İran Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'ı ABD ve İsrail'e sattı mı? İsrail'in Nasrallah suikastı sonrası Şiiler İran'dan ayrılıyor!

İsrail'in 80 ton ile düzenlediği suikat sonucu öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın ardından Lübnan'daki Arap İslam Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Ali el-Hüseyni'nin 24 Eylül'de Al Arabiya'ya yaptığı açıklamalar ortaya çıktı. İran'ın Nasrallah'a ihanet ettiğini belirten Hüseyni, sosyal medyadan da bir fotoğraf paylaşarak "Onlar seni terk ettiler ve seni takas ettiler." ifadelerini kullandı.

İran Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'ı ABD ve İsrail'e sattı mı? İsrail'in Nasrallah suikastı sonrası Şiiler İran'dan ayrılıyor!

Giriş Tarihi: 29.9.2024  14:45 Son Güncelleme: 29.9.2024  19:21

İran önce Hamas'ı ardından Hizbullah'ı sattı: Hasan Nasrallah suikastının perde arkası!

İran seni sattı! Nasrallah'ın en yakın dostu günler öncesinden uyarmıştı: Dünyayı sarsacak o açıklama

Hasan Nasrallah'ı İran mı sattı? Şoke eden sözler gündem oldu

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'ta İsrail'in hava saldırısında öldürülmesi tüm dünyada geniş yankı buldu. Suikasta ilişkin güvenlik zafiyeti tartışmaları sürerken Al Arabiya kanalında şoke eden bir açıklama yapıldı.

İsrail'in 80 ton ile düzenlediği suikat sonucu öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın ardından Lübnan'daki Arap İslam Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Ali el-Hüseyni'nin 24 Eylül'de Al Arabiya’ya yaptığı açıklamalar ortaya çıktı. İran'ın Nasrallah'a ihanet ettiğini belirten Hüseyni, sosyal medyadan da bir fotoğraf paylaşarak "Onlar seni terk ettiler ve seni takas ettiler." ifadelerini kullandı. 

Katil İsrail, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlediği yoğun hava saldırısında Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ı öldürdü. İsrail’in Nasrallah’ın konumunu eliyle koymuş gibi bilmesi ve 80 ton bomba kullanması akıllarda soru işareti bırakırken Lübnan’daki Arap İslam Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Ali el-Hüseyni’nin suikasttan iki gün önceki Nasrallah’a “İran seni sattı” seslenişi gündeme bomba gibi düştü. İran’ın İsrail ve ABD ile iş birliği yaptığı iddiası kuvvetlenirken Şiilerin İran’dan ayrılmaya hazırlandığı konuşulmaya başlandı.

Dünya, Orta Doğu’da ardı ardına yaşanan suikastlarla sarsıldı. Geçtiğimiz aylarda Hamas lideri Haniyye’nin İran’da öldürülmesinin ardından bu kez de İran’ın desteklediği ve Lübnan'da etkili olan Hizbullah hareketinin Genel Sekteteri Hasan Nasrallah Beyrut'ta suikasta uğradı. İsrail tarafından gerçekleştirilen bu suikastlar sonrası tüm gözler İran'a çevrildi. Fikriyat yazarı Mustafa Özcan, Nasrallah’ın ölümünün ardından dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Fikriyat yazarı Özcan, Nasrallah suikastı ile Şiiler ve İran’ın yollarının ayrılış noktasına geldiğini vurguladı. Özcan, “Karineler gösteriyor ki gerçekten de İran müttefiklerini satmıştır. Hamaney'in de fevkinde olan derin devlet Nasrallah, Haniye ve Kasım Süleymani'den vazgeçmiş ve onları ABD-İsrail yeline savurmuş ve vermiştir.” ifadelerini kullandı. İşte Mustafa Özcan’ın “Zalimlerin iç savaşı” başlıklı yazısı…

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta katil İsrail tarafından öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah en yakın dostu olarak bilinen Lübnan'daki Arap İslam Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Ali el-Hüseyni'nin suikasttan önce yaptığı açıklamalar ortaya çıktı.

