Kerbela olayı nedir tarihi Kerbela ne demek ve nerede?

Kerbela olayı nedir tarihi Kerbela ne demek ve nerede?

Kerbela olayının yaşandığı bu ay Müslümanların her zaman hüzünle andıkları bir ay oldu. Peki, İslam tarihinin en acı olaylarından biri olan Kerbela nedir ve nerede yaşanmıştır? Kerbela hadisesinin ayrıntıları ve Kerbela’da şehit olan 72 kişinin isimleri haberimizin ayrıntısında. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in torunu, Hz. Ali'nin ise oğlu olan Hz. Hüseyin, bugünkü Irak topraklarında bulunan Kerbela'da tam 1378 sene evvel Emevi halifesi Yezid ve askerleri tarafından şehit edildi.

26 Ağustos 2019 - 10:18 - Güncelleme: 26 Ağustos 2019 - 16:03

Kerbela olayı nedir tarihi Kerbela ne demek ve nerede?

Giriş Tarihi: 26.8.2019  12:32 Güncelleme Tarihi: 26.8.2019  12:43

Kerbela olayı nedir, nerede yaşanmıştır ve Kerbela olayında neler olmuştur sorusu bugün birçok kişi tarafından merak ediliyor. Tarihteki en trajik olaylardan biri olan Kerbela olayı bugün yani Muharrem ayının 10. gününde yaşanmıştır. Peki Kerbela olayı nedir, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin nasıl şehit edilmiştir, Yezid kimdir?

Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve 72 yakınının şehit düştüğü "Kerbela olayı", İslam tarihinin siyasi anlamda en önemli kırılma noktalarından biridir. Bu gün "Matem Günü" olarak adlandırılır.

KERBELA OLAYI NEDİR: Kerbela olayı tarihte yaşanmış en trajedik hadiselerden biridir. Kerbela’yı anlamak için Kerbela öncesine bakmak gerekir. Hz. Muhammed’in vefatının ardından halifelik makamı olmuş ve sırayla Hz. Ebubekir, Hz. Ömer , Hz. Osman ve Hz. Ali’ye geçmiştir. Ancak Hz. Ali ile beraber İslam toprakları o zamana kadar ki en yoğun fitneyi görmüştür. İnsanlar Hz. Ali’yi Hz. Osman’ı şehit edenleri bulmamakla suçlamışlar. Muaviye’nin etrafında toplanan bu fikir sahipleri Hz. Ali ile savaşmıştır.

Ancak halifelik Hz. Ali’de kalmış olsa da onun şehitliğinin ardından Muaviye halifelik yapmıştır. Hz. Hasan’ın halife olmasını istemeyen Emeviler Muaviye’nin ölümü ile Hz. Hüseyin’e geçmesi gereken halifelik makamı için yine başkaldırmıştır. Bu sefer Hz. Hüseyin’in karşısında Muaviye’nin oğlu Yezid vardır.

İslam ülkesinde halifelik makamı istişare edilerek ve oylanarak seçilirken, Yezid bunu yok saymış ve babadan oğula hükümdarlığın geçmesi için savaş verdi ve başa geçti. Fakat Yezid’in halifeliğine tepkiler oldukça fazla olmuştur.

Yezid, halifelik makamına geçer geçmez iktidarını ve otoritesini sağlamlaştırmak maksadıyla Medine valisine, kendisine itaat etmeleri konusunda mektup yazmıştı. Diğer taraftan, Kûfe halkı ise Hz. Ali’ye sıkı sıkıya bağlı olduklarından Yezid’in halifeliğini tanımak istemediler. Ayrıca, Emeviler dönemi ile birlikte başkent, Şam’a taşınmıştı ve Kûfe’nin gelirlerinde de gözle görülür azalmalar yaşanmıştı. Tüm bu nedenlerden ötürü Kûfe halkı, Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’e mektup yazarak kendisine bağlılıklarını bildirdiler ve onu Kûfe’ye davet ettiler. Hz. Hüseyin, kendisini Kûfe’de kalabalık bir grubun beklediğini düşündüğünden bu daveti kabul etti ve Kûfe’ye gitti.

