Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Almanya'ya sert uyarı

Çırağan Sarayı'nda İkitelli İstanbul Şehir Hastanesi kredi anlaşması imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Alman Ekonomi Bakanı'nın hiçbir mesnede dayanmayan, tamamen dolaylı mesajlarla ülkemize yatırım yapan şirketleri ürkütmeyi, tedirgin etmeyi amaçlayan beyanlarını buradan şiddetle kınıyorum ve bu asla siyasete, siyasette temsil makamında olanlara yakışmaz." dedi.

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Almanya'ya sert uyarı Giriş Tarihi: 21.7.2017 15:27 Son Güncelleme Tarihi: 21.7.2017 16:44Son dakika! Çırağan Sarayı'nda İkitelli İstanbul Şehir Hastanesi kredi anlaşması imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, buradan Alman dostlarıma ve tüm dünyaya şunu hatırlatmak istiyorum dedi ve şunları kaydetti: Türkiye'yi karalamaya gücünüz yetmez. Bu tür şeylerle de bizi korkutmaya gücünüz hiç yetmez.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda İkitelli İstanbul Şehir Hastanesi kredi anlaşması imza töreninde konuştu.

İmza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu anlaşmanın böyle bir dönemde gerçekleşmesini ayrıca anlamlı buluyorum. Yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bu finansman anlaşması Türkiye'nin uluslararası kredibilitesinin yüksekliğine işaret ediyor. Bu vesileyle Japon dostlarıma ayrıca teşekkür ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Almanya'ya sert uyarı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen bir törende önemli açıklamalarda bulundu.

ALMANYA'NIN AÇIKLAMALARI YALAN

Almanya'dan gelen tehditvari açıklamaları değerlendiren Cumhurbaşkanı, "Hiçbir Alman şirketi ile ilgili başlattığımız soruşturma yok. Hepsi yalan. Türkiye'yi karalamaya gücünüz yetmez. Yatırımcılara yönelik beyanları şiddetle kınıyorum." diye konuştu.

ÖNCE SAKLADIĞINIZ TERÖRİSTLERİN HESABINI VERİN

Terör örgütü PKK'lıların Almanya'da düzenlediği yürüyüşleri hatırlatan Erdoğan, "Almanya önce Türkiye'den kaçan teröristleri neden sakladığını açıklamalı. PKK'nın kendi caddelerinde gösteri yapmasına müsaade etmesine Almanya ne cevap verecek?" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle oldu:

"JAPON DOSTLARIMIZ 15 TEMMUZ'UN HEMEN ERTESİ HAFTASINDA..."

15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesi haftasında Japon dostlarımızla Rönesans inşaat yetkilileri bu anlaşma ile ilgili görüşmek üzere Ankara'da bir araya gelmişlerdir. Kimilerinin kuru bir 'geçmiş olsun' beyanından dahi imtina ettiği bir dönemde böylesine yüksek meblağdaki anlaşmanın görüşmelerini aynı kararlılıkla devam ettirmek ancak gerçek dostların yapabileceği bir davranıştır. Buradan ülkemize olan güvenleri için Japon dostlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Şimdi Japon dostlarımızla önemli bir anlaşmanın da arefesindeyiz. Sinop'taki nükleer enerji santrali için de kendileriyle çalışacağız. Türk milleti zor zamanlarda yanında olan dostlarını unutmayacaktır. Bizimle çalışmak isteyen herkese ülkemizin kapılarının açık olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Biz böylesine iyi niyetle muhataplarımıza yaklaşmaya çalışırken bazılarının siyasetle ticareti birbirine karıştırdığını görüyoruz.

Alman ekonomi bakanının hiçbir mesnede dayanmayan tamamen dolaylı mesajlarla ülkemizde yatırım yapan şirketleri ürkütmeyi, tedirgin etmeyi amaçlayan beyanlarını şiddetle kınıyorum. Bu asla siyasete siyasette temsil makamında olanlara yakışmaz. erör ile teröre bulunanları lütfen birbirine karıştırmayın. İstihbarat Teşkilatımı, İçişleri bakanımı arayarak bizzat sordum. Dün arkadaşlarımdan aldığım cevap şu: Hiçbir Alman şirketi ile ilgili soruşturma yok, hepsi yalan. Alman dostlarıma, tüm dünyaya şunu hatırlatmak istiyorum; Türkiye'yi karalamaya gücünüz yetmez. Bu tür şeylerle de bizi korkutmaya gücünüz hiç yetmez.

