Suçüstü yakalandılar

-Toplantıda konuşan Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, Af Örgütü'nün Türkiye Direktörü İdil Eser'in de dahil olduğu 6 kişinin tutuklanmasının "Türkiye'de insan hakları ve adaletin durumunu gösterdiğini" iddiasında bulundu. -Tutuklanan kişilere yöneltilen suçlamaların gerçek olmadığını bildiklerini ve bunu kanıtladıklarını belirten Dalhuisen, "Aynı anda üç ayrı terör örgütünü desteklemeyle suçlanıyorlar, bu suçlama absürt" ifadesini kullandı.

Suçüstü yakalandılar

Giriş Tarihi: 19.7.2017 07:04 Son Güncelleme Tarihi: 19.7.2017 08:24

Büyükada’da gözaltına alınan 10 kişiden 6’sı silahlı örgüt üyeliğinden tutuklandı. Şüphelilerin toplumsal kaos planları yaptığı ve bazılarının da ByLock’çularla irtibatlı olduğu saptandı

İstanbul Büyükada'da toplantı yaptıkları otelde suçüstü gözaltına alınan 2'si yabancı 10 kişiden 6'sı "Silahlı terör örgütüne yardım" suçundan tutuklandı. Şüphelilerin, terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda toplumsal kaosa dönüşen hareketlenmeler yaratmak amacıyla toplantı düzenledikleri belirtildi.


4'ÜNE ADLİ KONTROL...
5 Temmuz'da gözaltına alınan 10 kişiden, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Veli Acu, Günal Kurşun, Özlem Dalkıran ve İsveç vatandaşı Ali Ghravi ile Alman vatandaşı Peter Steudtner'in tutuklanmalarına karar verildi. Kalan 4 kişi ise adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı ile salıverildi.

GİZLİ MİT BELGESİ ÇIKTI
Tutuklanan İdil Eser'in, ByLock tutuklusu, Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ile irtibatı ortaya çıktı. Türkiye'ye gaz ihracatının yapılmaması için Güney Kore Ankara Büyükelçiliği'ne yazılmış belgeler bulunan Eser'de, PKK'lı teröristlerin kendi aralarında yaptığı ve Uluslararası Af Örgütü'ne katılmalarına yönelik yazışmalara ulaşıldı.

Büyükada'daki kaos toplantısında konuşulanlar

Büyükada'da gözaltına alınan 10 kişiden 6'sı silahlı örgüt üyeliğinden tutuklandı. Şüphelilerin toplumsal kaos planları yaptığı ve bazılarının da ByLock'çularla irtibatlı olduğu saptandı. Korku ve tedbirleri ise konuşmalarına yansıdı

İstanbul Büyükada'da toplantı yaptıkları otelde suçüstü gözaltına alınan 2'si yabancı 10 kişiden 6'sı "Silahlı terör örgütüne yardım" suçundan tutuklandı. Şüphelilerin, terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda toplumsal kaosa dönüşen hareketlenmeler yaratmak amacıyla toplantı düzenledikleri belirtildi.

Tuh'AF' ilişkiler

Büyükada’daki gizli toplantıda yakalanan 10 kişiden 6’sı tutuklandı. Af Örgütleri için çalıştığını iddia eden sanıkların; ByLock’çular PKK’lılar ile yakın ilişkide olduğu ortaya çıktı

15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıldönümünden 10 gün önce Büyükada'daki Ascot Otel'de gizli toplantı yaparken gözaltına alınan 6 kişi tutuklandı. Sorgularının ardından şüphelilerden Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Günal Kurşun, Helsinki Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Veli Acu, İsveçli Ali Gharavi ve Alman Peter Steudtner tutuklanarak cezaevine konuldu. Nalan Erkem, Şeyhmus Özbekli, Nejat Taştan, İlknur Üstün ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.



MİT'İN BELGELERİ BULUNDU
Sanıkların ortaya konulan tuhaf ilişkilerine ise TAKVİM ulaştı: Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'de, Türkiye'ye gaz ihracatının yapılmaması için Güney Kore Ankara Büyükelçiliği'ne yazılmış belgeler bulundu. Eser'de, PKK'lı teröristlerin kendi aralarında yaptığı ve Uluslararası Af Örgütü'ne katılmalarına yönelik yazışmalara ulaşıldı. Helsinki Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran'da; toplumsal yürüyüşlerle ilgili ilçelere nasıl yayılacağı şeklinde yazılara ulaşıldı. Günal Kurşun'un ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen Ali Çamkörü ile görüşme kayıtlarına ulaşıldı. Kurşun'un KHK kapsamında Yardımcı Doçent olarak çalıştığı Çukurova Üniversitesi'ndeki görevinden çıkarıldığı, terör örgütü propagandası yapmak suçundan yargılama kaydına ulaşıldı. İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Veli Acu, PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması DHG'ye (Devrimci Gençlik Hareketi) yönelik soruşturmada tutuklanan Fatih Barsak ile 93 görüşme kaydının bulunduğu tespit edildi. Helsinki Yurttaşlık Derneği'nden Nalan Erkem'de, MİT'e ait gizli belgelere ulaşıldı. İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi Ali Gharavi'de ise Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin ayrı devlete ait topraklarmış gibi gösterilen bir harita bulundu.

