Tarık Akan yaşamını yitirdi.

Tarık Akan yaşamını yitirdi.

Jönlükten devrimciliğe Yeşilçam’ın bir efsanesine daha veda Geçtiğimiz günlerde akciğer kanseri tedavisi gördüğü ortaya çıkan efsane oyuncu Tarık Akan yaşamını yitirdi.

17 Eylül 2016 - 07:28 - Güncelleme: 17 Eylül 2016 - 09:38

Giriş Tarihi: 16.9.2016 08:46 Güncelleme Tarihi: 17.9.2016 07:35

hayatını kaybetti

Tarık Akan hayatını kaybetti

Yeşilçam'ın usta ismi , 66 yaşında akciğer kanseri sonucu yaşamını yitirdi.

Geçtiğimiz günlerde akciğer kanseri tedavisi gördüğü ortaya çıkan efsane oyuncu yaşamını yitirdi.

Ünlülerin yıllar önce ve yıllar sonraki halleri!

TARIK AKAN KİMDİR?

Asıl adı Tahsin Tarık Üregil olan Tarık Akan, 13 Aralık 1949 yılında İstanbul'da bir abla ve bir ağabeyden sonra üçüncü çocuk olarak dünyaya geldi.

Tarık Akan, subay olan babası Yaşar Bey'in görevi nedeniyle Erzurum Dumlupınar İlkokulu'nda başladığı ilkokulu Kayseri'de tamamladı ve babasının emekliliğinden sonra ailesiyle İstanbul Bakırköy'de yaşamaya başladı.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Yüksek Mühendisliği'nde okuyan Tarık Akan, ardından Gazetecilik Yüksek Okulu'na girdi ve bu bölümden mezun oldu.

Tarık Akan kimdir?

YEŞİLÇAM KARİYERİ

Sinemaya geçmeden önce Bakırköy plajlarında cankurtaranlık ve işportacılık yapan Akan, 1970 yılında Ses Dergisi'nin açtığı Sinema Artist Yarışması'nı kazanarak 1971'de ilk filmi olan 'Solan Bir Yaprak Gibi'yle kamera karşısına geçti ve Tarık Akan adını aldı.

İşte Tarık Akan'ın ilk kez göründüğü sahne!

1979 yılında zorunlu askerlik görevini yedek subay olarak Denizli'de tamamlayan Akan, 1970-1975 arası yılda 12 filmde rol alarak Yeşilçam'ın en parlak günlerinde yer aldı. Emel Sayın'la ''Mavi Boncuk''ta Hülya Koçyiğit'le ''Sev Kardeşim''de, Hale Soygazi ile ''Gece Kuşu Zehra''da oynadı ve ''Hababam Sınıfı'' ile Türk sinemasının unutulmazları arasına girdi. Akan, daha sonra ''değişirken yok olmayı'' göze aldı ve mesajı olan filmler yapmaya karar verdi. Bu kararın ilk ürünü "Nehir"i Cüneyt Arkın'la birlikte oynadığı ''Maden'', ''Sürü'', ''Yol'', ''Kanal'' gibi politik filmler takip etti.

Tarık Akan'ın ağabeyi konuştu

1986 yılında Yasemin Erkut ile evlenen oyuncunun aynı yıl Barış Zeki Eregül adlı oğlu dünyaya gelmiştir. İki yıl sonra, 1988 yılında Yaşar Özgür Eregül ve Özlem Eregül adındaki ikiz çocukları dünyaya gelmiştir.

Oyuncu, evlendikten dört yıl sonra 1989 yılında boşanmıştır. Akan'ın, ilk çocuğu olan Barış Zeki Eregül 2009 yılında Tarık Akan'ın da oynadığı "Deli Deli Olma" adlı filmde babasının gençliğini oynayarak oyunculuk hayatına atılmıştır.

12 Eylül döneminde Tarık Akan, askeri darbenin hemen ardından, 1981 başlarında, Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı. Böylece 12 yıl hapis istemiyle uzun bir yargılanma süreci başladı ve 2,5 ay hücre hapsi cezası aldı.

