Manisa,Turgutlu’da Kerbela Şehitleri Anıldı
Giriş Tarihi: 20.9.2018 19:46 Güncelleme Tarihi: 20.9.2018 22:03
Turgutlu Belediye Başkanı Turgay Şirin, Kerbela'da şehit edilen Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının anma etkinliği çerçevesinde Hüseyniye Cami'inde düzenlenen programa katıldı. Ağıtların yakıldığı gözyaşlarının sel olduğu törende bir konuşma yapan Başkan Şirin, “Peygamberimizin mübarek torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela’da şehit edilmesinin derin acısını paylaşıyoruz” dedi.
Turgutlu’da Kerbela Şehitleri Anıldı
Turgutlu Belediye Başkanı Turgay Şirin, Kerbela'da şehit edilen Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının anma etkinliği çerçevesinde Hüseyniye Cami'inde düzenlenen programa katıldı. Ağıtların yakıldığı gözyaşlarının sel olduğu törende bir konuşma yapan Başkan Şirin, “Peygamberimizin mübarek torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela’da şehit edilmesinin derin acısını paylaşıyoruz” dedi.
Atatürk Mahallesi’nde bulunan Hüseyniye Cami bahçesinden düzenlenen anma programa Turgutlu Kaymakamı Uğur Turan, Turgutlu Belediye Başkanı Turgay Şirin, İlçe Emniyet Müdürü Volkan Parıldar, Belediye Başkan Yardımcısı İskender Tunç, siyasi parti ilçe başkanları, esnaf oda başkanları ile çok sayıda vatanda katıldı. Anma töreninde bir konuşma gerçekleştiren Turgutlu Belediye Başkanı Turgay Şirin “Bugün Kameri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayında, hepimiz Aşura Matemini karşılıyoruz. Peygamberimizin mübarek torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela’da şehit edilmesinin derin acısını paylaşıyoruz. Kurumayan göz pınarları, dinmeyen gönül sızıları, kapanmayan vicdan yaraları hemen hemen mazinin görgü tanığı gibi olan bu ay Kerbela’da yaşananların belki de en hüzün vericisidir. İslam’ın kanının döküldüğü, ehlibeyte kıyıldığı Aşura Günü’nde, kalplerimiz Kerbela mazlumlarıyla ve Allah dostlarıyla atmaktadır. Bilindiği üzere Kerbela’da vuku bulan elim hadiselerin ardından İslam Âlemi’nde düşmanlıklar baş göstermiş ve maalesef ayrılıklar ortaya çıkmıştır. Bizler bugün, bu acı hadiselerin yıldönümünde Kerbela’da yaşananları hatırımızdan çıkarmamalı ve Sünni, Alevi ve Şii'siyle Müslümanlar olarak hepimiz, Hz. Peygamber'i, Hz. Ali'yi, Hz. Hüseyin'i ve Ehl-i Beyt'i daha iyi anlamaya, öğrenmeye ve örnek almaya bugünlerde daha çok gayret etmeliyiz.
Bizler bugün, tarihimizde yaşananlardan ders alarak kardeşliğimizi pekiştirmeli; “Muharrem kardeşliktir” düşüncesi ve düsturu ile Müslümanları birbirine düşman hale getirmeye çalışanlara inat, birlik ve beraberliğimizi dosta düşmana bir kez daha göstermeliyiz. Günümüzde, en yakın çevremizden en uzak noktaya; İslam dünyasında cerayan eden olaylara baktığımızda, bütün Müslümanlara düşen görevin tarihte ve günümüzde yaşanan bu tür müessif olayların tekrarlanmasını önleyecek bir şuur ve anlayışa sahip olarak ve Hz. Hüseyin’in temsil ettiği hakkaniyet, metanet, samimiyyet, fedakârlık gibi değerleri ön planda tutarak kardeşlik, birlik ve beraberliğimizi korumak olduğunu sürekli hatırlamalıyız. Muharrem ayı vesilesiyle başta Hz. Hüseyin ve Kerbelâ şehitleri olmak üzere, Bedir’den Çanakkale’ye, istiklal mücadelemizin her noktasında, mukaddesat uğrunda, hak hakikat yolunda en aziz varlığı olan canını feda eden bütün şehitlerimizi, saygıyla ve rahmetle yâd ediyorum. Enfal suresi 46. ayet-i kerimesinde Rabbimiz şöyle buyuruyor, “Allah’a ve Rasûlüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” Bu duygu ve düşüncelerle Hicrî 1440 yılının hepimize hayırlar ve iyilikler getirmesini diliyorum. Cenab-ı Mevla’dan Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisi ile bizi biz yapan değerlerimiz etrafında kenetlenen sevgi ve bağlılığımızın perçinleşmesini niyaz ediyorum. Allah tuttuğumuz oruçları ve bütün ibadetlerimizi kabul eylesin. Hicretin tıpkı 14 asır önce hüzünleri ortadan kaldırıp daveti ümmete dönüştürdüğü gibi bugün de tüm insanlığa yeniden hayat vermesini; Hicrî senenin ve Muharrem ayının vatanımız, milletimiz, gönül coğrafyamız, İslâm Alemi ve tüm insanlık için barış, huzur, mutluluk ve bereket dolu bir yıl olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum” dedi. Daha sonra konuşan Turgutlu Kaymakamı Uğur Turan da yaşanan acıları paylaştığını belirterek üzüntüsünü dile getiren bir konuşma gerçekleştirdi. Ağıtların yakıldığı tören verilen yemek ile sona erdi.
Kerbela nedir, Kerbela katliamı ne zaman ve nasıl gerekleşti?
İslam tarihinin en acı olaylarından biri olarak bilinen Kerbela katliamı Peygamber efendimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin katledildiği olaya verilen isimdir. Olayın Irak'ın Kerbela kenti yakınlarında meydana gelmesi nedeniyle bu acı olaya bu isim verilmiştir.