"İRAN SENİ SATTI"

Hüseyini, İran'ın Nasrallah'a ihanet ettiğini belirterek, 4 Eylül'de Al Arabiya'ya yaptığı açıklamada, "Aile topla, vasiyetini yaz çünkü Kudüs'e girme hayallerin seni aldattı, ortakların da seni sattı." dediği ortaya çıktı.

SAATLER ÖNCE UYARDI

Nasrallah'ı öldürülmeden saatler önce uyaran Hüseyni, "Nasrallah, İran'ın senin hakkında ne dediğini bilseydin, denklem tersine dönerdi." ifadelerini kullandığı görüldü.

24 Eylül'de Hizbullah liderini uyaran ve sözlerinden Nasrallah'ın yol arkadaşı olduğu anlaşılan Hüseyni, suikast sonrası sosyal medya hesabı X üzerinden bir fotoğraf paylaştı. Hüseyni'nin paylaştığı fotoğrafta kendisi ve Hizbullah lideri Nasrallah'ın olduğu görüldü.

SENİ TERK ETTİLER VE SENİ TAKAS ETTİLER

Nasrallah'ın körü körüne İran'a itaat ettiğini belirten Hüseyni, yaptığı paylaşımda, "Birlikte başladık, birlikte yürüdük, Güney'i birlikte özgürleştirdik ve birlikte galip geldik ama sadakat bizi ayırdı, Arap kardeşlerinin yakınlığının güvencesiyle, sadık Arap kucağında, Araplığın ve milletin yanında kaldım. Ve Arapların sadakatinden emin olarak İran'ın kucaklaşmasına gittin ve onlara mutlak bir sadakat gösterdin ve körü körüne itaat ettin ve kendini onların hizmetine sundun ve başarısız oldun ama onlar seni terk ettiler ve seni takas ettiler. Arapların şövalyelik ve sadakat alışkanlıklarına uygun olarak beni kucakladıkları dönem." dedi.

HELAK KONUSUNDA SENİ UYARDIM

Hizbullah'ın liderini defalarca uyardığını ifade eden Hüseyni, Nasrallah'ın kendisini dinlemediğini ve ölümünden İran'ın sorumlu olduğunu belirtti. Hüseyni, ‎"Ben sana defalarca öğüt verdim, dikkatli olmanı söyledim, senin ve Lübnanlıların başına gelecek olan yıkım ve helak konusunda seni uyardım ve dedim ki: Allah'ım! mesajı ilettim, sizi uyarmak ve uyarmak benim hukuki görevimdi ve size tövbe edip geri dönmenin mümkün olduğunu söyledim. ‎Bu, başka bir millet uğruna vatanını, Araplığını, milletini terk eden herkese bir ibret, ailesi ve kardeşleri dışındaki insanlara vefa hatasına düşen herkese bir derstir." ifadelerini kullandı.

Hüseyni'nin açıklamaları sonrası "Nasrallah'ı İran mı sattı?" değerlendirmeleri yapılmaya başlandı. Zira Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinin ardından ortaya birçok iddia atılmıştı.

ÇAĞRI CİHAZLARINI İRAN TEMİN ETMİŞTİ

Geçtiğimiz günlerde Lübnan'da birçok Hizbullah üyesi ve sivilin ölüme neden olan çağrı cihazlarını da İran'ın temin ettiği ortaya çıkmıştı. Operasyonun Mossad'ın Macaristan'dan bir paravan şirket aracılığıyla Tayvan'dan çağrı cihazı lisansı almasıyla başladığı tespit edilmişti.

İran - ABD hattında kurulan kırmızı hat ve yürütülen gizli görüşmeler Nasrallah suikastının ardından yeniden gündeme geldi. Mayıs 2024'te İran ve ABD, Umman'da gizli bir görüşme yaptı. Görüşmenin "Orta Doğu'daki gerilimi kontrol altına almak için" yapıldığı açıklandı.

"BU MÜZAKERELER NE İLKTİ NE DE SON OLACAK"

İran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği İran ile ABD arasında Umman'da dolaylı görüşme yapıldığına dair haberleri doğruladı. İran hükümetine yakın Mehr Haber Ajansı'nda yer alan haberde ise görüşmelere ilişkin "Bu müzakereler ne ilkti ne de son olacak" ifadesi kullanıldı.