Ediz Hun, Tarık Akan'ı anlattı

 2002 yılında hapishane günlerini ve darbe sürecini "Anne Kafamda Bit Var" isimli kitabında anlatan Akan, yazarlık deneyiminin yanında 1991 yılında daha önceleri kendisinin de okuduğu Taş Özel İlkokulu'nu yap-işlet-devret sistemi ile alarak Özel Taş Koleji'ni kurdu ve eğitim sektörüne de giriş yaptı.

Eğitim konusunda da diğer işlerinde olduğu gibi başarılı oldu. Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devir alan oğlu Ali Esin'den vakıf başkanlığını devir alarak, 2005 yılında Nesin Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yaptı.

111 sinema filmi ve 4 televizyon dizisinde rol alan ünlü oyuncu, 1985 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali'nde "Pansiyon" filmi ile Gümüş Ayı Mansiyon Ödülü'nü aldı ve 1982 yılında Cannes Film Festivali'nde "Yol" filmi ile En İyi Erkek Oyuncu adayı oldu. 1973 – 2002 yılları arasında 12 ödüle layık görüldü.

Hale Soygazi Tarık Akan'ı anlattı

SON DÖNEMDE HATALI ÇIKIŞLARI İLE GÜNDEME GELMİŞTİ

Türk sinemasının büyük oyuncularından Tarık Akan, son birkaç yıl içinde çok fazla siyasallaşmış, yaptığı hatalı çıkışlar nedeniyle sık sık eleştiri konusu olmuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi hakkında sarfettiği sözler nedeniyle sık sık eleştiri konusu olan Tarık Akan, demokrasi ve milli irade konusunda yaptığı sıradışı çıkışlar çok konuşulmuştu. Berkin Elvan için "hayatı durdurun" çağrısı yapan Tarık Akan'ın bir eleştirildiği konu ise Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın ölümüyle ilgili. Akan, "O adliyede savcıyı öldüren teröristlere, terörist diyemedi. "Ben öyle bir laf kullanmak istemiyorum" diyen Tarık Akan 'yapılan eylem yanlış oraya girmeleri yanlış diyorum. 'Ben onların için terörist lafını kullanmam' demişti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

neden öldü?

Tarık Akan neden öldü?

Türk sinemasının yakışıklı oyuncusu 'ın hayranlarını yasa boğan ölümünün arkasında hangi rahatsızlık yer alıyordu? İşte Tarık Akan'ın ölüm nedeni

Sayısız filmde rol alan ve milyonların gönlüne taht kuran Türk sinemasının yakışıklı jönü bu sabah öldü. Ani vefat haberi hayranlarını şok ederken Akan'ın ismi ve parlak kariyeri tüm hayranlarının gözünden film şeridi gibi geçti. Tarık Akan'ın ölüm nedeni ise son asrın en acımasız hastalığı ...

TARIK AKAN NEDEN ÖLDÜ?

Tarık Akan tedavi gördüğü hastanede bu sabah öldü. Ünlü oyuncunun ölüm nedeninin ise Kanser olduğu açıklandı. olan Tarık Akan bir süredir gözlerden uzak evinde ve son dönemde hastanede tedavisini sürdürüyordu. Henüz doktorlarından son durumuna ve ölümüne ilişkin ayrıntılı açıklama yapılmamasına karşın Akan'ın ölüm nedeninin Akciğer kanseri ve buna bağlı gelişen belirtiler olduğu açıklandı.

Tarık Akan birden öleceğim demişti

Tarık Akan; 2 yıl önce verdiği bir röportajda, "Yatağımda ve birden öleceğim. Tırt diye gideceğim" ifadelerini kullanmıştı.

Tarık Akan birden öleceğim demişti

Akciğer kanserine yenik düşen Tarık Akan, 66 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Ölümüyle yakınlarını yasa boğa usta oyuncunun 2 yıl önce Posta gazetesine verdiği röportaj ortaya çıktı. Tarık Akan, o röportajında 97 yaşında, yatağında birden öleceğini söylemişti.

Tarık Akan birden öleceğim demişti

"BEN BİLİYORUM NASIL ÖLECEĞİMİ"

İşte o röportajdan bir kısım;

- Nasıl bir hayat var önünde, ne bekliyorsun?

Herkes bilmez ama ben biliyorum ne zaman ve nasıl öleceğimi...

- Tövbe, Bismillah!

