FETÖ'nün ana üssü CIA karargahı gibi!.

Türkiye'nin halkoyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan,Tarihe geçti FETÖ'nün ana üssü CIA karargahı gibi!. Sözde darbe bildirisini 'Bylock'tan okudular Ayyıldız Tim FETÖ'nün CHP bağlantısını deşifre etti Suriye'de çifte temizlik... Mehmetçik YPG'yi vurdu İhanet hendeğinde FETÖ darbesine destek çıktı Fırtına obüsleri göz açtırmıyor Öldürülen 2 teröristin gri listede olduğu ortaya çıktı! SABAH FETÖ'nün inine girdi

Giriş:28 Ağustos 2016 04:16: Son Güncelleme: 28 Ağustos 2016 09:37 Başarılarla dolu 2 yılTürkiye’nin halkoyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görevinin ikinci yılında, ülkeyi karanlığa mahkûm etmek isteyen darbe girişimini milletin desteğiyle önleyerek tarihe geçti

Erdoğan, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören 2007'deki anayasa değişikliğinin ardından, 10 Ağustos 2014'teki seçimi yüzde 52'lik oranla kazandı ve 28 Ağustos 2014'te, Türkiye'nin doğrudan halk iradesiyle seçilen ilk cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin de 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı.

12. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN GÖREVDEKİ İKİNCİ YILI

TÜRKİYE'Yİ TESLİM ETMEDİ
Erdoğan, görevinin ikinci yılında, ülkeyi karanlığa mahkum etmek isteyen darbe girişimini milletin desteğiyle önleyerek, tarihe geçti. CNN Türk Televizyonu'ndaki canlı yayına görüntülü telefonla bağlanan Erdoğan, askeri kalkışmaya tepki göstererek, vatandaşları meydanlara davet ederek, Türkiye'yi karanlıktan aydınlığa çıkaran o çağrıyı yaptı.

BATI'NIN İKİ YÜZÜ
Avrupalı liderlerin ve devlet adamlarının darbecilere yönelik operasyonları eleştiren açıklamalarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Köln'de düzenlenecek "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi"ne katılan vatandaşlara telekonferans yoluyla hitap etmesi de Alman makamlarının isteği ve Almanya Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla engellendi.



ABD'DEN ÖZÜR
Türkiye'yi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi. Kabulün ardından Biden, FETÖ'nün Türk demokrasisi ve istiklalini hedef alan darbe girişimi sonrası Türkiye'yi daha önce ziyaret etmediği için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özür diledi.

TERLEYEN LİDER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevinin ilk yılında olduğu gibi ikinci yılında da koşan ve ter döken, gece gündüz demeden çalışan, her zaman halkın yanında, halkın içinde yer alan cumhurbaşkanı özelliğini sürdürdü. 2016 yılında ikisi ABD'ye olmak üzere, toplam 16 ülkeye ziyaret gerçekleştirdi. Erdoğan'ın, Fildişi Sahili ve Gine ziyareti bu ülkelere Türkiye'den Cumhurbaşkanı düzeyinde gerçekleşen ilk ziyaret olarak da tarihte yerini aldı.

TÜRKİYE'Yİ YILDIZLAŞTIRDI
G20 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine ev sahipliği yaptı.
Cumhurbaşkanlığını halka açtı. Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile muhtarlar, şehit yakınları, vatandaşlarla buluştu, kucaklaştı. Cumhurbaşkanlığını "Milletin külliyesi"ne dönüştürdü.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilk kez İstanbul'da düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'ne de ev sahipliği yaptı.
Erdoğan'ın en önem verdiği organizasyonlardan biri de Antalya'da gerçekleştirilen EXPO 2016 oldu. Erdoğan'ın milli proje olarak gördüğü ve açılışını gerçekleştirdiği 2016 EXPO
Antalya, 1990 yılında Osaka'da düzenlenen organizasyonun ardından en yüksek katılımlı sergi olarak tarihe geçti.

TÜRKİYE YATIRIMLARLA BÜYÜDÜ
Yatırımlara öncülük eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın en geniş asma köprüsü özelliği taşıyan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışını gerçekleştirdi.
Osmangazi Köprüsü, 30 Haziran'da Erdoğan'ın da katıldığı törenle açıldı.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu da 26 Ağustos'ta yine Erdoğan'ın katıldığı törenle hizmete girdi. 2 yılda çok sayıda yatırıma imza atıldı.

Dün bazı iş yerlerinin yeniden hizmet vermeye başladığı Cerablus'ta halk tekrar sokaklara çıkmıştı. Özellikle çocuklar sokaklarda oymaya başlamıştı.

Fakat terör örgütü PYD, huzura gölge düşürdü. Cerablus'un 6-7 kilometre güneyinde terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD tarafından TSK'ya ait iki tanka roketatarla ateş açıldı.

Saldırıda isabet alan tankta bulunan Uzman Çavuş Ercan Çelik şehit düştü. 3 asker de yaralandı.

FOTOĞRAFLAR: Cerablus'ta hayat normale dönmeye başlamıştı..

HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, geçtiğimiz aylarda terör örgütü PKK ile tüzüğü aynı olması bir yana, yönetici kadrolarının bile son zamanlarda içinde bulunduğu PYD'nin askeri kanadıYPG'yi savunarak, "Sırtımızı PYD'ye dayadık" demişti.