İsrail'in Gazze'deki katliamları sürerken Ocak 2024'te de Washington ve Tahran'ın gizli bir şekilde görüştüğü konuşuluyor.

Mayıs 2024'te ABD ve İran'ın Umman'da yaptığı gizli görüşmenin ortaya çıkmasının ardından Kuveyt basınından gelen bir haber ise 1 Ağustos Perşembe günü bir Amerikan heyetinin Umman'ın arabuluculuğuyla Türkiye'den kalkan bir özel uçakla İran'a gittiğini ortaya çıkardı.

SÖZDE İSTİHBARAT KARŞI MI SATTI?

Amerikan heyetinin Netanyahu'nun planlarını sızdırdığını ve Haniye suikastındaki 10 Mossad ajanının ismini verdiğini iddia edilmişti. Hüseyni'nin bu sözleri İran'ın aldığı sözde istihbarat karşısında Nasrallah'ı satmış olabileceği ihtimalini akıllara getirdi.

Dünya katil İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği saldırıda Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'ı öldürmesini konuşuyor.

İsrail'in Beyrut saldırıları (Takvim Foto Arşiv)

Nasrallah'ı öldürmek için 80 ton bomba kullanan İsrail, bölgeyi yerle bir etti.

Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından Lübnan'daki Arap İslam Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Ali el-Hüseyni'nin suikasttan 2 gün önce bir canlı yayında yaptığı açıklama gündeme bomba gibi düştü.

asan Nasrallah ve Lübnan'daki Arap İslam Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Ali el-Hüseyni (Hüseyni'nin X hesabı)

Muhammed Ali el-Hüseyni, İran'ın Nasrallah'a ihanet ettiğini ifade ederek "Aile topla, vasiyetini yaz çünkü Kudüs'e girme hayallerin seni aldattı, ortakların da seni sattı" dedi. Bu açıklamadan 2 gün sonra İsrail'in saldırısıyla Hasan Nasrallah öldü.

TIPKI KASIM SÜLEYMANİ VE HANİYE GİBİ...
Konuyu köşesine taşıyan Fikriyat yazarı Mustafa Özcan, İran'ın tıpkı Kasım Süleymani ve Hamaney gibi Hasan Nasrallah'ı da ABD ve İsrail'e sattığını yazdı.

Özcan yazısında şu ifadeleri kullandı:

7 Ekim 2023 tarihi Aksa Tufanı sonrası İran kendisini çekmiştir, (nea bicanibihi/ en ne'yü binnefs) kenarda durma politikası izlemiştir. Akabinde Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın kuzey cephesi açma beklentisi gündeme gelmişti. Hasan Nasrallah lisan-ı haliyle bu savaş Hamas'ın savaşıdır mealinde sözler sarf etmiştir. Lakin İsrail Hizbullah'ı ikircikli ve kaypak yaklaşımlarından emin olamamıştır. 40 yıldır silah yığınağı yaptığını hatırdan çıkarmamış gölgesini bile izlemiştir. Bu nedenle de bu silah yığınaklarının tesirsiz hale getirilmesi öncelikleri arasında olmuştur. Muhammed Ali Hüseyni olay sonrasında yani Nasrallah'ın öldürülmesinin akabinde yine aynı kanala yaptığı değerlendirmede İran derin devletinden bahsetmiştir. Hamaney'in de fevkinde olan bu derin devlet Nasrallah, Haniye ve Kasım Süleymani'den vazgeçmiş ve onları ABD-İsrail yeline savurmuş ve vermiştir. Belki tarafların aktif iş birliğinden söz edilemezse de pasif olarak iş birliği yaptığı bir gerçektir. İsmail Haniye'yi davet etmiş sonra koruyamamıştır. Öldürüldükten sonra da intikamının alınacağını söylemiş ve kılını kıpırdatmamıştır. Mürüvvet göstermemiştir. Bu nedenle de İran İslam ruhu adı altında Sasani ruhu taşımaktadır. İslam ruhu kahramanlık ve mertliği gerektirir. Lakin İran'ın derisi altında Maniheist ve Sasani ruhu yatmaktadır.

