Beştepe’deki sürpriz görüşme sona erdi

Beştepe'deki sürpriz görüşme sona erdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaygınlaşmadığı yönünde eleştiride bulunduğu, TÜBİTAK tarafından üretilen yerli işletim sisteminin yaygınlaşması için Anadolu yakasında bulunan 9 ilçe belediyesi PARDUS kullanma kararı aldı.

02 Şubat 2017 - 08:41 - Güncelleme: 02 Şubat 2017 - 09:35

Giriş Tarihi: 02.02.2017 05:29 Son Güncelleme Tarihi: 02.02.2017 07:09

 Külliye'de sürpriz görüşme

Külliye'de sürpriz görüşme

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ı kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen görüşme saat 19.30'da başladı.

Basına kapalı gerçekleşen kabul, 3 saat sürdü.

Kabulün, olağan bir görüşme niteliğinde olduğu kaydedildi.

Beştepedeki sürpriz görüşme sona erdi

'ın PARDUS eleştirisi sonrası harekete geçtiler

Erdoğan'ın PARDUS eleştirisi sonrası harekete geçtiler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ’ın yaygınlaşmadığı yönünde eleştiride bulunduğu, TÜBİTAK tarafından üretilen yerli işletim sisteminin yaygınlaşması için Anadolu yakasında bulunan 9 ilçe belediyesi PARDUS kullanma kararı aldı.

Ankara'da Bilimler Akademisi Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip , TÜBİTAK tarafından üretilen yerli işletim sistemi PARDUS'un yaygınlaşmadığı eleştirisinde bulundu. Yerli ve milli teknolojilerin desteklenmesi konusunda konuşan Erdoğan'a İstanbul Anadolu yakasında bulunan 9 belediye ile TÜBİTAK arasında imzalanan protokolle önemli bir destek geldi. 9 ilçe belediyesi TÜBİTAK ile protokol imzalayarak PARDUS işletim sistemini kullanmaya başladı. Anadolu yakasında bulunan Pendik, Beykoz, Çekmeköy, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar Belediyesi olmak üzere 9 ilçe belediyesi yerli işletim sistemi olan PARDUS'u kullanma kararı aldı. TÜBİTAK ile 9 belediye arasında PARDUS'un kullanımı konusunda protokol imzalandı.

Pendik Mehmet Akif Ersoy Sanat Galerisi'nde imzalanan protokol törenine AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve TÜBİTAK ULAKBİM Müdürü Mehmet Mirat Satoğlu katıldı.
Protokol kapsamında 9 ilçe belediyesinin teknolojik işletim sistemleri PARDUS olarak değiştirildi. Yerli ve milli bir işletim sistemi olan PARDUS'un kullanılmaya başlanmasıyla hem TÜBİTAK desteklenmiş olacak hem de kullanıma sunulan sistemin yaygınlaşması sağlanacak.

"YERLİ VE MİLLİ BİR YILDIZIN TEKNOLOJİMİZİN GELİŞMESİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ"

Yapılan imza töreninde konuşan Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, "Ülkemizde teknoloji anlamında çok önemli başarılar elde ediliyor. Ama tabi teknoloji kullananların ona destek vermeleri bu teknolojinin gelişmesi açısından önemli. TÜBİTAK ulusal anlamada yaptığı en önemli işlerden birisi de PARDUS diye işte piyasada Microsoft'un alternatifi olacak bir işletim sistemini geliştirdi. Ve bugün geldiği nokta gördük ki bizim ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek seviyeye gelmiş. Bunun daha ileriye taşınması açısından milli ve yerli yazılımın desteklenmesi açısından da İstanbul'daki 9 tane Anadolu Yakası'nın belediyeleriyle düzenli olarak bir aradayız. Ve biz bu konuda TÜBİTAK ile işbirliği protokolü yapalım. Bunu belediyelerimizde kullanarak hem yazılıma destek verelim hem de milli yazılım sektörüne destek verelim. Daha da önemlisi çok ciddi bir ekonomik kazanım da elde edelim. Çünkü bu PARDUS yazılım ve işletim sistemi açık kaynak kodlu ücretsiz sistemler ki onun dışındaki sistemlerin yıllık milyonlarca dolara varan hem kurumlarımız açısından hem de ülkemiz açısından bedelleri var. Hem ekonomik tasarruf sağlayacağız hem de yerli, milli yazılım sistemini kullanacağız. Bu sistemin en önemli avantajlarından biri güvenlik anlamda üstün nitelikler sağlıyor. Siber güvenlik açısından tedbirlerin daha iyi olduğu bir sistemi kullanmış olacağız. Yerli ve milli bir yazılım teknolojimizin gelişmesine katkı sağlayacağız. Bu açıdan bugün önemli bit çalışmaya imza attık" dedi.

İmza törenine TÜBİTAK adına katılan ULAKBİM Müdürü Mhmet Mirat Satoğlu da üretilen yazılım ve imzalanan protokolün önemine dikkat çekerek, "Bu yazılımlar karakutu olarak sunulan alanlarda üretici olabilmemizi ve güvenlik iletişim ve teknoloji kullanmamızı sağlıyor. Bilgi teknolojilerinde bir üst sınıfa çıkmamız adına önemli bir adım" açıklamasında bulundu.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, "TÜBİTAK bir dönem milli yazılım sistemi arayışının ürünü olarak PARDUS'u üretti. Bu yazılımın kullanılacağı teknoloji bize ait olmadığı için tüm gayretlere rağmen PARDUS yaygınlık kazanamadı. Geçerli ve yaygın kullanılan bir ürün haline de dönüşemedi" ifadelerini kullanmıştı.

Zihinleri kiralık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pek çok sapkın yapı gibi FETÖ’cüler de yollarını kaybetmişlerdir. Ne olduklarını, kim olduklarını unutarak, sadece sahiplerinin emrettiğini yapan birer mankurta dönmüşlerdir” dedi. Erdoğan, bu örgüt içindeki elemanların kalplerini ve zihinlerini bir şarlatana kiraladıklarını söyledi

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen “Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 2016 Ödülleri Töreni"ne katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ülke ve toplumların güvenlik anlayışının köklü bir değişime uğradığını belirtti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Eskiden sadece sınırların ve çıkarların korunması olarak algılanan güvenlik kavramı artık ekonomik, toplumsal, kültürel tüm varlıklara yönelik tehditleri de içerecek şekilde gelişti. Askeri, adli, polisiye tedbirler güvenlik yaklaşımının görünürdeki yüzleridir. Bunun yanında güvenlik döngüsünün tamamlanabilmesi için bilimden sanata, eğitimden spora, yatırımlardan medyaya kadar geniş bir sahada mücadele gerekiyor.

