01 Eylül 2016 - 22:10 - Güncelleme: 01 Eylül 2016 - 22:18
Giriş Tarihi: 1.9.2016 06:38 Son Güncelleme Tarihi: 1.9.2016 08:50
‘Teröristler aynı adları değişik’
Başbakan Yıldırım: PYD/YPG, PKK uzantısıdır. Bir isim yıpranınca başka isimle piyasaya çıkıyorlar, adamlar aynı adam. PYD, mutlaka Fırat’ın doğusuna, geldiği yere gidecek. ABD de bunun sözünü verdi
Ankara'nın 13 yıldır beklediği Keçiören Metrosu'nun test sürüşlerini yapan Başbakan Bianli Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde halka hitap ettikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldırım şöyle konuştu:
TERÖR BİTENE KADAR: Güney sınırlarımızı emniyete almak vatandaşlarımızı can ve mal güvenliği için Karkamış'tan başlayarak Cerablus bölgesinde ÖSO'nun faaliyetlerine destek vermek amacıyla bir takım silahlı kuvvetler unsurlarımız oraya geçtiler. Buradaki terör unsurları tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar sınırlarımıza ve topraklarımıza vatandaşlarımıza yönelik tehditler bitinceye kadar faaliyetler devam edecek.
DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYORUZ:
(YPG'nin Fırat'ın doğusuna dönmesi) Açıklamalar ne olursa olsun orada, her şey net; PYD/YPG, PKK uzantısıdır. Terör örgütleridir. Bir isim yıpranınca başka isimle piyasaya çıkıyorlar adamlar aynı adamlar. Bunlar Türkiye'nin bölgenin canını yakan terör örgütlerinden başkası değil. Bu unsurlar mutlaka Fırat'ın doğusuna geldikleri yere gidecektir. ABD'nin de bu yönde defaatle taahhüdü vardır. Bu taahhüde bir değişiklik beklemiyoruz.
YARGI AÇILIŞI: Hem Kılıçdaroğlu hem de Barolar Birliği başkanı Beştepe'ye gittiler oraya yabancı değiller. Ne değişti de kısa sürede karara vardılar, anlamakta zorlanıyoruz. Biz AK Parti olarak şahsım ve arkadaşlarım 15 Temmuz ve 7 Ağustos ruhu yaşatılması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Birlik havasının devamı için elimizden geleni yapacağız.
OTEL GÜCÜ GÖSTERMİYOR: Beştepe'de yapılacak toplantının otelde yapılmasını tercih etmek herhalde gücünü ülkenin göstermiyor. Otel salonu yerine devletin en prestijli mekanlarından birinde yapmak daha akıllıca doğruca bir karardır. MHP Genel Başkanı katılacak. Kılıçdaroğlu'na da katılması yönünde çağrıda bulundu. Beştepe milletin yeridir. Kimsenin tasarrufunda olan bir yer değildir.
KATILMASI NORMAL: Cumhurbaşkanımızın toplantıya katılması şüphesiz hukuk devleti ve onun getirdiği gelişmeyi gösteren ayrı bir şey. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı tarafsızdır. Cumhurbaşkanı yüksek mahkeme üyelerini atıyor. Böyle konumu var. Cumhurbaşkanının bu tip toplantılara katılması ve yargı bağımsızlığına vurgu yapmasının doğal olduğunu herkesin görmesi lazım. Öte yandan Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti hükümetleri döneminde bakanlık yapan isimleri Çankaya Köşkü'nde ağırladı. 50 kadar davetli bakanla ülke gündemindeki konular istişare edildi. Saat 20.30'da başlayan yemekte, FETÖ'cü darbe girişimi başta olmak üzere, son dönemde artan terör olayları ile Fırat Kalkanı Harekâtı değerlendirildi.
BM'NİN İKİ NUMARASINI KABUL ETTİ
Başbakan Binali Yıldırım, BM Genel Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feltman'ı kabul etti. Yıldırım, FETÖ ile mücadelede BM başta olmak üzere uluslararası toplumun daha güçlü destek vermesini istedi. Feltman ise Türk demokrasisini hedef alan darbe girişiminin kabul edilemez olduğunu belirtti. Yıldırım, ayrıca BM Mülteciler Yüksek Komiseri (BMMYK) Flippo Grandi'yi kabul etti. Yıldırım, Türkiye'nin 2.7 milyonu aşan Suriye misafirlerin ihtiyaçları için şimdiye dek 12 milyar doları aşan harcama yapmasına rağmen uluslararası camianın sağladığı desteğin yetersizliğine dikkat çekti ve bu konudaki farkındalığı artırması için BMMYK'den destek beklediklerini belirtti.
Yeni İçişleri Bakanı Soylu'dan ilk açıklama!
İçişleri Bakanlığı'nda Efkan Ala'nın yerine göreve gelen Süleyman Soylu ilk açıklamasını yaptı.
İçişleri Bakanlığı görevine getirilen Süleyman Soylu'dan ilk açıklama geldi.
Habertürk'te yer alan habere göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini bırakarak, Efkan Ala'nın yerine İçişleri Bakanı olarak atanan Soylu, "Benim için de sürpriz oldu" ifadelerini kullandı...
Hükümetten kabine değişikliği hakkında ilk yorum Bozdağ'dan geldi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Efkan Ala’nın İçişleri Bakanlığı görevinden istifa etmesi üzerine meydana gelen kabine değişikliği hakkında, “Ben Sayın Ala’nın bakanlıktan ayrılmasını medyadan öğrendim kendisiyle bir telefon görüşmesi yaptım ama nedenleri üzerine konuşma fırsatım olmadı. İçişleri Bakanlığı gibi bir görevi yapmak büyük şereftir. Sayın Ala’nın bu şerefi layıkıyla taşıdığına ben inanıyorum” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan "Neler Oluyor" programına katıldı. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplayan Bozdağ, Efkan Ala'nın İçişleri Bakanlığı görevinden istifa etmesi üzerine kabinede meydana gelen revizyon hakkında açıklamalarda bulundu.
