Önemli araştırma! Her gün 2 fincan yoğurt tüketince...
Giriş Tarihi: 15.12.2018 11:09 Güncelleme Tarihi: 15.12.2018 12:05
Yoğurtla ilgili yapılan dikkat çeken bir araştırmanın sonucu açıklandı. Araştırmada, hassas bağırsak sendromu tanısı konulan 189 hasta incelemeye alınarak, katılımcılardan her birinin her gün 500 ml (yaklaşık 2 fincan) ev yapımı yoğurt tüketmesi sağlandı ve semptomları 6 aylık süre boyunca izlendi. Çıkan sonuç araştırmacılara da şaşırttı.
ABD'de iki ayrı tıp merkezinde yürütülen bilimsel araştırmada, bağırsak mikrobiyomunu düzenlemek için probiyotik bakterilerden özellikle "Lactobacilli" cinsini içeren ev yapımı yoğurdun potansiyeli değerlendirildi.
HER GÜN YAKLAŞIK 2 FİNCAN YOĞURT TÜKETTİLER
Araştırmada, hassas bağırsak sendromu tanısı konulan 189 hasta incelemeye alınarak, katılımcılardan her birinin her gün 500 ml (yaklaşık 2 fincan) ev yapımı yoğurt tüketmesi sağlandı ve semptomları 6 aylık süre boyunca izlendi.
Araştırmada, hassas bağırsak sendromu semptomlarının katılımcıların yüzde 89'unda tamamen rahatladığı, varolan tüm hassas bağırsak sendromu semptomlarının kaybolduğu ve hastalarda günlük bağırsak hareketlerinin düzeldiği tespit edildi.
Dünya Gastroenteroloji Kongresi'nde sonuçları açıklanan araştırmaya ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Kıvanç Bilecen, söz konusu çalışmanın alanında bir ilk olduğunu belirterek, elde edilen öncül sonuçların çok önem taşıdığını söyledi.
Hassas bağırsak sendromunun en yaygın görülen sindirim sistemi hastalıklarından olduğunu aktaran Bilecen, hastalığın karında şişkinlik, ağrı, aşırı gaz, kabızlık ve ishal atakları ile seyrettiğini ve kişinin sosyal hayatını büyük ölçüde etkilediğini ifade etti.
-6 AY İÇİNDE AZALDIĞI VEYA TAMAMEN ORTADAN KALKTIĞI GÖZLENDİ"
Bilecen, hastalığın nedeninin tam olarak bilinmediğini dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Araştırmalarda, hassas bağırsak semptomu hastalığı olanlarda kalın bağırsak hareketlerinde anormallik ve bağırsak duvarındaki kaslarla sinirler arasındaki iletimde bozukluk nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir. Bu sorun nedeniyle bağırsak dışkıyı atabilmek için birbiriyle uyumsuz hareketler yapmakta ve kişide karın ağrısı, şişkinlik ve dışkı kıvamı ve miktarı ile ilgili sorunlar meydana gelmektedir."
Yoğurdun Faydaları Nelerdir?
Yoğurt, kökenleri Orta Asya'ya uzanan, hayvancılıkla uğraşan göçebe kavimlerin bulduğu bir yiyecektir.
Sütün bazı bakterilerce mayalanması sonucu yoğurt elde edilir. Bu bakteriler, sütün içerisinde bulunan şekerin fermante olmasına neden olarak, laktik asit üretilmesini sağlar.
Üretilen bu laktik asit daha sonra sütün içerisindeki protein ile reaksiyona girerek, yoğurdun bildiğimiz halinin oluşmasını sağlamaktadır. Herhangi bir hayvanın sütünden yoğurt elde etmek mümkündür fakat en sık kullanılan türü, inek sütünden elde edilen yoğurttur. Yoğurt, yüzyıllar boyunca, insanlığın favori yiyeceklerinden biri haline gelmiştir.
Günümüzde dahi restoranlarda, evlerde yani yemek yiyebileceğiniz her yerde yoğurtla karşılaşabilirsiniz. Yoğurt her zaman sofralarda kendine bir yer bularak popülerliğini korumuştur.
Yoğurdun bu kadar tercih edilen bir yiyecek olması, belki bir çoğumuzun farkında olmadığı faydaları sayesinde olmuştur. İster atıştırmalık ister yemeğin yanında bir ilave olsun, yoğurt her zaman bize besin değeri açısından oldukça zengin faydalar sunmaktadır.
Yoğurt ayrıca çok yönlü bir yiyecektir. Yoğurdu sade tüketebilir, içine çeşitli meyveler ya da kuru yemişler atabilir veya yemeklerinizin üstünü yoğurtla süsleyebilirsiniz. Birçok faydası olan bu mucize yiyeceği, günlük hayatımızda sık sık tüketiyor olabiliriz, fakat birçoğumuz yoğurdun gerçek faydaları ve avantajları hakkında herhangi bir şey bilmeden tüketiyoruz.
