Giriş:13 Ağustos 2016 15:06: Son Güncelleme: 13 Ağustos 2016 18:57
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa'ya eleştiri!
Avrupa'ya, darbe teşebbüsüyle Türk demokrasisine yapılan saldırıya karşı Türkiye'ye yeterince destek vermediği eleştirisini de yönelten Erdoğan, ''15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsü oldu. 18 Temmuz'da ise Almanya Başbakanı Merkel aradı. 'Yaşananların bizi endişeye sevk etmeyecek şekilde olması' mealinde bir ifadede bulundu. Tabii bunlar bizi üzüyor. İntikam hırsıyla bir şey yapmıyoruz.'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Vize muafiyeti ve geri kabul çok önemli, süreç işliyor. Maalesef bu bağlamda Avrupa verdiği sözü yerine getirmedi. Eş zamanlı olarak biz de adım atmak istiyoruz. Oldu oldu, olmadı kusura bakmasınlar biz geri kabulü yapmayız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman RTL kanalına yaptığı açıklamada, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve AB'nin tutumu, vize muafiyeti ve Alman yargısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
''GERİ KABULÜ YAPMAYIZ''
Erdoğan, Avrupa'nın verilen sözler noktasında taahhütlerini tutmadığı eleştirisinde bulunarak, ''Vize muafiyeti ve geri kabul çok önemli, süreç işliyor. Maalesef bu bağlamda Avrupa verdiği sözü yerine getirmedi. Eş zamanlı olarak biz de adım atmak istiyoruz. Oldu oldu, olmadı kusura bakmasınlar biz geri kabulü yapmayız.'' diye konuştu.
Erdoğan'dan AB'ye vize resti!
''YETERİNCE DESTEK VERİLMEDİ''
Avrupa'ya, darbe teşebbüsüyle Türk demokrasisine yapılan saldırıya karşı Türkiye'ye yeterince destek vermediği eleştirisini de yönelten Erdoğan, ''15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsü oldu. 18 Temmuz'da ise Almanya Başbakanı Merkel aradı. 'Yaşananların bizi endişeye sevk etmeyecek şekilde olması' mealinde bir ifadede bulundu. Tabii bunlar bizi üzüyor. İntikam hırsıyla bir şey yapmıyoruz.'' diye konuştu.
Darbe girişimine karşı Avrupa'nın yanlarında olmasını beklediklerini dile getiren Erdoğan, Paris'te teröre karşı bir araya gelen Avrupalılardan, aynı şeyi Türkiye için beklediklerini, Avrupa ülkelerinin en azından birer temsilci gönderebilmeleri gerektiğini ancak bunun yapılmadığını vurguladı.
''BUNUN BÖYLE OLMASINDAN ÜZÜLÜYORUZ''
FETÖ'nün darbe girişimi nedeniyle 240 vatandaşın hayatını kaybettiğine, 2 binin üzerinde vatandaşın da yaralandığına dikkati çeken Erdoğan, "Türk demokrasisine yapılan bu saldırının ardından sadece Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, bir Avrupa bakanı ve Katar Dışişleri Bakanı geldi. Bunun böyle olmasından üzülüyoruz.'' ifadesini kullandı.
''GELİRSE ONAYLARIM''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdam cezasının tekrar gelip gelmeyeceği" sorusuna da, ''Yenikapı'da geçen pazar günü mitinge yaklaşık 5 milyon insan katıldı ve hepsi 'idam, idam, idam isteriz' dedi. Parlamentodan çıkarsa ben onay makamıyım, bana gelir, ben de onaylarım.'' yanıtını verdi.
Erdoğan, bir başka soru üzerine de, Türk halkının kendisine her seçimde diğerine göre daha fazla oy verdiğine işaret ederek, ''Yüzde 52 oy alan birisi olarak nasıl oluyor da ben kutuplaştırıcı oluyorum.'' değerlendirmesinde bulundu.
''SAYGI DUYMUYORUM''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'nın Köln kentinde iki hafta önce gerçekleştirilen Darbe Karşıtı Miting'e telekonferansla bağlanmasına Almanya Anayasa Mahkemesinin izin vermemesini de eleştirerek, ''Ben Alman yargısına bu noktada saygı duymuyorum.'' dedi.
Tümgeneral darbe girişimi gününü takviminde işaretlemiş
FETÖ'cü hainlerin darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanan Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tümgeneral Akkaya'nın, masa takviminde 15 Temmuz'u işaretlediği ortaya çıktı. FETÖ'cü generalin 15 Temmuz dışında 16 - 12 ve 19 Temmuz tarihlerini de işaretlemesi dikkat çekti.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturmalar kapsamında tutuklanan Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tümgeneral Metin Akkaya'nın, odasında bulunan masa takviminde 15 Temmuz'u işaretlediği ortaya çıktı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tümgeneral Akkaya'nın, odasında yapılan aramada ele geçirilen masa takviminde darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz tarihini işaretlediği belirlendi.
