FETÖ tüm ülkeler için büyük tehdit
FETÖ kapsamında haksız yere işten atılanların işe iadelerini hızlandırmak için OHAL Komisyonu kuruldu. Temiz kâğıdını alan işe iade edilecek ancak kendi kurumuna atanamayacak.
Giriş Tarihi: 24.01.2017 05:29 Son Güncelleme Tarihi: 24.01.2017 08:00FETÖ tüm ülkeler için büyük tehdit
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Doğu Afrika turunun ilk durağı olan Tanzanya'nın başkenti Darüsselam'daydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Tanzanya Cumhurbaşkanı Dr. John Pombe Joseph Magufuli ile yaptığı ortak basın açıklaması ve Türkiye-Tanzanya İş Forumu'nda şunları söyledi:
"Dünyayı 5 ülkenin iki dudağı arasına terkedemeyiz"
FETÖ UYARISI: Türkiye 15 Temmuz'da menfur bir darbe girişimine maruz kalmıştır. Bu darbe girişiminin arkasında FETÖ terör örgütü var. Maalesef bu örgüt insani yardım, eğitim, ticaret gibi kavramların arkasına saklanarak dünyanın farklı bölgelerinde etkinlik kazanmıştır. FETÖ yalnızca Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için bir tehdit. Bu sinsi terör örgütünün Tanzanya'da da uzantıları olduğunu biliyoruz. Bu terör şebekesinin Afrika'dan temizlenmesinde Maarif Vakfı, TİKA ve diğer kuruluşlarımızla sorumluluk üstlenmeye hazırız. Şu an 4 bin 500 Afrikalı öğrenci hiçbir ücret ödemeden Türkiye'de eğitim, öğretim alıyor. Geçen yıl 31 Tanzanyalı öğrenciye burs sağladık.
YUMUŞAK, SERT TERÖR: Dünyanın şu anda en büyük belası olan teröre karşı birlikte önlem almalıyız. Yumuşak terör, sert terör, sakın ha, bu oyuna gelmeyiz. 248 vatandaşımızı bunlar F-16 uçaklarıyla, helikopterlerle, tanklarla, toplarla, modern silahlarla vurdular. Bu şekildeki bir terör örgütüne yönelik inanıyorum ki Tanzanya bundan sonraki süreçte çok daha farklı tedbirler alacaktır.
DÜNYA BEŞTEN BÜYÜK: Türkiye Afrika'nın sesi olmaya ve küresel yapılarda daha fazla temsil edilmesini sağlamak için çaba göstermeye devam edecektir. Dünyanın 5'ten büyük olduğu gerçeğini dile getirmeyi sürdüreceğiz. Dünyayı 5 ülkenin iki dudağı arasına terk edemeyiz. Dolayısıyla dünyada daimi üyelerin içinde Türkiye de olacak Tanzanya da olacak. Her kıtadan temsilcilerin olacağı, her inanç grubundan ülkelerin daimi üyeler arasında yer alacağı bir BM Güvenlik Konseyi teklif ediyorum.
BM ADİL DEĞİL: BM adil olmadığı için Ortadoğu'da krizler bitmiyor ve hala kan gölü halinde. Afrika'da da bu sıkıntılar devam ediyor. Yıllarca Afrika sömürülmedi mi? Bu Afrika'nın altını, elması, bakırları, bunlar buralardan sömürülüp alınıp götürülmedi mi? Köle ticareti buralardan yapılmadı mı? Bu olaylar karşısında dünya, Batı sessiz kalmadı mı?
TÜM DÜNYAYA ÇAĞRI: Gelin tüm dünya birleşelim, "Dünya 5'ten büyüktür" diyelim. BM'nin 193 üyesi arasında herkes BM daimi üyeleri arasında dönerli şekilde yerini alsın ve temsil yetkisine sahip olsun. Geçici üyeler, daimi üyeler, bu ayrım kalksın. Hepsi daimi üye olarak, dönüşümlü bir şekilde. 20 üye mi olacak, 20 üye. 2 yıl 20 üye görev yapsın. Bunu yaptığımız anda göreceksiniz dünyanın kaderi çok daha farklı bir şekilde değişecektir.
BERABER İLERLEYECEĞİZ
Tanzanya Cumhurbaşkanı Magufuli ise, "Tanzanya'nın sizinle birlikte olduğuna sizi temin etmek isterim. Bizler beraber ilerleyeceğiz. Allah sizi korusun, ülkenizi korusun" dedi. Magufuli, Darüsselam'ı ülkenin diğer şehirlerine bağlayacak demiryolu için kredi talebinde bulundu.
DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR
"Aramızda 150 milyon doların altındaki ikili ticareti ilk etapta 250 milyon, ardından 500 milyon dolara çıkarma hedefinde mutabık kaldık. Afrika ile ilişkilerimize kazan kazan felsefesiyle yaklaşıyoruz. Tek tarafın zenginleştiği, diğer tarafın da insan kaynağı, emek ve alın teriyle bu zenginliğe destek olduğu bir modeli asla tasvip etmiyoruz. Tanzanyalı kardeşlerimin kullandıkları güzel bir ifade var: 'Haba nahaba huceza kibeba' Yani karşılığı bizde 'Damlaya damlaya göl olur.' Adının içinde Türkiye geçen ve bizimle hiçbir bağları olmayan hiçbir kuruluşa itibar etmeyin."
9 ANLAŞMA İMZALANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Tanzanya Cumhurbaşkanı Dr. John Pombe Joseph Magufuli'nin başbaşa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından iki ülke arısında yayıncılık, eğitim, savunma sanayisi, turizm, ekonomi alanlarında 9 anlaşma imzalandı. Anlaşmaları Türkiye adına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak , Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci imzaladı
ERDOĞAN'A RENKLİ KARŞILAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya'nın başkenti Darüsselam'da da Tanzanya Cumhurbaşkanı Dr. John Pombe Joseph Magufuli tarafından resmi törenle karşılandı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı girişinde Erdoğan'ı yerel kıyafetli dansçılar karşıladı. Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan bir süre dans gösterisini izledikten sonra ellerinde Türk ve Tanzanya bayrağı olan Tanzanya vatandaşlarının arasından yürüdü. Binanın girişinde Erdoğan davul çaldı. Daha sonra iki lider birbirlerine hediye takdim etti.
ERDOĞAN ONURUNA AKŞAM YEMEĞİ
Tanzanya Devlet Başkanı John Pombe Joseph Magufuli ve eşi Janeth Magufuli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan onuruna resmi akşam yemeği verdi. Devlet Başkanlığı Sarayı'ndaki yemekte, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayra, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve eşi Nigar Hülya Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve eşi Ayşen Zeybekci de hazır bulundu. Basına kapalı gerçekleşen resmi akşam yemeği ile Tanzanya programını tamamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak "TUR" ile Doğu Afrika turunun ikinci durağı olan Mozambik'e hareket etti.
‘Temiz kâğıdı’ alan işe iade edilecek.
FETÖ kapsamında haksız yere işten atılanların işe iadelerini hızlandırmak için OHAL Komisyonu kuruldu. Temiz kâğıdını alan işe iade edilecek ancak kendi kurumuna atanamayacak.
Hükümet, FETÖ ile mücadele kapsamında mağduriyetlerin yaşanmaması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uyarısı doğrultusunda önemli bir adım daha attı. Başbakanlık bünyesinde kurulan OHAL Komisyonu, ihraç edilen kamu personelinin başvurularını inceleyecek. Komisyondan temiz kâğıdı alan işe iade edilecek. Yedi üyeden oluşacak komisyon, üyeleri arasından yapacağı seçimle bir başkan ve bir başkanvekili seçebilecek. Komisyonun toplantı ve karar yeter sayısı için dört sayısı aranacak ve oylamalarda çekimser oy kullanılamayacak. Komisyon iki yıl süreyle görev yapacak, Bakanlar Kurulu gerekli görürse birer yıllık sürelerle uzatabilecek. Üyelerin süreleri dolmadan herhangi bir nedenle görevlerine son verilemeyecek.
İHRAÇTA BAŞVURU SÜRESİ
Komisyona başvurular valilikler aracılığıyla yapılacak. Atama sırasında ikâmet edilen iller dikkate alınacak. Statüleri yürüttükleri görevler itibarıyla başka kurumlarda görevlendirmeleri mümkün olmayanlar eski kurumlarına atanacak. Komisyon, başvuruları almaya başladığında, daha önceki KHK'larla ihraç edilenler, başvuruların alınmaya başladığı tarihten itibaren 60 gün içinde başvuru yapacak. Komisyon başvuru almaya başladıktan sonra yeni KHK yayımlanırsa, 60 gün içinde komisyona başvuru yapılması gerekiyor.
