Teröristler 200 yıldır aynı metodu kullanıyor! Sabah Gazetesi yazarı Erhan Afyoncu yazdı

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu bugün Sabah Gazetesi'ndeki köşesine "Teröristler 200 yıldır aynı metodu kullanıyor" başlıklı yazıyı taşıdı. Afyoncu, Osmanlı'nın son asrında çetelerin, heybelerine saatli bomba yükledikleri eşekleri pazar yerlerine sokarak en kalabalık olduğu zamanda patlattıklarını belirtti. Ayrıca eylemlerin Hristiyan çeteciler tarafından yapılmasına rağmen Avrupa basını hadiseleri Müslümanların yaptığını ve yetkililerin de duruma göz yumduklar

Teröristler 200 yıldır aynı metodu kullanıyor! Sabah Gazetesi yazarı Erhan Afyoncu yazdı

Giriş Tarihi: 20.11.2022  08:25

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu bugün Sabah Gazetesi'ndeki köşesine "Teröristler 200 yıldır aynı metodu kullanıyor" başlıklı yazıyı taşıdı. Afyoncu, Osmanlı’nın son asrında çetelerin, heybelerine saatli bomba yükledikleri eşekleri pazar yerlerine sokarak en kalabalık olduğu zamanda patlattıklarını belirtti. Ayrıca eylemlerin Hristiyan çeteciler tarafından yapılmasına rağmen Avrupa basını hadiseleri Müslümanların yaptığını ve yetkililerin de duruma göz yumduklarını iddia edip mahalli meseleleri milletlerarası krize dönüştürdüğünü de dile getirdi.
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu bugün Sabah Gazetesi'ndeki köşesine "Teröristler 200 yıldır aynı metodu kullanıyor" başlıklı yazıyı taşıdı.

İşte Sabah Gazetesi yazarlarından Erhan Afyoncu'nun "Teröristler 200 yıldır aynı metodu kullanıyor" başlıklı yazısı:

Terörle mücadeleyi Osmanlı döneminden itibaren yılmadan sürdürüyoruz. Ancak Batı dünyası da bir terörist grup ortadan kalkınca yenisini ortaya sürüp desteklemeyi bırakmıyor. Günümüzde terör gruplarının arkasında da bazı Batılı ülkeler var. Batılılar önceki asırlarda da bize karşı faaliyet gösteren teröristleri baştacı etmişlerdi.



Bulgar çeteciler.

MAKEDONYA MESELESİ
19. yüzyılın sonlarında Osmanlı topraklarından Makedonya bölgesi, merkeze bağlı olarak idare ediliyordu. Bölge, SelanikKosova ve Manastır vilayetlerinden oluşuyordu. Makedonya'da Türklerin yanında Rumlar, Bulgarlar, Sırplar, Ulahlar, Arnavutlar, Yahudiler bir arada yaşamaktaydılar. Bununla beraber her topluluğun Makedonya üzerinde ayrı ayrı emelleri vardı. Bölgede 1878-1913 yılları arasında "Makedonya Meselesi" adı verilen gelişmeler oldu. Bulgar, Ulah, Sırp ve Yunan çeteleri bölgeyi Osmanlı'dan koparmak için terör eylemlerine başladılar. Bölgedeki terör eylemleri hakkında Mahir Aydın, Mehmet Hacısalihoğlu, Fikret Adanır, Gül Tokay, Güler Yarcı, Zekeriya Türkmen ve İhsan Burak Birecikli'nin araştırmalarına bakılabilir.
İlk olarak Bulgaristan'ın desteğiyle Bulgar çeteleri silahlı eylemlere başladılar. 1901'de Tahsin Bey (Uzer) Razlık Kaymakamı iken aldığı ihbarlar üzerine yaptığı incelemelerde köylerde 2 bin tüfek ve tabanca, 10 bin mermi, 59 bomba ele geçirdi. Ancak işin ilginç yanı teröre engel olmaya çalışan Osmanlı idarecileri, konsoloslara şikâyet edildi. Komitacılar, daha sonra Kaymakam Tahsin Bey'e Şarapçı Boğazı'nda 250 kişiyle saldırdılar. Ancak saldırıya jandarmanın karşılık vermesiyle çete amacına ulaşamadı.
II. Abdülhamid, Makedonya'daki karışıklıkların önüne geçmek amacıyla 1902'de bölgede ıslahat başlatıp Hüseyin Hilmi Paşa'yı geniş yetkilerle donatarak müfettiş tayin etti. Osmanlı Devleti, Makedonya'da ıslahatları yaparken, çeteler de bir yandan hükümet dairelerine, posta-telgraf hatlarına ve Rumeli Demiryolu'na saldırdılar. Başta demiryolu hattındaki köprülerin havaya uçurulması, trenlerin basılarak eşkıyalık yapılması gibi hadiseler çetecilerin seslerinin özellikle Avrupa kamuoyunda duyurulmasını sağlıyordu.