Takvim Foto Arşiv

ŞİİLER İRAN İLE YOLLARI AYIRACAK
Mustafa Özcan, yaşananların ardından dünya Şiilerinin İran ile yollarını ayıracaklarını yazdı. Lübnan Şii Yüksek Konseyi eski başkanlarından Muhammed Mehdi Şemseddin'in Şii topluluklara bu yönde tavsiye verdiğini söyleyen Özcan, "Ona tanınan zaman dolmuştur. 2017 hatta daha öncesinden beri İran içeriden fokur fokur kaynamaktadır. Mahsa Amini olayı da kapanmayan yeni bir yara açmıştır. Şimdi de buna bir dış boyut ve dalga eklenmiştir. Suriye'deki askeri yığınakları İsrail tarafından berhava edilmektedir. Hizbullah'ın askeri ardından siyasi kanadı iskambilden kuleler gibi devrilmektedir. Bunun nedeni ne olabilir? Başta İran'ın dostlarını satması ve güven kaybıdır. Kısaca İran ile müttefikleri yol ayrımındadır. İran gerilime sürecinde dostları da onunla yollarını ayırma sürecine girmişlerdir." diye yazdı.

CANLI | İsrail Nasrallahtan sonra üst düzey Hizbullah üyesi Nabil Kaouku öldürdü | Hizbullahtan misilleme: Tel Avivde siren sesleri

İşte Mustaf Özcan'ın konuyla ilgili o yazısı:

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, dehlizde yaşamış ve dehlizde ölmüştür. Bilindiği gibi Şiilere göre bekledikleri Mehdi Samarra, şehrinde sırdap/girdap ve dehlize girmiş bir daha çıkmamıştır. Şii muhayyilesine göre yeraltında veya üstünde gezinti halindedir. Kimseye de görünmemektedir! Gayri resmi olarak Şah İsmail ve Ahmedinejad gibilerle görüştüğü rivayet edilmektedir. Kıyamete yakın bir sürede geri dönecektir. Nasrallah da dehlizde yaşayarak bir nevi ona özenmiştir. Bu sayede etrafında bir kutsiyet halesi örülmüştür. Ölümü, hafifinden isale hattında bir su borusunda saklanırken öldürülen Kaddafi'nin sonuna benzemiştir.

Nasrallah'ın ölümünden sonra halk sokağa döküldü (Takvim Foto Arşiv)

Bu süreçte; Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinden sonra Şiiler ile İran'ın yolların ayrılış noktasına gelip çatmış durumdadır. İran özünü korumak için dostlarını feda etmiş ve Hizbullah gibi safralarını atmaktadır. 17 Eylül 2024 tarihinden itibaren hatta öncesinde de Hizbullah'ın üst düzey askeri kanadı ve erkanı bir şekilde tasfiye edildi. Muhammed Ali el Hüseyni gibi kimi bağımsız karakterli Şii çevreler son sıralarda İran'ın Hamas ile Hizbullah'tan vazgeçtiğini ve onları ABD ile İsrail'e sattığını ileri sürüyorlar. (https://www.youtube.com/watch?v=s6JUr4yS6OU&t=948s) Daha önce de Irak karşısında İran, İrangate skandalı üzerinden ABD ve İsrail ile köprü kurmuş, anlaşmalar yapmış ve silah tedarik etmişti. Humeyni inadı uğruna iki tarafı birbirlerine kırdıklarını görmek istememişti. Fark etse de inadına yenilmiştir. Sonunda da çıkmazı görmüş ve zehir kupa içtiğini söylemiştir. Demek ki 8 yıl boyunca keyfine ve hevasına göre hareket etmiştir. Tahriru'l Vesile adlı eserinde zalime karşı başka bir zalimle iş birliğine gidilmesini 'fıkhi olarak' onaylamıştır. Bu Saddam'a karşı ABD ile İsrail ile iş birliğini caiz gördüğü anlamına geliyor. Nitekim fiiliyat buna göre şekillenmiş ve gelişmiştir. Keza Taliban'a karşı NATO ile iş birliğini gittiğini de gösterir. Suudi Arabistan da aynısını yapmış ve Saddam'a karşı Batılı ülkelerle bir araya gelmişti. Buradan da büyük bir fıkhi çekişme ortaya çıkmıştı. Camiye ve Medhaliye adıyla anılan selefi akımlar yerli unsurlara veya Müslümanlara karşı düşmanla iş birliğine gidilmeyeceğini ilan eden akımları tekfir etmişler mutlak devletin yanında durmuşlar ve tutumunu onaylamışlardır. Ha Camiye akımı ha Humeyni çizgisi. Muhammed Ali el Huseyni, İran'ın Hamas başta olmak üzere Hizbullah'ı anahtar teslimi sattığını hatta Hasan Nasrallah gibi hedefteki isimlerin koordinatlarını avcılara bizzat temin ettiğini ileri sürmüştür. Nasrallah'ın öldürülmesinden bir gün önce el Arabia Kanalına çıkarak vasiyetini yazmasını istemiş ve geçmişte kendisini devşirenlerin şimdi sattıklarını haber vermiştir. Bu ihbarın üzerinden 24 saat geçmeden Nasrallah vurulmuştur.

