Giriş Tarihi: 28.01.2017 05:29 Son Güncelleme Tarihi: 28.01.2017 11:29
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabulü
Erdoğan, ABD'li ünlü oyuncu Lohan'ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Lohan, ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a, "Dünya 5'ten büyüktür" rozeti taktı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'li ünlü oyuncu Lindsay Lohan'ı kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ABD'li oyuncu Lohan ve Suriye'nin doğu Halep bölgesindeki katliamı, annesiyle beraber dünyaya sosyal medya üzerinden duyuran 7 yaşındaki Bana el-Abed'i de kabul etti.
Basına kapalı gerçekleşen kabulde Lohan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a, "Dünya 5'ten büyüktür" rozeti taktı.
Hollywood yıldızı Lohan, daha önce İstanbul Sultanbeyli'de yaşayan Suriyeli bir aileyi ziyaretinde, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapma anlamında büyük bir başarıya imza attığını belirtmişti.
Bütün dünyanın kayıtsızlığına rağmen Türkiye'nin Suriyeli mültecilere çok güzel bir şekilde ev sahipliği yaptığını dile getiren Lohan, "Onun için de daha önce 'Dünya 5'ten büyüktür.' ifadesini kalın kalın harflerle çizdim. Dünyada birçok ülkenin yapamadığını Türkiye yaptı. 5 büyük ülke söz verdi, ama sözlerini tutmadı. Türkiye hakkında yapılan dezenformasyon nedeniyle Türkiye'ye gelmeye korkanlar oluyor, ama ben kendimi çok rahat hissediyorum.'' ifadelerini kullanmıştı.
"Yapılandırmada ikinci şans" yürürlükte
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Ödemelerini süresinde yapmadıkları için yeniden yapılandırma uygulamasının getirdiği hakları kaybedenlere 2. bir şans veren yasa yürürlüğe girdi. Haklarını kaybedenler ödemelerini Mayıs sonuna kadar yapabilecek" dedi
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Ağbal, dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "torba yasa" ile 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanuna yönelik de düzenlemelerin yapıldığını bildirdi.
MAYIS AYI SONUNA KADAR ÖDEME ŞANSI
Söz konusu düzenleme ile yapılandırma uygulamasına başvurmuş ancak ödemelerini süresinde yapmadıkları için uygulamanın getirdiği haklarını kaybetmiş olanlara ikinci bir şans verildiğini aktaran Ağbal, haklarını kaybedenlerin, ödemelerini mayıs ayı sonuna kadar yapabileceğine işaret etti.
'FAİZSİZ OLARAK UZATTIK'
Ağbal, böylece uygulamanın getirdiği avantajları kaybedenlerin, ihlale neden olan tutarları 27 Ocak 2017 tarihine kadar hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31 Mayıs 2017 tarihine kadar ödemeleri halinde kanundan yaralanmaya devam edebileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Vergi ve sigorta primleri açısından ödenecek taksitler dahil olmak üzere tüm taksitlerin ödeme sürelerini faizsiz olarak uzattık. Yasa ile ayrıca, yeniden yapılandırmanın bundan sonraki tüm taksitleri de 4'er ay uzadı. Buna göre, ocak ayında ödenmesi gereken taksitler mayıs ayında, şubat ayında ödenecek taksitler haziran ayında ödenecek. Diğer taksitler de aynı şekilde ödeme sürelerinin son günlerinden itibaren dörder ay uzamış bulunuyor. Öte yandan kanun kapsamında peşin veya taksitli ödeme seçeneklerini tercih ederek yapılandırılan tutarları ödemeyenlere, yapılandırılan alacakların tamamını bu yılın mayıs ayı sonuna kadar ödemeleri halinde peşin ödeme indirimi imkanı da getirildi."