SABAH, Fetullah Gülen'in uzun yıllar gizli toplantılarını yaptığı, hain örgütlenmesinin merkezi halindeki İstanbul-Altunizade'deki FEM Dershanesi'ne girdi. Bir eğitim kurumundan çok bir casusluk üssünü andıran binada, gizli kaçış noktaları, özel odalara açılan dehlizler, şifrelerle çalışan asansörler ve lüks konforuyla dikkat çeken Fetullah Gülen'in gizli odası bulunuyor. Binanın teras katında yeralan 2 oda ve bir salondan oluşan dairede Gülen'in konforu için her türlü detay düşünülmüş.
İŞTE FETÖ'NÜN ANA ÜSSÜ

DİŞ FIRÇASI BİLE SAKLANMIŞ
Banyosunda özel saunası bile olan dairede Gülen'in hiçbir eşyasına dokunulmamış. Birgün yeniden döneceği umut edilerek diş fırçası bile muhafaza edilmiş. 30 yıl boyunca Gülen'in yanında olan, eski sağ kolu Nurettin Veren'in her fırsatta dile getirdiği Altunizade'deki FEM Dershanesi'nde gerçekleştirilen gizli toplantılar bu odada yapılıyordu. Bu odanın bir özelliği de örgüt hiyerarşisinde yalnızca en üst noktadakilerin girebildiği makam odası olması... Odaya özel çiple çalışan bir asansörlerle çıkılıyor. Asansörün biri sadece Gülen'in kullanımı için ayrılmış. Misafirler için yapılan asansöre ise gizli geçitlerden ulaşılıyor. Bodrum katındaki marangozhanedeki bir kapı direkt olarak Gülen'in odasına çıkan asansöre açılıyor. İşte yıllarca ihanet planlarının yapıldığı FETÖ karargahındaki dudak uçuklatan detaylar:

EN ÜSTTEKİLERİN ODASI: Gülen eski sağ kolu Nurettin Veren'in dile getirdiği, Altunizade'deki Fem Dersahanesi'nde gerçekleştirilen gizli toplantıların yapıldığı bu odanın bir özelliği de örgüt hiyerarşisinde yalnızca en üst noktadakilerin girebildiği makam odası olması.

ÇİPLİ ASANSÖRLE ÇIKILIYOR: Odaya özel çiple çalışan bir asansörlerle çıkılıyor. Asansörün birini sadece Gülen kullanıyor. Misafirler için yapılan asansöre ise gizli geçitlerden ulaşılıyor. Bodrum katındaki marangozhanedeki bir kapı direk Gülen'in odasına çıkan asansöre açılıyor.

HAVARİLİ KABARTMALAR: Gülen odasında ilginç tablo ve biblolar var. Bunlardan biri Hz. İsa'nın sadık 2 havarisi olan Aziz Paul ile Aziz Peter'in figürleri olan bir kabartma. Yıllardır Pensilvanya'da yaşayan Gülen'in en dikkat çeken objelerinden biri de özgürlük heykeli. Ünlü markalara ait kıyafetlerin olduğu odada Cumhurbaşkanlığı forsunun olduğu bir rahle de dikkat çekiyor.

ASKER ŞAPKASI ÇIKTI: Binanın 3 katında ise 150'ye yakın otel odası var. Her biri numaralı... Otel odalarının birinde masa üstünde, Ankara'daki Topçu ve Füze Okulu'na ait bir kep duruyor.

MUTFAKTAN KAÇIŞ: Binanın yemekhane olarak kullanılan katında bir gardırop görünümünde bir kapı bulunuyor. Kapı gizli bir tünele çıkıyor. tünelin bina dışına çıktığı tahmin ediliyor.

DUVARI DEL VE KAÇ: Dershanenin zemin katındaki bir odanın duvarı alçıpandan yapılmış. Kırılan alçıpanın arkası gizli toplantı odasına çıkıyor.

BALK ONA ORGANİK SEBZE-MEYVE

ÖZEL SAĞLIK ODASI: Dershanenin bir odası Gülen'in sağlık kontrolünü yapmak için dizayn edilmiş. İçerisinde EKG cihazı ve oksijen tüpleri bulunuyor. Yine Gülen'in sağlıklı beslenebilmesi için binanın büyük bir balkonu bahçeye dönüştürülmüş. Burada organik sebze ve meyve üretiliyor.

40 KAPILI MARANGOZHANE: Binanın garaj katına devasa büyüklükte bir marangozhane kurulmuş. Alçıpanla örülen duvarlar kırıldığında gizli asansörlere ulaşılıyor. Alanda onlarca kapı var. Bu kapılardan direk Gülen'in gizli odasına ulaşılıyor. Uzmanlar hiç kimseye görünmeden bu bölümden geçen FETÖ'cülerin, Gülen'le gizli toplantılar yaptığını belirtiyor. Aynı alandan binanın dışındaki bir eve giden gizli bir tünelin varlığından şüphe ediliyor.

GİZLİ İNTERNET DÜZENEĞİ
Binada, genellikle dünyadaki istihbarat birimlerinin kullandığı bir data aktarım düzeneği de tespit edildi. Bu sistem sayesinde FETÖ mensupları, hiçbir internet sağlayıcısına ihtiyaç duyulmadan kilometrelerce uzağa veri aktarımı sağlayabiliyordu.