"EFKAN ALA ÇOK BÜYÜK BAŞARIYLA HİZMET ETTİ"
Efkan Ala'nın bakanlıktan ayrılmasını medyadan öğrendiğini söyleyen Bozdağ, "Öncelikle Sayın Ala için, yerine atanan Soylu için hayırlı olsun diyorum. Süleyman beyin yerine atanan Müzezzinoğlu için de hayırlı olsun diyorum. Üçü de çok değerli balkan arkadaşımız. Sayın Ala İçişleri Bakanlığı görevine atandığı günden bu güne çok önemli dönemlerde çok büyük bir başarıyla hizmetler yaptı. Milletimiz onun yaptıklarını görüyor, biliyor ve takdir ediyor.
YENİ İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU'DAN İLK AÇIKLAMA! "İÇİŞLERİ BAKANLIĞI GİBİ BİR GÖREVİ YAPMAK BÜYÜK ŞEREFTİR"
Ben Sayın Ala'nın bakanlıktan ayrılmasını medyadan öğrendim kendisiyle bir telefon görüşmesi yaptım ama nedenleri üzerine konuşma fırsatım olmadı. Bunlar takdir dönemleri memleketimizde İçişleri Bakanlığı gibi bir görevi yapmak büyük şereftir.
KABİNEDE REVİZYON! "SOYLU'NUN BAŞARILI OLACAĞINA İNANIYORUM"
Sayın Ala'nın bu şerefi layıkıyla taşıdığına ben inanıyorum. Yerine gelecek Süleyman Soylu beyefendi de o da hakeza başarılı bir siyasetçi, devlet adamı ben onun da başarılı olacağına inanıyorum. Sayın Ala'yla yarın bir gün ayrıca konuşuruz ama şu anda benim de sizden daha fazla bilgim yok" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi anlaşmayı onayladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'in tatile girmeden yasalaştırdığı kanunlar arasında bulunan, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesinde önemli bir adım olarak kabul edilen tarihi anlaşmaya ilişkin kanunu onayladı. Erdoğan tarafından da Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilen Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanuna göre İsrail, Mavi Marmara olayında yakınlarını kaybeden ailelere tazminat olarak 20 milyon dolar ödeme yapacak. Anlaşma kapsamında, Mavi Marmara olayın nedeniyle İsrail adına hareket eden ya da İsrail vatandaşları hakkında Türkiye'de bir cezai yaptırımda bulunulmayacak.
Erdoğan, Türkiye-İsrail Anlaşması'nın yanı sıra "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun"u da onayladı.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çin'de düzenlenecek G-20 zirvesinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'la da görüşeceği öğrenildi.
TÜSİAD HEYETİNİ KABUL ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Ayrıca Vatikan'ın Ankara Büyükelçisi Paul Fitzpatrick Russell, Tacikistan'ın Ankara Büyükelçisi Mahmadali Rajabiyon, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Cha Kon II dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a güven mektubu sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimine AB'den en net tavrı koyan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Üyesi ve İsveç Dışişleri eski Bakanı Carl Bildt'i de kabul etti. Konuk bakan, AB'nin FETÖ'cü darbe girişimine tepki vermemesini eleştirmiş ve "Avrupa, Erdoğan'ı savun" başlıklı bir yazı kaleme almıştı.
Yeni İçişleri Bakanı Soylu'dan ilk açıklama!
Diyarbakır'da polis, DTK binasında arama yaptı
Diyarbakır'da polis ekipleri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasında arama yaptı. Aramada, bazı belge, afiş ve posterlere el konuldu.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bu gece DTK binasına yönelik operasyon düzenledi. Çevresinde geniş güvenlik önlemi aldıktan sonra içeri giren polis ekipleri, yaklaşık 2 saat süren bir arama yaptı. Arama haberi üzerine HDP milletvekilleri Ziya Pir, Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp de binaya geldi.
Polisler, binada ele geçirilen belge, afiş ve posterleri incelenmek üzere emniyete götürdü. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.
FETÖ’nün sesi Taş’a kelepçe
Twitter’da ve kapatılan Meydan gazetesindeki köşesinde örgüt tetikçiliği yapan şarkıcı Atilla Taş, Bursa’da bir dinlenme tesisinde yakalandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Atilla Taş, Bursa'nın Gemlik ilçesinde mola verdiği dinlenme tesisinde yakalandı. Savcılığın FETÖ/PDP soruşturmasında örgütün medya yapılanmasında yer aldıkları iddiasıyla haklarında gözaltı kararı verilen 35 kişi arasında bulunan şarkıcı ve Meydan gazetesi yazarı Atilla Taş iki gündür aranıyordu. Atilla Taş'ın, Bursa çevresinde olduğu belirlenince bu bölgedeki güvenlik birimleri de uyarıldı. Atilla Taş, saat 00.30 sıralarında otomobiliyle Bursa'dan İstanbul'a giderken, Gemlik çıkışında mola verdiği dinlenme tesisinde, Gemlik Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalandı. Emniyet'teki işlemlerin ardından Atilla Taş, gelen özel ekip tarafından saat 04.00'te İstanbul'a götürüldü. 'Ham Çökelek' şarkısıyla üne kavuşan 41 yaşındaki Atilla Taş, kapatılan Meydan gazetesinde yazılar yazıyordu. Öte yandan FETÖ'nün medya yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı çıkarılan 35 isim arasında yer Ulusal Parti Genel Başkanı ve Türk Solu Gazetesi yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek teslim oldu. Gözaltı listesindeki diğer bir isim olan Mutlu Çölgeçen de dün yakalanarak İstanbul Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Böylece soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 12'ye yükseldi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların isimleri şöyle: Nurullah Öztürk, Rasih Yılmaz, Murat Aksoy, Abdullah Alparslan Akkuş, Dinçer Gökçe, İskender Yunus Tiryaki, Levent Arap, Ömer Şahin, Ayhan Şimşek ve Atilla Taş, Mutlu Çölgeçen.