KÜLTÜREL YOZLAŞMA

Türkiye'nin tarihindeki çalkantılara, istikrarsızlıklara bakıldığında hepsinin arkasında cehaletin, ilmi geriliğin, kültürel yozlaşmanın bulunduğu görülür. Selçuklu'yu kalbinden vuran Haşhaşiler bu boşluktan faydalandı; Osmanlıyı uğraştıran pek çok sorunun da temelinde aynı sıkıntılar var. Bugün de aynı sorunla mücadele ediliyor.

 

ZİHİNLERİNİ KİRALADILAR

FETO denilen şer şebekesi, milletimizin eğitim, yardımlaşma konusundaki hassasiyetlerini istismar ederken en çok bu tür eksiklerden faydalanmıştır. Bu örgütün içindeki akademisyenler, yargı mensupları, polisler, askerler, öğretmenler, iş adamları iyi eğitim almış, fiyakalı okullardan mezun olmuş olabilir, ama bu durum hakikatler karşısındaki körlüklerini, cehaletlerini, kalplerini ve zihinlerini bir şarlatana kiraladıkları gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

BİZE SINIR ÇİZERLER

Kendimize gelebilmemiz ancak kendimizi bilmemizle mümkün. Şayet biz kendimizi bilmezsek birileri gelir bize ne olduğumuzu anlatmaya, bunun sınırlarını çizmeye başlar. Pek çok sapkın yapı gibi FETÖ'cüler de yollarını kaybetmişdir. Ne olduklarını, kim olduklarını unutarak, her biri sadece sahiplerinin emrettiğini yapan birer mankurta dönmüş veya dönüşmüştür.

İŞGALE ZEMİN HAZIRLADILAR

Öyle ki 15 Temmuz'da bu örgüt mensuplarının ihanetinin büyüklüğünü ancak bir asır önceki işgal günleriyle mukayese edebiliriz. Mesela FETÖ'nün Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalamasıyla Osmanlı Meclis-i Mebusanın kapatılması aynı şeydir. Aynı amaca yöneliktir. Orada bir fark yok. Her ikisi de milli iradenin tecelligahı olan bu kurumları işlemez hale getirerek ülkenin işgaline zemin hazırlama amacı gütmektedir.

F klavyede ilerleme olmadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında milli yazılım sistemi PARDUS'a da değindi, Erdoğan şunları kaydetti: TÜBİTAK milli yazılım sistemi arayışının ürünü olarak PARDUS'u üretti. Bu yazılımın kullanılacağı teknoloji bize ait olmadığı için tüm gayretlere rağmen PARDÜS yaygınlık kazanamadı. Aynı şekilde kamudaki bilgisayarlarda F klavye kullanılması için genelge yayınlamıştım. Aradan geçen onca yıla rağmen bu konuda da ciddi bir ilerleme kaydedilmediğini görüyorum. Çünkü bu klavyenin kullanıldığı cihazı ve teknolojiyi üreten, dolayısıyla onun kültürünü belirleyen biz değiliz. dedi.

Sinsi nefret organizasyonu 'nin 2016 bilançosu

Sinsi nefret organizasyonu İslamofobi'nin 2016 bilançosu

Batı ülkelerinde İslam ve Müslüman karşıtı larda büyük oranda artış gözleniyor. 2016 yılından Ocak 2017'ye kadar toplam 2800'den fazla k saldırı gerçekleştirildi. İşte Batıda yükselen İslamofobik saldırı bilançosu...

, son günlerde özellikle ABD ve Batı'daki ülkelerde büyük bir yükselişe geçti. Müslümanlara karşı duyulan ön yargı ve ayrımcılık beraberinde islam karşıtı ları getirmeye başladı.

Batı ülkelerindeki islam ve müslümanlık karşıtı bazı gruplar ile terör örgütleri, onlarca yıldır çeşitli eylemler yaparak camilere, ibadethanelere ve müslüman derneklerine saldırı düzenliyor. Bu saldırılar son dönemde daha da artmaya başladı. Son olarak Kanada'da bir camiye saldıran teröristler, namaz kılan 6 kişiyi silahla katletti. İşte dünya genelinde yapılan islamofobik saldırıların 2017 yılı ve Ocak 2017 verileri... ABD: Amerika Birleşik Devletleri'nde yıllardır ırkçı örgütler tartışılıyor. Siyah-Beyaz ırk ayrımının yapıldığı ülkede İkiz Kule saldırısından sonra islamofobi, müslüman karşıtı örgütler tarafından yapılan propagandalar ile körüklendi. Donald Trump'ın başkan seçildiği Kasım seçimlerinden sonra ise ırkçılık yükselişe geçti. ABD'de bugüne kadar 450'den fazla islamofobik saldırı yapıldı. Bu saldırılar özellikle kasım seçimlerinden sonra daha da arttı.

ALMANYA: Teröre destek veren batılı ülkelerin başında gelen Almanya, islam, müslüman ve mültecilere yönelik ırkçı tutumlar da sergiliyor. Suriyeli mültecileri kabul etmemek için türlü bahaneleri öne süren ülkede hem camiler, hem müslümanlar hem de çeşitli ülkelerden göç eden mülteciler hedef alınıyor. Almanya'da bugüne kadar 260 islam karşıtı eylem düzenlendi. 664 sığınmacı müslüman mültecinin saldırıya uğradığı ülkede 60'dan fazla camiye saldırı düzenlendi.

AVUSTURYA: 90'dan fazla saldırı

BELÇİKA: Nüfusun yüzde 60'ı müslümanları tehdit olarak görüyor. Müslümanların yüzde 71'i kendilerinin terörist olarak görüldüğünü düşünüyor. Halbuki FETÖ, PKK, PYD ve DHKP-C gibi terör örgütlerine kucak açan ve teröristlere sahip çıkan ülkelerin başında Belçika yer alıyor. Ülkede 20'den fazla islamofobik saldırı gerçekleşti.