BİNA MEB'E DEVREDİLDİ
Mili Eğitim Bakanlığı'na devredilen binanın önümüzdeki günlerde Emniyet birimleri tarafından daha detaylı inceleneceği ve çok sayıda yeni gizli geçitler, hatta gömüler bulunabileceği belirtiliyor. Binada incelemelerde bulunan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, "Bir eğitim kurumunda olmaması gereken çok şey burada var. Açılış şartları itibariyle bakıldığında yerleşim planlarında gösterilmesi gereken birçok yer gösterilmemiş. Çünkü bunların hiçbiri eğitim kurumunda olacak şeyler değil. Gizli kapaklı işlerin yapıldığı çok açık ve net. Özel hayata ait bir daire gördük. Çelik kapılarla kapatılmış. İşin rengi çok değişik" diye konuştu.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin Türkiye sınırındaki Cerablus bölgesinde terör tehditlerine karşı yürütülen Fırat Kalkanı harekatında, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD üyelerince TSK'ya ait iki tanka roket atıldı. Bir askerin şehit olduğu, üç askerin yaralandığı saldırının ardından terör örgütüne ait hedefler obüs ve top atışlarıyla vuruldu.

BÖLGEYE ASKERİ SEVKIYAT YAPILIYOR

Gaziantep'in Suriye sınırındaki ilçesi olan Karkamış'ın karşısında başlatılan harekattaki çatışmalarda 1 askerin şehit olduğu, 1 askerin ise yaralandığı Cerablus'a sabah erken saatlerinde askeri sevkiyat yapıldı.

Yer yer sıcak çatışmaların yaşandığı Cerablus'a 2 tank eşliğinde sınırdan içeri askeri mühimmat kamyonu ve ZPT'lerin (Zırhlı Personel Taşıyıcı) giriş yaptığı görüldü.

Öte yandan gece boyunca Cerablus'un iç noktaları ve güneyindeki bazı hedefler tank ve obüslerle vuruldu. Sabah erken saatlerde ise çatışma ve patlama sesleri Karkamış ilçesinden duyuldu. (İHA)

Bölgedeki kaynaklardan alınan bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince başlatılan Fırat Kalkanı harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusu'nun, Cerablus bölgesindeki ilerleyişi sürüyor.

Bu arada Cerablus'un 6-7 kilometre güneyinde terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine ait iki tanka roketatarla ateş açıldı. Saldırının ardından tanklardan biri yoluna devam ederken, bir asker hafif yaralandı. Bir başka tank ise isabet aldı. Tanktaki bir asker şehit oldu, iki asker yaralandı.

Saldırının ardından terör örgütüne ait hedefler obüs ve top atışlarıyla vuruldu.

Bu arada şehit olan askerin cenazesi ile yaralanan 3 asker, helikopterle Türkiye'ye getirildi. Yaralı askerler, Gaziantep'teki hastanelerde tedavi altına alındı.

ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ ÇELİK'İN BABAEVİNDE YAS VAR

Cerablus'ta şehit olan uzman çavuş Ercan Çelik'in şehadet haberi Düzce'deki babaevine ulaştı.

Şehidin, Düzce'nin Akçakoca ilçesinde yaşayan annesi Şehnaz ve babası Muhammed Çelik'e acı haberi, jandarma yetkilileri verdi.

Ailenin evine ve sokağa Türk bayrakları asıldı.

Akçakoca Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici, gazetecilere yaptığı açıklamada, akşam saatlerinde Cerablus'ta yürütülen harekatta Ercan Çelik'in şehit düştüğü haberini aldıklarını söyledi.

"Öncelikle ülkemizin başı sağolsun." diyen Yemenici, şöyle devam etti:

"Şu anda şehidimizin Akçakoca'ya nakil ve defin işlemleriyle ilgili hazırlıkları yürütüyoruz. Gönlümüz istiyor ki bir daha şehitler olmasın. Bu vatanın birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü hiçbir şekilde bozamayacaklar. Bunun en güzel cevabını her gün Türkiye'nin göstermiş olduğu birlik ve beraberlik tablosu veriyor. Şu anda ailemizin yanındayız. Onlar da büyük bir vakarla evlatlarını bekliyorlar. Ercan kardeşimiz artık, inşallah Peygamber efendimizin yanında mekanı cennet olacaktır diye umuyoruz."

Yemenici, şehidin naaşının sabah saatlerinde Gaziantep'te yapılacak törenin ardından havayoluyla Kocaeli Cengiz Topel Havaalanına getirileceğini ve ikindi namazını takiben ilçede defnedileceğini söyledi.

Evli olduğu öğrenilen şehit Uzman Çavuş Çelik'in, yaklaşık iki yıl önce göreve başladığı ve tank şoförü olduğu bildirildi.

Ankara Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturmasında Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınan kamera kayıtlarından yeni görüntülere ulaşıldı. Soruşturma dosyasına giren görüntülerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile bazı komutanları rehin alan darbecilerin aynı anda telefonlarına gelen mesajları okudukları belirlendi. Görüntülerle ele geçirilen telefonlardaki mesajlarda yapılan incelemelerde cuntacıların o saatte "Bylock"tan yazıştıkları tespit edildi. 23.34'te kaydedilen söz konusu görüntülere yansıyan telefon mesajının TRT'deki sözde darbe bildirisinin okunduğu sırada geldiği belirlendi. Hainlere an itibariyle konsey üyeleri tarafından ortak mesaj atıldığı ortaya çıktı.