Selanik'te Osmanlı askerleri.

SELANİK'TE TERÖR
Eylül 1902'de çıkan "Cuma-i Bala" ayaklanmasının bastırılması bir ay sürdü. Çete faaliyetlerinin en çok ses getirdiği yerlerden biri de Makedonya'nın en önemli şehri olan Selanik'ti ve çeteler burayı merkez edindiler. Makedonya Bulgar Komitası'nın Selanik'teki terör faaliyetlerinin en büyüğü 20 Nisan 1903'te oldu. Bir bakkal dükkânı, bombaları koymak için lağım kazısının başlayacağı yer olacak seçildi. Dükkânın sahibi Bulgar olduğu için dikkat çekmedi. Yaklaşık olarak 6-7 ay sürdüğü belirlenen bu kazı, Selanik Bulgar Mektebi öğrencileri tarafından sürdürüldü. Osmanlı Bankası'na doğru tünel kazılmaya başlandı. Komitacılar bombalamayı planladıkları binaların altında lağımlar kazdılar ve patlayıcıları yerleştirdiler. Tüm bu hazırlıklarda Bulgar Mektebi üs olarak kullanıldı.
Teröristler, krokilerle eylem yapacakları yerlere dağıldılar ve birtakım gösterilerle bombalamalara devam ettiler. Şehrin Vardar tarafındaki "Galik Köprüsü" dinamitle havaya uçuruldu. Köprü üstünden Selanik'e giden gaz ve su boruları patladı, şehrin gaz ve suyu kesildi. Osmanlı Bankası ile çevresinde açılan tünellerde bombalar patlatıldı, yangınlar çıkarıldı. Beyaz Kule'nin yanında bulunan Elhamra Kafe Şantant'a bomba atılması üzerine ahali kargaşa içinde sağa sola koşmaya başladı. Elektrikler de olmadığından çıkan hengâmede çok sayıda kişi yaralandı. Bir Rum garson parçalandı. Kolombo Kahvehanesi, Hotel d'Angleterre, Boşnak Han, Alman Bowling Kulübü, Alman Okulu, Fransız Hastanesi civarlarında ve demiryolu hatlarında patlamalar meydana geldi. Patlayan bombalarla halk dehşet ve korku içinde bırakıldı. Osmanlı askerlerinin yoğun mücadelesi sonrası teröristler durduruldu.
Kalan çete üyeleri bir gün sonra tekrar faaliyete geçip, Tahtakale semtinde bombalar patlattılar. Ancak kısa sürede etkisiz hale getirildiler. İki tabur asker, Selanik Limanı'na ulaştığı için ve komitanın postane, telgrafhane, hükümet konağı ve konsolosluklar gibi diğer binalara saldırmasının da önüne geçildi.
Avusturya saldırı üzerine üç zırhlı gemisini Selanik önlerine gönderdi. Selanik'te görevli olan Hasan Fehmi Paşa'nın tedbirleri sayesinde olaylar daha fazla uzamadan ortalık duruldu. Şehirde kısmi sıkıyönetim ilan edildi. Muhtemel saldırılara karşı güvenlik tedbirleri ve devriyeler artırıldı.
Çeteler, Avrupalı ülkelerin kurum ve ulaşım araçlarına da saldırarak onları da meseleye dahil etmek istiyordu. Nisan 1903'te komita, limandaki gemilere saldırmıştı. Selanik'ten Marsilya'ya gidecek Mesajeri Maritim şirketine ait Vadiyülkebir gemisine, yolcu kılığında binen bir Bulgar tarafından bomba bırakıldı. Patlamayla, güverte ve iç kısmı harap olan gemideki yangın söndürüldü. Ölen olmasa da liman emniyeti ve seyahat güvenliği tehlikeye düştü.
Bulgarlar tarafından yapılan bir başka faaliyet de "Kurşova Olayı" idi. 4 Ağustos 1903'te başlayan isyanda Bulgar çeteleri Kurşova'yı ele geçirdi. Kurşova Makedon Cumhuriyeti ismi ile devlet kurmaya çalıştılar. Aziz İlyas Yortusu gününe rastlayan "İlinden Ayaklanması" olarak da adlandırılan isyanı bastırmak için çevreden askerler getirildi ve 12 Ağustos'ta şehirde kontrol tesis edildi.
Osmanlı yönetimi, Avrupa devletlerinin baskısı üzerine 1903'ten itibaren bölgede Batılıların talep ettikleri reformları yapmak zorunda kaldı. Bölgeye hâkim olma mücadelesinde Bulgarlardan geri kaldıklarını düşünen Yunanlılar ise 1904'ten itibaren çete faaliyetlerine giriştiler. Aynı yıl Sırp çeteleri de sahne aldı.


