İhanette son nokta! ABD'den PKK'ya istihbarat desteği
Giriş Tarihi: 28.01.2018 11:43 Güncelleme Tarihi: 28.01.2018 13:14
Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO'nun ortaklaşa düzenlediği operasyonla köşeye sıkıştırılan PKK'ya ABD'nin anlık istihbarat desteği verdiği ortaya çıktı. Kisecik Radar Üssü'nden terör örgütüne koordinatların verildiği ve Türkiye'den havalanan her uçağın vuracağı noktaların örgüte önceden söylendiği öğrenildi.
Terör örgütü, İHA istihbaratı bilgileriyle, Türkiye'den havalanan her uçaktan, bu uçağın vuracağı noktalardan ve atılan her füzeden haberdar ediliyor. Kel Dağı ve Kürecik radar üslerinin de bu amaçla kullanıldığına dair ciddi şüpheler var.
Türkiye'nin Afrin'de mücadele ettiği güçler sadece PKK/PYD'li teröristlerden ibaret değil. Operasyonun başladığı 20 Ocak'tan buyana ABD'nin, Reyhanlı ve Kilis'e isabet eden roketlerin atılması için teröristlere yardımcı olduğu, ayrıca Türk jetlerinin Afrin'e yönelik her taarruzunu Kisecik, Kel Dağı ve Kürecik radar üslerinden edindiği bilgiler doğrultusunda PKK'ya anlık ilettiği belirtiliyor.
Suriye PKK'sına 5 bin TIR ile 2 bin uçak dolusu silah, cephane, araç ve mühimmat gönderen ABD, şimdi de Zeytin Dalı Harekâtı'nı sekteye uğratmak için PKK'ya kritik istihbarat bilgisi sağlıyor. Bu nedenle gözler, Türkiye'de konuşlu NATO üsleri ve radar paylaşım sistemlerine çevrildi. Uçakların taarruz hedefleri ve uçuş bilgilerine yönelik istihbarata Pentagon'un bu kanallardan ulaştığı ve bunu teröristlerle paylaştığı ifade ediliyor.
ABD TÜM VERİLERİ GÖRÜYOR
NATO ağında bulunan radar verileri üzerinden Türk savaş uçakları ve insansız hava araçlarının her hareketini görebilen ABD ordusu, bu araçların vurabileceği muhtemel noktalara ilişkin verileri PKK'ya servis ediyor. 'Sahibinden' aldığı istihbaratı değerlendiren teröristler ise gelen bilgiler doğrultusunda tedbir alıp mevzileniyor. Afrin'e yönelik hava taarruzunda uçak, İHA ve hatta füzeleri ilk olarak tespit edebilecek radar, Hatay-İskenderun'daki Arsuz beldesinin Kisecik köyünde bulunuyor. 2004 yılında Amanos dağlarının zirvesinde kurulan Kisecik Radar Üssü bir NATO tesisi. Dolayısıyla ABD, radarın tüm olanaklarından faydalanıyor.
KİSECİK, KEL DAĞI, KÜRECİK
Kisecik'e ek olarak Hatay-Yayladağı'nda sınırın sıfır noktasındaki Kel Dağı'nda da bir radar üssü bulunuyor. Kel Dağı ve Kisecik'teki üslerde konuşlu radar sistemleri en az 400 kilometrelik bir yarıçaptaki her hava hareketini takip edebiliyor. Yani ABD, neredeyse Suriye'nin tamamını NATO şemsiyesi altında kurduğu üslerden gözlüyor. Kisecik ve Kel Dağı'ndan başka Malatya'daki Kürecik radarı ise hepsinden daha gelişmiş özellikte. 1000 kilometrelik yarıçapta gökyüzünü tarayan radarın kapsama alanına Suriye, Irak ve İran, hatta Kıbrıs da giriyor. Türkiye'nin hava ağı ve toplanan istihbarat bilgileri NATO'nun güneydoğu sınırlarını kapsadığı için açık durumda. Türkiye istediğinde ve özellikle milli bir harekât icra edildiğinde bazı bilgileri gizleyebiliyor. Ancak bu gizlemenin ne derece başarılı olduğu meçhul. ABD'nin, bu önlemlere rağmen radar bilgilerini kullanarak elde ettiği kritik verileri PKK'ya aktarmakta olduğu kaydediliyor.