DAVA YOLU AÇIK OLACAK
Mevcut uygulamada 2577 sayılı Kanun'da yer alan hüküm nedeniyle, bir idari işleme itirazda bulunulması halinde, 60 günlük dava açma süresi kesilmeyecek. Ancak OHAL Komisyonu'na başvuru yapmak, dava açma süresini engellemeyecek. Geçici maddede yer alan düzenlemeye göre, yetki uyarınca ihraç edilen ve isimleri Resmi Gazete'de yayımlanan Sayıştay mensupları dâhil yargı personeli 23 Ocak 2017'den itibaren, 60 gün içinde Danıştay'a dava açabilecek. Başvurusu reddedilenler HSYK'nın belirlediği İdare Mahkemesi'ne dava açabilecek.
O KAYMAKAM DA ALINDI
OHAL kapsamında ihraç edilen 367 kişi arasında Adana'nın Aladağ Kaymakamı Ahmet Ziya Filizer de bulunuyor. Aladağ ilçesinde bulunan bir kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11'i kız öğrenci olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetmişti. KHK ile İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşlardan 134 personel ihraç edildi. Bunlar arasında kaymakam adayı, kaymakam, hukuk müşaviri, teknisyen, hizmetli, vali yardımcısı, ilçe nüfus müdürleri de bulunuyor.
TMSF ve BDDK'DA TEMİZLİK
TMSF Başkan Yardımcısı Zülfükar Ş. Kanberoğlu, Bank Asya'nın fona geçmesinin ardından yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirilen Mehmet Ali Gökçe, fon denetçisi Murat Sarıtaş da KHK ile görevden uzaklaştırılan isimler oldu. BDDK'da Bankalar Yeminli Murakıbı Ergun Erdem, bankacılık uzmanı Seray Keşir de görevden alındı.
KURUMA DÖNÜŞ YOK
İade başvurusu kabul edilen kamu görevlileri, Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilecek. Başkanlık da bu kişileri, daha önce istihdam edildikleri kurumlar dışındaki kamu kurumlarına, eski statülerine ve unvanlarına uygun kadroda atayacak. Atamada ikâmet edilen il dikkate alınacak.
EMEKLi RÜTBESİ TEHLİKEDE
Komisyonun görevleri arasında doğrudan KHK ile kamu görevinden, meslekten çıkarma, öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, dernek, vakıf, federasyon, özel sağlık ve öğretim kurumları, gazete, dergi kapatılması, emekli personelin rütbelerinin alınması gibi konular yer alıyor..
CESARET HAPI ALDILAR
ÇANTASINDA BOMBAYLA İNDİ
Gündüz saatleri stat çevresi... Bomba yüklü aracı terörist Kadri Kılınç kullanıyor. Önde canlı bomba Burak Yavuz, arka koltukta ise söz konusu kadın şüpheli oturuyor.
POLİS ETRAFINI SARINCA, SOL ELİYLE BOMBAYI İNFİLAK ETTİRDİ
KADIN TERÖRİST, MAÇKA PARKI'NDA İZİNİ KAYBETTİRDİ
Olay günü saat 20.10 sıralarında, yani saldırıdan yaklaşık 1 saat 20 dakika önce bombacıların, Taşkışla Caddesi üzerinde bulunan bir hamburger restoranının önünde aracı durdurdukları saptandı. Aranan kadın teröristin bu esnada araçtan indiği, ters istikamette yürüdüğü ve bir süre çevrede tur attıktan sonra Maçka Parkı'na yaya olarak girdiği ve burada izini kaybettirdiği belirlendi... Kılıçdaroğlu'na ABD projesi olduğu söylenince çok şaşırdı
Eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen dış politikalar ve Wikileaks başta olmak üzere FETÖ'yle ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu:
ABD BİRLİKTELİK İSTEMEDİ
ABD'nin Deniz Baykal'dan rahatsız olması 1 Mart tezkeresiyle zirve yaptı. Biz görüşmelerden önce 90 tane AK Partili'yi ikna ettik. Amerika rahatsız olunca muhalefeti değiştirmeye karar verdiler. ABD iki şey gördü. Hükümet her istediğini yapmayacak. Onun için hükümete tepki göstermeye başladılar. Doğrudan Cumhurbaşkanı ve hükümete yönelik yazılar yazıldı. İkincisi de muhalefet. Çünkü muhalefet bütün bu konularda Türkiye'nin çıkarlarını savundu. Bir anlamda bunlara tepki göstererek iktidarın da kendileriyle birlikte hareket etmesini sağlamış oldular. Amerika'da bu defa da farklı yazılar yazılmaya başlandı. "Erdoğan gitsin AK Parti kalsın" şeklinde. Her istediklerini yaptıramadıkları için Erdoğan'dan rahatsız oldular. Olay böyle olunca da muhalefetten başladılar.