Selanik'teki hadiseleri yapan çeteciler.

PAZAR YERİNE BOMBA
1907'de 110 Bulgar, 80 Yunan, 30 Sırp ve 8 Ulah çetesi bölgede faaliyet gösteriyordu. Bir yılda onlarca çete yok ediliyor, ancak dış destek kesilemediği için yenileri kuruluyordu. Çeteler bazen birbirleriyle, bazen de birleşerek Osmanlı yönetimine karşı mücadele ediyorlardı. Bulgar çeteleri, sonraki yıllarda eylemlerine devam ettiler. İştib, Koçana ve Doyran gibi Müslümanların ağırlıklı olarak gittiği hafta pazarlarına heybelerinde saatli bomba yüklü eşekler sokup, pazarın en kalabalık olduğu zamanda bombaları patlattılar.
1911 Şubat'ında Osmanlı Dahiliye Nazırı, yani İçişleri Bakanı Hacı Adil Bey'in de içinde bulunduğu heyet Ohri'den Resne'ye giderken geçtikleri köprüde bomba patlatıldı. Osmanlı Islahat Komisyonu üyeleri, Manastır'da bombalı bir saldırıya uğradılar.
Bulgar komitacılar, Sofya'dan aldıkları talimatla, 1911 Kasım'ında İştib'de Kurban Bayramı'nda, Çarşı Camii'ne bomba koydular. Patlayıcılar Sofya'dan temin edilmişti. Elinde bir çuvalla kantarcıya gelen bir Bulgar köylüsü, arpa çuvalını tartması için cami duvarına bırakıp şadırvandan su içme bahanesiyle oradan ayrılmıştı. Kısa bir süre sonra da çuval patlamıştı. Cami kalabalık bir saatte bombalandığı için ölü ve yaralılar çoktu. İlk belirlemelere göre 26 Müslüman, bir Musevi ve bir Bulgar vatandaş parçalanarak ölmüştü. 3-4 yaşlarında bir Müslüman çocuğu ölenler arasındaydı. Çarşıda alışveriş yapan 13 Müslüman da yaralanmıştı. Müslüman ahalinin bu bombalama üzerine Hıristiyanlara saldırmasıyla can kayıpları arttı.
3 Aralık 1911'de Köprülü yakınındaki Üsküp-Selanik demiryoluna, Köprülü Tren İstasyonu Polis Merkezi'ne ve Selanik-Serez demiryoluna bombalı saldırılar düzenlendi.
Çeteler, 1 Ağustos 1912'de Koçana'daki tahıl ve sebze pazarlarında iki bomba patlattılar. 47 kişi öldü, 49 kişi yaralandı. Ölenlerin 20'si Müslüman, 25'i Bulgar, 2'si Yahudi'ydi. Yaralananların ise 30'u Müslüman, 19'u Bulgar'dı. Bu hadise üzerine galeyana gelen ve kışkırtılan Müslümanlar, Bulgarlara saldırınca 21 kişi öldü, 190 kişi de yaralandı. Ölü ve yaralı sayıları hakkında kaynaklarda çok farklı sayılar verilmektedir. Terör eylemi Bulgar çeteciler tarafından yapılmasına rağmen Avrupa basını hadiseyi Müslüman çetelerin yaptığı ve yetkililerin de göz yumduklarını iddia etmiştir. Bulgaristan'daki ahali ise mitingler yaparak Osmanlılar'ın kıyım yaptığını, Makedonya ve Edirne'nin alınması için hükümetlerini savaşa çağırmışlardır. Bu tür kışkırtmalar sonucunda üç ay sonra ise Balkan Savaşı patlayacaktı.