O GECE ORADAYDI
Karargah içindeki görüntülerde rütbeleri sökülmüş rehineci grup içinde yer alan tam teçhizatlı ve silahlı askerlerin yanı sıra sivil kıyafetli bir şahsın da telefonuna gelen mesajı okuması dikkat çekti. Bilirkişiler bu sivil giyimli kişinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın 27 Mayıs'ta emekliye ayrılan emir astsubayı Başçavuş Serhat Pahsa olduğunu tespit etti. Pahsa'nın aynı zamanda tutuklu darbeci general Mehmet Partigöç'ün talimatıyla o geceye ilişkin kamera kayıtlarını taşıyan ekipte yer aldığı da belirlendi. Genelkurmay'a gönderilen MİT raporlarında da FETÖ mensubu olarak gösterilen Pahsa'nın 1 Ağustos'taki YAŞ'ta emekliye sevk edileceğini anladığı, bunun için de YAŞ'ı beklemeden mayıs ayında emekliye ayrıldığı öğrenildi.

YURT DIŞINA KAÇMIŞTI
Pahsa'nın cuntacı astsubayları organize eden ekibin içinde kilit bir konuma sahip olduğu anlaşıldı. Görüntülerde sağa sola emirler verdiği anlaşılan Pahsa'nın, örgüt içinde üst hiyerarşide olduğu tespit edildi. Pahsa'nın darbe girişiminin ertesi günü yurt dışına kaçtığı da belirlendi. Ankara Başsavcılığı'nca Pahsa hakkında 23 Temmuz'da yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi.

PAHSA DİNLEME EKİBİNDE ÇIKMIŞTI
Ayrıca Serhat Pahsa'nın adı, Orgeneral Akar'ı dinleyen itirafçı cuntacılar Levent Türkkan ve Gökhan Eski'nin ifadelerinde de yer almıştı. Genelkurmay eski Başkanı Necdet Özel'i makam odasına ses kaydı koyarak dinlediklerini itiraf eden Türkkan, Akar'ın emir subayı olduktan sonra dinleme işini bıraktığını belirtmiş, "Dinleme işini Serhat Pahsa ve soyadını bilmediğim Şener isimli Başçavuşlara yaptırdıklarını öğrendim" diye ifade vermişti.

Ayyıldız Tim'in hacklediği email ve Twitter hesaplarından birinde, FETÖ'nün ABD'deki 1 numarası olarak anılan İlhan Tanır ile CHP milletvekili Eren Erdem'in yazışmaları dikkat çekti.

Deşifre olan mesajlarda ayrıca, 5 CHP'li milletvekilinin Fetullah Gülen'i ziyaret edeceği, içlerinden birinin de namaz kıldığı ayrıntısına yer veriliyor.

Ayyıldız Tim'in hacklediği email ve Twitter hesaplarından birinde, FETÖ'nün ABD'deki 1 numarası olarak anılan İlhan Tanır ile CHP milletvekili Eren Erdem'in yazışmaları dikkat çekti.

Deşifre olan mesajlarda ayrıca, 5 CHP'li milletvekilinin Fetullah Gülen'i ziyaret edeceği, içlerinden birinin de namaz kıldığı ayrıntısına yer veriliyor.

Diyarbakır Havalimanı'na, terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen roketatarlı saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı.

Alınan bilgiye göre, Bağlar ilçesindeki havalimanı yerleşkesine dışarıdan bir grup terörist tarafından roketatarlı saldırı düzenlendi.

Ölen ya da yaralananın olmadığı olayda, küçük çapta hasar meydana geldiği bildirildi.

Polis ekiplerinin incelemesinin ardından havalimanından rutin uçuşlara devam edildiği öğrenildi.

Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin yakalanması için çalışma başlatıldı.

PKK'lı teröristler, Diyarbakır Havalimanı'nda polise roketatarlı saldırı düzenledi

Diyarbakır'da havalimanına roketatarlı saldırı

VALİ AKSOY: HERHANGİ BİR CAN KAYBI VE YARALANMA YOK

Valilikten yapılan açıklamada, PKK'lı teröristlerce saat 00.04'te, çevre yolundan Diyarbakır Havalimanı polis noktası hedef alınarak roketle düzenlendiği değerlendirilen bir saldırı gerçekleştirildiği belirtildi.

VIP yolcu girişindeki 3 camda hasar meydana geldiği ve herhangi bir yaralanma ya da can kaybı bulunmadığı kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Olayla ilgili olarak saldırgan veya saldırganların yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatılmıştır. Havalimanında seferlerin ertelenmesi veya iptal edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Konuyla ilgili gelişmeler ayrıca paylaşılacaktır."

Fırat Kalkanı operasyonu ile Cerablus'u DAEŞ'ten temizleyen Türk Silahlı Kuvvetleri, YPG'lilere Cerablus'un güneyindeki 8 Türkmen köyünü boşaltmaları ve Fırat'ın doğusuna çekilmeleri için yaptığı uyarı karşılık bulmayınca harekete geçti. Tilemarne köyüne yığınak yapan YPG'liler, F-16'lar ve fırtına obüsleriyle vuruldu. İki köy ÖSO tarafından alındı. TSK, YPG'nin 6 Türkmen köyünden çekilmemesi durumunda karadan yapılacak harekata hazırlanıyor.

