Zarrab Kumpası'nda Adnan Oktar bağlantısı
Adnan Oktar ve grubunun; siyasi ve askeri casusluk yaptığı, devletin güvenliğine ilişkin belgelere casusluk kapsamında ulaştığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında ifade veren C.Ö; Adnan Oktar'ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi polis amirleri ve yargı mensuplarının AK Parti Hükümeti'ne karşı 17-25 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirmek istediği yargı darbesi girişimini, ABD'de sürdüren davanın bilirkişi bilirkişisi Jonathan ve Mark Dubowitz'i CHP Genel Merkezi'nde görüştürdüğü söyledi.
Zarrab kumpasında Adnan Oktar bağlantısı
Giriş Tarihi: 12.7.2018 20:25 Güncelleme Tarihi: 12.7.2018 21:45Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubunun; siyasi ve askeri casusluk yaptığı, devletin güvenliğine ilişkin belgelere casusluk kapsamında ulaştığı ifade edildi.
Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubunun; siyasi ve askeri casusluk yaptığı, devletin güvenliğine ilişkin belgelere casusluk kapsamında ulaştığı ifade edildi.
ABD'DEKİ KUMPAS DAVASININ BİLİRKİŞİSİYLE BAĞLANTIİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren C.Ö; Adnan Oktar'ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi polis amirleri ve yargı mensuplarının AK Parti Hükümeti'ne karşı 17-25 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirmek istediği yargı darbesi girişimini ABD'de sürdüren davanın bilirkişi bilirkişisi Jonathan ve Mark Dubowitz'i CHP Genel Merkezi'nde görüştürdüğü söyledi.
C.Ö.; Adnan Oktar'ın grubunun ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı istihbarat teşkilatında görevlisi Lee Thurman'la bağlantılı olduğunu bildirdi. C.Ö., "Adnan Oktar'ın İsrail'den talepleri dünya çapında yayın yapan basın organlarında yazılarının çıkması ve propaganda faaliyetlerinde yardımcı olunması, İsrail Tel Aviv'de bulunan Bari Üniversitesi'nde konferans verilmesinin sağlanması ve para yardımında bulunulmasıydı. Adnan Oktar ise İsrail'de politikacılar ile ilgili bilgi verirdi" dedi.
C.Ö.'nün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifade şöyle:
"Adnan Oktar, Reza Zarrab'ın ABD'de görülen davasıyla ilgili olarak o dava başlamadan önce Adnan Okrar davada bilirkişi olarak bulunan Jonathan ve Mark Dubowitz'le görüşmek istediğini ve bunlarla bağlantıya geçip görüşme ayarlamamı istedi. Ben de bu kişilerin bağlı bulunduğu düşünce kuruluşu olan Foundation For Defense of Democraries'e mail atarak bağlatı kurdum ve görüşmelere başladım."
"Uzun bir süre bu kişilerle görüşme yaptıktan sonra 2013 veya 2014 yıllarında Türkiye'ye gelip Adnan Oktar ile görüşmesini sağladık. Buraya geldiklerinde Aylin Atmaca ve Burak Abacı bu kişileri karşıladı ve görüşmelerde yanlarında bulundular. Bu kişiler Kavacık'ta bulunan A 9 stüdyosunda bulunan Adnan Oktar ile görüştükten sonra Halkbank yetkilisi olan Hakan Atilla, CHP'den etkili bir yetkili ile görüşmek istediklerini söylediler. Bunun üzerine Adnan Oktar'ın talimatıyla Hakan Atilla ve CHP Genel Merkezi'ne giderek Aylin Atmaca'nın ayarladığı bir yetkili ile görüştüler. Bu görüşmelerden bir süre sonra da dava başladı."
"ABD İSTİHBARAT TEŞKİLATINDA BULUNAN KİŞİYLE BAĞLANTILIYDIK""Lee Thurman (kod adı olabilir) isimli ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı istihbarat teşkilatında görevli olan kişi ile birinci derece de Ece Koç bağlantılıydı. Ben de bu kişi ile zaman zaman bağlantı kuruyordum. Bu kişi ile olan örgüt faaliyetlerini Ece Koç biliyor. Ben sadece bağlantıda kalıp olası bir durumda Ece Koç yokluğunda bu kişiyi kaybetmemek için hazırda tutuluyordum."