Ayrıca Twitter'da "@mustafaselanik3" hesabından "Türkiye Gerçekleri" ismiyle paylaşımlarda bulunduğu ileri sürülen M.A., FETÖ/ PDY ile bağlantılı olduğu iddiasıyla gözaltına alındı.
İŞTE HÂLÂ ARANAN 23 FETÖ TETİKÇİSİ
Hakkında gözaltı kararı verilen ancak adreslerinde bulunamayan ve bir kısmının yurtdışına çıktığı tespit edilen, aralarında gazeteci ile akademisyenlerin olduğu 23 şüphelinin isimleri şöyle: Ergun Babahan, Eyüp Can Sağlık, Mehmet Yavuz Baydar, Erhan Başyurt, Abdülkerim Balcı, Asım Yıldırım, Önder Deligöz, Ali Selçuk Gültaşlı, Şemseddin Efe, Turhan Bozkurt, Yonca Kaya Şahin, Ali Yurttagül, Ayşe Özkalay, Can Bahadır Yüce, Celil Sağır, Faruk Arslan, Hasan Cücük, İbrahim Öztürk, Kemal Gülen, Mahmut Akpınar ile Prof. Dr. Osman Özsoy, İhsan Yılmaz ve Savaş Genç."
Adil Öksüz'ün yeni fotoğrafı bulundu!
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü’nde yakalandıktan sonra adliyeye sevk edilen ve “Akıncı’ya arazi bakmaya gittiğini” savunup serbest bırakılan FETÖ’nün “Hava Kuvvetleri imamı” Yrd. Doç. Adil Öksüz’ün İstanbul’daki ev aramasında, Öksüz’ün Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşılığından gıyabi tutuklu Fetullah Gülen ile çekilmiş fotoğrafları ele geçirildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma dosyasına giren o fotoğraflardan birine ulaşıldı. Öksüz, 90 yıllarda Türkiye'de çekildiği tahmin edilen fotoğrafta, FETÖ elebaşı Gülen'in dizinin dibinde oturuyor. Fotoğrafta, ismi henüz öğrenilemeyen başka bir kişi de bulunuyor. Fotoğraftakilerin dua ettikleri görülüyor.
EN SON SAKARYA OTOBANINDA GÖRÜLDÜ!
Öksüz'ün serbest bırakıldığı ortaya çıkınca, ilgili hâkim hakkında soruşturma başlatılmıştı. Öksüz, son olarak kendisine ait araçla Sakarya Otobanı'nda güvenlik kameralarına takılmıştı. Sakarya'da yaylalarda arama çalışmaları devam ederken, Öksüz'ü evinde sakladığı belirlenen 3 kişi tutuklanmıştı. - Habertürk -
Örgüt imamı akademi sınavı sorularını CD ile getirdi
Harp Akademisi'nde öğrenci olan bir subay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi soruşturmasında gizli tanık olup itirafçı olarak ifade verdi.
REKLAMCI İMAMDAN YARDIM
Fetullahçı Terör Örgütü ile irtibatının ortaokul sıralarındayken başladığını söyleyen gizli tanık Kara ifadesine şöyle devam etti:
18-20 yıllık zaman diliminde askeri lise sınavını kazandıktan sonra sorumlu abim sürekli değişiyordu.
Askeri sınavlara abilerim tarafından çalıştırıldım. Askeri lisede okuyan başka arkadaşlarımla yeni bir gruba dahil edildim. Harp okulundan mezun olana kadar süreç böyle devam etti. Mesleğe başladığımda da sorumlu abilerim değişti. Harp Akademileri Komutanlığı sınavına hazırlandığım dönemde reklamcılık yaptığını bildiğim bir abi bana yardımcı oldu.
ÖRGÜT ABİSİ DOÇENTTİ
Bu sınava çalışmam için çok sayıda sorunun olduğu bir CD verdiler. CD'deki dokümanlara çalıştıktan sonra sınavda başarılı oldum. 15 Temmuz darbe girişimine kadar cemaat abisiyle yüz yüze görüşmeye özen gösterdim.
En son abiliğimi yapan şahıs İstanbul Üniversitesi'nde doçent olarak görev yapan bir öğretim görevlisiydi. Görüşmelerde Gülen'e ait videolar izleyip kitaplarını okurduk.
‘Kıtmirim’ yazmış
Vali Harput'un boynundan Fetullah Gülen'in muskası çıktı
Bursa'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 17 Ağustos'ta tutuklanan eski Bursa Valisi Şahabettin Harput'un, cezaevindeki üst aramasında bulunan boynunda asılı beze sarılı notun, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in el yazısıyla yazıldığı iddia edildi. 17 Ağustos'ta tutuklandıktan sonra Bursa H Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu'na gönderilen Harput'un, cezaevinde yapılan üst aramasında boynunda asılı beze sarılı Arapça not bulundu. Cezaevi yönetimi tarafından el konulan not, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Soruşturma kapsamında Organize Suçlar ve Terör Savcılığı'nca, eski Bursa Valisi Harput'un üzerinden çıkan Arapça not tercüme ettirildi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yazdığı öne sürülen notta, "Allah seni kötülüklerden korusun. Sağlık, sıhhatli ve işlerinde başarılara muvaffak eylesin. Allah her zaman yanınızda. Kıtmirim" ifadelerinin yer aldığı öğrenildi. Ashab-ı Kehf ya da Yedi Uyuyanlar ile birlikte mağarada 300 yıl kalan 'Kıtmir' adlı köpek, Kuran-ı Kerim'de ayetlerde de geçiyor ve Ashab-ı Kehf ile birlikte cennete gireceği müjdeleniyor. Harput, 25 Temmuz'da gözaltına alındığında evinde yapılan aramada da bir dolar bulunmuştu. Tutuklandığı mahkemede, 1 dolarla ilgili de konuşan Harput, "Bu paralar umreye gittiğimde kullanmak amacıyla aldığım ve sonrasında bende kalan paralardır" diye ifade vermişti.
