Müslümanların dinmeyen ortak acısı: Kerbela Katliamı,10 Ekim 680 

Son peygamber Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve ehlibeytten 72 masum insanın, hicri takvime göre 1385 yıl önce şehit düştüğü "Kerbela olayı", İslam dünyasında asırlardır Müslümanların dinmeyen ortak acılarından biri

Müslümanların dinmeyen ortak acısı: Kerbela Katliamı,10 Ekim 680 

Giriş:10.10.2024 01:07 Güncelleme:10.10.2024 01:13

Son peygamber Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve ehlibeytten 72 masum insanın, hicri takvime göre 1385 yıl önce şehit düştüğü "Kerbela olayı", İslam dünyasında asırlardır Müslümanların dinmeyen ortak acılarından biri olarak gösteriliyor.

Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve yakınlarının Kerbela'da şehit edilmesinin üzerinden 1385. yıl geçti. 

Hazreti Hüseyin ve ehlibeytten 72 kişinin şehit düştüğü "Kerbela olayı", İslam dünyasında asırlardır Müslümanların dinmeyen ortak acılarından biri olarak yer tutuyor.

Kerbela olayı, Irak''ın Kerbela kentinde meydana gelen Peygamber Efendimiz(SAV)''in torunu Hz. Hüseyin''in şehid edilmesi ile sonuçlanan olaydır. Kerbela olayı nedir? Ne zaman oldu? Neden önemlidir? Hz Hüseyin''in şehid edilmesi

Kerbela olayı, Irak'ın Kerbela kentinde meydana gelen Peygamber Efendimiz(SAV)'in torunu Hz. Hüseyin'in şehid edilmesi ile sonuçlanan olaydır. Kerbela olayı nedir? Ne zaman oldu? Neden önemlidir? Hz Hüseyin'in şehid edilmesi

Kerbela Olayı veya Kerbela Katliamı, 10 Ekim 680 tarihinde günümüzdeki Irak'ın Kerbela şehrinde gerçekleşmiştir. Kerbela Olayı'nda Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki yarenleri, Yezid tarafından şehit edilmiştir.

Kerbela olaylarının gelişimi Hz. Muhammed'in 632 yılında vefat etmesiyle başladı. İslam dininin son peygamberi Hz. Muhammed'in vefatının ardından Müslüman toplumunun başına kimin geçeceği konusunda bir kaygı oluştu. Müslümanların bir kısmı ilk olarak Ebu Bekir'in halifeliğini kabul etti. Ardından da Ömer bin Hattab, Osman bin Affan ve Ali bin Ebu Talib halifeliğe geldi.

656 yılında Osman'ın Asiler tarafından katledilmesinin ardından Ali, halife olarak başa geçti. Yaklaşık 5 yıl halifelik yapan Ali, 661 yılında Hariciler tarafından gerçekleştirilen bir suikastle şehit edildi ve iktidar 20 yıllığına Muaviye'de kaldı.

Muaviye, hayattayken oğlu Yezid'e biat edilmesini istese de destekçileri ve Hicaz ahalisi, Yezid'e biat etmeyi reddetti. Biat etmeyi reddetmek için sebep olarak Hasan ile yapılan anlaşma gösterildi. Yezid'e biat etmeyi reddeden toplumu gören Muaviye, biat etme isteğinden vazgeçti.

680 yılında ölen Muaviye'nin ardından Yezid iktidara geçti ve ilk iş olarak Medine valisine bir mektup yazdı. Yazdığı mektupta Hüseyin'e değil, kendisine biat etmesini istedi, reddetmesi halinde bunu canıyla ödeyeceğini belirtti.

Bu arada Hüseyin Kûfelilerden kendisine bağlılıklarını sunan mektuplar alıyordu. Kûfe'ye gelip halife olduğunu ilan ederse Hüseyin'i destekleyeceklerini söylüyorlardı. Hüseyin bu teklifleri ciddiye aldı ve Kûfe'deki taraftarlarının gerçekte olduğundan çok daha fazla olduğunu zannetti.

HZ. HÜSEYİN'İN, OĞLUNUN VE BERABERİNDEKİLERİN ŞEHİT EDİLMESİ

Yaklaşık 70 yareni ve ailesi lie Kûfe'ye doğru yola çıktı. Sayıca az olan Kûfeli taraftarlar, Yezid'in yandaşları tarafından bastırıldı. Hüseyin ve beraberindeki 70 kişi, Kerbela'da Yezid'in 4500'e yakın adamıyla karşılaştı. Çıkan savaşta Hüseyin'in, 6 aylık bebeği susuzluktan ölmek üzereydi ve oğlunu kucağına alarak Yezid'in karşısına dikildi. Oğlu için Yezid'den bir yudum su istedi ancak Hurmala bin Kahil, çocuğu okla boynundan vurarak şehit etti.

Oğlunu gömen Hüseyin, yeniden Yezid'in karşısına çıktı ve teslim olmalarını istedi. Meydana gelen savaşta Hüseyin ve taraftarları şehit edildi. Aynı zamanda Hüseyin'in ailesi de esir alındı.