PEŞİN ÖDEYEMEYENLER TAKSİTLİ ÖDEYEBİLECEK
Peşin ödemeye imkanı elvermeyenlerin taksitli ödemeye geçebileceğini de aktaran Ağbal, "Bunun için borçluların nisan ayı sonuna kadar ilgili vergi dairelerine başvuruda bulunmaları gerekiyor. Ayrıca, daha önce peşin ödemelerini aralık ayında gecikme zammı ile yapan vatandaşlarımıza da peşin ödeme indirimi uygulayacağız ve fazla ödedikleri tutarı iade edeceğiz." ifadesini kullandı.
Bakan Ağbal, 6736 sayılı Kanunun getirdiği önemli şartlardan birinin de taksit ödeme süresince tahakkuk eden vergilerin gününde ödenmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"27 Ocak'a kadar cari dönem ödeme şartını ihlal edenlere de bir hak veriliyor. Bu durumdaki mükellefler cari dönem yükümlülüklerini Mayıs 2017 sonuna kadar yerine getirecek ya da çok zor durumda olmaları nedeniyle bu yükümlülüklerini yerine getiremediklerini tecil başvuruları ile belirtecekler."
CHP referandum kampına giriyor
Referandumdan "hayır" çıkmasını isteyen CHP, süreç boyunca izlenecek stratejiyi belirlemek için kampa girecek.
Referandum için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını bekleyen anayasa değişikliği teklifiyle ilgili CHP'nin çalışmaları devam ediyor.
AK Parti ve MHP'ye karşı seçim stratejisi belirlemeye çalışan CHP, terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı HDP'den uzak durmaya karar vermişti.
SON TALİMATLAR
CHP, daha da geniş bir politika belirlemek için milletvekillerini ve parti meclisi üyelerini kampa olacak.
ADRES ABANT OLABİLİR
Referandum kampının Abant gibi Ankara'ya yakın bir yerde olabileceği konuşuluyor.
BELEDİYE BAŞKANLARIYLA GÖRÜŞTÜ
CHP Lideri, geçtiğimiz hafta CHP'li belediye başkanlarını parti genel merkezinde ağırlamış ve referandum öncesi fikir alışverişinde bulunmuştu.
Gözaltına alınan HDP'li vekil serbest kaldı
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş adli kontrol şartıyla serbest kaldı, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise gözaltında tutuluyor.
HDP Milletvekili Hüda Kaya, tatil yaptığı 5 yıldızlı termal otelde, saat 00.30 sıralarında İzmir ve Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüklerine bağlı polis ekiplerince gözaltına alındı. Kaya’nın gözaltına alındığını HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım, Twitter hesabından duyurdu.
DAHA ÖNCE DE GÖZALTINA ALINMIŞTI
Hüda Kaya mahkemenin zorla getirme kararı uyarınca 8 Aralık 2016'da da gözaltına alınmıştı.
BEŞTAŞ DİYARBAKIR'DA GÖZALTINA ALINDI
Diyarbakır'da yürütülmekte olan bir terör soruşturması kapsamında, hakkında gözaltı kararı verilen HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Diyarbakır'daki evinde, gece yarısı sıralarında polis tarafından gözaltına alındı. Beştaş, Diyarbakır Adliyesi'ne çıkarıldı.
SERBEST BIRAKILDI
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, sevk edildiği çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
HDP'li iki vekil gözaltına alındı
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ile HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya gözaltına alındı. Beştaş tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Beştaş daha sonra serbest bırakıldı.
HDP'li iki milletvekili terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Dün gece polisler tarafından gözaltına alınan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, terör soruşturması kapsamında tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Beştaş daha sonra serbest bırakıldı.
Diyarbakır'da yürütülmekte olan bir terör soruşturması kapsamında, hakkında gözaltı kararı verilen HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Diyarbakır'da polis tarafından gözaltına alındı.Beştaş, Diyarbakır Adliyesi'ne çıkarıldı.
HÜDA KAYA AFYONKARAHİSAR'DA GÖZALTINA ALINDI
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Diyarbakırda'ki bir dava kapsamında tatil yaptığı Afyonkarahisar'da gözaltına alındı.
