İngiltere’nin 1917 Filistin işgali planı deşifre oldu! Filistin’de Siyonist bir devlet kurmak için yuvarlak masada Rothschild'ler detayı kan dondurdu | Balfour Deklarasyonu nedir?
Giriş Tarihi: 25.11.2023 22:14 Güncelleme Tarihi: 26.11.2023 02:24
Filistin'de işgalin yolunu açan Balfour Deklarasyonu 105 yaşında
Tarihin karanlık planı | Filistin'de terör devleti İsrail nasıl kuruldu? İngiltere ve Rothschild detayı! Balfour Deklarasyonu ne? İşte 3 bin yıllık kanlı plan
Tarihin en karanlık ailesi Rothschild Ailesi'nin bir numaralı adamı Jacob Rothschild'in 2017'de verdiği bir röportaj sosyal medyada gündem oldu. Jacob Rothschild, Filistin'de İsrail'in kurulması için İngiliz hükümeti ile yapılan işbirliğini anlatırken, karanlık planın 3 bin yıllık sürdüğünü itiraf ediyor. Öte ynadan videoya ilişkin değerlendirmede bulunan İngiliz komplo teorisyeni David Icke'nin sosyal medyada yaptığı paylaşım ise gerçekleri bir kez daha gözler önüne serdi. Peki Filistin'de terör devleti İsrail nasıl kuruldu? İngiltere ve Rothschild ne? Balfour Deklarasyonu ne? İşte 3 bin yıllık kanlı plan...
İFilistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 105 yıl geçti. İsrail devleti, Filistinlilerin yaşadığı bölgelere hâlâ "halksız vatan" muamelesi yapıyor
İşgalci İsrail yıllardır Filistin ve Filistinliler üzerinde hakimiyet kurma hayalleriyle 7 Ekim'den bu yana masumların kanını akıtıyor. Dünya gündeminin başında yer alan bu olay soykırımcı İsrail hakkında binlerce insan araştırma yapmaya başladı. Bunula beraber Filistin'in işgalinin 1948'de işgalci İsrail ile başlamadığı anlaşıldı. 1516'dan 1917'ye kadar Osmanlı devletinin himayesi altında olan Filistin toprakları I. Dünya Savaşı sırasında İngiliz mandası eline geçti. Tarih kaynakları, İngilizlerin Filistin'i işgalinin asıl sebebini deşifre etti. Balfour Deklarasyonu girişimiyle ile Londra merkezli kurulan yuvarlak masanın altında Rothschild'ler çıktı. İşte tüm merak edilenler…
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
Filistin'de işgalin yolunu açan Balfour Deklarasyonu 100 yaşında
Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 100 yıl geçti. İsrail devleti, Filistinlilerin yaşadığı bölgelere hâlâ "halksız vatan" muamelesi yapıyor
02.11.2017 - Güncelleme : 17.05.2018
İnfografik: AA/Muhammed Ali Yiğit
KUDÜS - Eshat Fırat
Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 105 yıl geçti.
Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist hareketin önemli isimlerinden Baron Walter Rothschild'e 100 yıl önce bugün (2 Kasım 1917) yazdığı mektupta Filistin topraklarında Yahudilere bir "vatan" kurulmasını vadediyordu.
"Halksız vatana, vatansız halkı yerleştirme" söylemiyle yapılan kampanyalar çerçevesinde yazılan mektubun ardından tarihi Filistin topraklarına büyük bir Yahudi göçü başlatıldı.
Önce Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali'ye Arap Krallığı'nı vadeden, ardından Sykes-Picot Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını Fransa ile paylaşan İngiltere, manda yönetimi öncesi süreçte işgal altında tuttuğu tarihi Filistin topraklarında bir İsrail devletinin kurulmasına uzanan yolu hazırlamış oldu.
Balfour'un 100 yıl önce yazdığı mektup ve ardından sürdürdüğü manda yönetimi ile Filistin topraklarını Yahudilere "vatan" kılan ve devlet kurmalarına yol açan İngiltere, 2012'deki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in devlet olarak tanınmasına ilişkin oylamada ise çekimser oy kullanmıştı.
"İsrail devletinin kurulmasında sahip oldukları rolden dolayı gurur duyduklarını ve Balfour Deklarasyonu'nun 100'inci yıl dönümünü gururla kutlayacaklarını" söyleyen İngiltere Başbakanı Theresa May'in ülkesi ise 105 yıl önce Filistin halkını yok sayarak 1948'de Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırladı.