15 TEMMUZ DIŞINDA 16 - 12 - 19 TEMMUZ'U DA İŞARETLEMİŞ
FETÖ'cü general Akkaya'nın ayrıca takvimdeki 16 Temmuz ile 12 ve 19 Ağustos'u da kalemle çizmesi dikkati çekti. FETÖ'nün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında Isparta'daki Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tümgeneral Akkaya, 16 Temmuz'da Isparta Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda gözaltına alınmış, sevk edildiği mahkemece "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek" suçundan tutuklanmıştı.
Melih Gökçek'ten 14 Ağustos için şok iddialar
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından FETÖ’nün 14 Ağustos planlarını anlattı. Gökçek, 14 Ağustos’ta yapılabilecek iki ihtimal bulunduğunu ve bunlardan birincisinin yeni montaj kaset ve ses kayıtları olduğunu, ikincisinin de bu tarihte ABD desteğiyle Marmara’da büyük bir deprem planlandığını açıkladı.
Yaklaşık 3 saat süren programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Gökçek, FETÖ'nün 14 Ağustos'a ilişkin ihtimal dahilinde olan iki ayrı planı olduğunu iddia etti. Gökçek şöyle konuştu: "Fuat Avni'nin abisi olduğu iddia ediliyor. Mustafa Koçyiğit. '14 Ağustos 2016'da tekrar görüşmek dileğiyle, Hoşçakalın' diye tweet atmış. Bir de Mevlana Üniversitesi bir tweet atıyor. '40 yıldır bin bir zahmetle ilmek ilmek örülen hizmet hareketinin bir kendini bilmez tarafından yıkılacağını mı sanıyorsunuz, bekleyin. 14 Ağustos'ta görüşmek üzere' diye. Böyle tarihler veriliyor."
KASET İDDİASI
İhtimallerden birincisini; "Yeniden montajlı kasetler sürüp, gündem oluşturmaya çalışacaklar. Bunların montaj olacağı yüzde de bir milyon yani" sözleriyle açıklayan Başkan Gökçek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun montajlı ses ve görüntü kayıtlarının yer aldığı videoları yayınladı. Orjinallerinden ayırt edilemeyecek kadar ustaca yapılmış kayıtların izlenmesinin ardından Başkan Gökçek, "Gördünüz ayırt etmeniz mümkün mü? 17 -25 Aralık kasetleri de böyle. Çıkacak kasetler yüzde bir trilyon montaj kasetler olacak. Mesela ses bandı da yayınlayabilirler. Lütfen Sayın Kılıçdaroğlu alınmasın, tenkit etmek için değil ama netice itibariyle montajların nasıl olduğunu göstermek için bunları yayınladım. Ben bunları internetten buldum" dedi.
DEPREM İDDİASI
14 Ağustos'a ilişkin ikinci ihtimali de "Çok enteresan bir mesele" olarak nitelendiren Başkan Gökçek, Gülen'in "Marmara'da deprem olacağı"na yönelik söylediği iki ayrıvideo kaydı da yayınlatarak şunları söyledi: "Ben olacağına inanmıyorum da ama bunu zorlayan görüntüler bunlar. FETÖ'cüler arasında yapılan propagandaya göre söylenmek istenen şu; daha önce Gölcük'te deprem oldu. Bunun nedeni internete girerseniz buradaki bir fay hattının özellikle İsrail ve Amerika tarafından bir deneyle patlatılması olarak ifade ediliyor. Nedir bu? Hatırlıyor musunuz Marmara depreminde bir ateş topunun yukarı yükseldiği herkes tarafından söylendi. Bununla ilgili bant da var. Fayların içerisinde biriken gazlar ve benzerleri bir anda düşük frekanslı elektromanyetik ışınla patlatılıyor ve deprem meydana geliyor. Amerikalılar bunu Alaska'daki araştırma üstlerinde geliştiriyorlar. Amerika, Kuzey Anadolu fay hattından elde edeceği bulguları California fay hattında görmek istiyor. Ama çok gizli risk taşıdığı için İsraillilere veriliyor iş. Gölcük'te de bir rütbe töreni var o dönemde. Bu törene ilk defa İsrailliler geliyor. Burada bir deneme yapmaya geliyorlar. Ama makineleri patlıyor ve deprem meydana geliyor. Bunu tartışıyorlar. Bu tip 4 patlama olmuş dünyada. Bir alev topu yükselmiş yukarıya doğru. Bu alev topu ancak bir patlama olursa söz konusu olabiliyormuş. Normal gerçekleşen hiçbir depremde bu patlama olmuyor. Ama 4 yerde bu oluyor. Ruslar da bu denemeleri yapıyor. Bu suretle tetikleme yaparak belli depremleri meydana getirdikleri iddia ediliyor."
