Muhafız Alayı komutanının itirafları

Muhafız Alayı komutanının itirafları

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış’ın ifadesine ulaşıldı. Ankara'da TRT ve Genelkurmay gibi kritik kurumların ele geçirilmesi planlarının yapıldığı, darbecilerin silahlandırıldığı Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış'ın ifadesine ulaşıldı. Kendisinin FETÖ'cü olmadığını ve kandırıldığını savunan Barış, ifadesinde özetle şunları söyledi:

11 Ağustos 2016 - 16:17

Giriş:04 Ağustos 2016 07:06: Son Güncelleme: 04 Ağustos 2016 08:57

Muhafız Alayı komutanının itirafları
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış’ın ifadesine ulaşıldı.
Darbenin İstanbul üssü 1. Ordu Harekât Merkezi
Ankara'da TRT ve Genelkurmay gibi kritik kurumların ele geçirilmesi planlarının yapıldığı, darbecilerin silahlandırıldığı Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış'ın ifadesine ulaşıldı. Kendisinin FETÖ'cü olmadığını ve kandırıldığını savunan Barış, ifadesinde özetle şunları söyledi:

Kosova’dan darbe yapmak için geldi

Muhafız Alayı komutanının itirafları

  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 07:50 Güncelleme Tarihi: 4.8.2016 07:55
Muhafız Alayı komutanının itirafları

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi ’ın ifadesine ulaşıldı.

Ankara'da TRT ve Genelkurmay gibi kritik kurumların ele geçirilmesi planlarının yapıldığı, darbecilerin silahlandırıldığı Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi 'ın ifadesine ulaşıldı. Kendisinin FETÖ'cü olmadığını ve kandırıldığını savunan Barış, ifadesinde özetle şunları söyledi:

100'ER KİŞİLİK 3 BİRLİK HAZIRLADI: 2015 yılında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanlığı'na atandım. Bu göreve beni kimin önerdiğini bilmiyorum. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın başdanışmanı Kurmay Albay Yıkılkan, salı günü (12 Temmuz) beni arayarak koruma tatbikatı yapılacağını söyledi. Bunun üzerine 'alarm' tatbikatı ile 'koruma' tatbikatını birleştirdim. 15 Temmuz günü öğleden sonra Genelkurmay Karargâhı'na Orhan Yıkılkan Albay'ın yanına giderek tatbikatı ne zaman yapacağımızı sordum. '24.00'te yapacağız, sen birliklerini hazırla" dedi. Ancak 21.00 sularında Orhan Yıkılkan dahili hattan ve cep telefonumdan beni aradı, tatbikatın erkene alındığını, 21.00'de başlayacağımızı söyledi. Bunun üzerine 100'er kişiden oluşan 3 birliğimi topladım.

SİSTEMDEN 3 MESAJ GELDİ: Bu sırada sistem üzerinden bize 3 ayrı mesaj geldi. Mesajın ilkinde Silahlı Kuvvetler'in yönetime el koyduğu ve sıkıyönetim ilan edildiği yazıyordu. İkinci mesajda; sıkıyönetimde görevlendirilen bazı generaller ve karargâh sorumluları yazıyordu. Üçüncü mesajda; atama listeleri ve sıkıyönetim emri yazıyordu. Ben bunları görünce dahili hattan Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü'nü aradım, telefonu Orhan Yıkılkan açtı. Bana içeriklerin doğru olduğunu tatbikat durumunun fiili duruma geçtiğini söyleyerek, "Gereğini yapın" dedi. Bana, TRT'ye ekibimi göndermemi söyledi.

BİRLİKLERİ GENELKURMAY'A GÖNDERDİM: Kara Harp Okulu Tabur Komutanı Yarbay Ümit Gencer, bir gün önce benden 10 kişilik uzman çavuş ekibi istemişti. Ben de kendisine 22.00 sularında 10 kişilik ekip verdim. Ümit Gencer, 10 uzman çavuş ile TRT nizamiyesini ele geçirmek için gitti. Ayrıca benim yardımcım Piyade Yarbay Ekrem Işık komutasındaki 100 kişilik grubu TRT'ye gönderdim. TRT'ye giden ekip takviye isteyince alayımdaki komutanlardan Piyade Binbaşı Osman Koltarla refakatinde komutasındaki ikinci 100 kişilik ekibi TRT'ye gönderdim. Saat 23.00 sularında Genelkurmay'dan Orhan Yıkılkan Albay beni aradı ve 100 kişilik takviye ekip istedi. Bunun üzerine de Piyade Binbaşı Fedakar Akca emir komutasındaki 100 kişilik grubu Genelkurmay'a gönderdim.

ALBAY YAZICI'NIN BEYANLARI: (Girişiminin olduğu gün Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Albay Ali Yazıcı ile bir yere gidip gitmediğinin sorulması üzerine) Yazıcı izinde olduğu için yanıma geldi. Bahçede onunla kahvaltı yaptık. Kahvaltı sırasında ona Cumhurbaşkanı'nın programının nerede olduğunu sordum. Bana Cumhurbaşkanı'nın güneye gideceğini söyledi. Ben kendisine nereye gideceğini sormadım, o da bana söylemedi. (Yazıcı ifadesinde, "Barış, Cumhurbaşkanı'nın tatil yaptığı oteli sordu, Grand Yazıcı Oteli'nde tatil yaptığını söyledim" demişti. Bunun hatırlatılması üzerine) Ben Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin ismini sormadım. Yazıcı'nın aleyhime beyanlarını kabul etmiyorum. Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu konumu da kimseye söylemedim. Cumhurbaşkanı'nın suikasta uğradığını şu anda öğrendim.

KABAHAT BENDE: Ben kandırıldım. Bir muhakeme hatası yaptım. Sütten çıkmış ak kaşık değilim. Emir-komuta zinciri içerisinde hareket ettiğimi düşündüm. Bunun bedelini ödemeye hazırım. Ayrıca ben TRT ve Genelkurmay'a görevli olarak tatbikat kapsamında gönderdiğim er, erbaş ve uzman çavuşların sorumluluğunu almaya hazırım. Onların bir kabahati yoktur. Kabahat bende, birlik komutanlarında ve onların yardımcılarındadır.

