DÜN’Ü UNUTMA

DÜN'Ü UNUTMA

Referandum, siyaset ve partiler üstü bir anlam taşıyor.Demokrasi ve ülkenin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Ancak muhalefet Partileri Paketin geçmesi halinde,Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oy patlaması yapmasından korktukları için,

28 Mart 2017 - 01:25 - Güncelleme: 29 Mart 2017 - 07:30

DÜN'Ü UNUTMA   

EVET 0/0. 70.08

Tarafsız Kuruluşlarca Yapılan son kamuoyu araştırmasında, Evet oylarının ortalaması yüzde yetmişlere aştığı görülmekte. Bir vatandaşımıza sorduk neden Evet diyorsun cevabı çok ilginç. Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN, 8 yıldır iktidarda ve hala kişisel popülaritesini olduğu gibi koruyor, bir dünya lideri konumunda..

Türkiye Cumhuriyeti Doğu ve Batıyı birbirine bağlayan stratejik köprü konumundadır, Dünyanın hassas bir coğrafyasında yaşadığımız ve dünya politikalarını, en evvel etkileyecek bir konumda bulunmakta olduğumuzdan. Ve bizim nefes alıp verişimiz, başta İslam dünyasının nefes borularının çalışması, bizim dirilişimiz de top yekun mazlumlar dünyasının derlenip toparlanması demektir. Bu durumu, ebedi hasımlarımız da çok iyi bilmekteler. .

Adalet ve Kalkınma Partisi, 03 Kasım 2002 de İktidar oldu, Bu ülkeyi kuran kurucu iradenin, “Yurtta barış dünyada barış” buna rağmen bütün komşularımızla kavgalı savaşın eşiğinde idik. Ak Parti, “Komşularla sıfır sorun” ve”merkez ülke Türkiye” adı verilen bu politikayı,hızla ve kararlılıkla uyguladı. 8 yılın sonunda, Uyguladığı iç ve dış politika ile Ülkemizi bölgemizin tartışmasız lider ülkesi yaptı, Dünyadaki krize rağmen, Ülkemizin iki bin on yılında sağladığı istihdam, Tüm avrupa birliği ülkelerinin sağladığı istihdamın bir buçuk katı, Bütün bu güzel gelişmelere rağmen, Ülkemizin gerek siyasi gerekse ekonomik istikrarında bir rahatlamanın ortaya çıktığında, bu ülkeyi zarar vermeyi alışkanlık haline getiren malum çevreler, bu olumlu gidişatı nasıl engelleyebiliriz,

Dünden bugüne milletçe yaşadığımız olaylar, 27 Nisan 2007’de 367 şartı, Küçük bir zümrenin 12 bine yakın yargı mensubu hakkında karar alıyor olması, HSYK nın hiçbir kararının yargıya götürülemiyor oluşu, Türban yasası 401 oyla TBMM geçip yasallaşmasına rağmen Ana muhalefet partisi CHP, Yüce meclisten TBMM geçen halkımızı rahatlatan yasayı İptal ettirmek için Anayasa mahkemesine Dava açtı ve yüce mahkeme yasayı iptal etti, Şimdi bu yasayı iptal ettiren ana muhalefet CHP Meydanlarda Türban sorununu biz çözeriz diyor bu aldatmaca değil mi,Ayrıca Anayasa paketi mecliste görüşülürken paket hakkında, hiçbir yapıcı öneri getirmediği gibi,her oylamada CHP Gurubunu Genel kurul salonundan dışarı çıkararak Millet vekillerinin hür iradesine ipotek koydu, Sebep toplumun ihtiyacı olan bu anayasa değişikliği paketin geçmesi halinde, ülkenin önü açılacak,toplumsal barış sağlanacak, insanımız zenginleşecek,

Referandum, siyaset ve partiler üstü bir anlam taşıyor.Demokrasi ve ülkenin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Ancak muhalefet Partileri Paketin geçmesi halinde,Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oy patlaması yapmasından korktukları için, Propaganda çalışmalarını karşılıklı atışmalar ve ilgisiz konular üzerinde yürütüyorlar. çünkü yapılan kamuoyu araştırmalarında AK Partinin dışındaki Partiler Seçim barajı sınırında bulunuyor.

