‘Siz, kime neyi yutturuyorsunuz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD Başkonsolosluğu’nda çıkan ile “Türkiye’nin Soros’u” dedikleri kişinin bağlantıları çıkıyor ortaya. Taksim olaylarının arkasında aynı kişi var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Meclis'teki AK Parti Grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
DOĞRU YOLDAYIZ: Türkiye terör örgütleriyle mücadelesinde ve bölgesel krizlerin çözümünde mesafe kat ettikçe birtakım mahfillerde ülkemize yönelik hırsın, kinin, tepkinin dozunun arttığını görüyoruz. İşte vize krizinden köpekle aramaya, örtülü ambargoların kapsamlarının genişletmesinden teröristlere özel himaye sağlanmasına kadar pek çok örneğini gördüğümüz bu tavır bizim doğru yolda olduğumuzun ispatıdır.
Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu
GERÇEKLERLE: Stratejik ortağımız Amerika Suriye'de terör örgütü PKK'nın düşük çocuğu olan PYD- YPG ile Rakka operasyonu yapıyor. "PKK değil" diyorlar. Rakka'daki bölücü terör örgütünün dev posterlerinin asılmasını neyle izah edeceksin. Biz gerçeklerle konuşuyoruz. 3 bin 500'ü aşkın TIR bölgeye silah taşıyor. Bunların nerede, nasıl stoklandığını biliyoruz.
PİŞKİNCE TAVIR: Her terörist için bir TIR silah gönderdikleri yalanına bizi inandırmaya çalışacak kadar da pişkince bir tavır içindeler. Rakka'da suçüstü yakalanınca da hemen "Terörist başı saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir' açıklamasıyla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Hani siz demokrasinin beşiğiydiniz ya.
AFRİN SİNYALİ: İdlib'deki operasyon büyük ölçüde neticelendi. Şu anda önümüzde Afrin var. Ülkemiz için tehdit oluşturacak her alanda kararlıyız. Eğer bütün bunlar olurken, sırtımız sıvazlansaydı, bizi yere göğe koyamaz hale gelseydiler, asıl o zaman şapkayı önümüze koyup ne yapıyoruz diye düşünmemiz lazımdı.
BU NASIL DOSTLUK?: Almanya'da terör örgütü mensupları gösteri düzenliyor. Alman polisi resmi sosyal medya hesabından "Bu akşam sizin için görevdeyiz" mesajı atıyor. Fransa'da devlet televizyonu binasına bölücü terör örgütünün başının posteri asılıyor. Hani PKK terör örgütüydü? Neyi seyrediyorsun, niye indirmiyorsun? Bu nasıl dostluk?
KİME YUTTURUYORSUN?: FETÖ ile irtibatı ve belki iltisakı sebebiyle birisini gözaltına alıyorsunuz, kendisini istemeye yüzleri tutmadığı için diplomatik dokunulmazlığı var diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Belki yutarlar diye buradan giriyorlar. Kime, neyi yutturuyorsun?
BAĞLANTILAR ÇIKIYOR: (SABAH'ın 'Kavala ve Topuz aynı dosyada' manşetini örnek gösterdi) Ajanlık faaliyeti sebebiyle yakayı ele vermiş isimler konusunda "STK temsilcisiydi, medya mensubuydu, iyi insandı, güzel vatandaştı" gibi güzellemelerle hedef saptırılmaya çalışılıyor. Başkonsoloslukta çıkanla o "STK mensubu" dedikleri, o Türkiye'nin Soros'u durumunda olan kişinin havası çıktı meydana, bağlantılar çıkıyor meydana. Yahu siz kime, neyi yutturuyorsunuz? Taksim olaylarının arkasında bakıyorsunuz aynı kişi var. Belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımı arkasında bunları görüyorsunuz. Bu milleti içeriden vurmaya gayret edenlere karşı milletçe beraber, dik duracağız, kararlı duracağız ve gereken hesabı da soracağız.
DEVLETİ OBEZLİKTEN KURTARMALIYIZ
"15 yılda yaptığımız reformlara rağmen hala obez bir devlet yönetimine sahibiz. Devletin büyük olması farklı, güçlü olması farklı, obez, hantal, verimsiz olması daha farklıdır. Obezlikten devletimizi kurtarmamızın şart olduğu da bir gerçek. Artık uyum yasalarını hayata geçirmeliyiz. Unutmayınız, fırsatın kazası olmaz."
