Başkan Erdoğan'dan İSEDAK toplantısında önemli açıklamalar
Giriş Tarihi: 28.11.2018 10:24 Güncelleme Tarihi: 28.11.2018 11:34
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 34’üncü İSEDAK Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, 1.Dünya Savaşı'nı Ortadoğu coğrafyasına sokanların şuan huzur içinde yaşadığını söyleyen Başkan Erdoğan, "Şu gerçek kendini alenen göstermekterdir. 100 sene önce sona erse de savaşın bıraktığı enkaz coğrafyamızdan hala kaldırılamamıştır. Emperyalist heveslerle savaşı Ortadoğu'ya taşıyanlar huzur içinde yaşarken, biz bunun bedelini ödüyoruz. Onlar farklı dayanışmalarla birlikteliklerini perçinlerken biz hala parçalanıp, bölünüyoruz." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize gözü ve gönlü bize yönelmiş kardeşlerime en derin muhabbetlerimi gönderiyorum. Filistinliler davalarına sahip çıktıkça kimse Filistin'i yok edemeyecektir. Hiçbir zulüm, hiçbir baskı Filistinlilerin gönlündeki hürriyet ateşini söndürmeye yetmeyecektir.
ACI, TATLI HER VAKA BİZ MÜSLÜMANLAR İÇİN...
Bütün savaşlara son vereceği söyleyen, ancak bir çok kanlı savaşa kapı aralayan birinci dünya savaşının gelişmelerini yakından izliyoruz. Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçları ile doğrudan ilişkili problemlere çözüm üretebilmemiz sorunun kaynağını iyi analiz etmekle mümkündür.
Tarih bizler için olmuş, bitmiş olaylar bütünü değil. Kuvvet, cesaret ile ibret aldığımız bir durumdur. Acı, tatlı her vaka biz Müslümanlar için üzerinde iyi düşünülmesi gereken olaylar silsilesidir. Kendi tarihlerimizi oryantalist olarak ele almak bizi parçalamak isteyenlerin işine yarayacaktır.
"Savaşı coğrafyamıza taşıyanlar huzur içinde yaşarken biz hala bölünüyoruz"
SAVAŞI COĞRAFYAMIZA TAŞIYANLAR HUZUR İÇİNDE YAŞARKEN BİZ HALA BÖLÜNÜYORUZ
Şu gerçek kendini alenen göstermektedir. 100 sene önce sona erse de savaşın bıraktığı enkaz coğrafyamızdan hala kaldırılamamıştır. Emperyalist heveslerle savaşı Ortadoğu'ya taşıyanlar huzur içinde yaşarken, biz bunun bedelini ödüyoruz. Onlar farklı dayanışmalarla birlikteliklerini perçinlerken biz hala parçalanıp, bölünüyoruz.
BUGÜN MİLYONLARCA AÇ YAŞIYORSA SORUMLUSUNU FARKLI YERDE ARAMAYIN
Filistin'den Suriye'ye Yemen'e kadar yaşanan olayların arkasında büyük savaşın ardından yapılan dizayn vardır. Bugün milyonlar aç, açık yaşıyorsa, bunun sorumlusunu farklı yerlerde aramaya gerek yok. Sorumlusu biziz, yani Müslümanlar, sözde Müslümanlar.
Kişinin meşrebini dinin önüne koyması hatta mezhebini derinleştirmesinin, İslam'da asla yeri yoktur. Müslüman Müslüman'ın dostudur ve böyle bütün Müslümanlar dosttur.
1948'i, 2018'in Filistin'i. 1948'in İsrail'i, 2018'in İsrail'i. Tam tersi. Buralara nasıl geldik? Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Batılı ülkeler kendilerini kemiren hastalıklı durumları Ortadoğu'ya sevk etmişlerdir.
BİZİ BİRBİRİMİZE KIRDIRANLARIN OYUNLARINA GELMEMELİYİZ
Müslümanlar olarak yapmamız gereken nedir? Maziden, tarihten ilham alarak, aydınlık geleceği gerçekleştirmeliyiz. Gönüllerimize yeni hudutlar, yeni duvarlar örmemeliyiz. Bizi birbirimize kırdıranların oyunlarına gelmemeliyiz. Birinci Dünya Savaşı sonrası bize zerk edilen hastalıkların başında ırkçılık ve mezhepçilik geliyor.