DARBE 2011'DE SÖYLENMİŞTİ
Üç senaryodan bahsediliyor. Birinci senaryo Türkiye bir İslam devleti olacaktır. İkinci senaryoda 2011'de darbe olacak. Üçüncü senaryo ise iç siyasette değişiklikler olacak, Baykal istifaya zorlanacak. Bunu yazdıkları tarih ise Ekim 2008. 60-70 sayfalık bu raporu 2009 başlarında bana getirdiler.
İSMİNİ İLK CLİNTON ZİKREDİYOR
Bu raporları hem Deniz Baykal hem de Kemal Kılıçdaroğlu'na okuttum. Sivil toplum kuruluşunun hazırladığı bir rapor diye bir değer vermediler. Kemal Bey, 'Aaaa öyle mi?' diye tepki gösterdi. Kaset komplosu yokken belgeler vardı. Arkasından CHP'de yönetim değiştikten sonra Wikileaks belgeleri sızdı. 248 bin sayfanın 48 bini Türkiye'yle, 6 bini ise CHP'yle ilgiliydi. CHP'den bahsederken de sürekli 'Kemalist', 'Milliyetçi' diye sıfatlar koyuyor. Orada dönemin Amerika Büyükelçisi "Bütün kötülüklerin sebebi Deniz Baykal'dır. Onun için Baykal gönderilmelidir. Yerine de makul biri getirilmelidir" deniliyor. Daha sonra Hillary Clinton bir telgraf gönderiyor ve Kılıçdaroğlu'nun adını zikrediyor. Bu telgraftan anlıyoruz ki Amerika, Türkiye için yeni bir muhalefet lideri arayışına girmiş. Direk 'Kılıçdaroğlu gelsin' denmiyor ama adı ilk defa orada zikrediliyor.
CLİNTON SORULARININ YANITI BELGELERDE YOK
Sadece muhalefet değil iktidar için de arayış içinde olduklarını gördük. Clinton'un telgrafında "İktidarda umduğumuzu bulamadık. Muhalefetten de bizi rahatsız eden gelişmeler oldu. Türkiye nasıl şekillenebilir?" sorularına yanıt istiyor. Amerika Ankara Büyükelçiliği'nin bu telgrafa verdiği yanıt Wikileaks'te yok. Ankara ne cevap verdi bilemiyoruz. Çok sayıda ülkede görev yaptım ama bir defa bile 'Şu partinin lideri gitsin' diye telgraf yazmadık. Değerlendirme yapılabilir ama 'Bu adam gitmeli' diye yazamazsınız. Bunlar sızdığı zaman Türkiye'de kimse durmadı.
KASET YABANCI DEVLETLERİN KOMPLOSU
Bu gelişmelerden sonra muhalefette bulunan partiler kaset skandalıyla çalkalandı. Bu kasetlerin arkasında yabancı devletlerin olmadığını söylemek gerçekçilikten uzaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün "Bizi ekonomi, mezhep çatışmasıyla karıştırmaya çalışacaklar" şeklinde bir açıklama yaptı. Şimdi bir olayda dış bağlantı varsa hep birlikte bunun üzerine gitmeliyiz. Ecevit, Kıbrıs harekatını yaptı, Süleyman Demirel bir cümle eleştirmedi. Daha sonra Demirel'in yaptıklarını Ecevit destekledi. Çünkü milli menfaatler söz konusuydu. 2002'deki Meclis'te bu hava vardı. Ermeni meselesinde iktidarla birlikte hareket ettik. Baykal ile Erdoğan aynı metni imzaladı. Erdoğan AB müzakerelerine giderken Baykal, "Arkanızda muhalefetin desteğini hissederek gidin" dedi. Türkiye böyle bir noktadaydı.
EN ÖNEMLİSİ 2010 ANKARA ZİYARETİ!
Amerika Savunma Bakanı'nın Şubat 2010'da Ankara ziyareti var. Orada İsrail ile İran arasında bir savaş çıkacağını söylüyor. Türkiye'nin bu savaşın dışında kalamayacağını söylüyor. Bence Wikileaks içerisindeki en önemli belge buydu. Ama hiçbir yerde tek satır çıkmadı. Ergenekon'u destekleyen sözler vardı.