AĞITLAR TÜRKÇE ARAPÇA, KÜRTÇE
"Birbirimizle uğraştıkça, birbirimize zulmettikçe ağıtlar hep Türkçe, Arapça, Kürtçe olacak. Zafer çığlıklarının hangi dillerde olacağını ise takdirinize bırakıyorum."
DÜNYAYI AYAĞA KALDIRMAYI BİLİRİZ
"Sizin gücünüz Erdoğan'ın 13 korumasını, ki bunların çoğu ABD'yi görmemiş, onlar için gözaltı kararı çıkarmaya yeter. Bir bankamızın 6 kere Amerika'ya girip çıkan görevlisini yedinci girişinde gözaltına almaya yeter. Öbür taraftan bir başka vatandaşımızı aynı şekilde gözaltına almaya yeter. Ve ondan sonra da köşeye sıkıştırarak, 'şunları şunları söylemen halinde şu kadar, şunları şunları söylemen halinde bu kadar' demek suretiyle de itirafçı durumuna düşürmenin gayreti içerisindeler. Takipçisiyiz. Bu işler bittiği zaman da biz dünyayı ayağa kaldırmasını da biliriz. Bunların hepsini de açıklayacağız."
'ERKEN SEÇİM YOK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin erken seçim soruları üzerine "İddiayı kim ileri sürüyorsa ispatla mükelleftir. Yok böyle bir şey. Bizden böyle bir şey duydunuz mu?" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Erken seçim' iddialarına yanıt!
ANA MUHALEFET PARTİSİ ÜLKEMİZ İÇİN ŞANSSIZLIK
"Ana muhalefet partisi bizim için ne kadar büyük bir şanssa, ülkemiz için o kadar büyük şanssızlıktır. Kimilerinin uzmanlık alanı ülkeye hizmet, kimilerinin uzmanlık alanı da mahkeme kapılarını aşındırmak. Anayasa Mahkemesi'ni olur olmaz sebeplerle meşgul etmek de CHP'nin ihtisas alanı. Türkiye'de laiklik kavramıyla ilgili olumsuz bir algı varsa bunun en büyük sebebi ana muhalefetin tek parti döneminden beri kavramı yanlış yere oturtma çabasıdır."
Şimdiye kadar ki en büyük sevkiyat… Böyle gittiler
Astana anlaşması kapsamında Türk askerinin Suriye’nin İdlib kentine gözlemci olarak konuşlanması tamamlandı,
Astana mutabakatıyla İdlib’de gerginliği azaltmak ve çatışmasızlık bölgeleri oluşturmak amacıyla bölgeye giden Türk askeri, gözlem noktalarına konuşladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün, İdlib operasyonunun neredeyse tamamlandığını açıkladı. İşte Erdoğan’ın sözlerinden çarpıcı satır başları:
3.500 TIR SİLAH NEREDE STOKLANDI BİLİYORUZ: “Stratejik ortağımız Amerika, sürekli görüşmemize rağmen terör örgütü PKK’nın düşük çocuğu olan PYD/YPG ile Rakka operasyonunu yapıyor. PKK değil diyorlar, bölücü terör örgütünün dev posterlerinin Rakka’da asılmasını ey Amerika sen ne ile izah edeceksin? Bütün gerçekler ortada. Biz gerçeklerle konuşuyoruz. 3 bin 500’ü aşkın TIR bölgeye silah taşıyor. Bu silahlar Rakka’da mı, DEAŞ’a karşı mı kullanıldı, bunların nerede nasıl stoklandığını biliyoruz, iyi bilin.”
HANİ PKK TERÖR ÖRGÜTÜYDÜ? Şu anda İdlib’deki operasyon büyük ölçüde neticelendi. Önümüzde Afrin konumuz var. Bunların hepsi bizim için birer tehdittir. Ülkemiz için tehdit oluşturacak her alanda kararlıyız. Bunu herkesin bilmesinin işitiyoruz. Buralardan taviz veremeyiz. Daha önce de dedik, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz, vurabiliriz.’ Bütün bunlar olurken, böyle bir ortamda sırtımız sıvazlansaydı bizi yere göğe koyamaz hale gelseydiler asıl o zaman şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekirdi. Demek ki isabetli bir yolda yürüyoruz. Almanya’da terör örgütü mensupları gösteri düzenliyor, Alman polisi ‘sizin için görevdeyiz’ diye mesaj yayımlıyor. Fransa’da gösteri yapılınca polis izliyor. Hani PKK terör örgütüydü. Neden izin veriyorsun? Bu soruyu sormak bizim hakkımız değil mi? Bu nasıl bir dostluktur?”