Yanına ailesini de alarak Kûfe’ye giden Hz. Hüseyin’in ordusu ile Yezid’in ordusu Kerbela’da karşılaştı. Hz. Hüseyin’in ailesi ile beraber ordusu 72 kişiydi. Yezid ise 4500 kişi ile Hz. Hüseyin’in karşısına çıktı. 

Hz. Hüseyin ve Emevi ordusu arasındaki savaş Bağdat'a 100 kilometre uzaklıktaki Kerbela'da başladı. Hz. Hüseyin’e biat ettiklerini söyleyen civar halkların orduları Yezid’in tarafına geçti. Böylelikle içinde çocuk ve kadınların bulunduğu 72 kişi ile Hz. Hüseyin yalnız kaldı.

Su kuyularını ve Fırat’ın önünü kesen Yezid Hz. Hüseyin ve beraberindekileri çölde susuz bıraktılar. Kadın ve çocukların susuzluktan bitap düşmelerinin yanında, erkekler de susuzluktan takatten düşmüşlerdi. Ancak Yezid’in zalimce üzerlerini geldiği anda her biri savaşmış ve bir tür soykırım olarak tarihe geçen bu saldırıda her biri şehid olmuşlardı. İslam Peygamberi’nin torunları ve soyunu devam ettirecek kişiler şehit edilmişlerdi. Sadece Kerbela geçirilen her gün bir oğlunu çadırda bırakan Hz. Hüseyin 10 Muharrem günü sırası onda olmamasına rağmen hasta olduğu için Zeynelabidin’in geride bırakmıştı.

Kundaktaki bebeği ile yola devam eden Hz. Hüseyin bebeğini kaldırıp göstererek savaşmayacaklarını söylemiş olsalar da gözü dönmüş Yezid kundaktaki bebeği dahi şehit etti.

Askerler giderek çemberi daraltmaya ve kadınların ve çocukların bulunduğu çadıra doğru yaklaşmaya başlamışlardı. Hüseyin kılıç ve kalkanının alıp son gücüyle saldırdı. Birçoğunu tepeledikten sonra aldığı 33 kılıç yarası ve 34 darbeyle onu yere yıktılar. Kimsenin kafasını kesmeğe cesaret edemediğini gören Şimr, hemen kılıcını çekip Hüseyin’in kafasını gövdesinden ayırdı. Askerler gerek Hüseyin’in başsız bedenini ve gerekse çadırdaki karısı, kızı, oğlu ve yakınlarının karısı çocuklarını yağmaladılar. Hüseyin’in kesik başını alan Şimr, hasta olduğundan savaşa katılamıyan oğlu Ali (Zeynelabidin) ve kadınlarla çocukları çıplak develere bindirip kafile halinde Şam’da haber bekleyen Yezid’e götürdü. Aynı Şimr’in 656’daki Sıffin savaşında Ali’nin yanında olarak Muaviye’ye karşı çarpıştığı bilinmektedir.

Kerbela nedir, Kerbela katliamı ne zaman ve nasıl gerçekleşti?

İslam tarihinin en acı olaylarından biri olarak bilinen Kerbela katliamı Peygamber efendimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin katledildiği olaya verilen isimdir. Olayın Irak'ın Kerbela kenti yakınlarında meydana gelmesi nedeniyle bu acı olaya bu isim verilmiştir.Kerbela nedir, Kerbela katliamı ne zaman ve nasıl gerçekleşti?Kerbela Katliamı, Müslümanların tarihinde yaşanan en trajik olaylardan biridir. Peygamber Efendimiz'in (a.s) torunu Hz. Hüseyin'e bağlı küçük bir grupla, Emevi halifesi Yezid'e bağlı ordu Hicri 61. Yılın 10 Muharrem gününde, bugün Irak sınırlarında olan Kerbela'da karşılaşmış, aralarında çocuk ve kadınlarında da bulunduğu Hz. Hüseyin ve maiyetindekiler şehid edilmişti.