Ele geçirilen bombalar.

HEM BOMBALADILAR HEM DE MAZLUM ROLÜNE SOYUNDULAR
Zaman ve şartlar değişse de terörün metotları değişmiyor. Osmanlı'nın son döneminde terör eylemleri zirvedeydi. 1821 Yunan isyanıyla sahne alan çetelerin başlıca amacı, mahalli meseleleri milletlerarası kriz haline getirerek eylem yaptıkları bölgeleri Osmanlı'dan koparmaktı. Kilise ve öğretmenler bu eylemlerde en öndeydiler. Okul ve kilise binaları cephanelik ve teröristlerin gizlenme merkezleri olarak kullanılıyordu. Bölgedeki Avrupalı ve Rus diplomatlar da çetelere yardım ediyordu.
Rusya, Fransa, Avusturya ve Almanya, Osmanlı topraklarındaki çetelere silah sattılar. Silahlar, patlayıcılar, mermiler, zeytin ve sardalya fıçı ve kutularında bölgeye getirildi. Silahlanan çeteciler, şehirlerde bombalar patlattılar, köprüleri havaya uçurdular, Müslüman halka ve Osmanlı güvenlik güçlerine saldırılar düzenlediler. Devlet dairelerini ve Müslüman köylerini yaktılar. Müslümanları tahrik etmek için camilerde domuz kestiler, camileri bombaladılar. Müslüman halkı Hıristiyanlara karşı kışkırtıp "Hıristiyanlar katlediliyor" diyerek Avrupalıların müdahalesini sağlamaya çalıştılar. Çeteler, kendileriyle birlikte hareket etmeyen soydaşlarına karşı da terör estirdiler. Soydaşlarından vergi topladılar. Vermeyenlere karşı acımasız davrandılar. Kendilerini desteklemeyen işadamlarına suikastlar tertip ettiler. Köylülerden zorla erzak aldılar, vermeyenleri cezalandırdılar. Toplanan paraları, terör eylemlerinde ve hapisteki teröristlere yardım için kullandılar.
Misyonerleri, yabancı şirket çalışanlarını ve konsolosları kaçırıp Avrupalı ülkelerin dikkatini bölgeye çekmeye çalıştılar. Avrupa ülkelerinin kurum ve ulaşım araçlarına saldırarak Batılı siyasetçilerin Osmanlı içişlerine müdahale etmesini sağladılar. Bombalamaların amacı uluslararası bir kriz çıkarmaktı. Balkan ülkelerinin gazeteleri, bombalamalarda suçu Osmanlı hükümetinin üstüne atıyorlardı. Dökülen kanların sorumluları, mazlum rolüne soyunuyorlardı. Asayişi bozarak, Osmanlı'dan koparmak istedikleri bölgelerde "Can ve mal güvenliği yok, Osmanlı hükümeti güvenliği tesis edemiyor" propagandası yapıyorlardı. Avrupa basını, günümüzde olduğu gibi katledilen Müslümanları görmeyip, "Hıristiyan kıyımı yapılıyor" propagandası yapıyordu. Batılılar, Osmanlı topraklarında çeteler kurdurup silahlandırdıktan sonra terör eylemleri yaptırmışlar, ardından da "Türkler, Hıristiyanları katlediyor" diye yaygara yaparak özerklik elde etmişler, daha sonra da o bölgede yaşayan Türklerin katledilmesine göz yummuşlardı.

Suriye ve Irak'a hava harekatı! HDP ve PKK'lı isimler ağlamaya başladı "Hava harekatını durdurun"
Giriş Tarihi: 20.11.2022  02:00 Son Güncelleme: 20.11.2022  05:01

Son dakika: Kuzey Irak'a ve Suriye'nin kuzeyine 'Pençe Kılıç Hava harekatı': İşte vurulan hedefler
Son dakika haberi: Suriye ve Kuzey Irak'a hava harekatı! MSB: Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!
MSB, Suriye ve Kuzey Irak'taki terör örgütlerinin hedeflerine yönelik PENÇE KILIÇ HAVA HAREKÂTI düzenlendiğini duyurdu. MSB'nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda "Hesap zamanı! Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!" ifadeleri kullanıldı.