MEHMETÇİĞE ‘MIRRA’ İKRAMI
TSK konvoyunun Daret İzze’ye giden grubu kasabada bir sürprizle karşılaştı. Daret İzze halkı durdurdukları konvoydaki askerlere önemli misafirlere ikram edilen Arap coğrafyasına özgü acı bir kanhve olan ‘mırra’ ikram etti. Kasabalılar, konvoydaki tercüman aracılığıyla bir süre askerlerle sohbet etti.
EN BÜYÜK SEVKİYAT
TSK, önceki gece bölgeye şimdiye kadar yaptığı en büyük askeri sevkiyatı gerçekleştirdi. Önceki gece saatlerinde Hatay Reyhanlı’dan İdlib’e geçen askeri konvoyda tank, zırhlı personel taşıyıcı ve zırhlı muharebe araçları ve taktik tekerlekli zırhlılarla birlikte 50’den fazla askeri aracın bulunduğu belirtildi.
İKİ NOKTAYA GİTTİLER
İddialara göre konvoyla birlikte çatışmasızlık noktalarında göre yapacak yaklaşık 200 özel kuvvetler personelinin de İdlib’e geçtiği iddia edildi.
Yerel kaynaklar Reyhanlı’dan girdikten sonra gece saatlerinde Salwa’ya ulaşan askeri konvoydan bir grubun 8 Ekim’de başlayan keşif faaliyetlerinde incelenen ve yüksek noktada bulunan Samaan’a, diğer grubun ise Daret İzze kasabasına gönderildiği bildirildi. Bölgedeki yerel kaynaklar konvoy içinde en az 10 tank, 15 zırhlı kobra aracı ve personel nakli için 8 askeri sevkiyat aracının bulunduğunu iddia etti.
DÖRT BİR YANDAN KUŞATILDI
İdlib’e giren Tür askerlerinin aynı zamanda terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin kontrolü altındaki Afrin’i de gören yüksek ve elverişli noktalara yerleştiği belirtiliyor. Türkiye sınırı için tehdit olan Afrin, TSK’nın hamleleriyle dört bir yandan kuşatıldı. Afrin’in çevresine mevzilenen TSK unsurları, terör örgütünden gelebilecek saldırılara karşı önlem alıyor.
Hatay ve Kilis’ten giden askeri araçlar İdlib’e gece girdi.
Gökçek sonrası ne olacak? İşte yerine geçecek isim
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in cumartesi günü istifa edeceğini açıklamasının ardından, AK Parti’de Gökçek sonrası tartışılmaya başlandı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek istifa ettikten sonra 140 meclis üyesi olan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde seçim yapılacak. Belediye meclisinde 100 AK Parti’li, 21 CHP’li, 15 MHP’li, 1 BBP’li ve 3 bağımsız belediye meclis üyesi bulunuyor. Yeni başkanı belirleyecek seçimde İstanbul’un aksine ilk turda AK Parti’nin adayının 3’te 2 çoğunluğu bularak seçilmesi bekleniyor.
ELMADAĞ SÜRPRİZİ
AK Parti’de kulislerde de ismi geçen bazı ilçe belediye başkanlarıyla ilgili değerlendirmelerin yapıldığı ifade ediliyor. Kulislerle yapılan ilk değerlendirmeler şöyle:
-Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki: Temsil kabiliyeti yüksek, ancak teşkilatta destek göremeyebilir.
-Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak: Teşkilatta destek göremeyebilir.
-Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna: Çalışkan. Teşkilatla sorun yaşamaz.
Baştan beri ismi dillendirilen bu üç kişi arasında ibre Mustafa Tuna’yı işaret ederken, dış ilçelerden Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin’in de yarışın içinde olabileceği, teşkilatın da Şahin’e sıcak bakabileceği öne sürülüyor.