TÜRKİYE'Yİ SAVUNAMADI
Hatay'daki Kisecik Radarı, füze ikaz kabiliyetine haiz bir NATO üssü. Ancak aynı üs, 2011 yılında Suriye'de iç savaş başladığında Esed'in Türkiye sınırlarını da tehdit eden füze atışlarını 'görmemişti'.
O yıllarda Esed'in attığı Skud füzeleri Türkiye sınırına çok yakın mesafelere düşmüştü. Kisecik'e ilişkin şüphe ve soru işaretlerinin artması üzerinde Türkiye, NATO'dan destek istemiş ve Patriot hava savunma sistemleri Türkiye sınırında bir süre konuşlandırılmıştı.
Ankara'da yakalanan DHKP-C'li teröristin, bakanlık binaları çevresinde keşif çalışmaları yaptığı belirlendi. Teröristin şubat ayı ortalarında suikast planı yaptığı belirlenirken, polis tarafından 'Bak postacı geliyor' adı verilen operasyonla kıskıvrak yakalandı.
Konya polisinin başarı ile yürüttüğü 2 aylık teknik ve fiziki takibi sonucu yakalanan 23 yaşındaki DHKP-C'li terörist Ömer A.'nın, devlet büyüklerine suikast planı içinde olduğu ve Ankara'da bazı bakanlık binaları çevresinde keşif yaptığı ortaya çıktı. Konya Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ile Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Cihanbeyli İlçesi'nde askeri kıyafet satan bir işyerinde çalışan Ömer A.'nın, terör örgütü DHKPC'nin İç Anadolu bölge sorumlusu olduğunu tespit etti.
POSTACI KIYAFETLERİ SATIN ALDI
Teknik ve fiziki takip sonucu, 23 yaşındaki Ömer A.'nın devlet büyüklerine yönelik silahlı suikast düzenlemeyi planladığı öğrenildi. Ankara'da isimleri açıklanmayan 3 bakanlık çevresinde keşif yaparken toplam 7 görüntüsü ortaya çıkarılan Ömer A.'nın, suikast girişimi için özel bir tarih belirlemediği ancak şubat ayı ortalarında eylem için harekete geçeceğinin yapılan telefon görüşmeleri kayıtlarından öngörüldüğü iddia edildi. Zanlının Ankara, Eskişehir ve Konya'ya sürekli gidip geldiği, örgüte buralarda militan kazandırmaya çalıştığı da saptandı. Son olarak 18 Ocak'ta Ankara'ya giderek yine keşif yapan Ömer A.'nın postacı kıyafetleri satın aldığı belirlenince harekete geçen Konya emniyeti, şüpheliyi "Bak Postacı Geliyor" ismini verdiği operasyonla Ankara'da gözaltına aldı.
Ömer A., sorgulanmak üzere Konya'ya götürüldü. Ömer A.'nın 6 yıldır DHKP-C üyesi olduğu, gençlik yapılanmasında da uzun zaman görev yaptığı belirtildi.
6 ay önce DHKP-C üst yönetimi tarafından İç Anadolu bölge sorumlusu olarak atandığı ileri sürülen Ömer A.'nın örgütün üst yönetimine kendini ispatlamak için böyle bir eylem hazırlığına girdiği tahmin ediliyor. DHKP-C'li teröristin örgüt yönetiminin bilgisi dahilinde Karadeniz Bölgesi'ne 3 kez gittiği ve burada suikast girişiminde bulunacağı silahları temin ettiği, silahları eyleminden kısa bir süre önce bölgeden alıp Ankara'ya geçmeyi planladığı iddia edildi.