"ALMANYA KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VERSİN"

Alman ekonomi bakanının hiçbir mesnede dayanmayan tamamen dolaylı mesajlarla ülkemizde yatırım yapan şirketleri ürkütmeyi, tedirgin etmeyi amaçlayan beyanlarını şiddetle kınıyorum. Bu asla siyasete siyasette temsil makamında olanlara yakışmaz. erör ile teröre bulunanları lütfen birbirine karıştırmayın. İstihbarat Teşkilatımı, İçişleri bakanımı arayarak bizzat sordum. Dün arkadaşlarımdan aldığım cevap şu: Hiçbir Alman şirketi ile ilgili soruşturma yok, hepsi yalan. Alman dostlarıma, tüm dünyaya şunu hatırlatmak istiyorum; Türkiye'yi karalamaya gücünüz yetmez. Bu tür şeylerle de bizi korkutmaya gücünüz hiç yetmez. Biz bugüne kadar Türkiye'de faaliyet gösteren Alman firmalarını nasıl güvence altında çalıştırdıysak bundan sonra da aynı şekilde güvence altında çalıştırmaya devam ederiz. Onların garantisi, güvencesi biziz. Biz kazan kazan esasına göre onlarla bugüne kadar çalıştık. Şu anda olayı farklı mecraya çekmek suretiyle Almanya'nın Türkiye olan münasebetlerini burada zedelemek, lekelemek isteyenler yanlış yolda gidiyorlar. Elimizde video kasetlerle deliller var. PKK'ya gösteri yapmasına müsade eden Almanya bunu neyle izah edecek. Almanya kendine çeki düzen vermelidir. Bizi böyle tehditlerle ürkütemez. Kendi yargıları ne kadar bağımsızsa bizim yargımız onlardan daha bağımsız. Ülkemizin istihbarat ve güvenlik kuruluşları bellidir. Biz kabile ya da çadır devleti değiliz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir geçmişi vardır.

"DEDİKODULARLA DEVLET YÖNETİLEMEZ" / "GÜCÜNÜZ YETMEZ"

Alman şirketlerine ülkemizin kapıları ve milletimizin gönlü açıktır. Dünyada serbest piyasa denen bir şey var. bunlar bunu da bilmiyor. Hasbelkader yakaladıkları zenginlikle Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Bu iddiaları ortaya atanları ispata davet ediyorum. Türkiye için seyahat uyarısını da son derece kasıtlı buluyorum. Ülkeler dedikodu ile yönetilemez. G-20'de görük. Antalya'da yaptığımız zirve hala konuşuluyor. Bu denli özgürlükleri benimsemiş bir Türkiye, demokrasiyi oturtmuş Türkiye'ye kimse kara çalamaz. Bu tür beyanlarda bulunan herkesi ülkelerin egemenlik haklarına saygı göstermeye davet ediyorum.

KATAR KRİZİ

Türkiye bu ülkelerde yaşayan herkesi kardeşi olarak görmektedir. Körfez'deki dostlarımızın yaşadığı kriz bizi üzmüştür. Kardeşler arasındaki ihtilafın kalıcı olmaması için çaba göstereceğiz. Körfez ülkelerindeki kardeşlerimizi destekliyoruz ve hepsi ile çalışmak istiyoruz. Siyasi sorunlar gelip geçicidir. Ekonomik ilişkiler kalıcıdır. Türkiye bu kardeşlerimizin ikinci evidir ve öyle kalacağına inanıyorum.