FRANSA: Müslüman karşıtı gösterilerin en yoğun olduğu ülkelerden birisi. Özellikle müslümanlar ile diğer dine mensup kişilerin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığı ülkede 360'tan fazla saldırı oldu.

HOLLANDA: İslamofobik çevreler ülkede en çok camileri hedef alıyor. Öyle ki Hollanda'da yaşayan Türk vatandaşları ve diğer müslüman ülkelerin vatandaşları, ibadet için gittikleri camilerin, ibadet esnasında kapılarının kapalı tutulması konusunda şu günlerde çalışma yapmaya başladılar. Hollanda'da bugüne kadar 100'den fazla saldırı gerçekleşti. Bu saldırılardan 20'den fazlasında ise camiler hedef alındı.

İNGİLTERE: Birleşik Krallık'ta müslümanlara ait olan dernek ve camilere yapılan saldırı haberleri sık sık medyanın gündemine taşınıyor. Başkent Londra başta olmak üzere ülke genelinde bugüne kadar 1000'den fazla saldırı düzenlendi. Genel olarak bu saldırıların çoğu müslümanları hedef alsa da asıl hedefin yüzde 60'lık oranla müslüman kadınlara yönelik olduğu belirtiliyor.

İSVEÇ: 30'dan fazla saldırı

KANADA: İslam karşıtı saldırıların en az rastlandığı Kanada'da bugüne kadar 20'den fazla saldırı yapıldı. Bu saldırıların en büyüğü ise geçen günlerde bir camiye yapıldı ve saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti.

NORVEÇ: Norveç'te radikal sağcı Norveç Savunma Ligi ile Norveç'in İslamileşmesini Durdurma Hareketi taraftarlarınca onlarda kez İslamofobik saldırı gerçekleştirildi.

YUNANİSTAN: Darbe girişimi sonrasında Türkiye'den kaçan 8 firari FETÖ'cü askeri barındıran ve onları iade etmeyen Yunanistan'da ise müslüman mültecilere sözlü ve fiziki saldırılar yapıldı. 'İslam Avrupa Dışına' gibi söylemler de ise son günlerde artış yaşanıyor.

Son dakika: Esenler Otogarı'nda korkutan yangın

Son dakika: Esenler Otogarı'nda korkutan yangın

İstanbul 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda park halindeki iki otobüste çıkan yangın söndürüldü. Yangında ölen ya da yaralanan olmadı.

İstanbul 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda park halindeki iki otobüste çıkan yangın söndürüldü. Yangında ölen ya da yaralanan olmadı.

Yangın, Bayrampaşpaşa'da bulunan 15 Temmuz Demokrasi Otogarı alt katta park halindeki iki otobüste saat 21.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Haber verilemsi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Otogar Metro istasyonu kapatılırken metro seferleri her iki yönden durduruldu.

Otogar'da yangın

İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederek söndürdü. Her iki otobüs kullanılamaz hale geldi. Yangının söndürülmesinin ardından 1 saat ara verilen metro seferleri tekrar başlatıldı.

Yangınla ilgili polis ve itfaiye ekiplerinin araştırması sürüyor.

Şüpheli tan çok çarpıcı ları!

Şüpheli pilottan çok çarpıcı FETÖ itirafları!

Fetullahçı Terör Örgütü'nün () 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski Teğmen Uluç Hüseyin Hançer, savcılık ifadesinde, FETÖ üyesi "abilerin", askeri lise sınavları için kendisinin ve arkadaşlarının ailelerini ikna ettikten sonra yatılı kampa alarak mülakatlara hazırladıklarını söyledi.

ile 7. sınıftayken gittiği dershanede tanıştığını anlatan Hançer, savcılık ifadesinde, "Emin isimli bir arkadaşım, üniversitede okuyan abilerin evi olduğunu ve buraya giderek ders çalışabileceğimizi söyledi. İlk gittiğimde ikramda bulunup, ders çalıştırdılar. Durumu babama anlattım, babam tanımadığım kişilerle görüşmemi uygun bulmadı. Daha sonra faydalı bulmam üzerine o da kabul etti." diye konuştu.

"Abilerin" sınıflarında güvendikleri başka birilerini daha getirebileceklerini söylemesi üzerine Ali isimli arkadaşına bunu aktardığını belirten Hançer, "Ali bizle gelmeye başladı. 2-3 ay sonra bize Fetullah Gülen'i tanıyıp tanımadığımızı sordular. Hatta Ali, 'Tanıyorum, şerefsizin teki' diye ifadede bulundu. Bunun üzerine abiler, 'Siz onu tanımıyorsunuz, iyi bir insandır, toplumda yanlış tanınıyor. Bizler onun öğretilerini takip ediyor ve uyguluyoruz. Sizler de bizlere katılırsanız, kazananlardan olursunuz' dediler." ifadelerini kullandı.

Kendisine "Uğur" kod isimle hitap edilmeye başlandığını bildiren Hançer, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Askeri liselere yönlendirmek istedikleri öğrencilerin, düz taban ve güvercin göğüslü olup olmadıklarını öğrenmek için bazı sorular soruyorlardı. Bize de İrfan abi bu soruyu sormuştu. Biz de bunu neden sorduğunu söyleyince, halı sahaya maça gideceğimizi, orada böyle sorunu olanların maç oynamalarının zararlı olduğunu, o yüzden de bu tür sorunu olanları maça götürmeyeceklerini söyledi. İlerleyen zamanlarda İrfan abi ve Veli abi bizleri toplayarak Fetullah Gülen cemaatinin farklı yönlerinin de olduğunu, bizlerin sadece bu cemaatle ilgili küçük bir bölümünü bildiğimizi söyledi.

Bu cemaatin içinde ünlülerin, futbolcuların, iş adamları gibi toplumun farklı kesimleri ile ilgilenen büyük mertebede abiler, gruplar olduğunu, askeriyenin içerisinde ateist, namaz, abdest bilmez vatan haini insanların çoğunlukta olduğunu, geçmişte darbeler yaparak ülkeye büyük zararlar verdiklerini, buraların peygamber ocağı olduğunu, bizim gibi abdestli, namazlı, düzgün insanların askeriyeye girerek vatana hizmet etmemiz konusunda bilgi vererek, Ali, Emin ve beni askeri liselere yönlendirmek istediklerini, cemaatin buralarda açığı olduğunu, bu açığı bizlerin kapatacağını söylediler."