GÖKÇEK’İN ÖNERİLERİ
Gökçek’in, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Gökşin ve Meclis Başkan Vekili Ali İhsan Ölmez ismini önerdiği, ancak bu iki ismin şansının yüksek olmadığı iddia ediliyor. Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Yıldız’ın da isminin değerlendirilenler arasında olduğu belirtiliyor. Yıldız, 28 Şubat döneminde Sincan Belediye Başkanı’yken görevden alınmış ve cezaevine gönderilmişti.
VEDA TURLARI
TWITTER hesabından cumartesi günü istifa edeceğini açıklayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek veda turlarına başlıyor. Gökçek’in öncelikle Vali Ercan Topaca’ya daha sonra Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’a veda ziyareti yapması bekleniyor. Bu arada Ankara Büyükşehir Belediyesi, Gökçek’in istifa tarihi belli olmadan önce belediyenin haftalık bültenini farklı bir formatta hazırladı. ‘Veda’ gibi hazırlanan bültenin 654. sayısında, geniş fotoğraflar ve kısa yazılarla belediyenin 23 yıllık çalışmalarının özetine yer verildi. Gökçek’in Twitter hesabından cumartesi günü istifa edeceğini duyurduğu dakikalarda CHP’li Çankaya Belediyesi’nden “Sevgili Çankayalılar, kutlamalarda havai fişek kullanmak kuşlara zarar vermekte, sokak hayvanlarını korkutmaktadır. Lütfen tercih etmeyin” şeklinde bir tweet atıldı.
Türk askerinin bir diğer adı neden 'Mehmetçik’tir?
Dünyanın hiçbir yerinde askerine 'Mehmet, Mehmetçik' diyen ikinci bir millet yoktur.
Peki biz peygamber ocağına gönderdiğimiz vatan evlatlarına neden 'Mehmetçik' deriz? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan dinleyelim...
Türk askeri için yıllardır herkes "Mehmetçik" dedi ancak bugüne kadar kimse neden askere Mehmetçik denildiğini fazla sorgulamadı. Askerler için neden bu ismin kulanıldığına ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dergisinde yer verildi.
"VAH MEHMETÇİK, VAH"
TSK bünyesinde çıkarılan Silahlı Kuvvetler Dergisi, Mehmetçik"in hikayesini yazdı. Buna göre;
Ocak 1912'de Trablusgarp'ta Tobruk Savaşında bir subayın yanında çarpışan Mehmet isimli asker şehit düştü. Onbaşı, subaya dönüp "Kumandan Mehmet şehit düştü" diye bağırdı. Subay da "Vah Mehmetçik, vah" diye karşılık verdi. Subayı duyan diğer askerler şehit düşen askerin ismini Mehmetçik sanıp "Mehmetçik şehit düştü" diye bağrıştı. Arap askerler ise dilleri dönmediğinden, "Muhammedçik, Mhumammedçik şehit oldu" diye bağırdı.
Alay yazısı da deftere "ilk şehidimiz Mehmetçik" diye yazdı. O gün şehit düşen, gazi olan ama adı bilinmeyenlerin hepsine Mehmetçik denildi.
Annesini ve kardeşini rehin aldı
Ankara'da, annesi ve kız kardeşini rehin alan kişi, polisin 2 saat süren ikna çabaları sonucu teslim oldu.
Edinilen bilgiye göre, Altındağ Karapürçek Mahallesi 394. Sokak'ta dört katlı apartmanın giriş katında ailesiyle yaşayan F.G, annesi Ş.G. ile kız kardeşi İ.G'yi rehin aldı.
Elindeki bıçakla tehditler savuran F.G. daha sonra evin cam ve çerçevelerini kırmaya başladı.
İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, F.G'yi uzun süre ikna etmeye çalıştı. Bu sırada F.G. evin diğer odalarının camlarını kırmaya devam etti. Polisin ikna çabaları sürerken, odadaki koltukta oturan anne Ş.G. ile kız kardeşi İ.G'nin birbirine sarılarak ağladığı görüldü.
Polislerin çabalarının ardından F.G'nin dışarı çıkmasına izin verdiği annesi Ş.G. sağlık kontrolü için ambulansa alındı. Yaklaşık 2 saat süren çalışma sonunda F.G. kız kardeşi İ.G. ile evden çıkarak polise teslim oldu.