Vallahi! Şimdi bana kızacak tutucular ama... 97 yaşında, yatağımda ve birden öleceğim. Tırt diye gideceğim!

- 97? Uğurlu sayın mı? Yok uğursuz olmalı, sen öleceğine göre...

Hayır, dedemin ölüm yaşı... Eminim ben de o yaşta öleceğim. Sonra sana saat de söylerim, o kadar net biliyorum yani!

Tarık Akan'ın oğlu amcasına kızdı

Tarık Akan'ın oğlu, amcasının yaptığı açıklamaların şov amaçlı olduğunu iddia etti..

Tarık Akan'ın oğlu amcasına kızdı

Kansere karşı verdiği mücadeleyi kaybeden Tarık Akan, sevenlerine büyük üzüntü yaşattı. Akan'ın ölümünden sonra usta oyuncunun ağabeyi cenaze konusunda sıkıntı yaşandığını ve hastanenin kendisine bilgi vermediğini söyledi.

Tarık Akan'ın ağabeyinin sert açıklamalarından sonra, usta oyuncunu oğlu Barış Zeki Üregül'den de bir açıklama geldi. Barış Zeki Üregül, amcasının şov amaçlı konuştuğunu söyledi.

Tarık Akan'ın oğlu amcasına kızdı

"ŞOV AMAÇLI KONUŞUYOR"

Tarık Akan'ın son anlarında yanında bulunan oğlu Barış Zeki Üregül, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Babam 3 haftadır hastanede tedavi görüyordu. Bodrum’dayım derken babam hastanedeydi. Orada sadece 1 hafta tatil için kaldı, hastalığı ağırlaştı ve yatış verdiler. Dün gece 1’de biz üç çocuğu başındayken vefat etti. Babam sadece biz ailesi için değil. Tüm Türkiye için önemli biriydi. Şimdi yalan yanlış iddialar atan o şahıs (ağabeyi Turgut Üregül) şov amaçlı hastanenin önünde konuşuyor. Gerekli açıklamayı yapmak istedim çünkü bizim kaybımızdan reklam yapmaları çok can acıtıcı.

"BABAMIZI ÇOK SEVİYORUZ"

‘Cenaze kayıp’ demesi çok garip, biz şu an babamızın vefat işlemleriyle ilgilenirken aşağıda konuşma yapan kişinin yıllardır babamın olduğu yere bile yaklaşamaması herkesçe biliniyordu. Cenaze işlemlerini bugün gün içinde kararlaştırıp bilgi vereceğiz. Babamızı çok seviyoruz, sevenlerine de teşekkür ediyoruz”

Tarık Akan'ın ağabeyi cenazeyi sahiplenen komünistlere kızdı VİDEO

Tarık Akan'ın oğlu amcasına kızdı

Arif Keskiner: Tarık Akan Nazım için Moskova'ya gitti

Tarık Akan'ın oynadığı birçok filmin yönetmeni olan Arif Keskiner canlı yayında vefat eden arkadaşını anlattı.

Arif Keskiner: Tarık Akan Nazım için Moskova'ya gitti
Ünlü sanatçı Tarık Akan bu sabah vefat etti. Haber kanallarının son dakika olarak geçtiği haber sonrası, Tarık Akan'ın arkadaşları televizyonlara bağlanarak arkadaşlarını anlattı.

Tarık Akan neden öldü?

Ünlü sanatçı Tarık Akan bu sabah vefat etti. Haber kanallarının son dakika olarak geçtiği haber sonrası, Tarık Akan'ın arkadaşları televizyonlara bağlanarak arkadaşlarını anlattı.

TARIK AKAN NAZIM HİKMET İÇİN MOSKOVA'YA GİTTİ

NAZIM HİKMET İÇİN MOSKOVA'YA KADAR GİTTİ, ATATÜRKÇÜYDÜ

Habertürk ekranlarına bağlanan yönetmen Arif Keskiner şunları söyledi:

"Birlikte filmler yaptık ödüller aldık. Büyük bir idealistti. Sol görüşlüydü, müthiş bir Atatürkçüydü. Başımız sağ olsun diyorum. Nazım Hikmet Vakfı'nın ikinci başkanıydı mesela. O vakıf için elinden geleni yaptı. Nazım Hikmet'le ilgili araştırma yapmak için Moskova'ya kadar gitti. Kendi cebinden para vererek Atatürk ve Cumhuriyet'le ilgili çalışmalar yaptı. İyi bir Cumhuriyetçiydi"

Müjdat Gezen: Tarık Akan'ı sevmeyenin çıkarı vardır

Tarık Akan'ın vefatının ardından canlı yayına bağlanarak arkadaşını anlatan isimlerden biri de Müjdat Gezen oldu.