Tankımız vurulurken uçak kaldırmadılar
ABD, Suriye'nin Cerablus bölgesinde önceki gün DAEŞ saldırısına uğrayan TSK zırhlısı ve ÖSO'ya taahhüt ettiği hava desteğini vermeyerek büyük bir tehlikeye sebep oldu.
Önceki gün Cerablus'a bağlı Külliye köyüne giren ÖSO güçleri ve geride güvenliklerini sağlamaya çalışan TSK zırhlıları, DAEŞ militanlarının roketli saldırısına maruz kalmıştı. Saldırı sonucu 3 asker yaralanmıştı. ÖSO kaynakları 19.00 sularında başlayan saldırı ardından bir tankın roketle vurulduğunu kaydetti. Saldırıya anında karşılık verildikten sonra, İncirlik'ten kalkan ve bölgede devriyede bulunan Koalisyon Güçlerinden acil destek istendi. Ancak Amerikalı yetkililer, Koalisyon jetlerini müttefik unsurlara yardıma göndermedi. Çeşitli gerekçelerle yaklaşık 1 saat oyaladılar. Bunun üzerine TSK kendi savaş uçaklarını kaldırmak zorunda kaldı. Türk jetleri hedefleri başarıyla vurup karadaki unsurları rahatlattı. Koalisyon unsurları ise 3 saat sonra çatışma bölgesinde bombardıman yaptı. Bir ÖSO komutanı, "Koalisyon uçakları bizi orada yolda bıraktı. Çok büyük zayiat verebilirdik. Hava müdahalesi onların yüzünden gecikti. Son anda Türk uçakları yetişti" dedi.
FETÖ kaset komplosunu böyle kurmuş
FETÖ kaset komploları için KOM bünyesinde özel bir ekip oluşturmuş. Bu ekip çilingir eğitimini Hollanda’da almış. Sivil kökenli çilingirlerin açtıkları kapıların parası ise emniyetin örtülü ödeneğinden karşılanmış. Aynı ekip Deniz Baykal'a da komplo kurmuş
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal başta olmak üzere siyasetçiler, bürokratlar ve emekli TSK mensuplarına yönelik ortaya çıkarılan kaset komplosunda görev alan çilingir polislere Hollanda'da eğitim verildiği ortaya çıktı. Sivil kökenli çilingirlere ise, açtıkları kapılar karşılığı Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat Dairesi Başkanlığı (İDB) bünyesindeki "örtülü ödenek"ten harçlık verildiği tespit edildi. Gizli kayıt şebekesinin Baykal'ın Angora Evleri sitesindeki evine de gizli kayıt cihazları yerleştirdiği tespit edildi.
KASET KOMPLOSU MAĞDURLARINA ULAŞILDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "kaset komplosu" soruşturmasında yeni bir aşamaya gelindi. Savcı Alpaslan Karabay'ın 8 aydır yürüttüğü soruşturma çerçevesinde EGM Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığı (KOM) önemli bulgulara ulaştı. Milliyet'in aldığı bilgiye göre, soruşturma için KOM Dairesi'nde özel bir ekip oluşturuldu. Bu ekip, soruşturma boyu kaset komplosu kurbanı olan siyasiler ve bürokratlar ile emekli askerlere ulaştı.
30 KİŞİLİK EKİP KURULDU
Daha sonra alınan ifadelerle birlikte evlere giren çilingirleri tespit eden polis, detaylı çalışmalar sonucu EGM İstihbarat Dairesi ile Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nde görev yapan ve kaset komplosu operasyonlarında görev alan polislere ulaşmayı başardı. Çok gizli yürütülen soruşturmada her iki birimde görev yapan yaklaşık 30 kişiden oluşan ekibin, hedef seçilen siyasilere ve diğer kişilere yönelik önce sahte isim ve ihbarlar sonucu mahkemeden "önleme dinlemesi" izni alarak ilişkilerini ve rutin hayatlarının mercek altına aldıkları anlaşıldı. Daha sonra elde edilen bilgiler ve telefon dinleme ile izleme sistemlerinin kullanarak hedef kişilere ait adresleri belirleyen gizli kayıt ekibinin, bu adreslere özel çalışmalar yaptıkları anlaşıldı.
KAMERALI VAZOLAR
Bu adreslere gizli kamera yerleştirilmesi sırasında evde yapacakları çalışmalarda yakalanmamak için hedef kişilerin telefonlarına ait HTS kayıtlarının takip edildiği ortaya çıkarıldı. Bu takiplerde hedef kişilerin genellikle yatak odalarına gizli kameraların yerleştirildiği anlaşıldı. Gizli kameraların, hedef kişinin bulunduğu ya da bulunacağı eve önceden çilingir yardımıyla giren istihbarat ekibinin, gizli çekim yapılacak evin bölümlerinin fotoğrafladığı ve sonra çoğunluğu EGM İstihbarat Dairesi'ndeki özel atölyelerde imal edilen gizli kamera sistemi yerleştirilmiş saksı, televizyon, vazo benzeri eşyaların gerçeği ile fotoğraflarda görülen yerlere konulduğu belirlendi.
POLİSLERİ HOLLANDA'YA ÇİLİNGİR EĞİTİMİ ALMAYA GÖNDERMİŞLER
Siyasilere yönelik kaset komplosunda "çilingir" olarak görev alan İstihbarat Dairesi'ndeki bazı polislerin de eğitim amacıyla yurt dışına gönderildiği ortaya çıktı. KOM Dairesi, soruşturma kapsamında Hollanda'da kapı kilidi açma eğitimi alan polislere ait Hollanda'daki eğitimde çekilen görüntülere de ulaştı.