BAĞLANTILAR İNCELENİYOR
Konya polisinin başarılı çalışması ile yakalanan Ömer A.'nın bağlantılarının da deşifre olduğu ve konu ile ilgili çalışmaların devam ettiği öğrenildi. Teknik takip sonucu Ömer A. ile bağlantılı olduğu öğrenilen 23 yaşındaki Savaş Ö. ile 22 yaşındaki S.C. adlı kadın da gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada, örgütsel dokümanlar ele geçirildi.Ömer A.'nın sorgulama sırasında susma hakkını kullandığı ve 7 gün süren gözaltı boyunca da sadece şekerli su içtiği öğrenildi. S.C.'nin ise itirafçı olduğu belirtildi. Şüphelilerden Ömer A. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Savaş Ö. ve S.C. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı,
Kürtler YPG’yle savaşıyor
Suriye iç savaşının ardından Azez'de yaşayan Kürt kökenli gruplar Özgür Suriye Ordusu saflarına katıldı.
30 Kürt savaşçı, Arap ve Türkmenler ile Afrin'de terör örgütü YPG'ye karşı mücadele vermeye başladı. Olası saldırı ve sızmaları önlemek için cephede oluşturulan mevzilerde nöbet tutan ÖSO üyesi Kürtler, amaçlarının Afrin'deki Kürt kardeşlerini terör örgütünün zulmünden kurtarmak olduğunu ifade etti. Kürt savaşçılar, bunun için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti.
Son dakika: Cumhurbaşkanlığı'ndan ABD'ye sert tepki
Giriş Tarihi: 26.7.2018 20:30 Güncelleme Tarihi: 26.7.2018 21:58
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: "ABD yönetiminin açıklamalarının, bir NATO müttefiki olan ülkemize yönelik kullanılan tehditkar dilin kabul edilmesi mümkün değildir."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın yaptığı yazılı açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin açıklamalarının, bir NATO müttefiki olan ülkemize yönelik kullanılan tehditkar dilin kabul edilmesi mümkün değildir.
FETÖ konusunda bugüne kadar hiçbir adım atmayan Amerika Birleşik Devletleri yönetimi, bağımsız Türk yargısının yetki alanında olan bir hususu bahane ederek, Türkiye'ye karşı tehditler savurarak netice alamayacağını bilmelidir.
Amerika Birleşik Devletleri, kendi çıkarlarına ve müttefiklik ilişkimize daha çok zarar vermeden, bir an önce tavırlarını gözden geçirerek yapıcı bir zemine dönmelidir" ifadelerine yer verdi.
Trump'ın tehditlerine Türkiye'den tokat gibi tepkiler!
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaparak ABD'nin 'Brunson' açıklamasına tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Türkiye'ye kimse dikte edemez, tehdidi tolere etmeyiz. Hukuk kuralları herkes için istisnasız geçerlidir." dedi. İbrahim Kalın'dan da açıklama geldi. Kalın, "ABD yönetiminin açıklamalarının, bir NATO müttefiki olan ülkemize yönelik kullanılan tehditkar dilin kabul edilmesi mümkün değildir." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise ABD'nin Türk yargısının verdiği kararlara saygı duyması gerektiğinin altını çizdi
Türkiye'den ABD Başkanı Donald Trump'ın NATO üyesi Türkiye'nin yargısına müdahalesine ilişkin açıklama geldi. Konuya ilişkin Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ve İbrahim Kalın açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada ABD'nin 'Brunson' açıklamasına tepki gösterdi.
ÇAVUŞOĞLU: HUKUK KURALLARI HERKES İÇİN İSTİSNASIZ GEÇERLİDİR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Trump'ın Türkiye'yi yaptırımla tehdidine ilişkin "Türkiye'yi kimse dikte edemez, tehdidi tolere etmeyiz. Hiç kimsenin tehdidine müsamaha edemeyiz. Hukuk kuralları herkes için istisnasız geçerlidir. Türkiye'ye kimse emir veremez ve tehdit edemez" " ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, "ABD Yönetimini biran önce bu yanlış (tehditkar) söylemi bir kenara bırakarak yapıcı diyalog çerçevesine dönmeye davet ediyoruz." dedi.
ÇAVUŞOĞLU ABD'Lİ MEVKİDAŞI İLE GÖRÜŞTÜ
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, ABD Başkanı Donald Trump ve Yardımcısı Mike Pence'in, ABD'li Papaz Andrew Craig Brunson'ın serbest bırakılmaması halinde Türkiye'ye yaptırım uygulayacakları şeklindeki tehditkar söylemleri ve Türkiye'nin buna tepkisinin hemen ardından Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Pompeo telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmenin içeriğiyle ilgili herhangi bir bilgi paylaşılmadı.