'NAMAZ KILMIYORUM'

"Fetullah Gülen'i medyadan tanırım. Kendisiyle hiç görüşmedim. Fetullah Gülen benim için kendisini 'hoca' diye tanıtan, ülkeye zarar veren yapının başıdır. Ben namaz kılmıyorum, cumaya da gitmiyorum. Arada oruç tutarım." (Habertürk)

Kripto çözüldü 150 bin FETÖ’cü kıskaçta

Kripto çözüldü 150 bin FETÖ’cü kıskaçta

MİT, FETÖ’cülerin kullandığı Eagle ve ByLock isimli mesajlaşma uygulamasının şifresini kırdı. 100 milyondan fazla kriptolu mesajı çözdü. Uygulamaları kullanan 150 bin FETÖ’cüden 56 bininin kimliğini tespit etti

FETÖ'nün hain darbe girişimi öncesi ve sonrası kullandığı Eagle ve ByLock isimli uygulamalardaki hayalet mesajlarda yer alan darbe yazışmalarını Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kriptosunu çözerek deşifre etti. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı bilgilere göre kriptolu yazışmaları gerçekleştiren 56 bin FETÖ üyesinin kimliklerine ulaşıldı. Eagle ve ByLock üzerinden 150 bin kişinin yazıştığı, bu kişilerin kimliklerinin de en kısa sürede deşifre edileceği bildirildi. 15 Temmuz gecesi TBMM'yi, Özel Harekât Daire Başkanlığı'nı bombalayan, MİT'e, Genelkurmay'a helikopterle saldırı düzenleyen ve İstanbul ile 'da sivil vatandaşları katleden darbecilerin nasıl ifade vermesi gerektiği anlatılan yazışmalarda yer alan "Nasıl ifade vermeliyiz" kısmında "Restleşmeden zemine göre duruş gösterilmelidir. Yerine göre dik duruş yerine göre alttan alma olabilir. Her kişi için sübjektif kriterler vardır. O esnada değerlendirilip karar verilmeli. Bu yüzden can güvenliği sorunu yoksa mümkün olduğunca hiçbir iddiayı kabul etmemek kesin bir dille reddetmek lazım" deniliyor. Yazışmalar, FETÖ'nün darbe, terör ve iç işgal harekâtını örgüt olarak üstlenmesi anlamına geliyor.


ÜÇ KATMANLI ŞİFRELEME

MİT'in Siber Suçlarla Mücadele Başkanlığı'ndaki teknik uzmanların deşifre ettiği yazışmaların üç aşamalı olarak (kullanan şahıs, program ve server üzerinden) kriptolandığı, bir de üzerine VPN ile koruma sağlandığı tespit edildi. Uzmanlar "paranoyakça" şifrelenmiş yazışmaların içeriğinin açığa çıkarılmasının bir mucize olduğunu belirtti. FETÖ'nün gerçek hayattaki örgütlenmesi gibi yazışmalarda da hücre tipi yapılanmanın kullanıldığı ve bu sayede örgüt üyelerine ulaşılmasının engellenmeye çalışıldığı bildirildi. ByLock adlı kriptolu mesajlaşma uygulamasının şifreleri ilk olarak kış aylarında kırıldı. Uzmanlar sisteme girerken kullanılan VPN uygulamasının bilgilerini de ele geçirerek ByLock'u kullanan şahısların tespitini sağladı. Uygulamada kriptolu mesajlaşma ve mail iletişimine ait 100 milyonun üzerinde veri ele geçirildi, ele geçirilen şifreli dataların yüzde 90'nın kriptosu çözüldü ve içeriklerine ulaşıldı.


HAYALET İNSAN KONSEPTİ

ByLock uygulamasının verilerinin ele geçirildiğinin örgüt tarafından anlaşılmasının ardından Eagle adlı uygulamayı tersine mühendislik adı verilen yöntemle kullandı. Yine Eagle alt yapısı kullanılarak Line, Whatsapp ve Tango görünümlü uygulamaları üretip kullanmaya başladı. Bu uygulamaların sadece logo ve isimlerinin orijinal olduğu, Eagle'dan teknik açıdan herhangi bir farkının olmadığı, haberleşmenin yine kriptolu olarak sağlandığı tespit edildi. Eagle'da da üç katmanlı şifreleme tekniğinin kullanıldığı, uygulamada hayalet insan konseptinin oluşturulması amacıyla kullananların isim, soy isim, bilgilerinin tutulmadığı, her kullanıcıya bir kod verildiği görüldü. MİT uygulamanın bir zaafı üzerinden sistem sunucularına gönderilen mesajları ve göndericilerini ele geçirdi. Ayrıca sistemin hatalı şifre girilmesi durumunda bütün verileri sildiği belirtildi. Eagle verilerinin kripto çözüm işlemleri yüzde 60 oranında tamamlandı.

 

FETÖ'CÜ OLDUĞUNUZU REDDEDİN

Deşifre edilen bir diğer darbe yazışmasında darbecilere "FETÖ üyesi olduğunuzu reddedin" talimatı veriliyor. Yazışmada "Diğer husus ifadede sorulan sorulara onların beklediği şekilde cevap vermek zorunda değiliz. Yani illa onların sorduğu soruya cevap vermek zorunda değiliz. Sakin olmaya çalışıp bir şeyler söyleyip gerçekte aleyhimize olan hiçbir şey söylemeyebiliriz. FETÖ'nün üyesi olduğunuz söylenirse bu üyelik reddedilmeli" deniliyor. Bir başka yazışmada ise "Darbe girişimiyle ilgili sorularda darbelere karşı demokratik bir duruş sergilenmeli. Darbeye ne direk ne de pasif destek olmadığımız belirtilmeli. Darbe ile ilgili atılan tweet, söylenen bir söz, karşı taraf kanıtlayamıyorsa reddedilmeli. Telefon programlarını yakalatmamışsak böyle bir şeyi kullanmadığımız bir şekilde söylenmeli" ifadeleri kullanılıyor.




’dan darbe yapmak için geldi

Kosova’dan darbe yapmak için geldi

Balyoz kumpasının en önemli mimarlarından Cumhurbaşkanlığı eski Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Tanju Poshor’un, ’daki birliğinden 14-17 Temmuz’da izin kullandığı, darbe girişimine katılıp TRT baskınını yapan grubu yönettiği ortaya çıktı

Paralel ihanet çetesinin darbe girişiminde rol alan cuntacı komutanlardan eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor hakkında yeni detaylara ulaşıldı. 'da güvenliği sağlamakla görevli önderliğindeki çok uluslu, Barış Gücü'nde (Kosovo Force- KFOR) görev yapan Poshor, 15 Temmuz hain darbe girişiminde TRT'yi basan grubu yönlendiren isimdi. Tutuklanan Poshor'un 22 Haziran'da Genelkurmay 2. Başkanlığı'na bir yazı yazarak, 14-17 Temmuz tarihleri arasında izin kullanmak istediği tespit edildi. Darbe için Türkiye'ye üç günlük izinli gelen FETÖ'cü Poshor, örgüt üyesi olmayan öğrencileri yıldırmak amacıyla işkenceye varan uygulamalar yapan şok mangasının da bir dönem komutanlığını yaptı.