Balfour Deklarasyonu nelere yol açtı?
İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour'un Birinci Dünya Savaşı'nın üçüncü yılında Siyonist hareketin önde gelen figürlerinden Rothschild'e hitaben yazdığı "Filistin topraklarında Yahudiler için bir vatan vadeden" mektup, tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.
Rothschild ve Balfour arasında karşılıklı yazışmalar sonunda hazırlanan deklarasyon, İngiltere'nin savaşa yeni dahil olan ABD'de güçlü olduğuna inandığı Yahudi diasporasını etkilemeyi amaçlıyordu.
"Saygıdeğer Lord Rotschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım." sözleriyle başlayan Balfour'un mektubu şöyle devam ediyordu:
"Majestelerinin Hükümeti, Filistin'de Museviler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Musevi olmayan toplumların sivil ve dini hakları ile başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır."
Balfour'un, "Bu deklarasyonu Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım." sözleriyle son verdiği mektup, daha sonra İtalya, Fransa ve ABD'nin de desteğini almıştı.
Filistin topraklarına Yahudi göçü arttı
Mektubun yazıldığı 2 Kasım 1917 tarihinden bir hafta sonra basınla paylaşılan Balfour Deklarasyonu'na savaş sonunda Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması'nda yer verildi. Milletler Cemiyeti'nde 1922 yılında kabul edilen Filistin topraklarındaki İngiliz manda yönetiminin temelini de bu deklarasyon oluşturdu.
Balfour Deklarasyonu sonrasında İngiliz mandası altındaki Filistin'e 1920-1940 arası dönemde Yahudi göçü hız kazandı ve son olarak Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yönelik Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle göç oranı giderek arttı.
Bu süreçte Filistinliler, topraklarındaki Yahudi nüfusun artışına karşı çıkmaya çalıştı. Ancak İngilizlerin manda yönetimini sonlandırarak Filistin'den çekilmesinin ardından, 1948 yılında Filistinlilerin Nekbe (Büyük Felaket) diye andığı İsrail devletinin kuruluşu gerçekleşti.
İngiltere Filistin'den çekildikten sonra İsrail devletinin kurulmasıyla işgal süreci daha da yoğunlaştı, yüz binlerce Filistinli yurtlarından sürüldü, büyük can ve mal kayıpları yaşandı.
Balfour'un öncülük ettiği süreçte tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulan İsrail devleti, yarısından fazlasını zorunlu göçe maruz bıraktığı Filistinlilerin halihazırda yaşadığı bölgelere hâlâ "halksız vatan" muamelesi yapıyor.
Soykırımcı terör devleti İsrail, günlerdir Gazze'yi abluka altına alarak dünyanın en büyük açık hava mezarlığı haline getirdi. Çocuk, kadıni yaşlı demeden binlerce kişi katletti.
Tüm bu yaşananların gölgesinde dünyanın en karanlık ailesi olarak bilinen Rothschild ailesinin bir numaralı ismi Jacob Rothschild'un 2017 yılında verdiği röpartaj gündem oldu.
2017 yılında yayınlanan videoda Jacob Rothschild verdiği röportajda Gazze'de kurulması için Siyonist bir devlet kurması talimatını verdiğini ve parasını ödediğini söylüyor.
Söz konusu röportajda şu ifadelere yer veriliyor:
Yahudi spiker Jacob Rothschild'e "Bu mektup neden Dışişleri Bakanı tarafından amcanız Walter'a gönderildi?" sorusunu yönlediriyor.
Jacob Rothschild, "İlginç bir soru. Çünkü bu öncelikle Doğu Avrupa'dan gelen bir hareketti. Ama hareketin kimi sorumlusu olduğunu açıklığa kavuşturmadılar. Ayrıca sonuçta Büyük Britanya, bu yüzden bunun hitap edilmesi gereken kişinin Rothschild ailesi olması gerektiğini hissettiler.
Walter Lord Rothschild be o bir Siyonistti ve bunlar nadiren arka plandaki nedenler" ifadelerini kullanıyor.
Görüntülerin devamında spiker "O zaman Walter Balfour Deklorasyonu'nu aldı ve elimde bir kopyası var, sizden bunu bizim için okumanızı isteyebilir miyim acaba?" sözleriyle Jacob Rothschild'den mektubu okumasını istiyor.
