Mustafa Sarıgül'ün oğlu Emir Sarıgül'e operasyon düzenlendi. Sarıgül, evinin arka kapısından kaçtı

Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Candaş'ın öldürülmesi olayıyla ilgili eski belediye başkanı Mustafa Sargül'ün oğlu Emir Sarıgül'e operasyon düzenlendi.

Arka kapıdan çıkıp taksiyle kayıplara karışan Emir Sarıgül polis tarafından her yerde aranıyor.

Habertürk'ün haberine göre: Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Candaş'ın öldürülmesi olayıyla ilgili soruşturmasını sürdürüyor. Cinayetle ilgili olarak Şişli eski belediye başkanı Mustafa Sarıgül'ün oğlu Emir Sarıgül hakkında ifadesine başvurmak üzere gözaltı kararı verildi.

EVİN ARKA KAPISINDAN ÇIKARAK TAKSİYLE KAÇTI

EMİR SARIGÜL HER YERDE ARANIYOR

Evden kaçtığı belirlenince hakkında yakalama kararı çıkarılan Emir Sarıgül, polis tarafından her yerde aranmaya başlandı.

Öte yandan, Cemil Candaş cinayeti soruşturması kapsamında suç örgütü lideri ve aynı zamanda müteahhit olduğu belirtilen Mithat Y. ve ünlü inşaat firmasının patronu Selahattin K., gözaltında bulunuyor.

Genelkurmay’a elinde tabancayla giren hainin, FETÖ’nün karakutusu Adil Öksüz’le aynı üniversiteden Mehmet Akçara olduğu ortaya çıktı

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargâhı'na elinde tabancayla giren hain, darbe girişiminin kara kutusu olarak aranan Adil Öksüz'le aynı üniversiteden Mehmet Akçara çıktı. Akçara'nın FETÖ girişimleriyle Kara Harp Okulu'nda (KHO) öğretim görevlisi olarak çalıştığı belirlendi.

ÖKSÜZ'ÜN ARKADAŞI
Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 2012'de mezun olan Akçara, KHO'da Türk Dili öğretim görevlisiydi. Genelkurmay Karargâhı baskınında elinde tabanca olan kırmızı gömlekli Akçara, firari Öksüz'ün arkadaşı çıktı. İkilinin üniversitede sık sık görüştükleri belirlendi. Akçara, üniversiteden sonra bir FETÖ projesi olarak KHO'ya sızdı. Firari 'Hava Kuvvetleri imamı' Öksüz'ün toplantılarına da katılan Akçara'nın, FETÖ'nün "Büyük Bölge Talebe Mesulü" olduğu ortaya çıktı. Öksüz'ün görev yaptığı İlahiyat Fakültesi'nin yayın organı Nüsha'da da yazılar yazan Akçara, FETÖ'cü generallerle karargaha girdi. Akçara, 2008-2012 arasında Sakarya'da 12 cemaat evinden sorumluydu. Aslen Sakaryalı olan Akçara'nın üniversite arkadaşları Akçara'nın Sakarya Serdivan'da bulunan Mobilyacılar Çarşısı'ndaki bir FETÖ yurdunda müdür yardımcılığı yaptığını, kendi evinde kalmak yerine FETÖ evlerinde kaldığını söyledi.

Milli İstihbarat Teşkilatı, FETÖ soruşturmalarında ele geçirilen 1 dolarların üzerindeki rakamların, kişinin örgüt içindeki kimlik ve sicil numarası olduğu belirlendi

Tutuklanan üst düzey örgüt üyelerinin verdiği ifadeleri değerlendiren ve 1 doların üzerindeki rakamları araştıran Milli İstihbarat Teşkilatı, sonunda örgüt içindeki kilidi kırdı. Dolarların üzerindeki rakamların, kişinin örgüt içindeki kimlik ve sicil numarası olduğu belirlendi. Üzerinde 1 dolar olan bir kişi, FETÖ'nün Afrika ve Türki Cumhuriyetleri'nde bulunan okullarını ziyaretlere gittiğinde kendisinden 1 dolar istendiği, bu paranın üzerindeki seri numarasının, bilgisayar ağı üzerinden sorgulandığında, kişinin örgüt üyesi olup olmadığının tespit edildiği bildirildi. Örgüt üyelerinin, akıllı cep telefonlarına yükledikleri 'ByLock' ve 'Asphalt 8: Airborne' isimli programların yanı sıra 'Eagle' programını da kullandıkları belirlendi.