'ÇİFT KİŞİLİKLİ CANAVAR'
Poshor'un en yakın arkadaşlarından, Balyoz mağduru Emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel, Balyoz davasına konu olan 1. Komutanlığı'ndaki seminerde koordinatör olarak görev yapan Tanju Poshor'un kariyer yükselişine dikkat çekti. Önsel, "Özellikle Kara Harp Okulu'nda FETÖ yapılanmasını 2008'den sonra dizayn etti. 1. Ordu'daki seminere katılan, katılmayan herkes tutuklandı, Poshor tutuklanmadı. Aksine görev yerleri yükseltilerek değiştirildi. Evime gelen, evine gittiğim, soframda ekmeği birlikte bölüştüğüm Poshor'a çok güveniyordum. Ancak darbe gecesi Poshor'un, çift kişilikli bir canavar olduğunu gördüm" dedi. Poshor'un ismi, Önsel'in, "Ağacın Kurdu, Fethullah'ın Askerleri" adlı kitabında da geçiyor. Kitaba göre, Poshor'un tabur komutanlığını yaptığı Kara Harp Okulu Malazgirt Taburu'nda askeri liselerden gelen Harbiyelilere "şok mangası" denilen bezdirme yöntemleri uygulandı. Bu yöntemle okullarından uzaklaştırılan Harbiyelilerin yerlerine de sivil liselerden gelen cemaatçi öğrenciler yerleştirildi. Önsel, Poshor'un hain olacağına asla ihtimal vermediğini ancak TRT baskınında Poshor'u gördüğünde büyük bir yıkım yaşadığını belirterek, "Bunlar birer canavar olarak yetiştirilmiş" diye konuştu.

SORULARI ÇALDILAR
Aynı kitapta, Maltepe Askeri Lisesi mezunu Raşit K.'nin anlatımlarına da yer verildi. Raşit K. kitapta, Poshor'un tabur komutanlığı döneminde, 2008'de sivil liselerden yoğun şekilde alımlarla sınıf mevcutlarının arttığını ve askeri lise kaynaklı olanlara inanılmaz baskı ve ayrımcılıklar yapıldığını aktardı. Raşit K., Harbiyeliler karşısında zorlanan sivil lise kaynaklı öğrencilere, hocaların soruları el altından verdiğini kaydetti.

FETÖ'CÜ YAZAR TUNCAY OPÇİN'LE TELEFON TRAFİĞİ...
İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı, Balyoz davasına konu olan 1. Ordu Semineri'ne katılan ancak hakkında soruşturma açılmayan isimlere yönelik çalışmasında o dönemin askerlerinin HTS kayıtları incelemeye aldı. Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın Plan Subayı olan Poshor'un HTS kayıtlarında, şu an yurt dışında firari olan FETÖ'cü yazar Tuncay Opçin ile telefon trafiği tespit edildi. Banka hesapları da incelenmekte olan Poshor'un o dönemde hangi evraka, hangi birimlere ve hangi odalara ulaşma yetkileri olduğu araştırılıyor.

Teröristbaşı alçak Gülen kanalına hükümeti düşürün diye yalvardı!

  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 02:10
Teröristbaşı alçak Gülen Mısır kanalına hükümeti düşürün diye yalvardı!

15 Temmuz'daki hain girişiminin başarısız olmasının ardından darbeden umudunu kesen teröristbaşı Fetullah Gülen, alçakça çağrılarına bu kez de TV'sinde devam etti. FETÖ'nün elebaşısı röportaj verdiği kanalda "Batı, 'ye müdahale etsin, AK Parti hükümetini düşürsün" diye yalvardı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fetullah Gülen, darbe hükümeti tarafından yönetilen 'ın Al Ghad televizyonunda alçakca beyanlarda bulundu.

BATI'YA 'TÜRKİYE'YE MÜDAHALE EDİN' DİYE YALVARDI

15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarısız olmasını hazmedemeyen teröristbaşı Gülen, bu kez de Batı'ya bel bağlayarak ''ye müdahale edin' çağrısı yaptı.

TERÖRİSTBAŞI FETULLAH GÜLEN'DEN SKANDAL AÇIKLAMA

DARBECİ MISIR'DA İNSAN HAKLARINDAN BAHSETTİ

Darbeci Mısır'ın yayın organında 'de büyük çapta insan hakları ihlali yaşandığı yalanını ortaya atan FETÖ lideri, ülkenin iç savaşa gittiğini ve Batı'nın acilen bu duruma müdahale ederek mevcut AK Parti hükümetini düşürmesi gerektiğini söyledi. Teröristbaşı ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kalması durumunda Ortadoğu'ya barış gelmesinin mümkün olmayacağını savundu.

PENSİLVANYA'DAKİ HAİNİN ODASINDA BULUNDU

GÜLEN RİYAKARLIĞA DEVAM ETTİ

Katil Gülen, yüzlerce kanıta ve darbecilerin itirafına rağmen 15 Temmuz darbesi ile olan ilgisini de yine inkar etme ikiyüzlülüğünü devam ettirdi...

Genelkurmay istihbarat FETÖ’ye çalışmış

Genelkurmay istihbarat FETÖ’ye çalışmış

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ darbe girişimi soruşturmasında birbirinden kritik bilgi, belge ve ayrıntılara ulaşıldı. Soruşturma kapsamında FETÖ'nün aldığı ve çeşitli iftiralarla ordudan ihraç edilerek intihara sürüklenen Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu soruşturmasını kapatmakla suçlanan Korgeneral Mustafa Özsoy'a ait odada arama yapıldı. Ordunun en kritik birimi olarak adlandırılan Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Mustafa Özsoy'un kullandığı odada çok sayıda dosya ve belgeye al konuldu. Bu belgeler arasında en çekeni ise el konulan fişleme ajandası oldu. YAŞ'ta alınacak kararlara temel oluşturan istihbarat notlarını içeren ajanda da çok sayıda rütbeli askerin isminin olduğu görüldü. YAŞ toplantılarında terfi edecek ya da tasfiye edilecek isimleri içeren ajandadaki fişlemeler dikkat çekti. Özsoy'un ajandasında adeta FETÖ'cü subayların önünü açtığı, FETÖ'cü olmayanların da önünü kesmeye çalıştığı tespit edildi. Ajandada, FETÖ'cü subaylara ilişkin yapılan istihbarat araştırmasının sonuç kısmında, "Kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir" şeklinde notlar düşüldüğü görüldü. Aynı kişilerin terfilerinde herhangi bir sakınca bulunmadığını anlatmak için ise, "olumlu" yazıldığı, FETÖ'cü olmayanlara ilişkin ise tam tersi kodlamalarda bulunduğu ortaya çıktı. Bu isimlerin aile yapıları, bağlantıları, çocukları ve siyasi görüşlerine kadar ayrıntıların üzerinde durulması da dikkatlerden kaçmadı. Bu kişilerin hem ordudan tasfiyesi hem de terfilerinin engellenmesi amacıyla özellikle "kovuşturmaya gerek vardır" yazıldığı belirlendi.