"ŞU ANDA 21 PROJE İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR"

Hep söylediğim gibi, şehir hastaneleri benim hayalim olan bir projeydi. Başbakanlığım sürecinde çok emek verdiğim bu proje önünde engeller çıkarıldı. Şehir hastaneleri birinci derecede sadece büyük şehirlerimizi hedef alan projelerdir. 2015 yılında ilk 15 hastane için imzalar atıldı. Ancak henüz inşaatına başlayamadıklarınız var. Böyle bir gecikme için son derece müteessirim. Kayseri, Adana, Ankara Bilkent ve Manisa şehir hastanelerini bu yıl sonuna kadar açacağız. Elazığ, Konya şehir hastanelerini 2019 yılında devreye almayı planlıyoruz. Şu anda 21 proje ile ilgili çalışmalar sürüyor. Bu projeler dünyada sağlık hizmetinin standardının yükselmesine inanıyorum. Biz reformu çoktan tamamladık. Daha büyük bir reform peşindeyiz, ülkeni yaşat ki devlet yaşasın. İnşallah 2023 hedeflerimizi gerçekleştirerek bu hizmetleri çok daha yüksek bir seviyeye çıkaracağız. Dünyadaki kamu özel sektörü projelerinin yüzde 40'ını gerçekleştiren Türkiye, pek çok projeyi kısa sürelerde hayata geçirmiştir.

"KİMİ ÜLKELERİN VE KURULUŞLARIN FOYASI HER HADİSE İLE BİRAZ DAHA ORTAYA ÇIKIYOR"

15 Temmuz darbe girişimi gibi bir ülkenin başına gelebilecek felaketi yaşadığı dönemde dahi Türkiye yatırım yapılabilir bir ülke olmuştur. Türkiye gerçeği apaçık ortadadır. Kimi ülkelerin ve kuruluşların foyası her hadise ile biraz daha ortaya çıkıyor. Kendi elleriyle kendi güvenilirliklerini yok edenlerle bizim işimiz yok, yolumuz da aynı değil. Türkiye, yeniden şekillenen dünya siyasetinde ve ekonomisinde kendine en doğru, en adil, en kazançlı yeri mutlaka bulmuştur, bulacaktır. Ne terör örgütlerinin azgın saldırıları ne de uluslararası düzeyde sergilenen ikiyüzlülükler buna engel olabilir.

'Almanya kendine çeki düzen vermeli' Çırağan Sarayı'nda İkitelli İstanbul Şehir Hastanesi kredi anlaşması imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Alman Ekonomi Bakanı'nın hiçbir mesnede dayanmayan, tamamen dolaylı mesajlarla ülkemize yatırım yapan şirketleri ürkütmeyi, tedirgin etmeyi amaçlayan beyanlarını buradan şiddetle kınıyorum ve bu asla siyasete, siyasette temsil makamında olanlara yakışmaz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda İkitelli İstanbul Şehir Hastanesi kredi anlaşması imza töreninde konuştu.

Reuters'a konuşan bir Alman güvenlik kaynağı, Türkiye'nin, terörü desteklediğinden kuşkulandığı 680'den fazla Alman şirketinin adını Alman makamlarına verdiğini söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, asılsız iddiaları sert bir dille yalanlayarak, "Ve ben MİT'i, İçişleri Bakanımı aradım ve kendilerine sordum. Şu ana kadar Alman şirketleriyle ilgili başlattığınız herhangi bir soruşturma var mı diye. Ve dün arkadaşlarımdan aldığım cevap şudur; hiçbir Alman şirketiyle ilgili başlattığımız bir soruşturma, araştırma yoktur. Hepsi yalan." dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

'ALMAN EKONOMİ BAKANININ BEYANLARINI ŞİDDETLE KINIYORUM'
Türkiye dostları sayesinde büyük projeleri gerçekleştirebilme kabiliyetine sahip olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Türk milleti zor zamanlarında yanında olan dostlarını hiçbir zaman unutmayacaktır.

Alman Ekonomi Bakanı'nın hiçbir mesnede dayanmayan, tamamen dolaylı mesajlarla ülkemize yatırım yapan şirketleri ürkütmeyi, tedirgin etmeyi amaçlayan beyanlarını buradan şiddetle kınıyorum ve bu asla siyasete, siyasette temsil makamında olanlara yakışmaz.

'ALMANYA KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VERMELİ'
Terörle, teröre bulaşanlarla siyaseti lütfen birbirine karıştırmayın. Ve ben MİT'i, İçişleri Bakanımı aradım ve kendilerine sordum. Şu ana kadar Alman şirketleriyle ilgili başlattığınız herhangi bir soruşturma var mı diye. Ve dün arkadaşlarımdan aldığım cevap şudur; hiçbir Alman şirketiyle ilgili başlattığımız bir soruşturma, araştırma yoktur. Hepsi yalan.