Kerbela Katliamı, Müslümanların tarihinde yaşanan en trajik olaylardan biridir. Peygamber Efendimiz'in (a.s) torunu Hz. Hüseyin'e bağlı küçük bir grupla, Emevi halifesi Yezid'e bağlı ordu Hicri 61. Yılın 10 Muharrem gününde, bugün Irak sınırlarında olan Kerbela'da karşılaşmış, aralarında çocuk ve kadınlarında da bulunduğu Hz. Hüseyin ve maiyetindekiler şehid edilmişti.
Turgutlu’da Kerbela Şehitleri Anıldı

Turgutlu Belediye Başkanı Turgay Şirin, Kerbela’da şehit edilen Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının anma etkinliği çerçevesinde Hüseyniye Cami’inde düzenlenen programa katıldı. Ağıtların yakıldığı gözyaşlarının sel olduğu törende bir konuşma yapan Başkan Şirin, “Peygamberimizin mübarek torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela’da şehit edilmesinin derin acısını paylaşıyoruz” dedi.


Hz. Ali'ye bağlılığı ile bilinen Müslim bin Akil ve Hani bin Urve'nin Küfe'ye yeni atanan Emevi halifesi Ubeydullah tarafından öldürülmesi tepkilere neden olmuştu. Hz. Hüseyin başta Abdullah bin Abbas tarafından Küfe'ye gitmemesi konusunda uyarılmış hatta tarihi kaynaklara göre devrin şairi Ferazdak "Küfe'ye gitme, onların gönlü seninle fakat kılıçları Ümmeyye oğullarıyladır" demişti.
HZ. HÜSEYİN KERBELA'DA
Hz. Hüseyin ve Emevi ordusu arasındaki savaş Bağdat'a 100 kilometre uzaklıktaki Kerbela'da başladı. Savaş başlamadan önce bir grup Hz. Hüseyin'i terk ederek Emevi valisi Ömer bin Saad'ın tarafına geçti. Emevi ordusu önce Hz. Hüseyin'i korumaya çalışanları öldürdü yalnız Hz. Hüseyin kalınca da Ömer bin Saad'ın emriyle onun üzerine yürüdüler. Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişi katledildi.
Hz. Hüseyin'in ve öldürülenlerin mübarek başları kesilerek önce Küfe'ye sonra da Şam'a gönderildi. Şam'a gönderilenler arasında Hz. Hüseyin'in refakatindeki kadınlar ve çocuklar da vardı. Bu kadınlar ve çocuklar bir yıl gözetim altında tutulmuş daha sonra serbest bırakılmışlardı.
Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehid edilmesi, Ehli Beyt'in de büyük bir kısmının yok edilmesine neden olmuştu. Emevi halifesi Yezid rakipsiz kalırken Şia hareketinin de ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Şia, Kerbela olayından sonra sadece bir mezhep olarak ortaya çıkmamış aynı zamanda ehl-i beyt adına politik bir harekete de dönüşmüştü.
Bazı kesimler, Emevîlerin veraset yoluyla iktidarın devri anlayışına tepki olarak hilâfetin sadece Hz. Ali soyundan gelenlerin hakkı olduğu tezini savunmaya, hatta bunu bir akîde olarak benimsemeye başlamışlardı.
SÜNNİ VE Sİİ DÜNYA KERBELA'YA KARŞIDIR
Kerbela olayı sadece Şia'nın kınadığı bir olay değildir. Sünni ve Şia dünyasının beraberce karşı durduğu hazin bir katliam hadisesidir.. Çünkü tüm Müslümanlar Hz. Hüseyin'in katledilmesini trajik bir olay olarak yüzyıllardır hatırlamış ve başta Yezid olmak üzere katliamda payı olanları lanetlemişlerdir.
Hz. Hüseyin'in naaşı Kerbela halkı tarafından defnedildikten sonra Abbasi Halifesi el Mütevekkil tarafından türbesi yapılmıştı. Büveyhioğulları, Sultan Melikşah ve İlhanlı hükümdarı Gazan Muhammed tarafından türbe yenilenmiş, Osmanlı sultanı III. Murad tarafından tekrar yapılmıştı.
YORUMLAR