Odanın camlarını kırarken elleri kesilen F.G. ambulansa alınarak tedavi edildi.
F.G'nin babasını yaklaşık 5 ay önce kaybettiği, psikolojik tedavisinin sürdüğü ancak ilaçlarını kullanmadığı ve zaman zaman bu şekilde ailesini rehin aldığı iddia edildi.
Bu sırada çevre binalarda yaşayanlar, olayı balkonlardan izledi.
İzzetbegoviç: İslam'ın bayrağı Erdoğan'da
Bosnalı lider Bakir İzzetbegoviç, Peygamberler şehri Şanlıurfa'yı ziyaretinde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan övgüyle söz etti.
Bosna-Hersek’in kurucu lideri merhum Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in oğlu Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Bakir İzzetbegoviç, bir dizi temasta bulunmak üzere Şanlıurfa’ya geldi. Sabah saatlerinde Şanlıurfa Valiliğini ziyaret eden İzzetbegoviç, resmi törenle karşılandı. Şeref defterini imzaladıktan sonra valilik makamına geçen İzzetbegoviç, burada gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Şanlıurfa Valiliğinde açıklamada bulunan Bakir İzzetbegoviç, “Şanlıurfa vatandaşlarını selamlıyoruz. Dünyada ziyaret etmeye değer yerlerden biri. Peygamberlerin diyarı ve bizim atamız Hz. İbrahim’dir. Buraya gezmeye geldik. Bosna-Hersek’in sadece dostça değil kardeşçe ilişkilerimiz vardır. Bosna-Hersek bir savaştan geçti. İnşallah artık bu zor günleri arkamızda bıraktık. Bugün ise İslamiyet’in bayrağını taşıyan ülke Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu İslamiyet bayrağını rahmetli Aliya nasıl dosdoğru, asil bir şekilde taşıdıysa, İslamiyetin dünyaya doğru bir şekilde tanıtılması ve İslamiyetin barışı teşvik eden ve barışı çağrıştıran bir din olarak gösterilmesi için. İşte bu mücadelenin bir boyutu da burada sizlerin muhacirlere gösterdiğiniz ilgi ve misafirperverliğiniz. Dünyanın bir çok yerinde muhacirleri iterler ama siz burada kardeş gibi kendi evlerinizde misafir ediyorsunuz. Bunun için sizleri tebrik ediyoruz ve biz sizlerden gurur duyuyoruz. Allah sizin bu yaptığınız iyiliğe mutlaka karşılık verecektir” ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Bakir İzzetbegoviç’e tablo ve tespih hediye ederken İzzetbegoviç ise kendisine Bosna-Hersek’in tarihi akçelerinden bir koleksiyon ve babası Aliya İzzetbegoviç’in hayatını anlatan kitap ve CD hediye etti.
Bakir İzzetbegoviç valilik ziyaretinin ardından Büyükşehir Belediyesine geçerek Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ile bir araya geldi. Burada da bir konuşma yapan Bakir İzzetbegoviç, Şanlıurfa’nın da Bosna-Hersek gibi kurtuluş mücadelesi veren bir şehir olduğunu dile getirdi.
Balıklıgöl Platosunu gezen İzzetbegoviç, Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan mağarayı ziyaret edip Dergah Camii’nde cemaatle birlikte öğle namazı kıldı. İzzetbegoviç namazın ardından balıklara yem attı.
Trump'ın yüzüne Rus bayrağı fırlattılar!
ABD Kongre Binası'nda bir protestocu Başkan Donald Trump'ın yüzüne Rus bayrağı fırlatarak "Trump vatan hainidir" diye bağırdı. İşte o anlar...
Meral Akşener'in parti logosu "free" çıktı
Parti kurucu üyesi Ali Türkşen'in paylaştığı Meral Akşener'in yeni partisinin logosu, internette yer alan bedava vektör sitelerinde ortaya çıktı.
Uzun süredir reklamı yapılan Meral Akşener'in partisinin logosu sosyal medyadan paylaşıldı.
Partinin kurucu üyeleri arasında bulunan eki SAT komandosu Ali Türkşen, "Vatanıma milletime hayırlı olsun" diyerek paylaştığı fotoğrafta partinin logosu dikkat çekti. Sekiz çizgili güneş şeklindeki logo Meral Akşener'in yeni partisinin logosu olduğu öğrenildi.