2010 KPSS rekortmeni Zeki Yolaçan’ın, 3 ay önce Kayseri İş-Kur Bölge Müdürlüğü’ndeki görevinden açığa alınıp tutuklandığı ortaya çıktı. Yolaçan’ın eşi de görev yaptığı hastanedeki görevinden uzaklaştırıldı.

Kayseri'de, mezuniyetinden 16 yıl sonra girdiği 2010 KPSS'de 120 sorunun tamamını doğru yanıtlayarak devlet memuru olan Zeki Yolaçan'ın, 3 ay önce Kayseri İş-Kur Bölge Müdürlüğü'ndeki görevinden açığa alınıp tutuklandığı ortaya çıktı.

KPSS'de yeniden başlatılan soruşturma kapsamında sınavı şaibeli bulunarak cezaevine gönderilen Yolaçan'ın eşi de görev yaptığı hastanedeki görevinden uzaklaştırıldı.

Bir hastanede görevli Reyhan Yolaçan da aynı sınavda ful çekmişti. Zekai Yolaçan'ın, yine 2010 KPSS'de 115 net soru yanıtlayan ve bir kurumda memur olarak görev yapan İngilizce öğretmenliği bölümü mezunu kardeşi Vahide Yolaçan'ın da tutuklandığı öğrenildi. Şaibeli sınavda 350 kişi bütün soruları bilmişti. Bunlardan 70'i karı-kocaydı. (Habertürk)

FETÖ soruşturması kapsamında aranan eski askeri savcı Gültekin Avcı yakalandı. Kapatılan Bugün gazetesi yazarı ve Bugün TV'de program yapımcısı olan, aynı zamanda Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da avukatlığını yapan Gültekin Avcı, İzmir'in Karabağlar ilçesinde, bir evin tavan arasında saklanırken yakalandı. İstanbul'a gönderilecek olan Avcı, geçen yıl eylül ayında yine İzmir'de yakalanmış ve 9 ay tutuklu kaldıktan sonra 9 Haziran 2016 günü Selam Tevhit davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki kapalı duruşma sonrası serbest kalmıştı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cerablus'a yönelik başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu'nun Türkiye açısından 2 önemli hedefi bulunuyor. İlki, Cerablus'un terör örgütü DAEŞ'ten temizlenmesi ve burada güvenli insani bölge oluşturulması. İkincisi ise terör örgütü YPG'nin oldu bitti ile bölge yerleşmesinin önlenmesi. TSK'nın başlattığı operasyonun ön hazırlıkları aslında daha öncesine dayanıyor.

GÖÇE KARŞI GÜVENLİ BÖLGE
Rusya ile ilişkilerini normalleştiren Türkiye, Suriye konusundaki tavrını açık bir şekilde anlattı. Rusya ve İran'a, "Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Türkiye'nin, oluşturulmaya çalışılan algının tam tarsine Suriye ile ilgili bir toprak talebi, oranın bölünerek yeni devletler oluşturulması gibi bir talebi kesinlikle yok" tezi anlattı. Türkiye, canlı bomba ve teröristlere karşı sınırını güvenlik altına alması gerektiğini de muhataplara anlattı. Fırat Kalkanı Operasyonu'nun hedefleri 2 başlık altında toplanıyor. Birincisi Cerablus'un DAEŞ'ten temizlenmesi. Bu temizlik tamamlandıktan sonra bölgedeki kontrol, aralarında Türkmenlerin de bulunduğu ÖSO'ya bırakılacak. Türkiye, burada ÖSO denetimde ancak Türkiye'nin de gözetiminde güvenli bir insani bölge oluşturmak istiyor. Bu yapıldığında, öncelikli olarak Türkiye'nin sınır güvenliği sağlanacak. Teröristlerin, canlı bombaların sızması önlenecek. Daha önemlisi de Suriye iç savaşından kaçanların Türkiye sınırına yığılmak yerine bu bölgede tutulması sağlanacak.