Bu faydaları bilsek de bilmesek de, yoğurdun insan sağlığını birçok yönden olumlu etkilediği bir gerçek. Genel olarak oldukça faydalı bir yiyecek olarak adlandırılsa da, yoğurdun tam olarak neye iyi geldiğini bilmemek, büyük bir kayıptır. Bu nedenle sizler için yoğurdun sağlığınız için potansiyel faydalarını 5 madde ile açıkladık. Bu faydalar yoğurdu beslenme düzeninize tam anlamıyla yerleştirmek için size harika bir motivasyon kaynağı olacaktır!
1.Yoğurt Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirir
Bilim adamları, bir tarafta her gün yoğurt tüketenler diğer tarafta ise yoğurt tüketmeyenler olmak üzer iki ayrı grubu içeren bir deney yaptılar. Bu deneyden elde edilen sonuca göre, her gün düzenli olarak yoğurt tüketen gruptaki insanların bağışıklık sistemi, diğer gruptaki düzenli olarak yoğurt tüketmeyen insanlarınkine göre çok daha güçlü durumda olduğu ortaya çıkmıştır.
Ayrıca, yoğurt yemenin, birçok hastalığa karşı direncimizi güçlendirdiği de bir gerçektir. Her gün iki kase yoğurt yemek, bağışıklık sisteminizin güçlenmesi için yeterlidir.
Yoğurdun içerisindeki probiyotikler, enfeksiyon ve hastalıklarla savaşan hücrelerin daha fazla üretilmesini sağlamaktadır. Çocuk ya da yaşlı her yaştan insan, yoğurt tüketebilir. Kısaca, eğer hastalıklara karşı direncinizi yükseltmek istiyorsanız, beslenme programınıza yoğurt eklemeniz yeterli olacaktır!
2.Yoğurt Kilo Vermeye Yardımcı Olur
Yoğurdun içerisindeki amino asit, vücutta yağ yakımına yardımcı olur. Eğer bel bölgenizde istenmeyen yağlanmanız varsa ve en sevdiğiniz kıyafetlerin içine girememeye başladıysanız, beslenme düzeninize hemen yoğurt eklemelisiniz! Bu hamle, kilo verme çalışmalarınıza inanılmaz büyük bir katkı sağlayacaktır.
Eğer yoğurdun tadını da seviyorsanız, düzenli olarak tüketmeye başlamanız için hiçbir engel yok. Yoğurt yemek vücudunuzdaki yağ oranına bir şey eklemediği gibi, bu yağların yakılmasına da yardımcı olur.
Ayrıca, kahvaltıda tüketilen yoğurt, gün içerisinde yaşanan açlık hissinin de bastırılmasına yardımcı olmaktadır. Eğer kalori alımını azaltıp aynı zamanda sağlıklı beslenmek istiyorsanız, hemen yoğurt yemeye başlayın!
3.Kemik Erimesinin Önlenmesine Yardımcıdır
Yoğurt, kalsiyum ve D vitamini açısından oldukça zengin bir yiyecektir. Bu sayede osteoporoz yani kemik erimesine karşı oldukça güçlü bir besindir. Osteoporoz, kemiklerin zayıflayıp oldukça kolay hasar almasına neden olan bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalanan bir kişi, kemiklerinin güçten düşmesi neden ile çok büyük acılar çekebilir ki bu durum genelde kemiklerde hasar ya da kırıklar görülmesi sonucu oluşur.
Bu hastalığa yakalandıktan sonra işler pek iyi gitmez, bu nedenle gerekli önlemleri alıp en başta bu hastalığı engellemeye çalışmalısınız. Yoğurdun içerisinde bolca bulunan kalsiyum, kemik erimesini engellemek konusunda oldukça yardımcıdır.
Ayrıca kalsiyum ve D vitamini kombinasyonu, kemiklerde oluşan hasarların oldukça çabuk iyileşmesini sağlar ve mevcut durumlarını da güçlendirir. Her gün düzenli olarak yoğurt tüketen insanların bu hastalığa yakalanma risklerinin çok düşük olduğu da bilinen bir gerçektir.
4.Yoğurt Kalp Hastalıklarını Önler
Her gün en az 100 gram kadar yoğurt yemek, kalp hastalıklarının sizden uzak kalması açısından oldukça önemlidir. Avustralya'da yapılan bir deney sonucu da aynı şeyi söylemektedir. 60 kadın üzerinde yapılan deneyde, bu kadınların üç yıl boyunca düzenli olarak yoğurt yemeleri sağlanmış ve gözlemlenmiştir.
Deneyin sonucuna göre, üç yılın sonunda bu kadınlarda kalp hastalıkları görülme olasılığı oldukça düşmüştür. Yoğurt yemek doymuş ve trans yağ tüketimimizin azalmasına yardımcı olduğu için, kalbimizi de sağlıklı tutar ve kalp hastalıklarından kurtulmamıza yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda kan basıncımızın düzenlenmesine de yardımcı olmaktadır.