Gölcük depreminde ortaya çıkan ateş topunun yer aldığı video görüntüsünü de izleyicilerle paylaşan Başkan Melih Gökçek, "Vatandaşlar 'Melih Gökçek komplo teorisi üretiyor' demesin. Ben böyle olacak demiyorum. FETÖ'cülerin iddiası bu. 'Amerikalılar böyle bir söz verdi ve AK Parti'nin kuruluş gününde bunu yapacaklar' diyorlar. Ben olacağını düşünmüyorum üstüne basa basa" diye konuştu.
'İSRAİLLİ GENERAL GELDİ'
ABD, İsrail ve Rusya'da bu teknolojinin olduğuna dair açıklamalar bulunduğunu da kaydeden Başkan Gökçek, ABD'de San Andreas fay hattı bulunduğunu ve o hat üzerinde ufak tetiklemeler yaparak fayın etkisiz hale getirilmesinin planlandığını söyledi. Bunun denemelerinin de bu fay hattına benzer özellikler taşıyan Marmara fay hattında yapıldığını ifade eden Başkan Gökçek, "Ama patlama o kadar büyük oluyor ki İsrailliler de ölüyor. O dönem bir İsrail generali geldi, bana orada yaptığımız çalışmalar için teşekkür etti. Halbuki gelme nedenleri o bölgedeki artıklarını toplamak. Hepsi iddialar arasında" dedi.
'MAKİNENİN İSMİ TESLA'
Bu denemelerin yapıldığı makinenin adının da "Tesla" olduğunu açıklayan Gökçek, ABD ve İsrail'in bu çalışmaları yaptığına dair bilim adamları ve devlet başkanlarının açıklamalarını da izleyicilere belgeleriyle aktararak, "Amerika'nın, İsrail'in ve Rusya'nın elinde böyle bir silah var mı, yok mu bilmiyoruz. Ama 14'ünde böyle bir olay olursa bunu Amerika'nın yaptığı aleni ortaya çıkmış olur. Değilse de FETÖ'nün zırvalaması olduğu ortaya çıkar" diye konuştu.
Başkan Gökçek sözlerini, "Bugün 14 Ağustos'ta ne olacak en önemli konu oydu. Allah'ın izniyle hiçbir şey olmayacak. Bu palavracının palavrası yine ortaya çıkacak. Bundan sonra ABD bunu yaparsa temelli üstüne kalır. FETÖ, 'Bu bir ayı şöyle böyle geçirelim de itiraflarda bulunmasın millet' diyor. Bakalım 14 Ağustos'tan sonra neyi yumurtlayacak" diyerek tamamladı.
Adil Öksüz'ün kayınpederi tutuklandı!
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve ardından serbest bırakılan FETÖnün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz'ün kayınpederi tutuklandı.
Fethullahçı Terör Örgütü'ne yönelik düzenlenen soruşturma kapsamında FETÖ'nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz'ün kayınpederi Cevat Yıldırım ve eşi Hatice Yıldırım gözaltına alınmış ardından çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı.
Yapılan itiraz üzerine hakkında yakalama kararı çıkarılan Yıldırım adresinde yeniden gözaltına alındı. Gözaltı işlemlerinin ardından Sakarya Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan kayınpeder Cevat Yıldırım tutuklanarak Sakarya Ferizli cezaevine gönderildi.
"ADİL ÖKSÜZ DİYE BİR DAMADIM YOK"
Dün gözaltına alınmasının ardından serbest bırakılan Yıldırım adliye çıkışı şunları söylemişti: "Ben devletin yanındayım. Darbecilerin Allah belasını versin. Benim bildiğim, 18 senedir tanıdığım Adil Öksüz'ü aslında tanıyamamışım. Adil Öksüz diye bir damadım yok. Bir an evvel yakalanmasını istiyorum. Bu şekilde ne Türkiye'de yaşayabilir, ne de dünyada yaşayabilir.
Gelsin, Türk adaletine güvensin. Hata yaptıysa cezasını çeker. Kaçmakla bizlere sıkıntı veriyor. Polise yazık, devlete yazık. 20-25 gündür polis, başka bir işle uğraşmıyor."
Hakan Şükür’ün babası hakkında karar verildi!
Sakarya’da adliyeye çıkarılan eski milli futbolcu Hakan Şükür’ün babası Sermet Şükür tutuklandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanan hainlerin 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından Sakarya'da başlatılan FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik operasyon kapsamında eski milli futbolcu Hakan Şükür ve babası Sermet Şükür hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Dün Adapazarı'nda cuma namazı çıkışı gözaltına alınan eski milli futbolcunun babası Sermet Şükür, çıkarıldığı adli makamlar tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Uluslararası İşgücü Kanunu, Resmi Gazete'de yayımlandı
Kanuna göre, çalışma izni olmaksızın bir işverene bağlı olarak çalışan yabancıya 2 bin 400 lira, bağımsız çalışan yabancıya 4 bin 800 lira, yabancı çalıştıran işveren veya işveren vekiline her bir yabancı için 6 bin lira idari para cezası verilecek.