HASTANEDE KOD İSİMLE MUAYENE

FETÖ üyesi "abilerin", askeri lise sınavları için kendisinin ve arkadaşlarının ailelerini ikna ettikten sonra yatılı kampa alarak sınavlara hazırladıklarını söyleyen Hançer, sabahları spor yaptıklarını, günün kalan kısmında ise test çözdüklerini aktardı.

"Abilerin" kendilerini ön sağlık muayenesi için özel bir hastaneye götürdüklerini belirten Hançer, "Ön sağlık muayenesi yapacaklarını söyleyerek Ali, Emin ve beni Ümitköy'de ancak bu civarı pek bilmediğimden neresinde olduğunu hatırlamadığım, karşısında bowling merkezi olan tıp merkezine götürüldük. Kendimizi sporcu olarak tanıtıp sağlık muayenesi olduk. Hastaneye kaydımızı kod isimlerimizi kullanarak yaptık. Hastane ücretinin nasıl ödendiği konusunda bir fikrim yok. Burada kan verdik ve rutin taramadan geçtik. Hiçbirimizde sıkıntı çıkmadı." ifadelerini kullandı.

Hançer, "abilerle" birlikte kamp yaptıkları evde sınavın mülakat provasını yaptıklarını kaydederek, "Sınava yakın dönemde sanki gerçeği yapılıyormuş gibi ev içinde sözlü mülakat sınavlarına tabi tutulduk. Cemaate yakın olmayan gazete, dergi ve televizyonları takip ettirip bunları yazar, çizer, sunucu ve benzeri kişilerini takip etmemizi, Fetullah Gülen cemaatiyle ilgili de 'bizler şakirt olarak adlandırıldığımızdan sizleri de bu şekilde çağırabilirler, sakın tepki vermeyin' ikazında bulunuldu." diye konuştu.

Mülakatta okuduğu yazarların sorulması ihtimalinde, Hürriyet ve Milliyet gazetesinin köşe yazarlarının isimlerini söylemesinin istendiğini ileri süren Hançer, "Okuduğum kitaplarda ise güncel kitap isimlerini söylememi istediler. Atatürk ilke ve inkılaplarına hakim olabilmem için ayrıntılı çalışmam gerektiğini söylediler." dedi.

Hançer, Askeri Liseler Sınavını 2005'te kazandığını, arkadaşlarının kazanamadığını belirterek, "Yazılı sınavı kazandıktan sonra yine aynı evde bulunan abiler, mülakata ilişkin daha fazla bilgiler vermeye başladılar. Abiler, önceki mülakat sorularını arşivlediklerinden bu soruları söyleyip ne şekilde cevap vermem gerektiğini söylüyorlardı. Abilerden birinin ismi İrfan'dı. Bizden sorumlu kişi Veli'ydi. İrfan da Veli'den sorumluydu." diye konuştu.

Eski Teğmen Hançer, şöyle devam etti:

"Veli abi, Ankara'dan gideceğini, bana başka bir sorumlu abi atanacağını, bu şahsın arkadaşı ve birlikte askerlik yaptığını söyledi. Gerçek ismi olup olmadığını bilmiyorum Serkan isimli, eskiden Efes Pilsen Basketbol takımında oynayan ve sakatlanması üzerine sporu bırakmak zorunda kalan kişiyle tanıştırdı. Veli abinin gitmesiyle cemaatten soğudum. İki hafta sonra İrfan abi ile birlikte Serkan abi ailemin yanına gelerek dini ve milli meselelerden bahsederek ailemi ve beni ikna ettiler."

Kuleli Askeri Lisesinde girdiği sınavı kazandığını aktaran Hançer, "İzmir Maltepe Askeri Lisesine asil olarak girmeye hak kazandım. Serkan abiyle Konak Meydanında buluşup yeni belirlenen eve gidiyorduk. Biz evdeyken, evde başka grupların da olduğunu ev sahibi söylüyordu. Bunu teyzenin 'Siz hangi abiye geldiniz?' diye sormasından anladım. Tedbire aşırı önem veriliyordu." ifadelerini kullandı.

"MAÇ VAR DERSEM FİLO KOMUTANINA HABER VERİN"

FETÖ'nün darbe girişiminden birkaç gün önce izinde olduğunu, "abilerin" isteği üzerine tatilini yarıda keserek Ankara'ya geldiğini, yaptıkları toplantıda "hükümetin askeriyeye yönelik bir darbe" girişimi olabileceği şeklinde bir değerlendirme yapıldığını anlatan Hançer, bu toplantıda kısa bir süre sonra Ertuğrul kod adlı "abinin" kendisiyle görüşmek istemesi üzerine yanına gittiğini söyledi.

Hançer, sonrasında yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:

"Ertuğrul beni aradı ve görüşmek istediğini söyledi. Arabasına gittiğimde yanına sivil polis olduğunu söyleyen ve kimlik gösteren 4 şahsın geldiğini ve ikimizin de cemaatçi olduğumuzu bildiklerini, 'abimizin', 'şuraya bomba atın' derse atacağımızı ve hepimizi hükümetin askeri yapacağını söylemiş. Bunun üzerine olayı hükümetin polislerinin değil de cemaatçi polislerin yaptığını, bizleri bertaraf ederek pilotluktan elenmemiz için yapılan bir oyun olduğunu düşündük.

Yaklaşık üç saat sonra Hasan kod adlı 'abinin' evine gittik. Gizli şekilde binaya girdik. Ben aşağıda gözcülük yaparken Ertuğrul yukarı çıkarak abiye durumu anlattı. Ertuğrul'un söylediğine göre abi herhangi bir tepki vermemiş ve şaşırmamış. Sadece 'evin numarasını sordular mı' diye sormuş. Sonrasında benim telefonumu Ertuğrul'dan almış ve 'arayıp eğer maç var dersem, filo komutanımızı kastederek (Hakan) Karakuş'a haber verin, maç yok dersem söylemenize gerek yok' demiş. Ertuğrul yanıma gelince, polislerin yanımıza geldiğini gören kameranın görüntülerini almak için binanın yöneticisiyle görüştük."

