üsleri 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'na ve anlaşmalarına göre tam bir “Bağımsız Devlet” statüsünde. Orta Doğu ülkelerine yapılan her hava saldırısında bu üsler hem Amerikalılar hem de İngilizler tarafından kullanılmakta. İngiliz üslerinin kıta sahanlığı, Doğu Akdeniz'de hidrokarbon yatakları bulununca varlığı ortaya çıktı. Üste 3 bin kişinin çalıştığı tahmin ediliyor.