İstanbul'un sırları
Süleymaniye'nin dehlizleri keşfedilmeyi bekliyor Mimar Sinan'ın kalfalık döneminde 7 yılda tamamladığı İstanbul'daki en muhteşem eseri Süleymaniye Camisi, dahiyane bir yapı olarak yıllara meydan okuyor. Tarihi eser, heybetli kapılarından içeri girildiği andan itibaren ziyaretçilerine hissettirdiği manevi huzurun yanı sıra, mimarisiyle de kendisine hayran bırakıyor. .
Giriş:24 Ağustos 2016 11:06: Son Güncelleme: 25 Ağustos 2016 07:37 İstanbul'un sırları
Süleymaniye'nin dehlizleri keşfedilmeyi bekliyor
Mimar Sinan'ın kendine özgü matematiğini kullanarak inşa ettiği bu eserin, yıllara meydan okumasını sağlayan en önemli bölümlerinden biri olan dehlizleri de keşfedilmeyi bekliyor.
Mimar Sinan'ın kalfalık döneminde 7 yılda tamamladığı İstanbul'daki en muhteşem eseri Süleymaniye Camisi, dahiyane bir yapı olarak yıllara meydan okuyor. Tarihi eser, heybetli kapılarından içeri girildiği andan itibaren ziyaretçilerine hissettirdiği manevi huzurun yanı sıra, mimarisiyle de kendisine hayran bırakıyor.
1/38Okumuş, yıllar içinde tünellerde yapılan yanlış uygulamaların yol açtığı nemin, kanalların uç kısımlarının ve de duvar aralıklarının hava almayacak şekle dönüşmüş, birbiriyle olan bağlantılarının kapanmış olmasının ileride oluşturabileceği hasarı da anlattı.
Okumuş, Süleymaniye Camisi'nin zemininin, ısıtma-soğutma, havalandırma ve su kanalı olmak üzere iki ayrı katmandan oluştuğunu söyledi. Mimar Sinan'ın dehasının bu kanallarda da görülebileceğini vurgulayan Okumuş, şu bilgileri verdi:
"Zeminin iki metre altında yer alan tünellerin bir kısmı, tarihi eseri yazın serin, kışın sıcak tutması için yapılmış. Günümüzde Almanya'da enerjiden tasarruf sağlamak adına toprağın yazın serin, kışın sıcak tutma özelliğinden istifade edilmeye çalışılıyor. Mimar Sinan'ın ise bunu 500 yıl önce keşfetmiş. Yaptığım araştırmalar sonucunda böyle bir sistemi Mimar Sinan'dan başka kullanan birini görmedim. Ama şunu söyleyeyim ki Sinan bunun da mutlaka bir bilimi var olduğunu bulmuştur. Çünkü Sinan hiçbir şeyin bilimini bulmadan yapmaz. Mutlaka kanal boylarını ve genişliklerini hesap sonucu oluşturmuştur."Caminin daha derinlerindeki tünellerin, yerin kaç metre altında olduğunun henüz bilinmediğini belirten Okumuş, bu tünellerin yerin altındaki kuyulara bağlı olduğunu, yağmur yağdığında da o kuyuların sularının, deşarj boruları ile tahliye edildiğini anlattı.Okumuş, kuyuların çalışıp çalışmadığını, en derindeki dehlizlerin kapalı olup olmadığını bilmediğini dile getirdi. Mimar Sinan'ın eserlerinin zeminini taneli malzemeden oluşan dolgudan yaptığını aktaran Okumuş, zemin dolgulu ve taneli olduğu için nem oluşmadığını ifade etti. Taneli zeminler hava aldığı için kolayca kuruduğunu, yer altı suyu da kuyulara aktığı için nem oluşmadığını belirten Okumuş, "O nedenle bu tarihi binanın zeminin üzerine çim ekmemeliyiz. Çim, toprağın hava almasını engellemektedir." diye konuştu.
