Giriş Tarihi: 07.01.2017 03:27 Son Güncelleme Tarihi: 07.01.2017 10:52
Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri
Türkiye ve Irak'ın yayınladığı ortak bildiride, iki ülke topraklarında terör örgütlerinin barınamayacağı vurgulandı. İki taraf, DEAŞ'a karşı mücadele ve bölgede istikrarın sağlanması konusunda birlikte hareket etme kararı aldı.
Türkiye ve Irak'ın yayınladığı ortak bildiride, iki ülke topraklarında terör örgütlerinin barınamayacağı vurgulandı. İki taraf, DEAŞ'a karşı mücadele ve bölgede istikrarın sağlanması konusunda birlikte hareket etme kararı aldı.
Türkiye ve Irak arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin üçüncü toplantısı bugün Bağdat'ta gerçekleşti.
Toplantıda, iki ülkenin çıkarlarına hizmet edecek ekonomik ve siyasi stratejik ilişkileri tesis etme ve geliştirme konularının ele alındığı bildirildi.
ORTAK BİLDİRİ YAYINLANDI
Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı (YDSK) sonucunda yayınlanan ortak bildiri şöyle: "İki taraf, iki ülke arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı çerçevesinde, karşılıklı güvenlik ve istikrarın sağlanacağını ve birlikte terörle mücadele etmeyi benimsediklerini vurguladı. İki taraf, Başika Kampı'nın bir Irak kampı olduğunu vurguladı. Irak tarafı, Başika kampı hususundaki tutumunun sabit olduğunu belirterek, Türk tarafının kuvvetlerini çekmeye yönelik süreci başlatması ve bu meselenin sona erdirilmesi gerekliliğini vurguladı. Türk tarafı, Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyduğunu yineledi. İki taraf, aralarındaki ticari ve ekonomik işbirliği düzeyinin artırılmasının, terörden zarar gören bölgelerin yeniden inşasının ve iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların hayata geçirilmesinin önemini vurguladı.
TERÖR ÖRGÜTÜ BARINAMAYACAK
İki taraf, Dicle ile Fırat Nehirlerine ait suların yönetiminde ve ortak su projelerinde işbirliğinin artırılması üzerinde anlaştı. Türkiye Hükümeti, Ninova'nın kurtarılması ve DEAŞ'ın varlığını yok etme operasyonları kapsamında; Irak Silahlı ve Güvenlik Kuvvetlerinin elde ettiği kaydadeğer ilerlemeyi takdirle karşıladığını belirtti. İki taraf, topraklarında herhangi bir terör örgütünü bulundurmayacaklarını ve iki ülkenin milli güvenliğini tehdit eden herhangi bir faaliyette bulunulmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. İki taraf, Uluslararası Koalisyon'un DEAŞ'a karşı yürüttüğü mücadelede işbirliği içinde hareket edeceklerini belirtti. İki taraf, iki ülke halkları arasındaki kültürel ve sosyal bağların kuvvetlendirilmesi, iki ülke vatandaşlarının kaynaşmalarına imkan sağlanması için kültür ve turizm alanında kapsamlı bir atılım yapılması gerekliliğini vurguladı. İki taraf, ortak stratejik vizyon temelinde çıkarları ve sınamaları belirleyerek, bölgede güvenliğin ve istikrarın sağlanması için birlikte çalışmak, ayrıca mezhebi ve etnik kutuplaşma dahil bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden tüm faktörleri bertaraf etmek üzerinde mutabık kaldı."
Türkiye-Irak 3. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısının ardından yayımlanan ortak bildiride, "İki taraf, topraklarında herhangi bir terör örgütünü bulundurmayacaklarını ve iki ülkenin milli güvenliğini tehdit eden herhangi bir faaliyette bulunulmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. İki taraf, Uluslararası Koalisyon'un DEAŞ'a karşı yürüttüğü mücadelede işbirliği içinde hareket edeceklerini vurguladı." ifadelerine yer verildi.
Peşmerge ve Irak ordusu Sincar’ı temizleyecek
Başbakan Binali Yıldırım, Sincar’ın PKK’dan temizlenmesi için Irak Başbakanı İbadi’den destek sözü aldı. Yıldırım, “Peşmerge ve Irak merkezi güçlerince, gerekli çalışmalar yapılacak” dedi
Başbakan Binali Yıldırım, Sincar'ın PKK'dan temizlenmesi için Irak Başbakanı İbadi'den destek sözü aldı. Yıldırım, "Peşmerge ve Irak merkezi güçlerince, gerekli çalışmalar yapılacak" dedi Başbakan Binali Yıldırım, dün Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir sayfa açacak tarihi bir ziyaret gerçekleştirdi, Yıldırım Irak Başbakanı Haydar El İbadi tarafından Bağdat'ta resmi törenle karşılandı. Başbakanlık Sarayı'nda gerçekleştirilen törende, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık da hazır bulundu. Yıldırım, Irak Başbakanı Haydar El İbadi ile hem ikili görüşme gerçekleştirdi. Başbakan Yıldırım şunları söyledi:
İSTEĞİMİZ GÜZEL GÜNLERİ BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRMEK: Irak'ın üzüntüsü bizim üzüntümüzdür. Asırlardır bu topraklarda kardeşçe yaşadık, bundan sonra da karşılıklı olarak halklarımızın menfaatini, refahını sağlamak için birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
Başbakan Yıldırım, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Bağdat'ta Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Irak Başbakanı İbadi, Başika konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldığını açıkladı.
Başbakan Yıldırım da Sincar'ın terörden temizlenmesi için gereken yapılacağını söyledi.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları:
"IRAK'IN EGEMENLİĞİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Başbakan Yıldırım, "Irak Başbakanı İbadi'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı 'PKK'nın Irak toprakları üzerinden Türkiye'ye zarar vermesine izin vermeyeceğiz' açıklaması bizim için çok önemli. Bundan büyük bir memnuniyet duyduk. Bu da teröre karşı beraber, birlikte neler yapabileceğimizi en iyi şekilde gösteriyor. Irak'ın egemenliği bizim için çok önemlidir, egemenliğine zarar verecek hiçbir girişime, hiçbir harekete rıza göstermeyiz, içinde olmayız. Irak'ın bütünlüğü de aynı şekilde bizim için önemlidir, bunun bilinmesini isteriz.
"DOSTANE BİÇİMDE ÇÖZÜME ULAŞTIRMIŞ OLACAĞIZ"
Başika'daki Türk askeri varlığını konuştuk. Bu bir keyfiyet değil, bir ihtiyaçtan doğmuştur. Görüyoruz ki DEAŞ'tan bölgenin temizlenmesinde önemli mesafe katedilmektedir. Buna uygun olarak bu konuyu da dostane biçimde çözüme ulaştırmış olacağız.
Başbakan Yıldırım'dan Sincar açıklaması
"SİNCAR TEMİZLENECEK"
Peşmerge ve Irak merkezi güçleri ile Sincarın terör unsurlarından temizlenmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılacak. Bizim için terör nereden gelirse gelsin aynıdır. Dolayısıyla Sincar birinci derecede en büyük tehdidi bize oluşturmaktadır ve tehdidin bertaraf edilmesi konusunda Sayın Başbakanın hassasiyetleri için de teşekkür ediyoruz. Bu konuda da gerekli işbirliğini yapmaya hazırız. Sadece Sincar değil bütün Irak topraklarından ülkemize yönelen terör faaliyetlerine karşı işbirliğini sürdüreceğiz."
AÇIKLAMANIZ BİZİ MEMNUN ETTİ: Geçtiğimiz günlerde "PKK'nın Irak toprakları üzerinden Türkiye'ye zarar vermesine izin vermeyeceğim" şeklindeki açıklamanız, bizim için çok önemli. Bundan büyük bir memnuniyet duyduk. Bu da teröre karşı beraber neler yapabileceğimizi en iyi şekilde gösteriyor. Irak'ın egemenliği, bizim için çok önemlidir. Egemenliğine zarar verecek hiçbir harekete rıza göstermeyiz, içinde olmayız. Irak'ın bütünlüğü de aynı şekilde bizim için önemlidir. Bundan sonraki bütün enerjimizi, Irak ile Türkiye'nin arasındaki ilişkileri geliştirmeye hazırız.
“PKK’NIN SALDIRILARINI KABUL EDEMEYİZ”
“PKK’nın saldırılarını kabul edemeyiz”
Irak Başbakanı Haydar el İbadi, başkent Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak'a yapacağı ziyarete değindi. İbadi, "Türkiye ve tüm ülkelerle siyasi, güvenlik, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin güçlendirilmesini istiyoruz" dedi. Terör örgütü PKK'nın Irak'taki varlığıyla ilgili de İbadi, "PKK'nın Irak topraklarını kullanıp Türkiye'ye saldırılarda bulunmasını kabul etmeyiz. Anayasamız da buna izin vermiyor" ifadesini kullandı.
