Türkiye ve Erdoğan aleyhinde ihanet ortaklığı
-Almanya'da elini kolunu sallayarak dolaşan FETÖ'cü teröristler Türkiye'ye karşı çirkin algı operasyonu başlattı. Almanya'da FETÖ'ye bağlı bir dernek hain kalkışmaya Kılıçdaroğlu gibi 'kontrollü' diyerek Almanca broşür bastırdı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı faaliyetlere hız verdi. -FETÖ'nün 'Hero' sırrı çözüldü Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin özel önem verdiği 'hero' kelimesinin sırrı ortaya çıktı.
Türkiye ve Erdoğan aleyhinde ihanet ortaklığı
Giriş Tarihi: 22.7.2017 23:17 SonGüncelleme Tarihi: 23.7.2017 07:18
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun akıl hocaları Almanya'da alçakça kampanyalarına hız verdi. Almanya ile yaşanan krizi de fırsat bilen FETÖ'cü teröristler Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik iftira kampanyası başlattı.
'KONTROLLÜ DARBE' YALANINI YAYMAYA ÇALIŞIYORLAR
Almanya'da faaliyet yürüten ''Stiftung Dialog und Bildung'' adlı FETÖ'ye bağlı bir dernek,''15/16 Temmuz 2016 kontrollü darbesi sonrasında Erdoğan Türkiyesi'' başlığıyla 15 sayfalık bir bröşür bastırdı. Almanya'daki FETÖ'cü kalleşler ihanet bröşürünü posta kutularına atarak Türkiye karşıtı kirli algı operasyonu yapıyor.
GÖZALTINA ALINAN FETÖ'CÜLERİ MASUM GÖSTERME ÇABASI
Milletin tankıyla topuyla yine millete saldıran FETÖ'cü hainleri masum göstermek için çaba harcanıyor. Hain kalkışma sonrası asker görünümlü teröristlerin cezaevine atılmasını, FETÖ'ye para aktaran iş adamlarının mallarına el konulmasını, gazetecilik maskesi altında FETÖ tetikçiliği yapan örgüt mensuplarının gözaltına alınmasını 'Erdoğan'ın Türkiye'si' başlığıyla vererek ihanet şebekeleriyle mücadeleyi diktatörlük varmış gibi sunan bröşürleri Almanlara dağıtıyorlar.
İşte FETÖ'cülerin Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde dağıttıkları o bröşür
KILIÇDAROĞLU DA FETÖ'CÜLERLE EŞ ZAMANLI HAREKETE GEÇTİ
Yurt dışında kirli algı operasyonu yürüten FETÖ'cülerin içerideki destekçisinin de Kılıçdaroğlu olduğu bir kez daha görüldü. Kılıçdaroğlu da hain kalkışmaya 'kontrollü' diyerek 20 Temmuz'da FETÖ'ye karşı ilan edilen OHAL'i asıl darbe olarak gösteriyor. FETÖ ve PKK'lı teröristleri arkasına alıp Ankara'dan adalet süslemesiyle yola çıkan Kılıçdaroğlu, Maltepe'de 10 maddelik bir çağrı yapmıştı. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'cülerle aynı dili kullandığı ve örgüt mensuplarına sahip çıkan açıklamaları tepki çekmişti. Bugün ise Kılıçdaroğlu, Maltepe çağrısını da kapsayan 10 maddelik bir mücadele ve eylem programı hazırladı. Almanya'daki FETÖ'cülerle eş zamanlı harekete geçen Kılıçdaroğlu'nun kirli senaryonun bir parçası olduğu resmen ortaya çıktı.
ALMAN AJANLARI SUÇÜSTÜ YAKALANDI YENİ PLANLAR DEVREYE SOKULDU
Büyükada'da ikinci bir Gezi planlayıp ülke genelinde kaos oluşturmak için toplanan ajanlar toplantı halindeyken suçüstü yakalanmıştı. 10 kişilik şebekenin içerisinde yer alan Peter Steudtner isimli Alman ajanının da tutuklanması sonrası Almanya Türkiye'ye yönelik küstah ifadeler kullanarak tehdit eder şekilde açıklamalar yaptı. Türkiye'nin sert karşılık vermesi sonrası Almanya, Büyükada'da başarılı olamayan ajanlarını korumak ve Türkiye aleyhinde propaganda yapmak için FETÖ ve Kılıçdaroğlu'nu harekete geçirdi yorumları yapıldı. Almanya ile yaşanan krizin ardından FETÖ ve Kılıçdaroğlu'nun aynı söylemleri kullanarak algı operasyonu yapması ortak hareket ettiklerini bir kez daha gösterdi
15 Temmuz hain darbe girişiminin birinci yıldönümünde Türkiye tek ses, tek yürek olurken, darbe yargılamalarına dönük bir dizi yeni önlem üzerinde çalışılıyor.