HDP Milletvekili Hüda Kaya, tatil yaptığı 5 yıldızlı termal otelde, saat 00.30 sıralarında İzmir ve Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüklerine bağlı polis ekiplerince gözaltına alındı. Kaya'nın gözaltına alındığını HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım, Twitter hesabından duyurdu.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de Twitter hesabından paylaştığı mesaj ile Kaya'nın Diyarbakır'daki bir davadan dolayı Afyonkarahisar'da gözaltına alındığını belirtti.
HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir ise yine sosyal meyda hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Kaya'nın önce İzmir'e, ardından Diyarbakır'a götürüleceğini öğrendiklerini açıkladı.
DAHA ÖNCE DE GÖZALTINA ALINMIŞTI
Hüda Kaya mahkemenin zorla getirme kararı uyarınca 8 Aralık 2016'da da gözaltına alınmıştı.
FETÖ'cü alçak Cemal Bulut'un HTS sinyali Metina kampından
PKK'nın ele başlarına FETÖ'den aldığı ve terörle mücadelede kullanılan stratejileri, kozmik bilgileri, istihbarat çalışmalarına ilişkin önemli belgeler ile PKK'nın içine sızmış MİT ve emniyet mensuplarının listesini veren FETÖ'cü alçak Cemal Bulut ifadesinde tüm bunları inkar etmişti. Ancak, FETÖ'cü hainin HTS sinyaline PKK'nın Metina kampında ulaşıldı.
Bursa'daki FETÖ operasyonunda, terör örgütü PKK'ya sızan emniyet ve MİT görevlilerinin listesini terör örgütü yöneticilerine veren "eğitim imamı" Cemal Bulut tutuklandı. Bulut ifadesinde örgütün 'her şeyi inkar edin' talimatına uyduğu öğrenildi. FETÖ'nün doğu illerindeki eğitim kurumlarında bir süre görev yapan ve örgüt hiyerarşisi içerisinde hızla yükselerek sözde "Türkiye eğitim imamı" görevine getirildiği ve en son Kaynak Holding'te İK müdürü olan Bulut'un ifadesine ulaşıldı.
HTS KAYITLARI METİNA'DAN
Akşam gazetesinin haberine göre, Bulut FETÖ'nün PKK ve K. Irak imamı Talip Büyük'ün Işık Okulları'nın Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu ve okulun ihtiyaçlarını Kaynak Holding'ten aldıkları için görüştüklerini anlatı. Büyük ile K. Irak'ta ürün memnuniyeti için 2013-2014'te görüştüğünü ancak PKK ile hiç görüşmediğini söyleyen Bulut'un HTS kayıtları ifadesini yalanladı. Çünkü Bulut ile Büyük'ün o tarihlerdeki sinyali Metina'dan çıktı.
HOBİ OLSUN DİYE YÜKLEMİŞ
Amerika'ya yaptığı gezide FETÖ'nün elebaşı Gülen'i ziyaret ettiğini ve toplantılarına katıldığını kabul eden Bulut, örgüt üyeliğini inkar etti. Bulut, ByLock'la ilgili soruya ise "ByLock'u kısa süre kullandım. Meraktan yükledim" yanıtını verdi. Bank Asya'da hesabı olmadığını söyleyen Bulut'un banka kayıtlarında 1 milyon 200 bin TL'nin üzerinde parasının olduğu tespit edildi.
HİMMET DE GÖNDERMİŞ
Bulut'un ticari faaliyet bahanesiyle Metina'ya gidip PKK'nın ele başlarına FETÖ'den aldığı ve terörle mücadelede kullanılan stratejileri, kozmik bilgileri, istihbarat çalışmalarına ilişkin önemli belgeler ile PKK'nın içine sızmış MİT ve emniyet mensuplarının listesini verdikleri ortaya çıktı. Terör örgütüne para yardımında bulundukları ve işbirliği yapma görüşmelerinde bulundukları belirlendi.