"BAZI KAPILARIN AÇILMASINDA ZORLANILMASI ÜZERİNE ÖZEL EKBİN SİVİL ÇİLİNGİRLERİ DEVREYE SOKTUĞU DA BELİRLENDİ"
yrıca bazı kapıların açılmasında zorlanılması üzerine özel ekbin sivil çilingirleri devreye soktuğu da belirlendi. İfadeleri alınan sivil çilingirler girdikleri evlerin sahibini bilmediklerinin, polislerin kendilerini "devlet işi için kapı açtırmaya" çağırdığını anlattıkları öğrenildi. Yapılan araştırmalarda, sivil çilingirlere açtıkları kapılar karşılığında EGM İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nca kullanılan "Örtülü Ödenek"ten ödeme yapıldığı saptandı.
Dosyada adı geçen vekillerin polise yardımcı olduğu, mağdur sıfatıyla ifade verdiği belirtildi. FETÖ soruşturmaları kapsamında hazırlanan dosyada Gülen bir numaralı sanık olarak yer aldı. Cemaatin emniyet imamı olarak bilenen Kozanlı Ömer ismiyle tanınan Osman Hilmi Özdil ise 2 numaralı sanık oldu.
BAYTOK VE BAYKAL'IN EVİ
Yapılan araştırmalarda Baykal'a yönelik yasadışı kamera kaydının eski CHP milletvekili Nesrin Baytok'un evinde yapıldığı kesinleşti. Kaydın yapıldığı eve giden soruşturma ekibi, kameranın nereye, hangi biçim ve şekilde, hangi açıyla kayıt yapıldığını ayrıntısıyla tespit etti. Baykal'ın halen ikamet ettiği Angora Evleri sitesindeki evine de kamera sistemi yerleştirildiği anlaşıldı. Soruşturma ekibi, hem çilingirlerin ifadelerinden hem de gözaltına alınan şüphelilere ait cep telefonlarının HTS kayıtlarından Angora Sitesi'ndeki evde de çalışma yapıldığını kesinleştirdi. - Milliyet -
ABD’ye PYD yanıtı: Anlaşma yok!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kalın, "Türkiye ile PYD arasında Menbiç özelinde ateşkes sağlandığı" iddialarına ilişkin, "PYD, PKK'nın Suriye uzantısı olarak bir terör örgütüdür. Türkiye Cumhuriyeti devletinin böyle bir yapıyla herhangi bir ilişkisi söz konusu değildir" yanıtını verdi. Kalın, "Terörle mücadele noktası ve sınır güvenliği noktasında tatmin edici noktaya ulaşana kadar Fırat Kalkanı operasyonu devam edecektir" diye konuştu. İbrahim Kalın'ın konuşmasından önemli satır başları şöyle oldu:
ANLAŞMA SÖZ KONUSU DEĞİL
PYD ile böyle bir anlaşma söz konusu değildir. PYD, PKK'nın Suriye uzantısı olarak bir terör örgütüdür. Türkiye Cumhuriyeti devletinin böyle bir yapıyla herhangi bir ilişkisi söz konusu değildir.
Fırat Kalkanı operasyonu ile ilgili hedeflerimizi çok net bir şekilde ortaya koyduk.
DAEŞ ile yürütülen Cerablus ve güneyinde yürütülen bu mücadeleden PKK ve uzantıları neden rahatsızlar. Eğer amaç DAEŞ terörü ile mücadeleyse bunlar o bölgede ne yapıyorlar.
Biz defalarca ifade ettiğimiz halde bu noktalarda PYD, YPG veya başka unsurlar bulunduğu müddetçe Fırat'ın doğusuna geçmedikleri müddetçe bizim için hedeftirler.
İki savcının sinsi oyunu
MİT TIR’larıyla ilgili tutuklanıp, meslekten ihraç edilen savcı Ahmet Karaca ile KCK savcısı İsmail Aksoy’un, İsveç’e gidip, PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan’ı sorgulayarak TSK’yı yıpratmak istedikleri ortaya çıktı
Adana'da MİT TIR'larının durdurulmasıyla ilgili tutuklanıp, meslekten atılan eski Diyarbakır Özel yetkili Başsavcı Vekili Ahmet Karaca ile yine meslekten ihraç edilen KCK ana davası soruşturmasını yürüten İsmail Aksoy'un sinsi oyunu ortaya çıktı. İki savcının Diyarbakır'da görev yaparken Adalet Bakanlığı'nın imkânlarını kullanarak İsveç'e gidip, PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan'ın ifadesini almak istedikleri belirlendi. Her iki savcının o dönemde Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Ceza ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nde görevli FETÖ'cü bürokratın aracılığıyla, İsveç resmi makamlarından talepte bulunduğu ortaya çıktı. İsveç, Aygan'ın sığınma talebinden bulunmuş olması nedeniyle bu talebi reddetti. Bunun üzerine iki savcı "Sormak istediğimiz sorular var" dedi. İsveç makamları da "Soruları gönderin, biz soralım" dedi.
SORULARI İADE ETTİLER
Savcılar; ağırlıklı olarak TSK içinde görev almış rütbeli askerlerin yargısız infaz yaptığı, faili meçhul cinayet, suikast ve köy boşaltma gibi iddiaları içeren 70 soru yolladı. İsveç makamları bahse konu iddiaların çok ciddi olması ve soruların Türkçe'den tercüme edilmesinde sıkıntı olabileceği gerekçesiyle soruları iade etti. İki savcı ardından Aygan'ın Türkiye'ye iade edilmesini istedi. Ancak İsveç bu talebi de geri çevirdi. Her iki savcının, FETÖ'nün talimatlarıyla TSK'yı yıpratmak, yakınlarını kaybedenlerle TSK'yı karşı karşıya getirmek için kendilerine verilen yetkileri kötüye kullandıkları belirtildi ve meslekten ihraçlarına gerekçe sayıldı.