Kişinin meşrebini dininin önüne koyması hatta mezhebini dinleştirmesinindinleştirmesinin İslam'da asla yeri yoktur. Bizim inancımıza göre aynı kıbleye yönelen, aynı ilaha, aynı peygambere, aynı mukaddes kitaba inanan herkes bizim din kardeşimizdir.
ÇÖZÜMÜ BAŞKA YERLERDE DEĞİL, BU TOPLULUĞUN İÇİNDE ARAYACAĞIZ
Toplu vuran yüreklerin önünde kimse duramaz. Kardeş hukukunu gözetirsek hiçbir sorunumuz aşılmaz değildir. Çözümü başka yerlerde değil, bu topluluğun içinde arayacağız. Çözümü öncelikle kardeşlerimizden bekleyeceğiz. İçimizi yakan pek çok hadisede yabancı devletlerden medet ummanın faydasızlığını gördük. Kapısını çaldığımız uluslararası kuruluşlar bizi hayal kırıklığına uğratmadı mı? Biz onlardan daha ne bekliyoruz. Onlar bizim hayrımıza hiçbir zaman çalışmayacaklar.
"KUTUPLARDAKİ BALİNALARI DÜŞÜNDÜKLERİ KADAR..."
Bir ülkenin iki dudakları arasına mahkum bir dünyayı BM Güvenlik Konseyi'nde görüyorum. Bütün dünya oraya bağlı. 5 tane daimi üye. Onların bir tanesi ne derse herkes onu yapmaya mecbur. Siz bir şey yapamazsınız. Bu kuruluşlardan ve sözüm ona büyük devletlerden her krizde ne yazık ki elimiz boş döndük. Kutuplardaki balinaların sayılarını düşündükleri kadar Somali'de açlıktan ölen çocukları düşünmediklerine bizzat şahit oldum.İşte Akdeniz'de Ege'de göç esnasında ölen insanlarla bunların bir derdi var mı? Paranın, petrolün, elmas ve altının dışında kıymet verdikleri pek az değerin olduğunu artık biliyoruz.
"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR" İTİRAZIMIZIN GERİSİNDE İŞTE BU ACI TECRÜBELER BULUNUYOR
Türkiye olarak dile getirdiğimiz "Dünya 5'ten büyüktür" itirazımızın gerisinde işte bu acı tecrübeler bulunuyor. Artık biz birinci dünya savaşının sonrası dünyada yaşamıyoruz. Artık yeni bir dünya var. BM'nin ne kadar üyesi varsa, bunların dönerli olarak 20'şerli olacaksa 20'şerli; hepsinin daimi üye olma hakkı tanınmalıdır. 5 daimi, 15 geçici üyeyle kusura bakmayın kimse kimseyi aldatmasın. Kaldır elini indir elini... Yaptıkları iş bu. Her şey 5 üye, hatta hatta onun içindeki bir ülkenin arasında.
Değişmedikçe, reforme edilmedikçe bu böyle olacak. BM sisteminin reforme edilmesi şart. Artık bizim mevcut uluslararası yapının acziyetini, çaresizliklerini dikkate alarak kapsamlı bir politika belirlemeliyiz. Kendi göbeğimizi, bizzat kendimiz kesmeliyiz.
YEMEN'DE BİNLERCE ÇOCUĞU AÇLIĞA MAHKUM EDEN ÇATIŞMALARI BİZZAT BİZ BİTİRECEĞİZ
Yemen'de binlerce çocuğu açlığa mahkum eden çatışmaları bizzat biz bitireceğiz. Afganistan'da kalleş eylemleri önce biz lanetleyeceğiz. Berlin'den Paris'e kadar nerede olursa olsun kimliğine bakmadan masumların öldürülmelerine önce biz karşı çıkacağız. Filistinli sivilleri dünyanın gözleri önünde katletmeden çekinmeyen devlet terörüne her şeyden önce biz tepki göstereceğiz. Lübnan ve Ürdün'deki kamplarda Filistinli mültecilerin hak ve hukukunu başkalarından önce biz koruyacağız. DEAŞ bahanesiyle bölgemizde yeni terör devletlerinin oluşturulmasına önce biz itiraz edeceğiz.