FUAT OKTAY: TÜRK YARGISININ KARARLARINA SAYGI DUYMALI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Ucuz tehditlere tahamülümüz yok. ABD Türk yargısının kararlarına saygı duymalı" dedi.
KALIN: ABD TEHDİTLERLE NETİCE ALAMAZ
İbrahim Kalın'dan da bir açıklama geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın yaptığı yazılı açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin açıklamalarının, bir NATO müttefiki olan ülkemize yönelik kullanılan tehditkar dilin kabul edilmesi mümkün değildir. FETÖ konusunda bugüne kadar hiçbir adım atmayan Amerika Birleşik Devletleri yönetimi, bağımsız Türk yargısının yetki alanında olan bir hususu bahane ederek, Türkiye'ye karşı tehditler savurarak netice alamayacağını bilmelidir. Amerika Birleşik Devletleri, kendi çıkarlarına ve müttefiklik ilişkimize daha çok zarar vermeden, bir an önce tavırlarını gözden geçirerek yapıcı bir zemine dönmelidir" ifadelerine yer verdi.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da bir açıklama yaptı. Bakanlığın resmi internet sitesinde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye hukukun üstünlüğünü esas alan köklü bir demokratik geleneğe ve siyasi düzene sahip egemen bir devlettir. Türkiye'ye kimse emir veremez ve tehdit edemez. Türkiye'ye karşı tehditkar bir dil kullanılması kabul edilemez. Ülkemiz ABD ile ilişkilerini düzeltmek için bugüne kadar gereken siyasi iradeyi ortaya koymuş ve üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. ABD Yönetimi'nin ülkelerimiz arasındaki müttefiklik ve dostluk ilişkilerini hiçe sayan tehditkar mesajlarını kabul etmemiz mümkün değildir.
Brunson davası hakkında Amerikalı muhataplarımıza çeşitli vesilelerle gerekli açıklamalar yapılmış ve konunun bağımsız Türk yargısının yetki alanında olduğu açık bir şekilde vurgulanmıştır. ABD Yönetimini biran önce bu yanlış söylemi bir kenara bırakarak bugüne kadar sürdürdüğümüz yapıcı diyalog çerçevesine dönmeye davet ediyoruz."
ABD Başkan Yardımcı Mike Pence de Dışişleri Bakanlığı'nda katıldığı bir programda "Türkiye Papaz Andrew Brunson'u derhal serbest bırakmaz ve Amerika'daki evine göndermezse ABD bu masum inanç insanı serbest kalana kadar Türkiye'ye önemli yaptırımlar uygulayacak." şeklinde konuşmuştu.
İzmir'de, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen Brunson'un tutukluğu "sağlık sorunları" dikkate alınarak ev hapsine çevrilmişti.
İDDİANAMEDEN
Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına 9 Aralık 2016'da suç işlediği iddiasıyla tutuklanan ABD'li papaz Brunson hakkında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığı belirtilmişti.
Brunson'ın FETÖ'nün üst düzey mensupları ile kod isimlerini bilerek görüştüğü, bu kapsamda örgütün sözde eski Ege bölgesi imamı ve firari Bekir Baz ve yardımcısı Murat Safa ile hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından dava açılan tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç ile görüşmeler yaparak strateji belirlediği iddia edilmişti.
Brunson'ın ABD'li bir askere gönderdiği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa'ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız." mesajı da dosyaya eklenmişti.
Teknik incelemede de sanık Brunson'ın, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ'nün sözde Ege bölge imamı firari sanık Bekir Baz ile birbirlerine çok yakın yerde 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in BRICS Zirvesi kapsamındaki ikili görüşmesi sonrası Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldi.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yapılan 10. Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika (BRICS) Zirvesi kapsamındaki ikili görüşme TSİ 19.55'te başladı.
"ARAMIZDAKİ DAYANIŞMA BİRİLERİNİ KISKANDIRIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme öncesi yaptığı açıklamada, "Rusya ile aramızdaki her türlü dayanışma birilerini gerçekten kıskandırıyor." dedi.