ESAS MESELE İHSANOĞLU'NU KİM ADAY YAPTI?
Yabancılar Türkiye'nin tam bağımsızlığından rahatsız oluyorlar. Dış güçler kendisi gibi düşünen kişiler tutuklandığında ortalığı ayağa kaldırıyor ama şu an kılını kimse kıpırdatmıyor. Şu anda CHP içinde FETÖ'yle ilişkili olan biri var mı yorum yapamam. Esas merak ettiğim 'Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı olması kimin tercihiydi?'
2 FARKLI FETÖ RAPORU
Fetullah Gülen'in CHP'de etkinliği hiç yoktu. Biz cemaatin yapılanmasının araştırılması için önerge bile verdik. Gülen'in Amerika'yla ilişkilerini bilemeyiz. Gülen ile ilgili iki farklı büyükelçinin raporları var. Bir tanesi Gülen'in dini cemaat lideri olduğu, bir diğeri de çok sayıda insanın ABD'ye giderek bunun bir sorun olacağı. Neticede bu örgüt faaliyetini sürdürüyor.
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'da askerlere açılan dava, Silivri Cezaevi'nde dün başladı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava nedeniyle yoğun güvenlik önlemi alındı. Kalkışma gecesi Maltepe Nurettin Baransel Kışlası'ndan Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmek için çıkan 28'i rütbeli 62 askerin yargılandığı davada, 28 sanık ve tutuksuz 34 erden 15'i duruşmada hazır bulundu.
TUTUKSUZ ERLER, EL BAB'DA
'DİRENENE ATEŞ EDİN'
'FETÖ İTLERİ DARBE YAPTI'
Reina katlimanı gerçekleştiren Abdulkadir Maşaripov'un emniyeteki sorgu işlemleri sürüyor. Maşaripov, 23.00 sıralarında emniyetten çıkarıldı. Güvenlik önlemleri altında hastaneye getirildi. Maşaripov'un sağlık kontrolü sırasında güvenlik önlemi sürdü.
CAMLAR NAYLON PERDE İLE ÖRTÜLDÜ
Sözkonusu işlemler sırasında polisler, görüntü alınmaması için ek tedbir aldı. Maşaripov, hastaneden çıkarılırken camlar naylon perde ile örtüldü. Maşaripov, zırhlı aracın refakatinde emniyete götürüldü.
Darbe soruşturması kapsamında çarpıcı itiraflarda bulunan eski Diyarbakır Başsavcısı Durdu Kavak, yargıdaki tüm önemli kararları FETÖ adına 9 kişilik heyetin aldığını söyledi. Kavak şunları anlattı:
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında, örgütün kriptolu haberleşme programı 'Bylock'u kullandıkları belirlenen ve yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edilen ve daha sonra da gözaltına alınan 15 eski polis emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 14'ü tutuklanırken, 1 kişi ise Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Savcı saldırısından da o terörist çıktıİstanbul Emniyet Müdürlüğü ile AK Parti İstanbul İl Başkanlığı binasına LAW silahıyla düzenlediği saldırının ardından kaçtığı Tekirdağ'da yakalanan DHKP-C'li terörist Şerif Turunç ile ölü ele geçirilen Bilgehan Karpat'ın, Tekirdağ Emniyet binasına saldırı amaçlı keşif yaptıkları ortaya çıktı. Turunç'un, 7 Aralık 2016 günü İstanbul'da savcı Evliya Çalışkan'a yönelik saldırıyı da kendisinin gerçekleştirdiğini itiraf ettiği öğrenildi.
Son dakika: Nusaybin’de silahlı kavga: 2 ölü, 9 yaralıMardin Valiliği'nin yaptığı yazılı açıklamada Nusaybin İlçesi'nde, bugün akşam saatlerinde 2 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili 9 kişinin de yaralandığını duyurdu. Valilik açıklamasında, "23.01.2017 tarihinde saat 16.26'da Mardin ili Nusaybin ilçesi Selahattin Eyyübi Mahallesi'nde sivil vatandaşlar arasında silahlı ve bıçaklı kavga ihbarı alınmıştır. Olay yerine üç 112 ekibi yönlendirildi. Saat 16.30'da ilk ekibimiz olay yerine ulaştı. 5 yaralı, 1 EX 112 ambulansları ile Nusaybin Devlet Hastanesi'ne nakledildi. 5 yaralı kendi imkanı ile Nusaybin Devlet Hastanesi'ne başvurduğu bilgisi alındı. Olayda toplamda 9 kişi yaralanmış, 2 kişi EX olmuştur" denildi.