Alman firmalarını bugüne kadar nasıl güvence altında çalıştırdıysak, bundan sonra da çalıştıracağız. Alman firmaların garantisi biziz. Türkiye'den kaçan teröristleri barındıran Almanya bunun hesabını nasıl verecek. Almanya kendine çekin düzen vermelidir, bizi de asla ürkütemez bu tür açıklamalarla.

Onların yargısı ne kadar bağımsızsa bizim yargımız da o kadar bağımsız. Türkiye bir çadır devleti değildir. Uluslararası şirketlerin kafasını karıştırmaya yönelik açıklamalar bunlar. Alman şirketler en rahat çalıştığımız, özel bir yere sahip. 9 milyar dolara yakın yatırım yapan Alman şirketlerine baskı yapılmak isteniyor. Ülkeler dedikodularla yönetilemez.

SERBEST PİYASA EKONOMİSİNİ ÖĞRENEMEMİŞ BUNLAR
Biz bir çadır devleti değiliz. Esasen Alman kökenli şirketler en rahat çalıştığımız özel bir yere sahip. Böyle bir kara propogandayla ülkemizde 9 milyar dolara yatırım yapan Alman şirketlerine baskı kurulmaya çalışıldığı ortadadır. Alman şirketlerine de ülkemizin kapıları ve milletimizin gönlü sonuna kadar açıktır. Dünyada serbest pazar ekonomisi var. Bunlar demek ki serbest pazar ekonomosini öğrenemişler. Türkiye'nin yabancı şirketlerle ilgili kara liste çalışması olduğunu iddia edenleri ispata davet ediyorum. Herhangi bir mesnede dayanmadan böyle bir iddiayı dile getirmek hiçbir sorumlu siyasetçinin işi olamaz. Alman Dışişleri'nin ülkemizin seyahat için güvenli olmadığı uyarısını son derece yersiz ve kanıtsız olduğunu belirtmek isterim. Ülkeler dedikodularla yönetilemez.

AVRUPA, ABD, RUSYA, KÖRFEZ, UZAKDOĞU'DAN YATIRIMCI SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Hamburg'ta adım atarken adım başı polis vardı. Ama biz Antalya'da bir G-20 zirvesi yaptık, muhteşemdi. Hala konuşuluyor. Demokrasiyi benimsemiş, oturtmuş bir ülkeye kimse bu tür kara lekeleri çalamaz. Yargımızı da gönderdikleri talimatlarla yönlendirmeye kimsenin güçleri yetmez. İlgilileri saygı göstermeye davet ediyorum. Avrupa ve Amerika'nın yanında Körfez, Orta Asya, Rusya, Uzakdoğu ve Güney Asya'dan ülkemizi tercih eden yatırımcıların sayısı her geçen gün artıyor. Körfez'deki dostlarımızın arasında başgösteren kriz bizi gerçekten üzmüştür. En başından beri samimi gayret gösteriyoruz. İhtilafların kalıcı ve kırıcı olmaması için sonuna kadar gayret göstermeye devam edeceğiz.

MAALESEF HALA İNŞASINA BAŞLAYAMADIĞIMIZ HASTANELER VAR
Siyasi sorunlar gelip geçicidir, ekonomik ilişkiler uzun vadeli ve kalıcıdır. Körfez ülkesindeki kardeşlerimziden yatırımlarını uzun vadeli olarak kullanmalarını bekliyoruz. Bölgedeki krizin tamamen ortadan kalkmasıyla inşallah bu konuşmalara bir daha gerek kalmayacağına inanıyorum. Şehir hastaneleri benim özellikle Başbakan olduğum andan itibaren hayalim olan projeydi. Şehir hastaneleri her ilde yapmayı planladığımız hastaneler zinciri değildir. Birinci derecede sadece büyükşehirlerimizi hedef alan hastaneler zinciridir. Şu anda 2017 yılındayız. Hala inşaasına başlayamadıklarımız var. Tüm gayretime rağmen böyle bir gecikmeden dolayı fevkalade müteessirim. Buradaki kayıp şahsımın değil ve ülkemin kaybıdır.