5 KÖY DAEŞ'TEN ALINDI
Türkiye'nin desteğiyle Cerablus'u kısa sürede kurtaran ÖSO birlikleri, şimdi de Cerablus'un güneyindeki Türkmen köylerini YPG'den temizlemek için ilerleyişini sürdürüyor. "Suriye Demokratik Güçleri (SDG)" adı altında kamufle olan YPG'li teröristler kısa süre önce bölgedeki 8 Türkmen köyünün kontrolünü ele geçirmişti. Tilemarne, Silsila, Küçük Hasan, Büyük Hasan, Ayn Al-Bayda, Mirza, Hadrah ve Yusuf Bey köylerini TSK'nın uyarılarına rağmen boşaltmayan ve Fırat'ın doğusuna çekilmeyen YPG'liler, Karkamış'taki fırtına obüsleri ve F-16'larla vuruldu. Bunun üzerine ÖSO akşam saatlerinde Tilemarne ve Yusuf Bey köylerinin kontrolünü ele geçirdi.
YPG'nin çekilmemesi durumunda 6 köyün kurtarılması için kara harekâtı yapmaya hazırlanan Türkiye daha öncede Afrin ve Kobani bölgesinde YPG mevzilerini obüs toplarıyla vurmuştu. TSK unsurları, Cerablus'un güneyinde ve Çobanbey'de DAEŞ'e karşı savaşan ÖSO birliklerine destek vermeye devam ediyor. ÖSO'nun dün de 6 köyü DAEŞ'ten kurtardığı belirtildi. Böylece toplam kurtarılan köy sayısı 33'e çıktı.

180 CERABLUSLU ESİR...
Fırat Kalkanı operasyonunun 4'üncü gününde ÖSO mensupları, Suriye sınırında 10 kilometrelik alanda kontrolü sağladı. Sınırın Türkiye tarafında askeri hareketlilik devam ederken, bölgeye çok sayıda tank ve zırhlı araç nakledildi. ÖSO güçleri ilçedeki evleri tek tek arayarak temizlik yapıyor. Bu aramalar sırasında Cerablus ilçe merkezinde 3 DAEŞ militanı yakalandı. İlçede gece boyunca operasyonlar devam etti. Gece boyunca patlama ve silah sesleri duyuldu.
SABAH'a konuşan Cerablus Halk Meclisi Başkanı Avukat Mahmud Ali, "Operasyon haberini alan DAEŞ, Cerablus'u terk ederken evleri yağmaladı ve yanlarında 18-50 yaş arasındaki 180 erkeği esir olarak Bab'a götürdüler. Cerablus'a olan özlemimizi ve hasretimizi gideren Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a, askerlere ve Türk milletine teşekkür ediyoruz" dedi. Operasyonun ardından Cerablus'a dönüşlerin başladığı bilgisini de veren Ali, halkın ÖSO askerlerini alkış ve gözyaşlarıyla karşıladığını söyledi.

KIZILAY'DAN YEMEK...
Cerablus'ta Türk Kızılayı tarafından sıcak yemek dağıtıldı. DAEŞ'in Karkamış Sınır Kapısı civarına döşenen patlayıcılarının imha edilmesinin ardından Kızılay'ın yardım aracı Suriye tarafına geçti. Kızılay ekipleri, ÖSO'ye bağlı askerlerin yoğun güvenlik önlemi almasının ardından Şehitler Meydanı'nda sıcak yemek dağıttı. 5 bin kişilik etli pilav, ayran ve ekmeğin ulaştırıldığı Cerabluslular, Türk Kızılayı'na yoğun sevgi gösterisinde bulundu.
ÖSO'ya katılmak isteyen Suriyeliler Karkamış'a akın etmeye devam ediyor. Kafileler halinde Cerablus'a geçen Suriyeliler burada silahlarını teslim alarak DAEŞ'le savaşmaya gidiyor. İki yıldır Türkiye'de yaşadığını söyleyen Amed Dalik, "Oraya gidip evlerimizi kurtaracağız" dedi

DBP ve HDP'li belediyelerin iş makineleri, terör örgütü PKK'nın militanları ve FETÖ'ye bağlı asker ve polisler kullanılarak doğu ve güneydoğuda hendek ve barikat tuzakları ile kamu düzenini bozmaya kalkışan terör örgütlerinin darbeye zemin oluşturmayı amaçladıkları tespit edildi.

Terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın hain işbirliği istihbarat birimlerinin yaptığı çalışma ile ortaya çıktı. PKK'nın çukur stratejisinin FETÖ darbesine zemin oluşturmak için yürütüldüğü belirlendi. Güvenlik güçleri terör örgütü PKK'ya karşı 22 Temmuz 2015'te başlattığı operasyonlarla örgütün bölgedeki silahlı hâkimiyetine büyük darbe vurdu. Operasyonlarla kazılan hendekler kapatılmamış olsaydı FETÖ'nün "Ülkede kamu güvenliği kalmadı" diyerek yönetime ve ülkeye el koymayı planladığı kaydedildi. FETÖ ve terör örgütü PKK'nın hain işbirliği ile bölgede kazılan hendekler kapatılınca, oluşturulmak istenen bu sözde gerekçeye de geçit verilmedi.

FETÖ aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişimini şehir merkezlerine yayarak darbeye meşru zemin de oluşturmak istedi. Güvenlik güçleri darbecileri etkisiz hale getirerek bu planın da önüne geçti. FETÖ'nün darbe girişimi başarısız olunca bu kez PKK alanda boşluk oluştuğunu düşünerek terör saldırılarını yeniden gerçekleştirmeye başladı.