Darbeci eski askerlerin ve darbecilere destek veren sanık yakınlarının, üzerinde "Hero" (Kahraman) yazan tişörtlerle duruşma salonuna gelmeleri, toplumda büyük infiale yol açtı. Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "tek tip kıyafet" mesajının ardından başlattığı çalışmalarını son aşamaya getirirken cezaevinde de ibretlik bir uygulama için hazırlık yapılıyor. Darbecilere, kanlı oyunları ile yüzleşmeleri için tutuklu bulundukları ceza infaz kurumlarında 15 Temmuz Destanı izletilecek.
Darbeci eski askerlerin, cezaevinde televizyon izleyebilmeleri üzerindeki tartışmalar sırasında, ilave yaptırımlar da tartışıldı. Darbecilerin, dışarıda olup bitenden haberdar olmalarının, savunma taktiği geliştirmelerine kolaylık sağlayacağı da konuşuldu. Özellikle avukatların, dışarıdan aldıkları akılla format savunma biçimleri geliştirdikleri, cezaevindeki darbecileri zinde tutacak tarzda motive ettikleri, şifreli iletişim dili kullandıkları değerlendiriliyor. Bu kanalın kesilmesi için cezaevi yönetimleri özel önlem alıyor.
Cezaevindeki FETÖ’cüler 15 Temmuz ile yüzleşecek
FETÖ’cü hainler için cezaevinde ibretlik bir uygulama için hazırlık yapılıyor. Darbecilere, kanlı oyunları ile yüzleşmeleri için özel olarak hazırlanacak 15 Temmuz Destanı izletilecek15 Temmuz hain darbe girişiminin birinci yıldönümünde Türkiye tek ses, tek yürek olurken, darbe yargılamalarına dönük bir dizi yeni önlem üzerinde çalışılıyor. Darbeci eski askerlerin ve darbecilere destek veren sanık yakınlarının, üzerinde "Hero" (Kahraman) yazan tişörtlerle duruşma salonuna gelmeleri, toplumda büyük infiale yol açtı.
Cezaevindeki FETÖ’cülere 15 Temmuz Destanı izletilecek
Darbecilere, kanlı oyunları ile yüzleşmeleri için özel olarak hazırlanacak 15 Temmuz Destanı izletilecek
Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu'nun haberine göre; darbeci eski askerlerin, cezaevinde televizyon izleyebilmeleri üzerindeki tartışmalar sırasında, ilave yaptırımlar da tartışıldı. Darbecilerin, dışarıda olup bitenden haberdar olmalarının, savunma taktiği geliştirmelerine kolaylık sağlayacağı da konuşuldu.
Özellikle avukatların, dışarıdan aldıkları akılla format savunma biçimleri geliştirdikleri, cezaevindeki darbecileri zinde tutacak tarzda motive ettikleri, şifreli iletişim dili kullandıkları değerlendiriliyor. Bu kanalın kesilmesi için cezaevi yönetimleri özel önlem alıyor.
Öte yandan, darbecilerin cezaevlerinde televizyon kanallarını da izleyebildiği dikkate alınarak, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan ve büyük ihaneti durduran Türk milletinin kahramanlığını gösteren bir klibi düzenli izlemeleri de planlanıyor. Darbecilerin TV yayınına erişmeden önce, 15 Temmuz direnişini gösteren filmi açmaları gerekecek. Böylece suçlarını inkara çabalayan darbecilerin, tezgahladıkları kanlı darbe ile yüzleşmeleri sağlanacak.
Darbecilerin, tek tip kıyafetin yanı sıra, elleri kelepçeli, ayakları prangalı vaziyette mahkeme salonuna getirilmeleri de güvenlik zirvelerinde tartışıldı. Bu tür bir fotoğrafın gerek milletin gerekse darbeye meyilli tüm aktörlerin zihnine kazınması ve "ibret-i alem" olarak tarihteki yerini almasını savunan komutanlar da oldu.
İhanet ortaklığı!Almanya'da elini kolunu sallayarak dolaşan FETÖ'cü teröristler Türkiye'ye karşı çirkin algı operasyonu başlattı. Almanya'da FETÖ'ye bağlı bir dernek hain kalkışmaya Kılıçdaroğlu gibi 'kontrollü' diyerek Almanca broşür bastırdı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı faaliyetlere hız verdi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun akıl hocaları Almanya'da alçakça kampanyalarına hız verdi. Almanya ile yaşanan krizi de fırsat bilen FETÖ'cü teröristler Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik iftira kampanyası başlattı.