Hançer, teğmen olarak mezun olduktan sonra maaşının yüzde 15'ini "himmet" adı altında terör örgütü FETÖ'ye aktardığını belirterek, örgütün gazete ve dergi gibi yayın organlarına da abone olduğunu sözlerine ekledi.

Milyonluk krizinde yeni detay! İlk 5 sıra 'li vekillere ait

Milyonluk fatura krizinde yeni detay! İlk 5 sıra CHP'li vekillere ait

Telekomünikasyon sektörü uzmanlarının, "Bu yı nasıl izah edecek anlamıyoruz" dediği 'li vekil 'in 2 milyonluk faturasının ardından yeni bilgilere ulaşıldı. Başkanlık Divanı’nda en yüksek faturalarda ilk 5 sırayı CHP’lilerin aldığı öğrenildi.

2016 yılında cep telefonuyla konuşma ve seçmen mektupları ile TBMM'ye 1,2 milyon liralık çıkaran 'li vekil 'in, bu rakama nasıl ulaştığı uzmanları bile şaşırttı. İddiaya göre Türkmen'in ocak ayı fatura bedeli bile 794 bin TL. Başkanlık Divanı'nda en yüksek faturalarda ilk 5 sırayı CHP'lilerin aldığı ifade edildi. Uzmanlar, CHP'li vekil Türkmen'in, 1.2 milyonluk faturasının 857 asgari ücretlinin bir aylık gelirine eşit olduğuna dikkat çekti. Aynı şekilde, 1.2 milyon ekmek parasına tekabül eden faturayla, orta halli yaklaşık 12 daire alınabiliyor.

'HERHALDE FİLM İNDİRDİ'

Telekomünikasyon sektörü uzmanları cep telefonu operatörlerinin aylık 19 TL'den başlayıp 99 TL'ye kadar sınırsız konuşma kampanyaları olduğuna dikkat çekerek, "Bu faturayı nasıl izah edecek anlamıyoruz. Aylık 100 bin lira civarında bir rakam. Herhalde 7/24 telefonla konuşup, internetten film izledi ya da telefonunu şarjdan hiç çıkarmadan yurtdışı ile görüşme yaptı" tespitinde bulundu. TBMM tarafından karşılanan tutarın Meclis işleri için olduğunu vurgulayan bir yetkili bunun seçim amaçlı kullanılmasının yanlış olduğunun altını çizdi.

MECLİS'İ SUÇLADI

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Adana Milletvekili olan Türkmen, rekor kırdığı haberleşme faturası nedeniyle özür dilemek yerine Meclisi suçladı: "Divan üyelerine verilen hakkı ben de kullandım. Bu kullanılan hak, tamamen seçmenlere, hemşerilerime, kamuoyuna yönelik bir bilgilendirme ve iletişim amaçlıdır."

İLK 5 SIRA CHP'Lİ VEKİLLERE AİT

Star gazetesinin haberine göre, TBMM, milletvekillerinin iki maaş kadar olan iletişim masraflarını karşılıyor. Bu da 30 bin TL'ye tekabül ediyor. İki maaşı geçen durumlarda doğan fark milletvekillerince ödeniyor. Ancak Meclis Divanı üyeleri için istisnai şekilde sınırsız limit uygulanıyor. Divan'ın AK Parti, CHP, MHP ve HDP'li üyeleri arasında en yüksek gelen faturalarda ilk 5 sırayı CHP'lilerin aldığı öğrenildi. CHP'de tek istisna Akif Hamzaçebi. Hamzaçebi'ye 7.500 TL'lik fatura geldiği belirlendi. İnternet ortamına düşen ve muhataplarınca yalanlanmayan Başkanlık Divanı üyelerinin faturalarında ilk 3 sıra ise şöyle: Elif Doğan Türkmen (CHP): 2016 yılı-1.108.842 TL (2017 Ocak ayı-794 bin), Emre Köprülü (CHP): 2016 yılı-373.457 TL, Özcan Purcu (CHP): 2016 yılı 181.905 TL.

TBMM: VEKİL BİLGİLENDİRİLDİ

TBMM'den milyonluk fatura olayıyla ilgili yapılan açıklamada da şunları kaydedildi: "Bakanlar Kurulu üyeleri hariç milletvekillerince ve TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatında kullanılan sabit telefon, mobil telefon, GSM ve belgegeçer hatlarının teknik tesis, bakım ve işletilmesi, bu hatlarla yapılan elektronik iletişim iş ve işlemleri ile posta gönderilerinden meydana gelen masrafın tahakkuk ve ödeme esasları yönetmelikle düzenlenmiştir. Kullanıcılar, bu yönetmelikte düzenlenen haberleşme araçlarının amacına uygun olarak kullanılmasından sorumludur. Milletvekillerin fatura bilgileri TBMM Milletvekili Hizmetleri Bakanlığı'nca dosyalarında veya elektronik ortamda bulunmaktadır. Bu bilgiler milletvekillerine e-posta yoluyla gönderilmektedir. Söz konusu milletvekilinin yaptığı harcamaların tutarının kendisine bildirilmediği ve haberinin olmadığı yönündeki beyanları gerçeği yansıtmamaktadır."

CHP'DE FATURA KRİZİ

CHP'li Elif Doğan Türkmen'in rekor faturası CHP'de tartışmalara yol açtı. Seçeneklerden biri, Türkmen'in ücreti geri ödemesi oldu. Ancak kabarık ücret bunu zorlaştırdı. Bir başka öneri ise, ücretin ödenmesi için milletvekillerinden para toplaması yönündeydi. CHP'liler bu öneriye sıcak bakmadı.

Yıldırım: Derhal o beyanatı düzeltmesi gerekir!

Yıldırım: Derhal o beyanatı düzeltmesi gerekir!

Sivil Toplum Farkındalık ödülleri töreninde yaptığı konuşmada CHP ı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün bir TV kanalında söylediği “Dayatma ile olmaz” sözüne sert çıktı ve “Derhal bu sözünü düzeltmeli” dedi.

