Van'ın Çaldıran ilçesi ile Ağırı'nın Doğubeyazıt ilçesi arasında bulunan Tendürek Dağı bölgesinde sürdürülen operasyonlar sırasında üs bölgesine dönmekte olan askeri birlik saldırıya uğradı. Çıkan çatışmada 4 askerimiz şehit oldu.

Van'ın Çaldıran ilçesi ile Ağırı'nın Doğubeyazıt ilçesi arasında bulunan Tendürek Dağı bölgesinde sürdürülen operasyonlar sırasında üs bölgesine dönmekte olan askeri birlik saldırıya uğradı. Akşam saatlerinde Gülizar mevkiinde pusu kuran PKK'lı teröristler uzun namlusu silahlarla ateş açtı. Açılan ilk ateşte birçok askerin yaralındığıı ve şehitlerin de olduğu bilgisine ulaşıldı. Bölgede takviye birliklerle geniş çaplı operasyon sürdürülürken, teröristlerle de yer yer çatışmaların sürdüğü belirtiliyor.

VALİ TAŞYAPAN: 8 ŞEHİT OLMA İHTİMALİ VAR

Çaldıran'daki opearasyonlar sırasında yaralanan ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi'de tedvi altına alınan yaralıları ziyaret eden Van Valisi İbrahim Taşyapan çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bugün aynı bölgede yaşanan çatışmayla ilgili bilgi veren Vali Taşyapan, dün 4 şehidin olduğunu, bu akşam da 8 şehit olma ihtimalinin bulunduğunu, ama rakamları netleştiremedikleri için gerekli açıklamayı yarın paylaşacaklarını söyledi. Vali Taşyapan Tendürek bölgesinde 3 günden bu yana "Şehit Binbaşı Kıvanç Cesur-3" operasyonunda yürütüldüğünü belirterek şöyle konuştu:

"3 günden bu yana Tendürek Dağı'nda operasyonlarımız sürüyor. Yaralı ve şehitlerimiz var. 12 yaralımız bu anda burada tedavi görüyor. Çok şükür durumları iyi hepsinin de. Doktorlarımız gereken ilgi ve alakayı gösteriyor. Bir şehidimizi uğurladık. Bir şehidimiz şu anda burada. Diğer şehiterimizi de hazırlamaya çalışıyoruz. Operasyon devam ediyor. Terörle mücadelemiz bütün kararlılıkla sürüyor. Asker ve polislerimiz ülkede terör bitene kadar mücadeleye devam edecek. Şehitlerimize rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. İnşallah kısa zamanda yaralılarımız sağlıklarına kavuşacaklar. 2 yaralımızın bacaklarında sıkıntı var. Onlarda en kısa zamanda sağlıklarına kavuşacaklar inşallah."

Çatışmanın devam ettiği için şehit sayısının netleşmediğini de belirten Vali Taşyapan, "Şu anda bir rakam söylemek doğru olmayacak. Yarın gerekli açıklamaları yapacağız. Dün 4 şehidimiz vardı. Bu akşam da 8 şehit olma ihtimali var ama rakamları netleştiremediğimiz için yarın paylaşacağız. Etkisiz hale getirilen teröristler var ama çatışma devam ediyor, o tespitler çatışmanın ardından netleşecek ve gerekli açıklamalar yapılacak."

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ve Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici ile birlikte yaralıları ziyaret eden Vali Taşyapan, hastanedeki doktorlardan da yaralıların durumu hakkında bilgi aldı.

Bölücü terör örgütü PKK'nın sözcülüğünü yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Van'da yaptığı konuşmasında yine skandal sözlere imza attı

Van Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının da aralarında bulunduğu toplu açılış törenine katılmak üzere Van'a giden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş burada yaptığı konuşmada halka skandal bir çağrıda bulundu.

Demirtaş, hükümetin belediyeye kayyum atamaya hazırlandığını belirterek,"Halkımıza ve belediye çalışanlarımıza sesleniyorum. Kayyumu tanımayın ve emirlerini yerine getirmeyin. Her an sivil bir direnişe hazır olun" dedi.

