NASA İrem’in peşine düştü! AD KAVMİ’NİN KÖKENİ

NASA İrem'in peşine düştü! AD KAVMİ'NİN KÖKENİ

AD KAVMİ'NİN KÖKENİ - Araplar Sami ırkından gelen büyük bir millettir. Başlangıcı, eski zamanlara doğru uzayıp gider. Sami milletler, Hz.Nuh'un büyük oğlu Sam'a mensup olup, ilerlemiş milletlerin ayrıldığı büyük kollardan biridir. Sami dillerden bugün hala mevcut olan yalnız arap dilidir. Sami milletlerin asıl beşiği, Babilistan olmayıp Arap yarımadasıdır.

10 Eylül 2018 - 09:35 - Güncelleme: 10 Eylül 2018 - 10:33

NASA İrem'in peşine düştü!

Giriş:21 Haziran 2016 21:26: Son Güncelleme:10 Eylül 2016 01:54

AD KAVMİ'NİN KÖKENİ - Araplar Sami ırkından gelen büyük bir millettir. Başlangıcı, eski zamanlara doğru uzayıp gider. Sami milletler, Hz.Nuh'un büyük oğlu Sam'a mensup olup, ilerlemiş milletlerin ayrıldığı büyük kollardan biridir. Sami dillerden bugün hala mevcut olan yalnız arap dilidir. Sami milletlerin asıl beşiği, Babilistan olmayıp Arap yarımadasıdır.

1 40

Kur'an-ı Kerim'de Ad kavminin şehri 'İrem'le ilgili bir kaç tane ayet var. Bu gizemli şehrin nerede olduğuna dair kesin bir bilgiye ulaşılmış değil.

2 40

Kur'an'da İrem şehri için şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmadı ifadesi yer alıyor.

3 40

Fecr Suresi'nde İrem için şu ayetler yer alıyor:

4 40

Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?

5. 40

Sütunlar sahibi İrem'e?

6 40

Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.

7 40

Muazzam şehir İrem büyük sütunlardan oluşan eşi benzeri olmayan güzel bir şehirdi.

8 40

Ad kavminde baş gösteren sapkınlık sonucu Yaradanın gazabına uğramışlardı.

9 40

İrem İskenderiye, Şam ve Kudüs'e yapılan seferlerle çölün ortasında filizlenmiş ve bir gün ansızın ortadan kaybolmuştu.

10 40

Bu gizemli şehir, kaşiflerin ve arkeologların listesinde her zaman bir numara oldu.

11 40

Kur'an-ı Kerim'de geçen bu ayet ile ilgili ise NASA geniş kapsamlı bir çalışma başlattı

12 40

AD KAVMİ'NİN KÖKENİ - Araplar Sami ırkından gelen büyük bir millettir. Başlangıcı, eski zamanlara doğru uzayıp gider. Sami milletler, Hz.Nuh'un büyük oğlu Sam'a mensup olup, ilerlemiş milletlerin ayrıldığı büyük kollardan biridir. Sami dillerden bugün hala mevcut olan yalnız arap dilidir. Sami milletlerin asıl beşiği, Babilistan olmayıp Arap yarımadasıdır.

13 40

Ad-ı Ula, kuzeyden, güneye çeşitli kavimlerin göçlerinden de önce, Arap Yarımadası'nda yerleşik bulunan ve medeniyet açısından da en gelişmişi olan bir kavimdir. Diğeri Semud'dur. Ad Kavmi, Arab-ı Aribe'den sayılır ki, bunlar halis araptır. Yani yarımadanın en eski halklarındandır. Arab-ı Aribe, Sam'ın 2 oğlu Lavez ve İremden türemiştir. Adı Ula, İrem'in 5 oğlundan biri olan Avs bin Ezm'den gelmektedir. Avs bin Ezm oğulları, Adı Ula diye yad olunur.

14 40

AD KAVMİ'NİN YERİ - Yemen ile Umman arasındaki Ahkaf, Hadramevt ve Şuhar taraflarını yurt edindiler. Hadramevt'te, bugün dağlarda oturanların konuştuğu Ukayli dilinin, Ad dilinden kalma olduğu zannediliyor. Hz Hud da burada nübüvvet vazifesi almıştır. Hatta, İbnü Rüşd Vadisi'nde Nebiyullah Hud adında bir köy vardır ki, Beni Nebiyullah Hud Kabilesi'nin bir meskenidir.