SİNCAR TEMİZLİĞİ: Irak'ın egemenliği bizim için çok önemlidir, egemenliğine zarar verecek hiçbir girişime, hiçbir harekete rıza göstermeyiz, içinde olmayız. Irak'ın bütünlüğü de aynı şekilde bizim için önemlidir, bunun bilinmesini isteriz. Sayın Başbakan'ın da açıkladığı gibi Peşmerge ve Irak merkezi güçlerince, Sincar'ın terör unsurlarından temizlenmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılacak. Bizim için terör nereden gelirse gelsin aynıdır. Dolayısıyla Sincar birinci derecede en büyük tehdidi bize oluşturmaktadır ve tehdidin bertaraf edilmesi konusundaki Sayın Başbakan'ın hassasiyetleri için de teşekkür ediyoruz. Bu konuda da gerekli iş birliğini yapmaya hazırız. Sadece Sincar değil bütün Irak topraklarından ülkemize yönelen terör faaliyetlerine karşı işbirliğini de sürdüreceğiz.
BAŞİKA KAMPI İHTİYAÇTAN DOĞDU: Başika meselesini de konuştuk. Bu bir keyfiyet değil, bir ihtiyaçtan doğmuştur. Görüyoruz ki, DEAŞ'tan bölgenin temizlenmesinde önemli mesafe kat edilmektedir. Irak'ın egemenliği ve bütünlüğü konusunda hassasiyetimizi ifade ettik, ediyoruz. Burada hiçbir tereddüt yok. Tamamen barış sağlanınca, bu konuda Irak hükümetinin hassasiyetini de biliyoruz, burada işler yoluna girdiğinde gereken neyse yapılacak, bu kadar açık ve net. Başbakan Yıldırım, daha sonra yapımı süren Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği yerleşkesine de geçerek incelemelerde bulundu, biraraya geldiği işçilerin sıkıntılarını dinledi.
MASUM'LA GÖRÜŞTÜ
Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum da dün Başbakan Binali Yıldırım'ı kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki kabul öncesi basın mensuplarının görüntü almasına izin verildi. Masum ile Yıldırım'ın görüşmesi, yaklaşık 40 dakika sürdü.
İbadi'den FETÖ sorusuna cevap: Ankara ile çözeceğiz
Başbakan Binali Yıldırım, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Bağdat'ta Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ile Başbakanlık Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Sincar'daki PKK unsurlarına ilişkin, "Irak ve Peşmerge Sincar'ı temizleyecek" dedi. Bir gazetecinin Irak'taki FETÖ okullarına ilişkin Başbakan İbadi, "Bu konuyu Irak yönetimi Türk tarafıyla konuşarak çözüme ulaşılacaktır" şeklinde cevap verdi.
Düzenlenen ortak basın toplantısında Başbakan Binali Yıldırım şunları kaydetti:
"Sayın Başbakan her şeyden önce şunu bilmenizi istiyorum, Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için önemlidir. Bunun bilinmesini isteriz. Bundan sonraki bütün gücümüzü Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, her iki ülkenin refah ve kalkınması için çalışmaya hazırız. Eğitim alanında bugün bir iş birliği anlaşması imzalayacağız.
10 SORUDA BAŞBAKAN YILDIRIM'IN IRAK ZİYARETİ
TÜRK ASKERİNİN BAŞİKA'DAKİ VARLIĞI
Başika meselesini içeride konuştuk. Bu keyfiyetten değil, ihtiyaçtan doğmuştur. Görüyoruz ki bölgenin DEAŞ'tan kurtulması için önemlidir. Bu konuyu dostane bir şekilde çözeceğimize inanıyorum."
Başika'nın nasıl başladığını İbadi ile görüştük. DEAŞ ile mücadelede Türk askerleri önemli bir görevi ifa ettiler. Ninova muhafızlarını eğittiler. Irak'ın egemenliği ve bütünlüğü konusunda hassasiyetimizi ifade ettik.
IRAK VE PEŞMERGE SİNCAR'I TEMİZLEYECEK
Kuzey Bölgesel Yönetimi peşmerge ve Irak merkezi güçlerinin Sincar'ın terör unsurlarından temizlenmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılacak. Birinci derecede Sincar en büyük tehdit bizedir. Bu tehtidin bertaraf olması için Sayın Başbakanın hassasiyeti için teşekkür ediyorum. Terör örgütleriyle mücadelede iş birliğimiz sürecek. Irak ve Peşmerge Sincar'ı temizleyecek.
IRAK'TAKİ FETÖ OKULLARI
Irak Başbakanı İbadi, Irak'taki FETÖ okullarıyla ilgili, "Bugün bu konuya değinildi. Irak'ta öğrenciler var. Tabi okul yöneticileri ile ilgili bu konuyu Irak yönetimi Türk tarafıyla konuşarak çözüme ulaşılacaktır" dedi.
İŞBİRLİĞİ KONSEYİNE BAŞKANLIK ETTİLER
İkili görüşmenin ardından Başbakan Yıldırım ve Irak Başbakanı İbadi, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) toplantısına başkanlık etti. YDSK toplantısı en son Irak Başbakanı İbadi, Türkiye'ye ziyarette bulunduğu 25-26 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleştirilmişti.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak ziyareti kapsamında, Yıldırım ve Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin başkanlığında, Türkiye-Irak 3. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı yapıldı.
Toplantıda iki tarafın birbirlerini ilgilendiren hayati tüm alanlarda işbirliğini artırması, ülkelerin çıkarlarına hizmet edecek ekonomik, siyasi ve stratejik ilişkileri tesis etme ve geliştirmesine ilişkin konular ele alındı.
Toplantının ardından bir ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, iki taraf, ülkeler arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı çerçevesinde, karşılıklı güvenlik ve istikrarın sağlanacağını ve birlikte terörle mücadele etmeyi benimsediklerini belirtti.
Taraflar, Başika Kampı'nın bir Irak kampı olduğunu vurguladı. Irak tarafı, Başika kampı hususundaki tutumunun sabit olduğunu belirterek, Türk tarafının kuvvetlerini çekmeye yönelik süreci başlatması ve bu meselenin sona erdirilmesi gerekliliğini vurguladı. Türk tarafı da Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyduğunu yineledi.
Irak ve Türkiye, aralarındaki ticari ve ekonomik işbirliği düzeyinin artırılmasının, terörden zarar gören bölgelerin yeniden inşasının ve iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların hayata geçirilmesinin önemine değindi. Taraflar, Dicle ile Fırat Nehirlerine ait suların yönetimi ve ortak su projelerinde işbirliğinin artırılması üzerinde anlaştı.
Türkiye Hükümeti, Ninova'nın kurtarılması ve DEAŞ'ın varlığını yok etme operasyonları kapsamında; Irak Silahlı ve Güvenlik Kuvvetlerinin elde ettiği kayda değer ilerlemeyi takdirle karşıladığını ifade etti.
İki taraf, topraklarında herhangi bir terör örgütünü bulundurmayacaklarını ve iki ülkenin milli güvenliğini tehdit eden herhangi bir faaliyette bulunulmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. İki taraf, Uluslararası Koalisyonun DEAŞ'a karşı yürüttüğü mücadelede işbirliği içinde hareket edeceklerini belirtti.
Taraflar, iki ülke halkları arasındaki kültürel ve sosyal bağların kuvvetlendirilmesi, iki ülke vatandaşlarının kaynaşmalarına imkan sağlanması için kültür ve turizm alanında kapsamlı bir atılım yapılması gerekliliğinin altını çizdi.
Türkiye ve Irak, ortak stratejik vizyon temelinde çıkarları ve sınamaları belirleyerek, bölgede güvenliğin ve istikrarın sağlanması için birlikte çalışmak, ayrıca mezhebi ve etnik kutuplaşma dahil bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden tüm faktörleri bertaraf etmek üzerinde mutabık kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "yılın şahsiyeti" seçildi
Katar merkezli uluslararası televizyon kanalı El-Cezire'nin düzenlediği "2016 yılının şahsiyeti" anketinden Cumhurbaşkanı Erdoğan birinci çıktı
Katar merkezli uluslararası televizyon kanalı El-Cezire'nin düzenlediği ankette, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2016 yılının şahsiyeti" seçildi.
El-Cezire kanalında Mısırlı gazeteci Mahmut Murat'ın sunduğu "Haberlerin Yarışı" adlı programda, yaklaşık 130 binden fazla kişinin katıldığı anket sonucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "2016 yılının şahsiyeti" seçildi.
Söz konusu program, her hafta izleyicilerinden "haftanın kişisi" ve "haftanın en önemli olayını" seçmesini talep ediyor ancak yeni yıl nedeniyle bu kez izleyicilerin "2016 yılının şahsiyeti"ni belirlemeleri istendi.
El-Cezire, üç etaplı anketin ilk aşamasında kullanıcıların kanalın resmi Facebook sayfasından "2016 yılının şahsiyeti" oylaması için adaylarını sunmalarını talep etti. Anketin ikinci aşamasında resmi Facebook ve internet sitesinde 10 ismin oylamaya sunulduğunu açıklandı.
Son olarak da ikinci aşamada en çok oyu alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli çocuklar adına Ümran bebek, Tunuslu uçak mühendisi Muhammed ez-Zevari ve Fas Başbakanı Abdulilah Benkiran olmak üzere 4 isim arasında oylama yapıldı. Ankette yılın şahsiyeti olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan seçildi.
Sonuçların açıklanması sırasında El-Cezire, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız kılınmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gösterdiği kararlı duruşu anlatan program yayınlandı. Programın içeriğinde Erdoğan'ın hayatından kesitlere yer verildi.
Ankette Cumhurbaşkanı Erdoğan oyların yüzde 40'ını alırken Suriyeli Ümran bebek yüzde 34, Tunuslu uçak mühendisi Zevari yüzde 17 ve Fas Başbakanı Benkiran ise yüzde 9 oy aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yılın şahsiyeti seçildi
El-Cezire'nin düzenlediği ankette, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2016 yılının şahsiyeti" seçildi.
