Sosyal paylaşım siteleri çok faydalı hizmet vermekteler..
'Profilime kim baktı' uygulamalarındaki büyük tehlikeye dikkat! Türkiye'de milyonlarca kullanıcısı olan sosyal medya, güvenlik açısından sayısız tehlikeleri de içeriyor. Sosyal Medya Uzmanı ve Milat Gazetesi Yazarı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "Profilime kim baktı" benzeri uygulamaların kullanıcıların hesap bilgilerinin çaldığını ve büyük tehlike taşıdığını açıkladı.
Uzmanlardan 'Profilime kim baktı?' tuzağı uyarısı
Giriş Tarihi: 14.4.2018 03:33 Güncelleme Tarihi: 14.9.2019 08:01
Sosyal medya hesaplarında bazı uygulamalara izin veren kullanıcılar farkında olmadan özel bilgilerini ve şifrelerini üçüncü kişilerle paylaşarak, veri güvenliğini riske ediyor.
Sosyal medya hesaplarında "Hangi ünlüye benziyorsun?", "20 yıl sonra nasıl görüneceksin?", "Doğum tarihine göre sana en uygun meslek nedir?", "50 yaşında kime benzeyeceksin?" veya "Profilime en son kim baktı?" şeklindeki bazı uygulamalara izin veren kullanıcılar farkında olmadan özel bilgilerini ve şifrelerini üçüncü kişilerle paylaşarak, veri güvenliğini riske atıyor.
Uygulamalara onay vererek, yabancıların sosyal medyadaki arkadaş listene ulaşmasına, açık profil bilgilerine erişmesine, kullanıcı adına paylaşım veya beğenide bulunmasına ve şifre bilgilerini değiştirmesine "bilmeden" izin veren kullanıcılar, akıllı cihazlarda bulunan kameralara erişme, mikrofon dinleme, rehbere ulaşma, kısa mesajları okuma ve telefon görüşmelerini dinleme gibi tehlikelerle karşı karşıya kalabiliyor.
Sosyal medya uzmanları, genelde "Arkadaşım yüklemişse güvenlidir" düşüncesiyle internette hızla yayılan bu tür zararlı uygulamalar için vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.
BU UYGULAMALARI GELİŞTİRENLERİN ÜÇ AMACI VAR
Dijital Marka Stratejisti Kalust Şalcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal medya mecralarının güvenliklerini riske sokmayacakları şekilde bazı uygulama geliştiricilerinin kodlara erişimlerine izin verdiklerini belirtti.
Kodlar üzerinden yazılım geliştirildiğini ifade eden Şalcıoğlu, "Söz konusu yazılımlar direkt akıllı telefondan kullanıcılara ulaştırılabildiği gibi bilgisayar üzerinden de kullanılabiliyor. Bu uygulamaları geliştirenlerin üç amacı var. Para kazanmak, veri toplamak ya da uygulamayı kullananın hesabını ele geçirmek." dedi.
Şalcıoğlu, sosyal medya mecrasına geliştirdiği yazılımı onaylatarak, platform üzerinden kullanıma açanların kullanıcıdan üç ayrı güvenlik seviyesinde izin istediğini, bu izinlerin genelde arkadaş listene, herkese açık profil bilgilerine erişme, kullanıcı adına paylaşım ve beğenide bulunma, şifreni ve profil bilgilerini değiştirmek olarak üç ayrı kategoride sınıflandırıldığını açıkladı.
İzinlerin genelde ilk iki güvenlik sınıflandırmasıyla sınırlı tutulduğunu vurgulayan Şalcıoğlu, şöyle devam etti:
"Uygulama satılmayarak, veri toplama ya da anket gibi amaçlarla kullanılacaksa, vatandaşın ilgisini çekmek için 'Hangi ünlüye benziyorsun?', '20 yıl sonra nasıl görüneceksin?', 'Doğum tarihine göre sana en uygun meslek nedir?', 'Strateji oyunları', 'Dizileri ve filmleri ücretsiz izle', 'şans oyunları tahminleri', 'astroloji tahminleri' gibi konular üzerinden geliştiriliyor. İnsanların bu uygulamalara izin verme ve kanma nedenleri genelde arkadaşlarının da uygulamayı yüklemiş olmasından ya da ilgi çekici isimlerinden kaynaklanıyor. Genel kanı 'Arkadaşım yüklemişse güvenlidir' oluyor ama herkes aynı bakış açısıyla yaklaştığı için bir art niyet durumunda hesaplar arkadaş listeleri üzerinden zincirleme olarak ele geçiriliyor. 'Hesap hacklenmese de birkaç bilgimi öğrenseler ne olur ki?' bakış açısıyla yaklaşılsa da büyük verinin dünyanın kaderini etkileyebilecek istatistikler içerdiğini unutmamak ve bu tarz uygulamalardan uzak durmak gerekiyor."