PKK’nın ini Ape Musa’ya operasyon
Diyarbakır'ın Lice ile Bingöl'ün Genç ilçeleri arasında kalan Tapantepe ve Abalı Askeri Üs bölgelerine 24 Ağustos'ta bir grup teröristin düzenlediği saldırıda 5 asker şehit oldu, 7 asker yaralandı. Saldırının yapıldığı 2 askeri üs bölgesinin çevresinde yer alan 13 köyde dün sabah saatlerinden itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 13 köyün bulunduğu ve terör örgütünün Ape Musa (Musa Amca) diye adlandırdığı bölgeye "Roketler" adı verilen Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanlığı'na bağlı keskin nişancı, astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan özel birlikler helikopterle indirildi. Örgütün Diyarbakır bölge sorumluları "Eylül Amed" kod adlı Murat Üçer, "Numan Batman" kod adlı Hejar Çelik ile "Azat Farkin" kod adlı Nevzat Gündüz'ün de aralarında bulunduğu terörist gruba yönelik operasyon sürüyor. Bu 3 teröristin de İçişleri Bakanlığı'nın 1.5 milyon liralık "mavi" kategorisindeki listede yer alıyor.
Ünlü iş adamı Metehan Kavuk yakalandı
Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra hakkında tutuklama kararı verilen iş adamı Metehan Kavuk yakalandı
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) finans ayağına yönelik operasyonda adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra hakkında tutuklama kararı verilen iş adamı Metehan Kavuk yakalandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve çıkarıldıkları mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şüphelilerden Metehan Kavuk, savcılığın itirazı üzerine mahkemenin verdiği tutuklamaya yönelik yakalama kararı uyarınca Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.
Kavuk'un emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Soruşturma kapsamında aralarında mahkemeye sevk edilen Küçükbay Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyelerinden Abdullah Kavuk'un oğlu Metehan Kavuk ve Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş'ın da bulunduğu 7 zanlı, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, savcılığın itirazı üzerine İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartmıştı.
5 zanlı yeniden gözaltına alınırken 1 iş adamını arama çalışmaları sürüyor.
İdris Şahin de gözaltında
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında eski AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, Ankara'da gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, darbe girişimiyle ilgili Çankırı Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara'da bulunan eski milletvekili Şahin'in gözaltına alınması için Ankara Emniyet Müdürlüğü ile temasa geçildi. Evinde arama yapılan Şahin'in daha sonra gözaltına alındığı, Çankırı'ya götürüldüğü öğrenildi.
MHP'li Yalçın'dan CHP'ye sert yanıt
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, CHP Sözcüsü Böke'nin Bahçeli'yi hedef alan ifadelerine tepki gösterdi.
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, Cumhurbaşkanı Sarayı'ndan yapılacak adli yıl açılış törenine ilişkin"Kuvvetler ayrılığına gölge düşüren herhangi bir adımın asla parçası olmayacağız. Yargı, asla siyasetin gölgesini kabul etmez. Bahçeli, Erdoğan rejimine omuz vermeyi tercih etmiş. Bahçeli isterse kendi parti kongresini, sarayın bahçesinde yapabilir" demişti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın'dan Böke'nin bu sözlerine çok sert yanıt geldi.
MİLLİ MUTABAKAT CHP'NİN ÖZÜRLÜ BÜNYESİNE AĞIR GELMİŞ
Semih Yalçın'ın yazılı açıklaması şu şekilde: "MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin gayet seviyeli ve nazik bir üslupla CHP'nin adli yıl açılış törenine dair tutumunu sorgulayan açıklamasına Selin Sayek Böke'nin verdiği cevap, kontrolsüzce züccaciye dükkanına giren filin ortalığı yıkıp geçmesinden farksız olmuştur. Anlaşılan odur ki Türkiye'nin içinden geçtiği badireli günlerde oluşan milli mutabakat ve siyasi konsensüs havası, CHP'nin özürlü bünyesine fevkalade ağır gelmiş ve ana muhalefet partisi çok çabuk reddiyecilik ve inkarcılığa başlamıştır. Farklı siyasi tutum ve görüşlere rağmen Türkiye'yi düze çıkarmak için ortak noktalarda birleşilmesinin milli bir yükümlülük olduğu gerçeğinin bütün toplum kesimlerinde teslim edildiği bir zaman diliminde CHP, yine tıynetine ve fikriyatına uygun bir tavır içine girmiştir.
CHP DEMEK Kİ SAMİMİYETSİZDİ
CHP, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün korunması noktasındaki samimiyetsizliğini ve ikiyüzlülüğünü çabuk açık etmiş, milli meseleler söz konusu olunca ittifak eden geniş toplum kesimleriyle bir türlü dokusunun tutmayacağını bir kez daha ispatlamıştır. CHP Yenikapı'daki mitinge AKP ve MHP ile yan yana katılırken de demek ki samimiyetsizdi. Madem Devlet Bahçeli Erdoğan rejimine destek veriyordu, CHP'nin MHP ve milletle birlikte Yenikapı'da ne işi vardı?
ARIZALI ZİHNİYETLERE KONGRELERİNİ KANDİL'DE YAPMAK YAKIŞIR
CHP artık bir yol ayrımına gelmiştir. Ana muhalefet partisi kararını vermelidir: Milli birlikten yana mı olmalıdır, ayrışmadan yana mı tutum takınmalıdır? CHP artık HDP ağzını terk etmeli, kendi özüne dönerek Cumhuriyet'in kurucu değerlerine sahip çıkmalıdır. Eğer aksi düşünülüyorsa bundan böyle sayın Böke açıklamalarını Kandil'den yapmalıdır. Sayın Bahçeli'ye "Kongresini Saray'ın Bahçesinde yapabilir" diyen arızalı zihniyetlere de kongrelerini Kandil'de yapmak yaraşır. Hatta Karayılanları ve Cemil Bayıkları da onur konuğu olarak davet edebilirler. Böyle olduğu takdirde çok sırıtmayacaktır. Sayın Devlet Bahçeli'yi Erdoğan rejimine destek vermekle suçlayan Baasçı kafayı ana muhalefet partisine yakıştırmakta zorluk çekiyoruz."