"İŞ BAŞKA YERE GİDER"

Teröristbaşı Öcalan'la görüşme taleplerini de yineleyen Demirtaş, Öcalan ile görüştürülmemeleri durumunda "iş başka yere gider" diyebir başka skandal ifade kullanarak Türkiye'yi alçakça tehdi

"SİVİL DİRENİŞE HAZIR OLUN"

Açılışa gelen vatandaşlara seslenen Demirtaş, "Sizler her an sivil bir direnişe hazır olmalısınız. Bizim için ölüm kalım meselesidir bugünler" diyerek vatandaşlara skandal bir çağrı yaptı.

HSYK 3. Dairesi 956 adayı mesleğe kabul etti. HSYK Kararnamesi ile de bin 418 hakim ve savcının görev yeri değişti.

HSYK Üçüncü Dairesi, 956 adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcısı adayının mesleğe kabulüne karar verdi.

HSYK KARARNAMESİ

HSYK Birinci Dairesince yayımlanan kararnamelerle, adli ve idari yargıda bin 418 hakim ve cumhuriyet savcısının görev yeri değişti.

Detaylar geliyor...

Rusya ile Türkiye arasındaki charter uçuşların yeniden başlatılması yönündeki anlaşmanın imzalanmasından sonra ilk charter uçuş gerçekleşti.

Antalya'nın turizmdeki en büyük iki pazarından biri olan Rusya Federasyonu ile yaklaşık 8 aydır devam eden charter uçuş yasağı, 28 Ağustos 2016 günü Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev tarafından imzalanan kararname ile kaldırıldı.

SU TAKIYLA KARŞILANDI

Türkiye'ye yönelik yasağın kaldırılmasının ardından Rusya'dan ilk charter uçuş bugün yapıldı. Moskova'dan kalkan Royal Flight Havayolları'na ait Boeing 767 tipi uçak, 309 yolcusuyla saat 19.55'te Antalya Havalimanı 2'nci Dış Hatlar Terminali'ne indi. Uçak, su takıyla karşılandı.

Rus turist kafilesi, Antalya Havalimanı Mülki İdare Amiri Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, havalimanı yetkilileri ve Odeon Tur firması temsilcileri tarafından karşılandı. Bu yıl charter uçuşla Antalya'ya gelen ilk Rus turistler, 2'nci Dış Hatlar Terminali'ne körükten giriş yaptı. Rus turist kafilesine çiçekle bir tarafında Türk, diğer tarafında Rus bayrağı bulunan kokart armağan edildi. İlk charter uçuş Odeon Tours-Coral Travel firması aracılığıyla gerçekleşti.

Mardin’in Dargeçit ilçesinde güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada 2 asker ve 1 korucu şehit oldu.

Dargeçit ilçe girişinde bulunan güvenlik noktasına bir grup terörist tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmesinin ardından çıkan çatışmada 3 asker, 3 korucu ve sivil bir kadın yaralanmıştı.

Yaralılar, olay yerine çağrılan ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Yaralılar, olay yerine çağrılan ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alınmıştı.

2 ASKER, 1 KORUCU ŞEHİT

Dargeçit İlçesi'nde PKK'lı teröristlerin kontrol noktasına uzun namlulu silahlarla düzenlediği saldırıda şehitlerin sayısı 3'e yükseldi. Geçici köy korucusu Yılmaz Alpsoy ile Midyat Devlet Hastanesi'nde tedavi gören uzman çavuşun ardından, 1 er de doktorların tüm müdahalesine rağmen şehit oldu.

1 uzman çavuş, 1 er ve 1 geçici köy korucusunun şehit olduğu saldırıda yaralanan 1asker, 2 korucu ve sivil kadının tedavileri sürüyor.

TSK, yaptığı açıklamada bugün 9 hedefe 67 atış yapıldığını duyurdu.

Fırat Kalkanı Harekatı'nın 10'uncu gününde Kunduriyah bölgelerinde teröristlere ait olduğu belirlenen ve yerleri tespit edilen 9 hedef, Fırtına obüsleriyle 67 atım yapılarak tam isabetle vuruldu.

TSK'dan yapılan açıklamada, Fırat Kalkanı Harekatı'nın DAEŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek amacıyla 24 Ağustos'ta başlatıldığı hatırlatıldı.