"ADNAN OKTAR, İSRAİLLİ POLİTİKACILARA BİLGİ VERİRDİ""Adnan Oktar'ın İsrail'den talepleri dünya çapında yayın yapan basın organlarında yazılarının çıkması ve propaganda faaliyetlerinde yardımcı olunması, İsrail Tel Aviv'de bulunan Bari Üniversitesi'nde konferans verilmesinin sağlanması ve para yardımında bulunulmasıydı. Adnan Oktar ise İsrail'de politikacılar ile ilgili bilgi verirdi (Politikacıların zaafları vs.) dünya çapında İsrail aleyhine olabilecek olan durumlarda İslam literatüründen örnekler vererek İslam alimi olarak İsrail'e destek vermesi ve İsrail'den buraya gelen milletvekillerine ve hahamlara istedikleri kişilerle (emekli paşalar, eski politikacılar, güncel milletvekileri, STK vs) gizli veya basına kapalı toplantı ayarlanmasıydı..."
Adnan Oktar ve grubunun, Türk Ceza Kanunu'nun 328. maddesini ihlal ettikleri ifade ediliyor. TCK'nın 328. maddesi "Siyasal veya askerî casusluk" başlığını ifade ediyor:
"(1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil;
a) Türkiye ile savaş hâlinde bulunan bir devletin yararına işlenmişse,
b) Savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokmuşsa,
Fail, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır."
Zarrab Kumpası'nda Adnan Oktar bağlantısı
Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubunun; siyasi ve askeri casusluk yaptığı, devletin güvenliğine ilişkin belgelere casusluk kapsamında ulaştığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında ifade veren C.Ö; Adnan Oktar'ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi polis amirleri ve yargı mensuplarının AK Parti Hükümeti’ne karşı 17-25 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirmek istediği yargı darbesi girişimini, ABD’de sürdüren davanın bilirkişi bilirkişisi Jonathan ve Mark Dubowitz'i CHP Genel Merkezi'nde görüştürdüğü söyledi.
Adnan Oktar'ın villasına baskının havadan görüntüleri
Kamuoyunda Adnan Hoca ve Harun Yahya olarak bilinen yanındaki kadınlara kedicik demesiyle öne çıkan Adnan Oktar ve ekibi dün yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı.
Makyajsız kedicikler teker teker yakalanıyor
Adnan Oktar grubuna yönelik yapılan operasyonda, gözaltına alınan "kedicikler", doğal halleriyle ilk kez görüntülendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, dün Adnan Oktar ve örgütüne yönelik bir operasyon gerçekleştirmiş, Adnan Oktar ve çok sayıda "kedicik" gözaltına alınmıştı.
MAKYAJSIZ KEDİCİKLERAbartılı saç, makyaj ve kıyafetleri ile ilginç hareketler sergileyen ve tuhaf diyalogların içerisinde bulunmalarıyla tanınan kedicikler, eş zamanlı yapılan operasyonlara hazırlıksız yakalanınca, gerçek yüzleri de gün yüzüne çıkmış oldu.
Görenlerin tanımakta zorlandığı şüpheliler, polisleri bile şaşırttı.
Adnan Oktar grubuna yönelik operasyon
BASKININ GÖRÜNTÜLERİ
Oktar'ın İstanbul Çengelköy'deki villasına yapılan polis operasyonunun havadan çekilen görüntüleri de ortaya çıktı. O görüntülerde uzun namlulu silahlarla villanın bahçesine giren polisler uzun bir yürüme yolunun ardından Adnan Oktar'ın yanındaki şahısları yere yatırarak gözaltına alıyor.
Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubunun; siyasi ve askeri casusluk yaptığı, devletin güvenliğine ilişkin belgelere casusluk kapsamında ulaştığı ifade edildi.
ABD'DEKİ KUMPAS DAVASININ BİLİRKİŞİSİYLE BAĞLANTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren C.Ö; Adnan Oktar'ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi polis amirleri ve yargı mensuplarının AK Parti Hükümeti'ne karşı 17-25 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirmek istediği yargı darbesi girişimini ABD'de sürdüren davanın bilirkişi bilirkişisi Jonathan ve Mark Dubowitz'i CHP Genel Merkezi'nde görüştürdüğü söyledi.
C.Ö.; Adnan Oktar'ın grubunun ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı istihbarat teşkilatında görevlisi Lee Thurman'la bağlantılı olduğunu bildirdi. C.Ö., "Adnan Oktar'ın İsrail'den talepleri dünya çapında yayın yapan basın organlarında yazılarının çıkması ve propaganda faaliyetlerinde yardımcı olunması, İsrail Tel Aviv'de bulunan Bari Üniversitesi'nde konferans verilmesinin sağlanması ve para yardımında bulunulmasıydı. Adnan Oktar ise İsrail'de politikacılar ile ilgili bilgi verirdi" dedi.