KANUN NELER GETİRİYOR?
Kanun, Türkiye'de çalışmak için başvuruda bulunan veya çalışan; bir işveren yanında mesleki eğitim görmek üzere başvuruda bulunan veya gören; staj yapmak üzere başvuruda bulunan veya staj yapan yabancılar ile yabancı çalıştıran veya çalıştırmak üzere başvuruda bulunan kişileri kapsıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu kararlarını dikkate alarak uluslararası iş gücüne ilişkin politika belirleyecek, politikayı uygulamaya yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyette bulunacak.
Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başkanlığında, Bakanlık Müsteşarı, AB, Dışişleri, Ekonomi, İçişleri, Kalkınma, Kültür ve Turizm bakanlıklarının müsteşarları ile Uluslararası İşgücü Genel Müdüründen oluşacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yabancı istihdamı taleplerini almak, değerlendirmek ve uluslararası iş gücünün etkilerini izlemek üzere yabancı başvuru, değerlendirme ve izleme sistemi kuracak.
Bakanlık, yabancı istihdamı ihtiyacına ve düzenleme kapsamındaki diğer konulara ilişkin kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden bilgi, belge talep edebilecek.
BAKAN MÜJEDEYİ VERDİ! TURKUAZ KARTLA ÇALIŞMA İMKANI BULACAKLAR
ÇALIŞMA İZNİ OLMAYANLAR ÇALIŞAMAYACAK
Kanun kapsamında yer alan yabancılar, çalışma izni olmadan Türkiye'de çalışamayacak veya çalıştırılamayacak.
Sağlık ve eğitim hizmetlerinde çalışacak yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde ön izin alınacak.
Türkiye'de uzun dönem ikamet izni veya en az 8 yıl çalışma izni olan yabancılar, süresiz çalışma iznine başvurabilecek.
Süresiz çalışma izni olan yabancılar, Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanacak. Ancak seçme, seçilme ve kamu görevlerine girme hakkı ile askerlik hizmeti yapma yükümlülüğü olmayacak.
Türk soylu olduğu bildirilen, KKTC vatandaşı ve AB üyesi ülke vatandaşları ile bilimsel, kültürel, sanatsal veya sportif amaçla Türkiye'ye gelen başarılı yabancılar, çalışma izni konusunda istisnalardan yararlanacak.
TURKUAZ KART
Kanun, Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulunun önerisiyle, başvurusu Bakanlıkça uygun görülen yabancılara "Turkuaz Kart" verilmesine de imkan tanıyor.
Türkiye'de bir yükseköğretim kurumunda örgün öğretim programlarına kayıtlı yabancı öğrenciler, çalışma izni almak kaydıyla çalışabilecek. YÖK tarafından tanınmış üniversitelerden mezun olan yabancı mühendis ve mimarlar, proje bazlı ve geçici süreyle çalışma izni alarak mesleklerini yapabilecek.
Kanuna göre, çalışma izni olmaksızın bir işverene bağlı olarak çalışan yabancıya 2 bin 400 lira, bağımsız çalışan yabancıya 4 bin 800 lira, yabancı çalıştıran işveren veya işveren vekiline her bir yabancı için 6 bin lira idari para cezası verilecek.
Darbecilerle mücadele için Külliye'ye silahları kendi aracıyla gönderdi
Emniyet Genel Müdürlüğü İkmal ve Bakım Dairesi Başkan Yardımcısı Şentürk'ün 15 Temmuz gecesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne götürülmesi gereken silah ve mühimmatı kamyon kalmayınca kendi aracıyla gönderdiği ortaya çıktı.
Emniyet Genel Müdürlüğü İkmal ve Bakım Dairesi Başkan Yardımcısı Latif Şentürk'ün Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi, Silah, Mühimmat ve Teçhizat Şube Müdürlüğü deposundan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne götürülmesi gereken silah ve mühimmatı kamyon bulunamayınca kendi aracıyla gönderdiği ortaya çıktı.
Emniyet kaynakları, darbe girişiminin yaşandığı saatlerde, Külliye'yi savunan Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi Başkanlığı ekipleri, Emniyet Genel Müdürlüğü İkmal ve Bakım Dairesi Başkanlığından silah ve mühimmat talebinde bulundu.
KENDİ ARACINI SEVKİYAT İÇİN KULLANDI
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki polislerin talebi üzerine İkmal ve Bakım Dairesi Başkanı Kadir Yılmaz, İstanbul yolu 7. kilometredeki Emniyet Genel Müdürlüğü İkmal ve Bakım Dairesi Başkanlığına bağlı Silah, Mühimmat ve Teçhizat Şube Müdürlüğü deposundan 50 adet G3 silah ve bunlara ait mühimmat sevkiyatını gerçekleştirmeleri için Silah, Mühimmat ve Teçhizat Şube Müdürü Oğuz Kaan Öztürk ile polis memuru Serdar Parsuk'u görevlendirdi.
