Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Giriş Tarihi: 14.12.2018 11:08 Güncelleme Tarihi: 14.12.2018 11:30
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İslam Ülkeleri Yargı Konferansı'nda önemli açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Adalet kavramı üzerinde en çok konuşulan kavramlar arasındadır. Filozoflar adaletin sadece erdemlilere mahsus bir özellik olduğunu söyler. Vicdanlarda karşılığı olmayan adaleti sadece kanunlarla ve kolluk gücüyle sağlamak mümkün değildir. Adalet, asıl güçlüde olursa anlamlıdır. Güçlülerin erdemli, erdemlilerin güçlü olmadığı dünyada yaşadığımızı kabul etmek durumundayız. Güçlü olanlar sadece kendi çıkarlarını daha ileriye taşıma gayretindedir.
Erdoğan açıkladı: Ses kayıtlarından öğrendik ki...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kaşıkçı cinayetine ilişkin, "Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Olayın işlendiği yapıldığı yer de belli. Ses kayıtlarından öğrendik ki, Veliaht Prens'in en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi" dedi.
Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
İslam İşbirliği Teşkilatına Üye/Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında adalet vurgusu yaparken Cemal Kaşıkçı cinayetine değindi. Erdoğan, " Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Olayın işlendiği yapıldığı yer de belli. Biz bize gönderilen yetkililere şunu sorduk, bu 15 kişinin içinde fail var. Siz biliyorsunuz. Biz ses kayıtlarından öğrendik ki gelenlerin içinde şu andaki veliaht prensin en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi. Her şey gün yüzüne çıkıyor. " ifadelerini kullandı.
MÜSLÜMANLARIN HAYAT DAMARLARINI KURUTMAK İSTİYORLAR
Zulümle payidar olunmayacağının sayısız örneği var. Bugün dünyanın pek çok yerinde vicdanları kanatan zulümler yaşanıyor. İslam dünyasını DEAŞ, FETÖ, El Şebab gibi terör örgütleriyle cendereye almaya çalışanların asıl hedefi Müslümanların hayat damarlarını kurutmaktır.
Kısa bir süre önce önemli bir basın dünyasından malum Cemal Kaşıkçı'nın İstanbulumuzda Suudi Arabistan başkonsolosluğunda öldürülmesi olayı bir kenara atılacak konu değildir. Konu her yönüyle açıktır. Failinin kim olduğu da bana göre belli. Zira İstanbulumuza gönderilen 15 kişinin içinde olduğu çok açık net. Olayın işlendiği yer de belli. Biz, bize gönderilen yetkililere şunu sorduk; Bu 15'in içinde fail var, biliyorsunuz ve siz bu faili çıkarmakta da mahirsiniz. Verdikleri cevap; Şu anda 18 kişiyi tutukladık, daha sonra 22'ye çıkardık. E şimdi failini ortaya çıkarın. Önce bu suçu buraya yıkmanın gayretine girdiler. İşlemleri yaptı ve çıktı dediler, yalan.
PRENS SELMAN'IN EN YAKININDAKİLER KAŞIKÇI CİNAYETİN İÇİNDE
Bu sıradan bir insan değil, kalemi olan bir insan. Oradan nişanlısını almadan gitmesi mümkün değil. Daha sonra ileri gittiler, 'Yerli işbirlikçilerle bunu yaptık'. Peki kimdir yerli işbirlikçi, bunu söyleyin. Bunu söylemedikleri gibi 'Böyle bir ifade kullanmadım' diyerek yine yalan söylediler. Biz ses kayıtlarından gelenlerin içinde şu andaki veliaht prensin en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi.
SUUDİ BAŞSAVCI EN UFAK BİLGİYİ VERMEK İSTEMEDİ
Her şey gün yüzüne çıkıyor. Başsavcısı geldi, görüştüler, ipe un serdiler. En ufak bir bilgiyi, belgeyi vermediler. İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların veya riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve adaleti söylemediler. Batı dünyası da aynı...