'HERKES YERİNDE DURSUN'
İkinci hedef ise terör örgütü YPG'li unsurların mevcut yerlerinde kalması, Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin ihlal edilmemesi anlamına geliyor. Türkiye, Cerablus'un temizlenip ÖSO denetimine bırakılmasından sonra YPG'nin bir oldu bittiyle bölgeyi ele geçirmesinden endişesi taşıyor. Ancak Türkiye böyle bir oldu bittiye kesinlikle izin vermemek konusunda kararlı. Bu husus Türkiye'de bulunan Biden'a da en güçlü şekilde iletildi ve "YPG'yi uyarın, daha ileri gitmesinler. Aksi takdirde kendi önlemlerimizi al" mesajı verildi.

ABD: HAVADAN KORUYACAĞIZ
Öte yandan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın uçağı Ankara Esenboğa Havalimanı'na indikten kısa bir süre sonra üst düzey bir ABD'li bir yetkili, Cerablus'taki harekatla ilgili açıklamada bulundu. Yetkili Türkiye'ye havadan destek vereceklerini ve Washington'un NATO müttefikleri ile "uyumlu" olacağını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Demokratik güçlerin içindeki YPG unsurları da bir an evvel Fırat’ın doğusuna geçmeli. ABD de bunun sözünü verdi. Aksi takdirde çok net söylüyorum gereğini yaparız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Estonya Dışişleri Bakanı ve Avrupa Konseyi Dönem Başkanı Marina Kaljurand ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
SİLAHLARI KİM VERİYOR: Türkiye DAEŞ ile mücadelede en kararlı ülkelerden biri olduğu için DAEŞ Türkiye'yi hedef alıyor. DAEŞ bu silahları nereden buluyor. Hadi ilk başta gittikleri yerlerdeki güçlerden elde ettiler, aradan 2 sene geçti DAEŞ'in silahı azalmıyor. Kim veriyor? Bunu da sorgulamak lazım.
AMACIMIZ SÜPÜRMEK: Bizim amacımız DAEŞ terör örgütünü kuzeyden aşağı doğru süpürmektir. Biz başından beri bunu ABD ile planladık ABD HIMARS'ları getirecekti ama maalesef henüz gelmedi ama şu andaki operasyonda bir taraftan bizim tanklarımız aynı şekilde diğer elimizdeki tüm imkanlarla bu mücadeleyi sürdürüyoruz ve ılımlı muhalefet de buraya girdi. Tanklarımız da bu geçişleri garanti altına almak için şu anda gerekeni yapıyor. Yani TSK'nın faaliyetleri planlandığı gibi şu anda aksamadan devam ediyor. Hava desteği ile ilgili de koalisyon ile birlikte çalışıyoruz. Terör örgütlerinin hepsiyle bu şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz.
YPG DOĞUYA ÇEKİLSİN: Peki Salih Müslim neden rahatsız oldu? Onlar bugüne kadar DAEŞ ile mücadele ettiğini iddia etmiyor muydu? Bizim DAEŞ'e karşı mücadelemizden niye rahatsız? Esasen kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Tüm müttefiklerimize anlatmaya çalıştığımız şeyi itiraf ediyor. 'Benim bir ajandam var. Burada kanton oluşturmak, Kürt devleti kurmak istiyorum.' Amacı DAEŞ ile mücadele olsa böyle bir operasyona karşı çıkmaz ancak destek verir. Dolayısıyla PYD'nin gizli ajandası ortada. Şunu da söylemek isterim. Bu demokratik güçlerin içindeki YPG unsurları da bir an evvel Fırat'ın doğusuna geçmelidir. ABD de bunun sözünü verdi. Aksi takdirde çok net söylüyorum gereğini yaparız. Türkiye'nin amacı bataklıktaki sivrisinekleri değil bataklığı kurutmak.
TERÖRLE MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ: Türkiye, terörün her türlüsüyle samimi şekilde mücadele ediyor. Mücadele etmek isteyen ülkeler ve kurumlarla da işbirliği yapıyor. DAEŞ'e karşı mücadelemiz son derece ortadadır. Aynı şekilde PKK, PYD gibi terör örgütleriyle de mücadelemizi sürdüreceğiz. Darbe girişiminin başarısız olmasının hemen arkasından o terör örgütlerinin devreye sokulması da tesadüf değildir. Türkiye üzerine oynanan oyunların bir parçasıdır.