Türkiye ve Rusya arasında kritik görüşme!
Türkiye ve Rusya, Türk Akımı projesinin hayata geçirilmesi için gerekli izin süreçlerinin en kısa sürede tamamlanması ve tahkim sürecinde gerekli adımların en kısa sürede atılması konusunda mutabık kaldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın, Rus enerji şirketi Gazprom'un Üst Yöneticisi (CEO) Aleksey Miller ve beraberindeki heyeti kabul ettiği kaydedildi.
İstanbul'da gerçekleştirilen baş başa ve heyetler arası görüşmelerde, Türk Akımı projesinin yanı sıra Türkiye'nin Rusya ile arasındaki kontrattan kaynaklanan hakları çerçevesinde başlattığı tahkim süreci ve bölgesel enerji işbirliğiyle ilgili konular ele alındı.
Görüşmelerde, Türkiye ve Rusya, Türk Akımı projesinin hayata geçirilmesi için gerekli izin süreçlerinin en kısa sürede tamamlanması konusunda mutabık kaldı.
Gazprom heyeti İstanbul'da
Tahkim süreci kapsamında Türkiye'nin kontrattan kaynaklı haklarının temini ve sürece neden olan sorunun çözülmesi için gerekli adımların en kısa sürede atılması konusunda da karşılıklı kararlılık belirtildi. Görüşmede ayrıca, bölgesel enerji işbirliği konularında da karşılıklı görüş alışverişi yapıldı.
FETÖ vergisi!
Fetullahçı Terör Örgütü’nün, finans ve insan kaynağının omurgası olan eğitim kurumlarındaki 400 bin öğrencinin her birini ‘geleceğin himmet mükellefi’ olarak listelediği ortaya çıktı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün eğitim yapılanması ile hem milyonlarca öğrencinin beynini yıkadı hem de örgüt kara para aklamasını bu kurumları üzerinden yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Dershaneleri kapatacağız dediğimizde altına ateş verilmiş gibi zıpladılar. FETÖ sadece dershaneler ile 1 milyar TL gelir elde etti" diyerek dikkat çektiği örgüt yapılanmasında eğitim alanı adeta bir kara para aklama merkezine dönüştürülmüş. İşte rakamlarla FETÖ'nün eğitim merkezlerinden akladığı para kaynakları:
KARA PARA AKLAMA MERKEZİ
FETÖ finans ve insan kaynağı olarak eğitim kurumlarını merkez seçti. Türkiye'deki dini tandanslı özel eğitim merkezinin yokluğunu fırsat bilen FETÖ, kreş, ilkokul, ortaokul, lise, dershane, üniversite, yayınevi, kurs ve yurtlara kadar her türlü özel eğitim alanında hizmet vermeye başladı. Böylelikle işadamlarından alınan 'himmet' ve farklı şekillerde elde edilmiş kara paranın okul yapımı, öğrenci bursu gibi isimler altında aklanması sağlandı. MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, "Dershaneleri kapatma kararı FETÖ'nün can damarını kesmek anlamına geldi. Çünkü ayakta tutan omurga buradan geçiyor. Kapatma işlemi başlayınca örgüt gerçek yüzünü ortaya çıkardı" dedi.
OKULDAN YILDA 1 MİLYAR TL
Darbe girişimi sonrasında KHK kapsamında kapatılan 15 üniversite ve bine yakın okulda toplam 200 binden fazla öğrenci eğitim görüyordu. Ayrıca 2013'te başlayan dershanelerin kapatılma sürecinde de FETÖ'ye ait kapatılan binden fazla dershane, kurs ve yurtlarda da 1 milyondan fazla öğrenci her yıl eğitim almaktaydı. Sadece dershanelerden 1 milyar TL gelir elde eden FETÖ'nün, okullardan da en az 1 milyar TL geliri olduğu tahmin ediliyor.
KİTAP SEKTÖRÜNDE % 70
FETÖ en az dershaneler kadar sınavlara hazırlık kitaplarından da önemli kazanç sağlıyordu. Sektörün yüzde 70'ini örgüte yakın basımevleri oluşturuyor. Bu basımevleri okul öncesi hazırlık, her dersten ilköğretim yardımcı kitapları ile TEOG, YGS, LYS ve KPSS'ye hazırlık testleri, soru bankaları olmak üzere yüzlerce yayın basıyor. Kitaplar 20-80 TL arasında satılıyor. Türkiye'de yaklaşık 16 milyon öğrenci olduğu göz önünde bulundurulursa paralel yapının bu sektörden elde ettiği kazanç milyar liralara ulaşıyor. Yetkililer, paralel yapının bu sektörden yılda 5 milyar TL'yi geçen gelir elde ettiğini açıkladı.
TABANDAKİ DESTEĞİNİ KAYBETTİ
Ayrıca eğitime katılanların her birinin örgüt için birer 'Himmet Mükellefi' olması da örgütün eğitim ayağının tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu gösteriyor.
Örgüt yapılanmasında devlete vergi öder gibi örgüte de himmet adı altında ödeme yapılmış. Örgütün, yurtdışına gönderilen kurban bağışları ve her türlü himmeti de eğitim ücretleri adı altında aldığı öğrenildi. Yetkililer, örgütün eğitim yapılanması ile yıllık en az resmi olarak 10 milyar TL'lık bir gelir elde ettiğini gayri resmi kara para aklamaların ise tahmin edilemeyecek kadar yüksek olduğunu ifade etti.
17/25 Aralık öncesinde FETÖ'nün anaokulundan üniversiteye kadar 400 bin öğenciyi zehirli ağına düşürürken, bu tarihten sonra öğrenci sayısının 200 bine düştüğü belirlendi.
15 Temmuz'un ardından partilerin oy oranları
Denge Araştırma Şirketi’nin yaptığı ankete göre, vatandaş darbenin arkasında FETÖ ve ABD’nin olduğunu düşünüyor. Peki 15 temmuz darbe girişiminin ardından partilerin oy durumu nasıl? İşte o anket sonuçları...