Belgede yer alan ifadeler ise şunlar:
Majestelerinin hükümeti Filistin'de Yahudi halkı için bir ulusal yurt kurulmasına olumlu bakmaktadır. Filistin'de bulunan Yahudi olmayan toplulukların yurttaş ve dinsel hakları da herhangi bir başka ülkedeki Yahudilerin sahip oldukları haklara ve siyasal statüye zarar verebilecek herhangi bir şeyin yapılmaması kaydıyla bu hedefe erişilmesi için elinden gelen tüm çabaları harcayacaktır.
Bu deklarasyonu Siyonist Federasyo'nun bilgisine sunarsanız, size minnettar olacağım.
Saygılarımla Arthur James Balfour.
Jacob Rothschild'in belgedeki yazıyı okumansının ardından spiker "İşte Balfour Deklarasyonu bunu burada gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?" sorusunu soruyor.
Jacob Rothschild şu ifadeleri kullanıyor:
Gerçekten öyle olduğunu hissediyorum. Yahudi halkının tarihindeki en olağanüstün anlardan biri. Buna ulaşmanın 3000 yıl sürdüğü düşünüldüğünde, bu mucize nasıl oldu diyorsanız bu en inanılmaz oportünizm örneğidir.
Yani fakirleşmiş bir insan olduğumuzu düşünüyorsanız, bir şekilde İngiltere'ye giden bilim adamı Vitman ailemin üyeleri de dahil olmak üzere birkaç kişiyle tanışıyor. Onları baştan çıkarıyor öyle bir çekiciliğe ve inanca sahip ki Balfour'u Başbakan Lİoyd Gerorge'u ve bakanlarının çoğunu bu fikrin doğru olduğuna inanılmaz bir şekilde ikan ediyor.
Yahudilerin ulusal evinin oluşmasına izin verilmeli. Yani bu çok düşük bir ihtimal ve sonra biliyorsunuz, İngiliz kabinesi ile zorlu bir mücadele başlıyor ve mektup bildiğiniz gibi beş taslaktan geçiyor ve sonunda şu geliyor: Oldukça uzlaşmacı bir mektup olarak söylüyorum. Asil nokta Yahudi cemaatinin size bağlanması için orada olması. İlk önce ulusal bir yurttan ziyade bir yuva vaat eden kısmı var ve sonra da yapılacak hiçbir şeyin yapılmaması gereken kısım var. Ama asıl önemli noktaya geri dönüyorsunuz ki bu belki de binlerce yıldır Yahudi hayatındaki en büyük olaydır.
'Peki tüm anlatılanlar inanılması istenilen Rothschild versiyonu doğru muydu?'
İngiliz komplo teorisyeni olarak tanınan yazar David Icke'nin sosyal medyada konuya ilişkin yaptığı paylaşım gerçekleri gözler önüne bir kez daha sermiş oldu.
David Icke sosyal medya hesabından videoya ilişkin paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
(FOTOĞRAFTA: LORD LİONEL WALTER ROTHSCHİLD)
(FOTOĞRAFTA: CECIL RHODES)
Saçmalamayı kes, Jacob Rothschild;
YUVARLAK MASA DETAYI
Lord Lionel Walter Rothschild, 19. yüzyılın sonlarından itibaren Londra merkezli gizli bir grup olan Round Table'ın (Yuvarlak Masa) gücünün arkasındaydı. Bu, Rothschild'lar için Cecil Rhodes tarafından kurulan bir örgüttü ve Rhodes onlar adına Güney Afrika'yı yağmaladı.
(FOTOĞRAFTA: LORD ARTHUR BALFOUR)
"İNGİLİZ HÜKÜMETİNİN DESTEK VERDİĞİ BİR BELGEYDİ"
Rhodes, Round Table'ın ilk başkanıydı ve iç çemberinde bir üye vardı: İngiliz Dışişleri Bakanı olan LORD ARTHUR BALFOUR. Evet, o ünlü 1917 Balfour Deklarasyonu'nun arkasındaki isim. Bu deklarasyon, Yahudi bir vatanı için İngiliz hükümetinin kritik destek verdiği bir belgeydi. Bir süre sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun düşüşünden sonra Rothschild/Rockefeller tarafından yaratılan Milletler Cemiyeti tarafından Filistin'in yönetimini Britanya'ya verildi.