Nasrallah'ın ölümünden sonra halk sokağa döküldü (Takvim Foto Arşiv)

Nasrallah gibilerinin kendilerini direniş hattının ve Hamas'ın destekçisi (isnad) ilan etmelerine karşılık böyle bir hat hiç oluşmamıştır. Propaganda ve muhayyile ürünüdür. Nasrallah, vahdetü's sahat /direniş odaklarının birliğini dile getirse de gerçekte bu birlik hiç olmamış veya çalışmamıştır. Sağlaması şudur: 7 Ekim 2023 tarihi Aksa Tufanı sonrası İran kendisini çekmiştir, (nea bicanibihi/ en ne'yü binnefs) kenarda durma politikası izlemiştir. Akabinde Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın kuzey cephesi açma beklentisi gündeme gelmişti. Hasan Nasrallah lisan-ı haliyle bu savaş Hamas'ın savaşıdır mealinde sözler sarf etmiştir. Lakin İsrail Hizbullah'ı ikircikli ve kaypak yaklaşımlarından emin olamamıştır. 40 yıldır silah yığınağı yaptığını hatırdan çıkarmamış gölgesini bile izlemiştir. Bu nedenle de bu silah yığınaklarının tesirsiz hale getirilmesi öncelikleri arasında olmuştur. Muhammed Ali Hüseyni olay sonrasında yani Nasrallah'ın öldürülmesinin akabinde yine aynı kanala yaptığı değerlendirmede İran derin devletinden bahsetmiştir. Hamaney'in de fevkinde olan bu derin devlet Nasrallah, Haniye ve Kasım Süleymani'den vazgeçmiş ve onları ABD-İsrail yeline savurmuş ve vermiştir. Belki tarafların aktif iş birliğinden söz edilemezse de pasif olarak iş birliği yaptığı bir gerçektir. İsmail Haniye'yi davet etmiş sonra koruyamamıştır. Öldürüldükten sonra da intikamının alınacağını söylemiş ve kılını kıpırdatmamıştır. Mürüvvet göstermemiştir. Bu nedenle de İran İslam ruhu adı altında Sasani ruhu taşımaktadır. İslam ruhu kahramanlık ve mertliği gerektirir. Lakin İran'ın derisi altında Maniheist ve Sasani ruhu yatmaktadır.