'AVRUPALI DOSTLARIMIZ BİZE İNANMAK İSTEMEDİ'
Halkımız AB'nin sergilediği tavırdan dolayı süreci durdurmamızı istiyor. FETÖ'nün nasıl tehlikeli bir terör örgüt olduğunu özellikle son dört yıldır AB nezdinden anlatmaya çalıştık ama bugüne kadar nedense Avrupalı dostlarımız bize fazla inanmak istemedi. Türkiye'nin son 6-7 yılda birçok alanda imajının sarsılmasına da bu örgütün sebep olduğunu anlatmaya çalıştık. Birçok komplolarla Türkiye'de medyanın, ordunun, değişik kurumların, hatta polisimizin hedef alındığını anlatmaya çalışıyorduk ama her seferinde eleştirilen hep biz olduk ama bu örgütün ne kadar tehlikeli olduğunu Türkiye'ye destek vermeseler de şimdi herkes sanırım gördü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 kanunu onayladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan'ın onayladığı kanunlar şunlar:

- 6737 sayılı "Karadağ'ın Kuzey Atlantik Antlaşması'na Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun",

- 6738 sayılı "Nükleer Enerjinin Barışçıl Amaçlarla Kullanımına Dair Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun",

- 6739 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Evrensel Posta Birliği (UPU) Arasında Yirmi Altıncı Dünya Posta Kongresine Yönelik Düzenlemelere İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun",

- 6740 sayılı "Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun".

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kanunları, Anayasa'nın 89. maddesinin birinci fıkrası ile 104. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.

MİT’i durduran müdür tutuklandı

Adana'da aralarında emniyet müdür yardımcılarının da bulunduğu FETÖ üyesi 59 polisten 43'ü tutuklanarak Kürkçüler Cezaevi'ne konuldu. Cuntacıların kullandığı gizli yazışma programı "ByLock" kullandıkları belirlenen isimler arasında MİT TIR'larını durduran müdür olarak tanınan ve meslekten atılan eski KOM Şube Müdürü Halil Dağ, meslektaşlarını ve eşlerini dinleten eski Terörden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail Bilgin ile ile eski Adana Valisi Mustafa Büyük'ün korumalığını yapan komiser Harun Şimşek de bulunuyor

Şanlıurfa'da motor arızası nedeniyle insansız hava aracı (İHA) zorunlu iniş yaptı.

Şanlıurfa'da motor arızası nedeniyle insansız hava aracı (İHA) zorunlu iniş yaptı.

AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olan ve Fırat Kalkanı Operasyonu'nda görev yapan İHA'lardan biri motor arızası verince en yakın piste yönlendirildi ancak uzmanlar pistin uçuş trafiği güvenliğini göz önünde bulundurarak İHA'nın boş araziye indirilmesine karar verdi.

Merkez Eyyübiye ilçesinin Hancağız Mahallesi ile eski Şanlıurfa Havaalanı arasında bulunan bölgeye zorunlu iniş gerçekleştiren İHA'nın iniş takımlarında kısmi hasar oluştu. İHA'nın teknik değerlendirme sonrası tekrar uçabileceği öğrenildi.

Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, operasyonda görev alan İHA'nın kentte zorunlu iniş yaptığını söyledi.

Tuna, "İHA, kentimizdeki eski havaalanı bölgesine indirilmek istendi. Sert iniş esnasında İHA'da küçük ölçekli arıza oluşmuş. Çok ciddi bir olay olarak değerlendirmiyoruz." dedi.

Mehmetçik, dün sabaha karşı DAEŞ'i sınırdan temizlemek için Cerablus'a 'Fırat Kalkanı' operasyonunu başlattı. 81 hedef karadan vuruldu. F-16'lar 12 hedefi yerle bir etti. Türk tankları öğlene doğru Suriye tarafına geçti. ÖSO'nun katılımıyla 4 köy kurtarılırken 100'den fazla DAEŞ'li öldürüldü. Akşam saatlerinde Cerablus kontrol altına alındı

Terör örgütleri DAEŞ ve YPG'nin saldırılarına maruz kalan Türkiye, hem bu belaları bertaraf etmek hem de Demokratik Suriye için savaşan Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) destek için sınır ötesinde temizlik harekâtına başladı. Dün sabah saat 04.00'te önce top atışlarıyla, ardından da havadan vurulan Cerablus'taki DAEŞ hedefleri, öğleye doğru da Türk tankları ve ÖSO birlikleri tarafından kuşatıldı.