4'ÜNE ADLİ KONTROL...
5 Temmuz'da gözaltına alınan 10 kişiden, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Veli Acu, Günal Kurşun, Özlem Dalkıran ve İsveç vatandaşı Ali Ghravi ile Alman vatandaşı Peter Steudtner'in tutuklanmalarına karar verildi. Kalan 4 kişi ise adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı ile salıverildi.

BYLOCK'ÇU İLE İRTİBATLI
Helsinki Yurttaşlık Deneği'nden Özlem Dalkıran, toplantıyı organize etti. FETÖ/PDY üyesi Bedriye İştar Tarhanlı ile görüşme kaydına ulaşıldı. Aynı dernekten, adli kontrol şartıyla salıverilen Nalan Erkem'de ise MİT'e ait gizli belge çıktı.
İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Günal Kurşun'un ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen ancak henüz herhangi bir adli işlem yapılmamış olan Ali Çamkörü ile görüşme kayıtlarına ulaşıldı. KHK kapsamında yardımcı doçent olarak çalıştığı Çukurova Üniversitesi'ndeki görevinden çıkarıldığı, terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından yargılama kaydına ulaşıldı.
İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Veli Acu'nun PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması DHG'ye (Devrimci Gençlik Hareketi) yönelik soruşturmada tutuklanan Fatih Barsak ile 93 görüşme kaydı çıktı. İnsan hakları eğitimcisi Ali Ghravi'de, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yer alan Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinin etimolojik olarak ve ayrıca ayrı devlete ait topraklarmış gibi gösterilen harita bulundu.
Peter Steudtner ile Ghravi'nin toplantıda eğitimci sıfatıyla bulundukları belirtildi.



'BİLGİSAYAR ELE GEÇERSE ÇOK KİŞİ YANAR'
Savcılığın sevk yazısında, şüpheliler tarafından önceden herhangi bir duyuru yapılmaksızın "çalışma atölyesi" adı altında bir toplantı gerçekleştirildiği ancak toplantının, katılımcıların mensubu oldukları kuruluşların faaliyet alanlarıyla ilgisi olmadığı anlatıldı.

CASUSLUK İNCELEMESİ
Şüphelilerin terör örgütlerinin gizlilik kurallarına riayet ederek faaliyet yürüttükleri ifade edildi.
Savcılık yazısında, "İçerideki kişilerin elektronik cihazlarının polisin eline geçmesinden çok endişe ettikleri" ve "cep telefonlarında bulunan bilgilenin polisten nasıl saklanacağından bahsettikleri" aktarıldı. Şüphelilerden birinin, "dernekte bulunan bilgisayarının polisin ele geçirmesi durumunda, çok kişi yanar" dediği de vurgulandı.
Şüphelilerle ilgili terörizmin finansmanı ve casusluk soruşturması da ayrıca sürüyor.

Uluslararası Af Örgütü: Türkiye kırmızı çizgileri aştı

Uluslararası Af Örgütü, Londra'daki merkezinden Büyükada'daki operasyon ve tutuklamalar sonrası Türkiye'ye karşı ithamlarda bulundu.

Toplantıda konuşan Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, Af Örgütü'nün Türkiye Direktörü İdil Eser'in de dahil olduğu 6 kişinin tutuklanmasının "Türkiye'de insan hakları ve adaletin durumunu gösterdiğini" iddiasında bulundu.

Tutuklanan kişilere yöneltilen suçlamaların gerçek olmadığını bildiklerini ve bunu kanıtladıklarını belirten Dalhuisen, "Aynı anda üç ayrı terör örgütünü desteklemeyle suçlanıyorlar, bu suçlama absürt" ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE, ARTIK SAYGIN BİR ÜLKE DEĞİL"

Dalhuisen, Türkiye'ye yönelik şu ithamlarda bulundu:

"Darbe girişimi sonrasında ülkede büyük bir temizlik harekatı yürütülüyor. Bu kişiler gözaltına alındıktan sonra gazetelerin birinci sayfalarında hedef gösterildiler. Yargılama basında yürütülüyor, yargı yalnızca uyguluyor."

"Bu yalnızca Türkiye'deki muhaliflere değil Türkiye'nin kendisine de bir saldırıdır. Muhalifler halk düşmanı olarak gösteriliyor."

"Türkiye'nin otoriterleştiğini herkes biliyor ama kimse bir adım atmıyor."

"Türkiye'de çıkarı olan çok ülke var, özellikle de göç, DEAŞ'la mücadele, Suriye gibi konularda. Bunlar büyük çıkarlar. Ama bunlar Türkiye'nin saygın olduğu varsayımına dayanıyordu."

"Artık Türkiye saygın bir ülke değil. Bu rejim saygın değil. Bölgede bir istikrar kaynağı değil."

"Artık dünyada herkes Türkiye'ye kırmızı çizgileri aştığını göstermeli."