Yıllar öncesinin İstanbul'u

KUYRUKLAR 1970'ler Türkiye'nin 73 cent'e bile muhtaç olduğu yıllardı. Ülke ihracat yapamıyor, elde döviz olmayınca da en zaruri ihtiyaçlar bile karşılanamıyordu. 1970'leri hatırlayanların en unutamadıkları şeyler, kuyruklardır: Tüpgaz kuyrukları, sana yağı (evet, yağ için bile kuyruğa girilirdi) kuyrukları. 1970'leri yaşayanların zamanlarının büyük bir bölümü kuyruklarda geçti...

Yıllar öncesinin İstanbul'u 1970'ler Türkiye'nin 73 cent'e bile muhtaç olduğu yıllardı. Ülke ihracat yapamıyor, elde döviz olmayınca da en zaruri ihtiyaçlar bile karşılanamıyordu.  

Kadıköy, İstanbul. 1974

2 Yıllar öncesinin İstanbul'u

İstanbul, 1950

3 Yıllar öncesinin İstanbul'u

İstanbul, 1971

 

37 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Arnavutköy, 1973

 

5 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Barbaros Çay Bahçesi, Beşiktaş. 1960

6 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Sirkeci, İstanbul. ~1980

7 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Beyazıt Kapısı, Kapalıçarşı. •1988

8 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Türkiye İş Bankası, Kadıköy. 1930

9 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Galata Köprüsü, İstanbul. ~1969

10 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Eminönü, ~1970'ler

 

11 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Karaköy'de trafik polisleri, •1970

12 Yıllar öncesinin İstanbul'u

İstanbul, ~1970

13 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Kurbağalıdere, ~1950

14 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Boğaziçi Köprüsü yapım aşamasında, 1972-73

15 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Moda, İstanbul. ~1960

 

16 Yıllar öncesinin İstanbul'u

FSM Köprüsü yapım aşamasında, yan tarafında denize giren ve güneşlenenler, 1980'ler..

17 Yıllar öncesinin İstanbul'u

İstiklal caddesi / o zamanlar grand rue de Pera.. 1910'lar..

18 Yıllar öncesinin İstanbul'u

İTÜ (Gümüşsuyu), 1969

19 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Elma Şekerci, Zeyrek - İstanbul ~1970, Ara Güler.

20 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Şişli, 1920

Yıllar öncesinin İstanbul'u

İstanbul'un nüfusu 1950'li yıllara kadara 1,5 milyon civarındaydı...

22 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Beyazıt, 1950'ler

23 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Aksaray - 1959

24 37 Yıllar öncesinin İstanbul'u

İstanbul 1971

25 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Aksaray - 1973

26 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Boğaziçi Köprüsü inşaatı - 1972

27 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Dolmabahçe, Saray ahırları ve gazhane 1930'lar (Şu anda Vodafone Stadı'nın olduğu yer)

28 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Aksaray / Vatan Caddesi ve Millet Caddesi - 1957-58

29 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Aksaray Meydanı - 1960'lar

30 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Bakırköy İncirli kavşağı - 1970'ler

31 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Beşiktaş, 1956

32 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Eminönü, 1966

33 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Kadıköy, İbrahimağa - 1920'ler

34 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Kadıköy - 1970'ler

35 Yıllar öncesinin İstanbul'u

istiklal Caddesi, 1930

36 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Eminönü, son tramvay seferi, 12 Ağustos 1961

37 Yıllar öncesinin İstanbul'u

Karaköy - 1960'lar

1970'lerin Türkiyesi, nasıldı?

  Nasıl bir ülkede yaşanıyordu; hayatımızda neler vardı; o yılları yaşayanlar en çok nelerden etkilendi; hangi olaylar 1970'lerde büyük izler bıraktı ve unutulmazlar arasına girdi? İşte size 1970'lerin unutulmazlarından bir potpori...KARARTMA

Kıbrıs barış harekatı yapıldı 1974'te...
Türkiye, ikinci dünya savaşı yıllarından beri görmediği bir uygulamaya tanık oldu:
Evler ve otomobiller KARARTILDI.
Yunan savaş uçakları ani bir baskın düzenlerse şehirler ve yerleşim yerleri farkedilemesin diye, evlerin pencerelerine kalın siyah perdeler takıldı.
Otomobillerin farları da koyu renkli jelatinlerle kaplandı.
6 ay kadar süren bu uygulama, 1970'leri unutamayanların da zihnine kazındı.