AKSAKALLI PAŞA'YI HEDEF ALMIŞ
Özsoy'un darbe girişimi sırasında rehin alınmak istenen ancak ellerinden kurtulmayı başaran Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'yı da yeğeninin gittiği dershane üzerinden fişledikleri ortaya çıktı. Aksakallı Paşa'nın yeğeninin FETÖ'ye ait dershaneye gitmediği için "olumsuz" şeklinde kodlandığı öğrenildi.

Darbenin üssü 1. Harekât

Darbenin İstanbul üssü 1. Ordu Harekât Merkezi

Kalkışmanın ’daki üssünün, 1’inci Komutanlığı Harekât olduğu tespit edildi. Darbenin harekât karargâhı ise Harp Akademileri Komutanlığı oldu

Kalkışmanın ayağında ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Emniyetteki soruşturmada Harp Akademileri Komutanlığı'nda geçen hafta gözaltına alınan 45 subayın sorgu ve teknik izlemelerinden darbe planlarının Harp Akademileri Eğitim Seminerleri'nde yapıldığı belirlendi. Polis, subayların sorgusu doğrultusunda darbe girişiminin İstanbul ayağının nin 1'inci Komutanlığı Harekat Merkezi olduğunu tespit etti.

3 YIL HAZIRLANDILAR
Darbeci 45 subay "Sıkıyönetim ilan talimatı" ile harekete geçti. 3 yıldır düzenlenen eğitim seminerlerinde 5'erli ve 10'arlı gruplarla gizli toplantı odalarında bir araya geldiler ve darbe planladılar. İstanbul'da 3 ayrı noktada işgal görevleri vardı. 300 kişilik Harp Akademileri'nde yüzde 15'i temsil ediyorlar. Bu oran, pasif kalanlarla birlikte yüzde 50'ye çıkabilir.
İstanbul, Trabzon ve Adana'daki toplantılarda darbe girişimine dair her konuyu haritalarda tek tek işlediler. Komutanlar ile sivil yöneticiler hakkında tek tek değerlendirme yaptılar. Gizli toplantılara akademi imamları Hasan Fehmi S. ile Cengiz K. da katıldı. İkisi de gözaltında, bir başka akademi imamı ise aranıyor.
Cuntacılar Harp Akademileri Kom. Tahir Bekiroğlu'nu rehin almış, ancak 1. Ordu Kom. Org. Ümit Dündar'ı rehin almayı başaramamışlardı.

HAİNLER YAKALANDI
Birlikte hareket ettiği belirlenen Harp Akademileri Kurmay Bşk. Nevzat Taşdeler, Kara Harp Akademileri Komutanı Tümg. Selim Mert, Hava Harp Akademileri Komutanı Tümg. Recep Yüksel ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Sevk ve İdare Akademileri Komutanı Tuğg. Ali Akyürek soruşturma kapsamında tutuklandı.

Büyükşehir’e Başkan olacaktı

Büyükşehir’e Başkan olacaktı

Cuntanın “atama listesi”, Bursa Jandarma Komutanı’nın çantasından çıktı. O listeye göre Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Köse ’a “başkan” olacaktı

Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay'ın yürüttüğü darbe soruşturması kapsamında yakalanarak gözaltına alınan Bursa İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş ile koruması Uzman Çavuş Ertuğrul Yüksel'in üzerlerinde 2 adet çanta yakalandı. Bir çantada Tuğgeneral Mehmet Partigöç tarafından imzalandığı belirlenen bir sıkıyönetim direktifi atama listeleri bulundu. Listede İstanbul'da Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Sabiha Gökçen ve Havalimanı gibi kritik görevlere getirilecek asker kişilerin de isim isim zikredildiği tespit edildi.

ATAMA LİSTESİNDEKİ İSİMLER

Savcının elindeki İstanbul'a ilişkin sözde sıkıyönetim atama listesine göre; Korgeneral Satı Bahadır Köse İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Tümgeneral Fetih Alpay İstanbul Valisi, Albay Adem Durak Türk Telekom Genel Müdürü, Tuğgeneral Orhan Tolluoğlu Atatürk Havalimanı Müdürü, Tuğgeneral Murat Divril Sabiha Gökçen Havalimanı Müdürü, Tuğgeneral Tamer Özaslan İstanbul Radyosu Genel Müdürü ve Tuğgeneral Hüseyin Ergezer TRT İstanbul Müdürü olarak atanacaktı. Diğer taraftan İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Erdal , Sıkıyönetim Komutan Yardımcıları ise Tuğgeneral Özkan Aydoğdu ve Tümgeneral Mehmet Nail Yiğit yapılacaktı. İstanbul'a ilişkin listede bulunan 37 kişi hakkında adli işlem başlatıldı. GATA Haydarpaşa Eğ. Has. Kom. Gürsel Öztürk, 3. Kolor. Kom. Tümg. Tayyar Süngü, Eğ. Mrkz. Kom. Tümg. Veli Yıldırım ve İstanbul Tershanesi Kom. Tüma. Ahmet Çakır yakalandı.



Korgeneral Satı Bahadır Köse

Erdoğan'dan büyük sürpriz! O twitleri retweet etti

  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 02:11
Erdoğan'dan büyük sürpriz! O twitleri retweet etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli'nin Yenikapı mitingine katılacağını bildiren twitlerini kendi hesabından retweet etti.

Genel Başkanı , 7 Ağustos Pazar günü Yenikapı'daki demokrasi mitingine katılacağını resmi hesabından duyurmuştu.

BÜYÜK SÜRPRİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Bahçeli'nin bu twitlerini retweet ederek bir sürprize imza attı.