Petrolün zengini durumunda olan bu ülke ne yazık ki hala kararını veremedi. Fakan hak yerini bulacak. Dün, ABD Senatosu'ndaki gelişmeleri duydunuz. Daha gelişerek devam edecek. Biz ABD'lilere bütün bilgileri verdik. İngilizlere verdik, Almanlara verdik, Suudi Arabistan'a verdik, Fransızlara verdik. Adalet mülkün esasıdır, adalet yerini bulsun diye verdik. uluslararası hukukta da suçun işlendiği yer burası olduğu için 'Verin biz yargılayalım' dedik. Zerre kadar adalet anlayışı olsa 'Ne demek buyrun siz yargılayın' derlerdi. Neden veremiyorlar; bu işin sıçrayacağı yer ortaya çıkıyor. Bizim temennimiz de bu işin gerçek manada ortaya çıkmasıdır.
Irak'ı ve Suriye'yi DEAŞ'la mücadele görüntüsü altında yakıp yıkanlar ne kadar suçluysa, onlara bu fırsatı verenler de aynı derecede vebal altındadır. Suriye topraklarının 3'te 1'ini işgal altında tutan terör örgütü ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin desteğiyle her türlü hıyaneti gerçekleştiriyor. Biz bu terör örgütüle çok etkili şekilde mücadele ediyoruz. Aslında tüm İslam dünyasının bu örgütle mücadele etmesi gerekiyor. Bizim böyle bir terör örgütüne izin vermemiz düşünülemez.
Erdoğan'dan operasyon mesajı: Devamı gelecek!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün akşam Irak'ta atılan adımlar akarşı operasyonlarımızı yaptık. Fırat'ın doğusunu huzura kavuşturmakta kararlıyız" açıklamasında bulundu. Erdoğan Münbiç konusunda da uyarıda bulunarak "Şimdi de diyoruz ki, temizlediniz temizlediniz. Çıkarmadığınız takdirde biz Münbiç'e de gireceğiz" dedi.
Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
İslam İşbirliği Teşkilatı Yargı Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Fırat'ın doğusundaki bölgeleri huzura kavuşturmakta kararlı olduklarını vurgulayarak "Dün akşam operasyonlarımızı yaptık. Sınırlarımıza tehdit oluşturan Sincar ve Karacak'ta operasyonu yaptık. Gerisi gelecektir. Çünkü oradan bize tehdit varsa, cevabı da anında verilecektir" diye konuştu.
Erdoğan şöyle konuştu;
"Dün akşam itibariyle Irak'ta operasyonlarımızı yaptık. Ve sürekli sınırlarımıza tehdit oluşturan Sincar'da ve Mahmur'un etekleri Karaçar'da buralardaki atılan adımlara karşı operasyonumuzu yaptık. Durduk mu? Yok, bunun gerisi gelecektir. Çünkü oradan bize bir tehdit varsa ki var; bu tehdidin cevabı da anında verilecektir. Bu terör örgütlerini ya yok edecekler, onlar etmiyorsa biz yok edeceğiz.
Dünkü kalleş saldırı aldığımız kararın ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir. Sınırlarımıza yığılan teröristlerin eninde sonunda bizi hedef alacağı gerçeğini bu olay ispatlamıştır. Suriye'nin kuzeyine, malum Amerika'nın 22 üssü var orada. Silah gönderiliyor, araç gereç gönderiliyor. Buradaki PKK, YPD, YPG bunlara geliyor.
AÇIK KONUŞUYORUM, TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI
Münbiç ile bizim dikkatimizi dağıtmaya çalışıyorlar. Münbiç yüzde 85-90 Arapların yaşadığı bir yerdir. Ama orayı tamamen o terör örgütlerine vermiş durumdalar. Onlardan orayı boşaltacağız dediler. Göndermediler. Şimdi de diyoruz ki, temizlediniz temizlediniz. Çıkarmadığınız takdirde biz Münbiç'e de gireceğiz. Açık konuşuyorum. Türkiye, Fırat'ın doğusundaki terör bataklığına müdahale konusunda yeteri kadar zaman kaybetmiştir. Bundan sonrası için tek bir günlük gecikmeye dahi tahammülümüz yoktur.
ŞAYET HAREKETE GEÇMEZSEK...
