Kurban Bayramı tatili 9 gün, Maaş ödemeleri 08-09 Eylül 2016
EMEKLİ MAAŞLARI BAYRAMDAN ÖNCE ÖDENECEK Sözcü Halisdemir'in ailesini CHP'li yaptı DAEŞ'in izleri Cerablus'tan siliniyor AFP'nin Türkiye Suriyelileri vuruyor yalanı Koç Üniversitesi öğrencileri 4. Köprü için eyleme hazır 500 yıl önce Osmanlı Ordusu Suriye'de nasıl ilerledi Tarih profesörü İlber Ortaylı, Türk ordusunun 500 yıl önce Suriye'yi nasıl fethettiğini yazdı.
Giriş:28 Ağustos 2016 11:16: Son Güncelleme: 28 Ağustos 2016 12:37 Kurban Bayramı tatili 9 gün, Maaş ödemeleri 08-09 Eylül
Buna göre, kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınarak hizmetlerin aksatılmaması, zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar, Kurban Bayramı'nın ertesi günü (16 Eylül Cuma) tam gün idari izinli sayılacak. Böylelikle Kurban Bayramı tatili 9 gün olacak.MAAŞ ÖDEMELERİ BAYRAM ÖNCESİBaşbakan Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar ile SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaş ödemelerinin de Kurban Bayramı'ndan önce yapılması için bakanlıklara talimat verdi. Maaş ödemelerinin 08-09 Eylül 2016 tarihinde yapılması kararlaştırıldı....Başbakan Binali Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların 16 Eylül Cuma günü tam gün izinli sayılmasına ilişkin yazıyı imzaladı.
Buna göre, kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınarak hizmetlerin aksatılmaması, zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar, Kurban Bayramı'nın ertesi günü (16 Eylül Cuma) tam gün idari izinli sayılacak. Böylelikle Kurban Bayramı tatili 9 gün olacak.
KURBANLIKLAR İSTANBUL'A GELMEYE BAŞLADI KURBANLIKLAR İSTANBUL'A GELMEYE BAŞLADI
KURBAN BAYRAMI HANGİ GÜN BAŞLAYACAK?
11 Eylül Pazar Arefe Günü
12 Eylül Pazartesi Kurban Bayramı (1.Gün)
13 Eylül Salı Kurban Bayramı (2.Gün)
14 Eylül Çarşamba Kurban Bayramı (3.Gün)
15 Eylül Perşembe Kurban Bayramı (4.Gün)
EMEKLİ MAAŞLARI BAYRAMDAN ÖNCE ÖDENECEK
Başbakan Binali Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar ile SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaş ödemelerinin Kurban Bayramı'ndan önce yapılması için ilgili bakanlıklara talimat verdi.
Talimat üzerine maaş ödemelerinin 08-09 Eylül'de yapılması kararlaştırıldı.
2016 KURBAN FİYATLARI NE KADAR?
Türk Diyanet Vakfı: 12 Eylül'de idrak edilmeye başlanacak olan Kurban Bayramı'na 1 ay kala Kurban fiyatları açıklandı. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Genel Müdürü Mustafa Tutkun, vekalet yoluyla kurban kesim bedellerinin bu yıl yurt içinde 690 lira, yurt dışında da 500 lira olarak belirlendiğini söyledi.
Kızılay: Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, geçen seneye oranla uzanılacak coğrafyalarda ve kurban hedeflerinde yüzde 50'lik bir artış öngördüklerini kaydederek, "Vekaletini Kızılay'a verecek olan vatandaşlarımızın merak etmiş olduğu konulardan bir diğeri de bu vekalet ücretleri. Vekalet ücretlerimiz yurtiçinde 740 lira, yurtdışında 475 lira olarak belirlendi. Bu fiyatlar da Kızılay'ın yapmış olduğu bütün organizasyonlar, Et ve Süt Kurumu'nun, Kızılay'ın bu kurban paylarını konserve haline getirmesi ve bu anlamdaki faaliyetlerimizin tümü bu operasyonumuzla karşılanıyor. Bunun üzerine de Kızılay kendi bütçesinden katkıda bulunuyor" ifadelerini kullandı.. Sözcü Halisdemir'in ailesini CHP'li yaptı Birleştirici olalım darbecileri millet durdurdu diyelim dedikçe birileri 15 Temmuz destanını kendilerine mal etmeye çalışıyor.
Darbecilere ilk kurşunu sıkan Turkiye'nin kahraman evladı şehit Ömer Halisdemir'i Kemalistler sahiplenmeye başladı.
Sözcü'ye göre şehidin ağabeyi Doğan Halisdemir CHP üyesiymiş. Olabilir ama bu siz Kemalistlerin Bağdat Caddesi'nde tankları alkışladığınız ve 15 Temmuz gecesi sokaklara çıkmayıp sessiz kalarak darbeyi desteklediğini gerçeğini değiştirmez.
Ömer Halisdemir'in siyasi kimliği şimdiye kadar hiç mi hiç ön plana çıkmadı. Millet, memleket sevdalısı Ömer Halisdemir'i ve onun unutulmaz kahramanlığını kalbine yazdı.