Ankara'nın değişik noktalarına yapılan sevkiyatlar nedeniyle hazırda kamyon kalmayınca, Latif Şentürk, kendi aracının sevkiyat için kullanılmasını söyledi.
Bunun üzerine Öztürk ve Parsuk, Şentürk'ün aracı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki ekiplere silah ve mühimmat ulaştırmak üzere saat 01.40'ta yola çıktı.
DARBECİLER, HALKIN BULUNDUĞU YERİ HEDEF GÖZETEREK TARADILAR
Külliye çevresindeki yolların darbeci askerler, tanklar ve zırhlı personel taşıyıcılarla kapatıldığını gören Öztürk ve Parsuk, durumu Cumhurbaşkanlığı koruma polislerine bildirerek, kısmen daha sakin görünen Millet Camii önünden geçerek Külliye'nin 1 nolu giriş kapısına yöneldi.
Kapıya ulaşan Öztürk ve Parsuk, Cumhurbaşkanlığı koruma polislerine silah ve mühimmatları teslim ettiği sırada durumu fark eden helikopterlerdeki cuntacı askerler bu noktayı taramaya başladı.
Helikopterden atılan mermiler polislerin yakınlarına düşerken silah ve mühimmat Cumhurbaşkanlığı koruma polislerine aceleyle teslim edildi.
Teslimat sonrası Öztürk ve Parsuk'un dönüş yolu halk tarafından kesildi ve mevcut duruma ilişkin sorular soruldu. Öztürk, halkı gayretlendirmek adına darbe girişimine katılanların yurdun her yerinde etkisiz hale getirildiğini sadece havadaki birkaç helikopter ile uçağın kaldığını ve onların da yakıtları bitince teslim olmak zorunda kalacaklarını vatandaşlara anlattı. Bu sırada, helikopterler darbe girişimin engellemeye çalışanların bulunduğu yeri hedef gözeterek taradı.
PATLAMA VAR YAKIT VEREMEYİZ
Başka sevkiyatları gerçekleştirmek üzere mühimmat deposuna giderken kullandıkları otomobilin yakıtı biten iki polis, bir yakıt istasyonuna girdiler ancak buradaki görevliler patlamalardan dolayı yakıt satışı yapamayacaklarını kendilerine iletti.
Öztürk, tüm ısrarlarına rağmen kendilerine yakıt verilmemesi üzerine şirket yöneticisini arayarak eğer yakıt verilmezse darbecilerle birlikte hareket ettiği suçlamasıyla savcıya ifade vermek zorunda kalacağını söyledi.
Bunun üzerine şirket yöneticisinin talimatıyla yolun karşısındaki aynı şirkete ait istasyondaki görevliler Öztürk ve Parsuk'un kullandığı aracın yakıt ihtiyacını karşıladı. Daha sonra depoya ulaşan polisler sabaha kadar değişik noktalara silah sevkiyatı yaparak darbe girişimiyle mücadelelerini sürdürdü.
Başbakan'dan flaş askerlik süresi açıklaması
Çankaya'da medya temsilcileriyle biraraya gelen Başbakan Binali Yıldırım, gazetecilere yaptığı açıklamada gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde gündeme gelen askerlik süresi ile ilgili konuya da değinen Başbakan Yıldırım, "Askerlik süresi yeniden düzenlenmeli. Bunu muhalefetle yapacağız" dedi.
Çankaya Köşkü'nde medya temsilcileri ile bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişiminin ardından gündeme gelen askerlik süresine de değindi: "Askerlik süresinin yeniden düzenlenmesi gerekiyor" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım konuyla ilgili şunları kaydetti: Askerlik süresinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu değişikliği muhalefetle birlikte yapacağız.
Askeri alanlara başörtüsü düzenlemesi!
Ordu evlerine girişte yaşanan başörtüsü sorunu yapılan değişiklikle çözüldü.
Milli Savunma Bakanlığı yönetmeliği resmi gazetede yayımlandı. Yönetmeliğe göre daha önce bütün askeri tesislere girişte yaşanan başörtüsüsorunu giderilmiş oldu.
İŞTE RESMİ GAZETEDE YAYIMLANAN O YÖNETMELİK:
MADDE 1 – 20/8/2000 tarihli ve 24146 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türk Silahlı Kuvvetleri Ordu Evleri, Askerî Gazinolar, Kışla Gazinoları ve Vardiya Yatakhaneleri ile Eğitim Merkezleri Yönetmeliğinin 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 11- Tesislere giriş, giriş kartları, kıyafet, (29/9/2006 tarihli ve 2006/11081 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 131 inci maddesinin birinci fıkrası esaslarına uygun şekilde) emniyet, tesislerden istifade, tertip, düzen ve hizmet esasları, Genelkurmay Başkanlığınca verilen emir ve talimatlara göre yürütülür."
Darbe girişimi CIA'in resmi sitesine girdi
ABD istihbarat teşkilatı CIA'in resmi web sitesinde, darbe girişimine dair bazı bilgiler yayımlandı, FETÖ'ye de yer verdi.