TELSİZ KONUŞMALARINA YANSIDI
Telsiz konuşmalarından İmralı'daki terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile istedikleri bağı kuramadıkları için terör saldırılarıyla devleti istedikleri yöne çekmeyi hedefledikleri tespit edildi. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, PKK hain eylemlerle, FETÖ'nün başlattığı gerginliği artırmak, FETÖ operasyonlarını baltalamak ve için görevi FETÖ terör örgütünden devraldı

Cerablus'u kısa sürede DAEŞ'ten temizleyen Mehmetçik ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Fırat'ın doğusuna çekilmek yerine Türkmen köylerine yığınak yapan YPG terör örgütüne odaklandı. Dün hem fırtına obüsleri hem de F-16'lar, ÖSO ile YPG'nin karşı karşıya geldiği Cerablus'un güneyindeki Amarna köyünü vurdu. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekâtı'yla DAEŞ'i sınır hattından temizlemeyi amaçlarken, terör örgütü YPG'yi de Münbiç'ten Fırat'ın doğusuna döndürmek istiyor. Bunun için de YPG'ye, bir hafta içinde Münbiç'i boşaltıp Fırat'ın doğusuna çekilmesi uyarısını yapılmıştı.

SINIRDA ASKERİ HAREKETLİLİK...
Cerablus kurtarıldıktan sonra ÖSO kuvvetleri 5-6 km. güneydeki Amarna köyüne doğru hamle yapmış, YPG ile çatışma yaşanmıştı. YPG'nin büyük kısmını elinde tutuğu bu köydeki Koyun Tepesi'ne yığınak yaptığı istihbaratı üzerine, ÖSO köyün yakınına konuşlandı. 2 F-16, 50 kadar tank, 120 bordo bereli ve 300'ü aşkın Mehmetçik ile sınır ötesinde bulunan Türkiye de dün öncelikle YPG'nin konuşlandığı Tılamerne köyünü savaş uçakları ile vurdu, ardından da Karkamış'taki fırtına obüsleriyle Amarna'daki terör hedeflerini imha etti. Sınırın Türkiye tarafında tank ve zırhlı personel taşıyıcıların bekleyişi de sürüyor.

CEPHANELİK İMHA EDİLDİ
Fırat Kalkanı Harekâtı'nın 4. gününde Cerablus'un güneyinde terör örgütlerince cephanelik ve komuta yeri olarak kullanılan bir baraka ve mevzii kullanılamaz hale getirildi. Askeri kaynaklardan alınan bilgilere göre; Fırat Kalkanı kapsamında dün sabah Cerablus'un güneyinde tespit edilen terör örgütlerince cephanelik ve komuta yeri olarak kullanılan bir baraka ve mevzii kullanılamaz hale getirildi. Havadan yapılan keşif faaliyetinde kullanılamaz hale getirilen barakada art arda ilave patlamaların meydana geldiği tespit edildi.

MAYIN TEMİZLİĞİ
Suriye 'nin Cerablus ilçesinde kontrolü ele geçiren Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), terör örgütü DAEŞ'in döşediği patlayıcıları imha ediyor. TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetleri tarafından başlatılan Fırat Kalkanı harekâtı kapsamında ÖSO, Cerablus'ta kontrolü tamamen ele geçirdi. İlçede oluşturduğu güvenlik noktalarıyla kontrol çalışmalarını sürdüren ÖSO, yoğun şekilde alan temizliği yapıyor. Bu kapsamda terör örgütü DAEŞ üyelerinin terk ettiği evlerde olası bombalı tuzaklara yönelik aramalar yapılırken sınır hattına döşenen el yapımı patlayıcılar da imha ediliyor. ÖSO askerleri önceki gün 20'ye yakın patlayıcıyı.

Üzerindeki malları noterde başkasına aktarmaya çalışan darbeci generalin eşini bıçakla kovalayan imza yetkili katip Kerem Sağlıklı, "Ben bu olay sonucunda işsiz kaldım, hiç önemli değil, rızkı veren Allah'tır. Allah'a inancımız sonsuz. İşsiz kaldık ama herhangi bir pişmanlığımız yok. Bizim gayemiz vatan, vatan olmazsa zaten hiçbirimiz yokuz" dedi.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurulan darbeci General Semih Terzi'nin eşi, mal varlıklarını üçüncü bir kişiye devretmek isterken kendisini tanıyan imza yetkili katip tarafından bıçakla kovalandı. Darbeci General Semih Terzi'nin eşi Nazire Terzi, tutuklanmadan önce mal varlıklarını üçüncü kişilere aktarmak isterken kendisini tanıyan imza yetkili katip Kerem Sağlıklı işlemi yapmak istemedi. Sağlıklı, Nazire Terzi'yi bıçakla kovaladı.

"Ömer Halisdemir ve 250 şehidin hakkını yedirtemezdim"

Kerem Sağlıklı, Nazire Terzi'nin ilk olarak mirasçılık belgesi çıkarmaya geldiğini anlatarak, "Mirasçılık belgesinde kim olduğunu, kimin eşi olduğunu orada anlamıştık. O zaman da ben emniyet birimlerine haber verdim. Gerekli yerlere dedim ki 'Bu kişi mirasçılık belgesi çıkarıyor, işlemleri yürütüyor, bu işlemlerin devamında mal kaçıracak' diye suç duyurusunda bulundum. İşleme aldım, soruşturmalardan bir netice alınmamış ki bu hanımefendi tekrar 11 Ağustos'ta noterliğe geldi. Tabii ilk seferden tanıdığımız için, kim olduğunu bildiğimiz için tanıdık kendisini. Bu kişiyle ilgili ben ne işlem yapıldığını sordum, düzenleme vekaleti dediler. Düzenleme vekalet, yani genel vekaletname. Bu genel vekaletnameyle Semih Terzi'nin tüm mal varlıkları kaçırılabilecekti. Ben buna izin veremezdim, bu benim kanıma dokundu. Ne olursa olsun Ömer Halisdemir ve 250 şehidin hakkını yedirtemezdim. Bunu vicdani ve vatani görevim olarak düşündüm, 10 dakika boyunca bu kişinin işlemlerini yapmaması için amirime yalvardım" diye konuştu.