1 SAAT 15 DAKİKA SÜRDÜ
İki liderin 1 saat 15 dakika süren görüşmesi 21.10'da sona erdi.
ABD Başkanı Trump, Brunson kararını beğenmedi
ABD Başkanı Trump, ev hapsine alınan ABD'li rahip Andrew Brunson'un serbest bırakılmaması durumunda Türkiye'ye yaptırım uygulanacağını söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump, Twitter'dan yaptığı açıklamada Türkiye'de ev hapsine alınan ABD'li rahip Andrew Brunson'un serbest bırakılması çağrısı yaptı.
"DERHAL SERBEST BIRAKILMALI"
Trump: "ABD, Türkiye'ye büyük Hristiyan, aile adamı ve mükemmel bir insan olan Pastör Andrew Brunson'un uzun süreli tutukluluğu için büyük yaptırımlar uygulayacak. Bu masum inanç adamı derhal serbest bırakılmalı!" ifadelerini kullandı.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Türkiye'de Ekim 2016'da tutuklanan ve dün ev hapsine alınması kararı verilen rahip Andrew Brunson'un serbest bırakılmaması durumunda Türkiye'ye yaptırım uygulanacağını söyledi.
Din özgürlüğü üzerine yapılan üç günlük bir konferansın kapanışında konuşan Pence, Andrew Craig Brunson'ın hemen serbest bırakılmaması durumunda "Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'ye ciddi ekonomik yaptırımlar uygulayacak" ifadelerini kullandı.
"ŞİMDİ SERBEST BIRAKIN YA DA SONUÇLARINA HAZIR OLUN"
Pence, yaptığı konuşmanın ardından Twitter hesabından da konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Pence'in konuyla ilgili paylaşımlarında şu ifadeler yer aldı:
"ABD Başkanı adına Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk hükümetine bir mesajım var. Pastör Andrew Brunson'u ŞİMDİ serbest bırakın ya da sonuçlarla yüzleşmek için hazır olun. Eğer Türkiye, bu masum inanç adamını serbest bırakmak için hemen harekete geçmezse ve onu Amerika'ya yollamazsa Birleşik Devletler, Pastör Andrew Brunson serbest kalana kadar Türkiye'ye ciddi yaptırımlar uygulayacak."
ABD MASLAHATGÜZARINDAN BRUNSON'A ZİYARET
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnett, İzmir'de, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ve tutukluluğu "sağlık sorunları" dikkate alınarak ev hapsine çevrilen ABD'li din adamı Andrew Craig Brunson'ı evinde ziyaret etti.
Kosnett, yaklaşık yarım saat süren görüşme sonrası kısa bir açıklama yaparak, "Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklama gibi bunu memnuniyetle karşılıyoruz; ancak bu geçici bir adımdır. Andrew serbest kalana kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Amerikan diplomatik misyonunda çalışan haksız yere tutulan Türk vatandaşlarının da serbest bırakılana kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz."
ABD üst üste yaptığı küstah tehditlerle neyi amaçlıyor?
Teröristbaşı Fetullah Gülen başta olmak üzere birçok FETÖ'cü isme adeta sığınak olan ABD'den skandal açıklama ve tehditler üst üste geldi. Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına 9 Aralık 2016'da suç işlediği iddiasıyla tutuklanan papaz Brunson'un serbest bırakılması üzerinden yürütülen kirli tehdit operasyonun hedefinde büyüyen Türkiye ekonomisi ve küresel işbirlikleri var
ABD'den skandal açıklamalar ardı ardına geliyor. ABD Başkan Yardımcı Mike Pence Dışişleri Bakanlığı'nda katıldığı bir programda, NATO ittikafının üyesi Türkiye'ye rahip Brunson üzerinden tehditler savurdu.
Pence, "Türkiye, Papaz Andrew Brunson'u derhal serbest bırakmaz ve Amerika'daki evine göndermezse ABD bu masum inanç adamı serbest kalana kadar Türkiye'ye önemli yaptırımlar uygulayacak." diye konuştu.
Pence'in ardından bir skandal tehdit de ABD Başkanı Donald Trump'tan geldi.