Müjdat Gezen: Tarık Akan'ı sevmeyenin çıkarı vardır

Vefat eden Tarık Akan hakkında en çarpıcı yorumlardan biri de sanatçının arkadaşı Müjdat Gezen'den geldi.

Gezen, Tarık Akan'ın ilk mesleğinin cankurtaranlık olduğunu vurguladı ve "Tarık'ı sevmeyenin kesin başka çıkarları vardır" dedi.

Müjdat Gezen: Tarık Akan'ı sevmeyenin çıkarı vardır

İLK MESLEĞİ CANKURTARANLIKTI

İşte Müjdat Gezen'in o açıklamaları:

Eski yıllardan tanırım, Tarık'ı sanatçı yönüyle konuşmayacağım. İlk mesleği can kurtarandı. Tarık, başkalarının canını kurtarmak için kendine bir meslek edinmişti. Yazlık Bodrum'da bir evi vardı.

TARIK'I SEVMEYEN YOKTUR

Kazandığı bütün paralarla okul açan bir adamdı. Tarık ile olan dostluğum çok farklıydı. Tarık'ı sevmeyene pek rastlamadım.

Müjdat Gezen: Tarık Akan'ı sevmeyenin çıkarı vardır

SEVMEYENİN BİR HESABI, ÇIKARI VARDIR

Sevmeyenler varsa kafasını yastığa koyup düşünmek lazım çünkü vatanseverdi. Tarık'ı sevmemek hemen hemen imkansızdı. Tarık Akan'ı sevmemek için bir insanın kesin çıkarı olması gerekiyor..

Jönlükten devrimciliğe Yeşilçam’ın bir efsanesine daha veda

1 yıldan uzun süredir akciğer kanseriyle mücadele eden sinema sanatçısı Tarık Akan, 66 yaşında hayatını kaybetti

Tarık Akan

Yeşilçam’ın unutulmaz sanatçısı Tarık Akan, akciğer kanseri sonucu 66 yaşında hayatını kaybetti. Yeşilçam’ın en yakışıklı jönlerinden biri olarak 1971’de başladığı sanat hayatına 111 film sığdıran Tarık Akan, 80’li yıllarla birlikte devrimci kimliğiyle karşımıza çıktı. Mavi Boncuk’ta “Yakışıklı Necmi”, Hababam Sınıfı’nda “Damat Ferit”le boy gösteren sanatçı, Maden’de “Nurettin”, Yol’da “Seyit Ali”, Sürü’de “Şivan” olarak bambaşka bir kimliğe büründü. 12 Eylül döneminde hapis yattı, bunu beyazperdeye de taşıdı. Son dönemde sıkı muhalif kimliğiyle gördüğümüz Tarık Akan, kanserle adı yan yana geldiğinde “İyiyim” mesajı verdi. Ancak hastalık yakasını bırakmadı. Duyanlar inanamadı: “Aaa! Tarık Akan ölmüş.” Zeki Alasya’nın ölümünde Ayşen Gruda’nın dediği o cümle, bir kez daha yerini buldu: “Dün her evden bir cenaze kalktı.”

‘MÜCADELE HİÇ BİTMEYECEK’

7 Eylül’de Adana’nın Çukurova Belediyesi tarafından düzenlenen Yılmaz Güney’i anma gecesine telefonla bağlanan Tarık Akan, görüşme sırasında Yılmaz Güney’in bir efsane olduğunu ifade ederken, eşi Fatoş Güney’den ‘mücadelesini sürdürmesini’ istemişti. Cep telefonu ile salona dinletilen görüşme sırasında, Fatoş Güney’in “Tarık sen bizim canımızsın ve iyileşeceksin, yine güzel işler yapacaksın” sözlerine, Akan “Mücadele hiç bitmeyecek” karşılığını vermişti. Bu, Akan’ın kamuoyu önündeki son mesajıydı.