Katar merkezli uluslararası televizyon kanalı El-Cezire kanalında Mısırlı gazeteci Mahmut Murat'ın sunduğu "Haberlerin Yarışı" adlı programda, yaklaşık 130 binden fazla kişinin katıldığı anket sonucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "2016 yılının şahsiyeti" seçildi.
Söz konusu program, her hafta izleyicilerinden "haftanın kişisi" ve "haftanın en önemli olayını" seçmesini talep ediyor ancak yeni yıl nedeniyle bu kez izleyicilerin "2016 yılının şahsiyeti"ni belirlemeleri istendi.
El-Cezire, üç etaplı anketin ilk aşamasında kullanıcıların kanalın resmi Facebook sayfasından "2016 yılının şahsiyeti" oylaması için adaylarını sunmalarını talep etti. Anketin ikinci aşamasında resmi Facebook ve internet sitesinde 10 ismin oylamaya sunulduğunu açıklandı.
ERDOĞAN, "YILIN ŞAHSİYETİ" SEÇİLDİ
Son olarak da ikinci aşamada en çok oyu alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli çocuklar adına Ümran bebek, Tunuslu uçak mühendisi Muhammed ez-Zevari ve Fas Başbakanı Abdulilah Benkiran olmak üzere 4 isim arasında oylama yapıldı. Ankette yılın şahsiyeti olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan seçildi.
Sonuçların açıklanması sırasında El-Cezire, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız kılınmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gösterdiği kararlı duruşu anlatan program yayınlandı. Programın içeriğinde Erdoğan'ın hayatından kesitlere yer verildi.
Ankette Cumhurbaşkanı Erdoğan oyların yüzde 40'ını alırken Suriyeli Ümran bebek yüzde 34, Tunuslu uçak mühendisi Zevari yüzde 17 ve Fas Başbakanı Benkiran ise yüzde 9 oy aldı.
Jacob Raak'ın Pentagon’a kadar yolu var
Reina’da vurulduğunu söyledi, el sallayarak ülkeyi terk etti. Arkasında birçok soru işareti bıraktı. Küçük bir dükkan işlettiği söylenmişti ancak Pensilvanya’dan Pentagon’a uzanan bir ağın ortağı çıktı.
Yılbaşı gecesini kana bulayan Reina saldırısını yapan teröristin üzerindeki sır perdesi henüz aralanmamışken, olaydan yaralı olarak kurtulan ABD'li Jacob Raak hakkındaki soru işaretleri de her geçen gün artmaya devam ediyor. Reina'da bacağından vurulduktan sonra ambulansa kaldırılırken verdiği röportajla dikkatleri üzerine çeken Raak, kaleşnikof kurşunu ile yaralanan bacağına yılbaşı süsü ile yapılan bandaj ve neredeyse gülerek verdiği röportajla akıllarda kalmıştı. ABD medyası Raak'ın bir Amerikan Kara Kuvvetleri'ne istihbarat üreten National Ground Intelligence Center (NGIC) adlı gizli istihbarat biriminde çalıştığını söylerken ABD'li adamın kafasındaki şapkada yazan 'Quiet Storm' (Sessiz fırtına) yazısının da bu birimin sloganı olduğu anlaşıldı. Pensilvanya'da küçük bir silah dükkanı olduğu belirlenen Rakk hakkında ABD medyasında dün yeni iddialar ortaya atıldı. Neoliberal News of the Day gazetesi "Türkiye, Truman Doktrinleri dahilinde Gladyo Operasyonları'na dahil olan ilk ülkelerden biriydi ve henüz Galdio'dan arındırılmamış tek ülke olmayı da sürdürüyor" sözleriyle başlayan makalesinde Raak'ın basaı tarafından kurulan TECH Manugactiring isimli şirketin Pentagon'a kadar uzanan ilişki ağı irdelendi.
Habere göre internet sitesi bile çalışmayan şirket hiç de basit silahlar satmıyor aksine savunma sistemleri, insansız hava araçları ve füzeler geliştiriyor. Ayrıca bu gizemli şirketin çözüm ortakları arasında ABD Savunma Bakanlığı'nın yakın ilişkilerde olduğu Lockheed Martin, Boeing, Raytheon gibi şirketler bulunuyor. Basit bir silah dükkanını Pentagon'a kadar bağlantısının çok anlamlı olmadığını anlatan gazete Gladyo Operasyonları'nda kullanılan gizli CIA görevlilerinin aynen Rakk örneğinde olduğu gibi "Silah işiyle uğraşan eski bir asker" kimliğini sık sık kullandığı da belirtti. Gazete ayrıca şu an Rakk'ın neden kameralardan uzak olduğunu ve beraberinde Reina'ya geldiği ve 7'si saldırıda vurulan arkadaşlarının neden ortaya çıkmadığını da sorguladı.
* Jacob Rakk'ın saldırıda kaleşnikof kullanıldığını nasıl bildiği, önemli bir soru işareti olarak akıllarda kaldı.
PENSİLVANYA PENTAGON HATTI
♦ Silah işi yapan eski bir asker' CIA için ne anlama geliyor?
♦ Jake hangi amaçla İstanbul'a gelmişti?
♦ Rakk şu an nerede, neden ortaya çıkmıyor?
♦ Bu arkadaşlar şu an neredeler? Neden hiç ortaya çıkmadılar?
♦ 7'si vurulan 9 arkadaşı kimlerdi?
♦ Basit bir silah dükkanının nasıl oluyor da çözüm ortakları arasında Lockheed Martin ve Boeing gibi devler bulunuyor?(Takvim)
Bass'a ABD'liler bile inanmadı!
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin resmi Twitter hesabından yapılan Nihat Erim paylaşıma dair, ‘Bunu her Perşembe yapıyoruz’ dedi. Bu açıklamaya Amerikalılar bile inanmadı...
ABD'nin Ankara büyükelçileri hep özel yetenekli kişilerden seçilirdi. Ancak Francis Ricciardone ve halefi John Bass'la bu tarih oldu. Biri 'Acemi elçi' olarak görevden alınırken, Bass'ın gideceği belli oldu. Ancak Amerikan Büyükelçiliği, algı yöntemleriyle kandırdıkları Amerikalılar'la Türk halkını bir tutma hatasını yaptı. Perşembe günü durup dururken ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, 12 Mart 1971 darbesinden sonra askerlerin başbakanlığa taşımasından sonra 'Balyoz' harekatını başlatan, 19 Temmuz 1980'de suikasta uğrayarak hayatını kaybeden Prof. Nihat Erim'in dönemin ABD Başkanı Richard Nixon ile birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaşmasının mesajı net olarak görüldü. Başbakan Binalı Yıldırım, bu paylaşıma "zevzeklik" dedi. İşte o Amerikan Büyükelçiliği, dün de yeni bir zevzekliğe imza attı. ABD Büyükelçiliği'nin açıklamasında paylaşımın rutin olduğu belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Dün Başbakan Nihat Erim ve Başkan Nixon'ın bir görüntüsünü yayınladığımız haftalık #tbt serimizin amacı bazıları tarafından merak edildiği görülmektedir. Bu son paylaşım, her perşembe günü #TurkAmerikanDostlugu etiketiyle paylaştığımız arşiv fotoğrafları serimizden bir parçadır. Bu projenin amacı Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun ve dayanıklı dostluğa dikkat çekmektir. Serimiz kapsamında diğer yaptığımız paylaşımları aşağıda görebilirsiniz. Bu paylaşımlar önümüzdeki perşembe günü de devam edecektir... Bu açıklama sosyal medyada 'ikinci zevzeklik' olarak yorumlandı. Sert tepki alan yeni açıklamayla ilgili yorumlar şöyle:
YÜZDE 99 GÜLÜYOR SİZE
* Gülen ve onun üyesi gayrimeşru çocuklarınız bile bu açıklamaya inanmaz.
* Her terör örgütünün altından çıkmaya daha ne kadar devam edeceksiniz acaba?
* Türkler'in yüzde 99'u sizin nasıl sinsi olduğunuzu biliyor. Yüzde 1 ise, sizin gayrimeşru çocuklarınız zaten.
* Yeni saldırıların yerini ne zaman söyleyeceksiniz? CIA, bu konuda İncirlik'te çalışıyor galiba?
* Burası, ABD'nin 51. Eyaleti değil. İncirlik için de hatıra fotoğraflarını çektirmeye başlayın.
* Terör örgütlerine destek verin, 'Terör devleti USA' dediğimiz zaman bozulun. Yok öyle yağma.
* Topunuz gelin bekliyoruz. Eski Türkiye yok Bass efendi.
* İçerdekİ Amerikan uşaklarının tasmasını bırakın. Bırakmazsanız, o ipi de keseriz.
* İkinci zevzeklik geldi. Bu açıklama hakikaten zevzeklik.
MEDYUM GİBİLER!
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin en büyük özelliklerinden biri de, Türkiye'deki saldırıları yüzde 100 başarılı tahmin etmesi. Elçilikte medyumlar mı var bilinmez ama terör saldırıları konusunda uyarı yaptığı zaman dikkat etmek şart.
TAKVİM
NATO’daki hainler için yolun sonu...