Bağdat Caddesi darbecileri alkışladı
DAEŞ'in izleri Cerablus'tan siliniyorTSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin Türkiye sınırındaki Cerablus bölgesinde terör tehditlerine karşı yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusu, Cerablus'ta kontrolü tamamen ele geçirdi.
Özgür Suriye Ordusu'na bağlı askerlerin bölgedeki ilerleyişi sürerken kontrolün tamamen ele geçirildiği Cerablus'ta özellikle çocukların sevinci dikkat çekti.
İlçenin tamamen kontrol altına alınmasının ardından merkezdeki sokaklar çocuklarla doldu. Evlerinden çıkan, oyunlar oynayan çocuklar askerlere sevgi gösterilerinde bulundu.
Ahmet (8) ve İbrahim (6), terör örgütü DAEŞ'in ilçede olduğu dönemde korku dolu anlar yaşadıklarını ifade etti. İnsanların idam edilmelerine tanıklık ettiklerini ve çok korktuklarını anlatan çocuklar, artık daha mutlu olduklarını belirtti.
Muhammed (15) de Özgür Suriye Ordusu'na bağlı askerleri görünce çok mutlu olduğunu söyledi. Terör örgütü DAEŞ'in kontrolündeki dönemde ilçeden çıkmalarına izin verilmediğini dile getiren Muhammed, cuma namazına gitmeyen çocukların gözaltına alındığını, hatta teröristler tarafından dövüldüğünü söyledi.
İlçe meydanında yapılan idamları da gördüğünü dile getiren Muhammed, korku dolu dönemin geride kaldığını ifade etti.
DAEŞ'İN İZLERİ SİLİNİYOR
Kontrolün tamamen muhaliflerin eline geçtiği ilçede, terör örgütü DAEŞ'in bıraktığı izler de görülüyor.
İLK İŞİ VATAN TOPRAĞINI ÖPMEK OLDU
Terör örgütü DAEŞ'in baskıları nedeniyle 3 yıl önce Cerablus'tan ailesiyle kaçmak zorunda kalan Suriyeli Ahmed el-Cedir, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetlerince Suriye'nin Türkiye sınırındaki Cerablus bölgesinde terör tehditlerine karşı yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde evine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Yakınlarından 3 yıldır haber alamayan Cedir, Fırat Kalkanı Harekatı sonrasında kontrolü yeniden ÖSO’ya geçen Cerbalus’a gelebildi. Vatanında ilk olarak evinin sokağında dolaşan Cedir, evinin önünde diz çökerek vatan toprağını öptü.
Koç Üniversitesi öğrencilerinin '3. Köprü'ye hayır' pankartları Photoshop'la '4. Köprü' yapıldı.
Twitter'da müthiş geyik dönüyor.
Sultan Süleyman’ın 1521 yılında Belgrad Seferi dönüşünde beraberinde getirdiği Sırp savaş esirlerinin yerleştirilmesi nedeniyle adını “Belgrad” denilen köyden aldı.
Osmanlı padişahlarının neredeyse tamamı, Belgrad Ormanı’nı şehre hayat veren temel unsurlardan biri olarak kabul etti ve ormanın bütünlüğünün korunması için fermanlar verdiler.
Oysa günümüzde yok olma tehdidiyle karşı karşıya. 3. Köprü'ye karşı olup çevreci gibi görünmeye çalışan gazeteci, yazar, sanatçı, işadamı görünümlü tiplerin çoğunun Belgrad Ormanı yağmalanarak yapılmış sitelerde ev sahibi olması da şaşırtıcı.
Koç Üniversitesi ağaç katliamı
AFP'nin Türkiye Suriyelileri vuruyor yalanı AFP, Türk hava+topçu saldırılarında 20 sivil öldü 50 yaralı var yalanını ortaya attı.Fransız haber ajansı AFP Türkiye'nin Suriye'de YPG ve IŞİD'li teröristlere yönelik operasyonlarını "Türk bombardımanında 20 sivil Suriyeli öldü" başlığıyla duyurdu.
TERÖRİST HEDEFLER VURULDUTürk savaş uçakları ve topçuları bugün Suriye'nin kuzeyindeki YPG hedeflerini vurmuştu. Operasyonlarda IŞİD hedeflerine de nokta atışlar yapıldı.
Operasyonun ardından AFP'nin son dakika olarak geçtiği haberde Türk bombardımanı nedeniyle 50 sivilin yaralandığı ve 20 sivilin öldürüldüğü belirtildi
Fransız haber ajansı AFP Türkiye'nin Suriye'de YPG ve IŞİD'li teröristlere yönelik operasyonlarını "Türk bombardımanında 20 sivil Suriyeli öldü" başlığıyla duyurdu.
TERÖRİST HEDEFLER VURULDUTürk savaş uçakları ve topçuları bugün Suriye'nin kuzeyindeki YPG hedeflerini vurmuştu. Operasyonlarda IŞİD hedeflerine de nokta atışlar yapıldı.