Harekatın Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesinin 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı ile BM'nin DAEŞ ile mücadeleye yönelik aldığı kararlar çerçevesinde sürdürüldüğüne işaret edilen açıklamada, harekatın 10'uncu gününde Kunduriyah bölgelerinde teröristlere ait olduğu belirlenen ve yerleri tespit edilen 9 hedefin, Fırtına obüsleriyle 67 atım yapılarak tam isabetle vurulduğu kaydedildi.

Açıklamada, ayrıca Fırat Kalkanı Harekatı'nın başladığı günden bugüne kadar toplam 271 hedefe bin 195 atım yapıldığı bildirildi.

41 HEDEFE 51 YAKIN HAVA DESTEĞİ

Bugün harekat kapsamında Kunduriyah ve Arap İzah bölgelerinde DAEŞ tarafından kullanıldığı belirlenen 3 binanın Hava Kuvvetlerine ait savaş uçaklarıyla vurularak imha edildiği belirtilen açıklamada, harekatın başladığı günden bu yana 41 hedefe 51 yakın hava desteğinin sağlandığı ifade edildi.

Açıklamada, ayrıca Koalisyon Güçleri desteğindeki Özgür Suriye Ordusu tarafından gerçekleştirilen operasyon sonucunda, Kunduriyah yerleşim yerinin terörist unsurlardan temizlendiği ifade edildi.

"SİVİL HALKIN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİR ALINMAKTA"

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Koalisyon Hava Kuvvetlerine ait uçaklarca Tilalayn bölgesinde DAEŞ teröristlerine ait atış hazırlığında olan iki silah mevzii yapılan hava taarruzuyla imha edilmiştir. Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde icra edilen koalisyon harekatına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyeti göstermektedir."

Başbakan Binali Yıldırım, 2017 yılı itibariyle elektronik kimlik sistemine geçileceğini açıkladı.

Başbakan Binali Yıldırım, 65. hükümetin 100. gününü anlatırken yeni kimliklerle ilgili konuştu.

Başbakan konuyla ilgili şunları kaydetti:

2017'den itibaren elektronik kimlik vereceğiz. Bütün vatandaşlarımıza verilecek. Şuanda pilot uygulama yapılıyor. Dış politikada prensibimiz dostlukları artırmak. Bunun gereğini de yapıyoruz. Türkiye'deki güven ve istikrar bozulursa bölgenin değil dünyanın dengesi bozulur.

BAŞBAKAN YILDIRIM: ÇÖZÜM ARTIK MİLLETTE

Adana'da bir kahvehaneye av tüfeğiyle dışarıdan ateş açılması sonucu 4 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, merkez Seyhan ilçesi Kıbrıs Caddesi'nde motosikletli ve yüzleri maskeli iki kişi tarafından, bir kahvehaneye av tüfeğiyle ateş edildi.

İş yerinde bulunan 4 kişi, vücutlarına isabet eden saçmalarla hafif şekilde yaralandı.

Yaralılar kentteki çeşitli hastanelere kaldırılırken, olay yerinden kaçan zanlıların yakalanması için çalışma başlatıldı.

Ankara merkezli 8 ilde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, aralarında eski emniyet müdürleri ile örgütün "emniyet imamlarının" da bulunduğu 46 kişi gözaltına alındı.

Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ soruşturması kapsamında 126 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Karar kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Ankara merkezli 8 ilde başlatılan operasyonda aralarında eski emniyet müdürleri, polisler ve örgütün emniyet "imamlarının" bulunduğu 46 kişi gözaltına alındı.

Diğer illerde gözaltına alınanlar ise sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğüne sevk edildi.

Gözaltına alınması talep edilenlerden 8 kişinin örgütün "emniyet imamı" olduğu kaydedildi.

Hakkında gözaltı kararı verilen diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

FETÖ soruşturması kapsamında 76 askeri hakim ve subay Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildi. Eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse de ihraç edilenler arasında

FETÖ soruşturması kapsamında 76 askeri hakim ve savcı meslekten ihraç edildi. İhraç edilenler arasında darbe girişimi kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin de bulunduğu öğrenildi.