Afrin operasyonunda sahada karşılaştığımız manzara istihbarattan gelen raporlarla tescillidir. Bu veriler bize Fırat'ın doğusunda neler yapıldığını, şayet harekete geçmezsek ileride karşımıza ne çıkacağını göstermeye yeterlidir. Biz Suriye'de attığımız adımlarla, sadece kendi ülkemizin güvenliğini sağlamakla kalmıyoruz. Hiçbir mezhep fanatizmi bu gerçeğin üzerini örtemez. Lafa geldiğinde demokratlığı, özgürlükçülüğü kimseye bırakmayan batılı ülkelerin en küçük bir tehdit karşısında nasıl faşizan uygulamalara yöneldiğine hep birlikte şahit oluyoruz. Demokrasiyi ve hukuku bir makyaj olarak kullananlarla aynı değerleri hayatının merkezine yerleştirenler arasındaki fark bu tür sınamalarda ortaya çıkıyor
FIRAT'IN DOĞUSUNU HUZURA KAVUŞTURMAYA KARARLIYIZ
Daha önce Cerablus'ta, Afrin'de, İdlib'de yaptığımız gibi Fırat'ın doğusundaki bölgeleri huzura kavuşturmaya kararlıyız. Nitekim dün akşam Irak'ta operasyonumuzu yaptık. Sincar'da ve Mahmur'un eteklerinde atılan adımlara karşı operasyonumuzu yaptık. Gerisi gelecektir. Oradan tehdit varsa, cevabı verilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da konuşuyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen İİT Yüksek Yargı Konferansı'nda konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
-Kısa bir süre önce memlektim Rize'de şehit edilen Emniyet Müdürü'müze Allah'tan rahmet diliyorum. Dün Ankara'daki bir tren kazasında ebediyete intikal eden 9 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara Allah'tan şifa niyaz ediyorum.
-Adalet asıl güçlüde olursa anlamlıdır. Bugün dünyanın pek çok yerinde özellikle bölgemizde vicdanları kanatan olaylar yaşanıyor. Zulümle payidar olunmayacağının sayısız örneği vardır. Bugün de dünyanın çeşitli yerlerinde sayısız zulümler yaşanıyor. İslam dünyasını DEAŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab, FETÖ gibi terör örgütleri vasıtasıyla cendereye almaya çalışanların asıl hedefi, Müslümanların hayat damarlarını kurutmaktır.
-Cemal Kaşıkçının İstanbul'da başkonsoluslukta öldürülmesi bir kenara atılacak bir konu değildir. Cemal Kaşıkçı cinayeti her yönüyle açıktır. Failinin kim olduğu belli, bunu biliyorlar, 15 kişinin içinde fail var. Önce suçu buraya yıkmanın gayreti içinde oldular.
-İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların ve riyalin kurbanı olanlar hakikati adalet çerçevesi içerisinde söylemediler, Batı dünyasında da baronlar bunları söyleyemiyor. Petrolün zengini surumda olan bu ülke ne yazık ki kararını vermedi, veremedi. Hak yerini bulacak, ABD senatosundaki gelişmeleri duydunuz. Biz elimizdeki bütün bilgi ve belgeleri adalet yerini bulsun diye isteyen herkese verdik.
-Irak ve Suriye'yi DEAŞ bahanesiyle yakıp yıkanlar kadar onlara bu fırsatı verenler de vebal altındadır. Dün akşam itibarıyla Irak'ta operasyonlar başlattık, bunun gerisi gelecek. Tel Rıfat'tan askerlerimize yönelik saldırı aldığımız kararın ne kadar isabetki olduğunu göstermiştir. Fırat'ın doğusunu huzura kavuşturmakta kararlıyız.
-Münbiç hikayesiyle kararlılığımızı bozmaya çalışıyorlar.Türkiye, Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonlarda fazlasıyla gecikmiştir. Afrin operasyonunda sahada karşılaştıklarımız, Fırat'ın doğusunda neler yapıldığını göstermeye yeterlidir. Biz Suriye'de attığımız adımlarla sadece kendi ülkemizin güvenliğini değil, ümmetin güvenliğini de sağlamaya çalışıyoruz.
YORUMLAR