15 40

Ahkaf(Dehna): Necid, Yemen, Hadramevt sıradağlarıyla çevrili bir kum deryasıdır. İçine girmeye kimse cesaret edemez. Haritalarda boş ve meçhul arazi olarak gösterilmektedir. Hadramevt'in kuzeyine isabet eden yerlere, Ahkaf denir. Dehna, mamuriyetten uzak bir yer olup, üzerinde kuş uçmaz. Ağaç değil, ot bile bitmez. Afrika'nın büyük sahrasından bile beterdir.

16 40

Kumların derinliği, ortalama 120 metreden fazla olduğu gibi, kum tepeleri, 300 metreye kadar yükselerek dalgalar gibi, bir taraftan diğer tarafa çalkalanır gider. Bu kum deryası içinde, bazı korkunç girdaplara tesadüf olunur ki, bunlara, Bahru-s Safi adı verilir. Bu girdaplar, etrafında yükselen beyaz kumlu sahralarla bilinirler.(Bu yer zamanımızda Rubh Al Khaliolarak biliniyor.)

17 40

AD KAVMİ'NİN YAZISI - Yemen ve Hadramevt taraflarında, Ad Kavmi'nin, Müsned tabir edilen hususi bir yazıları vardı. Makrizi'nin beyanına göre, bu yazı sağdan sola, birbirinden ayrı harflerle yazılırdı. Bunun Sami yazılara benzerliği olmayıp, nerden çıktığı, nerden alındığı meçhuldür.

18 40

Bir rivayete göre: Araplar'da en evvel melik olan Ad'dır. Ahkaf'ta bir hükümet kurdu. Vefatında, Şedid, Şeddad, İrem adlı oğulları sırasıyla hükümdar oldular. Şeddad, ilahlık davasına kalkışarak, hatta cenneti taklit ederek, İrem bağı adında müzeyyen bir yer yaptırmıştı.

19 40

Rabb'inin, Ad (Kavmi'ne) ve yüksek sütunlar sahibi İrem'e, ne yaptığını görmedin mi? Ki, şehirler içinde, onun bir benzeri yaratılmış değildi.

20 40

Şedid'le Şeddad'ın Beni Himyer'den oldukları, tarih araştırmaları ile ortaya çıkıyor. Ad, sonradan ikiye ayrılmış, birine Hulcan, diğerine Hulcan'ın kardeşi Lukman hükümdar olmuştur. Bunlara, Allah-u Teala tarafından Hud gönderilmiş. Hulcan'ın kabilesi isyan etmiş ve helak olmuş.

21 40

Lukman'ın kabilesi itaat ettiğinden, çok vakitler devam etmiştir. Bu nesil, Kahtaniler'in galip gelişine kadar devam etmiştir. Nihayet Yarub (Kahtan'ın oğlu), oraları istila edince, Ad'ın geri kalan kısmı, Hadramevt'e sığınmış. Hadramevt adındaki hükümdarın muharebeleri esnasında, komşu kavimlerle karışıp gitmiştir.İçlerinden yalnız Beni Bekr b. Muaviye b. Bekr b. Ad devam ederek, Ad-ı Saniye'yi(İkinci Ad) teşkil etmiştir.

22 40

Ad mimarlıkta çok ileri gitmişti. Hala bugün Ad Kavmi'nin kalıntıları olmak üzere Yemen ve Hadramevt taraflarında bir takım eserler, şehir, köşk, su bendi gibi büyük bina harabeleri gösterilmektedir.

23 40

'Siz, her tepeye bir anıt-alamet inşa edip oyalanıp eğleniyor musunuz? Büyük ve sağlam yapılar yaparak, kalıcı (ebedi) olacağınızı mı umuyorsunuz? Tutup yakaladığınız zaman da, zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz?' Kaynak: Mahmud Esad, İslam Tarihi, Marifet Yy. İst. 1983. - yaklasansaat.com

24 40

İşte Ad kavmine dair bulunanlar...

25 40

26 40

ÂD KAVMİNİN HZ. HUD’A (A.S.) 5 İTİRAZI

Âd kavminin, Hazret-i Hûd’a -aleyhisselâm- karşı çıkarken ileri sürdükleri îtirazlar, diğer peygamberlere karşı muârızlarının ileri sürdüklerinden farklı değildir. Hattâ günümüz münkirlerinin de îtirazları aynı hususlarda olmaktadır. Bu îtirazlar her zaman olduğu gibi daha çok kavmin ileri gelenleri tarafından yapılmıştır.