“Pensilvanya’ya kulak veren bedelini öder”

“Pensilvanya’ya kulak veren bedelini öder”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık dönemi bitti, mücadele dönemi başladı. Şu saatten sonra, Pensilvanya’daki şarlatanın, terörist başının hezeyanlarına kulak vermeye devam edenler başına gelecekleri peşinen kabul etmiş demektir

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in başkanlığında "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" başlıklı tek gündem maddesiyle olağanüstü toplanan Din Şûrası'na katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan şunları söyledi:
İYİ NİYETLE DESTEK OLDUK: FETÖ kendisini bir dini yapı, bir cemaat, bir eğitim-öğretim hizmetinde bulunan kuruluş olarak gösteriyordu. Esasen bu hain yapının 40 yıldır toplumumuz içinde kanserli bir hücre, bulaşıcı bir virüs gibi yaşayabilmesi ve sürekli büyümesi, işte bu dini değerleri öne çıkartan kimliği sayesinde mümkün olmuştur. Rahmetli Özal, Demirel, Ecevit hatta biz de farklı görüşlerden siyasetçiler ve devlet adamları olmamıza rağmen, bu yapıya iyi niyetle destek olduk. konuşuyorum, şahsım, ben de katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen asgari müştereklerde buluşabildiğimiz zannıyla her kesim gibi bunlara yardımcı oldum.
GÖREMEDİK: Şerif Mardin'in çevre olarak ifade ettiği, daha önce dışlanmış, ötekileştirilmiş tüm kesimleri merkeze taşıma çabamızdan, bu kesimin de istifade etmesini sağladım. Yapının başında yer alan kişi ve kadro konusundaki tüm tereddütlerimize rağmen yürütüyor göründükleri yaygın eğitim, yardım, dayanışma faaliyetlerinin hatırına bunlara müsamaha gösterdim. Hatta "Allah" dedikleri için müsamaha gösterdik. Ama inanın bana aynı menzile giden farklı yollardan biri olarak gördüğümüz bu yapının aslında bambaşka niyetlerin, sinsi hesapların aleti, aracı, örtüsü olduğunu uzun süre görmedik, göremedik.
BENİ İKNA ETMİYORDU: 2012'den sonra bu yapıyla ilgili rezervlerimizi çok açık koyduk. Bu dönemde hızlanan TSK kadrolarına yönelik operasyonlar ve davalarla ilgili de ciddi lerim oluştu. Çok yakından tanıdığım, uzun yıllar birlikte çalıştığım bazı komutanlara yöneltilen suçlamaların gerekçeleri beni ikna etmiyordu. Kendilerinden olmayanlara hayat hakkı tanımayan tavırlarından ciddi olarak rahatsızlık duyuyordum. Fakat o sıralarda meseleyi kendi arkadaşlarımıza dahi anlatmakta güçlük çekiyorduk. Hâlâ inanmayanların olduğunu da biliyorum. Hâlâ maalesef "bakıyor ama görmüyor" olanların da olduğunu biliyorum. Bu noktadan sonra artık şüphe dönemi bitti, mücadele dönemi başladı. Her şeye rağmen bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin.
İZAHI VE MAZERETİ KALMADI: Bu yapının mensuplarının, 17-25 Aralık'ta yaşanan hukuk ve emniyet skandallarına aradan geçen içinde ortaya dökülen haksızlıklara, adaletsizliklere, şantajlara, bin bir çeşit rezalete 15 Temmuz'da şahit oldukları vahşete rağmen orada kalmaya devam etmelerinin artık hiçbir izahı, hiçbir mazereti kalmamıştır. Şu saatten sonra, Pensilvanya'daki şarlatanın, terörist başının hezeyanlarına kulak vermeye devam eden herkes başına gelecekleri peşinen kabul etmiş demektir.

'Ciddi tereddütlerimiz var'
"Yüzlerine tükürseniz 'yağmur yağdı' diyen en kutsallarına sövseniz sükut eden kendi aile mahremiyetlerine saygısı olmayan bu insanların sapkın davaları dinleri haline dönüşmüştür. Halbuki din tektir ve o dinin emrettiği bir mümin profili vardır. Bu yapının mayasında ikiyüzlülük olduğu için, pişman olduklarını söyleyenler konusunda ciddi tereddütlerimiz var. Gerçekten pişman mı oldular? İntikamcı bir düşünceyle söylemiyorum, gerçekten pişman mı oldular? Yoksa içinde bulundukları ihanet şebekesinin alametifarikası haline dönüşen riyakarlık içindeler mi? Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Elbette, 'asıl olan beyandır' diyeceğiz ama hiç kusura bakmasınlar ki bu tür kişilere karşı gardımızı sonuna kadar indirmeyeceğiz. Çünkü, mümin bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. FETÖ tarihin en büyük hırsızlık şebekesi olarak onbinlerce insanın geçmişini ve geleceğini çalmıştır. 17-25 Aralık'tan beri birilerinin dilinde sürekli 'Aman gayretullaha dokunmasın' ifadesi oldu. Asıl 15 Temmuz'da 238 masumu katleden 2 bin 197 masumu yaralayan bu katillere hala masumiyet atfetmek, gayretullaha dokunur."

'Bilmemek için kör, sağır olmak lazım'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meksika'nın Televisa televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Erdoğan şunları söyledi: FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili artık bütün veriler ortada, yani bunu bilmemek için kesinlikle kör, sağır olmak lazım. (FETÖ elebaşı Gülen'in iade süreci) Biz sizden bir teröristi istiyorsak, o teröristi bize vermelisiniz. Eğer bizden belgeler falan istemeye kalkarsanız, o zaman biz terörle mücadele edemeyiz. Bize ne diyorlar? Belge. Neyin belgesini vereceğiz. Bizim terörle mücadelede kaybedecek vaktimiz yok. 6 ay, 1 sene gibi bir zaman kaybına tahammülümüz yok."

Namazdan çıkanları yaylım e tuttular

Namazdan çıkanları yaylım ateşe tuttular

Hain darbe girişimi sırasında Kuleli Askeri Lisesi’nde bulunan öğrenciler ile erler o geceyi anlattı: “Mustafa Üsteğmen ile bir yüzbaşı sabah namazı sonrası camiden çıkan sivil insanlara nişan alıp öldürme amaçlı açtı”

FETÖ'nün hain darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi yaşananlar, Kuleli Askeri Lisesi'nde görev yapan askeri öğrenciler ve erlerin ifadelerine yansıdı. Darbe girişiminde bulunan FETÖ teröristleri camilerden yükselen sala ve ezanların yanı sıra "Demokrasiye sahip çıkın" anonsunu duyunca çılgına döndü. FETÖ askerlerinin Kuleli Askeri Lisesi'nin hemen yanı başında bulunan Kaymak Mustafa Paşa Camisi'nde sabah namazı kılan 50-60 yaşındaki sivilleri hedef aldığı ortaya çıktı. Askeri öğrenci ve erler verdikleri ifadelerde Kuleli Askeri Lise Komutanı Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın gözü dönmüş bir şekilde önüne geleni dövdüğüne ve ettiğine dikkat çekti. Çıkrıkçı'nın askerlere de "Sıkın yoksa kafanıza sıkarım" dediği ifade edildi. Darbecilerin deşifre olan WhatsApp görüşmelerinde yer alan isimlerden Albay Muammer Aygar'ın ise harekâtın ciddi olduğunun anlaşılması için 4-5 sivilin öldürülmesi talimatı verdiği belirlendi. İşte dehşet gecesini gözler önüne seren ifadeler...



