Bakan Gül ve Çavuşoğlu Kilis'te bombalanan camiyi incelediler

KİLİS Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Afrin'deki terör örgütü PYD/PKK mensuplarının kent merkezine yönelik roketli saldırısında hasar gören binada incelemelerde bulundu.

Bakan Gül ve Çavuşoğlu Kilis'te bombalanan camiyi incelediler

Afrin'deki teröristlerin bombaladığı camide incelemelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, harekatın gerekçelerinden bahsetti.Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile Kilis temasları kapsamında terör örgütü PYD/PKK'nın roketli saldırısında ağır hasar alan tarihi Çalık Camisi'nde incelemelerde bulunduktan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

AFRİN'DEN CAMİYE BOMBA

Olayda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Gül, "Çalık Camisi'ne Afrin'den atılan bir bomba Zeytin Dalı Harekatı'nın ne kadar önemli olduğunu gösteren bir tablodur. Muhatapların asla siviller olmadığını, teröristler olduğunu gösteren bir tablodur. Bir kutsala, camiye yapılan saldırı terör saldırısıdır." diye konuştu.

"TERÖR GRUPLARINA KARŞI YAPILAN OPERASYON..."

Gül, harekatın esasen teröristlere yönelen, vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlayan bir operasyon ve barış harekatı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Güvenliğe yönelik bir zaruretten kaynaklı bir operasyondur. Birleşmiş Milletler'in (BM) 51. maddesine göre meşru müdafaa anlamında yapılan bir operasyondur ve bunun en büyük göstergesi ise camiye gelen vatandaşımızın namaz kılarken, ibadet yaparken bile can güvenliğini tehdit eden bu saldırıyı, tehditleri ortadan kaldırmak için yapılan bir operasyondur. Asla hiçbir etnik ya da farklı bir kesime yapılan bir operasyon değil, bu harekat terör gruplarına, PYD/PKK, DEAŞ'a yapılan bir operasyondur ve uluslararası hukuk çerçevesinde meşrudur. BM'nin sözleşmelerine göre hukuka uygundur."

Operasyonun hedefinin sonuna kadar teröristler olduğunu yineleyen Abdulhamit Gül, bölgedeki Türk, Kürt ve Arapların huzur ve güvenliğini sağlamaya çalıştıklarını, harekatın başarılı olması için bütün milletin dua ettiğini dile getirdi.

Gül, şöyle devam etti: "İnşallah Mehmetçiğimizin kendi ifadesiyle kızıl elmaya giden, Türkiye'nin bağımsızlığı, huzuru için yapılan operasyona giden tüm Mehmetçiklerimiz için dua ediyoruz. Asla Suriye'nin sınırlarında, topraklarında gözü olan bir ülke değiliz. Biz kendi ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliği için bu operasyonu Sayın Cumhurbaşkanımız, başkomutanımızın liderliğinde başarılı şekilde sürdürüyoruz. Bizler de Kilis halkına geçmiş olsun demek ve terör eylemlerinin sonuçlarını yerinde görmek için Kilis'e geldik. Tüm Mehmetçiklerimize selamlarımızı söylüyoruz. İnşallah hukuka uygun bu operasyon başarılı şekilde sonuçlanacak."

"TERÖR ÖRGÜTLERİNİ TEHDİTTEN ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR"

Terör örgütlerinin ve teröristlerin sivil, asker, genç, yaşlı ve çocuk ayrımı yapmadan bütün insanlığı hedef alan eylemler yaptıklarını ifade eden Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Bir gerçek var ki; artık bizim bu terör örgütlerini bir tehdit olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Zaten Zeytin Dalı Harekatı'nın amacı da öncelikle insanlarımızın güvenliğini, sınır güvenliğimizi sağlamak. Bu teröristleri ülkemiz için tehdit olmaktan çıkarmak, bertaraf etmek." diye konuştu.

"BU TÜR OLAYLAR ZEYTİN DALI HAREKATI'NIN NE KADAR GEREKLİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"

Çavuşoğlu, roketin isabet ettiği binada can kaybı olmadığını, 2 kişinin hafif yaralandığını belirterek, şunları kaydetti: "2 yaralımız var, 2'si de ayakta gözlem altında tutulan arkadaşlarımız, dolayısıyla onlarda da hayati bir risk yok, ağır yaralanma mevzubahis değil, çok şükür. Tekrar geçmiş olsun. Bu tür olaylar bizim kararlılığımızı, ne kadar doğru gittiğimizi, bahse konu Zeytin Dalı Harekatı'nın ne kadar elzem olduğunu göstermesi açısından çok önemli. Halen ufak tefek de olsa, Türkiye'nin bu tehditler karşısındaki davranışına farklı gözlerle bakmak isteyenler varsa, bunların da gözünü açması gerekiyor.

"ABD'NİN SİLAHLARI GERİ ALMASI GEREKİYOR"

Özellikle burada müttefik olarak gördüğümüz ülkelerin ki; Türkiye burada NATO'nun da güney sınırlarını muhafaza altında tutuyor. Onları da güvenlik altına almaya çalışıyor. Dolayısıyla bunların artık, PYD'nin bir PKK terör örgütü olduğunu, PKK'nın aynı zamanda bir YPG terör örgütü olduğunu, DEAŞ'ın bunlardan hiç de farkı olmadığını, tabelası, adı, etiketi ne olursa olsun bunların bir terör örgütü olduğunu, bir terör örgütünün bir başka bir terör örgütüyle ortadan kaldırılamayacağını, bumerang misali önünde sonunda bu terör örgütlerinin dönüp bunları destekleyenleri, bunların sırtını sıvazlayanları da vuracağını artık herkesin anlaması gerekiyor. ABD'nin de artık bundan sonra teslim ettiği silahları behemehal geri alması gerekiyor, bundan sonra aynı davranışlarını ortaya koymaması gerekiyor."