MİLLİ İRADEYİ İNKAR EDİYOR

Bir değişikliğimiz var. Bugün Anamuhalefet Partisi ı diyor ki "Dayatmayla Anayasa olmaz" "Hayyalessalah"

DERHAL O TALİHSİZ BEYANATI DÜZELTMELİ

Ya hu bu milleti meclisi yok saymak demek. Bunu meclis görüştü arkadaşlar. Millet iradesinin temsili neresi? Meclis. Temsilcileri de orada. Bütün bunlar ortada iken bu anayasa değişikliği dayatmadır demek siyaseti milli iradeyi inkar etmek demektir. Talihsiz bir beyanattır. Derhal düzeltmesini bekliyorum. Biz aslında mecliste Anayasa falan yapmadık. Yapılacak değişikliğini millete götürecek altyapıyı hazırladık.

MİLLETİ YOK SAYARSANIZ MİLLET DE SİZİ YOK SAYAR

Siz parlamenter sistem diyorsunuz. Biz de Başkanlık sistemi diyoruz. Yine çözüm var. Teklifinizi getirin Millete gidelim millet karar versin dedik. Buna da yanaşmadılar. Teklife de hayır diyeceksin. Olur. Ona da itirazımız yok ama demokrasiyi sindireceksin kardeşim. Öyle dayatma bilmem ne diye milli iradeyi yok sayarsanız gün gelir millet de sizi yok sayar.

Sabah

Başbakan Binali Yıldırım Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri Töreni'nde konuştu

’e konuşan hain 'cü general kim?

CNN’e konuşan hain FETÖ'cü general kim?

Amerika'da yayın yapan International kanalı, yüzünü gizlediği ve 'ismi belirtilmeyen üst düzey asker' diye tanımladığı firari /PDY mensubuyla röportaj gerçekleştirdi. Sabah.com.tr o hainin kim olduğunu ortaya çıkardı.

Mick Krever ve Atika Shubert tarafından yapılan röportajda kimliği gizli tutulan ve "TSK çok zor durumda, uçak uçurmakta bile zorlanıyor" şeklinde iftirada bulunan hainin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hakkında yakalama kararı çıkarılan Mehmet Yalınalp olduğu ortaya çıktı.

DEVRELERİ O HAİNİ TANIDI

Devre arkadaşları, 'nin sesini değiştirmeye çalıştığı Mehmet Yalınalp'i siluet ve el hareketlerinden tanıdı.

 

DARBECİ YALINALP, ALMANYA'YA SIĞINDI

Almanya'daki NATO üssünde hava kumanda strateji şefi olarak görev yapan ve 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasının ardından Almanya'da sığınan darbeci Mehmet Yalınalp, 1 Ağustos'ta yayınlanan kanun hükmünde kararnameyle (KHK) Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilmişti.

15 Temmuz darbe girişiminin bir numaralı ismi Akın Öztürk, 2014'te Hava Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde Mehmet Yalınalp'i birinci sıradan tuğgeneral rütbesine terfi ettirmişti.

Kaynak: Sabah.com.tr

Bozdağ’dan cevabı!

Adalet Bakanı Bozdağ’dan Öcalan cevabı!

, Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk’ün Abdullah ile ilgili soru önergesini cevapladı. Bozdağ, ceza infaz kurumlarında ve ceza infaz mevzuatında ‘tecrit, izolasyon ve sürgün’ şeklinde bir uygulama bulunmadığını belirtti.

Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk'ün soru önergesine verdiği cevapta hükümlü ve tutukluların sağlık kontrolleri yapıldıktan sonra gerekli güvenlik önlemleri altında sevk işlemlerinin yapıldığını belirten Bakan Bozdağ, "Gerek yüksek güvenlikli kuramlarda, gerekse diğer kapalı ceza infaz kuramlarında tecrit ve izolasyon şeklinde bir uygulama bulunmamaktadır. Ceza infaz mevzuatımızda 'sürgün' şeklinde bir uygulama bulunmamakta olup, başta zorunlu nakiller olmak üzere hükümlü ve tutuklular mevzuata uygun olarak bulundukları ceza infaz kuramlarından başka ceza infaz kuramlarına nakledilmektedirler. Başka ceza infaz kurumuna sevk edilen hükümlü ve tutukluların sevklerinden önce gerekli sağlık kontrolleri yapılmakta ve güvenlik önlemleri alındıktan sonra sevk işlemleri gerçekleştirilmektedir" dedi.

"11 EYLÜL'DE KARDEŞİ İLE GÖRÜŞTÜ"

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan hükümlülerin cezalarını diğer kurumlardaki hükümlü ve tutuklular gibi 5275 sayılı Kanun uyarınca infaz ettiklerini belirten Bozdağ, "Soru önergesinde adı geçen hükümlülerden ilkinin hukuki yardım ve savunma hakkı kapsamında avukatları ile diğer hükümlü ve tutuklular gibi görüşebildiği, ancak zaman zaman gemi arızası veya kötü hava şartları gibi nedenlerle hükümlünün barındırıldığı adada bulunan Ceza İnfaz Kurumuna ulaşım sağlanmasında güçlük çekildiği, bu nedenle de avukatları, ailesi ve vasisiyle görüşmelerinde sorun yaşanabildiği, hükümlünün 11.09.2016 tarihinde kardeşiyle bayram açık görüşünü gerçekleştirdiği anlaşılmıştır" dedi.

Kurumlar arası nakillerin 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu uyarınca yapıldığını hatırlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Terör suçundan hükümlü olarak bulunan diğer hükümlülerin İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulunun kararları dikkate alınarak Bakanlığımızca Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakillerinin uygun görüldüğü, mevzuat hükümleri uyarınca yapılan güvenlik ve disiplin nakillerinde ailelere bilgi verilemediği, nakiller gerçekleştikten sonra kurumdan sorulması halinde bilgi verilebildiği, öte yandan adı geçenlerin nakledildikleri kurumun hükümlülere şifahi olarak söylendiği, kurumlar arası nakillerin hangi gün ve saatte nasıl yapılacağının 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu uyarınca gerçekleştirildiği, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda değişik suç ve örgüt grubuna mensup hükümlü ve tutuklu barındırılması nedeniyle, can güvenliği, vücut ve beden sağlığının korunması, telefon görüşü, revir, mahkeme ve hastane gibi rutin işleyişler göz önünde bulundurularak hükümlülerin avukat ile görüş günlerinin belirlendiği, adı geçen hükümlülerin de bu düzenleme doğrultusunda avukatlarıyla görüşmelerini yaptıkları, anlaşılmıştır."