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca açıkta bulunan daire başkanlıkları ve Ceza Genel Kurulu Başkanlığı için seçim gerçekleştirildi.

Seçim sonucunda Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına 17. Ceza Dairesi Başkanı Abulhalik Yıldız, 9. Hukuk Dairesi Başkanlığına aynı daire üyesi Mehmet Çamur, 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına aynı daire üyesi Faruk Gök, 21. Hukuk Dairesi Başkanlığına aynı daire üyesi Mesut Balcı, 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına aynı daire üyesi Ali Selman Erkuş, 10. Ceza Dairesi Başkanlığına aynı daire üyesi Hüsnü Uğurlu, 10. Hukuk Dairesi Başkanlığına aynı daire üyesi Halil Özdemir, 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına ise aynı daire üyesi Nesrin Yılmazcan seçildi.

- SEÇİLEN BAŞKANLARIN ÖZ GEÇMİŞLERİ

Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına seçilen Yargıtay 17. Ceza Dairesi Başkanı Yıldız, 1956'da Erzurum'un Çat ilçesinde dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1980'de mezun olan Yıldız, Manisa, Sason, Zara, Malatya/Yeşilyurt Cumhuriyet Savcılığı, Ayvalık Hakimliği, Düzce Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ve Ankara Hakimliği görevlerinde bulundu. İngilizce'nin yanı sıra Arapça bilen Yıldız, evli ve üç çocuk babası.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanlığına seçilen Çamur, 1961'de Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1983'te mezun olan Çamur, Gaziantep, Bitlis/Adilcevaz, Çorum/Bayat, Tokat, Denizli ve Bakırköy Hakimliği yaptı. Çamur, evli ve iki çocuk babası.

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına seçilen Gök, 1954 yılında Tosya'da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1979'da mezun olan Gök, Orta, Suşehri, Ladik, Tire, Samsun Hakimliği ile Denizli Ticaret Başkanlığı görevlerini yürüttü. Gök, evli ve iki çocuk babası.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanlığına seçilen Balcı, 1956'da Seyitgazi'de doğdu. Hacettepe Üniversitesi Turizm-İşletme Bölümünden 1976'da, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden ise 1981'de mezun olan Balcı, Manisa, İliç, Türkoğlu Hakimliği, Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ve Yargıtay Tetkik Hakimliği yaptı. Evli olan Balcı'nın "İş Kazası ve Meslek Hastalıklarından Doğan Tazminat Davaları", "İsteğe Bağlı Sigortalılık, Borçlanma, Hizmetlerin Birleştirilmesi", "Bağ-Kur Mevzuatı ve Uygulanması" gibi eserleri ile çeşitli dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunuyor.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına getirilen Erkuş, 1958'de Diyarbakır'da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1980'de mezun olan Erkuş, İdil, Güney, Bucak, Kastamonu ve Eskişehir Hakimliği görevlerinde bulundu. Erkuş, evli ve iki çocuk babası.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanlığına seçilen Uğurlu, 1957'de Çanakkale'nin Biga ilçesi Kozceşme beldesinde dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1981'de mezun olan Uğurlu, Bolu, Aralık, Şefaatli, Savaştepe Hakimliği, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı ve Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcılığı yaptı. Uğurlu, evli ve iki çocuk babası.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Başkanlığına seçilen Halil Özdemir, 1966'da Manisa'nın Demirci ilçesinde doğdu. 1989'da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Özdemir, Bitlis, Rize/İyidere, Bilecik/Bozüyük ve Konya Hakimliği görevlerini yürüttü. Evli ve iki çocuk babası Özdemir'in "Sosyal Güvenlik Kanunları" adlı eseri ve çeşitli dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunuyor.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına seçilen Yılmazcan, 1954 yılında Kahramanmaraş'ta doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1975'te mezun olan Yılmazcan, Mardin, Malatya Hakimliği, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Sincan Hakimliği, Başbakanlık Kanunlar Kararlar Daire Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcılığı, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcılığı ve Genel Müdürlüğü ile Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. Milli Güvenlik Akademisi Diploması bulunan Yılmazcan, evli ve üç çocuk annesi.

Tokat'ta FETÖ/PDY soruşturması kapsamında toplam hakkında işlem yapılan 567 kişiden 309'u tutuklandı.

Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ/PDY örgütüne yönelik yapılan soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan Tokat Barosu'na kayıtlı 2 avukattan F.K çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, M.B'nin emniyetteki sorgusu devam ediyor. A.G. isimli avukat ise firari olarak aranıyor.

Tokat'ta FETÖPDY soruşturması kapsamında toplam hakkında işlem yapılan 567 kişiden 309'u tutuklandı. Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan basın açıklamasında şu bilgilere yer verildi: "Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzeni ve temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik devletimize ve milletimize karşı 15 Temmuz 2016 günü başlatılan ancak aziz milletimizin şanlı direnişi ile başarısız olan menfur darbe girişimini tertip eden, destekleyen veya bu ihanet ve FETÖ/PDY terör şebekesi ile iltisaklı, irtibatlı ya da müzahir olan tüm unsurlara karşı GOP Üniversitesi'nde görevli personel, Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görevli personel, Emniyet Müdürlüğü'nde görevli personel, Ceza İnfaz Kurumu ve adliyede görevli personel, Defterdarlık ve SGK Müdürlüğü'nde çalışan personeller ile terör örgütünün mali ayağını oluşturan sivil vatandaşlar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında toplam 567 kişi hakkında işlem yapılmış, işlem yapılan kişilerden 309 kişi tutuklanmış, 183 kişi denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanmak üzere serbest bırakılmış, 30 kişi sorgusunu müteakip serbest bırakılmış, 31 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmış, 5 kişi kolluktan serbest bırakılmış, 7 kişi hakkında da işlem yapılmamış, 2 kişi de gözaltında bulunmaktadır."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un vefatı nedeniyle Özbek halkına taziye dileğinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kerimov'un vefat haberinin ardından Özbekistan Senato Başkanı Nigmatullah Yoldaşev, Başbakan Şevket Mirziyeva ve merhumun eşi Tatyana Akbarovna Kerimov'a birer taziye telgrafı yolladı. Türk halkı adına Özbek halkına taziye dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönderdiği mesajda Özbekistan'ın son çeyrek yüzyılda başarılı bir gelişme kaydederek bölgesinde ve dünyada önemli bir ülke haline geldiğine dikkati çekti. Erdoğan'ın gönderdiği taziye mesajlarında, Türkiye ve Özbekistan'ın önümüzdeki süreçte ikili, bölgesel ve uluslararası platformlardaki işbirliğini karşılıklı güven esasında halklarının yararına olacak biçimde geliştireceklerine inandığını da vurguladığı öğrenildi.

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünce, 115 kişinin sürekli basın kartları FETÖ/PDY ile irtibat, iltisak ya da aidiyet bağlantısı olduğu değerlendirilerek iptal edildi.

Genel Müdürlükten yapılan açıklamaya göre, FETÖ/PDY ile irtibat, iltisak ya da aidiyet bağlantısı olduğu değerlendirilerek sürekli basın kartı iptal edilen 115 kişi arasında Nazlı Ilıcak, Ergun Babahan, Alaeddin Kaya, Mustafa Ünal, Şirin Kabakçı, Abdullah Aymaz, Celal Azmi Kalyoncu ve Ömer Şahin gibi isimler yer alıyor.

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca'nın onayı ile iptal edilen sarı basın kartı sayısı böylece 620'ye yükseldi.
Öte yandan, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünde görevli 11 çalışanın da kurumla ilişiği kesildi.

Antalya’da yaşayan Jandarma Özel Harekat C Tim Komutanı Astsubay Kıdemli Çavuş Ertan Erol, FETÖ mensubu komutanlar tarafından disiplinsiz davrandığı gerekçesiyle ordudan ihraç edildi. Bugün ailesinin geçimini bir inek çiftliğinde çobanlık yaparak sağlamaya çalışan eski komutan Erol, BBP eski Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatıyla ilgili de iddialarda bulundu. Erol, 2009 yılında Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düştüğü yere 2 saatlik mesafede olmalarına rağmen uzman timin gönderilmediğini anlattı.