15 Temmuz darbe girişiminden önce ve sonra yurtdışına kaçan, gittikleri ülkelerden sığınma talep eden aralarında NATO’daki Türk subayların da olduğu hainler Türk vatandaşlığından çıkarılacak
Yurtdışında firari durumda bulunan ve "yurda dön" çağrılarına cevap vermeyen FETÖ'cüler başta olmak üzere terör örgütleri mensupları Türk vatandaşlığından çıkarılacak. NATO'da görev yapan FETÖ'cü 200 subay ile firari durumdaki 87 askeri ataşenin de vatandaşlığı düşürülecek. Resmi Gazete'de yayımlanan 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, yurt dışına kaçan FETÖ'cülere ilişkin önemli düzenlemeler yapıldı. Hem 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden önce hem de darbe girişiminden sonra birçok FETÖ'cü, yargılanmamak için başka ülkelere kaçmıştı. Darbe girişimi sırasında yurt dışında görevli olan FETÖ'cüler ise "yurda dön, ifadeni ver" çağrısına cevap vermeyerek, bulundukları ülkelerden sığınma talep etti.
TOP BAKANLAR KURULU'NDA
680 Sayılı KHK'la yapılan düzenleme devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, Anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, yasama organına karşı suç, Hükümet karşı suç, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan, Silahlı örgüt ve Silah sağlama suçları nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülenleri kapsıyor. Mahkemeler, yabancı ülkelerde bulunanlara ulaşamadığı taktirde 1 ay içinde İçişleri bakanlığına bildirecek. Resmi Gazete'de yapılacak "yurda dön" ilanına rağmen 3 ay içinde gelmezlerse bu kişilerin Türk vatandaşlığından atılması için Bakanlar Kurulu karar alınacak. Bu düzenleme aynı zamanda FETÖ'cü askerleri de kapsayacak. 15 Temmuz'dan önce NATO'da görevli olarak yurt dışında görev yapan ve dön çağrısına cevap vermeyen 200 subay bulunuyor. Farklı rütbelerdeki bu subaylar, uzun zamandır yapılan çağrılara rağmen Türkiye'ye gelmiyor. Yeni düzenlemenin ardından, bu subaylar da firari olarak yurt dışında kalmaya devam ederse Türk vatandaşlığından atılacak. Aynı şekilde 264 askeri ateşeden 165'i hakkında FETÖ şüphelisi olarak soruşturma başlatılmıştı. 165 ateşeden 87'si yurda dön çağrılarına cevap vermedi. Hakkında soruşturma bulunan 87 askeri ateşenin de Türk vatandaşlığından çıkarılması gündemde. Bunun için Milli Savunma Bakanlığı'nın teklifi ve Bakanlar Kurulu'nun kararıyla bu adımın atılması bekleniyor.
Firari Öz ve Kara ile Ekrem Dumanlı da vatansız kalacak
Hakkında soruşturma veya kovuşturma bulunan birçok önemli ismin de vatandaşlıktan çıkarılması gündemde. FETÖ'nün yurt dışına kaçan birçok gazetecisi ve savcısı da bu düzenlemeden etkilenecek. Savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Gazeteciler Ekrem Dumanlı, Abdullah Bozkurt önde gelen isimler arasında yer alıyor.
Belçika basını da terör sözcülüğü yaptı
NATO'daki FETÖ'cü askerlerle ilgili haberini bu fotoğrafla yayımlayan Belçika'nın Le Libre Belgique gazetesi görüş aldığı NATO'daki Türk subayların mağdur edebiyatına sözcülük yaparak Belçika'nın PKK 'lılara kucak açtığı terör yanlısı politik çizgiye ayak uydurdu.
Ahmet TOPAL-Buğra OLAÇ / ANKARA
Reina'daki noel baba ilk kez konuştu
Reina katliamında ikinci saldırgan olduğu iddia edilen ancak daha sonra işyerinin servis elemanı olduğu anlaşılan Noel Baba kıyafetli çalışan Selçuk Ş., önemli açıklamalarda bulundu.
İstanbul Ortaköy'de yılbaşı gecesi Reina'da 39 kişinin öldürüldüğü katliamın ardından mekânda Noel Baba olarak çalışan servis elemanını olduğu ortaya çıkmıştı. Reina'da 9 yıldır çalışan ve o gece Noel Baba kostümü giyen Selçuk Ş.'(33) ilk kez konuştu. Her yıl müşterilere şirinlik olsun diye bu kıyafeti giyip içecek servisi yaptığını, fotoğraf çektirdiğini söyleyen Selçuk Ş., o geceyi anlattı.
'SAKİN OLUN DİYE İNSANLARA BAĞIRDIM'
"Saat 01.15 sıralarında 'Tak Tak!' diye silah sesleri geldi. Şampanya ya da konfeti patlatılıyor sandım. Etrafa baktım, insanlar üzerime doğru koşuyordu. Merdivenlerden yazlık restoran kısmına indim. İçeride Hollanda'dan gelen kız arkadaşım ve arkadaşları vardı. Silah sesleri bir dakikadan fazla sürdü. Kız arkadaşımı bulmak için yukarı çıktım. Onu ve arkadaşlarını saklanırken buldum. Biz kaçarken insanlar da peşimizden gelmeye başladı. Nereye gideceklerini bilmiyorlardı. İnsanlara 'Sakin olun' diye bağırdım. Mutfak kısmındaki odaya girip saklandık. 15-20 kişiydik. Eşi ölen bir Lübnanlı kadın ağlıyordu. Kapının önüne gelen yaralı bir kadını daha içeri alıp kapıyı kapattık. Elimize ne geçtiyse kapının önüne yığdık. Yaralı bir kadına tampon yapıp kanını durdurmaya çalışıyorduk." Odada yaklaşık yarım saat kaldıklarını söyleyen Selçuk Ş., şöyle devam etti: "Bu arada telefonla arkadaşlarımız bizi arıyor, biz de polisi arayıp saklandığımız yeri tarif ediyorduk. Sonra Özel Harekât polisi gelip bizi odadan çıkardı."
'BENİ GÖRSEYDİ YAŞIYOR OLMAZDIM'
Reina'da Noel Baba kıyafetli kişinin sadece kendisi olduğunu söyleyen Selçuk Ş., saldırganı hiç görmediğini belirtti ve şöyle konuştu: "Görseydim zaten şu an yaşıyor olmazdım. Noel Baba kıyafetiyle beni görseydi, belki de bütün şarjörü üzerime boşaltırdı. Bu kıyafeti her sene ben giyiyorum. Müşterileri memnun etmek için böyle bir şirinlik yapıyoruz." Saldırı sonrasında Noel Baba kıyafetli bir kişiden bahsedildiğini, bunun terörist olduğunun söylendiğini hatırlatan Selçuk Ş., "Bunları okuyunca şaşırdım. Kamera görüntülerinde her şey var. O gece gidip emniyette ifade verdim. İçeride birden fazla saldırgan var mıydı, onu bilmiyorum" diye konuştu. (Habertürk)
Fethi Sekin'in annesine ağıdı yürek dağladı
İzmir'de şehit düşen kahraman polis memuru Sekin'in, 2 ay önce kanserden kaybettiği annesi için yaktığı ağıt ortaya çıktı.
İzmir'deki terör saldırısında teröristlerle çatışırken şehit düşen kahraman polis memuru Fethi Sekin'in, 2 ay önce kanserden kaybettiği annesi için yaktığı Kürtçe ağıt ortaya çıktı.
Basın İlan Kurumunun (BİK) internet sitesinde yayımlanan ses kaydını, Fethi Sekin'in, şehit düştüğü günden bir gece önce kuzeni Mustafa Sekin'e WhatsApp üzerinden yolladığı kaydedildi.
Sekin'in kanser nedeniyle yaşamını yitiren annesine olan özlemini dile getirdiği ağıt şöyle:
"Sen bu şehrin en güzelisin/Sen yoksun diye çaresiz kaldık/Sen bu şehrin en güzelisin/Sen yoksun diye çaresiz kaldık/Kapının önünde günden güne ölüyorum/Kapı burada; sen yoksun, gözükmüyorsun/Bugün cuma, sen mezardasın/Kalk anne, evimize gidelim/Babam evde yalnız kaldı/Anne anne, kurban anne…/Babam evde yalnız kaldı/Anne anne, kurban anne…/Rehberimde numaran/En üstte yazılı anne/Rehberimde numaran/En üstte yazılı anne/Aramaya kıyamıyorum, korkuyorum/Sen cevap vermezsin diye /Aramaya kıyamıyorum, korkuyorum/Senin sesini duyamam diye/Dünya malı ne şirindir/Anne anne kurban anne…/Dedim gelin yapmayın böyle/Ben acını taşıyamadım/Acın kalbimde taşa döndü/Ben acını taşıyamadım/Acın kalbimde taşa döndü/Anne seni çok özledim/Anne anne kurban anne…/Anne seni çok özledim/Anne anne hayran anne…"
Şehidin son dileği Ömer Halis Demir gibi şehit olmakmış
İzmir’deki hain terör saldırısında şehit olan polis Fethi Sekin’in, ölümünden önce "Keşke bana da Ömer Halis Demir gibi bir şehitlik nasip olsa" dediği ve İzmir Adliyesi yanında kafe çalışanına üşümesin diye montunu verdiği öğrenildi. Olay anına tanık olan adliye yakınındaki bir kafe çalışanı ise “Fethi ağabey teröristlere kurşun sıkıyordu. ‘Yok mu bu kahpelere kurşun sıkacak’ diye bağırıyordu” dedi.