HAREKATIN ADI AÇIKLANDI: PENÇE KILIÇ HAVA HAREKATI
MSB, Suriye ve Irak'ın kuzeyine yapılan hava harekatıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Suriye ve Irak'ın kuzeyine yapılan harekatın adının Pençe Kılıç Hava Harekatı oldu PKK/KCK/YPG ve diğer terörist unsurları etkisiz hâle getirerek; Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak, terörü kaynağında yok etmek maksadıyla; Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde bulunan ve teröristler tarafından ülkemize saldırılarda üs olarak kullanılan bölgelere PENÇE KILIÇ HAVA HAREKÂTI icra edilmiştir" denildi.


 Gelen son dakika bilgilerine göre; Suriye ve Kuzey Irak'a hava harekatı düzenlendi. Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabından 'Hesap Zamanı' diyerek bir paylaşımda bulundu. Türk savaş uçakları eş zamanlı olarak Ayn-el Arab hattı başta olmak üzere Tel-Rıfat ve çevresinde bulunan Ayn Dakna, Marenez ve Minag hava üssündeki PKK'lı teröristleri vurdu. Harekatın; bugüne kadar yapılan en büyük hava harekatı olduğu belirtildi. Operasyonda 50'nin üzerinde F-16, 20'nin üzerinde de SİHA kullanıldı. İşte son dakika detayları...


Son dakika haberine göre; Diyarbakır ve Malatya'daki üslerden kalkan savaş uçaklarının yanı sıra SİHA'ların destek verdiği Pençe Kılıç Hava Haraketı ile Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki terör yuvaları vuruldu. Milli Savunma Bakanlığı sitesinden bir savaş uçağı görseliyle yapılan bilgilendirmede, "Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor. Terör yuvaları tam isabet vuruşlarla yerle bir ediliyor!” ifadeleri kullanıldı.

Son dakika haberi: Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye ve Irak'ın kuzeyine hava harekatı düzenledi. Diyarbakır'dan kalkan F-16'lar, Sincar ve Kandil ile bazı noktalara başlatılan harekatta PKK hedeflerini tek tek vurdu.

Suriye/Ayn el Arab - Suriye/Ayn İsa - Suriye/Ayn Dagne - Suriye/Derbesiye - Suriye/Tel Rıfat - Suriye/Maranez - Suriye/Malikiye - Suriye/Minnig Havalimanı - Irak/Asos -Irak/Süleymaniye -Irak/Sincar -Irak/Kandil -Irak/Senkeser(Erbil), Yaklaşık 700 KM'lik bir alanda hava harekatı icra edildi.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Suriye ve Irak'ın kuzeyine bir hava harekatı başlatıldığı belirtildi. Yapılan açıklamada "Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!" ifadeleri kullanıldı. Başlatılan operasyon PKK ve HDP cephesinde büyük panik yaratırken, HDP’nin Avrupa Temsilciliği, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’de bulunan YPG terör örgütüne başlattığı hava harekatını durdurma çağrısında bulundu. İşte detaylar...
Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye'nin Ayn el-Arab bölgesine hava harekatı başlattı. Gece saatlerinde havalanan çok sayıda savaş uçağı Suriye'de PKK/YPG mevzilerini ateş altına aldı.

Terör örgütüne yakın kaynaklar, sosyal medya üzerinden paylaştığı videolarla operasyonu doğruladı.

BAŞKAN ERDOĞAN MESAJI VERMİŞTİ

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyerek, Suriye'nin kuzeyi ve Irak'taki terör örgütü hedeflerine karşı yeni bir operasyonun sinyalini vermişti.

AK PARTİLİ ÇELEBİ'DEN PAYLAŞIM

Asker kökenli AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla, operasyonu doğruladı. Paylaşımına, "Bir gece ansızın..." notunu düşen Çelebi, savaş uçaklarına ait görsellere yer verdi.

HDPKK AĞLAMAYA BAŞLADI

Türk askerinin başlattığı operasyon HDP ve PKK cephesinde büyük panik yaratırken özellikle örgüt mensuplarıyla birlikte HDP'nin Avrupa Temsilciliği hava harekatının durdurulması çağrısında bulundu.