"Bu bayan içeride bizi tehdit etti"

15 Temmuz'da da Ankara Emniyet'in önünde olduğunu ve ne kadar vicdansızca insanları vurduklarını gördüğünü söyleyen iki çocuk babası Sağlıklı, "Bunları gördükten sonra bu kişilere acımak, bu kişilerin önünü açmak dahi hicap vericidir bize. Cumhurbaşkanı'nın açık bir emri var 'kim olursa olsun söyleyin' diye. Biz reise candan bağlıyız. İki çocuk babasıyım, bir tanesi 10 yaşında 'Özel Harekatçı olacağım' diyor. Biz gidersek onlar gelir. Bu kadını göndermeye çalışırken başkatip noterin odasına çağırmış kendisini gitmesi için. Daha sonra bu bayan içeride bizi tehdit etti, 'Hepiniz bizden özür dileyeceksiniz. Hepiniz göreceksiniz' dedi. Ben ne için özür dileyeceğiz biz? 250 tane insan ölmüş, Ömer Halisdemir gibi bir yiğit gitmiş. Kalktım ve kendisine noterden gitmesini söyledim" ifadelerini kullandı.

"Evet bu vatanı ben kurtaracağım"

Darbeci generalin eşi Terzi'nin yanında bir adamın daha olduğunu ve silahlı olma ihtimalinin de yüksek olduğunu kaydeden Sağlıklı şöyle devam etti:

"Biz kovduğumuz halde kadın gitmiyordu. Bıçağın, gömleğimin arasından yere düştüğünü görünce gittiler. Çok şükür işlemi yaptırtmadık, bu mallar da kaçırılamadı. Benim şahsımı tehditten ziyade vatanı tehdit ettiği için suç duyurusunda bulundum, tutuklandı. Ben bu olay sonucunda işsiz kaldım, hiç önemli değil, rızkı veren Allah'tır. Allah'a inancımız sonsuz. İşsiz kaldık, ama herhangi bir pişmanlığımız yok. Bizim gayemiz vatan, vatan olmazsa zaten hiçbirimiz yokuz."

Kendisine çok duygu dolu mesajlar geldiğini belirten Sağlıklı, bir şey yaptığına inanmadığını söyleyerek, "'Bu vatanı sen mi kurtaracaksın?' diyenler de var, evet ben kurtaracağım, benim oğullarım kurtaracak" dedi.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık başkanlığındaki heyeti kabul eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kurban vekaletlerini Kızılay'a verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kerem Kınık ile Kızılay'ın yönetim ve denetim kurulu üyelerini Tarabya'daki Huber Köşkü'nde kabul etti.

Kınık, basına kapalı kabulün ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, dün Kızılay'ın yardımlarını Cerablus'a götürdüklerini hatırlatarak, Cerablus'taki son durumu ve insani durumu Erdoğan'a aktardıklarını söyledi.

Erdoğan'ın ailesinin kurban vekaletlerini Kızılay'a vermek istediğini belirten Kınık, şöyle devam etti:

"İşte o vekaletleri aldık. Kendisi kurbanların özellikle Cerablus'ta Halep'te, Türkmen Dağları'nda, yine Suriye'de sel felaketi nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan Makedonya Üsküp'te, Somali'de, Filistin ve Gazze'de, yurt dışında olmak üzere kesilmesini arzu etti ve vekaletini verdi. Yurt içinde de Emine Hanımın memleketi olan Siirt'te, bir de şehidimiz Ömer Halisdemir'in memleketi olan Niğde'de yurt içi kurbanlarının vekaletlerini Kızılay'a verdi. Kızılayımız da bu vekaletleri yerine getirerek ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak."

Kınık, Erdoğan ile Kurban Bayramı sürecinde Gazze'ye gönderilecek ikinci yardım gemisini de konuştuklarını ifade ederek, birinci yardım gemisinin nasıl dağıtıldığını, Filistinliler nezdinde nasıl algılandığını Erdoğan'a anlattıklarını belirtti.

Kerem Kınık, Kurban Bayramı'nda AFAD ile birlikte Somali ve Etiyopya'ya ikinci bir başka gemiyi de eş zamanlı olarak çıkaracaklarını ilettiklerini bildirdi.

Kızılay'ın 15 Temmuz ve sonrasında konuya ilişkin attığı adımları Cumhurbaşkanı Erdoğan'a arz ettiklerini dile getiren Kınık, "Kendileri bizim onursal başkanımızdır. Faaliyetlerimizle alakalı bir takım detaylı bilgiler sordu. Biz de kendilerine bu konularla ilgili detaylı bilgileri arz ettik." dedi.