Denge Araştırma Şirketi, vatandaşlarla yüz yüze görüşerek Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimiyle ilgili anket yaptı. 26 il merkezinde yüz yüze anket yöntemi ile gerçekleştirilen araştırmada vatandaşlara, darbe girişimi hakkındaki düşünceleri, darbenin arkasında kimlerin olduğu ve bu girişimin nasıl önlendiğine ilişkin sorular yöneltildi.
15 TEMMUZ VATAN HAİNLİĞİ
"15 Temmuz darbe girişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna vatandaşların yüzde 45.9'i "vatan hainliği-ihanet" yanıtını verdi. Vatandaşın yüzde 14.4'ü "namussuzluk-şerefsizlik-alçaklık", yüzde 15.9'i "demokrasiye darbe", yüzde 11.9'u "Cumhurbaşkanını hedef alan bir harekat" olarak değerlendirdi.
15 Temmuz anketi: Darbeyi FETÖ ve ABD yaptı
HALK TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİ
Anket sonucuna göre, vatandaşın yüzde 72'si darbe girişimini televizyon ve radyodan öğrenirken, yüzde 12'si de eş, dost ve akrabadan öğrendiği söyledi. Darbe girişimini haber alan vatandaşın ilk tepkisi, "şaşırdım-şok oldum", "sokağa çıktım", "tedirgim oldum", "öfkelendim-lanetledim", "namaz kıldım-dua ettim", "ne olduğunu anlamaya çalıştım", "inanamadım" oldu.
"Darbenin arkasında kim var?" sorusuna ankete katılanların yüzde 45.5'i 'FETÖ', yüzde 33.4'ü 'ABD', yüzde 6.5'i ise 'Avrupa Birliği' cevabını verdi.
HALK SOKAĞA AKIN ETTİ
15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı tepki için vatandaşın yüzde 54.6'sı sokağa çıkarken, yüzde 45.4'ü çıkmadı. "15 Temmuz darbe gecesi ne zaman sokağa çıktınız?" sorusuna katılımcıların yüzde 43.8'i "Cumhurbaşkanın çağrısından sonra" cevabını verirken, yüzde 40.2'i ise "darbe girişimini duyar duymaz" dedi. Katılımcıların yüzde 95.9'u 15 Temmuz gecesi milletin sokağa çıkarak darbeye karşı direnmesindeki en önemli etkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı olduğunu belirtirken, yüzde 94.8'i medyanın darbeye karşı yayınlarının en önemli etken oluduğunu söyledi. Camilerdeki selaların okunmasının en önemli etken olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 86.6.
"Darbe tehlikesinin geçtiğini düşünüyor musunuz?" sorusuna vatandaşın yüzde 50.1'i "hayır", yüzde 44.7'si "evet" yanıtını verdi.
GÜLEN İADE EDİLMEZ
Katılımcıların yüzde 39.5'i FETÖ'nün darbe girişimindeki asıl hedefinin yönetim ve hükümeti devirmek olduğunu belirtirken, yüzde 20.3'ü 'vatanı bölmek', yüzde 12.5'i 'Erdoğan'ı devirmek', yüzde 11.9'u 'kaos-iç savaş çıkarmak', yüzde 8.8'i 'ülkeyi-devleti yok etmek' dedi. "ABD'nin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i iade edeceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 78.7'si "hayır" yanıtını verirken, yüzde 16.8'i "evet" dedi. Kamuda FETÖ'ye yönelik başlatılan operasyonları destekleyenlerin oranı ise yüzde 96.1.
Katılımcıların yüzde 39.5'i FETÖ'nün darbe girişimindeki asıl hedefinin yönetim ve hükümeti devirmek olduğunu belirtirken, yüzde 20.3'ü 'vatanı bölmek', yüzde 12.5'i 'Erdoğan'ı devirmek', yüzde 11.9'u 'kaos-iç savaş çıkarmak', yüzde 8.8'i 'ülkeyi-devleti yok etmek' dedi. "ABD'nin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i iade edeceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 78.7'si "hayır" yanıtını verirken, yüzde 16.8'i "evet" dedi. Kamuda FETÖ'ye yönelik başlatılan operasyonları destekleyenlerin oranı ise yüzde 96.1.
OHAL'E DESTEK YÜZDE 73
"15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı hangi siyasi partilerin yeterli tepki verdiğini düşünüyorsunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 88.3'ü AK Parti, yüzde 85.3'ü MHP, yüzde 62.6'sı CHP yanıtını verdi. Yüzde 72.7'si ise HDP'yi yetersiz buldu. Medyanın verdiği tepkiyi yeterli bulanların oranı yüzde 86.1 iken, diğerleri şöyle sıralandı: Siyasetçiler/siyaset kurumu yüzde 82, sivil toplum kuruluşları yüzde 72.4, yargı yüzde 54.1, iş adamları/iş dünyası yüzde 52.7, sanatçılar/sporcular/ünlüler yüzde 50.7, akademisyenler yüzde 45.5.
MİLLİ UYANIŞ 'YENİKAPI'
Katılımcıların yüzde 37.7'si Yenikapı Mitinginin birlik ve beraberlik ruhunu verdiğini söylerken, yüzde 36.3'ü 'iyi-güzel muhteşem', yüzde 9.5'i ise 'milli uyanış' dedi. 15 Temmuzdan sonra oluşan siyasi partilerin birlik ve beraberlik duruşununun devam etmesini isteyenlerin oranı ise yüzde 53.7. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası alınan Olağanüstü Hal'i (OHAL) destekleyenlerin oranı yüzde 73.4.
KİME OY VERİRSİNİZ?
"Bugün bir milletvekili seçimi olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 51.5'i AK Parti, yüzde 25.6'sı CHP, yüzde 13.3'ü MHP, yüzde 8.1'i HDP yanıtını verdi.
Bu haber 1958 defa okunmuştur.
YORUMLAR