HDP'DEN AÇIK ÇAĞRI: DURDURUN

HDP'nin Avrupa Temsilciliği, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de bulunan YPG terör örgütüne başlattığı hava harekatını durdurma çağrısında bulundu.

MAZLUM KOBANİ: TÜM BÖLGEYİ TEHDİT EDİYOR

PKK/YPG terör örgütü elebaşı Mazlum Kobani "Güvenli bölgelerimizin bombalanması tüm bölgeyi tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN SALDIRGANLIĞINA SON VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ

SDG Yürütme Kurulu Başkanı Elham Ahmad yaptığı açıklamada "Türk askeri jetleri Kobani, Derik, Ad Darbasiyah ve Ain Eissa'ya hava saldırıları düzenliyor. Türkiye, Suriye'nin en istikrarlı bölgesini istikrarsızlaştırıyor. Uluslararası toplumu Türkiye'nin saldırganlığına son vermeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.

MSB DUYURDU: HESAP ZAMANI!

Milli Savunma Bakanlığının (MSB) sosyal medya hesabından "Hesap zamanı! Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!" paylaşımı yapıldı.

Paylaşımda, bir Türk savaş uçağının pistten kalkış anına ilişkin fotoğrafa da yer verildi.


 

Milli Savunma Bakanlığı hava harekatının ilk görüntülerini paylaştı

HAREKATIN ADI: PENÇE KILIÇ

MSB, harekatın adını da duyurarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: PKK/KCK/YPG ve diğer terörist unsurları etkisiz hâle getirerek; Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak, terörü kaynağında yok etmek maksadıyla; Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51'inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve teröristler tarafından ülkemize saldırılarda üs olarak kullanılan bölgelere PENÇE KILIÇ HAVA HAREKÂTI icra edilmiştir.

Türk savaş uçakları eş zamanlı olarak Ayn-el Arab hattı başta olmak üzere Tel-Rıfat ve çevresinde bulunan Ayn Dakna, Marenez ve Minag hava üssündeki PKK'lı teröristleri vurdu.

HEDEFLER TEK TEK İMHA EDİLDİ

İran-Irak sınırında yer alan Kandil dağı bölgesi ile Sincar'da tespit edilen PKK hedefleri, gece operasyon yapabilme kabiliyeti olan Diyarbakır 2'inci Hava Kuvvet Komutanlığı'na bağlı 181'inci Filo ve 182'in filodan kalkan F-16 ile F-4'ler tarafından lazer güdümlü milli füzelerle imha edildi.

Uçakların vurduğu noktalarda şiddetli patlamaların olduğu belirtildi. Aralarında sözde yönetici kadrosunda olan çok sayıda teröristin bulunduğu belirtildi

"TERÖRİSTLER SALDIRININ HESABINI MİSLİYLE ÖDEYECEK!"

Milli Savunma Bakanlığı, İstiklal'deki terör saldırısının ardından 15 Kasım'da yaptığı açıklamada, "Terörün en acımasız yöntemini kullanarak İstanbul'da masum sivilleri hedef alan teröristler bu saldırının bedelini misliyle ödeyecekler! Bu ülkeden de bu coğrafyadan da yok olup gidecekler!" demişti.

MSB, "Kahraman Mehmetçiğin karşısına çıkmaya cesaret edemeyen; Zap'ta, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde iyice köşeye sıkışan, Mehmetçiğin nefesini her an ensesinde hisseden ve alçaklıkta sınır tanımadığını birçok kez tüm dünyaya gösteren, azılı bir terör örgütü olan PKK/YPG başta olmak üzere terör örgütlerinin insanlık düşmanı, halk düşmanı olduğunu görmemekte ısrar edenler var." ifadelerini kullanmıştı.


Mehmetçik vurdu, ses HDP’den geldi! Terör örgütünün sözcülüğünü yaptılar
Giriş Tarihi: 20.11.2022  01:48Son Güncelleme: 20.11.2022  05:15
Mehmetçik vurdu, ses HDP’den geldi! Terör örgütünün sözcülüğünü yaptılar
Türkiye, Suriye ve Irak’ın kuzeyine yönelik hava harekâtı düzenledi. Terör örgütünün siyasi kolu HDP’nin Avrupa temsilciliği ise harekâtın ardından İngilizce yayınladığı mesajlda “Saldırılar derhal durdurulmalı” çağrısı yaptı.