KONFORLU PIRIL PIRIL HASTANELER DÖNEMİNE GELDİK
Bazı ülkeler hala sağlık reformu tartışmalarıyla meşgul olduğu bir dönemde biz reformu çoktan tamamladık. Sağlık konusu eğitim, emniyet ve adaletle birlikte öncelik verdiğimiz dört alandan biridir. Artık tıp fakültelerinin adedi ve sağlık bilimleri üniversitelerini de Türkiye'de yaygınlaştırmaya başladık. Yetişecek doktor, hemşire, diş hekimi, eczacı vs. aklınıza ne gelirse bütün bunlarla beraber artık fiziki mekanlarda da sıkıntıları minimize edeceğiz. Sağlık konusundaki gelişmelerin en büyük şahidi milletimizin ta kendisidir. Hijyenik koşulların olmadığı dönemlerden şimdi artık pırıl pırıl hastanelere geldik. Ben hastanelerde sabah erkenden anacağımın beni kaldırıp gönderip numara aldığımız günleri hatırlarım.

O RÖNTGEN İÇİN GÜN ALDIĞIMIZ GÜNLER GERİDE KALDI
Röntgen için gün aldığımız, numara aldığımız dönemler geride kaldı. Bu hastaneleri hizmete açtığımız yerlerdeki vatandaşlarımızın düşüncelerini, duygularını söze dökmek gerçekten zor. Buraların paralı olduğunu zanneden hala vatandaşlarımızın olduğunu biliyorum.

MADEM ÖYLE BİZ DE KENDİ BANKALARIMIZA ÇAĞRI YAPTIK
Türkiye kimi zaman kendi bankalarını kimi zaman yurtdışındaki ülkelerin finans projelerini alarak sıkıntılarını aşmaya başarmıştır. Birinci Havalimanıyla alakalı uluslararası bankalar ve finans sektörü girmedi, çekildiler. Ve ben değerli bankalarımıza başta devlet bankaları olmak üzere kendilerine bu konuda tavsiyelerimi yaptım. Sağolsun 5 bankanın kurduğu konsorsiyumla süreç başladı, ondan sonra da uluslararası finans sektörü bizi de alır mısınız demeye başladı. Şu anda da onlara ihtiyaç kalmadan süratle iş yürüyor. Savunma sanayi gibi stratejik alanlarda yüksek teknolojiye dayalı her konuda bu işbirliği bizim için daha önemlidir. Teknoloji transferi bir yere kadar işimizi görür. Aslolan bunu araştırma, geliştirme, ürüne dönüştürmedir. Bunun için dostlarımızın desteğine, katkısına ihtiyacımız var.

TÜRKİYE ARTIK BU! HİÇBİR ZAMAN ŞEHİTLERİMİZİN KANI YERDE KALMAYACAK
Türkiye AB'ye almayanların şartları uygun olmayan nice ülkeyi buyur ettiklerini gördükten sonra artık bunların hiçbirine şaşırmıyorum. Kendi elleriyle kendi inanırlılığını yok edenlerle artık bizim işimiz yok. Genç yaştaki Necmettin Yılmaz öğretmenimizi şehit eden terör örgütlerine karşı güvenlik güçlerimiz 10 gün içerisinde hepsini buldu ve gereğini yaparak onları etkisiz hale getirdi. Türkiye artık bu. Hiçbir zaman şehitlerimzin kanı yerde kalmayacak.

TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPAN HERKES KAZANACAKTIR
Geçtiğimiz yıl Avrupa'ya göre oldukça iyi dünyaya göre takdire şayan büyüme başarısını elde ettik. Bu yıl da yüzde 5'lik büyüme oranıyla pekçoklarını şaşırtan bir tablo ortaya koyduk. İnşallah ikinci çeyrek daha iyi olacak. Türkiye artık aydınlığa doğru yol almaya başlamıştır. İhracatta, üretimde, ekonominin her alanında güzel haberler gelmeye devam ediyor. Borsadaki sıçrama birçoklarını şaşırtmaya devam ediyor. Türkiye'ye yatırım yapan herkes kazanacaktır.