Hukuki güvenlik toplumun zenginliğinin de kaynağıdır. Günümüzde bir ülkenin uluslar arası sermaye açısından çekim merkezi olabilmesi için öncelikle o ülkenin gerçek bir hukuk devleti olması zorunludur. Sağlıklı bir hukuk sisteminin bulunmadığı bir ülkede yatırım iklimi oluşmaz.. Bir ticari alacağın tahsil edilemediği, adaletin çok yavaş işlediği, kanunların ve alınan mahkeme kararlarının etkin bir şekilde uygulanmadığı, kişilerin eylem ve işlemlerinden hakkaniyete uygun bir şekilde hukuken sorumlu tutulamadığı, doğal hakim ilkesinin ve evrensel hakların ihlal edildiği, kanunların sık sık değiştiği ve geriye yürür kanunların çıkarıldığı bir ülkenin hukuk devleti olduğunu iddia etmek ne kadar zorsa, o ülkenin yatırımlar açısından bir cazibe merkezi olması da o derece zordur. Ülkemizdeki istikrarın devamı için, Oyumuz EVET Olmalı..
02-EYLÜL-2010 Zülfikar GENÇTÜRK

Fikirci Bey: VESAYETİ İYİ BİLMEZDİK - Yeni Yazı
Referandum süreci başladı. Artık karar halka ait. Yeni anayasayı ya onaylayacak ya da hadi işinize diyecek

Fikirci Bey: VESAYETİ İYİ BİLMEZDİK - Yeni Yazı

VESAYETİ İYİ BİLMEZDİK

Anayasa değişikliği referandum sürecinin başladığını söyleyebiliriz.

Malum, CHP 2002’den sonraki her türlü seçim veya referandumu “genel seçim” havasına soktuğu, daha doğrusu AK Parti’nin yaptığı her şeyi ölüm kalım sorunu, rejim sorunu haline getirip çıkarılan her türlü yasayı AYM’ye götürdüğü için bu referandum da bir nevi genel seçim havasında geçecek. Çünkü hala “Parlamenter sistemi tartıştırmayız” noktasındalar.

Yahu tartışmalar bitti, değişikliler onaylandı, hatta daha sağlam olsun diye şimdi halkoyuna sunuluyor, bunlar hala “tartıştırmayız”dalar.

CHP bu referandumu da yine rejim sorunu ve ölüm kalım meselesi haline getirdiği için değişikliklerde bir sorun varsa ve AK Parti’de veya tabanında bazı memnuniyetsizlikler varsa bile bunu tartışmak imkânsız hale geliyor. İnsanlar kategorik olarak CHP’ye hayır demek için referanduma hayır diyecek.

Bu, ölümüne sürdürdükleri "Düşman-Muhalif" laik-cihat yüzünden 13 yerel/genel seçim ve referandum kaybettiler. Ama işte yine aynı tavrı sürdürüyorlar.

Neydi? “"Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek." miydi?

Tek argümanları “evet” diyenlerin değişikliklerin ne olduğunu bilmedikleri. Ha, sorsanız hayır diyenler biliyorlar mı? Tabi ki hayır.

Esasen hemen hemen hiçbir ülkede halk anayasayı “ezbere” bilmez. Ama şunu bilir, özgürlükler zaten vazgeçilemez ve devredilemez haklardır, bunların anayasada tek tek yer alması gerekmez, sadece birkaç istisnai duruma değinilir, bunun dışında her şey serbesttir. İki asırdan fazla süredir geçerli ABD anayasası toplam 7 madde ve el yazısı ile 4-5 sayfadır. Anayasa’nın 1. maddesi Yasama’yı (Kongre, Senato), 2. maddesi Yürütme’yi (Başkan), 3. maddesi Yargı’yı (Yüce Mahkeme), 4. maddesi eyaletleri düzenler. Son üç maddede ise Anayasa değişikliği usulleri, anlaşmalar ve yasalarla yürürlülük hükümleri yer alır. Bu kadar. İngiltere’de anayasa da yoktur.

CHP’nin bir başka kaygısı da HDP’nin hayır cephesinde yer almasının CHP’ye desteği azaltması.

E, hani birlikte iyi sallıyordunuz? Ne oldu? Bitti mi ittifak?