"ABD'DE SÜREN DAVANIN BİLİRKİŞİLERİYLE BAĞLANTI KURDUM"
C.Ö.'nün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifade şöyle:
"Adnan Oktar, Reza Zarrab'ın ABD'de görülen davasıyla ilgili olarak o dava başlamadan önce Adnan Oktar davada bilirkişi olarak bulunan Jonathan ve Mark Dubowitz'le görüşmek istediğini ve bunlarla bağlantıya geçip görüşme ayarlamamı istedi. Ben de bu kişilerin bağlı bulunduğu düşünce kuruluşu olan Foundation For Defense of Democraries'e mail atarak bağlatı kurdum ve görüşmelere başladım."
"ABD'DEKİ DAVANIN BİLİRKİŞİLERİ ADNAN OKTAR'IN TALİMATIYLA CHP GENEL MERKEZİ'NE GİDEREK GÖRÜŞTÜ"
"Uzun bir süre bu kişilerle görüşme yaptıktan sonra 2013 veya 2014 yıllarında Türkiye'ye gelip Adnan Oktar ile görüşmesini sağladık. Buraya geldiklerinde Aylin Atmaca ve Burak Abacı bu kişileri karşıladı ve görüşmelerde yanlarında bulundular. Bu kişiler Kavacık'ta bulunan A 9 stüdyosunda bulunan Adnan Oktar ile görüştükten sonra Halkbank yetkilisi olan Hakan Atilla, CHP'den etkili bir yetkili ile görüşmek istediklerini söylediler. Bunun üzerine Adnan Oktar'ın talimatıyla Hakan Atilla ve CHP Genel Merkezi'ne giderek Aylin Atmaca'nın ayarladığı bir yetkili ile görüştüler. Bu görüşmelerden bir süre sonra da dava başladı."
"ABD İSTİHBARAT TEŞKİLATINDA BULUNAN KİŞİYLE BAĞLANTILIYDIK"
"Lee Thurman (kod adı olabilir) isimli ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı istihbarat teşkilatında görevli olan kişi ile birinci derece de Ece Koç bağlantılıydı. Ben de bu kişi ile zaman zaman bağlantı kuruyordum. Bu kişi ile olan örgüt faaliyetlerini Ece Koç biliyor. Ben sadece bağlantıda kalıp olası bir durumda Ece Koç yokluğunda bu kişiyi kaybetmemek için hazırda tutuluyordum."
"ADNAN OKTAR, İSRAİLLİ POLİTİKACILARA BİLGİ VERİRDİ"
"Adnan Oktar'ın İsrail'den talepleri dünya çapında yayın yapan basın organlarında yazılarının çıkması ve propaganda faaliyetlerinde yardımcı olunması, İsrail Tel Aviv'de bulunan Bari Üniversitesi'nde konferans verilmesinin sağlanması ve para yardımında bulunulmasıydı. Adnan Oktar ise İsrail'e politikacılar ile ilgili bilgi verirdi (Politikacıların zaafları vs.) dünya çapında İsrail aleyhine olabilecek olan durumlarda İslam literatüründen örnekler vererek İslam alimi olarak İsrail'e destek vermesi ve İsrail'den buraya gelen milletvekillerine ve hahamlara istedikleri kişilerle (emekli paşalar, eski politikacılar, güncel milletvekileri, STK vs) gizli veya basına kapalı toplantı ayarlanmasıydı..."
ADNAN OKTAR VE GRUBUNA "SİYASAL VEYA ASKERÎ CASUSLUK" SUÇLAMASI
Adnan Oktar ve grubunun, Türk Ceza Kanunu'nun 328. maddesini ihlal ettikleri ifade ediliyor. TCK'nın 328. maddesi "Siyasal veya askerî casusluk" başlığını taşıyor. Buna göre, söz konusu suçu işleyenler en az onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir. Eğer ağırlaştırıcı sebepler varsa, suçlu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır
Adnan Oktar örgütüne ait kan donduran detaylar! 24 saatte 20 erkek tecavüz ediyordu...
Adnan Oktar ve suç örgütüne yönelik olarak düzenlenen operasyonda ele geçirilen belgelerde ve alınan ifadelerde kan donduran detaylara ulaşıldı.
Adnan Oktar'a yönelik operasyonda 13 kişi daha gözaltına alındı. Kandilli'de bulunan bir villada akşam saatlerinde gerçekleştirilen operasyonda 9 kadın gözaltına alındı. Operasyonun devamında aynı villadan 13 erkek de gözaltına alındı
BUGÜN NELER OLDU