(FOTOĞRAFTA: İNGİLİZ AJAN LAWRENCE)
İNGİLİZ AJAN LAWRENCE DETAYI
Filistinliler, Britanya'nın 'Arap Ayaklanması'nda yardım etmeleri için manipüle edildi ve T. E. Lawrence ('Arabistanlı Lawrence') adlı Britanya askeri istihbarat ajanı tarafından yönlendirildi. Lawrence, Filistinlilere, Osmanlı İmparatorluğu'nu atmak için yardım ederlerse "bağımsızlık" sözü verdi, ancak aslında toprakların Rothschild Siyonist İsrail için belirlendiğini biliyordu.
"BALFOUR DEKLARASYONU LORD ROTHSCHİLD'E BİR MEKTUPTU"
'Balfour Deklarasyonu', bir parlamento açıklaması değil, iç çember operatörü Lord Balfour'dan Round Table'ın finansörü ve sahibi Lord Rothschild'a bir mektuptu. Başka bir deyişle, tam bir düzenleme. Şimdi dinleyelim, Rothschild'ların bize inanmamızı istedikleri versiyonu. Dinlediğimde dişlerim kaşınıyor.
BALFOUR DEKLARASOYNU NEDİR?
Arthur Balfour'un imzasını taşıyan ve onun adıyla tarihe geçen Balfour Deklarasyonu ile İngiltere hükümeti, o sırada Osmanlı toprağı olan ve Yahudi nüfusun küçük bir azınlık olduğu Filistin'de, "Yahudi halkı için ulusal bir anayurt kurulmasını" destekleyeceğini bildirdi.
Balfour, deklarasyonu, o sırada Birleşik Krallık vatandaşı Yahudilerin liderlerinden Lord Walter Rothschild'a gönderilen bir mektuba ekli olarak gönderilmişti.
Lord Rothschild, Yahudilerin "tarihi anayurt" saydıkları, Şeria/Ürdün Nehri'nin doğu yakasından Akdeniz'e kadar uzanan, o sırada Filistin denilen topraklarda bağımsız bir devlet kurma ülküsü, yani siyonizmin en önde gelen savunucusu ve İngiltere Siyonist Federasyonu'nun da başkanıydı.
Deklarasyon metni, Lord Rothschild'a mektupla gönderildikten bir hafta sonra 9 Kasım 1917 günü gazetelerde de yayımlandı ve böylece kamuoyunun konuyla ilgili bilgisi oldu.
Bu aynı zamanda dünyadaki güçlü ve etkili bir ülke tarafından siyonizme verilen ilk açık destekti.
Buna karşılık metinde "devlet" yerine, bilerek daha muğlak "ulusal anayurt" kavramı kullanılıyor, Filistin denirken tam olarak hangi sınırların kastedildiği de belirtilmiyordu.
İngiltere hükümeti daha sonra "Filistin'de bir Yahudi anayurdu" derken bütün Filistin'i kastetmediğini bildirmişti.
Balfour Deklarasyonu ve İsrail-Filistin Sorunu: İngiltere'nin 1917'deki bildirisi ve Orta Doğu'ya 67 kelimeyle bıraktığı sorunlu miras
İngiltere'nin eski dışişleri bakanlarından Arthur Balfour'un adı ülkede lise tarih kitaplarında pek geçmez ama aynı yaşlardaki İsrailli ve Filistinli öğrenciler onun kim olduğunu ve ne yaptığını size 104 yıl sonra hala bütün detaylarıyla anlatabilirler.
2 Kasım 1917'de, Birinci Dünya Savaşı sürerken, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı olan Arthur Balfour tarafından yapılan açıklama her iki halkın ulusal tarih öğretisinde önemli ama çok farklı birer yer taşıyor.
İngiltere, Balfour Deklarasyonu'nun içinde 67 kelimeyle, o sırada Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olan Filistin topraklarında bir "Yahudi ulusal anayurdu" kurulmasını destekleyeceğini bildirdi.
Deklarasyon bu nedenle birçokları için İsrail-Filistin Sorunu'nun başlangıç noktasını oluşturuyor.
Deklarasyondaki ifade neydi?
Arthur Balfour'un imzasını taşıyan ve onun adıyla tarihe geçen Balfour Deklarasyonu ile İngiltere hükümeti, o sırada Osmanlı toprağı olan -ve Yahudi nüfusun küçük bir azınlık olduğu- Filistin'de, "Yahudi halkı için ulusal bir anayurt kurulmasını" destekleyeceğini bildirdi.