SAVAŞIN YERLERİNDEN ETTİĞİ SURİYELİ SIĞINMACILARA BİZ SAHİP ÇIKACAĞIZ
FETÖ, PKK, Boko Haram gibi örgütlerle geleceğimizin karartılmasına önce biz hayır diyeceğiz. Savaşın yerlerinden ettiği Suriyeli sığınmacılara biz sahip çıkacağız. Yargısız infazlara, vahşi cinayetlere biz itiraz edeceğiz. Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın adaletsizliğe önce biz sesimizi yükselteceğiz. Komşuluk hukukumuzu önce biz gözeteceğiz. Kardeşliğimizin zedelenmesine, etnik, mezhebi fay hatları üzerinden kan dökülmesine önce biz müsaade etmeyeceğiz.
Yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka çıkış yolu yok. Aksi takdirde döviz kuru altında ezileceğiz. ABD yönetiminin gümrük vergilerini yükseltmesi dünya ticaretinde korumacı eğilimleri artırdı. Gümrüklerimizdeki altyapıları modernleştirmemiz, gümrük işlemlerini basitleştirmemiz lazım.
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklamalar Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK Toplantısı'nda çok önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Birinci Dünya Savaşı sonrası dizayn çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Filistin'den Suriye'ye Yemen'e kadar yaşanan olayların arkasında büyük savaşın ardından yapılan dizayn vardır. Bugün milyonlar aç, açık yaşıyorsa, bunun sorumlusunu farklı yerlerde aramaya gerek yok. Sorumlusu biziz, yani Müslümanlar, sözde Müslümanlar." dedi. Erdoğan, İSEDAK'a yerli para ile ticaret çağrısında bulunarak, "İSEDAK'a üye ülkeler olarak ticaretimizi ne kadar çok artırırsak o kadar güçlü oluruz. Yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka çaremiz yok. Aksi takdirde döviz kuru altında ezilmeye devam edeceğiz" dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK Toplantısı'nda flaş açıklamalar yaptı. Erdoğan, Ortadoğu'da yaşanan savaşlar ve krizlerle ilgili uyarılarda bulundu. Erdoğan, bu krizlerin ve savaşların Birinci Dünya Savaşı sonrası yapılan dizayn olduğunu söyleyerek birlik çağrısında bulundu.
Erdoğan, İslam ülkelerine yerli para ile ticaret yapılması gerektiğini belirterek, "Bunu yapmaktan başka çaremiz yok" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"HİÇBİR ZULÜM FİLİSTİNLİLERİN HÜRRİYET ATEŞİNİ SÖNDÜRMEYE YETMEYECEK"
"Dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize gözü ve gönlü bize yönelmiş kardeşlerime en derin muhabbetlerimi gönderiyorum. Filistinliler davalarına sahip çıktıkça kimse Filistin'i yok edemeyecektir. Hiçbir zulüm, hiçbir baskı Filistinlilerin gönlündeki hürriyet ateşini söndürmeye yetmeyecektir."
"TARİHLERİMİZİ ORYANTALİST OLARAK ELE ALMAK PARÇALANMAMIZI İSTEYENLERİN İŞİNE GELECEKTİR"
"Bütün savaşlara son vereceği söyleyen, ancak bir çok kanlı savaşa kapı aralayan birinci dünya savaşının gelişmelerini yakından izliyoruz. Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçları ile doğrudan ilişkili problemlere çözüm üretebilmemiz sorunun kaynağını iyi analiz etmekle mümkündür. Tarih bizler için olmuş, bitmiş olaylar bütünü değil. Kuvvet, cesaret ile ibret aldığımız bir durumdur. Acı, tatlı her vaka biz Müslümanlar için üzerinde iyi düşünülmesi gereken olaylar silsilesidir. Kendi tarihlerimizi oryantalist olarak ele almak bizi parçalamak isteyenlerin işine yarayacaktır."
"SORUMLUSU BİZİZ"
"Şu gerçek kendini alenen göstermektedir. 100 sene önce sona erse de savaşın bıraktığı enkaz coğrafyamızdan hala kaldırılamamıştır. Emperyalist heveslerle savaşı Ortadoğu'ya taşıyanlar huzur içinde yaşarken, biz bunun bedelini ödüyoruz. Onlar farklı dayanışmalarla birlikteliklerini perçinlerken biz hala parçalanıp, bölünüyoruz. Filistin'den Suriye'ye Yemen'e kadar yaşanan olayların arkasında büyük savaşın ardından yapılan dizayn vardır. Bugün milyonlar aç, açık yaşıyorsa, bunun sorumlusunu farklı yerlerde aramaya gerek yok. Sorumlusu biziz, yani Müslümanlar, sözde Müslümanlar."