"BAZI UYGULAMALAR HAYATINIZI KARARTABİLİR"
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Yönetim Kurulu Üyesi ve Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun da birçok kullanıcının sosyal medyadaki uygulamalara izin vermenin zararlarını bilmediğini ya da öngöremediğini söyledi.
Sosyal medyada söz konusu test uygulamaların mahiyetinin tam anlaşılmadığına dikkati çeken Altun, "İnternetten ya da sosyal medyadan indirilen bazı uygulamalar hayatınızı karartabilir. Vatandaşlar, buna rızayla onay verdiği için kanuni olarak da sonradan şikayet edemiyor. Uygulamaları cep telefonlarımıza indirdiğimizde sahip olduğumuz birçok yetkileri farkında olmadan veriyoruz. Hatta kameramıza erişme, mikrofon dinleme, rehberimize ulaşma, kısa mesajlarımızı okumaları, telefon görüşmelerimizi dinleyebilmelerini sağlıyoruz." diye konuştu.
Google ve Facebook'un hakkınızda sahip olduğu bilgiler!
Facebook'un 50 milyon kullanıcı bilgisini paylaşması halen gündemdeki yerini koruyor. Yetkililer devreye girdi ve bu konu hakkında soruşturmalar başladı. Bununla birlikte sosyal ağlar tarafından verilerin toplanması ve gizlilik hakkında büyük bir tartışma başladı. İşte böyle bir dönemde Dylan Curran isimli bir web geliştiricisinin arka arkaya attığı tweet'ler ise bomba etkisi yaşattı. Curran, Google ve Facebook'un kullanıcılar hakkında topladığı bilgileri ortaya koydu.
Giriş Tarihi: 31.03.2018 16:20
Dylan Curran isimli bir kullanıcının tweet dizisi Google ve Facebook'un hangi bilgileri topladığını gösteriyor. Curran kendi bilgileri üstünden örnek vererek neler olduğunu mesajlarında belirtti. Lafı daha fazla uzatmadan detaylara bakalım.
Dylan Curran'ın tweet dizisi şu şekilde:
Hazır mısınız? İşte Facebook ve Google'ın sahip olduğu tüm veriler!
Kişisel detaylarımızın toplanması, çoğumuzun hayal edebileceğinin çok ötesine geçiyor. Farkında olmadan ne kadar bilginizin Facebook ve Google tarafından saklandığını sizlere göstereceğim. Kendime baktım ve bunu hazırladım.
GOOGLE NEREDE OLDUĞUNUZU BİLİYOR
Google, telefonunuzu her açtığınız zaman konumuzu kaydeder (Tabii konum izni verdiyseniz). Telefonunuzda Google'ı kullanmaya başladığınız ilk günden bu yana nerelere gittiğinizi görebilirsiniz. Zaman çizelgesi olarak Google'da sunuluyor.
İşte burada İrlanda'da son 12 aydır gittiğim her yer var. Bulunduğum yeri, saati, bir önceki yerden diğer yere gitmemin ne kadar sürdüğünü görebiliyorum.
GOOGLE ARADIĞINIZ HER ŞEYİ BİLİYOR
Google arama geçmişini tüm cihazlarda saklıyor. Arama geçmişinizi ve telefon geçmişinizi tek bir cihazdan silseniz bile, diğer cihazlarda kaydedilen veriler olacaktır.
GOOGLE'IN BİR REKLAM PROFİLİ VAR
Google'ın reklam profili bulunuyor. Bulunduğunuz yere, cinsiyetinize, kariyerinize, ilgi alanlarınıza, ilişki durumunuza, gelirinize ve hatta olası ağırlığınıza bağlı olarak Google reklam profili oluşturuyor.