Hava durumu: Bu illerde yoğun ı var

Hava durumu: Bu illerde yoğun kar yağışı var

Doğu adeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun doğusu ile Sivas, Kayseri, Samsun, Ordu ve Tokat çevrelerinin kar lı geçeceği tahmin ediliyor

Yapılan son değerlendirmelere göre; Doğu adeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun doğusu ile Sivas, Kayseri, Samsun, Ordu ve Tokat çevrelerinin kar lı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Doğu Karadeniz kıyıları, Ordu, Samsun'un doğu çevreleri, Siirt, Bingöl, Muş, Bitlis, Şırnak ve Hakkari ile Van'ın güney kesimlerinde yoğun kar yağışı (20 santim ve üzeri) şeklinde olması bekleniyor. Kuzey, iç ve doğu kesimlerde kuvvetli olmak üzere buzlanma ve don olayı, iç kesimlerde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının batı bölgelerde gündüz sıcaklıklarının güneşlenme ile birlikte 2 ila 4 derece artacağı, güneydoğu kesimlerde yoğun kar yağışı nedeniyle 1 ila 4 derece azalacağı tahmin ediliyor. Rüzgar, genellikle kuzey ve kuzeydoğu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, Doğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun batısında kuvvetli (40-60 km/sa) olarak esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

Ankara: Az bulutlu 0
İstanbul: Az bulutlu 6
İzmir: Az bulutlu ve açık 11
Bursa: Az bulutlu 8
Adana: Parçalı ve az bulutlu 9
Antalya: Az bulutlu ve açık 14
Samsun: Çok bulutlu, doğu çevrelerinde yer yer yoğun olmak üzere il geneli aralıklı kar yağışlı 3
Trabzon:Çok bulutlu ve yoğun olmak üzere kar yağışlı 3
Erzurum: Çok bulutlu ve kar yağışlı -9
Diyarbakır: Çok bulutlu ve kar yağışlı -1

'ndan skandal 'cami' açıklaması

Mimarlar Odası'ndan skandal 'cami' açıklaması

Türkiye'nin mega projelerine sürekli muhalefet olan , bu kez de cami yapımlarına karşı olduğu net bir şekilde ortaya koydu.

Türkiye, 2023 hedefleri doğrultusunda mega projelerini tek tek tamamlarken , projelerin durması için eliden geleni yaptı. Tüm engellemeler rağmen Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracak projeler açıldı.

MİMARLAR ODASI CAMİYE HAYIR DİYOR

Projelerin önünde engel olmaktan vazgeçmeyen Mimarlar Odası, bu kez de cami yapımlarına karşı çıktı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, İller Bankası'nın son durumuyla ilgili açıklama yaptı.

ÜNİVERSİTELER MODERN YAPILAR

Üniversitelerin modern yapılar olarak anlatıldığını söyleyen Candan, cami inşa eden anlayışın tüccar zihniyete sahip olduğunu, bu zihniyetin de toplumu gericileştirdiğini söyledi.

"TOPLUMU GERİCİLEŞTİREN BİR ANLAYIŞ VAR"

Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi; "İller Bankası Cumhuriyet döneminde bütün kentleri planlamış, finansmanına katkı sağlamış ve ülkenin gelişimine bütün deneyimleriyle hizmet etmiş modern bir binadır. Üniversiteler de örnek modern yapı olarak anlatılır. Onun yanına yapılan bir cami var. Bu camiyi inşa eden anlayış, inançsal anlamda tüccar zihniyetine sahip. Toplumu gericileştiren bir anlayış var. Suriye ve Irakta nasıl ki tarihi dokuyu katleden ve yıkan bir İŞİD anlayışı var ise, Türkiye'deki İŞİD anlayışı da budur işte."

Kadir Güntepe tutuklandı

Kadir Güntepe tutuklandı

Tokat'taki FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Beytüşşebap Kaymakamı Güntepe'nin tutuklandığı öğrenildi.

Tokat'ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) mülkiye yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Beytüşşebap Kaymakamı Kadir Güntepe tutuklandı.

O kaymakam hakkında karar verildi...

Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY'nin mülkiye yapılanması soruşturması kapsamında bir süre önce Kayseri'de gözaltına alınan Güntepe, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Savcılık sorgusunun ardından tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Güntepe tutuklandı.

'a şok

Bekir Coşkun'a şok soruşturma

Sabah.com.tr’nin dünkü yayını yargıyı harekete geçirdi. Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı, millete hakaret eden Sözcü Gazetesi yazarı hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçundan açtı.

Dünkü köşe yazısında Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerinden halka küfür ve hakaret eden hakkında açıldı.

Millete hakaretler yağdıran Coşkun hakkında TCK. 216/1-2-3 madde ve fıkra uyarınca halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçundan resen soruşturma açıldı. Bekir Coşkun hakkındaki soruşturma İstanbul/Küçükçekmece Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülüyor.

SABAH.COM.TR DUYURMUŞTU

Coşkun'un küfür ve hakaretlerini Sabah.com.tr duyurmuş Gazeteci Cem Küçük de yaptığı özel değerlendirmede Coşkun'un nefret suçu işlediğini belirtmişti.

İşte o haber:

'ta hareketli dakikalar!

Kardak'ta hareketli dakikalar!

Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait uçak, kayalıklarının üzerinde alçak uçuş gerçekleştirdi. Bu gelişmenin ardından denizde iki ülkeye ait botlar arasında it dalaşı yaşandı.

'ta Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı 1 savaş gemisi ile 2 hücum botun sürekli nöbet tuttuğu nda Yunan sahil güvenliğine ait bir bot da bekleyişini sürdürürken; saat 14.30 sıralarında Sahil Güvenlik Komutanlığına ait uçak, Kardak kayalıklarının üzerinden alçak uçuş gerçekleştirdi.

Türk uçağının Kardak kayalıkların üzerinde 6 kez sorti yapmasının ardından Yunan sahil güvenlik botu Türk karasularını ihlal etti. Bölgede bekleyen Sahil Güvenlik Komutanlığına ait 1 savaş gemisi ve 2 hücum bot tarafından kovalanan Yunan botu kendi sınırlarına çekildi. İki ülke sahil güvenlik güçleri arasında yaşanan it dalaşı yaklaşık 45 dakika sürdü. Bölgede gergin bekleyiş devam ediyor.