- "Cerablus'u insani koridor olarak kullanmak için hazırlık yapacağız"

Kerem Kınık, bir soru üzerine, Kızılay'ın kuzey hattında ve özellikle sıkıntılı coğrafyalara yönelik sınır aşan yardımlarının devam ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu konuyla ilgili, Cerablus'un yeni bir insani koridor olmasıyla alakalı kendi talimatlarını da bize beyan etti. Bizler de bu çerçevede özellikle El- Bab ve Halep'e ulaşacak olan bu hattı insani bir koridor olarak kullanmak için hazırlıklarımızı yapacağız. Bu konuyla ilgili talimatları oldu. Suriye'nin içerisindeki özellikle Dareyya bölgesinden Birleşmiş Milletler gözetiminde ve anlaşmayla boşaltılan insanlara yönelik yardımların ulaştırılması ve Halep içerisine Sayın Putin ile yapılan görüşmeler çerçevesinde ön anlaşmasına varılan, Putin'le beraber anlaşılan Halep'in içerisine insani yardım gönderilmesiyle alakalı talimatlarını bize verdi. Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı hızlandıracağız. Çok boyutlu olarak gerek, Suriye içerisinde gerek Türkiye içerisindeki Suriyeli mültecilerimize yönelik faaliyetlerimiz Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda devam edecek."

Kınık, şu an Cerablus bölgesinde 20 kişinin çalıştığını, Kızılay'ın mobil mutfağının günlük 5 bin kişiye sabah, öğle ve akşam yemeği sunduğunu kaydederek, 3 gündür gıda yardımlarının Cerablus'ta devam ettiğini, yardımların özellikle Cerablus'a dönen, Cerablus'un eski sakinlerine, oraya yeni ulaşanlara günlük gıda desteklerinin, bayramlık elbiseler, sağlık hizmetleri gibi çok boyutlu yapıldığını anlattı.

Kınık, "Şu an Cerablus'un tüm sakinlerine yetecek acil insani yardımı Kızılay ekiplerimiz içeride sunuyor." dedi.

- "3 kilometrelik yol temizlendi"

Güvenliğe ilişkin bir sıkıntı olup olmadığına dair bir soruya da Kınık, "Özellikle Karkamış sınır kapısından Cerablus'a kadar ulaşan yolumuz 3 kilometrelik yol çok ağır, mayın ve EYP'lerle tuzaklanmıştı. Silahlı Kuvvetlerimizin o bölgede yapmış olduğu çok titiz ve fedakar çalışmayla dün akşam saatlerinde güzergahlardaki mayınlar ve EYP'ler temizlendi. Bazıları 400 kilograma varan ağır tuzaklamalar yapılmıştı. Halen özellikle arazi bölgesindeki mayınlı tuzaklar ve EYP'ler mevcut. Dolayısıyla onların gözetiminde içeriye insani yardım malzemelerimizi sokuyoruz. Güvenlik unsurlarımız o bölgenin temizlenmesi ve güvenli hale getirilmesine çalışıyorlar." cevabını verdi.

Kınık, Gazze'ye gönderilecek ikinci geminin kurban bayramıyla beraber hareket edeceğini ifade ederek, AFAD ile beraber bu çerçevede faaliyetlerinin devam ettiğini, Toprak Mahsulleri Ofisi'nden (TMO) temin edilecek kuru gıdanın ve özellikle AFAD'ın hazırladığı Gazze'deki çocukların okul öncesi ihtiyaçlarını giderecek çantaların gemiye yüklendiğini söyledi.

Kerem Kınık, Konya Mehir Vakfı'nın Gazze'de evlenmek isteyen çiftlere yönelik çeyizlik malzemelerinin de gemide yer alacağını belirtti.

Bir soru üzerine Kınık, 15 Temmuz sonrasında Kızılay'ın içerisinde FETÖ ile ilişkileri tespit edilen 36 şube ve 64 şahısla ilgili işlemlerin yapıldığını ve bu konuyla ilgili yoğun şekilde şubeler ve çalışanlar nezdinde araştırmaların devam ettiğini, güvenlik birimleri tarafından titiz çalışma yapıldığını kaydetti.

Kınık, "Kızılay sivil ve milletin en zor zamanlarında onun dayanıklılığını arttırmak için var olan bir kuruluş. Bu gibi durumlarda onu zaafa uğratacak ve maalesef 15 Temmuz'da bu kalkışmanın ana aktörlerinden olan bu ve benzeri yapılarla alakalı Kızılay'ın içerisinde herhangi bir insan veya grup kalmayana kadar bu çalışma, temizlik devam edecek." diye konuştu.

Tunceli'nin Nazımiye İlçesi'ne geçen Pazartesi günü PKK'lı 30-40 kişilik terörist grup, İlçe Emniyet Amirliği ve İlçe Jandarma Komutanlığı'na roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. Çıkan çatışmada, 1 uzman çavuş şehit oldu, 3 polis de yaralandı.

Saldırının ardından ilçeden gasp ettikleri araçlarla kaçan teröristleri etkisiz hale getirmek için güvenlik güçleri hava destekli geniş çaplı operasyon başlattı. Düzenlenen operasyonda, 6 terörist, Bezik Ormanları mevkiinde öldürüldü.

Ölü ele geçirilen PKK'lı teröristler arasında bulunan ve Nazımiye saldırısını yönettikleri belirlenen 'Serhat Dersim' kod adlı Yüksel Gökbaş ile 'Dılgeş Sarpiyan' kod adlı Ali Özalp'in İçişleri Bakanlığı tarafından aranan teröristler listesinde bulunduğu belirlendi.

Cumhurbaşkanlığı yetkilileri, üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan özel bir kutuda yer alan Türk bayrağı ve Kuran-ı Kerim'i, 15 Temmuz demokrasi şehitlerinin yakınlarına ulaştırmaya başladı. İstanbul'da dağıtımı tamamlanan hediyeler, yurt genelindeki şehit yakınları da dahil 241 adrese ulaştırılacak. Yetkililer, şehit yakınlarının taleplerini de not alarak ilgili kurumlara iletilmesini sağladı.