Nasrallah'ın ölümünden sonra halk sokağa döküldü (Takvim Foto Arşiv)

Bu esbap ve şerait altında dünya Şiileri İran'la yollarını ayıracaklardır. Veliyyi fakih yerine yakın çevre, milli kimlikleriyle daha fazla bütünleşeceklerdir. Lübnan Şii Yüksek Konseyi eski başkanlarından Muhammed Mehdi Şemseddin'in Şii topluluklara tavsiyesi bu yönde olmuştur. Şimdi bu tavsiye hayata geçebilir. Önündeki engeller büyük çapta ortadan kalkmıştır. Burada büyük bir jeopolitik dönüşüm hatta göçük yaşanıyor. İçeride ve dışarıda İran'ın talihi dönmüştür. Ona tanınan zaman dolmuştur. 2017 hatta daha öncesinden beri İran içeriden fokur fokur kaynamaktadır. Mahsa Amini olayı da kapanmayan yeni bir yara açmıştır. Şimdi de buna bir dış boyut ve dalga eklenmiştir. Suriye'deki askeri yığınakları İsrail tarafından berhava edilmektedir. Hizbullah'ın askeri ardından siyasi kanadı iskambilden kuleler gibi devrilmektedir. Bunun nedeni ne olabilir? Başta İran'ın dostlarını satması ve güven kaybıdır. Son olaylarla birlikte dış destek de bitmiştir. Suriye gibi ülkelerde sivil halka yönelik sindirme hareketini Rus hava örtüsü ve şemsiyesi temin etmiştir. Bu sayede Suriyelileri saf dışı edebilmişlerdir. Kısaca Suriye gibi ülkelerde masumların kanını akıtarak kirlenmiş ve savaş azmini büyük ölçüde yitirmiştir. Bundan dolayı İsrail karşısında tutunamamıştır.

Karineler gösteriyor ki gerçekten de İran müttefiklerini satmıştır. Züheyr Salim gibilerinin ifade ettiği gibi bu Yahudilerle Müslümanların savaşı değil zalimlerin birbirleriyle iç savaşıdır. İsimleri farklı, Yahudi veya Müslüman olsa da sıfatları birdir. Zalim karakteri altında tasnif edilebilir. Bir nebevi duada bu durumlar için şöyle söylenmiştir: Allahümme ehliki'z zalimine bizzalimin ve ahricna minbeynihim salimine ganimin.

Hizbullah’ın yeni lideri kim olacak? Haşim Safiyuddin iddiası

 

Allahım! Zalimleri birbirine düşürerek helak et. Bizi aralarından salimen ve ganimen çıkar. Denildiği gibi kema tedinu tüdan. Bizde buna etme bulma dünyası denilir. Refik Hariri gibi Nasrallah da suikastla öldürülmüştür. Aynı kupadan içmiştir.

İran'ın dışında Şiiler, bu süreçte yollarını İran ile ayırmaya başlayacaklardır. Nitekim, Lübnanlı Şii çevrelerden Mevkiu'l Cenubiyye adlı haber sitesinin sahibi Ali Emin, Hizbullah aleyhinde gerçekçi tespitler aktarmaktadır. Lübnan halkının yüzde 85'inin Hizbullah'ın tercihlerine karşı olduğunu ve Hizbullah'ın Kudüs'ü kurtarmak yerine Lübnan devletine el koyduğunu ve müsadere ettiğini hatırlatmaktadır. Üçte bir temsille birlikte (sülüs el muattıl) devletin organlarını kilitlemektedir. Lübnan'ı tıkamıştır. Çevresinden koparmıştır.

Kısaca İran ile müttefikleri yol ayrımındadır. İran gerilime sürecinde dostları da onunla yollarını ayırma sürecine girmişlerdir. Bununla birlikte Şii kafası hala kendini kandırıyor. Nitekim, 29/0/2024 günü saat 12 00 sularında CNN Türk'ten Fulya Öztürk Beyrut'ta bir Hizbullah yanlısı ile sohbet ederken adamın ne demesini beğenirsiniz! Hasan Nasrallah ölmedi, aramızda yaşamaya devam ediyor! Fulya Öztürk Hizbullah'ın resmi açıklamasını hatırlatsa da adam bildiğini okuyor ve başını kuma gömüyor! Hasan Nasrallah'ın kızı Zeynep Nasrallah da suikasttan sonra 'babam gayet iyi! Hayatta bulunuyor' şeklinde bir açıklama yaptı ama bu açıklama da babasını geri getirmeye yetmedi. (https://x.com/zinb_nasr/status/1839834851744137394) Şiiler ya akıllanacak ya da ocakları sönecek.Yükselme sırası onlara gelmişti şimdi ufuk vakti.