HÜKÜMETTEN 'KARDAK' AÇIKLAMASI DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN YUNANİSTAN'A "KARDAK" CEVABI!

7HSYK hakimi açığa alındı

FETÖ soruşturmasında kritik gelişme

soruşturmasında kritik gelişme

ile mücadele kapsamında örgütün haberleşme aracı olan ByLock uygulamasını kullanan 7 hakim hakkında karar belli oldu. FETÖ'cülerin yargılandığı davayı yöneten hakim, ByLock kullandığı ve örgütle irtibatı olduğu ortaya çıkınca tarafından açığa alındı.

FETÖ soruşturmasında kritik gelişme

ByLock kullandığı ve örgütle irtibatı oludğu belirlenen 7 hakim Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu () tarafından açığa alındı. Açığa alınanlardan biri de Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) Başkanı Fatih Mehmet Aksoy'du, hakkında gözaltı kararı da verilmişti.

Kırşehir ACM Başkanı Aksoy'a, HSYK tarafından açığa alınması ile ilgili karar duruşma sırasında bildirildi. O sırada sanık sandalyesinde ByLock kullandığı için 39'u tutuklu yargılanan 48 polis oturuyordu. Aksoy duruşmaya ara verdi. Mahkeme Başkanı Aksoy daha sonra duruşmayı erteledi. Aksoy, akşam gözaltına alındı.

HSYK tarafından açığa alınan ve gözaltı karar verilen 7 isim arasında yer alan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fatih Mehmet Aksoy, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yaptığı dönemde MİT TIR'larını durduran savcılar hakkında tutuklama kararı vermişti.

Adana ve Hatay'da MİT'e ait TIR'ların durdurulup aranması ile ilgili operasyonlarda görevli 4 savcı ile 1 subay, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mayıs'ta tutuklanmıştı.

Listedeki ayrıca, Erzurum Bölge Adliye Mahkemeleri Başkanı Muharrem Yılmaz, Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fahrettin Baş, Ankara Vergi Mahkemesi Başkanı Ahmet Çimen, Safranbolu Savcısı Alper Zeki Gürel, Konya Bölge İdare Mahkemesi Üyesi Nurullah Çelik, Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sedar Softaoğlu da bulunuyor.

6 HSYK hakimi açığa alındı

Altı HSYK hakimi daha ByLock soruşturması kapsamında açığa alındı

toplantısı sona erdi

AK Parti Sözcüsü Aktay kabine değişikliği iddialarını yalanladı

Sözcüsü Aktay, kabine değişikliği iddialarına ilişkin, "Emin olun yok. Hiç yok yani öyle bir konu ne konuşuldu ne de gündeme öyle bir konu gelmiş bulunuyor." dedi.

Genel Başkan ve Başbakan başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 2 saat 40 dakika sürdü.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, partisinin toplantısı sonrası açıklama yaptı.

Parti Sözcüsü Aktay, kabine değişikliği iddialarına ilişkin, "Emin olun yok. Hiç yok yani öyle bir konu ne konuşuldu ne de gündeme öyle bir konu gelmiş bulunuyor." dedi.

'GEREĞİNİ ELBETTE Kİ YAPACAĞIZ'

Aktay konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"ABD'nin, sözüm ona Suriye Demokratik Güçleri denilen, aslında büyük ölçüde terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan terör örgütü unsurlarına çıtayı biraz daha yükselterek zırhlı araçlar, daha nitelikli silahlar vermeye başlamış olması da bu açıdan endişeyle izlediğimiz bir husus. Sadece izlemekle de tabii ki kalmayacağız, bunun da gereğini elbette ki yapacağız."

ndan ’e !

Dışişleri Bakanlığından İsrail’e kınama!

, ’in işgal altındaki Filistin topraklarında ilave 3 bin konuta daha onay vermesini kınadı.

ndan yapılan açıklamada, " Hükümeti'nin işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşimlerde ilave 3 bin konuta daha onay vermesini kınıyoruz. Uluslararası toplumun sürekli uyarılarına rağmen İsrail'in kalıcı barış zeminini ve iki devletli çözüm imkanını tehdit ve tahrip eden bu tür hukuk dışı adımlara devam etmesi kaygı uyandırmaktadır" denildi.

'de çok sayıda ve ele geçirildi!

Nusaybin'de çok sayıda patlayıcı ve mühimmat ele geçirildi!

'in ilçesinde sokağa çıkma yasağının sürdüğü bölgede çok sayıda ve bulundu.

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, sokağa çıkma yasağının sürdüğü Abdulkadir Paşa, Fırat, Dicle, Yenişehir, Zeynel Abidin ve Kışla mahallelerinde PKK'lı teröristlerce yerleştirilen el yapımı ların imhası ile saldırılarda tahrip olan binaların yıkım çalışması devam ediyor.

Sokağa çıkma yasağının sürdüğü bölgedeki çalışmalarda biri fitil ateşlemeli 3 el yapımı bomba, 4 tüfek bombası,15 havan ı, roketatar mühimmatı, 4 el bombası ve 9 launcher fişeği ele geçirildi.

Ele geçirilen patlayıcılar kontrollü bir şekilde imha edildi.

ilçesinde huzur ve güvenliğin tesis edilmesi amacıyla başlatılan Atmaca-7 Operasyonu'nun ardından 14 Mart'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı, 25 Temmuz'da 6 mahalle hariç kısmen kaldırılmıştı.

hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi

Demirtaş hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen terör soruşturması kapsamında tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin hakkında 43 yıldan 142 yıla kadar hapis istemiyle iddianame kabul edildi. 6-8 Ekim olaylarının da yer aldığı iddianamede Demirtaş'ın, "Terör örgütü yöneticiliği", "Terör örgütü propagandası yapmak', "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet", "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "Halkı kanunlara uymamaya tahrik" ve "Suç işlemeye tahrik ve suçu ve suçluyu övme" suçlarından 43 yıldan 142 yıla kadar cezalandırılması talep ediliyor. 

Bu haber 16218 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf DEVA Partisi'nden istifa etti
Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf DEVA Partisi'nden istifa etti
İsrail resmi hesaplarından provokatif harita! 4 devleti kendi sınırları içinde gösteriyor
İsrail resmi hesaplarından provokatif harita! 4 devleti kendi...