HEDEF ALIP ATEŞ AÇTILAR


Er Şafak Korkut: Olay günü nizamiyede topladılar bizi. Cami imamı Osman Keskin halkı sokağa çağırdı. Daha sonra hocayı camiden çıkardılar. Bizi Çengelköy'de beklettiler. Üsteğmen Mustafa Paycı ve bir yüzbaşı camiden çıkan 50-60 yaşlarında insanlara nişan alıp öldürmek amacıyla etmeye başlamıştı.

Er Görkem İlhan: Camilerden "Demokrasiye sahip çıkın" anonsu geldi. Yüzbaşı Ferhat Bayar ve Astsubay Gökhan Ceren camiye saldırarak kapıları yumruklayarak insanları camiden çıkarttı. Yüzbaşı Bayar ve Yarbay Erdal Kılınç halka, "Hainler hepinizi öldüreceğim" diye bağırdı. İçerisinde yaralı olan bir araca 20 saniyesi olduğunu söyledikten sonra ateş açmaya başladılar.

Er Recep Özbakır: Her öğrenci başına bir asker verildi. Beykoz'a doğru 35-40 kişi gittik. Yarbay Erdal Kılınç, 'Silahlarınızı halka sıkın yoksa ben sizin kafanıza sıkarım' dedi. Teslim olmak istedik ancak Albay Çıkrıkçı, izin vermedi.



'ÖNÜNÜZE GELENİ VURUN'

Er Şevket Şen: komutanı kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı, 'Haydi aslanlarım göreyim sizi önünüze geleni vurun' dedi.

Er Mustafa Güneri: Okul Komutanı Mürsel Çıkrıkçı dipçikle karşı çıkanlara vuruyordu. Bir vatandaşı karşı çıktığı için süpürge sapını kırarak dövdü. Uzman Çavuş Sadık Atıcı ve Uzman Onbaşı Abdullah Çoban, halka ateş etmemizi söyledi.

Suikast timinin başı FETÖ işkencecisi

Suikast timinin başı FETÖ işkencecisi

Marmaris’te iki polisi şehit eden MAK timinin komutanı Berber’in, askeri okullarda FETÖ’cü olmayan öğrencileri akıl almaz işkencelerle yıldırmaya çalıştığı belirlendi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı oteli basıp iki polisi şehit eden MAK timinin komutanı binbaşı Taner Berber'in, askeri okullarda FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilere "şok mangaları" ile işkence yaptığı ortaya çıktı. Kendisi gibi mağdur edilmiş 2 bin 500'den fazla üyesi bulunan TSK'dan Ayrılan, Atılan Öğrenciler Platformu Başkanı Bayram Tuğrul , "Bizi okuldan atıp kendi milletine bomba yağdıran vatan hainlerini okullara yerleştirdiler" dedi. Yıldırım, 2004'te Bursa Işıklar Askeri Lisesi'ni kazandı. 2008'de Harp Okulu'na gönderildi. 2011'de okuldan atılana kadar en başarılı öğrencilerdendi. Okuldan atılınca İTÜ "Uçak Mühendisliği" bölümünü kazandı. Halen yaşadığı Fransa'da yüksek lisans yaptı. Airbus'ın bugün tüm dünyada kullandığı Statik Analiz Metodu'nun yaratıcısı oldu. İşte anlattıkları:

İŞKENCE...
15 Temmuz sonrası tutuklanan komutanların bize öğrenciliğimiz boyunca akıl almaz işkenceler yaptı. Taner Berber ve diğer FETÖ'cü komutanlar beni çuvala koyup dövdü. Domuz bağıyla bağladılar. Geceler boyu süren işkencelere mağruz kaldık. Yine şu an gözaltında olan binbaşı Nasuh Çakın ve beraberindeki 5 teğmen ile yüzbaşı bana domuz bağı yaptı. Başıma çuval geçirdi ve dövdü. Okuldan ayrılmam için sürekli baskı yaptılar. En sonunda muaf olduğum İngilizce dersinde kopya çekmiş gibi göstererek Hava Harp Okulu'ndan Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla beni okuldan attılar.

HEPSİ FETÖ'CÜ...
İşkence yapan komutanların tamamı, FETÖ'cü darbe girişiminin ardından tutuklandı ya da firar etti. Bana "Kopya çekiyor" diye şahitlik yapan pilotlar, FETÖ'cü diye okuldan atıldı. Bu dönemde Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın öldürülmesi için oteline gönderilen darbeci binbaşı Taner Berber, Hava Harp Okulu eğitimim esnasında TİM komutanlığımı yapmıştı. Tuğgeneral Recep Sami Özatak alay komutanlığımı, kopya çektiğim hususta karar bildiren dönemin Hava Harp Okulu Dekanı Tümgeneral Ahmet Cural da "FETÖ'cü" diye ordudan atıldı. Yine itirazlarımı reddeden hakimler Albay Kamil Haluk Yavuz ve Üsteğmen Ayhan Doğan'ın darbe sırasında yayınlanan atama listesinde sıkı yönetim görevine atanan isimler arasında olduğu ortaya çıktı.

İADE-İ İTİBAR...
Hayallerimi çalanların yakasını bırakmayacağım. Bana işkence yapanların hesabını soracağım. İade-i itibar istiyoruz.

Teröristbaşı alçak Gülen kanalına hükümeti düşürün diye yalvardı!

  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 01:19Teröristbaşı alçak Gülen Mısır kanalına hükümeti düşürün diye yalvardı!

15 Temmuz'daki hain girişiminin başarısız olmasının ardından darbeden umudunu kesen teröristbaşı Fetullah Gülen, alçakça çağrılarına bu kez de TV'sinde devam etti. FETÖ'nün elebaşısı röportaj verdiği kanalda "Batı, 'ye müdahale etsin, AK Parti hükümetini düşürsün" diye yalvardı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fetullah Gülen, darbe hükümeti tarafından yönetilen 'ın Al Ghad televizyonunda alçakca beyanlarda bulundu.

BATI'YA 'TÜRKİYE'YE MÜDAHALE EDİN' DİYE YALVARDI

15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarısız olmasını hazmedemeyen teröristbaşı Gülen, bu kez de Batı'ya bel bağlayarak ''ye müdahale edin' çağrısı yaptı.

TERÖRİSTBAŞI FETULLAH GÜLEN'DEN SKANDAL AÇIKLAMA

DARBECİ MISIR'DA İNSAN HAKLARINDAN BAHSETTİ

Darbeci Mısır'ın yayın organında 'de büyük çapta insan hakları ihlali yaşandığı yalanını ortaya atan FETÖ lideri, ülkenin iç savaşa gittiğini ve Batı'nın acilen bu duruma müdahale ederek mevcut AK Parti hükümetini düşürmesi gerektiğini söyledi. Teröristbaşı ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kalması durumunda Ortadoğu'ya barış gelmesinin mümkün olmayacağını savundu.

