FETÖ'nün bünyesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Kaynak Holding'e yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan fezlekede, perde arkasında işleri koordine eden, emirleri veren, yetkili olan kişinin Mustafa Özcan olduğu bildirildi.Kaynak Holding soruşturmasında fezleke hazırlandı
Giriş Tarihi: 23.07.2017 23:40 Güncelleme Tarihi: 24.07.2017 06:41
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılğınca FETÖ/PDY bünyesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Kaynak Holding'e yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere hazırlanan 707 sayfalık fezlekede, örgütün üst düzey yönetiminde bulunan isimler yer aldı.
Fezlekede, Mustafa Özcan'ın, FETÖ'nün imamlarından, örgütün hiyerarşik yapılanmasına önemli yer tutan tayin ve terfilerin karara bağlandığı, sözde "Başyüceler Şurası Başkanı" olarak geçtiği anlatılarak, Özcan'ın örgütün bir numaralı finans kaynağı olan Kaynak Holding'in yönetici ve ortaklarından olması ve ele geçirilen belge, doküman ile dijital metaryallerde holdingte tek söz sahibi olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Bu soruşturma dosyasında da Özcan'ın şüpheliler arasında birinci sırada yer aldığına vurgu yapılan fezlekede, Özcan'ın holding dışında Kimse Yok Mu Derneği, Bank Asya ile örgüte ait diğer tüm şirket, okul, dershane ve diğer kurumlarında da söz sahibi olduğu ifade edildi.
"Holdingin perde arkasındaki ismi"
Fezlekede, Özcan'ın örgütün korkutucu gücünü kullanmaktan çekinmediği, örgüt üyeleri üzerinde de söz sahibi olduğu anlatılarak, şüphelinin örgütün sözde Türkiye imamı olduğunun tespit edildiği vurgulandı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'ye gittikten sonra Türkiye'de örgütün temsilcisi konumunda bulunan Özcan'ın ABD ile Türkiye arasında köprü oluşturduğu belirtilen fezlekede, Kaynak Holding'de perde arkasında işleri koordine eden, emirleri veren, yetkili olan, işe alınan personel dahil herkes ve herşeyden haberi olan ve haberdar edilen kişinin Mustafa Özcan olduğu kaydedildi.
Fezlekede, örgüt içerisinde "Mustafa Özcan grubu" diye bir grup oluştuğu ve şüphelinin halen firarda olmasının da örgütsel tavır olarak değenlendirildiği anlatıldı.
Sözde imam ve medya sorumlusu Naci Tosun
Fezlekede, firari olan şüphelilerden Naci Tosun'un, FETÖ/PDY'nin sözde imamlarından olduğu ve medya sorumluluğunu yaptığı belirtildi.
Tosun'un, Mustafa Özcan ile birlikte örgütün tayin ve istişare heyetinde olduğu aktarılan fezlekede, şüphelinin yine örgütün finans merkezi olarak kurulan Kaynak Holding'in birçok şirketinde ortaklık ve yöneticiliğinin bulunduğu anlatıldı.
Fezlekede, FETÖ'nün tepe noktası ile olağan dışı sıklıkta görüşmeleri bulunan Tosun'un, terör örgütünün sözde Türkiye imamı olan Mustafa Özcan'ın yardımcısı konumunda olduğu kaydedildi.
Darbenin kilit ismi Kemal Batmaz
Fezlekede, söz konusu listede Kemal Batmaz'ın da adının bulunduğunun tespit edildiği vurgulanarak şu ifardelere yer verildi:
"Kemal Batmaz'ın 15 Temmuz 2016 günü gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsü esnasında darbenin yönetildiği 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda bulunduğu, hain darbe girişiminde etkin rol alan sivil kişilerden oluştuğu, rütbeli askerlerin kendisine selam verdikleri, perde arkasında Adil Öksüz ile birlikte hareket ettikleri, örgütün önemli yöneticilerinden Mehmet Sungur ile ortak olduğu, Sungur'un ortaklarından Abdulhadi Yıldırım'ın da Adil Öksüz'ün ABD'de ortak oldukları, Batmaz'ın 15 Temmuz hain darbe girişiminin planlayıcılarından ve uygulayıcılarından olduğu belirlenmiştir."
Teröristbaşı Gülen'in "silahşörü" Cevdet Türkyolu
Fezlekede, şüphelilerden firari Cevdet Türkyolu'nun, örgütün mahrem hizmetlerinden sorumlu sözde imamı olduğu ve teröristbaşı Fetullan Gülen'in özel kalem müdürlüğünü yaptığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu kişi, teröristbaşının uzun yıllardır yanında yaşamasına rağmen, çeşitli FETÖ şirketlerinde ortak ve yönetici olarak gözükmesinin bir nedeni de FETÖ liderinin Türkiye'deki bütün şirketlerden ve onların işleyişinden haberdar olmak istemesidir. Yine tüm ülkelerden toplanan himmet paralarının birkaç kişiyle birlikte şüpheli Cevdet Türkyolu'nda toplandığı da değerlendirildiğinde, şüphelinin konumu çok daha iyi ortaya çıkacaktır. Şüpheli, bir nevi FETÖ elebaşının 'silahşörü' konumundadır. Esasında hiçbir işi gözükmemesine rağmen, ABD'de normal şartlarda çalışmayla elde edilmesi mümkün olmayan mal varlığının mevcut olması ise düşündürücüdür."
YORUMLAR