Hz. Muaviye'nin ölümünden sonra Yezid'in halife olmasına başta Hz. Ali'nin yönetim merkezi seçtiği Küfe'deki halk olmak üzere Müslümanlar tepki göstermişti.  Şura ve seçim sistemine dayanmayarak Yezid'in halife olması Müslümanlar arasında ayrılıklar çıkacağına bir işaretti. Öncelikle Hz. Ali'ye bağlılıkları ile bilinen Küfe halkı Hz. Hüseyin'e bir mektup yazarak onu Küfe'ye davet etmişlerdi. Emeviler döneminde Şam'ın başkent seçilmesi, fetihlerin merkezinin bu şehrin olması eski başkentin gelirlerinde azalmaya yol açmış ve siyasi önemini kaybetmişti.

Hz. Ali'ye bağlılığı ile bilinen Müslim bin  Akil ve Hani bin Urve'nin Küfe'ye yeni atanan Emevi halifesi Ubeydullah tarafından öldürülmesi tepkilere neden olmuştu. Hz. Hüseyin başta Abdullah bin Abbas tarafından Küfe'ye gitmemesi konusunda uyarılmış hatta tarihi kaynaklara göre devrin şairi Ferazdak "Küfe'ye gitme, onların gönlü seninle fakat kılıçları Ümmeyye oğullarıyladır" demişti.

HZ. HÜSEYİN KERBELA'DA

Hz. Hüseyin ve Emevi ordusu arasındaki savaş Bağdat'a 100 kilometre uzaklıktaki Kerbela'da başladı. Savaş başlamadan önce bir grup Hz. Hüseyin'i terk ederek Emevi valisi Ömer bin Saad'ın tarafına geçti. Emevi ordusu önce Hz. Hüseyin'i korumaya çalışanları öldürdü yalnız Hz. Hüseyin kalınca da Ömer bin Saad'ın emriyle onun üzerine yürüdüler. Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişi katledildi.

Hz. Hüseyin'in ve öldürülenlerin mübarek başları kesilerek önce Küfe'ye sonra da Şam'a gönderildi. Şam'a gönderilenler arasında Hz. Hüseyin'in refakatindeki kadınlar ve çocuklar da vardı. Bu kadınlar ve çocuklar bir yıl gözetim altında tutulmuş daha sonra serbest bırakılmışlardı.

Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehid edilmesi, Ehli Beyt'in de büyük bir kısmının yok edilmesine neden olmuştu. Emevi halifesi Yezid rakipsiz kalırken Şia hareketinin de ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Şia, Kerbela olayından sonra sadece bir mezhep olarak ortaya çıkmamış aynı zamanda ehl-i beyt adına politik bir harekete de dönüşmüştü.

Bazı kesimler, Emevîlerin veraset yoluyla iktidarın devri anlayışına tepki olarak hilâfetin sadece Hz. Ali soyundan gelenlerin hakkı olduğu tezini savunmaya, hatta bunu bir akîde olarak benimsemeye başlamışlardı.

SÜNNİ VE Sİİ DÜNYA KERBELA'YA KARŞIDIR

Kerbela olayı sadece Şia'nın kınadığı bir olay değildir. Sünni ve Şia dünyasının beraberce karşı durduğu hazin bir katliam hadisesidir.. Çünkü tüm Müslümanlar Hz. Hüseyin'in katledilmesini trajik bir olay olarak yüzyıllardır hatırlamış ve başta Yezid olmak üzere katliamda payı olanları lanetlemişlerdir.

Hz. Hüseyin'in naaşı Kerbela halkı tarafından defnedildikten sonra Abbasi Halifesi el Mütevekkil tarafından türbesi yapılmıştı. Büveyhioğulları, Sultan Melikşah ve İlhanlı hükümdarı Gazan Muhammed tarafından türbe yenilenmiş, Osmanlı sultanı III. Murad tarafından tekrar yapılmıştı.

 

Bu haber 206175 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
37 bin sağlık personeli alınacak! Müjdeyi Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu canlı yayında verdi
37 bin sağlık personeli alınacak! Müjdeyi Sağlık Bakanı Kemal...
ALLAH (C.C.)
ALLAH (C.C.)