Valilik açıklamasında Mehmet Masum Kızmaz'ın olay yerinde, Orhan Deniz'in de yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği belirtilırken 6 kişinin hayati tehlikesinin olmadığı ve tedavisinin devam ettiği, 3 kişinin ise hastanede yapılan ilk müdahalenin ardından taburcu edildiği belirtildi.
İki kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin de yaralandığı silahlı kavga ile ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Sosyal medyada dini ve milli paylaşımların yapıldığı binlerce takipçili Facebook ve Twitter hesapları, sebep gösterilmeksizin ardı ardına kapatılmaya başladı. Bu duruma binlerce kullanıcı da tepki verdi. #FacebooktaSansür etiketiyle açılan bir hashtag, kısa sürede Twitter'de Türkiye gündemine oturdu. Paylaşımlarda, kapatılan hesapların yeniden açılması istendi. Bazı kullanıcılar da hesapların FETÖ müdahalesiyle kapatıldığını öne sürerek yetkililere çağrı yaptı.
AK Parti’den referandum startıAnayasa değişikliği paketinin Meclis'te kabul edilmesinin ardından AK Parti referandum çalışmalarına hız verecek. Başbakan Binali Yıldırım teşkilatla ve parti yöneticileriyle istişarelerde bulunacak ve kampanya çalışmalarına son şekli verilecek. Referandum sürecini yönetecek 'Referandum Heyeti' kurulacak.
3 ANA TEMA İŞLENECEK
Kampanyanın ana teması ise şunlar olacak: 1-İstiklal mücadelesi, 2- Bağımsızlık, 3-Ülkenin bekası. Ülkenin dış güçlerin tehdidi altında olduğuna ve yeni sistemle Türkiye'nin daha güçlü olacağına vurgu yapılarak, anayasa değişikliğinin istiklal mücadelesi, bağımsızlık ve ülkenin bekası için gerekli olduğuna vurgu yapılacak. Referandum kampanyası seçim kampanyaları gibi olmayacak. Parti propagandasından ziyade Cumhurbaşkanlığı sisteminin neden getirildiği, ne gibi kazanımlar sağlayacağı, neden 'evet' denilmesi gerektiği anlatılacak. AK Parti bunu yaparken kapı kapı gezecek seçmenle bire bir temas kuracak. Yeni sistemin ne getirdiğine ilişkin kısa sorucevapların yer aldığı kitapçıklar bastırılacak. Meydanlarda AK Parti bayrakları yerine Türk bayrakları yer alacak. Kampanyayı 15 Temmuz'da oğlu ile şehit düşen Erol Olçok'un şirketi yapacak. Referandumun 9 Nisan veya 16 Nisan'da yapılması planlanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtarlarla yaptığı toplantıda '15 Temmuz gazisinin evraklarıyla ilgilenmediği' iddiasıyla kendisini isim vermeden eleştirdiği Bahçelievler Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, İstanbul Vali Yardımcısı Vekili olarak görevlendirildi. İstanbul Vali Yardımcısı Osman Ateş ise Bahçelievler Kaymakamlığı'na vekaleten atandı. Kaymakam Mehmet Ali Özyiğit ile ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.
FETÖ ve çetesini verin PYD’yi desteklemeyinHükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump'tan eski yönetimin hatalarını tekrarlamamasını istedi. ABD'nin iki konuda görüşlerini gözden geçirmesini temenni eden Kurtulmuş, "Bunlardan biri eşkıya çetesinin başı olan Gülen'in Türkiye'ye iadesi ile ilgili sürecin başlatılması, kendi örgütüyle haberleşmesinin kesilmesidir. İkinci temel mesele ise, PYD'ye verilen desteğin sona erdirilmesidir" dedi. Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yapan Kurtulmuş, özetle şunları söyledi:
2 saat süren Bakanlar Kurulu'nun ardından Başbakan Binali Yıldırım kabinedeki bakanlara Gölbaşı Vilayetler Evi'nde akşam yemeği verdi.
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'deki ilerleyişi sürüyor. Terör örgütlerinden arındırılan bölgelerdeki sivillerin güvenliği ise Suriyeli polisler tarafından sağlanacak. Bu polislerin eğitimi de Türk polisi tarafından veriliyor.