Balfour, deklarasyonu, o sırada Birleşik Krallık vatandaşı Yahudilerin liderlerinden Lord Walter Rothschild'a gönderilen bir mektuba ekli olarak gönderilmişti.
Lord Rothschild, Yahudilerin "tarihi anayurt" saydıkları, Şeria/Ürdün Nehri'nin doğu yakasından Akdeniz'e kadar uzanan, o sırada Filistin denilen topraklarda bağımsız bir devlet kurma ülküsü, yani siyonizmin en önde gelen savunucusu ve İngiltere Siyonist Federasyonu'nun da başkanıydı.
Deklarasyon metni, Lord Rothschild'a mektupla gönderildikten bir hafta sonra 9 Kasım 1917 günü gazetelerde de yayımlandı ve böylece kamuoyunun konuyla ilgili bilgisi oldu.
Bu aynı zamanda dünyadaki güçlü ve etkili bir ülke tarafından siyonizme verilen ilk açık destekti.
Buna karşılık metinde "devlet" yerine, bilerek daha muğlak "ulusal anayurt" kavramı kullanılıyor, Filistin denirken tam olarak hangi sınırların kastedildiği de belirtilmiyordu.
İngiltere hükümeti daha sonra "Filistin'de bir Yahudi anayurdu" derken bütün Filistin'i kastetmediğini bildirmişti.
Balfour Deklarasyonu'nun perde arkası
İngiltere'de, 1914 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açılmasının hemen ardından toplanan Savaş Kabinesi, Filistin'in geleceğini konuşmaya başlamıştı.
Kabine üyelerinden biri olan siyonist Herbert Samuel, Yahudiler için bir ulusal vatan fikrini içeren bir bildiriyi meslektaşlarına dağıtmıştı.
1915 yılında Filistin de dahil Osmanlı İmparatorluğu'na ait bölgelerde nasıl bir politika izleneceğini belirlemek üzere bir komisyon kuruldu.
1916 yılında İngiltere'de David Lloyd George başbakan oldu. Lloyd George, Osmanlı İmparatorluğu'nun olduğu gibi korunup kontrollü bir reformdan geçirilmesinden yana olan selefi Herbert Henry Asquith'ten farklı düşünüyordu.
Siyonist fikirlerin İngiltere siyaseti içinde etkisi de giderek artıyordu. 1917 yılında yapılan bir konferansta İngiltere ilk kez siyonistlerle müzakerelere girdi.
Yine 1917 yılında Dışişleri Bakanı Balfour'un isteği üzerine Siyonist Federasyonu Başkanı Lord Rothschild ve Chaim Weizmann bir açıklama taslağı hazırladı.
Eylül ve Ekim aylarında yeni taslaklar hazırlandı ve İngiltere hükümeti içinde tartışıldı. Bu taslaklarda siyonist ve siyonizm karşıtı Yahudilerin görüşlerine başvurulmuş ancak Filistin yerli nüfusunun ezici çoğunluğunu oluşturan Filistinli Araplar temsil edilmemişti.
31 Ekim 1917'de Balfour Deklarasyonu'nun nihai metni kabine tarafından onaylandı.
Filistinliler neden ihanet sayıyor?
Deklarasyonun geri kalan kısmı aslında bu politikaya, o sırada bölgenin yerli halkının çok ağırlıklı bir kısmını oluşturan Filistinlilerin aleyhine olacağını söyleyerek muhalefet edenleri yatıştırmaya yönelik ifadeler içeriyordu.
Deklarasyonda, "Yahudi anayurdu" oluşumunun bölgede hali hazırda yaşamakta olan "Yahudi olmayan toplumların din ve ibadet özgürlükleri ile temel haklarının hiçbiri şekilde zedelememesi gerektiği" de söyleniyor, bölgede nüfusun çok büyük kısmını oluşturan Filistinli Arapların haklarının güvence altına alınması çağrısı yapılıyordu.
Ama Filistinliler deklarasyonu büyük bir ihanet olarak gördüler çünkü Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere, o sırada Osmanlı yönetiminde olan bu topraklarda yaşayan Filistinliler de dahil Arap halklarına da gelecek için vaatlerde bulunmuş ve onlardan askeri destek almıştı.
YORUMLAR