Trump, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "ABD, büyük bir Hristiyan, aile babası ve muhteşem bir insan olan Papaz Andrew Brunson'ın uzun süreli tutukluğu nedeniyle Türkiye'ye geniş yaptırımlar uygulayacak. Bu masum inanç adamı derhal serbest bırakılmalı! " ifadelerini kullandı..
ABD BAĞIMSIZLIĞIMIZI HEDEF ALDI
15 Temmuz darbesi başarılı olmayınca aradaki FETÖ,PKK,DEAŞ ve DHKP-Cli teröristlerini aradan çeken ABD, artık açıktan devlet olarak Türkiye'ye saldırmaya başladı. Trump ve Pence'in papaz Brunson'a karşı yaptırım çıkışı Türkiye'ye saldırının en üst seviyesi oldu. ABD Türkiye'ye yaptırım tehdidiyle bağımsızlığımızı da hedef aldı. ABD ayrıca şantajıyla 15 Temmuz'da arkasında bıraktığı "darbe pisliğini" de temizlemeye çalışıyor.
TEHDİTLERİN HEDEFİ BÜYÜYEN TÜRKİYE
Öte yandan ABD'den ardı ardına gelen bu skandal açıklamaların zamanlaması bir hayli dikkat çekti. Öyle ki; Pence ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bu tehditleri savurmasının ardında Başkan Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın gerçekleştirdikleri kritik temaslar var. Erdoğan bugün Çin ve Rusya Devlet Başkanları ile bir araya gelerek kritik temaslarda bulundu. Çin Devlet Başkanı ile yapılan görüşmenin en önemli maddelerinden birisi ise ikili ticarette ülkelerin kendi para birimlerini kullanması konusu oldu.
Rusya ile ikili ilişkilerin geliştirilmesine de değinen Erdoğan, küstah tehditlere de gönderme yaparak Putin ile görüşmenin başında "Aramızdaki her türlü dayanışma birilerini de gerçekten kıskandırıyor" ifadesini kullandı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK BANKASI İLE 3.6 MİLYAR DOLARLIK ANLAŞMA
Tehditlerin tesadüf olmadığının bir diğer göstergesi ise dünyanın en büyük bankası ile yapılan anlaşma. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Çinli finans kuruluşlarından, enerji ve ulaştırma sektörü yatırımları için özel sektör, kamu kurumları ve bankalara sağlanacak 3,6 milyar dolarlık kredi paketinin tamamlandığını bildirdi.
TİCARET SAVAŞININ KAZANANI TÜRKİYE OLACAK
Tehditlerin bir diğer hedefi ise Çin-ABD ticaret savaşında Türkiye ekonomisinin kazanımları. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD ve Çin arasında etkisi giderek artan ticaret savaşlarının gelecek yıl ve 2020 yılında Türkiye ekonomisine olumlu yansımasının olabileceğini bildirmişti.
ABD'nin tam da Türkiye'nin yaptığı bu kritik büyüme hamlelerine paralel olarak yaptığı bu yaptırım şantajları ve savurduğu tehditler, bu kirli operasyonun bir tesadüf olmadığını, hedefin büyüyen Türkiye ekonomisi ve ikili ilişkiler bağlamında atılan stratejik adımlar olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Dışişleri Bakanı'ndan ABD'ye: Kimse bize dikte edemez
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Kimse Türkiye'ye ne yapacağını dikte edemez. Hukuk kuralları herkes için geçerlidir" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından ABD Başkanı Trump’ın Papaz Andrew Brunson hakkında yaptığı açıklamaya karşılık “Kimse Türkiye'ye ne yapacağını dikte edemez. Hukuk kuralları herkes için geçerlidir” dedi.
"TÜRKİYE'YE GENİŞ YAPTIRIMLAR UYGULANACAK"
ABD Başkanı Trump, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "ABD, büyük bir Hristiyan, aile babası ve muhteşem bir insan olan Papaz Andrew Brunson'ın uzun süreli tutukluğu nedeniyle Türkiye'ye geniş yaptırımlar uygulayacak. Bu masum inanç adamı derhal serbest bırakılmalı!" ifadelerini kullanmıştı.
ABD'Lİ MEVKİDAŞIYLA GÖRÜŞTÜ
Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüştü.
YORUMLAR