İstanbul’da dünyaya geldiğinde adı Tarık Tahsin Üregül’dü... Subay olan babası Yaşar Üregül’ün görevi nedeniyle bir süre Erzurum Dumlupınar ve Kayseri’de yaşadı. Babasının emekli olmasıyla tekrar İstanbul’da taşındı. Ortaokul ve liseyi Bakırköy’de bitirdi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde makine mühendisliği okudu, ardından girdiği gazetecilik yüksek okulundan mezun oldu. Sinemaya başlamadan önce Bakırköy ve Yeşilköy sahillerinde cankurtaranlık yaptı. 21 yaşındayken katıldığı Ses Dergisi’nin düzenlediği “Sinema Artist Yarışması” hayatını değiştirdi. Yarışmada birinci oldu. Geçen yıl Habertürk TV’ye verdiği röportajında, o günleri şöyle anlatıyordu:

“Allem ettiler kallem ettiler, beni o yarışmaya soktular. Birinciye çok para veriyorlardı. Kazanınca Bakırköy’de yürüyemez oldum. Herkes bana bakıyordu. Elimden tuttular, götürdüler. Zorla sinemaya girdim.”

ARTIK TARIK AKAN’DI

Yeşilçam’a adım atmıştı. Artık Tarık Akan’dı... Genellikle kadınlar için söylenir ama “Allah özene bezene yaratmış” sözü onun için söylenmişti sanki. Yeşilçam’da kısa sürede kendini kabul ettirdi. Olağanüstü yakışıklılığı, zümrüt gözleri, boyuyla bosuyla kadınların sevgilisi olmuştu. Saç stili, giyinişiyle de hayranlık uyandırıyordu. Kimi zaman romantik bir sevgili, kimi zaman haylaz bir öğrenciydi. Ama şöhretin büyüsüne hiç kapılmadı. Hep mütevazı kaldı. En büyük destekçisi ise Ertem Eğilmez’di... 1971’de “Solan Bir Yaprak” filmi ile oyunculuk kariyerine başladı. Başrol, yalnızca 1 yıl sonra geldi. 1974 yılında Ertem Eğilmez’in yönettiği Rıfat Ilgaz’ın aynı adlı eserinden uyarlanan “Hababam Sınıfı” (1975) ile devam filmi olan “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı”da “Damat Ferit” rolüyle karşımıza çıktı. Hem Hababam serisi, hem de 1975 yılındaki Gülşen Bubikoğlu ile oynadığı “Ah Nerede” adlı romantik komedi ile gişede büyük başarı sağladı. Yeşilçam’ın sembolü olan yıldızlarla oynadığı filmlerle de ön plana çıktı.

SALONDAN TOPLUMSAL HAYATA

1970’lerin ikinci yarısından itibaren toplumsal mesajlar veren, siyasi görüşünü de ortaya koyan filmlerde rol almaya başladı. Birçok filminde, işçi sınıfının, ezilenlerin sorunlarına yer verdi. Haksızlıklara direndi, yeri geldi meydan okudu. Bu kararı verdiğinde henüz 28 yaşındaydı... Bu filmlerle birlikte bıyık da bıraktı. 1977’de Zeki Ökten’in yönetmenliğini üstlendiği, başrollerini Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz ile paylaştığı “Sürü”, ertesi yıl Cüneyt Arkın’la beraber oynadığı “Maden”, 1982’de Şerif Gören ve Yılmaz Güney’in yönettiği “Yol” filmi geldi. Türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden biri kabul edilen Yol, 1982 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye aldı, Akan da En İyi Örkek Ödülü’ne aday gösterildi. Bu film onu dünyaya da duyurdu. 1990’da Yusuf Kurçenli’nin yönettiği “Karartma Geceleri” filminde, işkence gören bir öğretmeni canlandırdı. Uluslararası alanda da ödül alan film, Yeşilçam’ın klasikleri arasına girdi.