"1948'i, 2018'in Filistin'i. 1948'in İsrail'i, 2018'in İsrail'i. Tam tersi. Buralara nasıl geldik? Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Batılı ülkeler kendilerini kemiren hastalıklı durumları Ortadoğu'ya sevk etmişlerdir."
IRKÇILIK VE MEZHEPÇİLİK UYARISI
"Müslümanlar olarak yapmamız gereken nedir? Maziden, tarihten ilham alarak, aydınlık geleceği gerçekleştirmeliyiz. Gönüllerimize yeni hudutlar, yeni duvarlar örmemeliyiz. Bizi birbirimize kırdıranların oyunlarına gelmemeliyiz. Birinci Dünya Savaşı sonrası bize zerk edilen hastalıkların başında ırkçılık ve mezhepçilik geliyor. Kişinin meşrebini dininin önüne koyması hatta mezhebini dinleştirmesinin İslam'da asla yeri yoktur. Bizim inancımıza göre aynı kıbleye yönelen, aynı ilaha, aynı peygambere, aynı mukaddes kitaba inanan herkes bizim din kardeşimizdir."
MÜSLÜMAN ÜLKELERE BİRLİK ÇAĞRISI
"Toplu vuran yüreklerin önünde kimse duramaz. Kardeş hukukunu gözetirsek hiçbir sorunumuz aşılmaz değildir. Çözümü başka yerlerde değil, bu topluluğun içinde arayacağız. Çözümü öncelikle kardeşlerimizden bekleyeceğiz. İçimizi yakan pek çok hadisede yabancı devletlerden medet ummanın faydasızlığını gördük. Kapısını çaldığımız uluslararası kuruluşlar bizi hayal kırıklığına uğratmadı mı? Biz onlardan daha ne bekliyoruz. Onlar, bizim hayrımıza hiçbir zaman çalışmayacaklar."
"BM, İKİ ÜLKENİN DUDAKLARI ARASINDA"
"BM, bir ülkenin 2 dudağı arasında. Kutuplardaki balinaların sayılarını düşündükleri kadar, Somalili çocukları düşünmediklerini gördüm. İşte Akdeniz'de, Ege'de göç esnasında ölenler ile ilgili bir dertleri var mı? Paranın, elmasın dışında değer verdikleri pek az şey olduğunu biliyoruz. BM'deki tüm ülkelere daimi üye hakkı tanınmalıdır. 5 asli üye, 15 geçici üye. 15 geçici üyenin bir hakkı var mı? Elini kaldır, indir. Hatta her şey bir ülkenin dudağının arasında. Uluslararası kuruluşların acziyetlerini görerek kendimiz bir çözüm üretmeliyiz. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Suriye'deki krizi başkaları değil, biz hal yoluna koyacağız. Vatandaşlarımızın Kudüs'ü ziyaretlerini teşvik ederek, işgalcilerin Kudüs'ün ateşini söndürmesine önce biz engel olacağız. İslam'ın kadim şehirlerinin yok edilmesine önce biz itiraz edeceğiz. Proje örgütlerle geleceğimizin karartılmasına biz hayır diyeceğiz. Savaşın ve zulmün yerlerinden ettiği Suriyelilere önce biz sahip çıkacağız."
"MİLLİ PARALARLA TİCARET YAPMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK"
"Aramızdaki ticarette milli para birimleri kullanmamız, kollarımıza vurulan emperyalizm prangalarından kurtulmak için son derece önemlidir. İslam işbirliği teşkilatı içinde ticaretin yüzde 25'e çıkarılması kararına verdiğimiz önemin bir kez daha altını çiziyorum. İSEDAK'a üye ülkeler olarak ticaretimizi ne kadar çok artırırsak o kadar güçlü oluruz. Yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka çaremiz yok. Aksi takdirde döviz kuru altında ezilmeye devam edeceğiz. Gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması dünya ticaretine yeni bir açılım sağlayacak ve can simidi sağlayacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İSEDAK toplantısında önemli açıklamalar
YORUMLAR