15 Temmuz darbe girişiminin dış ayağı birçok çevrelerce gündeme getirilirken, ülkesi dışında yaptığı kanlı eylemleriyle bilinen ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı CIA'den ilginç bir adım geldi. ABD istihbarat teşkilatı CIA'in resmi web sitesinde, 200'den fazla insanın hayatını kaybettiği 15 temmuz darbe girişimine dair bazı bilgiler yayımlandı.
9 AĞUSTOS'TA EKLENDİ
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA tarafından hazırlanan ve dünyadaki ülkeler hakkında bilgilerin yer aldığı "The World Factbook" kategorisindeki Türkiye bölümü 9 Ağustos 2016 tarihinde yeni bilgiler eklenerek güncellendi.
CIA'İN 'THİNK'İ FETÖ'NÜN 'TANK'I
CIA'in Türkiye sayfasındaki "giriş" bölümüne şu yeni bilgilere yer verildi:
"TSK'ya bağlı unsurlar, 15 Temmuz'da İstanbul ile Ankara'daki devletin ve savunma sisteminin kilit noktalarında bir darbe girişiminde bulundu. Sokakları toplu halde saran sivil vatandaşların darbecilerle karşı karşıya gelmesiyle, 300'e yakın insan öldürüldü ve 2000'den fazlası yaralandı.
GÖZALTILAR
Akabinde, Türk Hükümeti yetkilileri askeri personelin içerisinde büyük ölçekli tutuklamalar gerçekleştirdi, binlerce yargıç ve gazeteci gözaltına aldı, binlerce eğitimci darbeyle bağları oldukları gerekçesi ile görevlerinden uzaklaştırıldı.
'İSLAMİ VE SOSYAL HAREKET'
Hükümet, darbecileri uluslararası İslami ve sosyal hareket olan ve terör örgütü diye tanımladığı "Gülen" Hareketi ile bağları olmakla suçluyor."
Mehmet Baransu'nun kardeşine KPSS gözaltısı
Silivri cezaevinde tutuklu bulunan FETÖ'nün meşhur ismi Mehmet Baransu'nun kardeşi KPSS'de soru sızdırılması kapsamında İzmir'de gözaltına alındı.
Silivri cezaevinde tutuklu bulunan FETÖ'nün meşhur ismi Mehmet Baransu'nun kardeşi İzmir'de gözaltına alındı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, KPSS'de soru sızdırıldığı iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında Mehmet Baransu'nun kardeşi Yalçın Baransu hakkında şüpheli sıfatıyla yakalama kararı çıkardı.
Mehmet Baransu'nun kardeşine KPSS gözaltısı
İzmir'de öğretmen olarak çalıştığı öğrenilen Yalçın Baransu İzmir Mali Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Şüphelinin uçakla Ankara'ya gönderileceği öğrenildi.
Köprüde hainleri çıldırtan kadın
Köprüde askerlerin üstüne yürüdüğü görüntülerle hafızalarımıza kazınan Hatice Kübra Çiftçi, 15 Temmuz gecesi köprüdeki tankların önüne çıktı. Yaralandı fakat geri adım atmadı. Hatta darbeci hainlerden bazılarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o gece ki tarihi konuşmasını izletti. İşte o görüntüleri izleyen bazı darbeci hainler silah bıraktı.
15 Temmuz gecesi darbeye kalkışarak, ülkenin birlik ve beraberliğini bozmaya yeltenen hainlere en güzel cevabı halk verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı ile sokağa çıkanlar sadece erkekler değildi. Darbecilere anne şefkati ile yaklaşanlardan, yaralılara yardıma koşan binlerce kadın, Türk kadınının gücünü dünyaya gösterdi. Kimisi daha ilk dakikalarda şehit düştü, kimisi de gazi oldu. Türkan Türkmen Tekin, Ayşe Aykaç, Sevgi Yeşilyurt... akıllara ilk gelen kadın şehitlerimiz. Ve sayısız gazimiz var. Onlardan biri de Hatice Kübra Çiftçi. Köprüde askerlerin üstüne yürüdüğü görüntülerle hafızalarımıza kazındı. 45 dakika boyunca tartıştığı askerlerin "Git kadın, beynine sıktırtma!..." diyerek azarladığı, sonra silahla kolundan, bacağından, göğsünden yaraladığı demokrasi gazisi o geceyi anlattı.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN KONUŞMASINI İZLEYİNCE ELLERİNDEKİ TÜFEK YERE DÜŞTÜ"
Hatice Kübra Çiftçi, darbeleri yakından bilen bir isim. Babası, 60 ve 80 ihtilalleri sonrası idamla yargılanan ilk gazeteci olarak yıllarca cezaevinde kalmış. Evlatlarına da o günleri anlatan sayısız hatıralar bırakmış. Çiftçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'sokağa çıkın' talimatı sonrası köprüye gittiğini belirterek, "Askerler tanklarla köprüye gelmişlerdi. Onlara cep telefonumdan Cumhurbaşkanımızın konuşmasını izlettim. Askerlerden üçü konuşmayı görünce ellerindeki tüfeği yere düşürdü. Korkmuşlardı. Darbenin başarısız olduğunu anlamışlardı. O an cesaretim iyice arttı" dedi.