'KONTROLLÜ DARBE' YALANINI YAYMAYA ÇALIŞIYORLAR
Almanya'da faaliyet yürüten ''Stiftung Dialog und Bildung'' adlı FETÖ'ye bağlı bir dernek,''15/16 Temmuz 2016 kontrollü darbesi sonrasında Erdoğan Türkiyesi'' başlığıyla 15 sayfalık bir bröşür bastırdı. Almanya'daki FETÖ'cü kalleşler ihanet bröşürünü posta kutularına atarak Türkiye karşıtı kirli algı operasyonu yapıyor.
GÖZALTINA ALINAN FETÖ'CÜLERİ MASUM GÖSTERME ÇABASI
Milletin tankıyla topuyla yine millete saldıran FETÖ'cü hainleri masum göstermek için çaba harcanıyor. Hain kalkışma sonrası asker görünümlü teröristlerin cezaevine atılmasını, FETÖ'ye para aktaran iş adamlarının mallarına el konulmasını, gazetecilik maskesi altında FETÖ tetikçiliği yapan örgüt mensuplarının gözaltına alınmasını 'Erdoğan'ın Türkiye'si' başlığıyla vererek ihanet şebekeleriyle mücadeleyi diktatörlük varmış gibi sunan bröşürleri Almanlara dağıtıyorlar.
İşte FETÖ'cülerin Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde dağıttıkları o bröşür
KILIÇDAROĞLU DA FETÖ'CÜLERLE EŞ ZAMANLI HAREKETE GEÇTİ
Yurt dışında kirli algı operasyonu yürüten FETÖ'cülerin içerideki destekçisinin de Kılıçdaroğlu olduğu bir kez daha görüldü. Kılıçdaroğlu da hain kalkışmaya 'kontrollü' diyerek 20 Temmuz'da FETÖ'ye karşı ilan edilen OHAL'i asıl darbe olarak gösteriyor. FETÖ ve PKK'lı teröristleri arkasına alıp Ankara'dan adalet süslemesiyle yola çıkan Kılıçdaroğlu, Maltepe'de 10 maddelik bir çağrı yapmıştı. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'cülerle aynı dili kullandığı ve örgüt mensuplarına sahip çıkan açıklamaları tepki çekmişti. Bugün ise Kılıçdaroğlu, Maltepe çağrısını da kapsayan 10 maddelik bir mücadele ve eylem programı hazırladı. Almanya'daki FETÖ'cülerle eş zamanlı harekete geçen Kılıçdaroğlu'nun kirli senaryonun bir parçası olduğu resmen ortaya çıktı.
Almanya'nın Türkiye'ye yönelik küstah açıklamalarını büyük bir sevinçle haberleştiren Hürriyet de Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ağzıyla hazırlanan 10 maddelik sözde 'mücadele ve eylem planı'nı manşetine taşıyarak sözcülüğünü yaptı...
ALMAN AJANLARI SUÇÜSTÜ YAKALANDI YENİ PLANLAR DEVREYE SOKULDU
Büyükada'da ikinci bir Gezi planlayıp ülke genelinde kaos oluşturmak için toplanan ajanlar toplantı halindeyken suçüstü yakalanmıştı. 10 kişilik şebekenin içerisinde yer alan Peter Steudtner isimli Alman ajanının da tutuklanması sonrası Almanya Türkiye'ye yönelik küstah ifadeler kullanarak tehdit eder şekilde açıklamalar yaptı. Türkiye'nin sert karşılık vermesi sonrası Almanya, Büyükada'da başarılı olamayan ajanlarını korumak ve Türkiye aleyhinde propaganda yapmak için FETÖ ve Kılıçdaroğlu'nu harekete geçirdi yorumları yapıldı. Almanya ile yaşanan krizin ardından FETÖ ve Kılıçdaroğlu'nun aynı söylemleri kullanarak algı operasyonu yapması ortak hareket ettiklerini bir kez daha gösterdi
15 TEMMUZ'DA ELLERİNİ OVUŞTURARAK BEKLEYEN PKK DA FETÖ VE KILIÇDAROĞLU GİBİ AYNI YALANI SÖYLÜYOR. İŞTE O HABER:
FETÖ'nün 'Hero' sırrı çözüldü
Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin özel önem verdiği 'hero' kelimesinin sırrı ortaya çıktı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yazdığı yazının başlığı 'Despair and Heroes' yani 'Umutsuzluk ve Kahramanlar'mış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen askerlerin yargılandığı dava sırasında tutuklu bir sanığın 'hero (kahraman)' yazan bir tişört giymesi gündeme oturmuştu.
Terör örgütü FETÖ üyelerinin özel önem verdiği belirtilen bu kelimenin sırrı çözüldü. 'Hero' kelimesi FETÖ'nün İngilizce yayın yapan dergisi The Fountain Magazine'de Ağustos 2016'da, yani 15 Temmuz darbe girişiminin hemen sonrasında yayımlanan sayısının kapağında yer aldı. Kapaktaki 'Despair and Heroes' yani 'Umutsuzluk ve Kahramanlar'başlığı Fethullah Gülen'in derginin dördüncü sayfasında yer alan yazısının başlığıydı.