Ubeydullah bin Ziyad'ın emri üzerine Hüseyin'in cesedi atlara çiğnetildi. Daha sonra Yezid'in askerleri çadırlara girdiler ve kampı yağmalamaya başladılar. Ölen 72 kişinin cesedi El-Gadiriye köylüleri tarafından ertesi gün defnedildi.

Ertesi gün kadınlar ve çocuklar develerle yargılanmak üzere Kûfe üzerinden Şam'a götürüldüler. Çok kötü muamelelere tabi tutuldular. Açlık ve susuzluğun üzerine Hüseyin ve askerlerinin kaybının acısı da eklenmişti. Yezid'in bu kötülükleri yapmaktaki amacının Hüseyin'in destekçilerinin ne hallere düştüğünü gösterip, halkın desteğini kaybetmesini sağlamak olduğu söylenir.

Kerbela olayında yaşananlar

Uzun süren siyasi mücadeleler sonucu miladi takvime göre 661'de halifelik makamını ele geçiren Muaviye, Hazreti Hasan'ın şehadetinden sonra "halifelik" makamının saltanata dönüştürülmesi adına oğlu Yezid için halktan biat almaya başladı. Fakat Hazreti Hüseyin bu durumu kabullenmedi.

Muaviye'nin 680'de ölümünden sonra yerine geçen oğlu Yezid, ilk iş olarak Hazreti Hüseyin'in biatını almak istedi. Hazreti Hüseyin, biat ettirilmesine yönelik baskılar artınca durumun kötüye gideceğini anlayarak, aile fertleriyle Mayıs 680'de Mekke'ye doğru hareket etti.

Mekke'ye gelen Kufeliler ise Hazreti Hüseyin'i şehirlerine davet ederek, Emevilere karşı birlik oluşturmayı teklif etti.

Kufelilerin samimiyetini anlamak istedi

Hazreti Hüseyin daha önce hem babası Hazreti Ali'ye hem de ağabeyi Hazreti Hasan'a karşı ihanetlerine şahit olduğu Kufelilerin samimiyetlerini anlamak için amcasının oğlu Müslim bin Akil'i Kufe'ye gönderdi.

Kufe'de 18 bin kişi, Müslim'in önünde Hazreti Hüseyin'e biat etti.

Ancak daha sonra Kufeliler ihanet ederek, Emevilerin Müslim'i öldürmesine göz yumdu.

Son gelişmelerden haberdar olamayan Hazreti Hüseyin, aile fertleriyle Kufe'ye doğru yola çıktı. Hazreti Hüseyin yolda Müslim'in başına gelenleri haber aldı.

Fakat Müslim'in oğullarının, babalarının intikamını almak istediklerini söylemesi üzerine yoluna devam etti.

Susuz bırakılması için tedbir alındı

Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyad'ın bin askerle gönderdiği Hürr bin Yezid, kafilenin yola devam etmesine izin vermeyerek, Hazreti Hüseyin'e validen yeni emir gelinceye kadar Kufe ile Medine arasında bir yol takip etmesini söyledi.

Bunun üzerine Fırat Nehri kenarındaki Kerbela Çölü'ne önce Hazreti Hüseyin, sonra Ömer bin Sa'd ulaştı.

Kufe Valisi Ubeydullah, Ömer'e, Hazreti Hüseyin'den Yezid adına biat almasını, aksi halde suyla bağlantısının kesilmesini emretti.

Biat teklifini kabul etmeyen Hazreti Hüseyin ve yanındakiler, zulme boyun eğmemek için Allah yolunda ölme kararı aldı.

Hazreti Hüseyin ile beraberindeki 32 atlı ve 40 piyade, bölgede kurulan çadırda savaş hazırlıklarını tamamladı.

Daha sonra Hazreti Hüseyin ve beraberindekiler ile Yezid taraftarları, Kerbela'da karşı karşıya geldi.

Ordusunun isyanından çekinen Ömer bin Sa'd, bizzat ilk oku atınca savaş başladı.

Savaş meydanında Hazreti Hüseyin tarafından çok kişi öldü, geriye ehlibeytten başka kimse kalmadı.

Babası Hazreti Hüseyin'den izin alarak çadırından savaş alanına çıkan 19 yaşındaki Ali el-Ekber, Kufeliler tarafından mızrak ve kılıç darbeleriyle şehit edildi.

Kufeliler, Hazreti Hüseyin'in diğer çocukları Cafer ve Abdullah'ı da şehit ederken, ölen ehlibeyt mensuplarının başlarını kesmek için adeta birbirleriyle yarıştı.

Kufeliler teke tek mücadele edemedi

Kahramanca savaşan ve karşısına çıkan herkesi mağlup eden Hazreti Hüseyin ile teke tek mücadele etme cesaretine sahip olmayan Kufeliler, hep birlikte onun üzerine saldırdı.

Aldığı ok ve mızrak darbeleriyle atından yere düşen Hazreti Hüseyin'in başı kesilerek, bedeni atların ayakları altında ezildi.

Hazreti Hüseyin ve beraberindekilerin kesik başları Yezid'e gönderildi, cenazeleri ise Beni Esed mensubu El-Gadiriye köylülerince Hair denilen yerde toprağa verildi.

Kaynak: AA