GOOGLE KULLANDIĞINIZ TÜM UYGULAMALARI BİLİYOR
Google kullandığınız her uygulama ve uzantılar hakkındaki bilgileri depoluyor. Uygulamaları ne sıklıkla kullandığınızı, nerede kullandığınızı ve kimlerle etkileşimde olduğunuzu bile biliyor. Yani Facebook'ta kimle konuştuğunuzu, ne zaman uyuduğunuzu bile biliyor.
GOOGLE, YOUTUBE GEÇMİŞİNİZE DE SAHİP
Evet, Google diğerlerinde yaptığı gibi YouTube geçmişini de saklıyor. Neleri izlediğinizi biliyor.
GOOGLE'IN SAHİP OLDUĞU BİLGİLER MİLYONLARCA WORD BELGESİNİ DOLDURUYOR!
Google kullanıcıların tüm verilerini indirme seçeneği sunuyor. Ben kendi verilerimi indirdim. Yaklaşık 5.5 GB boyutunda bir dosyaydı ve yaklaşık 3 milyon Word belgesi vardı.
İndirdiğiniz veriler içinde, yer işaretleriniz, e-postalarınız, Google Drive dosyalarınız, YouTube videolarınız, telefonla çektiğiniz fotoğraflar, satın alma işlemleri, satın aldığınız ürünler var.
Şunu da belirteyim, ayrıca takviminizden, Google Hangout oturumlarından, konum geçmişinizden, satın aldığınız Google kitaplarından, katıldığınız Google gruplarından, oluşturduğunuz web sitelerinden, kullandığınız telefonlardan, paylaştığınız sayfalardan, günde kaç adım yürüdüğünüzden de bilgiler bulunuyor.
FACEBOOK BİLGİLERİNİZ DE BİNLERCE WORD BELGESİ DOLDURUYOR
Google gibi Facebook'ta da verilerinizi indirme seçeneği bulunuyor. Benimkiler kaba 600 MB, aşağı yukarı 400 bin Word belgesi ediyor.
Facebook'un verileri içinde de gönderdiğiniz tüm iletiler, tüm dosyalar, telefonunuzdaki tüm kişiler, sesli mesajlar gibi bilgiler var.
Facebook etiketlerinizden, giriş yaptığınız konuma kadar her şeyi depoluyor
Facebook beğendiğiniz şeylere, sizin ve arkadaşlarınızın nelerden bahsettiğine kadar aslında ilginizi çekebilecek tüm her şeyi saklıyor.
Biraz anlamsız olsa da, Facebook'ta kullandığınız etkiketleri de depoluyor. Etiketleri neden depoladıkları konusunda hiç bir fikrim yok. Şu aşamada şaka gibi duruyor.
Bu arada Facebook'a hangi cihazdan, nereden ve ne zaman giriş yaptığınız da saklanıyor. Ayrıca Facebook hesabınıza bağladığınız tüm uygulamalar da depolanıyor. Mesela benim hangi politik görüşte olduğumu, web ve grafik tasarımla ilgilendiğimi tahmin ettiler.
Bu da ufak bir not olsun. Ekran görüntüsünde Windows 10'un gizlilik seçeneklerini görüyorsunuz. 16 farklı alt seçenek de var. Eğer bilgisayarınızda Windows 10 yüklüyse bu seçenekler varsayılan olaran etkin durumda oluyor.
WEB KAMERANIZA VE MİKROFONUNUZA ERİŞEBİLİRLER
Web kameranıza ve mikrofonunuza herhangi bir zamanda erişebilirler. Topladıkları bilgiler arasında nerede olduğunuz yani konumunuz, hangi uygulamaları yüklediğiniz, e-postalarınız, takviminiz, arama geçmişiniz, gönderdiğiniz ve aldığınız mesajlar, indirdiğiniz dosyalar, oynadığınız oyunlar, fotoğraflarınız, videolarınız, müzikleriniz, tarama geçmişiniz, hatta dinlediğiniz radyo istasyonları bile yer alıyor.
Tüm bilgilerimi indirdim ve hepsi karşıma çıktı. 90 bin farklı girişe sahip olan arama geçmişi belgem bile var.