"HER SİVİLİ VURDUĞUNDA ZAFER İŞARETİ YAPIYORDU"
Askerlerin sağa sola hedef gözeterek ateş ettiğini söyleyen Çiftçi sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tankın üstünde omuzu kalabalık askerlerden biri, her sivil vurduğunda zafer işareti yaparak seviniyordu. Gözü dönmüştü adeta. Çok yaralı vardı. Ortalık kan gölüne dönmüştü. O an, ya öleceğiz ya da bu gözü dönmüşlerin eline düşeceğiz diye düşündüm. Tankların üzerine doğru gitmeye başladım. İçimde çok büyük bir öfke vardı. Çünkü bu FETÖ mensuplarını iyi tanıyordum. Benim eczaneme haraç kesmeye gelmişlerdi. 'SGK'ya kestiğin aylık fatura miktarının yüzde 20'sini himmet adıyla bize vereceksin' demişler ben reddedince de 'Bir gün gelecek idare bizim elimize geçecek. Bu ödemeyi yapmayan eczaneler o zaman kapatmak zorunda kalacaklar.
"BİZDEN OLMAYANIN MALLARI GANİMET, EŞLERİ KIZLARI DA CARİYE HÜKMÜNDEDİR"
Kainat imamızın fetvasına göre; Bizden olmayanın malları ganimet, eşleri, kızları da cariye hükmündedir' demişlerdi. Bunların hakimiyetine girmektense toprağın altına girmeyi tercih ederim düşüncesiyle tankların üzerine yürüdüm."
"YAYLIM ATEŞİ BAŞLADI"
Askerlerin kendisini engellemek için çok çaba gösterdiğini ama yılmadığını söyleyen Çiftçi, "Sonra yaylım ateşine başladılar. Kolumda, bacağımda ve göğsümde sıcaklık hissettim. Albayın biri, 'takviye asker gönderin' diye bağırıyordu. Yaralı halde kalabalığın arasına girdim. Bulunduğumuz yere gelen mavi bir otobüsü görünce albayın sözlerini hatırladım. Çevremdekilere askerler geliyor diye bağırdım. İnsanlar o otobüsü durdurunca içeriden bir yaylım ateşi başladı. Ancak ele geçmeleri uzun sürmedi" dedi.
"YİNE OLSA YİNE YAPARIM"
Kendi imkanları ile hastaneye giden Çiftçi burada tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu olup evine dönüyor. Allah rızası, vatan-millet aşkıyla darbeye karşı durduğunu anlatan Çiftçi, "yine olsa yine yaparım" diyor.(Türkiye Gazetesi)
FETÖ'nün TRT İstanbul'daki kösteği gözaltında
17 Aralık öncesi TRT İstanbul Haber Merkezi’nde görevlendirilen FETÖ ajanı Özcan Keser, operasyonlar kapsamında gözaltına alındı.
Hakkında gözaltı kararı bulunan Özcan Keser'i evde bulamayan polisler, kendisine telefon ile ulaşarak Vatan Caddesi Emniyet Müdürlüğü'ne giderek ifade vermesini istedi. Davet üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü'ne giden Keser, ifadesi alınmak üzere burada gözaltına alındı.
TRT'DEKİ BİLGİLERİ CİHAN'A SIZDIRIYORDU
FETÖ aracılığıyla Cihan Haber Ajansı'ndan TRT'ye yerleştirilen Keser, TRT'deki bilgileri direkt olarak Cihan Haber Ajansı'ndaki yöneticilere sızdırmasıyla biliniyordu.
Her ay düzenli olarak CİHAN'da Haberden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan İnce ile toplantı yapan Keser, 17 Aralık sonrasında da sık sık Yenibosna'daki Cihan Haber Ajansı binasına giderek paralel toplantılarda yer aldı. TRT İstanbul'da o dönem istihbarat şefi olarak görev alan Keser'in, manipülatif haberlerle FETÖ adına kara propaganda yaptığı iddia ediliyor.
ABDÜLHAMİT BİLİCİ?'YE RAPOR VERDİLER
2010 öncesinde Cihan Haber Ajansı'nda kendisine bağlı editör olarak görev yapan ve yine FETÖ tarafından o yıllarda TRT Ankara Haber Merkezi'nde görevlendirilen Mehmet Çığın ile 17 Aralık sonrası biraraya gelen Keser ve Çığın'ın Abdülhamit Bilici'ye kapsamlı rapor verdiği de ileri sürülüyor. O dönemde çevresine sürekli Fethullah Gülen'in bedduasıyla ilgili 'mülaane' açıklamaları yapmasıyla bilinen Keser'in TRT'den el çektirilebileceği yönündeki olasılıklara ise 'Hicret ederiz' yanıtı verdiği ifade ediliyor.