MERCİDABIK'IN 500'ÜNCÜ YILDÖNÜMÜ
Türkiye, yaklaşık 2 yıldır Suriye'nin kuzeyinde istediği DAEŞ'ten temizlenmiş güvenli bölge için dün düğmeye bastı. Türk askeri, 500 yıl önce Mercidabık Savaşı ile aynı günde ve aynı yerde Suriye'ye girdi. Anayasaya ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak gerçekleştirilen temizlik harekâtına "Fırat Kalkanı" adı verildi.
Son dönemde DAEŞ militanlarının doğu ve güneydoğuda bombalı terör saldırıları yapması ve Karkamış'a füze atması üzerine Mehmetçik sabaha karşı harekete geçti.

RUSYA'YA DA BİLGİ VERİLDİ
Askeri kaynaklar harekâtın TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetleri tarafından başlatıldığını duyurdu.
Harekat öncesinde, 1 yıldır bölgede hava operasyonları yapan Rusya'ya da bilgi verildi.
Vurulacak hedefler yerde bordo berelilerce, havada ise İHA ve İKU'larla belirlendikten sonra, öncelikle Karkamış hudut bölgesindeki fırtına obüsleri ve çok namlulu roket atarlarla (ÇNR) seri atışlar yapıldı. Saat 04.05'te ise tankların gidebilmesi için iş makineleri geçitler açmaya başladı. DAEŞ hedeflerine toplam 294 atış yapılarak, 81 hedef imha edildi.

9 AY SONRA ilk HAVA HAREKÂTI
Top atışlarının ardından bu kez F-16'lar havalandı. Saat 06.08'de ilk hava harekatı icra edilirken, daha sonra 06.30'a kadar bir çok hava harekatı yapıldı. Saat 07.50 itibariyle 12 hedeften 12'si de tam isabetle vurdu. Ayrıca gün boyu 2 F-16 savaş uçağı DAEŞ'in Rakka'dan takviye güç getirmesini önlemek için havada kaldı. Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nde görevli tüm pilotların izinleri kaldırıldı, izinli olanlar da göreve çağrıldı.

PİLOTLARA 'VUR' EMRİ
Pilotların gördükleri her türlü tehlikeye karşı yetkilendirildikleri ve 'Vur' emriyle havalandıklarını öğrenildi. Türk jetleri, Rus uçağının düşürüldüğü 24 Kasım 2015'ten bu yana ilk defa Suriye'nin kuzeyinde hava harekâtı yapmış oldu. Saatler saat 11.00'i gösterdiğinde de, bu defa Türk tankları Karkamış'tan Cerablus'a doğru atış yaparak girdi. Saat 13.00'te ÖSO'nun, zırhlı birlikler eşliğinde, sınırdan 3 km, içerideki Keklice köyünü DAEŞ'ten geri aldığı duyuruldu. Saat 14.15'te de Kıvırcık köyü kurtarıldı. Toplamda 4 köy kurtarılırken 100'den fazla DAEŞ'linin öldürüldüğü öğrenildi.

TÜRK ASKERİNDE KAYIP YOK
TSK'nın desteğinde Cerablus'a yürüyen ÖSO askerleri, öğleden sonra ilçenin yarısını ve tüm resmi kurumları ele geçirdi. ÖSO, saat 19.30'dan itibaren de Cerablus'un tamamını kontrol altına aldığını açıkladı. Çatışmalarda Türk Silahlı Kuvvetleri'nden can kaybı olmazken, 1 ÖSO mensubu hayatını kaybetti.