Google Takvim uygulamasına eklediğim etkinliklerden hangisine katılıp, ne zaman gittiğim de ortadaydı. Mesela bir röportaj için bir yere gitmişim. Ne zaman gittiğim ve geldiğim gibi detaylar vardı.
GOOGLE SİLDİĞİNİZ İÇERİKLERE DE SAHİP
Bu da benim Google Drive'ım. Sildiğim içeriklerin de olduğunu gördüm. Bunlar arasında aylık bütçem, web siteleri için kodlar, dosyalar ve başkaları da vardı.
GOOGLE NE KADAR EGZERSİZ YAPTIĞINIZI BİLE SAKLIYOR
Bu ekran görüntüsünde ise Google Fit'te yer alan bilgiler bulunuyor. Yürüdüğüm her an kaydedilmiş. Gerçi yaptığım yoga ve ezgersizleri de kaydediyordum. Ancak bu bilgileri sildim ve Google Fit'in izinlerini de iptal ettim.
FOTOĞRAFLARINIZ DA GOOGLE'DA
Burada ise telefonumla çektiğim fotoğraflar var. Yıllara, nerede çekildiğine ve ne zaman çekildiğine göre ayrılmış durumdalar.
GOOGLE E-POSTALARI DA TUTUYOR
Yine kendimden örnek veriyorum. Burada e-postalar var. Benim gönderdiklerim, gönderilenler, sildiğim ve spam sayılanların hepsi buna dahil.
VE DAHASI VAR
Google Etkinliğim altında ise neler neler yer alıyor. Aradığım, ziyaret ettiğim her site her şey burada var. 2009'dan beridir yaptığım Google aramalarımı gördüm. 2008'den beridir aradığım ve izlediğim YouTube videoları bile var.
Bu durum modern çağın en çılgın şeylerinden biri.
'Profilime kim baktı' uygulamalarındaki büyük tehlikeye dikkat!
Türkiye'de milyonlarca kullanıcısı olan sosyal medya, güvenlik açısından sayısız tehlikeleri de içeriyor. Sosyal Medya Uzmanı ve Milat Gazetesi Yazarı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "Profilime kim baktı" benzeri uygulamaların kullanıcıların hesap bilgilerinin çaldığını ve büyük tehlike taşıdığını açıkladı.
Giriş Tarihi: 14.09.2019 19:31
Son yıllarda günlük hayatın vazgeçilmez parçası haline gelen sosyal medya, beraberinde birçok güvenlik tehdidini de getirdi. Özellikle kullanıcıların "profilime kim baktı" sorusuna aradıkları cevap, birçok tehlikeli yazılımın kullanılmasına yol açıyor. Sosyal Medya Uzmanı ve Milat Gazetesi Yazarı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, sosyal medyadaki bu tehlikeler hakkında uyarılarda bulundu. Yapılması gereken adımları anlatan Kırık'ın yazısı şöyle:
Sosyal medyanın hayatımızın merkezine yerleşmesi bir takım tehditleri de beraberinde getirmiştir. Facebook, Instagram, YouTube, Twitter gibi sosyal ağlar popülaritesini her geçen gün arttırmaktadır. Türkiye’deki 52 milyon sosyal medya kullanıcısı dikkate alındığında sanal ortamın rolünü ve etkisini daha iyi anlamak mümkün olmaktadır. Çünkü sosyal medya sanal ve reel ayrımını giderek ortadan kaldırmaktadır.
Ah bu merak duygusu!
Merak, doğuştan beri içimizde var olan bir histir. Karmaşık, yeni ve bilinmeyen şeyler hakkında daha çok bilgi edinmek insanları çıkmazdan kurtarmaktadır. Bilim insanları ise merak konusunda farklı görüşlere sahiptirler. Örnek vermek gerekirse; ünlü bilim insanı Albert Einstein kendinden bahsederken “Hiçbir özel yeteneğim yok; yalnızca merak tutkusu olan bir insanım” sözünü sarf etmiştir. Merak duygusunun bizi hayata bağladığını söyleyebilmek mümkündür.
