Prens Muhammed bin Selman, amcasını ve diğer veliaht prensi tutuklattı.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz'in kardeşi Ahmed bin Abdulaziz (Prens Ahmed) ile ev hapsinde tutulan eski veliaht prens Muhammed bin Nayef'in Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın emri ile tutuklandıkları belirtildi.

Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, Suudi ailesinin önemli figürlerinden Prens Ahmed ve eski veliaht prens Muhammed bin Nayef, cuma sabahı evlerine yapılan baskınla tutuklandı.

Haberde, görgü tanıklarına dayanılarak, yüzü maskeli ve siyah giyimli kraliyet mahkemesi muhafızlarının tutuklamayı gerçekleştirdikleri aktarıldı. Tutuklama sebebinin 'vatana ihanet' olduğu savunulan haberde, Kral Selman'ın oğlu Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın bu tutuklamalar ile gücünü daha da pekiştirdiğinin altı çizildi. Haberde söz konusu tutuklamaların Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın emriyle gerçekleştirildiği kaydedildi.

Haberde, tutuklamalarda 84 yaşındaki Kral Selman'ın iyice yaşlanmasının da etkili olabileceği ifade edilirken Muhammed bin Nayef'in 2017 yılına kadar tahtın ilk sıradaki varisi olduğuna da işaret edildi.

Prens Ahmed ise Prens Muhammed bin Selman'ın göreve gelmesinden bu yana genel olarak siyasetten kaçınsa da 2018 yılında Londra'daki evinin önünde kraliyet karşıtı açıklamalarından dolayı ülkesine çağrılmış ve sonrasında Prens Ahmed sessizliğini korumuştu.

TUTUKLAMA SEBEBİ: VATANA İHANET

New York Times'ın haberine göre; yüzü maskeli ve siyah giyimli kraliyet mahkemesi muhafızlarının tutuklamayı gerçekleştirdi. Tutuklama sebebinin 'vatana ihanet' olduğu savunulan haberde, Kral Selman'ın oğlu Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın bu tutuklamalar ile gücünü daha da pekiştirdiğinin altı çizildi. Haberde söz konusu tutuklamaların Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın emriyle gerçekleştirildiği kaydedildi.

3 YIL ÖNCESİNE KADAR TAHTIN İLK SIRADAKİ VARİSİYDİ

Haberde, tutuklamalarda 84 yaşındaki Kral Selman'ın iyice yaşlanmasının da etkili olabileceği ifade edilirken Muhammed bin Nayef'in 2017 yılına kadar tahtın ilk sıradaki varisi olduğuna da işaret edildi.

PRENS AHMED, KRALİYET KARŞITI AÇIKLAMALARDA BULUNMUŞTU

Prens Ahmed ise Prens Muhammed bin Selman'ın göreve gelmesinden bu yana genel olarak siyasetten kaçınsa da 2018 yılında Londra'daki evinin önünde kraliyet karşıtı açıklamalarından dolayı ülkesine çağrılmış ve sonrasında Prens Ahmed sessizliğini korumuştu.

BU İLK İCRAATI DEĞİL

Suudi Arabistan'ın fiili lideri olarak görev yapan Prens Selman, sert tutumunu 2017'de yüzlerce Kraliyet üyesi ve varlıklı iş insanını Riyad'daki Ritz-Carlton Oteli'ne hapsetmesiyle göstermişti.

Veliaht, sonraki yıl ise gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya yönelik İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda gerçekleştirilen suikast nedeniyle dünya gündeminden düşmedi. İstihbarat servisleri, Kaşıkçı'nın Prens Selman'ın talimatıyla öldürüldüğünü düşünüyor.

Suudi Arabistan'dan skandal 'Kaşıkçı' hamlesi! Katil Kahtani'yi aklamaya çalışıyorlar

Suudi Arabistan yönetimi, "gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini yöneten isim olarak bilinen" eski Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud Kahtani'yi aklamaya çabalıyor. Ülkenin Eğlence İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yakın Turki Al eş-Şeyh de Kahtani'nin "beraatini kutlamak amacıyla seslendirilen bir videoyu" resmi Twitter hesabından "en güzel kaside" başlığıyla paylaştı. Kendini aklamaya çalışan Kahtani tarafından yazıldığı tahmin edilen sözlerin seslendirildiği videoda Suudi yargısı övülürken, Katar çeşitli basın organlarıyla Suudi Arabistan'a saldırmakla suçlanıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yakın olması itibariyle ülkenin güçlü simalarından olan ancak Kaşıkçı cinayetinin gerçekleştiği 2 Ekim 2018'den sonra görevden alınarak ortadan kaybolan Kahtani, Başsavcılığın beraatini duyurmasının ardından yeniden öne çıkarılmaya çalışılıyor.

Ülkenin Eğlence İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yakın Turki Al eş-Şeyh de Kahtani'nin "beraatini kutlamak amacıyla seslendirilen bir videoyu" resmi Twitter hesabından "en güzel kaside" başlığıyla paylaştı.

Kendini aklamaya çalışan Kahtani tarafından yazıldığı tahmin edilen sözlerin seslendirildiği videoda Suudi yargısı övülürken, Katar çeşitli basın organlarıyla Suudi Arabistan'a saldırmakla suçlanıyor.

"Düşmanlardan gelen eleştirilerin Kahtani ve Suudi Arabistan için onur olduğu" savunulan videoda, ayrıca birtakım asılsız ifadelerle Türk tarihine yönelik eleştiriler de seslendiriyor.

Bu arada, uluslararası basın, Kahtani'nin beraatini kutlayan söz konusu videonun yetkililer tarafından paylaşılmasını, kendisinin yeniden göreve getirilebileceği şeklinde yorumladı.