4 /38"Sinan, zeminin etrafını istinat duvarlarıyla çevirerek istediği evsafta malzemeyle taban oluşturur. İçini taneli zeminle doldurarak kendi etrafında çevirir. Biz yeni mühendislik sisteminde toprağı kazar, o toprağa sağlam mı diye bakarız. Sinan istediği evsafta kendi zeminini hazırlar. Niteliklerini belirlediği zemin neyse ona göre dolgu yapar ve zemini hazırlar. Eserini onun üzerine oturtur. Binayı oluştururken yağmur sularının tahliyesini ve de binayı suların etkisinden korumak için neler yapması gerektiğine karar verir. Etraftan gelen yağmur sularının binaya gelmemesi için kuyular açarak yağmur sularının buralarda toplanmasını sağlar. Bu kuyuların su toplama diyagramının bir parabol olduğunu bilir. Bu parabol eğrisini tayin etmek için zemine borular koyarak ölçer. Bu ölçümler sonucunda bulduğu eğrinin içine eserini yapar. Hiç bir zaman yağmur suyunun toplandığı bölümlere eserini yanaştırmaz. Binayı yerin içine kurmaz ve onun dışında kurarak, nem almasını önler."Tüneldeki taş aralarına derz yapılması sonucu dehlizin hava almasının önlendiğini ve bu nedenle nem oluştuğunu ifade eden Okumuş, "Bu nem, oradaki küfeki taşlarını, temeli, dolayısıyla binayı çürütecektir. Bir an önce tünellerin uçları ve derzler açılmalıdır. Hatta jeoradar yapılarak, bu zeminin röntgeni çekilmeli ve en alttaki tüneller tetkik edilerek, bozulma söz konusuysa tamir edilmelidir. Binanın geleceği için tünellerin hava alması sağlanmalıdır. Havalandırma sistemi geçmişte nasılsa, aynı duruma getirilmelidir." dedi.
5 /38Süleymaniye Camisi'nin sadece turistlerin gezeceği ya da sadece namaz kılınarak ibadet edilecek bir eser olmadığına dikkati çeken Okumuş, "Süleymaniye bize bilimi öğretecek bir eserdir. Sinan'ın eserlerinde öğrenmemiz gereken birçok bilim gizlidir. Sinan'ın ustalık eseri Selimiye de bilim harikasıdır, eşi ve benzeri yoktur. Bu eserleri inceleyip, bilgi edinmemiz teknolojiye yeni ufuklar açacaktır. Bunun için kapsamlı bir çalışma gerekmektedir." diye konuştu.
8 /38Süleyman Peygamberin emriyle devler, periler, insanlar, cinler yüce bir saray yapılması için Elbürz ve Kaf dağlarından çeşit çeşit ve renkli mermer sütunlar keser.
16 /38Mabedin temeli 70 metre kazıldı. Harcın iyi tutması ve yıkılırsa yeniden yapılması için temele altın ve gümüş dolduruldu.
17 /38İmparator, sarayı ile Ayasofya'yı birbirine bağlayan gizli geçit yaptırdı. Dalgalar, toprağı aşındırıyordu. Bu sebeple Ayasofya'nın altı boş bırakıldı ve bina sütunlar üzerine konduruldu.
18 /38Hiçbir mimar imparatorun istediği gibi plan çizemiyordu. Bir ayinde, "mukaddes ekmek" yere düştü. Bir arı gelip ekmeği kaptı. İmparator ekmeği bulup getirene ödül vadetti. Birisi bir petek getirdi. Tam bir kilise maketi gibiydi. Arıların yaptığı plan uygulandı. Ekmek de mihrap yerine konuldu.
19 /38Ayasofya'nın toplam 361 kapısı bulunur. Bunların 101'i büyüktür ve tılsımlıdır. Bunlar ne zaman sayılsa fazladan bir kapı ortaya çıkar. Nuh'un gemisi, Ayasofya'nın kapısı İmparator, Nuh aleyhisselamın Cudi Dağı'nda bulunan gemisinden tahta parçaları getirtir. Mabedin kapısı bu tahtalarla yapılır.
20 /38Latin komutan, İstanbul'u fethetmeyi çok istiyordu. 80 yaşındayken geldi ve aniden öldü. Kötü biri olarak biliniyordu.Gelen geçen ezsin diye Latin komutanın mezarını Ayasofya'ya gömdüler. Meşhur romancı Dan Brown, 'Cehennem' isimli eserinin kurgusunda bu mezarı kullandı.
21 /38Peygamber Efendimiz doğunca Ayasofya'nın kubbesi çöktü. Uzun süre tamir edilemedi. Hızır aleyhisselam, "Hazreti Muhammed'in tükürüğünden alıp, zemzem suyu ile birlikte kirece karıştırın, tamir edin" dedi.
22 /38Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'u kuşatmış fakat alamamıştı. Bir gece Ayasofya'nın kubbesinde kocaman bir nur belirdi.
24 /38Kanuni, Fatih zamanında yapılan minarelerin tamir edilmesini istedi. Mimar Sinan, minareleri öyle yaptırdı ki şerefeye çıkmak için aynı anda üç kişi minarenin içindeki merdivende yürümesine rağmen birbirini görmez.
27 /3838 /38