Antalya'da yaşayan evli ve bir çocuk babası Ertan Erol, Jandarma Okullar Komutanlığı'ndan başarıyla mezun olduktan sonra 2004 yılında Sivas'ın Divriği Jandarma Asayiş Komando Bölüğünde Jandarma Özel Harekat(JÖH) C Tim Komutanı olarak göreve başladı. Bir çok önemli görevlere imza atan Astsubay Kıdemli Çavuş Ertan Erol, iddiaya göre, 2008 yılında ordunun içindeki FETÖ üyesi komutanlar tarafından zorla ve geçerliliği olmayan disiplinsizlik ve ahlaki olmayan nedenler gerekçesiyle baskılara maruz kaldığını ileri sürdü. Hakkını aramak için gittiği her komuta kademesinden olumsuz yanıt alan Erol, hakkında hiçbir tutanak, herhangi bir dosya açılmadan ve mahkeme edilmeden ordudan ilişiği kesildi. 7 yıldır üniformasından uzak olan gözü yaşlı tim komutanının tek hayali ise çok sevdiği mesleğine geri dönebilmek. İki aylık bebeği bulunan Erol'un ailesinin geçimini ise bir büyükbaş besi çiftliğinde inek besleyerek sağlıyor.

FETÖ'cü askerlerin baskılarıyla çok sevdiği mesleği bırakmak zorunda kaldığını öne süren Ertan Erol, maruz kaldığı haksızlıkları anlattı. Jandarma Okullar Komutanlığı'nda mezun olduktan sonra Sivas'ın Divriği Jandarma Asayiş Komando Bölüğü'nde göreve başladığı hatırlatan, ilk 4 yılında herhangi bir sorun yaşamadığını dile getirdi.
Daha sonra üst komutanlarının disiplinsizlik ve ahlaki nedenleri gerekçe göstererek üzerine baskı oluşturma başladığını aktaran Jandarma Özel Harekat C Tim Komutanı Astsubay Kıdemli Çavuş Ertan Erol, "5 yılın sonunda 30 Ağustos beklenmeksizin ilişiğim kesildi. İlişiğim kesilme nedenleri arasında çok komik nedenler vardı. Jandarma Özel Harekat (JÖH) C Tim komutanıydım. Nokta görevlere gidiyordum. Çok hassas da bir görevim vardı. 3 yıl komando kursuna gittim. Kendi askerlerimi kendim yetiştiriyordum. Bu herkese nasip olan bir şey değil. Aldığım önemli takdir belgelerim var" dedi.

"KOMİK CEZALAR VERİLDİ"

Kendisi hakkında verilen disiplin cezalarını çok komik bulduğunu aktaran Erol, "Üssümü selamlamadım diye bir suçtan 5 ay ceza aldım. Sivil mahkemeden 100 gün yattım. Cezanın mahiyeti de 'Git tekrar gel selam ver'dir. Bu hizmete ilişkin bir emir olmamasına rağmen kendi yazdığım şikayet dilekçelerinden kendim ceza aldım. Örneğin temizlenen mıntıka alanlarını geziyorsunuz her şey çok normal. Ama siz gidiyorsunuz arkanızdan bozuyorlar. Sonra bölük komutanı sizi yanına çağırarak buradan ceza veriyor. Bir tanesi çok ilginçtir. Bölük komutanı ile aynı basamakta karşılaşıyoruz, aynı merdiven basamağındayız. Ama bağırarak nerede olduğumu soruyor. Bende kendisine burada olduğumu söylüyorum. Daha sonra bir basamak geri adım attım. Ertesi gün bana yanından izinsiz ayrıldığıma dair savunma verildi. 5 gün oda hapsi yattım" dedi.



Baskıların artması nedeniyle tayin olmak istediğini aktaran Erol, "Ben kendi yazdığım dilekçeden tayin olduğumu düşünürken, meğer onlar disiplin notum düşük olduğu için tayin etmişler" dedi.

"TERÖRİSTE ATEŞ EDİLMEDİ"

Göreve gittiği zamanki yanlışlıkları anlatan Erol, " Bize 8 kişilik bir terörist grubun bir ihbarı geldi. Normal bekleme noktamıza gittik bekliyoruz. Bana gittiğim bölgede görevimin 3 gün daha uzatıldığı söylendi. 2 gün sonra telsiz çağrısı ile bu kez görevimize son verildi. O gece teröristler oradan geçiyor 1 kilometrelik bir alan. Biz bunların hiçbirine ateş edemedik. Güzergah olarak Erzincan'a orada da Tunceli'ye gidiyorlar" diye konuştu.