KAYYUM'DAN BİR GÜN ÖNCE ZAMAN BİNASINDA
Öte yandan Zaman Gazetesi'ne kayyum atanmadan bir gün önce Özcan Keser'in Yenibosna'daki Merkez binada görüldüğü kaydedilmişti. 15 Temmuz öncesinde FETÖ bağlantısını sık sık inkar eden Keser'in kendini aklamak için referans arayışına girdiği belirtiliyor.
Kaynak: Sabah.com.tr
PKK'nın kaçırdığı AK Partili başkanın cesedi bulundu
Şırnak Beytüşşebap'ta yol kesen PKK'lılar tarafından kaçırılan Jirki aşireti mensubu ve AK Parti Beytüşşebap İlçe Gençlik Kolları Başkanı Naci Adıyaman'ın cesedi bulundu.
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine 5 kilometre uzaklıktaki İkinci Köprü mevkiinde düngece yol kesen PKK'lılar, kaçırdıkları AK Parti Beytüşşebap İlçe Gençlik Kolları Başkanı Naci Adıyaman'ı öldürdü, kardeşi Fikret Adıyaman aranıyor.
CESEDİ BULUNDU
Teröristlerin kaçırdığı iki kardeşin kurtarılması için operasyon devam ederken, saat14.00 sıralarında kaçırıldıkları yere 1 kilometre uzaklıkta Naci Adıyaman'ın cesedi bulundu. Naci Adıyaman'ın cesedi otopsi için Beytüşşebap Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
FİKRET ADIYAMAN HER YERDE ARANIYOR
Fikret Adıyaman'ın bulunması için Kato Dağı'ndaki operasyonlara devam ediliyor.
ABD Başkan Yardımcısı Biden Türkiye'ye geliyor
Başbakan Binali Yıldırım, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in 24 Ağustos'ta Türkiye'ye geleceğini söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde medya temsilcileri ile bir araya geldi. Burada gazetecilere yaptığı açıklamada Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz'dan sonra ABD'nin tutumunun daha iyi olduğunu ve harekete geçtiklerine dikkat çekerek ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın Türkiye'ye geleceğini açıkladı.
76 BİN 597 KİŞİ AÇIĞA ALINDI
Başbakan Yıldırım'ın gazetecilere yaptığı açıklamadan satır başları şöyle oldu:
"15 Temmuz'dan sonra ABD'nin tutumu daha iyi ve harekete geçtiler, ABD Başkan Yardımcısı Biden de gelecek. (FETÖ) Örgütten olanlarla direkt ilişkisi olmayanları ayırmakta zorluklar var ama hatasız iş yapmak için çok çaba harcıyoruz. Bunların kendi iletişim ağları var. 50 bin kişilik bir yapı. Direk örgütte olanlarla hasbel kader bulaşmış olanları titizlikle ayıracağız. Elimizdeki bilgiler sınırlı ama biz minimum hata ile normalleşme için çaba harcıyoruz. Asker, sivil bürokrasi, iş dünyasından olanları belirliyoruz. Açığa alınanların sayısı 76 bin 597 kişi. Memuriyetten çıkarılanların sayısı 4 bin 897. Bunların 3 binden fazlası asker. Genel toplam 84 bin 494"
"BU BİRLİKTELİĞİ GÖZÜMÜZ GİBİ KORUYACAĞIZ"
"Siyasi partiler, başta Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere burada çok net duruş ortaya koydular, darbeden, tanktan, tüfekten yana değil demokrasiden yana bir dayanışma içine girdiler. Bizi hemen aradılar, desteklerini verdiler hatta bu süreçte, darbe girişiminden sonra devam etti. 'Biz bunu, bu birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız' diye milyonlara taahhüdümüz var. Hakikaten bunu korumak zorundayız. Buna ihtiyacımız var. Toplumun kenetlenmesi, bir beraber olması, hem içeride hem dışarıda ülkemiz hakkında iyi düşünmeyenlere çok önemli cevap niteliği taşıyor."
"ÖRGÜTLE İLİŞKİSİ OLANLAR YÜZDE 60-80 ARASINDA"
Başbakan Yıldırım, asker içerisindeki FETÖ'cü yapılanma ile ilgili olarak, "Askeri lise ve akademilerin yüzde 95'inin, orduda ise albay ve altı subayların yüzde 60-80 arasının örgütle ilişkisi olduğunu düşünüyoruz" dedi.
BAŞSAVCILIK'TAN ABD'YE BAŞVURU: GÜLEN TUTUKLANSIN
BAŞBAKAN YILDIRIM, BULGARİSTAN BAŞBAKANI BORİSOV İLE GÖRÜŞTÜ
YORUMLAR