Antalya'da 'Hero' tişörtü giyen sevgililer gözaltında
Antalya'da üzerinde 'Hero' yazılı tişört giyen üniversiteli sevgililer 22 yaşındaki Çisem G. ve aynı yaştaki Esen E. gözaltına alındı.
Antalya'nın Kepez İlçesi Ulusoy Caddesi'nde seyreden 35 ZTJ .. plakalı motosikletin üzerindeki biri kız iki gencin tişörtlerinde 'kahraman' anlamına gelen 'Hero' yazılı tişört olduğu yönünde polise ihbar geldi.
Harekete geçen ekipler, bölgede arama çalışması başlattı. MOBESE kameralarından izi sürülen motosikletin Akdeniz Üniversitesi Kampüsü'ne girdiğini belirleyen polis, alarma geçen ekipleri buraya yönlendirdi.
EL ELE GEZERKEN GÖZALTINA ALINDILARKampüs içinde el ele gezen ve üzerlerinde 'Hero' tişörtü bulunan iki sevgili, polis tarafından gözaltına alındı.
Manavgat İlçesi nüfusuna kayıtlı Çisem G.'nin Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu 2'nci sınıf öğrencisi, İzmir nüfusuna kayıtlı Esen E.'nin de mühendislik fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi olduğu belirlendi. Sevgililerin kullandığı motosiklet de park halinde bulundu.
Konyaaltı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen ikiliden Esen E., "Tişörtü Antalya'daki bir alışveriş merkezinde bulunan mağazadan satın aldık. Yasak olduğu bilmiyorduk" dedi. Çisem G. de "Yasak olduğu bilmiyorduk" diye ifade verdi. Yapılan bilgi taramasında haklarında hiç bir kayıt bulunmayan sevgililer, ifade işlemleri sonrasında adliyeye sek edilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik FETÖ mensuplarının suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın sanıklardan astsubay Gökhan Güçlü, üzerinde 'Hero' yazan tişörtle duruşmaya girmişti. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nce, yaşanan tartışma üzerine Cumhuriyet başsavcılıklarına, FETÖ/PDY üyesi tutukluların davaları etkilemeye yönelik mesajlar içeren kıyafetlerinin toplatılmasıyla ilgili genelge gönderilmişti.
ABD Büyükelçiliği MİT TIR'larının durdurulması olayını organize eden FETÖ imamları Bayram Andaç ve Muharrem Gözüküçük'ün, ABD Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu'yla telefon görüşmeleri hakkında 17 gündür Başsavcılığa bilgi vermedi. Andaç'ın GSM hattından 20 ve 24 Ocak ile 21 Şubat 2014 arasında 5 kez, Gözüküçük'ün hattından da 6 Mart 2014'te 2 kez büyükelçiliğin arandığı tespit edilmesi üzerine elçilikten aramaların hangi gerekçelerle arama yapıldığı bilgisi istenmişti. Elçilik ise 5 Temmuz 2017'de yaptığı açıklamada "Türk yetkililerle temas halindeyiz" ifadelerini kullanmıştı.
HANGİ GEREKÇEYLE GÖRÜŞÜLDÜ?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 30 Haziran 2017'de imzalanan yazıda, "Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği'ne-Ankara" başlığı bulunuyor. Yazıda, firari şüpheli Andaç'ın kullandığı bildirilen GSM hattından büyükelçilik ve başkonsolosluk numaralarının arandığı, firari şüpheli Muharrem Gözüküçük'ün kullandığı kaydedilen GSM hattından da 6 Mart 2014'te 2 kez Büyükelçiliğin arandığı" bilgisine yer verildi. Telefon irtibatlarının saat ve görüşme sürelerinin de yer aldığı yazıda, "Belirtilen tarih ve saatlerde, hangi gerekçeyle Büyükelçiliğiniz ve İstanbul Başkonsolosluğunuzun arandığını, hangi görevlilerle görüşme yapıldığının, görüşme konusu ve mahiyetinin ivedi olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilmesini rica ederim" ifadeleri kullanıldı. Söz konusu yazı, 5 Temmuz saat 15.26 itibarıyla büyükelçilik tarafından teslim alındı. ABD Büyükelçiliği'nin; "Türk yetkililerle temas halindeyiz" açıklamasında bulundu. Durdurulan MİT TIR'larına ilişkin 5. iddianamede; sivil imamlardan Bayram Andaç isimli öğretmenin MİT TIR'larının durdurulmasının ardından ABD Büyükelçiliği'ni ve Başkonsolosluğu'nu aradığı tespit edildiğine dikkat çekildi.
