Millet darbeyi lideriyle püskürttü
Erdoğan’ın tarihi konuşmaları sürece damga vurdu
15 Temmuz'da FETÖ'cü hainlerin ülkenin birliğine, beraberliğine ve demokrasisine karşı yaptığı hain saldırının üzerinden bir yıl geçti. Sürecin en kritik noktalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sergilediği dik duruş sayesinde Türk milleti, tanklarla, helikopterlerle, F-16'larla üzerlerine bomba yağdıran darbecilere ülkeyi dar etti. Bu sürece, halka cesaret veren ve müthiş bir liderlik örneği ortaya koyan Başkomutan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı tarihi konuşmalar damga vurdu.
Başkomutan emir verdi 'İnin meydana'
Fethullahçı Terör Örgütü’nün TSK üniforması giyen hainleri, 15 Temmuz gecesi Türkiye’yi işgal etmek için harekete geçti. Kendilerine çok güveniyorlardı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türk milletine tarihi çağrısını gözardı etmişlerdi: Milletimi meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum. Meydanlarda ve havalimanlarında toplanalım. Bunların (FETÖ'cü hainler) o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar...
15 Temmuz gecesi, Türkiye işgal hareketiyle karşı karşıya kaldı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm organlarına 40 yıl boyunca sinsice sızan Fethullahçı Terör Örgütü'nün üniformalı teröristleri işgal için halkın üzerine mermi yağdırmaya başladı. Halk, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Daha önce birçok darbe yaşayan Türkiye, bu kez Türk Silahlı Kuvvetleri üniformalı teröristlerin hain kalkışmasına sahne oldu. O saatlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, canlı yayına FaceTime'dan bağlandı ve o tarihi konuşmayı yaptı. Erdoğan, "Bugünkü bu gelişme gerçekten Silahlı Kuvvetlerimizin içerisindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait, paralel yapılanmanın teşvik ettiği, üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir. Ülkemizin birliği, beraberliği, bütünlüğüne yönelik bu harekete karşı inanıyorum ki milletçe vereceğimiz güzel bir cevapla bunlar gerekli olan cezayı alacaklardır. Şu anda bu milletin imkanlarıyla ortaya konmuş olan tankı, topu, uçağını, helikopterini kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini bunlar çok ağır ödeyeceklerdir. Bu konuda gerek Cumhurbaşkanı olarak gerek Başbakanımız, hükümetimiz olarak bizler atılması gereken adımlar neyse dik durmak suretiyle bu adımı atacağız. Bunun bedelini asla bizler farklı bir şekilde yorumlayamayız ve meydanı da onlara bırakamayız. Yapmış oldukları işgali de çok kısa sürede ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Kararlı bir şekilde bu işin üzerine gideceğimizi özellikle bildirmek istiyorum ve bu konuda bu kararlılığımızı kimsenin test etmeye de gücü yetmeyecektir. Bu arada milletime de bir çağrı yapıyorum, oda şudur, milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum. Havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve bunların o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar" dedi. İşte bu çağrıdan sonra milyonlarca vatan direnişçisi sokağa çıktı. İstanbul, Ankara, İzmir, Rize, Amasya, Trabzon, Antalya, Erzurum, Sivas, Aydın, Edirne, Sakarya, Bingöl gibi 81 ilde yaşayan vatandaşlarımız, Fethullahçı Terör Örgütü'nün Türkiye'yi ABD ve destekçilerine peşkeş çekmesine izin vermedi. 22 saat süren işgal girişiminde 249 şehit verdik, 2 bin 193 kahramanımız da gazi oldu.
MİLLET İRADESİ İŞ BAŞINDA
Başbakan Binali Yıldırım da 15 Temmuz gecesi canlı yayına bağlandı ve Türk halkının gücünü herkesin göreceğini söyledi. Yıldırım, "Evet hain bir kalkışma ihtimali üzerinde duruyoruz. Belli ki emir komuta zinciri olmadan asker içerisindeki bazı kişilerin kanunsuz bir eylemi söz konusu. Belirli bölgelerde devletin emaneti silahları alıp vatandaşların üzerine gidip onları yere yatırıp onları etkisiz hale getirmeye çalışan bir takım gruplar var. Vatandaşlar şunu bilsin ki demokrasiye zarar getirecek hiçbir faaliyete izin verilmeyecek. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, vatandaşın milletin seçtiği, milletin iradesi ile iş başındadır. Bunun işbaşından gitmesi ancak milletin kararı ile olur bu bilinmelidir. Bu kalkışmayı yapanlar, bu çılgınlığı yapanlar, en ağır şekilde bedelini ödeyecektir. Asla bu tip kalkışmalara pabuç bırakmayacağız. Asla bu ve buna benzer çılgınlıklara müsaade etmeyeceğimizi bilsinler. Asla ve asla yasadışı, demokrasiyi kesintiye uğratacak faaliyetlere müsamaha göstermeyeceğiz" dedi.
MUHALEFET DE TEPKİ GÖSTERDİ
15 Temmuz darbe girişimine muhalefet partileri de tepki gösterdi. Milli duruşuyla Türkiye için çok önemli adımlar atan MHP lideri Devlet bahçeli, 15 Temmuz gecesi 23.45'te canlı yayına bağlandı. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yapılan darbe girişimine karşı tek yürek olacaklarını söyledi. Bahçeli, daha sonra Başbakanı Binali Yıldırım'ı telefonla aradı ve darbelerin kabul edilemez olduğunu, hükümetin yanında olduğunu söyledi. CHp Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, o gece darbenin karşısında olduğunu açıkladı. Birçok bakan ve milletvekili, bomba yağdırılan Türkiye Büyük Millet Meclis'ine gitti ve darbeye karşı tek vücut oldu.