HDP kampanya yapmazsa daha çok “hayır” çıkarmış. Bunu bir konuk, bir kanalda söyleyince, bir arkadaşım daha ilginç bir yorum yaptı: “Aslında CHP de kampanya yapmasa daha çok ‘hayır’ çıkar”.

Evet, çünkü insanlar hiç olmazsa CHP’ye olan antipatilerini ve HDP’ye olan nefretlerini bir an unutup değişiklikler üzerine yoğunlaşabilir ve belki de hayır diyebilirler.

Ama ne mümkün? Hep arkasına saklandıkları o çatık kaşlı, kalpaklı Atatürk posterlerinin üzerine “Hayır”lar “capslenip” twitter ve facebook'ta dolaştırılmaya başlandı bile.

Peki, halk bu maskenin arkasını görmüyor mu? Aklına tek parti dönemi, seçtikleri başbakanların darbelerle devrilmesi, asılması gelmiyor mu sanıyorlar? Yani hiç kampanya yapmasalar belki daha etkili olurlar.

Gerçekten bu laik-cihat sürdüğü sürece muhalefetin herhangi bir konuda herhangi bir seçimi kazanması mümkün değil.

Biraz maddelere giren muhalifler de (ki CHP’li değiller) “ama şöyle olur da böyle olursa, ne yapılacağı yok” farazileri içindeler. Sistemin kendi dinamiklerini göz ardı ederek akıl dışı olasılıklar üretip “ama işte o zaman ne yapılacağı belli değil” argümanındalar. Fanteziye sınır yok. Ama mesela anayasada “Cumhurbaşkanı bir gün cinnet getirip birinin kafasına anayasa fırlatırsa ne olur?”un cevabı da yok. Öncekinde de yoktu, bunda da yok.

Önümüzdeki iki ay içerisinde herkes yeterince bu konuya maruz kalacak. Onun için anayasa maddeleri konusunda bir şeylerle burada yer doldurmayı düşünmüyorum.

Genel olarak ben neden “EVET” diyeceğimi açıklayayım. Tek cümle ile “yürütme güçlendirilip bağımsızlaştırıldığı için” evet diyeceğim.

Bu ülkede yürütmeye (yani hükümete, yani bizim seçtiklerimizden oluşan icra heyetine, iş yapacak kişilere) hep çelme takıldı. İster CHP’yi, ister başka partiyi seçmiş olalım, hükümetlerin iş yapmasına izin verilmedi. Dikkat edin, birkaç istikrarlı (yani aynı partinin arka arkaya iktidara geldiği) dönemlerde bazı atılımlar, yatırımlar, projeler gerçekleştirilmiştir. Geri kalan siyasi hayatımız, bizim seçtiklerimizi devirmek için her türlü adiliği yapan askeri ve sivil bürokrasinin kumpaslarına yenik düşmekle geçmiştir. Gazete kupürleri delil gösterilip partilerimiz kapatılmış, bir hükümet kurabilmek için motellerde milletvekilleri satın alınmış, kamuda istihdam, siyasilerin seçim emellerine göre ayarlanmış, liyakate dayanmayan atamalarla devlet işlemez hale getirilmiştir.

Şimdi güçler ayrımına uygun olarak, işinin uzmanı olduğunu kanıtlamış kişiler bakanlık görevine getirilecekler ve bunlar kimseye eyvallah etmeden görevlerini yapacaklardır.

Kısaca, 90 senedir perdenin arkasında asli iktidar olan vesayetin ömrü sona ermiştir. Yürütmeye kumpas kurma olanakları ellerinden alınmıştır. İşte meclis kürsüsünün devrilmesinin, insanların ısırılıp, burunlarının kırılmasının nedeni de bu son can çekişmelerdir.

Vesayeti iyi bilmezdik, hakkımızı da helal etmiyoruz.

Bu haber 146753 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
MİT ve Emniyet'ten PKK/KCK'ya operasyon: Avustralya yapılanmasında faaliyet gösteren terörist Çiğdem Aslan yakalandı
MİT ve Emniyet'ten PKK/KCK'ya operasyon: Avustralya yapılanmasında...
Vali Ünlü, Veda Ziyaretlerinde Bulundu
Vali Ünlü, Veda Ziyaretlerinde Bulundu