İzmir'de Perşembe günü gerçekleşen hain terör saldırında büyük bir kahramanlık örneği göstererek teröristlerle çatışan şehit polis Fethi Sekin'in yıllardır görev yaptığı İzmir Adliyesi önündeki kulübe, ziyaretçi akınına uğruyor. Türk bayrağı ve çelenklerle donatılan kulübeyi ziyaret eden vatandaşlar, kahraman polis Sekin için dualar ediyor. Sekin ile yıllardır dost olduklarını belirten Adliye Kafe çalışanı Öztürk Uçar, "15 Temmuz darbe girişiminde Ömer Halis Demir şehit olduğunda Fethi ağabeyimiz 'Keşke bana da böyle bir şehitlik nasip olsa' diyordu. Biz de 'Sana nasıl nasip olacak Fethi ağabey, sen burada bütün gün arabalara bakıyorsun' demiştik. Son dileği kabul oldu. Ona şehitlik nasip oldu" dedi.
Terör saldırısı öncesi bomba yüklü araç böyle görüntülendi
"YOK MU BU KAHPELERE KURŞUN SIKACAK' DİYE BAĞIRIYORDU"
Saldırı anını anlatan Uçar, "Saldırı sırasında kafede döner yapıyorduk. Camlar kırılınca ne olduğunu anlamadık. Fethi ağabey teröristlere kurşun sıkıyordu. 'Yok mu bu kahpelere kurşun sıkacak' diye bağırıyordu. Sonra yere yığıldı. Biz yaralandı zannettik ama meğer arkasından vurmuşlar. Bizim kafede de birçok kurşun izi var" diye konuştu.
"ÜŞÜDÜĞÜM İÇİN MONTUNU VERDİ"
Şehit Fethi Sekin ile dost olduklarını, sürekli kafede çorba içtiğini söyleyen Uçar, "Çok iyi bir insandı. Yaşıyorsak onun sayesinde. Köpeği saldırı sırasında peşinden koştu. Fethi ağabey biriyle tartışsa hemen o da desteğe gelirdi. 5 gün önce işe giderken üşümeyeyim diye bana montunu verdi. Üniforması olan montun üzerindeki amblemleri söküp 'Motorla gidiyorsun, üşürsün' demişti. Bu montu artık evin bir köşesine koyacağım. Kabuslar görüyorum. Biz nasıl yardım edemedik ona. Tencere, tava, bıçak alıp teröristlere saldırabilir miydik diye düşünüyorum. Gözümüzün önünde vuruldu. O şokta ne olduğunu bile anlayamadık" ifadelerini kullandı.
KAHRAMAN POLİSE ACI VEDA: ANNE NE OLUR BABAMI GÖTÜRMESİNLER
Türk mühendislerden büyük başarı
GÖKTÜRK-1 Uydusu'na yönelik çalışmalarda görev alan Türk mühendisleri, uzay teknolojileri alanında bir dizi buluş gerçekleştirdi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef istihbaratına yönelik ihtiyacını karşılamak amacıyla fırlatılan GÖKTÜRK-1 Uydusu'na yönelik çalışmalarda görev alan Türk mühendisleri, uzay teknolojileri alanında bir dizi buluş gerçekleştirdi.
Türkiye, uzay çalışmalarına bu alanda gelişmiş ülkelerden uzun süreler sonra başladı. 2000'li yıllarda başlanılan bu maratonda Türkiye, kendi uydusunu geliştirebilen ülkeler arasına girdi.
Son olarak GÖKTÜRK-1 Projesi kapsamında, elektro-optik keşif ve gözlem uydusu, sabit/mobil yer istasyonlarının tedarikleri, mühendislik faaliyetlerine doğrudan katılım, endüstriyel katılım ve Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi kurulum faaliyetleri yürütüldü.
Proje, TELESPAZIO ve Thales Alenia Space firmalarının ana yükleniciliğinde yürütüldü; ana yüklenicilik ve yer kesimi faaliyetleri TPZ, uydu ve USET Merkezi kurulum çalışmaları TAS Firması sorumluluğunda gerçekleştirildi.
TUSAŞ, mühendislik faaliyetlerine doğrudan katılım kapsamında TPZ ve TAS firmaları sorumluluğunda gerçekleştirilen tasarım, üretim, montaj, entegrasyon, test, fırlatma ve yörüngede devreye alma gibi alanlara ilişkin 67 farklı mühendislik iş paketinde 75 personelle aktif katılım sağladı.
Şirket, GÖKTÜRK-2 Projesi kapsamında yürüttüğü uydu entegrasyon ve çevresel test faaliyetlerine ilave olarak GÖKTÜRK-1 Projesi kapsamında sağladığı aktif katılımla oluşturduğu yetişmiş insan gücüyle, uzay sistemleri montaj, entegrasyon ve test hizmetleri sağlayan uluslararası bir oyuncu konumuna gelme yönünde gelişme gösteriyor.
TUSAŞ, Ağustos 2010'da Thales Alenia Space'e gönderdiği 15 kişilik doğrudan katılım ekibiyle GÖKTÜRK-1 Projesine adım attı. İlk giden ekip ağırlıklı olarak sistem mühendisliği, uzay kesimi tasarım ve uydu montaj, entegrasyon ve test sistemleri tasarım ekibinden oluştu. Bu ekibe zamanla proje yönetimi, ürün teminatı, malzeme-proses, üretim, kalite, yazılım, aviyonik, kuşam (harness), uydu MET (montaj-entegrasyon-test), bölümlerinden mühendis ve teknisyen 62 personel Thales Alenia Space için toplam 42 iş paketine dahil oldu.
8 Ocak Pazar AÖL sınavı iptal mi? - Yarın AÖL sınavı iptal olacak mı?
AÖL okuyan binlerce vatandaş bugün yoğun kar yağışı sebebiyle ulaşımda oldukça zorlandı. Kimi adaylar ise soğuk hava nedeniyle sınava giremedi. Peki 8 Ocak Pazar günü gerçekleşecek olan AÖL sınavı iptal edilecek mi? Yarın AÖL sınavı iptal mi? Milli Eğitim Bakanlığı açıklama yaptı mı? AÖL okuyan vatandaşları yakından ilgilendiren gelişmeleri bu başlık altından takip edebilirsiniz. İşte AÖL sınavı iptal olacak mı? sorusunun cevabı...
Açık Öğretim Lisesi okuyan binlerce öğrenci bugün yağan kar yağışı sebebiyle sınava gitmekte oldukça zorluk çekerken çoğu vatandaşlar ise sınava giremedi. Sınava giremeyen adaylar için ise müjdeli haber bugün geldi. Öte yandan yarın AÖL sınavı iptal mi? sorusuda cevabını aramaya başladı. Peki 8 Ocak Pazar AÖL sınavı iptal olacak mı? Açık Öğretim Lisesi sınavı yarın iptal mi? Tüm bu soruların cevaplarını bu başlık altından takip edebilirsiniz. İşte tüm detaylar...
8 OCAK PAZAR AÇIK ÖĞRETİM LİSESİ (AÖL) SINAVI İPTAL Mİ?
Bugün yapılan AÖL sınavının karlı ve soğuk hava nedeniyle ertelenmesi beklenirken istenilen olmamıştı. AÖL sınavına giren öğrenciler karlı hava nedeniyle oldukça zorluk çekti. Şimdi ise gözler bir kez daha AÖL sınavı iptal olacak mı? sorusunun cevabına çevrildi. 8 Ocak Pazar AÖL sınavının iptali ile ilgili henüz bir açıklama gelmedi. Son dakika açıklaması olması durumunda haberimizden öğrenebilirsiniz.
TEDBİRLER ARTTIRILDI
Haftasonu Marmaris'te yapılacak Açıköğretim Lise ve ortaokul sınavları öncesinde alınan yeni güvenlik önlemleriyle ilgili açıklama yapıldı. Sınavlara geçen yıllardan farklı olarak iletişim cihazları ve takıyla girmek yasak.
Marmaris İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde , 7 ve 8 Ocak tarihlerinde yapılacak açıköğretim Lisesi ve Ortaokulu sınavları öncesinde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda sınavların 4 merkezde yapılacağı açıklandı. Halıcı Ahmet Urkay Anadolu Lisesi, Nurettin Gençaili Oğlu Anadolu lisesi, Beldibi Sıtkı Zaralı ilk ve ortaokulu ile Marmaris Ortaokulu'nda yapılacak sınavlar öncesinde bazı yeni güvenlik önlemleri de alındı.
Marmaris İlçe Emniyet Müdürü Ertan Sarıkaya, yeni güvenlik tedbirleri hakkında açıklama yaptı.Sarıkaya, okul çevresinde de güvenlik önlemlerinin de alınacağını belirtti.
MEB: KAR NEDENİYLE SINAVA GİREMEYENLERE TELAFİ HAKKI VERİLECEK
Öğrencilerin mağdur olması üzerine sınava giremeyen öğrenciler için ikinci bir hak tanınacağı bildirildi. Açıklamada bulunan MEB yetkilileri sınav takvimindeki sıkışıklık sebebiyle genel bir erteleme yapamadıklarını belirtti. Yetkililer, İstanbul'da kar nedeniyle sınava giremeyen öğrenciler için telafi sınavı hakkı verileceğini söyledi.