KUYRUKLAR
1970'ler Türkiye'nin 73 cent'e bile muhtaç olduğu yıllardı. Ülke ihracat yapamıyor, elde döviz olmayınca da en zaruri ihtiyaçlar bile karşılanamıyordu. 1970'leri hatırlayanların en unutamadıkları şeyler, kuyruklardır: Tüpgaz kuyrukları, sana yağı (evet, yağ için bile kuyruğa girilirdi) kuyrukları. 1970'leri yaşayanların zamanlarının büyük bir bölümü kuyruklarda geçti...

Kuyruklarla ilgili nostalji için:
http://nostalji.anilarim.net/forum/lofiversion/index.php/t504.html



MÜSAİTSENİZ AKŞAMA SİZE GELECEĞİZ
Evden eve komşuluk ilişkilerinin çok yoğun yaşandığı, 'son yıllardı'. 1970'lerden sonra komşuluk ilişkileri bir daha hiç eskisi gibi olmadı. Komşuluk ilişkilerini en iyi tarif eden söz ise, bu olmalı: Annem beni gönderdi; müsaatseniz size gelmek istiyoruz. Henüz telefonlar yeterince yaygınlaşmamıştı. Komşuların misafirliğe uygun olup olmadıkları, evin kapılarına gönderilen çocuklar tarafından öğrenilirdi.

TELEVİZYON ÇOCUKLARI

Televizyonun Türkiye'de yayına başladığı yıl; 1969. Ancak yaygınlaşması 1970'lerde oldu. 1970'lerin başından sonuna, çatılar 'çatallı' tv antenleriyle kaplandı. Başlangıçta, televizyonu olmayan aileler televizyonu olanların evine misafirliğe giderlerdi. Açıkçası 1970'lerin başında, evinde televizyon olan aileler misafir yoğunluğundan illallah demişlerdi. Televizyonlar yaygınlaştıkça bu gelip gitmeler de azaldı.

10 yıldan fazla bir süre televizyonlarımız siyah beyaz ve tek kanallıydı. Üstelik tüm gün yayın da olmazdı. Başlangıçta saat 18 ya da 19'da yayın başlar 24 gibi İstiklal Marşı okunarak yayınlar sonlandırılırdı. Televizyon kapanınca herkes yataklarına giderdi.

Yine o yıllar, televizyonlarda yoğun kesintiler yaşanırdı. Bir teknik aksaklık olmuşsa, TRT hemen bir fotoğrafı (Mesela necefli maşrapa) ekrana taşıyarak arızayı izleyicilerine bildirirdi. Bazen arızalar saatler sürebilir, dakikalarca o sabit ekran görüntüsüne bakılırdı.

TRT televizyonunun tarihi hakkında ayrıntılı bilgi için:
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/455257.asp


CUMARTESİ OKUL

İnanmayacaksınız ama, 1970'lerin başında Cumartesi günleri de okula gidilirdi. 1974'ten itibaren Cumartesi günleri yarım gün okula gitme uygulamsı sona erdirilince öğrenci milleti de bayram etti.

LAKLAK

Dönemin en ünlü ve en elden düşmeyen oyuncaklarından biriydi. Bir plastik daireye bağlı v şeklinde bir ip ve o ipin iki ucunda plastikten iki top vardı. Amaç, dairesel plastiğe parmağınızı takıp topları bir üstte bir altta hızla birbirine vurdurmaktı. Bu işi ne kadar hızlı yaparsanız, o kadar becerikli sayılırdınız. Oyuncak öyle yaygınlıkla kullanılırdı ki, çocuklar da büyükler de tak - tak - tak (ya da lak lak lak) sesleri eşliğinde beceri yarıştırırlardı.

GÜNEŞ TECELLİ VE CENK KORAY

En çok hafta sonları televizyon izlenirdi. Ve hafta sonları Türkiye, bu iki ekran figürüyle güne başlar, onlarla günü bitirirdi. Güneş Tecelli, geniş ve kalın kemikli gözlükleriyle, Cenk Koray ise 'soğuk esprileriyle' dönem insanlarının zihinlerine kazındı. Pazar programlarının adı TelePazar (Ya da Stüdyo Pazar) idi, bu programın evlerin hanımları tarafından en sıkıcı bulunan bölümü ise TeleSpor adıyla anılır, maçlardan görüntülere yer verilirdi. (O programın zihinlerde en çok iz bırakan iki de çizgi kahramanı vardı. Biri İtalyanca adı La Linea olan Bay Meraklı, öbürü ise pembe panter...)

Cenk Koray’ın programından bay meraklı diye tanıdığımız, orjinal adı la linea olan çizgi adam 80ler denince ilk akla gelenlerden hasret çekenler için Youtube’ye koymuşlar işte burada hepsi.


L