ÖKSÜZ'Ü DE ARAMIŞLARDI
Firari Adil Öksüz'ün de 15 Temmuz darbe girişiminden 6 gün sonra ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından arandığı belirlenmişti. Akıncı Üssü'nde darbeyi yöneten FETÖ'nün 'hava kuvvetleri imamı' Öksüz, 21 Temmuz 2016'da ABD İstanbul Başkonsolosluğu'ndan arandı. Görüşme saat 10:22'de gerçekleşti. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, vizesini iptal ettiklerini bildirmek için Adil Öksüz'ü aradıklarını açıkladı.
ABD Büyükelçiliği MİT TIR'larının durdurulması olayını organize eden FETÖ imamları Bayram Andaç ve Muharrem Gözüküçük'ün, ABD Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu'yla telefon görüşmeleri hakkında 17 gündür Başsavcılığa bilgi vermedi. Andaç'ın GSM hattından 20 ve 24 Ocak ile 21 Şubat 2014 arasında 5 kez, Gözüküçük'ün hattından da 6 Mart 2014'te 2 kez büyükelçiliğin arandığı tespit edilmesi üzerine elçilikten aramaların hangi gerekçelerle arama yapıldığı bilgisi istenmişti. Elçilik ise 5 Temmuz 2017'de yaptığı açıklamada "Türk yetkililerle temas halindeyiz" ifadelerini kullanmıştı.
HANGİ GEREKÇEYLE GÖRÜŞÜLDÜ?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 30 Haziran 2017'de imzalanan yazıda, "Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği'ne-Ankara" başlığı bulunuyor. Yazıda, firari şüpheli Andaç'ın kullandığı bildirilen GSM hattından büyükelçilik ve başkonsolosluk numaralarının arandığı, firari şüpheli Muharrem Gözüküçük'ün kullandığı kaydedilen GSM hattından da 6 Mart 2014'te 2 kez Büyükelçiliğin arandığı" bilgisine yer verildi. Telefon irtibatlarının saat ve görüşme sürelerinin de yer aldığı yazıda, "Belirtilen tarih ve saatlerde, hangi gerekçeyle Büyükelçiliğiniz ve İstanbul Başkonsolosluğunuzun arandığını, hangi görevlilerle görüşme yapıldığının, görüşme konusu ve mahiyetinin ivedi olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilmesini rica ederim" ifadeleri kullanıldı. Söz konusu yazı, 5 Temmuz saat 15.26 itibarıyla büyükelçilik tarafından teslim alındı. ABD Büyükelçiliği'nin; "Türk yetkililerle temas halindeyiz" açıklamasında bulundu. Durdurulan MİT TIR'larına ilişkin 5. iddianamede; sivil imamlardan Bayram Andaç isimli öğretmenin MİT TIR'larının durdurulmasının ardından ABD Büyükelçiliği'ni ve Başkonsolosluğu'nu aradığı tespit edildiğine dikkat çekildi.
ÖKSÜZ'Ü DE ARAMIŞLARDI
Firari Adil Öksüz'ün de 15 Temmuz darbe girişiminden 6 gün sonra ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından arandığı belirlenmişti. Akıncı Üssü'nde darbeyi yöneten FETÖ'nün 'hava kuvvetleri imamı' Öksüz, 21 Temmuz 2016'da ABD İstanbul Başkonsolosluğu'ndan arandı. Görüşme saat 10:22'de gerçekleşti. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, vizesini iptal ettiklerini bildirmek için Adil Öksüz'ü aradıklarını açıkladı.
FETÖ'CÜ POLİSLER DE GÖRÜŞME YAPTI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimiyle ilgili de PKK ile aynı dili kullanarak saldırılarına devam ediyor. Atatürk havalimanın'da darbecilerle anlaşıp Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine kaçan Kılıçdaroğlu, Pensilvanya'dan gelen talimatla hain kalkışmaya 'kontrollü' demeye başladı. İhanet gecesinde terör örgütü PKK da darbeyi önceden haber alarak sınırda kirli planları uygulamaya sokmak için Kılıçdaroğlu gibi hazır bekliyordu.
KILIÇDAROĞLU İLE PKK AYNI YALANI SÖYLÜYOR
Terör örgütü PKK elebaşları ile Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi bölmek ve emperyalist güçlerin postallarını ülkemize sokmak için yapılan kalkışmayı değil terör örgütleriyle mücadele için çıkarılan 20 Temmuz'u darbe olarak gösterdi. PKK elebaşısı Mustafa Karasu, 'Kontrollü darbe girişiminden 20 Temmuz darbesi peydah edilmiştir' açıklamasında bulundu. Kılıçdaroğlu da PKK elebaşısı gibi bir yıldır kontrollü darbe yalanını tekrarlayıp 20 Temmuz'u darbe olarak nitelendirmeye devam ediyor. CHP ve PKK'nın aynı yerden kontrol edildiği de bu açıklamalarla bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin grup toplantısında 'mağdur' diye lanse ederek mektubunu okuduğu Şakran Kapalı Kadın Cezaevi'nde yatan Fadime Danışman'ın FETÖ'nün 'Bölge Hadimi' ve 'Bölge Müdürü' olduğu ortaya çıktı. Konuyla ilgili hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi.