"SİSTEM KURULMUŞTU"

Sistemli bir baskıya maruz kaldığını öne süren Erol, "Selam verdiğim halde selam vermedim diye cezalar aldım. Selam verdiğimin belgelemek için tanık gösterdiğim askerin tanıklığını kabul etmediler. Sistem öyle oturmuştu. Mahkemeye gidiyorsunuz, itiraz ediyorsunuz sizi konuşma hakkı vermiyorlar. Hakimin bir tanesi bana şöyle bir şey söyledi: "Ertan senin bundan önceki birliğinde neler yaptığını ben çok iyi biliyorum. Çeneni kapat otur oturduğun yerde" dedi. Komutanım bundan önceki birliğimde olayların hiçbirinde tutanak tutulmadı, evrak yapılmadı, mahkemeye verilmedim, siz bunları nereden biliyorsunuz dediğimde. Sessizce yerine otur dedi bana. Askeri savcılıklar emirle yürüyor. O dönemde öyleydi. Olayla ilgili davaya bakan savcının, olaya müdahil olan bir bölük komutanının evinde çay içmesi, ordu evinde yemek yemesi bunlar normal değil. TSK'da Askeri Ceza Mahkemelerinin adalet dağıtıcılarının bir çoğu FETÖ'cü örgüt üyesi. Zaten bir çoğu da şimdi atıldı" dedi.

"FETÖ'CÜ KOMUTANLAR, DİSİPLİNSİZLİK VE AHLAKİ NEDENLERİ KULLANIYOR"

Hiçbir mahkemesi yada dosyası olmadan ordudan ilişiğinin kesildiğini dile getiren Erol, "Disiplinsizlik ve ahlaki nedenle ilişiğimi kestiler. O kadar komik isnatlar vardı ki üzerime atılı. 2009 yılında ilişiğim kesildi, 2013 yılında evrak geldi. Olay ne kadar acı. Sivilken 3 ay 10 gün ceza yattım. Disiplinsizlik ve ahlaki nedenler FETÖ'cülerin Jandarma ve Kara Kuvvetlerinin alt rütbeli personelinin atılması için sistemin bir parçasıdır. Bu olmasa diğer türlü herkese kumpas yapamazsınız. Astsubay ve uzman çavuşun sayısı çok fazla. Herkese kumpas yapmaktan ziyade disiplinsizlik ve ahlaksızlık gibi nedenler adı altında rahatlıkla atabiliyorsunuz. Bir teğmenin, üsteğmen iki dudağının arasındasınız. Rahatlıkla atılabiliyorsunuz. Bu şekilde atılan çok arkadaşımız var" diye konuştu.

"GÖZYAŞLARINI TUTAMADI"

7 yıldır çok sevdiği mesleğinden uzak kaldığını gözyaşları içinde anlatan Erol, "Annem 7 yıldır her gün ağlıyor. 2 aylık bebeğim var. Onların vebalini kim ödeyecek. Annem vefat etmeden üniformama geri dönmemi istiyor. Üstünü selamlama gibi bir suç, yapmadığın şeyler nedeniyle haksız yere atılmak çok acı. İtibarımız kalmadı. Çevrenizde neden atıldığınıza inanmıyorlar. Herkes size suçlu gözüyle bakıyor. Anlattığınıza kimse inanmıyor" ifadelerine yer verdi.

"DARBEYE KARŞI EN ÖNDE OLANLARDA ASTSUBAYLARDIR"

Darbe gecesi Ankara'da Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda darbeci komutanı öldüren Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir ve orada en önde kahramanca çarpışan bir çok askerin astsubay olduğunu hatırlatan Erol, "Bu ülkede kumpas mağdurları oldu. Ergenekon'cu, Balyolz'cu komutanlarımız dahil. Görev içindeyken disiplinsizlikle atılan bir çok arkadaşımız var. FETÖ'cüleri yaptıkları darbe girişimine en önde müdahale eden yine astsubaylardır. Bu ülkenin yükünü çekenlerde astsubaydır. Gereksiz sebepler nedeniyle hepsi mesleğinden uzaklaştırıldı. Şimdi kimi balıkçılık, kimi hayvancılık yapıyor. Kimisi de yaşamına son verdi. O kadar zor durumlara soktular bizi" dedi.