Çünkü merak ve öğrenme arasında kuvvetli bir bağ bulunmaktadır. Ancak merakın insanların başına dert açacağını söyleyenlerin sayısı da bir hayli fazladır. Özellikle bu durum sosyal medyada açık bir şekilde gün yüzüne çıkmaktadır.
Sosyal medyada profilime kim baktı?
Sosyal medya kullanıcılarının da merak ettiği noktalardan bir tanesi profillerine kimlerin baktığıdır. Çünkü sosyal medyanın etkisini arttırması ve kullanım sahasını genişletmeye başlamasıyla birlikte “stalk” adı verilen bir kavram ortaya çıkmıştır. Kısaca ifade etmek gerekirse stalk; “bir kişiyi sanal ortamda gizlice takip etmek” anlamına gelmektedir. Bir kişiyle ilgili bilgi toplamak istiyorsak, hoşlandığımız kişilerin ya da arkadaşlarımızın ne yaptığını merak ediyorsak gizlice profillerine giriyor ve karda yürüyüp izimizi belli etmiyoruz. Stalklama yapan kişilere ise stalker adını veriyoruz. Stalkerların sayısı her geçen gün artıyor. Bu işin görünen tarafı… Bir de görünmeyen tarafı var elbette… İşte tam bu noktada merak unsuru devreye giriyor.
“Bana kim baktı, fotoğraflarımı kim gördü?” gibi sorular bireyleri farklı arayışlara itiyor ve kullanıcılar internet ortamında bu soruların cevabını bulmaya çalışıyor. Özellikle Instagram’da bu soruların yanıtını arayan kullanıcıları bekleyen büyük bir risk var!
Bu soruların cevabını bulabileceğini düşünen kullanıcıların telefonlarına indirdikleri güvenilir olmayan uygulamalar bilgi ve veri güvenliğimizi de tehdit ediyor!
Uygulamayı indirip, şifrenizi girmeyin!
“Profilime kim baktı” uygulamaları indirildikten sonra sosyal medyadaki kullanıcı adınız ve şifrenizin girilmesi istenmektedir. Buraya girilen bütün şifreler ise siber korsanların oluşturdukları veri tabanına düşmekte, böylece hesabımız hacklenerek, kişisel verilerimiz karşı tarafın eline geçmektedir. Bu tarz uygulamalara hiçbir şekilde erişim izni verilmemelidir!
Erişim izni verilen bu tür uygulamalar kullanıcılar adına her türlü paylaşımı yapabilmekte ve hesaplar toplu bir havuz sisteminin içine dâhil olmaktadır. Sizin adınıza her türlü retweet, repost, beğeni gerçekleştirilebilmektedir.
Çünkü özellikle Instagram, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlarda profilinize bakanları görmeniz günümüz itibariyle mümkün değildir! Uygulamaya erişim izni verdikten sonra hazırlanan sahte bir liste size sunulmakta, böylece uygulamanın çalıştığı izlenimi verilmektedir. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir!
İzin verilen uygulamaları mutlaka kaldırın!
Bu tarz uygulamalara izin verildiği ya da yüklendiği takdirde yapılması gereken ilk faaliyet ayarlar sekmesine girerek erişim izni verilen uygulamaların kontrol edilmesi ve hiç vakit geçirilmeden kaldırılmasıdır. Hemen ardından şifrenin güvence altına alınması oldukça mühimdir.
Böyle bir durum meydana gelmişse vakit geçirmeden şifre değiştirilmeli, harflerden ve özel karakterlerden oluşturulmuş parolalarla sosyal medya hesabımız güvence altına alınmalıdır. Kişisel verilerimizi korumak öncelikle bizim elimizdedir!
Google ve Facebook'un hakkınızda sahip olduğu bilgiler!
Facebook'un 50 milyon kullanıcı bilgisini paylaşması halen gündemdeki yerini koruyor. Yetkililer devreye girdi ve bu konu hakkında soruşturmalar başladı. Bununla birlikte sosyal ağlar tarafından verilerin toplanması ve gizlilik hakkında büyük bir tartışma başladı. İşte böyle bir dönemde Dylan Curran isimli bir web geliştiricisinin arka arkaya attığı tweet'ler ise bomba etkisi yaşattı. Curran, Google ve Facebook'un kullanıcılar hakkında topladığı bilgileri ortaya koydu.