Mahkemenin kabul ettiği iddianameye göre Fadime Danışman hakkında silahlı terör örgütü üyeliğinden dava açıldı. Danışman, evine gelen polislerin eşini aradıklarını, bulamayınca hiçbir suçu olmadığı halde kendisi hakkında telefon ile yakalama kararı çıkartıldığını, suçsuz ve masum olduğunu ileri sürmüştü.
'MAHREM İMAMCI'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında 'mağdur anne' diye anlattığı Fadime Danışman'ın FETÖ'nün mahrem imamlarına yönelik operasyonda haksız yere gözaltına alınıp, tutuklandığını iddia etmişti.
Danışman hakkında yapılan soruşturmada kendisine ait sonu 32 76 ile biten telefonda ByLock programı bulunurken, FETÖ'nün finans kuruluşu Bank Asya'da aktif ve artış gösteren hesapları tespit edilmişti. Danışman'ın 17/25 Aralık'taki FETÖ'nün yargı darbesi girişiminden sonra da Bank Asya'da yeni hesaplar açtığı, bu hesaba da 3 bin liradan fazla parayı bizzat kendisinin yatırdığı belirlendi.
Ayrıca Ankara'da yürütülen bir soruşturma kapsamında ele geçirilen dijital belgelerde ise, Fadime Danışman'ın örgüt içerisindeki konumunun "müdür" ve "bölge hadimi" olduğu ortaya çıktı. İzmir Örgütlü Suçlar Savcılığı tarafından hazırlanan iddianeme 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'nca kabul edildi.
İşte zaman ayarlı kaos planının detayları
Büyükada'daki darbe toplantısına dair kan donduran detaylara her geçen gün yenileri ekleniyor. O masada yapılan plana göre; HDP-CHP gibi sol partiler, terör örgütleri, bazı büyük şirketler ve medya kuruluşlarından oluşan karanlık koalisyon darbeye zemin hazırlayacaktı.
Sokakları karıştırarak kaosu Türkiye geneline yaymayı hedefleyen Büyükada casusları, bu hamle için Kılıçdaroğlu'nun sözde adalet yürüyüşünü temel alacaktı. Kapsamı İstanbul ve Ankara ile sınırlı kalmayan eylemlerle istikrar hedef alınacak, güvensizlik ortamı tüm yurda yayılacaktı.
DEVLETE DÜŞMAN
Bazı yerli ve yabancı medya organları da olayları köpürtecekti. FETÖ ve PKK da hain planda aktif rol alacaktı. Kriptolarla bir yandan devlet kurumları itibarsızlaştırılırken, diğer yandan terör saldırılarıyla tıpkı 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi hükümet hedef tahtasına konacaktı. Güvenlik güçlerinin operasyonları da, Türkiye'yi uluslararası alanda karalama malzemesi olarak kullanılacaktı. Plana göre; hendek kazan teröristlere yönelik düzenlenen operasyonlar sırasında olduğu gibi 'Barış için akademisyenler bildirisi' tarzı ihanet bildirileri imzalanarak başta Batı olmak üzere dünyaya algı operasyonu çekilecekti.
FİTİLİ ATEŞLENECEKTİ
Casusların Whattsap grubunun adı olan "24 Temmuz Birlikte Özgürüz", hain planının 2. aşamasını işaret ediyor. Ahmet Şık o tarihte 'terör propagandası' suçundan hakim karşısına çıkacak. CHP ve HDP'lilerin yanı sıra ÇHD'nin de aralarında bulunduğu STK'ların destek verdiği eylemlerle geniş çaplı bir katılımla gösteriler düzenlenecek. Duruşma sürerken Çağlayan Adliyesi'nde büyük bir provokasyon eylemi gerçekleştirilecek, ülke geneline yayılacak yangının ilk kıvılcımı ateşlenecekti.
EKONOMİ YİNE HEDEFTE
Gezi olayları sırasında provası yapılan ekonomik darbe girişimi de hayata geçirilecek, İş Bankası ve Paşabahçe gibi önde gelen kuruluşlar çökertilerek domino etkisi oluşturulacaktı. Böylece hem yabancı yatırımcı ülkeden kaçırılacak, hem de İstanbul sermayesi baskı altına alınarak işbirliğine zorlanacaktı. Bu plan da adadaki ihanet toplantısında yakalanan Özlem Dalkıran'ın hazırladığı metinde açıkça yer alıyordu. O belgede, "Dayanışma ekonomileri çökeltici bir şeydir. Üretim ve paylaşım kolektifleri kurabiliriz. Bizim doğrudan üreticileri kullanarak bu iktisadi sistemi sermayeyi çökertmeye ihtiyacımız var.