KOMUTANLAR KARARGÂHTA...
Harekât öncesi komutanlar da Genelkurmay Karargâhı'nda bir araya geldi. Komuta Harekât Merkezi'nde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar başkanlığında Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal, Jandarma Genel Komutanı Org. Yaşar Güler, Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ümit Dündar buluştu.
Fırat Kalkanı'nın bölgedeki yönetim merkezi ise 2'nci Ordu Komutanlığı oldu. Van Asayiş Kolordu Komutanı'yken, 27 Temmuz'da 2'nci Ordu Komutanı yapılan ve darbe girişimine direnen Korgeneral Metin Temel, bölgede harekâtı komuta eden isim oldu.
YPG sözcüsü Redur Xelil, "ABD'nin desteklediği Demokratik Suriye Güçleri'nin isteği üzerine YGP, Fırat'ın bıtısından çekiliyor" açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin teröre maruz kalma sebebinin Suriye olduğuna dikkat çeken Erdoğan “Burada sahneye konulmaya çalışılan oyuna asla rıza göstermeyeceğiz” dedi ve ayakta alkışlanan sözleriyle kirli odaklara meydan okudu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 6 bin 115 engelli memur adayının atama ve kura törenine katıldı. Erdoğan DAEŞ ve PYD gibi terör örgütlerine yönelik başlatılan Fırat Kalkanı operasyonuna ilişkin şunları söyledi:

PARÇALAYAMAYACAKSINIZ: "PKK'sından YPG'sine, DAEŞ'inden, FETÖ'süne kadar tüm terör örgütlerini üzerimize salanlar artık bu oyunun deşifre olduğunu görmeli. Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız, bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz. Sanıyorlar ki her saldırıda biz biraz daha zayıflıyoruz. Hayır, tam aksine her saldırıda biz daha güçleniyoruz. Tam tersine bir oluyoruz, iri oluyoruz, diri oluyoruz, kardeş oluyoruz, hep birlikte Türkiye oluyoruz." (Bu sözler ayakta alkışlandı.)

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DAKİKALARCA AYAKTA ALKIŞLANDI

SİZ HESABINI YAPIN: Suriye'den ülkemize, yapılan saldırılar artık işi bir yere kadar getirdi, sonra dedik ki "Bu iş burada noktalanması lazım" ve süreç başladı. Artık bu işi çözmemiz gerekiyor. Birileri meydan okuyor, "Suriye, Türkiye için şöyle olacak, böyle olacak" diye. Onlara sesleniyorum, siz ne olacağınızın hesabını yapın. Türkiye'ye tehdit unsuru oluşturacak kim olursa olsun, onlara karşı bu millet ordusuyla, polisiyle, korucusuyla vardır, var olacaktır.

BEDELİNİ ÖDEYECEKLER: Suriye'de terör örgütleri DAEŞ ve PYD ile, kendi halkına terör estiren rejim ile mücadele etmek yerine, Suriye halkını katletmeyi dünyaya terörle mücadele olarak sunmaya çalışanlar, sadece kendilerini kandırıyor, bölgedeki mağdurlara yardım etmek için canla başla çalışan Türkiye'nin terör örgütlerine destek verdiği yalanıyla da işledikleri insanlık suçunu örtmeye çalışıyorlar. Gaziantep'te 53 vatandaşımızı öldürdüler. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler.

DÜNYA SEYREDİYOR: Dünya ise bunu seyrediyor. Sağ olsun kınıyorlarmış, lanetliyorlarmış. Eğer teröre karşı dünya uluslararası bir mutabakat sağlamazsa, tüm insanlık bundan sorumludur. Onun için birlikte mücadele şart. Türkiye 3 milyon sığınmacıya yıllardır ev sahipliği yapıyor. Bunlar Suriye konusunda hiçbir hayırlı çalışması olmayan, sadece istikrarsızlık için çalışan ülkeler. Yükü paylaşmayıp sürekli Türkiye'yi eleştiren ülkelerin artık hükmü kalmamıştır.

EL KOYACAĞIZ: Türkiye, Suriye'de sahneye konulmaya çalışılan oyuna, oldu bittiye asla rıza göstermeyecek. Gerekirse meseleye bilfiil el koymak da dahil tüm imkanlarımızı kullanarak, Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumakta, bu ülkenin kendi halkının iradesiyle yönetilmesini sağlamakta kararlıyız. Kimse Suriye meselesini Türkiye'nin içişlerinden bağımsız olarak göremez. PKK, DAEŞ ve FETÖ'nün saldırılarına maruz kalmamızın asıl sebebi Suriye'dir.