12 EYLÜL DÖNEMİ

Tarık Akan, 12 Eylül’ün mağdurlarından biriydi. 12 Eylül’ün hemen ardından, 1981 başlarında Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı ve 2.5 ay hücrede kaldı. O dönemi anlattığı anı kitabı, 2002’de “Anne Kafamda Bit Var” adıyla yayınlandı. Dönemin önemli olaylarına da değindiği kitabının bir bölümünde Yol filminin yapım öyküsüne de yer verdi. Bir dönem Yeşilçam’dan dışlandı. 12 Eylül sürecinde taksi kiralama sistemi ile ticaret hayatına atıldı. Şimdi adeta sessizliğe bürünen ve kendisinin de okuduğu Bakırköy’deki Taş Mektep adlı ilkokulu, yap-işlet-devret sistemi ile alarak Özel Taş Koleji’ni kurdu. 1986’da evlendi ve 3 çocuğu dünyaya geldi. 1995’te Aziz Nesin’in vefatından sonra görevini devralan oğlu Ali Nesin’den, Nesin Vakfı Başkanlığı’nı devraldı.

TAŞLARIN SIRRI’YLA EKRANA DÖNDÜ

Tarık Akan, 80’li yılların ardından 90’lar ve 2000’lerde de sinema filmlerine devam etti. Ancak eskiden olduğu gibi çok film çekmedi. 1991-1992 yılında çekilen “Taşların Sırrı”, onu bir televizyon ekranında gördüğümüz ilk dizisi oldu. 2002-2004 arasındaki TRT’de yayınlanan “Koçum Benim” adlı dizi, büyük beğeni kazandı, reyting rekorları kırdı. 2009’da Yol’dan sonra Şerif Sezer’le tekrar kamera karşısına geçtiği “Deli Deli Olma” adlı filmde, gençliğini oğlu Barış Zeki Üregül oynadı.

SİLİVRİ’DE EN ÖNDEYDİ

Son dönemde Bodrum Akyarlar’da taştan bir Rum evini restore edip dostlarını da ağırladığı yazlık evinde de kalmaya başlayan Tarık Akan, muhalif kimliğiyle öne çıktı. Ergenekon ve Balyoz davalarında da en önde yer aldı. Kumpas mağduru olan arkadaşlarını Silivri zindanlarında hiç yalnız bırakmadı. Yeri geldi kalabalığın en önünde durdu, barikatları yıkmaya çalıştı, yeri geldi sessiz çığlıkların sesi oldu. Onun yaptığı şey, inandığı yolda bir sanatçının duruşuydu.

‘AAA! TARIK AKAN ÖLMÜŞ’

Hiç kimsenin ölümü yakıştıramadığı Türk sinemasının efsanesi Tarık Akan’ın vefat haberi, dün sabah 08.30 sıralarında duyuldu. Akan’ın, akciğer kanseri sonucu tedavi gördüğü İstanbul Amerikan Hastanesi’nde hayatını kaybettiği açıklandı. Akan’ın gece 01.00’de yaşamını yitirdiği ifade edildi. Ölümünün ardından cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı Gasilhanesi’ne gönderildi.

Duyanlar duymayanlara “Aaa! Tarık Akan ölmüş” derken, hem şaşkınlık hem de üzüntülerini dile getiriyordu. Dün sanki herkesin evinden bir cenaze çıkmıştı... Ayşen Gruda’nın, Zeki Alasya’nın ölümünde söylediği gibi...

KİMLİK KARTI

Doğum yeri-yılı: İstanbul-1949
Asıl ismi: Tarık Tahsin Üregül
Eğitimi: Gazetecilik yüksek okulu mezunu
Oynadığı film sayısı: 111
Önemli filmleri: Emine (1971), Solan Bir Yaprak Gibi (1971) Canım Kardeşim (1973), Hababam Sınıfı serisi (1974-1976), Ah Nerede (1975), Sürü (1977), Baraj (1977), Nehir (1977), Maden (1978), Kanal (1979), Adak (1979), Yol (1982), Deli Kan (1982), Derman (1983), Pehlivan (1983), Tele Kızlar (1985), Su da Yanar (1987), Üçüncü Göz (1988), Karartma Geceleri (1990), Çözülmeler (1994), Eylül Fırtınası (2000), Deli Deli Olma (2009)

Bu haber 9039 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya'da resmi törenle karşılandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya'da resmi törenle karşılandı
29 Nisan Salı 2025 Gazete Manşetleri
29 Nisan Salı 2025 Gazete Manşetleri