AKŞENER'İN PARTİ LOGOSU BEDAVA SİTELERDE ÇIKTI
Arama motorlarında logonun görseli aratıldığında ilginç bir sonuç ile karşılaşıldı. Parti logosunun birebir aynısının bir bedava vektör sitesinden çıkması şaşkınlığa neden oldu. Sonuçlarda çıkan görsellerden birinin logo ile küçük bir açı farklılığı dışında tüm ayrıntısına kadar bire bir aynı olduğu görüldü.
İşte Google'da ve ilgili sitede yer alan o görsel:
NURULLAH ALPAY / YENİAKİT.COM.TR
Osmanoğlu’ndan sergi açıklaması
Sultan II. Abdülhamid’in torunu Nilhan Osmanoğlu, Abdülmecid Efendi’nin evinde açılan sergi ile ilgili konuştu.
Abdülmecid Efendi’nin evinde tertip edilen sergi ile ilgili tepki gösterdiği için eleştirilere maruz kalan Sultan 2. Abdulhamid Han’ın 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu, yazılı bir açıklama yaptı.
Abdülmecid Efendi’nin evinde sergi ile ilgili tepkisini sosyal medya üzerinden ortaya koyan Osmanoğlu, "Ülkemiz’de yaşanan ve kamuoyu nezdinde infial uyandırmaya yönelik eylemlerin yeni bir halkasını teşkil eder sûrette, Halife Abdülmecid Efendi’nin evinde tertip edilen sergi ile ilgili tepkimi Anayasa ile güvence altına alınan bir hak olarak sosyal medya hesaplarım üzerinden ortaya koymam sonrasında, birtakım kişileri yönlendirdiğim iddiasıyla, esâsen, belli çevreler tarafından Bizler’i hedef göstermek sâikiyle hareket edildiğini ve bunun altında yatan zımni irâdeyi, üzülerek müşahede etmiş bulunmaktayım. Şüphesiz ki, hatalı bulundukları bir mevzûda kendi kusurlarının üzerini örtmeye yönelik bir üslûp dâhilinde hareket edenler, zihniyetlerinde gizlemeye çalıştıkları vahâmeti açıkça gözler önüne sermişlerdir. Referansları İslâm olmayabilir. Lâkin, bu necip milletin binlerce yıllık gelenek, görenek, örf ve anâneleri âdetâ hiçe sayılırcasına açılan bu sergiyi kadim Türk milletinin nâcizâne bir ferdi olarak kınamaya devam ediyorum. Elbette ki benim bu tepkim icra edilen sanat ve/veya sanatçıya yönelik değildir. Ancak, seçilen mekânın özellikle kurgulandığı ve sonrasında da eleştiriye açık birtakım fotoğrafların kamuoyu ile bilinçli olarak paylaşıldığı kanaatindeyim. Ayrıca, mevzu edilen Son Halife Abdülmecid Efendi’nin ‘nü’ tablosunun, şehzâdelik döneminde icrâ edilmiş olduğu ve fakat sonraki dönemlerde Abdülmecid Efendi’nin, Hilâfet Makâmı’na olan saygısından ötürü benzeri türde eserlere imza atmadığı tarihî bir gerçeklik olarak ortada iken bahse konu portrenin özenle intihap edilerek tahkir ve tezyife yönelik irâdeye bahane kılınması adına bugüne taşındığı, âşikârdır. Biz’ler, altı asırlık necip ve kadim bir medeniyet’in mirâsını taşıyan bireyler olarak, tarihin hangi döneminde zorbalık ve barbarlık ile hareket etmişsizdir? Bu nasıl bir akıl ve vicdan tutulmasıdır? Açıktır ki 16 Nisan referandumu öncesindeki sistemli saldırılarda olduğu üzere, yine suiniyetli birtakım mecrâlar eliyle, sahte fotoğraflar ve ‘belge’ adı altında gayrihukukî birtakım yazılar kullanılmak sûretiyle; şahsım ve mensubu olmayı her dâim iftihar vesilesi saydığım ailemiz üzerinden, toplum nezdinde kutuplaşma ortamı oluşturmaya çalışılmaktadır" dedi.
YORUMLAR