SINAV ERTELEME YETKİSİ VALİLİKLERDE DEĞİL
İstanbul'da etkili olan kar yağışı AÖL(Açık Öğretim Lisesi) sınavına girmek isteyenleri vurdu. Sınava girmek için zorlu bir mücadele veren öğrencilerden bazıları başarılı oldu, bazılarıysa sınava yetişemedi. Sabah gazetesinde yer alan habere göre bazı öğrencilerin sınav merkezlerine ulaşamaması sosyal medyada tepkilere neden oldu. İstanbul'da sınava giremeyenler tepkilerini Valilik'e gösterdi, fakat Türkiye genelinde yapılan AÖL sınavlarının ertelenmesiyle ilgili karar yetkisinin valiliklerde olmadığı öğrenildi.
Dehşet gecesini anlattılar
Reina’ya komşu mekânın işletmecisi ile bölgede çalışan seyyar köfteci, katliam gecesini anlattı: Teröristle aramızda 5-10 metre bir mesafe vardı. Sabah 6’ya kadar ambulanslara yaralı taşıdık
İstanbul Ortaköy'deki eğlence merkezi
yılbaşı gecesi yaşanan terör saldırısıyla ilgili soruşturma sürüyor. Polis halen saldırganı arıyor. O gece tanık olanlar ise SABAH'a konuştu ve yaşanan dehşeti, can havliyle denize atlayan insanların tellerden tırmanarak nasıl çıktığını anlattı. İşte 2 görgü tanığının anlatımları:
ORTAKÖY'E KADAR AMBULANS VARDI
Gıyas Gümüş (Reina'ya komşu bir mekânda işletmeci): O gece çok vahim şeyler oldu. Saat 2 gibi bir koşuşturmaca, ambulanslar... Polis sesleri... Kapıya çıktık. Bir anda bir baktık insanlar ayakkabılarını çıkarmış. Ayakkabıları yok. Tellerden atlıyorlar. Denizden ıslak çıkanlar... Korkunçtu. Olayı duyar duymaz müziği kestik. Bütün müşteriler karakola toplandı. Orada herkes arandı, ifadeleri alındı. Bağırış çağırış devam ediyordu. Herkes panik halindeydi. Herkesin üzerinde kan vardı. Reina'da çalışan arkadaşlarımız ve oradaki müşteriler, mekânıma geldi. Biz de onlara destek olmaya sakinleştirmeye çalıştık. Ama bizim de elimizden gelen başka birşey yoktu. Sabah 6'ya kadar ambulanslara yaralı taşıdık. Reina'dan Ortaköy ışıklarına kadar ambulans vardı. Çok kötüydü.
REİNA TERÖRİSTİNİN KİMLİĞİ KESİNLEŞTİ
Seyyar köfteci Celal Kayabaşı: 20 yıldır hafta sonu Ortaköy sahilde çalışmaktayım. 2017'ye girdik. Herkes mutlu, eğlenirken, bir el silah sesi duyduk. Herşey saniyeler içerisinde oldu. Rahmetli olan polis kardeşimizin yere düştüğünü gördük. Refleks olarak köfteci Oktay kardeşimle beraber ikimiz birden hamle yaptık. Teröristle aramızda 5-10 metre gibi bir mesafe kaldı. Oktay 'Silah yok mu, silah yok mu?" diye bağırmaya başladı. Sağa sola bakıyordu 'Silah yok mu?' diyerek. O sırada şehit polis kardeşimizin silahını almak aklımıza gelmedi.
'SİLAH BULSAK PEŞİNDEN GİDECEKTİK'
Saldırı toplasanız 4-5 dakika sürdü. Silah bulabilsek kulübe girecektik teröristin arkasından. Korkunçtu. Kısa süre sonra rahmetli olan polisin ağabeyinin oraya geldiğini gördük. Kardeşini gördü. Bu sefer ağabeyini uzaklaştırma çabasına düştük. Kardeşinin şokuyla yaşamak, çok zordu. Duyumlara göre taksiyi İSPARK'a çekiyor. Yan tarafta. Şöyle bir şey var özellikle bu taksinin seçildiğine inanıyorum. Çünkü kulübün önünde çalışan bir taksi bu. Profesyonelce yapılan bir eylem. Çünkü birilerini canına kıyıyorsunuz rahat rahat içeri giriyorsunuz. Saldırgan çok rahattı.
Son dakika haberi: 2'si canlı bomba 5 terörist yakalandı
Şanlıurfa'nın Suriye sınırındaki Ceylanpınar İlçesinde 2'si canlı bomba 5 terörist yakalanarak gözaltına alındı. Teröristlerin, yurt içindeki bağlantılarıyla patlayıcılara ulaşıp Ceylanpınar ve İstanbul'da eylem yapmayı hedefledikleri ileri sürüldü.
Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD denetimindeki Rasulayn kentiyle komşu olan Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde devriye görevi yapan jandarma, sınır hattındaki Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü arazisinden geçen Cırpıp Deresi yakınlarında Türkiye'ye yasa dışı yollarla geçen 5 kişiyi fark etti. Askerler tarafından gözaltına alınarak İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülen 5 kişinin terör örgütü PKK/PYD üyesi olduğu belirlendi. İlk sorgulamasında teröristlerden 2'sinin Suriye'nin Haseki kentinde bulunan terör örgütü kamplarında eğitim aldığı ve canlı bomba eylemi yapmak üzere Türkiye'ye geçtiği belirlendi. Teröristlerin, yurt içindeki bağlantılarıyla patlayıcılara ulaşıp Ceylanpınar ve İstanbul'da eylem yapmayı hedefledikleri ileri sürüldü. 2'si canlı bomba 5 teröristin sorgusu devam ediyor.
SON DAKİKA HABERİ: BEŞİKTAŞ SALDIRISINI GERÇEKLEŞTİREN CANLI BOMBANIN KİMLİĞİ BELLİ OLDU SON DAKİKA HABERİ: İŞTE BEŞİKTAŞ'TAKİ CANLI BOMBA
Şırnak'tan acı haber: 2 şehit
TÜRK Silahlı Kuvvetleri, Şırnak Küpeli Dağı (Gabar) böglesinde yürütülen Şehit P. Er bayram Kardaş Müşterek Operyonu'nunda 2 askerin şehit olduğunu açıkladı.
Yapılan açıklamada bölücü terör örgütü mensuplarının etkisiz hale getirilmesi için 04-07 Ocak tarihlerinde Küpeli Dağı (Gabar) bölgesinde yapılan operasyonda, güvenlik korucuları ile birlikte 6 komando taburu, 2 jandarma özel harekat tabru, 7 motorlu piyade kolu olarak toplan 1567 personelin görev aldığı belirtildi.
Ayrıca 5 Skorsky, 1 Cougar helikopteri ve 2 Atak taarruz helikopterinin de kullanıldığı belirtilen açıklamada "Önceden yerleştirilmiş basma düzenekli el yapımı patlayıcının patlatılması sonucu 2 personel şehit olmuş, 5 personel yaralanmıştır. Operasyonda yaklaşık 110 kilometrekarelik bir alan aranmış, bölgedeki terör örgütünce kullanılan mağara, sığınak ve meskun mahallerde çok sayıda çok sayıda malzeme ele geçirilmiştir" ifadeleri yer aldı.
ByLock tutuklusu avukatın avukatı da ByLock’çu çıktı
İstanbul’daki FETÖ soruşturmasında tutuklanan avukat Ferit Gökçe’nin savunmasını üstlenen avukat Ahmet Yurtçu da ByLock kullandığı ortaya çıkınca tutuklandı
FETÖ/PDY'nin soruşturması kapsamında tututklanan avukatın avukatı da ByLock kullanıcısı çıkınca tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun talimatıyla polis, geçen ay ByLock kullanıcısı 38 şüpheliyi gözaltına aldı. Onlardan biri de tutuklanan avukat Ferit Gökçe'ydi. Onun savunmasını ise avukat Ahmet Yurtçu üstlendi. Hafta içi Emniyet'e gelen Yurtçu'nun hareketlerinden şüphelenen polis, cep telefonunu incelemeye aldı.
BYLOCK İÇİN KAKAO'NUN HAYATİ ÖNEMİ FETÖ İTİRAFINDA
Yapılan teknik incelemeler ve MİT'le kurulan irtibat neticesinde Yurtçu'nun da örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirlendi. Avukat Yurtçu, şüpheli avukatı olarak gittiği emniyette örgüt şüphelisi olarak gözaltına alındı ve tutuklandı. Öte yandan ByLock kullandıkları gerekçesiyle önceki hafta gözaltına alınan teğmen ve albay rütbesindeki 68 şüpheliden 64'ü tutuklandı. 4 şüpheliden 3'ü ise itirafçı oldu. 1 şüpheli de savcılıktan serbest bırakıldı. Soruşturmada toplam tutuklu sayısıysa 225'e çıktı.
Bizden değilsen bu okulu bitiremezsin
Konya'da FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında itirafçı olan şüpheli subay, örgütün talimatlarını yerine getirmediği için uçuş hocasının, "Seni zaten uçurmayacaktım. Ha seni uçurmuşum ha dağdaki teröristi" dediğini söyledi.