'GÜLEN'İN GÖZALTINA ALINMASI GEREKİR'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ı kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşen kabul, yaklaşık 2 saat 25 dakika sürdü. Kabulün ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Erdoğan özetle şu ifadeleri kullandı: "Sayın Biden ülkemize gerçekleştirdiği bu ziyareti ile darbe girişiminin vahim boyutunu, TBMM'yi gezerek yerinde görmüştür. Ben de kendisine belge ve bilgileri ayrıca vereceğim. Darbe girişimi FETÖ hakkında tüm milletimizin hissiyatını ilk elden müşahede fırsatı bulduğu için ayrıca memnunum. Şu anda bu zat (Fetullah Gülen), bulunduğu yerden hala terör örgütünü idareye devam ediyor. Bunun kontrol altında tutulması ancak gözaltıyla ki bu sözleşmemizde var. Bunu göz ardı edemezsiniz." Joe Biden da Fetullah Gülen'i korumak için ABD'nin hiçbir çıkarı olmadığını söyledi. Biden, Cerablus operasyonu için de Türk ordusunu takdir ettiklerini söyledi.

'KADER ÜZERİNDE KADER'

Türkiye'nin yaklaşımı sebebiyle bölgedeki projelerini hayata geçirmekte zorlananlar, bizi terör örgütleriyle hizaya getirmeye çalışıyor. Terör örgütlerini destekleyen ülkeler, pimi çekilmiş bomba kadar tehlikeli yapıları niye ellerinde tutuyor? Bu riski almalarının elbette sebebi var. Çünkü bu araçlar vasıtasıyla elde etmeyi umdukları sonuçlar çok büyük. Biz tüm hesapların üzerinde bir hesap olduğuna, kaderin üzerinde bir kader olduğuna inanıyoruz.

'ÇOCUKLARI CANLI BOMBA YAPIYORLAR'

"12, 13, 14 yaşında çocukları terörist olarak yetiştiriyorlar ve o canım çocukları canlı bomba olarak yetiştiriyorlar. Bunlar lanetlidir, Rabbim bunların belasını verecektir. Alna Kelime-i Tevhid bandı asmakla Müslüman olunmaz. Sancakta Kelime-i Tevhid olmasıyla Müslüman olunmaz. Allah lafzının istismar edilmesiyle Müslüman olunmaz. Bunların İslam'la alakası yok. Bunlar tam aksine İslam'ın başına bela olmuşlardır, bu yüzyılda. Bunların pisliklerini, ortaya koydukları bu gölgeyi biz temizlemeye çalışıyoruz. Çünkü İslam bir barış dinidir, bir barış dilidir. 53 vatandaşımız orada öldürüldü, mümkün değil, bunun bedelini ağır ödeyecekler."

BU ÜLKEYE DİZ ÇÖKTÜREMEYECEKSİNİZ
BU VATANI PARÇALAYAMAYACAKSINIZ
BU MİLETİ BÖLEMEYECEKSİNİZ
BU BAYRAĞI İNDİREMEYECEKSİNİZ

Adana’da Fetullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) İl Milli Eğitim Müdürlüğü içindeki yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda aralarında eski ve yeni eğitim imamının da yer aldığı 16 şüpheliden 13’ü tutuklandı.

Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin FETÖ/PDY'nin Milli Eğitim yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 16 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından öğle saatlerinde adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 2005-2007 ve 2011-2012 yılları arasında eğitim imamlığı yapan Murat D., 2013 yılından bu yana eğitim imamlığı yapan Yakup Y., şube müdürleri sorumlusu Mustafa Kemal A. ve Ali A., bilgi işlem sorumlusu Derviş B., sohbet hocaları İlyas A. ve Mehmet E., üyeler Mustafa Y., Mehmet Ö., Abdullah A., Mustafa Ç. ve Ahmet Turgay T. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Gözaltına alınan diğer şüpheliler Üzeyir Ö. ve Murat A. yurt dışı yasağı, Mehdi O. ise yurt dışı yasağı ve ev hapsi ile serbest bırakıldı.