KADRO OLDUKÇA GENİŞ
Bunların hepsini yapalım" ifadeleri bulunuyor. Adada suçüstü yakalanan ajanlar bu planda yalnız değil. Aralarında Ahmet Şık'ın eşi Yonca Şık, AP üyesi Joost Lagendijk'in eşi Nevin Lagendijk, Hürriyet ile Evrensel Gazetesi çalışanları, CHP Gençlik Kolları eski Başkanı Barbaros Dinçer ve HDP kurucularından Sezai Temelli'nin de aralarında bulunduğu 70'şi aşkın isimle eşgüdümlü hareket ediyorlardı.
İhanetin merkez üssü olarak ise Kadıköy seçilmişti. Burada sözde 'kurtarılmış bir alan' oluşturulacak, İran uyruklu İsveç vatandaşı olan casus Ali Gharavi'nin haritada işaretlediği Güneydoğu başta olmak üzere tüm Türkiye'ye model olarak sunulacaktı. Böylece parçalanma ve ayrışma teşvik edilecekti. Yine Gharavi tarafından hazırlanan bilgileri saklama ve kripto yöntemleri de hedeflenen eylemlerin büyüklüğünü gösteriyor. Gösterilere katılmadan önce alternatif telefonların bulundurulması, içinde isim listesinin yer almaması, kullan-at modellerin tercih edilmesi, zaman ayarlı hafıza silici programların kullanılması, provokasyonun şiddetini gözler önüne seriyor.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbecilerinin yargı stratejisi yavaş yavaş belirginlik kazanıyor.
Belli ki, ara sıra cüretkâr hamleler ("Hero" yazılı tişört, vd.) ve yaygın olarak da kayıtsızlık/ hafife alma/ zeytinyağı gibi üste çıkma tavırlarıyla süreci geçirmeye çalışacaklar.
Gedik açtıkları yerden biraz ilerleyip gerektiğinde geri çekilme taktikleriyle vakit geçirecekler.
Nedir bu? Bekleme hali. Bekliyorlar.
Onlar öyle davranabilir. Kendi bilecekleri iş. Kulaklarına kim bilir neler fısıldanıyordur.
Fakat Türkiye'nin acelesi var.
Dünya egemenleri 21. yüzyılın ikinci yarısını dizayn etmek üzere suları ısıtırken Türkiye gecikmeden FETÖ tasfiyesini gerçekleştirmek ve 15 Temmuz'un hesabını sormak zorunda.
Sular kaynamaya başladığında FETÖ hâlâ tasfiye edilmemiş olursa, yanarız.
Bu kadar net!
***
Peki devletin ve yargının özellikle 15 Temmuz davalarına ilişkin keskin hatlarla belirlenmiş bir stratejisi var mı?
Sadece sanıkların duruşmalarda giyecekleri elbise konusundaki tartışmalar bile bir strateji geliştirmeden bu işe başladığımızı ve hep aklımızın başımıza sonradan geldiğini göstermiyor mu?
Bazı duruşmalardan basına yansıyanlara bakınca şaşırdığımı söylemek zorundayım..
Sanki bir tv programında 15 Temmuz tartışılıyor.
Bazı duruşmalarda ise bir tür münazara havası esiyor.
Üstelik sanıkların şehit yakınları ve avukatlarına karşı küstah davranışları dur durak bilmiyor.
Hukuki incelikleri bilmem.
Ama doğrudan yargının kendisi bu davaların olağanüstü özelliğini gözden kaçırırsa, işin sonu gelmez. Onu biliyorum.
Yeni Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül'ü de bu konuda uyarmak istiyorum.
***
FETÖ'yü ve 15 Temmuz darbe girişiminin açtığı yarayı sürekli "savunma pozisyonu"nda kalarak aşamayız.
Milletin o gece aslında doğrudan kendisine saldırıldığını anlamış olmasına karşın bürokrasinin ve siyaset oligarşisinin hala "hımmm... Acaba ne oldu?" havasını sürdürmesi çok rahatsız edici.
Sorarsan, bazıları FETÖ'ye şiddetle karşı ama bakıyorsun, sanki uykudalar!
Merak ediyorum; FETÖ yürüyüşçüsünün ayakkabılarının müzelik sayılması da onları uyandırmayacaksa, ne uyandıracak?
İstanbul Büyükada'da toplanan 1'i Alman 6 kişi tutuklandı. O Almanlar arasında kendini insan hakları savunucusu olarak tanıtan Peter Frank Steudtner da vardı. Almanlar, Steudtner yüzünden Türkiye'ye saldırırken, CHP yine Almanya'nın yanında yer aldı.
CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, dün soluğu Çağlayan Adliyesi'nde aldı. Twitter'da zanlıların fotoğraflarını paylaştı. "Bugün de insan hakları savunucularını savunmak için adliyedeyiz" mesajını yazdı.
CHP’li belediyenin 15 Temmuz ayıbı
Sinan Akçıl’a çirkin linç! Milyonlar gibi 15 Temmuz’da vatanına sahip çıkan Akçıl’ın FETÖ’ye karşı yayınladığı sert mesajı yüzünden Hayrabolu’da vereceği konseri, belediye tarafından iptal edildi. Akçıl, başkana sert çıktı...FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin yıldönümünde vatanseverler, tek yürekti. 15 Temmuz'da hainlere karşı sert bir mesaj yayınlayan Sinan Akçıl ise önceki gün şoke oldu. "15 Temmuz kahramanlığın günüdür. Bayrağımızı indirtmeyen, ezanımızı dindirtmeyen şehitlerimize selam olsun..." diyen Akçıl'ın 10 Ağustos'taki Hayrabolu Belediyesi tarafından düzenlenecek konseri iptal edildi. Akçıl, CHP'li belediyenin bu ayıbını şu sözlerle eleştirdi:
OLMADI BAŞKAN!
"15 Temmuz'daki paylaşımlarım politik görüşümden değil, bayrağımın ve halkımın yanında olmamdan kaynaklı! Bu zihniyetteki belediyeyi kınıyorum. Politika ile müziği birbirine karıştırma sevgili başkan. Hayrabolu halkına gerekirse sokakta konser veririm."
Sinan Akçıl'ın konserini iptal eden Hayrabolu Belediyesi 10 Ağustos'ta Simge Sağın'ın sahne alacağını duyurdu.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye düşmanı Bild gazetesine yazdığı mektupta Türkçe ve Almanca olarak Almanya'da yaşayan Türklere seslendi. Söze "Sevgili Türk hemşerilerim" diyerek başlayan Gabriel mektubunda "Türkiye ile olan ilişkilerimizde şu anda yaşanan büyük zorlukları özellikle siz de hissetmektesiniz. Sizin vatanınız Almanya'dır. Almanlarla Türkler arasındaki dostluk büyük bir hazinedir. Biz Türkiye ile iyi ilişkilerimizin olması için her zaman çaba sarf ettik. Fakat şu anda Türkiye'de suçsuz Alman vatandaşları tutuklanmaktadır. Vatandaşlarımızı korumak zorundayız. Bu nedenle Alman Hükümeti'nin Türk siyaseti karşısındaki politikaları değişecektir. İşbirliğimizi ve özellikle Türkiye'ye yapılan ekonomik yardımları yeniden gözden geçireceğiz ve Avrupa'da da net bir tutum için girişimlerde bulunacağız" ifadelerini kullandı.
ÇAVUŞOĞLU TEMASTA
Almanya'daki Türk imamlar hakkında casusluk soruşturması başlatan, suçu kesinleşmiş teröristleri ülkesinde koruyan ve hem FETÖ'cü hem PKK'lılara maaş bile bağlayan, yıllardır Türklere ikinci sınıf muamelesi yapan, NAZİ saldırılarını aklayan suç makinesi Almanya'nın "Türkiye, suçsuz Almanları tutukluyor" sözü ise büyük tepki çekti. Türkiye'nin teröristleri iade talepleri karşısında sessiz kalan Gabriel'in Türkiye'de huzur içinde yaşayan binlerce Alman'ı görmezden gelen casusluk suçu ile yargılanan Almanlar'ı savunması ikiyüzlülüğünü gösterdi. Üstelik Gabriel'in yargılanan kişiler için "Onlar suçsuz" demesi de Almanya'nın hukuk tanımazlığının bir göstergesi oldu. Bu arada Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Gabriel'in dün telefon görüşmesi yaparak iki ülke arasındaki krizle ilgili temaslarda bulundukları belirtildi.
TÜRKİYE'Yİ TEHDİT ETTİ
Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'nin hiçbir talebine yanıt vermeyen Almanya'nın Türkiye'ye çok sabrettiğini ve artık politakalarını değiştireceklerini söyledi. Gabriel, Türkiye'ye yaptıkları yardımları da gözden geçireceklerini söyleyerek tehditlerde bulundu.
Kendisini aktivist olarak tanıtan ancak siber güvenlik uzmanı olduğu ortaya çıkan Peter Steudtner Büyükada'da ajanlık suçuyla tutuklanmıştı.
TÜM DERTLERİ BU ADAMLAR
Almanya'da gazetecilik yapan Deniz Yücel, PKK bağlantıları nedeniyle tutuklandı ve ajanlık yaptıkları ortaya çıktı. FETÖ adına ajanlık yapan Can Dündar ise Almanya tarafından koruma altına alındı.