SON DAKİKA: Başkan Recep Tayyip Erdoğan saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ı aradı

Başkan Erdoğan, Selçuk Özdağ’ı arayıp ‘Neler oluyor’ diye sordu

Son dakika haberi: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ı aradı. Erdoğan, Özdağ "Neler oluyor, ne yapıyorsunuz Selçuk Bey" dedi.

SON DAKİKA: Başkan Recep Tayyip Erdoğan saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ı aradı

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Hürriyet'e, Başkan Erdoğan'ın kendisini olayın yaşandığı akşam tedavi gördüğü hastaneden telefonla aradığını belirterek şunları söyledi:

"GEÇMİŞ OLSUN DEDİLER"
"Neler oluyor, ne yapıyorsunuz Selçuk Bey' dedi. Ben de olayı kendisine anlattım. Devlet Bahçeli bir şeyler söylemişti, ben de 'üslubu dairesinde cevaplar verdim' dedim. Sonra evimin önünde ikisi silahlı, ikisi sopalı dört kişinin saldırısına uğradığımı anlattım. Birinin şoförüme silah çektiğini, bir diğerinin elindeki sopayla arkamdan ayaklarıma vurup beni düşürmeye çalıştığını, sonra uzun süre dövüştüğümüzü, şoförüm silah çekince de kaçtıklarını söyledim. Bana, silahı kimin kullandığını sordu, ben de şoförümün arabamdaki ruhsatlı silahımı kullandığını anlattım. Geçmiş olsun dediler. Ben de duyarlılıkları için kendilerine teşekkür ettim."

"MHP'DEN ARANMADIM"
Olayın ardından eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski TBMM Başkanları Cemil Çiçek, Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin, AK Partili bazı yeni ve eski bakanlar ile milletvekilleri, CHP, İYİ Parti, HDP, SP, BBP, DP ve Yeniden Refah Partisi'den genel başkan ve parti yöneticilerinin kendisini arayıp geçmiş olsun dediklerini söyleyen Özdağ şöyle devam etti: "Olaydan sonra bütün partilerden hem ziyaretçilerim oldu, hem de geçmiş olsun telefonları aldım. MHP'den ise aranmadığım gibi olaya ilişkin bir açıklama da duymadım. Ben Sayın Bahçeli'yi hoşgörülü bilirdim. Geçmişten de hukukumuz var. İnsan bir aramaz mı? En azından, kendileriyle bir alakası yoksa 'Bunun bizimle bir alakası yok' ya da 'Bizden yapılmışsa gerekeni yapacağız' denmesi gerekmez mi? Bu olay demokrasiye, milli iradeye, siyaset kurumuna yapılan bir saldırıdır. Bunu herkesin kınaması gerekmez mi? Kaldı ki ben kendisine hakaret etmedim. Eleştiri bile değildi, sadece bir soru sordum. Ben geçmişte yıllarca ülkü ocaklarında görev yaptım, 7 yıl cezaevinde yattım, karşılığı bu mu olmalıydı?"

İKİSİ YAKALANDI
Selçuk Özdağ'a saldıranlardan iki kişi dün öğleden sonra gözaltına alındı. Ankara Emniyeti'nden yapılan yazılı açıklamada, "Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın 15 Ocak 2021 günü ikametinin önünde uğradığı fiziki saldırı ile ilgili olarak 2 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır. Diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir" denildi.

SİLAHIM ÇALINDI YENİ RUHSAT ALAMADIM
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da kendisini arayıp olaya ilişkin bilgi aldığını belirten Özdağ, şunları söyledi: "İçişleri Bakanı Soylu bana 'Orhan Uğuroğlu'na (Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi) saldıranları nasıl yakaladıysak size saldıranları da yakalayacağız' dedi. Ben de 'onları yakalamak yetmez, arkasına da bakmak lazım' dedim.

Yine kendisine, bir yıl önce Manisa'daki evimden ruhsatlı silahımın çalındığını, bugüne kadar yaptığım bütün başvurulara rağmen bana yeni ruhsat verilmediğini söyledim. Kendisi de ilgileneceğini söyledi. Benim biri Manisa'daki, biri Ankara'daki evlerimde, biri de arabamda olmak üzere üç ruhsatlı silahım var. Manisa'daki silahım bir yıl önce çalındı. Evim, kentin en hareketli bölgesinde yer alıyor. İkinci kattaki evime kameraların görmediği kör noktadan girip sadece silahımı almışlar. Bugüne kadar da ne silahım bulundu ne de hırsızlar yakalandı. Silah ruhsatı bizim tabii hakkımız. Ama yeni ruhsat başvuruma o günden beri bir türlü cevap verilmedi, telefonlarıma bile çıkılmadı."

Erdoğan, Selçuk Özdağ’ı arayıp ‘Neler oluyor’ diye sordu

GelecekPartisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Hürriyet’e, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini olayın yaşandığı akşam tedavi gördüğü hastaneden telefonla aradığını belirterek şunları söyledi:

“Neler oluyor, ne yapıyorsunuz Selçuk Bey’ dedi. Ben de olayı kendisine anlattım. Devlet Bahçeli bir şeyler söylemişti, ben de ‘üslubu dairesinde cevaplar verdim’ dedim. Sonra evimin önünde ikisi silahlı, ikisi sopalı dört kişinin saldırısına uğradığımı anlattım. Birinin şoförüme silah çektiğini, bir diğerinin elindeki sopayla arkamdan ayaklarıma vurup beni düşürmeye çalıştığını, sonra uzun süre dövüştüğümüzü, şoförüm silah çekince de kaçtıklarını söyledim.

Bana, silahı kimin kullandığını sordu, ben de şoförümün arabamdaki ruhsatlı silahımı kullandığını anlattım. Geçmiş olsun dediler. Ben de duyarlılıkları için kendilerine teşekkür ettim.”

“Olaydan sonra bütün partilerden hem ziyaretçilerim oldu, hem de geçmiş olsun telefonları aldım. MHP’den ise aranmadığım gibi olaya ilişkin bir açıklama da duymadım. Ben Sayın Bahçeli’yi hoşgörülü bilirdim. Geçmişten de hukukumuz var. İnsan bir aramaz mı? En azından, kendileriyle bir alakası yoksa ‘Bunun bizimle bir alakası yok’ ya da ‘Bizden yapılmışsa gerekeni yapacağız’ denmesi gerekmez mi? Bu olay demokrasiye, milli iradeye, siyaset kurumuna yapılan bir saldırıdır. Bunu herkesin kınaması gerekmez mi? Kaldı ki ben kendisine hakaret etmedim. Eleştiri bile değildi, sadece bir soru sordum. Ben geçmişte yıllarca ülkü ocaklarında görev yaptım, 7 yıl cezaevinde yattım, karşılığı bu mu olmalıydı?”

İKİSİ YAKALANDI

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a saldıran 2 şüpheli gözaltına alındı