TERÖRİST MUAMELESİ
Hava Sınıf Teknik Okulları'nda görev yaparken gözaltına alınan itirafçı subay şunları anlattı: "Pilot olamadığım gibi yer sınıfında istemediğim istihkam kısmına atandım. İma yoluyla namaz kılmanın çok mantıklı olmadığını söylemem üzerine örgüt abisi, 'Sen hoca efendiden daha mı iyi biliyorsun, tedbir için bunları yapmamız şart. 'Eğer bu okulu bitirmek istiyorsan ya bizdensin ya da onlardan. Bizden değilsen bu okulu bitiremezsin' diyerek tehdit etti."
İçişleri Bakanı Soylu Hatay'da
Dost bildiklerimiz bugün Türkiye'ye silah yöneltenlere, silahla saldırı girişiminde bulunanlara el altından destek vermeye çalışıyorlar. O kamplarda, PYD'nin kamplarında, PKK kamplarında nelerin olduğunu bütün dünyanın bildiğimizi bilmesini istiyoruz.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Dost bildiklerimiz bugün Türkiye'ye silah yöneltenlere, silahla saldırı girişiminde bulunanlara el altından destek vermeye çalışıyorlar. O kamplarda, PYD'nin kamplarında, PKK kamplarında nelerin olduğunu bütün dünyanın bildiğimizi bilmesini istiyoruz." dedi.
Hatay Valiliğini ziyaret ederek, "Valilik Şeref Defteri"ni imzalayan Soylu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Jandarma Genel Komutanı Yaşar Güler, Hatay Valisi Erdal Ata'nın katılımıyla yaklaşık 5 saat süren basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.
Soylu, daha sonra Göç İdaresi Hatay İl Müdürlüğündeki, "Türkiye'de Geçici Koruma Kapsamında Bulunan Suriyelilerin Kişisel Verilerinin Doğrulanması Projesi'nin açılışına katıldı. Buradaki konuşmasında, Türkiye'de, Çerkezler, Arnavutlar, Boşnaklar, Tatarlar ve Arapların birlikte güven içinde yaşadığını dile getiren Soylu, bunun da milletin ortaya koyduğu büyük asaletten kaynaklandığını söyledi.
Türkiye'nin tarih boyunca birçok mazluma sahip çıktığına, misafirperverlik gösterdiğine işaret eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün 3 milyon Suriyeliye sadece biz ihtiyaçlarını karşılayan, onlara bu coğrafyayı vatan yapan, toprak yapan, emanet içerisinde olmalarını sağlayan bir anlayışı ortaya koymuyoruz, tarihimizle, medeniyetimizle tekrar yüzleşiyoruz. İnsanlığı ve medeniyeti unutmaya çalışan bütün dünyaya, bunların unutulmayacak bir şey olduğunu Anadolu coğrafyasından tekrar hatırlatıyoruz. Ne yaptığımızın farkındayız. Aziz milletimiz bilsin ki eğer 15 Temmuz gibi bir beladan kurtulmuş isek bilmeliyiz ki bu yaptığımız büyük asaletin, insanlığın sonucudur. Sadece kendi gayretlerimizle değil, Allah'ın iradesiyle beraber o büyük beladan kurtardık. Eğer el uzatırsanız, eğer bir yaşında karnına süngü saplanarak öldürülecek bir çocuğun annesiyle beraber sığınacağı bir vatan olursanız Cenabıallah da dünyadaki mazlumlar da sizle beraber olur. Bunun hiç parası, pulu önemli değil. Biz bu dünyanın geçici olduğuna inanıyoruz. Öbür dünyada, Arafat'ta birbirimizle buluştuğumuzda, Suriyeli kardeşlerimizin bize sadece şunu söylemesini istiyoruz 'Biz onlardan razıyız'. Bu dünyadaki imtihanımız yegane karşılığı budur. Başka bir şey değildir."
Bu durumun bugünün sınavı olmadığının altını çizen Soylu, "Elbetteki bütün dünyaya çok önemli anlayışı bırakıyoruz. Dünyanın her noktasında zengin ülkelerin, gelişmiş ülkelerin ortaya koyduğu vurdumduymazlığa 'Yanlıştasınız' diye bir büyük beyanı ortaya koymaya çalışıyoruz." dedi.
Soylu, yaklaşık 300 yılı aşkın bir zamandır aynı sancak altında, kardeş bir şekilde yaşadıkları insanlara sırtlarını dönemeyeceklerini vurgulayarak, hiçbir zaman bu dünyayı dünyalık için gören bir anlayışın temsilcileri olmadıklarına ve olmayacaklarına vurgu yaptı.
Hatay'da bir çalışma programı için bulunduklarını anımsatan Soylu, ülkenin ve milletin yarına güvenle girebileceğini ve bu konuda üzerlerine oynanan oyunları hep birlikte ortadan kaldırabileceklerini görüştüklerini söyledi.
"HİÇ MERAK ETMEYİN"
Bugün Türkiye'nin hayal ettiği noktada olduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Bilmenizi isterim ki bu bizim birinci safhamız, şimdi ikinci safhaya doğru yola çıkıyoruz. Çünkü dünyada mazlum ve mağdur milletlerin, merhamet ve şefkat medeniyetinin evlatlarının elini uzatmasına ihtiyacı var. Biz başka ülkeler gibi değiliz, biz Batı gibi her şeyi matematik üzerinden yapan bir ülkenin evlatları da değiliz. Biz, elini gün bitiminde semaya açan 'Allahım bizi bu millete mahcup etme' diyen, 'Bu ümmete mahcup etme, insanlığa mahcup etme' diyen bir anlayışın temsilcileriyiz. Şimdi ikinci safhaya doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. 2023, 2053 ve 2071 çok net biliyorum niye çocukluğumuzda öğretmenlerimiz bize derlerdi ki 'Büyük ülkeler, büyük planlar yapan ülkelerdir.' 20 yıllık, 50 yıllık biz bir yıl önümüzü göremiyoruz. Allahımıza şükürler olsun ki biz bugün 20 yıl, 50 yıl 100 yıl önümüzün planını yapıyoruz. Geçmişe baktığımızda da büyük eserler gerçekleştiriyoruz.
Onlar bizi terörle terbiye etmeye çalışıyorlar, büyük gelişmiş ülkeler şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum ki mağdur ve mazlum vatandaşlarımıza el vermek lazım gelirken dönüp Ortadoğu planlamasını, etrafımızdaki coğrafyanın planlamasını yapmaya çalışıyorlar. Bunu da acımasız bir şekilde gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Dost bildiklerimiz bugün Türkiye'ye silah yöneltenlere, silahla saldırı girişiminde bulunanlara, el altından destek vermeye çalışıyorlar. O kamplarda, PYD'nin kamplarında, PKK kamplarında nelerin olduğunu bütün dünyanın bildiğimizi bilmesini istiyoruz, adım adım hangi oyunu bize karşı kurduklarını, Türkiye'yi terörle terbiye edebilmek için Türkiye'nin her tarafını teröre bulaştırabilmek için neler yapmak istediklerini bildiğimizi bilmenizi istiyoruz. Bunla mücadele edeceğiz, hem de sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ama terörle yapmış olduğunuz ve bu milletin ayakta durarak gerçekleştirdiği bu mücadelenin sonu selamettir, huzurdur, birliktir, beraberliktir, güçlü Türkiyedir, zengin özgür Türkiye'dir ve sonu yarına ait her birinizin güzel bir şekilde aydınlığıdır. Biz bunun farkındayız."
Güvenlik güçlerinin Türkiye'nin her yerinde olduğunun ve ülkenin selameti için mücadele ettiğinin altını çizen Soylu, kararlı olduklarına belirterek, "Ne kadar desteklerseniz, destekleyin maşalarınızın işini bitireceğiz, hiç merak etmeyin." dedi.
Fetullah Gülen dosyalarına ABD’den hasıraltı
Adalet Bakanlığı’nca Fetullah Gülen’e ilişkin ABD’ye gönderilen iade dosyaları ve geçici tutuklama talebi için ABD’nin hâlâ adım atmadığı ve dosyaların da mahkemelere gönderilmediği ortaya çıktı
Adalet Bakanlığı'nca FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'e ilişkin ABD'ye gönderilen iade dosyaları ve geçici tutuklama talebinin henüz mahkemelere gönderilmediği ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı tarafından Fetullah Gülen'e ilişkin ABD'ye gönderilen iade dosyaları ve geçici tutuklama talebinin henüz mahkemelere gönderilmediği ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Türkiye'nin yoğun girişimlerine rağmen ABD Gülen'in iadesi ve geçici tutuklama talebine ilişkin henüz bir adım atmadı.
"GÜLEN’İ TANIMAM" DİYEN FETÖ’CÜNÜN GELDİĞİ NOKTA PES DEDİRTTİ
ABD'ye gönderilen FETO dosyaları mahkemeye ulaştırılmadı
Türkiye'nin girişimlerine rağmen ABD, FETO'nun iadesi ve geçici tutuklama talebine ilişkin adım atmadı.
Gülen'e ilişkin ABD'ye gönderilen 4 ayrı iade dosyası ve 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ilgili geçici tutuklama talebinin, ABD Adalet Bakanlığınca ilgili mahkemelere henüz iletilmediği ortaya çıktı.
ABD İLE İADE TRAFİĞİ
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından Fetullah Gülen'in ABD'den iadesiyle ilgili süreç başlatılmış, Adalet Bakanlığı 19 Temmuz 2016'da ABD’ye Gülen hakkında 4 ayrı iade dosyası göndermişti. 10 Eylül 2016'da ise FETÖ elebaşı Gülen'in 15 Temmuz darbe teşebbüsü nedeniyle geçici tutuklama talebi de ABD Adalet Bakanlığına gönderilmişti.