Operasyonun ardından AFP'nin son dakika olarak geçtiği haberde Türk bombardımanı nedeniyle 50 sivilin yaralandığı ve 20 sivilin öldürüldüğü belirtildi
Türkiye'nin Suriye sınırındaki tehdidin giderek büyümesi ve sonrasında TSK'nın Özgür Suriye Ordusu ve diğer koalisyon güçleriyle yürüttüğü Cerablus (Fırat Kalkanı) operasyonu, kimi çevreler tarafından, "gereksiz bir güç gösterisi, Türkiye'nin batağa saplanması" olarak yorumlandı.
İlber Ortaylı Hürriyet'teki köşesinde, iddiaların tam tersine, "Türkiye'nin güneyinde yeni bir oluşum başlamıştı; bu oluşumun bölgeye barış ve huzur getirmeyeceği açıktı" diyerek, 500 yıl önce Osmanlı Devleti'nin bölgeyi nasıl kontrolü altına aldığını yazdı.
OSMANLI ORDUSUNUN AVANTAJI: ATEŞLİ SİLAHLARŞimdi Cerablus'u kontrol eden Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO'dur. Gelecekte ne olacağını göreceğiz ama tam 500 sene önce bölgede ateşli silahları son derece etkili kullanan Osmanlı ordusu vardı.
24-25 Ağustos 1516 tarihlerinde Yavuz Sultan Selim, bazı tarihçilerin iddiasına göre 80 bin kişilik orduyla, Memluk Sultanı Kansu Gavri’nin kendisine yakın sayıdaki kuvvetlerini yenerek Halep’e girdi. Memluk ordusu ve Sultan’ın yanında bulunan Abbasi Halifesi’ne ise saygı gösterdi. Osmanlı padişahının o yıllardaki stratejik hedefi İran ve Safevi hükümdarı Şah İsmail’di. Ne var ki, Yavuz Sultan Selim’in Çukurova ve bugünkü Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye üzerindeki emelleri Memlukleri Safevilerle bir ittifak arayışına itmişti.
Sultan Selim’in kendi dönemi içinde idealleri büyüktü. Bir kere Suriye, Filistin, bugünkü Lübnan ve hatta Mısır’a inmeyi hedeflediği açıktı. Bu bölge o dönemin ticaret yollarının kontrolü demektir. Henüz Ümit Burnu’nu dolaşmak ve Hint Yolu’yla buradan bağlantı kurmak anlaşılan bir durum değildi. Akdeniz’in doğusundaki Müslüman dünya için tek sorun, Portekizlilerin Arap Yarımadası, Kızıldeniz ve Basra Körfezi’ni kontrol edebilme emeline karşı durmaktı. Yavuz Sultan Selim bu konuda kararlıydı ama sahanın hâkimi olan Memluklerin Portekiz’in yayılmasını önlemek konusunda aciz oldukları görüldü.
MEMLUKLER, ATEŞLİ SİLAHLARI SEVEMEDİŞah İsmail’in de, Memluklerin de ordusundakiler ırk, köken ve asıl önemlisi savaş usulleri yönünden Osmanlı ordusundan daha uzak değildi ama Osmanlı ordusu Memluk askerinin sevip benimseyemediği, Safevilerin ise henüz ulaşamadığı ateşli silahlar ordusu olma konumundaydı. Ağustos 1516’da Halep’in 40 kilometre kadar kuzeyindeki Mercidabık çayırlığında kazanılan savaş doğrudan Osmanlı tüfenkçilerinin ve ön saflarda zincirle birbirine bağlanan topların zaferiyle meydana geldi. Bu görünüm 1517’de Mısır’da Ridaniye’de ve daha önce 1514’te Çaldıran’daki Şah İsmail’e karşı yürütülen savaşta da görülür. Adeta İsfahan’da Âli Kapu ve Çehl Sütun kasırlarındaki duvar resimlerinde canlandırılan manzara üç sene içindeki bütün Doğu devletleriyle yapılan savaşları en iyi şekilde ifade etmektedir. Yavuz Selim Han, Rönesans döneminin ateşli silahlar ordusunun mareşalidir. Bu dönem için Gábor Ágoston’un ‘Osmanlı’da Strateji ve Askeri Güç’ adlı kitabına bakmak yararlı olabilir.
OSMANLI ORDUSU, BİR KILIÇ KALKAN EKİBİ DEĞİL!Medeniyet ve zihniyet fevkalade önemlidir. Fatih Sultan Mehmed ve Yavuz Sultan Selim’in dönemlerinde Osmanlı ordusunun diğer ordulara göre farklı bir zihniyete ve dünyaya intibak ettikleri anlaşılıyor. İsrail’in ünlü tarihçisi David Ayalon, Memluk silahları ve teknikleri üzerindeki çalışmasında Mısır askerinin ateşli silahları kullanma konusunda ne kadar isteksiz ve başarısız olduğu konusunda bilgi verir. Sina Çölü’nü mevsimini ve iklimini hesaplayarak geçmek ve Mısır’a girmek 16. asırdaki Türk ordusunun bizde çok tekrarlandığı üzere ‘kılıç kalkan ekibi’ olmadığını gösterir.