 

Milli Savunma Bakanlığı, "Hesap zamanı! Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!" paylaşımıyla Suriye'ye ve Irak'ın kuzeyine yönelik hava harekâtının düzenlendiğini duyurdu.

PKK HEDEFLERİ VURULDU

İran-Irak sınırında yer alan Kandil dağı bölgesi ile Sincar'da tespit edilen PKK hedefleri, gece operasyon yapabilme kabiliyeti olan Diyarbakır 2'inci Hava Kuvvet Komutanlığı'na bağlı 181'inci Filo ve 182'in filodan kalkan F16 ile F4'ler tarafından lazer güdümlü milli füzelerle imha edildi.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SÖZCÜLÜĞÜ YAPTILAR

Harekâtın ardından ilk ses terör örgütünün siyasi uzantısı HDP'den geldi. Terör örgütünün sözcülüğüne soyunan HDP, "Saldırılar derhal durdurulmalı" çağrısında bulundu.

"TÜRK SAVAŞ UÇAKLARI BOMBALIYOR"

HDP'nin Avrupa temsilciğinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda Türk savaş uçaklarının Kuzey Doğu Suriye'deki bölgeleri bombaladığı belirtilirken, "Tüm saldırılar derhal durdurulmalı" çağrısında bulunuldu.

SON DAKİKA | Suriye ve Kuzey Irak'a Pençe Kılıç Hava Harekatı: MSB 'Hesap zamanı' diyerek duyurdu

İşte Pençe Kılıç Hava Harekatı isminin arkasındaki gizli mesaj! Milli Savunma Bakanlığı neden o ismi seçti? A Haber yayınında açıkladı
Giriş Tarihi: 20.11.2022  03:38Güncelleme Tarihi: 20.11.2022  03:45

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Irak ve Suriye'de PKK/YPG unsurlarına yönelik Pençe Kılıç Hava Harekatı düzenlendiği belirtildi. Terör ve Güvenlik Uzmanı Prof.Dr. Esat Arslan operasyonun adındaki gizli mesajı A Haber ekranlarında açıkladı. İşte detaylar...

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Irak ve Suriye'de PKK/YPG unsurlarına yönelik bir hava harekatı gerçekleştirildiği paylaşıldı.

HESAP ZAMANI!

MSB tarafından yapılan açıklamada "Hesap zamanı! Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!" ifadeleri kullanılarak operasyonun başlatıldığı duyuruldu.

PENÇE KILIÇ HAVA HAREKATI

Operasyonun adına ilişkin de açıklama yapan MSB "Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve teröristler tarafından ülkemize saldırılarda üs olarak kullanılan bölgelere PENÇE KILIÇ HAVA HAREKÂTI icra edildi." paylaşımında bulundu.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Prof.Dr. Esat Arslan operasyonun adına A Haber ekranlarında önemli değerlendirmelerde bulundu.

İşte Arslan'ın sözlerinde öne çıkanlar:

KARA HAREKATININ SİNYALİ

Bir kere "Pençe Kılıç" olarak adlandırılması çok önemli. Bu isim bir kara harakatının geleceğini ve bu operasyonun kara harekatıyla taçlandırılacağını gösteriyor.


YPG TOPRAKLARININ İKİYE BÖLÜNMESİBu isimle ilgili tekrar söylüyorum kara harekatının net bir sinyalidir. Burada kılıçı YPG topraklarının ikiye bölünmesi olarak da yorumlayabiliriz. Bu harekatın temel amaçlarından biri olabilir.

RUSYA HAVA SAHASINI KOMPLE AÇTI

Bu harekat yapılırken Rusya hava sahasını Türkiye'ye ağzına kadar açtı.

İŞTE OPERASYON İSMİNİN ARKASINDAKİ GİZLİ MESAJ!

Diyarbakır’da konuşlu bulunan 8. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda dün saat 23.45 sıralarında hava hareketliliği yaşandı. Üs komutanlığından art arda havalanan savaş uçakları, gecenin karanlığında Suriye ve Irak'ın kuzey bölgeleri istikametine yöneldi. Aralıklarla yaklaşık 2 saat süresince uçak hareketliliği yaşandıktan sonra Milli Savunma Bakanlığı'ndan (MSB), Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki terör yuvalarına hava harekatı düzenlendiği bilgisi paylaşıldı.