PENSİLVANYA'DAKİ HAİNİN ODASINDA BULUNDU

GÜLEN RİYAKARLIĞA DEVAM ETTİ

Katil Gülen, yüzlerce kanıta ve darbecilerin itirafına rağmen 15 Temmuz darbesi ile olan ilgisini de yine inkar etme ikiyüzlülüğünü devam ettirdi...

İhanette birinciler

  • Giriş Tarihi: 4.8.2016
İhanette birinciler

FETÖ’cü darbe girişimi sonrası askeri okullar kapatıldı. Harp Okulu’nu son üç yılda birincilikle bitiren askerlerin de Pensilvanya’ya bağlı olduğu anlaşıldı

Sahte imam Fethullah Gülen'in kanlı darbe girişiminin ardından hükümet düğmeye bastı. Darbeci hainlerin soruları çalarak girdiği askeri liseleri ve harp okullarını kapatma rı aldı. Hükümetin aldığı bu kararın ne kadar yerinde olduğu son olayla anlaşıldı. Kara Harp Okulu'nda son 3 senede birinci olan askerlerin örgütle bağlantısı tespit edildi. FETÖ'cü askerlerin ordudan ihraç edildiği ortaya çıktı. Kara Harp Okulu'nun 164'üncü dönem birincisi Topçu Teğmen Mehmet Özsoy, 2013 yılının 30 Ağustos günü yapılan törenle mezun oldu. Diplomasını Abdullah Gül'ün elinden aldı. Daha sonra 14. Mekanize Piyade Tugayı Topçu Tabur'unda görev aldı. 165'inci dönem birincisi Piyade Teğmen Furkan Üzel ise darbe olmadan önce Kuleli Askeri Lisesi Öğrenci Tabur Komutanlığı'nda görevliydi. 166'ncı dönem birincisi Piyade Teğmen Sami Okutan'ın da Artvin 25. Hudut Tugayı'nda görevli olduğu belirlendi. Üç askerin de darbe girişimi sonrası orduyla ilişkisi kesildi.


KAYNAK: TAKVİM

Özel Harekat Tabur Komutanlığı'na saldırı!

  • DHA
  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 02:10

Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı'na saldırı!

'de Özel Harekat Tabur Komutanlığı'na bu akşam PKK'lı teröristler tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi

il merkezine bağlı Geyiksuyu köyünde bulunan Özel Harekat Tabur Komutanlığı'na bu akşam PKK'lı teröristler tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Tabur Komutanlığı'ndaki askerlerinde karşlık vermesiyle kısa süreli çatışmadan sonra teröristler ormanlık alana kaçtı.

Tunceli'ye 30 kilometre mesafede bulunan Geyiksuyu köyündeki Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı'na bu akşam saat 18.30 sıralarında PKK'lılar tarafından uzun namlulu silahlarla açıldı.

Tabur etrafındaki mevzi ve nöbetçi kulelerini hedef alan örgüt elemanlarına taburda bulunan askerler anında ağır silahlarla karşılık verdi.

Yaşanan kısa süreli çatışma sonrası teröristlerin kaçtığı ormanlık alanlar, taburdaki obüs ve havan topları ile yoğun atış alında tutuldu.

VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI

Tunceli Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, dün akşam saatlerinde Tunceli Jandarma Tabur Komutanlığı emniyet kulelerine, bölücü terör örgütü mensuplarınca uzun namlulu silah ve keskin nişancı tüfeğiyle taciz ateşinde bulunulduğu belirtildi.

Güvenlik güçlerinin ateşe anında karşılık verdiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Teröristlerin taciz ateşi sonucu güvenlik güçlerimizde herhangi bir can ve mal kaybı bulunmamaktadır. Bölgede teröristlerin yakalanması ya da etkisiz hale getirilmesi maksadıyla operasyona başlanmıştır. Bir vatandaşımız olaydan sonra Geyiksuyu Jandarma Karakol Komutanlığına gelerek atış sonrası aracında maddi hasar meydana geldiğini belirterek müracaatta bulunmuş, yapılan adli incelemede bölücü terör örgütü mensuplarının bulunduğu taraftan gelen ateş neticesinde aracın ön teker ve sağ arka kapısında mermi girişleri tespit edilmiştir."

Açıklamada, söz konusu vatandaşın da olaydan yara almadan kurtulduğu belirtilerek, konuya ilişkin Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığınca adli tahkikat başlatıldığı kaydedildi.

Tunceli'de halkın da desteği ile terörle mücadele ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanmasına yönelik gerekli bütün tedbirlerin en üst seviyede alındığı vurgulanan açıklamada, halkın asılsız ve provokatif haberlere itibar etmemesi istendi.

'PKK, FETÖ, PYD, DAİŞ ve YPG birbirleriyle örtüşüyor'

  • AA
  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 02:12
'PKK, FETÖ, PYD, DAİŞ ve YPG birbirleriyle örtüşüyor'
 

“Dink cinayeti FETÖ’nün silahlı ilk eylemiydi”

“Dink cinayeti FETÖ’nün silahlı ilk eylemiydi”

Dink cinayetiyle ilgili ifade veren eski Uzman Yusuf Bozca, darbe girişimi temellerinin bu cinayetle atıldığını anlattı

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında mahkemece tutuklanan eski Uzman Yusuf Bozca, emniyet ifadesinde, "Dink cinayetinin FETÖ üyelerince organize edildiğini ve darbe girişimi temellerinin bu cinayetle atıldığını" anlattı. Şüpheli Bozca, "Hrant Dink cinayeti, FETÖ'ye mensup kişilerce organize edildi ve cinayetin işlenmesine göz yumuldu. Bu cinayet sonrasında jandarmada ve emniyet birimlerinde tasfiyeler başladı. Bu tasfiyelerden sonra Fetullahçı yapılanmaya mensup kişiler, tasfiye edilen kişilerin yerlerine görev aldı. girişiminin temellerinin bu cinayetle atıldığını düşünüyorum" dedi. Bozca, "Tüm olayları bir bütün olarak değerlendirdiğimde, Yüzbaşı Muharrem Demirkale ve diğer FETÖ mensuplarının Hrant Dink cinayetinin işlenmesinde dahli olduklarını düşünüyorum" şeklinde ifade verdi..

5 adamı tutuklandı

  • AA
  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 07:425 iş adamı tutuklandı

'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) finansal destek sağladıkları iddiasıyla 5 ki tutuklandı.

Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladıkları şüphesiyle gözaltına alınan, aralarında adamları, esnaf ve siyasilerin de bulunduğu 82 kişiden 48'i, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

İş adamlarından İlhan Aksoy, Şaban Koyuncu, İsmail Erdem, Mehmet Tuğcu ve Tuğba Kuruyemiş işletmelerinin sahibi Ahmet Tonkul ise tutuklandı.

Tutuklu zanlıların üzerilerinde 1'er dolar bulunduğu öğrenildi.
Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, 27 Temmuz'da Koçarlı, Efeler, Söke ve Nazilli ilçelerinde, FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladıkları iddiasıyla aralarında iş adamları, esnaf ve siyasilerin de bulunduğu kişilerin evlerinde arama yapılmış, 82 kişi gözaltına alınmıştı.

İZİAD Başkanına FETÖ gözaltısı

İşadamları Derneği Başkanı Resul Seçilmiş, hakkında yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Evinde ve işyerinde arama yapılan işadamı, polislere kapıyı açmayınca emniyet güçleri zor kullanarak kapıyı açıp işadamını kelepçeledi.

15 Temmuz'da darbe girişimi gerçekleştiren Fethullahçı Terör Örgütü'ne yönelik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada İzmir İşadamları Derneği (İZİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Resul Seçilmiş göz atına alındı.

FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladığı v örgütü bazı yurtdışı faaliyetlerini organize ettiği iddiasıyla bir süredir hakkında soruşturma yürütülen Seçilmiş'in ev ve iş yerinde bugün akşam saatlerinde İzmir Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince arama yapıldı.

Karşıyaka'daki evine arama ve gözaltı kararını yerine getirmek üzere giden Mali Şube ekiplerine kapıyı açmayan Seçilmiş, polislerin kapıyı zor kullanarak içeri girmesi üzerine gözaltına alınabildi. İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen Seçilmiş'in şirketinin de aralarında bulunduğu 2 işyerinde arama yapıldı.

Bir aile üç kahraman

Bir aile üç kahraman

Hakan, Lütfi ve Mehmet ... 15 Temmuz si abi, kardeş ve enişte ‘Biz şehit olmaya gidiyoruz’ deyip Külliye’ye koştu. Korkusuz ‘Gülşenler’ FETÖ’cü hainlerin F-16’dan attığı bombalara hedef olup birlikte şehadete ulaştı

239 şehit, 2 bin 191 gaziyle demokrasi destanı yazılan 15 Temmuz'da hainlere direnenlerden biri de ailesiydi. Kızılcahamam'da yaşayan ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde demokrasi nöbeti tutan Gülşen ailesi, o 3 şehit verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla Kızılcahamam'dan 70 kilometre yol gelerek vatan savunmasına katılan aynı aileden Mehmet Gülşen (61), kardeşi Hakan Gülşen (43) ve kuzeni ve enişteleri olan Lütfi Gülşen (63) F-16 uçağından atılan bomba sonuncunda hayatını kaybetti. Darbe girişiminde vatan savunması için beraber yola çıkan 3 demokrasi kahramanı beraber direndi, beraber öldü ve beraber gömüldüler.

'BİZ ŞEHİT OLMAYA GİDİYORUZ'
Hakan, Lütfi ve Mehmet Gülşen... Üçü de Kızılcahamam'da yaşıyordu. Üçü de evli ve 2'şer çocukluydu. Darbe girişimini televizyondan öğrendiler. Erdoğan'ın çağrısı üzerine meydanlara indiler. Kızılcaham'da biraz vakit geçirdikten sonra Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önüne vatan nöbeti tutmaya karar verdiler. Gece 01.00'de kendi arabalarıyla yola çıktılar. Kızılcahamam'dan kendileriyle birlikte Ankara'ya demokrasi nöbeti tutmaya gelen gençlere, "Siz şimdilik gelmeyin, biz şehit olmaya gidiyoruz" diyerek karşı çıktılar. Yaklaşık 70 kilometre yol yaptıktan sonra Beştepe'ye vardılar. Gece boyunca Beştepe'de nöbet tuttular. FETÖ'cü hainlerin helikopterle yaptığı saldırıdan son anda kurtuldular. Sabaha karşı artık gün ışımaya başladığında Külliye ve Jandarma Genel Müdürlüğü arasında kalan bölgede nöbet tutmaya devam ettiler. Ancak sabahın ilk ışıklarıyla Külliye üzerinde alçak uçuş yapan F-16'nın bıraktığı bombadan kaçamadılar. Beraber yola çıkan Gülşenler, aynı yerde yan yan can verdiler.

'DEMOKRASİ DERSİ VERELİM'
Hain darbe girişiminde 2 kardeşini ve bir amcaoğlunu kaybeden Nizami Gülşen, "Aynı aileden 3 şehit vermenin acısını da gururunu da birlikte yaşıyoruz" dedi. Kardeşlerinin ve kuzenlerinin vatanına, milletine bağlı insanlar olduğu ifade eden Gülşen şunları söyledi: "Onlar darbe girişiminde vatan savunması için yola çıktılar. 'Şehit olmaya gidiyoruz' dediler. Beraber gittiler, beraber direndiler, beraber öldüler ve beraber gömüldüler. Allah'ın takdiri. Allah vatanımıza bir daha böyle bir olay yaşatamasın. Üçü de vatanına, davasına sadık güzel insanlardı. Darbecileri görünce 'Hadi gidelim şunlara bir demokrasi dersi verelim' dediler."

FETÖ şüphelisi kuyumcuya 800 bin lira bırakırken yakalandı

  • Giriş Tarihi: 4.8.2016 07:19FETÖ şüphelisi kuyumcuya 800 bin lira bırakırken yakalandı

'ın İskenderun ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olduğu iddia edilen bir şüpheli, kuyumcuya poşet içinde 800 bin lira bırakırken gözaltına alındı.

'ın İskenderun ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu olduğu iddia edilen bir şüpheli, kuyumcuya poşet içinde 800 bin lira bırakırken gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, FETÖ mensubu olduğu ileri sürülen M.K. isimli adamını takibe alan ekipleri, şüphelinin elinde poşetle bir kuyumcuya girdiğini gördü.

Operasyon düzenlenen ekipler, M.K'yı gözaltına aldı. Yapılan aramada poşet içinde 800 bin lira ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı

Bu haber 9475 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bakan Memişoğlu'ndan yenidoğan çetesi açıklaması: Adli soruşturmayı biz başlattık
Bakan Memişoğlu'ndan yenidoğan çetesi açıklaması: Adli...
Başkan Erdoğan'dan CHP’ye enerji tepkisi: Karın ağrıları bir türlü geçmedi…
Başkan Erdoğan'dan CHP’ye enerji tepkisi: Karın ağrıları bir...