Suudi Arabistan Başsavcılığı, İstanbul'daki konsolosluk binasında Ekim 2018'de öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verildiğini açıklamıştı.

Bin Selman'a yakın üst düzey isimlerin serbest bırakıldığını aktaran Başsavcı Sözcüsü Şelan eş-Şelan, Kahtani, eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'ye herhangi bir suçlama yöneltilmediğini duyurmuştu.

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kongrede yarın akşam yapacağı Birliğin Durumu (State of the Union) konuşmasına katılacağı belirtildi.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyesi olan Virginya eyaletinin Demokrat temsilcisi Gerry Connolly, internet sitesinden yaptığı açıklamada, Cengiz'i misafiri olarak davet ettiğini duyurdu.

Connolly, "Hatice'nin salı gecesi Meclis salonunda bulunma cesareti, Suudi Arabistan'ın, ABD sakini, benim bölgemde seçmen, reformcu saygın gazetecinin cinayetine ve nişanlısına karşı sorumlu tutulması gerektiği konusunda, Başkan'a açık bir çağrı olmalı." ifadesini kullandı.

Kaşıkçı cinayeti konusunda Kongrenin üzerine düşeni yaptığını kaydeden Connolly, "Aynı şekilde şimdi Başkan Trump da üzerine düşeni yapmalı." ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Trump, Kongrede yarın akşam Birliğin Durumu konulu konuşma yapacak.

KAŞIKÇI CİNAYETİ
Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki konsolosluk binasında 2 Ekim 2018'de vahşice öldürülmüştü.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.

Raporda, aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.

Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili Suudi Arabistan'da süren davada da 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verilirken, bin Selman'a yakın isimler serbest kalmıştı.

The New York Times Gazetesi, yayımladığı makalede Suudi Arabistan mahkemesi tarafından Cemal Kaşıkçı davasında 5 sanık hakkında alınan idam kararının bu haince işlenmiş cinayete yeni bir alçaklık boyutu eklediği ifade edildi.

"Kaşıkçı'yla ilgili örtbaslar devam ediyor" başlıklı makalede, "Kaşıkçı cinayetiyle ilgili inandırıcı olmayan duruşmada tatmin edici olmayan bir karara varıldı." alt başlığına yer verildi.

Makalede, "Suudi savcıların Kaşıkçı'nın 'anlık verilen bir karar' sonucu öldürüldüğü iddiaları, önceden planlanmış bir suikaste işaret eden bütün kanıtlarla çelişiyor." denildi.

Mahkemenin, gizlilik için yemin eden birkaç diplomat dışında dışarıdan gelen herkese kapatıldığı belirtilen makalede idama mahkum edilen beş ve hapis cezası verilen üç kişinin kimliğinin kamuoyuna açıklanmadığına işaret edildi.

Makalede, Kaşıkçı'nın İstanbul'daki konsolosluk binasında öldürülüp parçalara ayrılmasından bu yana gün ışığına çıkarılan bütün delillerin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın öldürme emrini verdiğini ve emri yerine getirmek için bir ekibin Türkiye'ye geldiğini gösterdiğine işaret edildi.

Cinayeti yöneten Kraliyet Danışmanı Suud el-Kahtani ile eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri'nin delil yetersizliğinden beraat ettiği hatırlatılan makalede, bu kararın da "verilen cezaların daha az güvenilir olmasına hizmet ettiği" görüşüne yer verildi.

Makalede, verilen kararla Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın, ABD Başkanı Donald Trump ve Trump'ın Başdanışmanı Jared Kushner gibi kişilerle işini yürütmesi için sözde bir sebep yaratıldığı kaydedildi.

ABD Başkanı Trump'ın, Kongre'nin ulusal istihbarat başkanına Kaşıkçı cinayetinde suça dahil olanlarla ilgili bir listenin 30 gün içinde verilmesiyle ilgili direktifinin yer aldığı Ulusal Savunma Yetki Yasası'nın imzalamasından kısa bir süre sonra, duruşmada verilen cezaların duyurulduğu ifade edilen makalede, böyle bir listenin de Trump'ın Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a yaklaşımını değiştirmeyeceği vurgulandı.

"Adalete uzaktan hizmet edildiğine dair bir yalana hiçbir şekilde itimat edilmemelidir." ifadesine yer verilen makalede hiç kimsenin Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı bir zamanlar merhametli bir reformcu gibi gözükmeye çalışan biriyle karıştırmaması gerektiği belirtildi.

KAŞIKÇI DAVASI
Suudi Arabistan Başsavcılığı, 24 Aralık'ta Riyad Mahkemesinde 11 sanığın yargılandığı Cemal Kaşıkçı cinayeti davasında verilen hükümleri duyurmuştu. Savcılığın açıklamasına göre, mahkeme, 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında toplam 24 yıl hapis cezası vermiş, üç sanığın da serbest kalmasına karar vermişti.

Kraliyet Danışmanı Suud el-Kahtani, eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'ye mahkemenin herhangi bir suç isnat etmediği, dolayısıyla bu üç ismin beraat ettiği bildirilmişti. Başsavcılık, kararların temyize açık olduğunu, kimin hangi cezayı aldığının nihai karardan sonra açıklanacağını paylaşmıştı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yakın Kaşıkçı cinayetinin odak noktasındaki Kahtani, Asiri ve Uteybi'nin serbest bırakılması, dünyadan tepkiyle karşılanmıştı. Uluslararası toplumdan, Kaşıkçı cinayetine ilişkin "şeffaf bir yargılama sürecinin gerçekleştirilmesi ve sorumluların cezalandırılması" çağrıları yükselmişti.