ABD Adalet Bakanlığından 22-23 Ağustos 2016'da Ankara'ya bir heyet gelmiş, Adalet Bakanlığı yetkilileri iade dosyasıyla ilgili ayrıntıları ve mevcut delilleri heyete anlatmıştı.
Daha sonra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki bir heyet de 27 Ekim 2016'da ABD’ye gitmiş, Bozdağ, ABD'li mevkidaşı Loretta Lynch ile Washington’da bir araya gelmişti.
Bozdağ görüşmelerde, Gülen'in darbe teşebbüsünün emrini verdiğini belirtmiş, iade ve geçici tutuklama talepleri konusunda Türkiye'nin hassasiyetini dile getirmişti.
HENÜZ İLETİLMEMİŞ BİLE
Pensilvanya'da ikamet eden Gülen'e ilişkin ABD'ye gönderilen 4 ayrı iade dosyası ve 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ilgili geçici tutuklama talebinin, ABD Adalet Bakanlığı'nca ilgili mahkemelere henüz iletilmediği ortaya çıktı. Bakanlık yetkilileri, ABD Adalet Bakanlığı'na gönderilen iade ve geçici tutuklama taleplerine ilişkin kararların yerel mahkemelerce verileceğine ancak dosyaların söz konusu mahkemelere henüz gönderilmediğine dikkati çekti.
VATANDAŞTAN HDP VE FETÖ OPERASYONLARINA TAM DESTEK
4 İADE DOSYASI YOLLANDI
15 Temmuz sonrası Fetullah Gülen'in ABD'den iadesiyle ilgili süreç başlatılmış, Adalet Bakanlığı 19 Temmuz'da ABD'ye 4 ayrı iade dosyası göndermişti. 10 Eylül'de ise Gülen'in 15 Temmuz darbe teşebbüsü nedeniyle geçici tutuklama talebi de ABD Adalet Bakanlığı'na gönderilmişti. ABD Adalet Bakanlığı'ndan 22-23 Ağustos 2016'da Ankara'ya bir heyet gelmiş, Adalet Bakanlığı yetkilileri iade dosyasıyla ilgili ayrıntıları delilleri heyete anlatmıştı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki bir heyet de 27 Ekim 2016'da ABD'ye gitmiş, Bozdağ, ABD'li mevkidaşı Loretta Lynch'e bilgi verip iade ve geçici tutuklama talepleri konusunda Türkiye'nin hassasiyetini dile getirmişti.
Aksakallı Paşa ve gaziler uğurladı
Şırnak Gabar Dağı'nda PKK'ya yönelik operasyonda şehit olan Jandarma Teğmen Mustafa Yazgan ve Jandarma Uzman Çavuş Faruk Yüksel için Siirt'te tören yapıldı. Törene patlamada yaralanan askerler de katıldı. Şehit Yüksel'in annesi Ferdiye Yüksel, "Ben çocuklarına ne diyeceğim? Allah bunu yapanların belasını versin" diye feryat ederken, eşi Gülbahar Yüksel de şehidin tabutuna sarılarak "Beni bırakıp nereye gidiyorsun, Çocuklarımıza şehit olduğunu söyleyemedim, nasıl söyleyeceğim" diye gözyaşı döktü. Şehit Yüksel'in 5 yaşında Yiğit Murat ve 2 yaşında Eylül Naz isimli 2 çocuğu olduğu öğrenildi. Yüksel'in cenazesi Yozgat'ta toprağa verildi. Şehit Mustafa Yazgan'ın cenazesi ise Gaziantep'te düzenlenen törenle toprağa verildi. Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehit düşen Astsubay Üstçavuş 33 yaşındaki Selçuk Erdoğan'ın cenazesi de Gaziantep'ten törenle memleketi Amasya'nın Merzifon ilçesine gönderildi. Gaziantep Havaalanı'ndaki törene katılan Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı, şehit yakınlarına sarılarak teselli etti. 3 ay önce evlendiği öğrenilen şehidin cenazesi Amasya'da toprağa verildi. Babası emekli astsubay Şükrü Erdoğan "Dimdik ayakta duracağız" dedi. Öte yandan Gabar Dağı'nda süren operasyonlarda dün 1 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi.
Tahir Aşkın KISACIK-Nasrettin GÜNEŞ-Tarık YILMAZ-Ferhat LAP -Sekvan KÜDEN
Teröre ne sanalda ne medyada ne arazide geçit yok
Yeni KHK’lara göre polis artık sanal ortamda istihbarat takibi yapabilecek, terör örgütleriyle bağlantılı yayın yapanların lisansları anında iptal edilecek köy korucularına da operasyonlarda görev verilecek
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK'ların getirdiği düzenlemelerden bazıları şöyle:
Yargıtay'da FETÖ ve diğer terör örgütü davalarının temyiz incelemesini yapan 16'ncı Ceza Dairesi'nin kilitlenmemesi için bu daireye, doğrudan baktığı FETÖ davaları dışında iş verilmeyebilecek.
Bir konuda takipsizlik kararı verildiyse yeniden yargılama yapılması için "yeni delil ortaya çıkması" şartı yeterli olmayacak. Sulh ceza hakimliği izin vermedikçe yeniden soruşturma açılamayacak.
Yargıtay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Anayasa Mahkemesi üyeleri Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay'ın ilgili dairesinde yargılanacak.
Ortakları terör örgütlerinin üyeleri ile bağlantılı ve iltisaklı olan yayın kuruluşlarının lisansları iptal edilecek. Bir yıl içinde 3 kez yayın yasağını ihlal eden kuruluşların lisansı elinden alınacak.
Daha önce sistem dışına çıkarılan resmi köy korucuları ile gönüllü köy korucularından operasyonlarda faydalanılabilecek.
Polis sanal ortamda istihbarat faaliyeti yapabilecek. Telefon ve diğer iletişim araçları üzerindeki "istihbari amaçlı" faaliyetini internet ortamında da yürütebilecek. Bu çerçevede polis, internet üzerinden yapılan her türlü birebir mesaj ve paylaşımı izleyebilecek, içeriklerini inceleyebilecek.
Güvenlik soruşturmasından geçmeyenler güvenlik şirketlerine ortak olamayacak. Terör örgütleri ile bağlantısı veya iltisakı, yani bu örgütlerle bağlantısı olanlarla bağı olanlar özel güvenlik görevlisi olamayacak.
Ülke güvenliğinde yüksek hizmeti görülenlerle olağanüstü durumlarda yaşamlarını ortaya koyan jandarma ve sahil güvenlik personeline de fiilen almakta oldukları aylıkların 24 katına kadar ödül verilebilecek.
Terör veya örgütlü suç faaliyetleri ya da Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu çerçevesinde el konulan, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç, delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde TSK, Jandarma, Emniyet veya Sahil Güvenlik teşkilatlarına tahsis edilebilecek.
Terör örgütlerinin kaçırdığı ve diğer kaybolan çocukların bulunması amacıyla polis çocuğun yakınlarının banka hesaplarını inceleyebilecek. Çocuğun ve yakınlarının kullandığı telefonlar dinlenebilecek, iletişim hareketleri incelenebilecek.
Uzman jandarmaların astsubaylığa geçirilmesi ile ilgili yaş sınırı 28'den 31'e çıkarıldı.
Emniyetçe yürütülen araç tescil hizmetleri noterlerde de yapılabilecek. Böylece poliste bu alanda personel asayiş ve güvenlik alanına kaydırılabilecek.
Askerlik hizmeti sırasında terörle mücadele etkin rol oynayan er ve erbaşlara normal izinlerine ek olarak 7 güne kadar daha izin verilebilecek. Bu durumda erler izinlerini kullanmazsa 7 gün erken terhis olacak. Sıhhiye erleri yaralı askerlere müdahale edebilecek.
Son dakika: Reina saldırganının kimliği belli oldu
Yılbaşı gecesi Reina'da 39 kişiyi katleden teröristin kimliği ortaya çıktı. Korkunç saldırıyı Özbek asıllı 'Abu Muhammed Horasani' kod isimli Abdulkadir Masharipov olduğu öğrenildi.
İstanbul'da yılbaşı gecesi 39 kişinin can verdiği Reina katliamını DEAŞ terör örgütünün "Özbek" hücresinin organize ettiği belirlendi.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, 39 kişiyi katleden terör örgütü DEAŞ'ın, Doğu Türkistan uyruklu "Özbek" yapılanmasını deşifre etti. Yürütülen operasyonda, Reina katliamcısı DEAŞ'lı teröriste yardım ve yataklık yapan 10 kişilik bir hücre de çökertildi. Gözaltına alınan bu hücre yapılanmasının, Reina saldırısının organizasyonunda aktif olarak görev aldıkları belirlendi.
Ortaköy'de gece kulübüne yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştiren teröristin adının 'Abu Muhammed Horasani' kod isimli Abdulkadir Masharipov olduğu öğrenildi.
Özbek asıllı olduğu belirtilen Doğu Türkistanlı teröriste yardım ve yataklık yapan 10 kişi ile ilişkileri olan 15 kişi daha gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 25'e ulaştı.
ORTAKÖY SALDIRGANININ KİMLİĞİ BELİRLENDİ REİNA SALDIRISININ BAŞLAMA ANI GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI!
YORUMLAR