HAVALİMANINA AKIN ETTİLER
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz gecesi ele geçirmeye çalıştığı yerlerden biri de İstanbul Atatürk Havalimanı'ydı. O gece saat 22. 10 sıralarında önce havalimanı nizamiye kapısından araç ve yolcu girişini durduran darbeciler, daha sonra uçuş kontrol kulesine geçerek uçakların iniş ve kalkışına izin vermedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halktan sokağa çıkmasını istediği konuşmasının ardından ise yaklaşık 60 bin kişi kısa sürede havalimanında toplandı. O gece havalimanına gelerek darbecilere karşı savunma yapan binlerce vatandaştan biri olan Vasfi Yılmaz yerde, arkadaşı Sinan Karaca ise uçuş kontrol kulesinin tekrar geri alınması için çaba gösterdi.
HALKI MEYDANLARA İNDİREN ÇAĞRI
Darbe girişiminin ilk saatlerinde çeşitli televizyonlardan halkı meydanlara çağıran Erdoğan o tarihi konuşmasında şunları söylemişti: "Bu gelişme silahlı kuvvetlerimizin içindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkınma hareketidir. Paralel yapının teşvik ettiği, üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir. Ülkemizin birliği, beraberliği, bütünlüğüne yönelik bu harekete karşı inanıyorum ki milletçe vereceğimiz güzel bir cevapla bunlar gerekli olan cezayı alacaklardır. Şu anda bu milletin imkânlarıyla ortaya konmuş olan tankı, topu, uçağı, helikopteri vs. kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini çok ağır ödeyeceklerdir. Meydanları onlara bırakamayız. Bu arada milletimi de bir çağrı yapıyorum. Milletimizi illerimizin meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum. Milletçe meydanlarda, havalimanlarında toplanalım. Bunların azınlık grupları tanklarıyla toplarıyla gelsinler, ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bu zamana kadar. Ben de başkomutan olarak meydanlara geliyorum." "bu işgal cilere ülkeyi bırakmayı z" İşte bu konuşmanın ardından halk meydanlara indi ve darbe girişimini püskürttü. Marmaris'ten İstanbul'a gelen Erdoğan, 16 Temmuz sabahı ise Atatürk Havalimanı'nda toplanan halka sesleniyordu. Erdoğan'ın hainlere korku veren konuşmasında şunları söylüyordu: "Bu vatana ihanet hareketinin bedelini en ağır şekilde ödeyecekler. Biz bu yola, bu kutlu davaya başımızı koymuşuz. Buraya bir canımızla kefenimizle bu yola çıkmışız. Türkiye de şu anda milletin oylarıyla seçilmiş bir iktidar vardır. Aynı şekilde milletin oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı vardır. Bizler görevimizin başındayız sonuna kadar da bu görevimizi Allah'ın izniyle yürüteceğiz bu işgalcilere ülkemizi asla bırakmayacağız."
İSİMLERİ ALTIN HARFLERLE YAZILDI
Erdoğan'ın çağırısıyla halk 81 vilayetin ve ilçelerin meydanlarında tam 27 gün demokrasi nöbeti tuttu. Bu süreç İstanbul Yenikapı'da ve Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan dev mitinglerle taçlandı. 7 Ağustos'ta Yenikapı'da düzenlenen mitinde Erdoğan şöyle demişti: "O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir. 15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduran kardeşlerimizin her birinin vatanımızın, demokrasimizin, özgürlüğümüzün korunmasında katkısı vardır, payı vardır, rolü vardır. Onun için diyorum ki 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun. Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin, ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır."
11 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde toplanan on binlerce vatandaşa seslenen Erdoğan şunları söylemişti: "FETÖ ülkeye de millete de ihanet etti. Bu hainlerin darbe girişimi görüntüsü altında sergiledikleri terör, Türkiye'nin işgali provasından başka bir şey değildir. Biliyoruz ki kendi milletine silah çeken, kendi ülkesini başkalarına da peşkeş çeker. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Hamdolsun peşkeş çekmek istedikleri ülke, tarihlerinde pek az rastlanır bir birlik ve beraberlikle hedeflerine doğru yürüyor."
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: GÜÇLERİ ASLA YETMEYECEK
Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe girişiminin yaşandığı saatlerde televizyon yayının da yaptığı konuşma da tarihe geçti. Yıldırım o konuşmasında şunları söylemişti: "Silahını, askerini, tankını, kendi emelleri adına kullanmaya kalkışan bu canilere, gereken dersi vereceğiz. Türkiye demokraside çok yol aldı. Türkiye'yi darbe tehditleriyle korkutmaya ve yıldırmaya, bu bir avuç kalkışmacının gücü asla yetmeyecek. Vatandaşlarımızı, müteyakkız ve uyanık olmaya çağırıyorum. Gerekirse vatandaş olarak ineceğiz. Bunlara dersini vereceğiz. Burada demokrasimize, milli iradeye karşı çok ciddi bir kalkışma teşebbüsü vardır. Ama bu silahlı kuvvetlerimizin emirkomutası içinde gerçekleşen bir şey değildir. İçerideki bazı grupların bir girişimidir. Bu böyle bilinmelidir, elimizdeki bütün imkanlarla gereğini yapacağız."
YORUMLAR