5.Yoğurt Gastrit ve Ülserleri Önler
Mide hastalıkları hafife alınmaması gereken hastalıklardır. Sonuçta sindirimin en önemli kısımlarından biri midede yapılır. Eğer ülser ya da gastrit gibi mide hastalıklarınız varsa, iş ciddiye binmiş demektir.
Mide ülserleri kanamaya bile neden olabilmektedir! Mide ülseri ve gastritin ana sebepleri arasında bakteriyel enfeksiyon, tahriş edici etkideki ilaçlar ve alkol tüketimi gösterilmektedir.
Mide ülseri, oldukça acı verici bir hastalıktır ve mideyi çok hassaslaştırmaktadır. Her gün düzenli olarak yoğurt tüketmek, bu hastalıkları engeller ve midenizin sağlıklı kalmasını sağlar.
Şikayetlerin kişiden kişiye değiştiğine ancak beslenme alışkanlıklarının ve düzeninin hastalığı iyi veya kötü yönde etkilediğine dikkati çeken Bilecen, "Amerika'da yapılan bilimsel araştırma sonuçları da her gün ev yapımı yoğurt tüketenlerde hassas bağırsak hastalığının gerilediğini gösterdi. 189 hastadan 169'unda semptomların, çalışmayı izleyen 6 ay içinde azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı gözlendi" dedi.
"SÜTLE İLGİLİ ÜRÜNLERİN TÜKETİLMESİNDE DİKKATLİ OLUNMALI"
Geleneksel diyetlerde sindirim sistemi rahatsızlıklarında ve hassas bağırsak sendromunda hastalara laktoza karşı toleranssızlık nedeniyle sütle ilgili ürünlerin tüketilmesinde dikkatli olunmasının önerildiğini anlatan Bilecen, "Ancak bu çalışma, taze bakteri kültürü içeren ev yapımı yoğurt gibi ürünlerin, ki buna belki kefiri de eklemek gerekir, kramp ve düzensiz bağırsak hareketlerinin belirtilerini kontrol etmede çok etkili olabileceğini gösterdi" diye konuştu.
Ev yapımı yoğurdun yapması kolay ve taze olması sebebiyle avantajlı olduğunu belirten Bilecen, şu bilgileri verdi: "Yoğurdu evde yaptığınız zaman bu yoğurdun daha fazla oranda canlı bakterileri içerdiğinden emin olabilirsiniz. Genel olarak yoğurt, Lactobacillus ve Streptococcus cinslerinden iki tür bakteri içerir. Bu ev yapımı yoğurtlarda da endüstriyel yoğurtlarda da temelinde aynıdır. Bu bakteriler probiyotik olarak sınıflandırılmaktadır ve bu çalışmada da olduğu gibi bağırsak florasının sağlığını ve çeşitliliğini artırmaya yardımcıdır."
"SADE DOĞAL YOĞURTLAR TERCİH EDİLMELİ"
Süpermarketten yoğurt seçerken sade ve doğal yoğurt olmasının faydalı olduğunu belirten Bilecen, şu önerilerde bulundu:
"Sade doğal yoğurtlar ve şekersiz, katkı maddesi veya tatlandırıcı içermeyen yoğurtlar tercih edilmeli. Hafif yoğurtlar genellikle şeker yerine kullanılan kalorisiz yapay tatlandırıcılar içerir. Etiketteki yapay tatlandırıcıları kontrol ettiğinizden emin olunmalı. Kısaca etikette sadece pastörize süt ve yoğurt kültürü ibareleri bulunmalı. Organik yoğurtlar tercih edilmeli. Çünkü sertifikalı organik yoğurtlar daha kaliteli sütlerden yapılmaktadır."
YOĞURDU HANGİ SÜTLE YAPMALIYIM?
Yoğurt yapımında günlük pastörize sütün önerildiğini anlatan Bilecen, sütün bir miktar ısıtılarak bakteri kültürüne hazır hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bilece, pastörize olduğu için kaynatma ihtiyacının olmadığının altını çizerek, şu uyarılarda bulundu: "Ancak sokak sütü diye tabir edilen pastörize edilmemiş sütleri kullanırken oldukça dikkatli olunmalı. Zira bu sütler eğer kontrol edilmemişlerse Salmonella, Listeria, E. coli, Brucella, Yersinia gibi birçok hastalık yapıcı bakteriyi barındırabilir. Bazı üreticiler bu bakterilerin üremesini engellemek için süte antibiyotik katabilmektedirler. Bu durumda ise sütünüze maya eklediğiniz zaman bakteriler çoğalamayacakları için halk deyimiyle süt maya tutmayacaktır.
Sütün mutlaka soğuk zincirle taşınması, hastalık yapıcı bakteriler açısından kontrol edilmesi ve antibiyotik kalıntı testlerinin yapılmış olması gerekir. Büyük üreticilerin pastörize sütleri ya da kooperatifler tarafından satılan çiğ sütler bu kontrollerden geçtiği için sağlık açısından sorun teşkil etmezler."
YORUMLAR