"ÜNİFORMAMIZI İSTİYORUZ"

TSK'da şuan da FETÖ'cülerin sayısının düşünüldüğünden daha fazla olduğunu kaydeden Erol, "Onlara karşı, dirençli olacak olanlar FETÖ'den mağdur olanlardır. Bunlarda disiplinsizlikleri bahane ederek ordudan uzaklaştırılanlardır. Bir yasa çıkarılır ve gerekli inceleme yapıldıktan sonra mesleğimize geri dönmek istiyoruz. Hiçbir tazminat talebimiz yok. İtibarımızı, onurumuz almanın mesleğimize üniformamızı yeniden kavuşmanın derdindeyiz. Biz vatanımızı her zaman savunmaya canını vermeye hazır astsubaylarız" dedi.

"YAZICIOĞLU'NU ARAMAYA ZAMANINDA BİRLİK GÖNDERİLMEDİ"

5 Mart 2009 tarihinde Büyük Birlik Partisi(BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'un helikopterinin düştüğü Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine 2 saatlik mesafede olmalarına rağmen yaşananları şöyle anlattı: "Helikopter ile daha kısa sürede gidebilirsiniz. Olayın yaşandığı gün bir hareketlilik oldu. Mesaj geldiği ve göreve gidileceği söylendi. Çünkü bölgeyi en iyi bilen ekiplerden biriydik. Bizde göreve gideceğiz diye hazırlık yaptık. Daha sonra beklemeye geçildi. Akşama kadar bekledik. Akşam yine gideceksiniz denildi. Bir türlü göreve gidemedik. Daha sonra bize yeniden gideceğimizi söyleyerek hazır olmamızı istediler. Bu kez bölük komutanı bana benim gelmeyeceğimi söyledi. Bana bölükte beklememi söyledi. Kocaman bölükte nöbetçilik yapan JÖH eğitim komutanıyım. Timim gitti göreve, beni götürmediler. Zaten her şey olmuştu, olan olmuştu. O saat sonra gitmenin de bir anlamı yoktu. O dönemde orada hareket merkezinde görevleri yöneten üst rütbelilerin araştırılması gerekiyor. Gitmemiz gerekirdi. Bizde gitsek daha farklı sonuç alırdık. Ama götürülmedik. Bunun altında neler var neler yok bilemiyorum."

Fetullahçı terör örgütünün medya yapılanmasına ilişkin soruşturmada 8 gazeteci tutuklama istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.

Fetullahçı terör örgütünün medya yapılanmasına ilişkin soruşturmada adliyeye sevk edilen 12 gazeteciden 8'i tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

Soruşturma savcısı Murat Çağlak tarafından sorguları tamamlanan gazeteciler Murat Aksoy, Dinçer Gökçe, İskender Yunus Tiryaki, Levent Arap, Ayhan Şimşek, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Mutlu Çölgeçen tutuklamaya sevk edildi.

Diğer şüpheliler Nurullah Öztürk, Ömer Şahin, Alparslan Akkuş, Rasih Yılmaz ise serbest bırakıldı.

Şüphelilerin sorgusu nöbetçi hakimliğinde devam edecek.

Soruşturma kapsamında 18 kişinin yurtdışında olduğu öğrenildi.

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, kızı Günçe Güneş'i evlendirdi. Nikah törenine Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta ve spor dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'in kızı Günçe Güneş, Giray Tiryaki ile dünya evine girdi. Vaniköy'de bulunan Adile Sultan Sarayı'nda gerçekleşen törene; Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, yönetim kurulu üyeleri, teknik heyet, futbolcular ile spor dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Günçe ve Giray Tiryaki çiftinin nikah şahitliğini ise Beşiktaş Başkan Fikret Orman, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş yaptı.
Başkan Fikret Orman, genç çifti tebrik edti