Hazret-i Hûd’un (a.s.) kavminin inat ve îtirazlarının temel sebebi, dünyevî menfaatlerinin tehlikeye düşmesidir. Kavminin Hûd’a -aleyhisselâm- yaptığı îtirazları şu maddelerle hülâsa etmek mümkündür:

  1. Hazret-i Hûd’u sapıklık ve beyinsizlikle ithâm etmişler ve âyet-i kerîmelerde de bildirildiği üzere:

إِنَّا لَنَرَاكَ فِي ضَلاَلٍ مُبِينٍ

“…Biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz.” (el-A’râf, 60);

إِنَّا لَنَرَاكَ فِي سَفَاهَةٍ وِإِنَّا لَنَظُنُّكَ مِنَ الْكَاذِبِينَ

“…Biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve senin yalancılardan olduğuna inanıyoruz.” (el-A’râf, 66) deme bedbahtlığına düşmüşlerdir.

  1. Atalarının dîninin en doğru yol olduğunu düşünüp ona büyük bir taassupla bağlı kalmışlardır. Âyet-i kerîmede onların bu hâli şöyle bildirilmektedir:

قَالُوا أَجِئْتَنَا لِنَعْبُدَ اللهَ وَحْدَهُ وَنَذَرَ مَا كَانَ يَعْبُدُ آبَاؤُنَا

“Dediler ki: Sen, tek Allâh’a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi bize geldin!?.” (el-A’râf, 70)

  1. Kendilerinin güçlü kuvvetli olduklarını söyleyip Hazret-i Hûd tarafından kendilerine bir zarar verilemeyeceğini ileri sürmüşlerdir. Âyet-i kerîmede buyrulur:

فَأَمَّا عَادٌ فَاسْتَكْبَرُوا فِي اْلأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَقَالُوا مَنْ أَشَدُّ مِنَّا قُوَّةً

“Âd kavmi, yeryüzünde haksız olarak büyüklük tasladılar ve; «Bizden daha kuvvetli kim var?» dediler…” (Fussilet, 15)

  1. Âhireti inkâr edip hayatın sâdece dünya hayatından ibâret olduğunu söylemişlerdir. Onların bu gâfilâne ve câhilâne iddiâlarını Rabbimiz âyet-i kerîmede şöyle haber vermektedir:

إِنْ هِيَ إِلاَّ حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ

“Hayat bizim yaşadığımız şu dünya hayatımızdan başka bir şey değildir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; öldükten sonra da diriltilecek değiliz.” (el-Mü’minûn, 37)

  1. Hûd -aleyhisselâm-’ı ve mü’minleri tahkîr ederek alaya almışlardır. Âyet-i kerîmede buyrulur:

وَقَالَ الْمََلأُ مِن قَوْمِهِ الَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِلِقَاءِ اْلآخِرَةِ وَأَتْرَفْنَاهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا مَا هَذَا إِلاَّ بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يَأْكُلُ مِمَّا تَأْكُلُونَ مِنْهُ وَيَشْرَبُ مِمَّا تَشْرَبُونَ. وَلَئِنْ أَطَعْتُم بَشَرًا مِثْلَكُمْ إِنَّكُمْ إِذًا لَخَاسِرُونَ

“Onun kavminden, kâfir olup âhiret hayatına kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine dünyâda refah verdiğimiz eşraf takımı dedi ki; «Bu da sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor. Eğer sizin gibi bir beşere itaat ederseniz o takdirde siz, mutlaka ziyâna uğrayanlardan olursunuz.»” (el-Mü’minûn, 33-34)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınlar

27 40

28 40

29 40

30 40

31 40

32 40

33 40

34 40

35 40

36 40

37 40

38 40

39 40

40 40

Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri
E-Posta: [email protected]..

Bu haber 154133 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
FETÖ elebaşı hain Fetullah Gülen'e Protestan adetlerle cenaze töreni düzenlendi
FETÖ elebaşı hain Fetullah Gülen'e Protestan adetlerle cenaze...
9. Yargı Paketi, TBMM'de kabul edildi! İşte yapılan değişiklikler
9. Yargı Paketi, TBMM'de kabul edildi! İşte yapılan...