Avrupa basını Yunan yargısına inciler dizdi
Yunanistan Yüksek Mahkeme'nin 8 firari darbeci askerin Türkiye'ye iadesini reddeden kararı, Avrupa basınında geniş yer aldı. Başta Alman ve İsviçre basını olmak üzere hemen bütün Avrupa gazeteleri, Yunanistan'ın 8 FETÖ'cüyü Türkiye'ye iade etmeyi reddetmesini övdü.
Yunanistan Yüksek Mahkeme'nin 8 firari darbeci askerin Türkiye'ye iadesini reddeden kararı, Avrupa basınında geniş yer aldı. Başta Alman ve İsviçre basını olmak üzere hemen bütün Avrupa gazeteleri, Yunanistan'ın 8 FETÖ'cüyü Türkiye'ye iade etmeyi reddetmesini övdü. Alman basınındaki haberlerde, darbe girişimine rağmen, Yunan mahkemesinin aldığı karar için "İnsan değerleri ve hukuk devletinin her şeyin üstünde bulunduğunun kanıtı" yorumu yapıldı. Alman basını kararın iki ülke arasında gerilime neden olacağını belirtti. İşte o yorumlardan bazıları:
Der Spiegel: Yunan mahkemesinin kararı, hukuk devletini ve Avrupa değerlerini onurlandıran bir karar oldu. Erdoğan yönetimi için yıkıcı olan bu karar Yunan hükümetini zor durumda bırakıyor. Türkiye ile zaten var olan sorunları şimdi yine alevlenebilir. Askerlerin Türkiye'nin ezeli düşmanı Yunanistan'a kaçması ve iadelerinin reddedilmesi Türkiye'nin gururunu zedelemişti.
Franfurter Algemaine: Yunan yüksek mahkemesinin aldığı iadeleri ret kararı yargının bağımsız olduğunun en iyi örneği oldu. Mahkeme firari askerlerin suçlu olup olmadığını değil; Türkiye'ye iadeleri olasılığında kötü muamele görecekleri kanısına vardı.
Alman devlet televizyonu ARD: Yunan mahkemesinin aldığı karar, tüm Avrupa ülkeleri için kuvvetler ayrımının en iyi örneğini oluşturdu. Küçük Yunanistan'ın her şeye rağmen verdiği bu karar takdire şayandır.
Le Soir (Belçika): Yunan mahkemesi, Türkiye'nin tehditlerine rağmen, Adaletin bağımsızlığını göz önünde bulundurdu. Avrupa işte bu adaletin bağımsızlığını savunmalı.
ALMANYA 'DA 400 BAŞVURU
Konu hakkında SABAH'a konuşan Yunan diplomatik kaynakları, Almanya'nın Ramstein NATO üssünde görevli 40 Türk subay ve astsubayı olduğunu, tüm Almanya'da ise 400 kadar Türk vatandaşının siyasi iltica talebinde bulunduklarını öne sürdü.
ÇİPRAS DİRETTİ AMA...
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Dışişleri Bakanı Nikos Kocyas dahil birçok hükümet yetkilisinin "darbeci oldukları için firarilerin iadesinden yana olduklarına" dair açıklamalarının ise yargı kararının gölgesinde kaldığı gözlendi. Bu konuda basına sızan haberlere göre, radikal sol SYRİZA hükümeti, firarilerin iadesi için Yüksek Mahkeme organlarına "masa altından baskı yaptı", ancak sonuç alamadı. Karara gelen tepkiler üzerine Yunanistan Başbakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise "Yunanistan'da ilgili kararların tek sorumlusu, bağımsız Yunan adaletidir ve mahkeme kararları açık bir şekilde bağlayacıdır" denildi. Bu arada 8 FETÖ'cü darbeci, karardan sonra serbest bırakılmadı. Firarilerin tutukluluk süresini 3 ay daha uzatan savcılar, 16 Temmuz'da yaptıkları siyasi iltica başvurularının sonuçlanması talimatını verdi.
Fenomen dayı referandumda vereceği oyu balkonuna astı!
'Bayrak asan dayı' olarak internette fenomen haline gelen Salih Tahtalıoğlu, bu kez evin balkonuna 'Evet' yazılı pankart astı..
2013 yılında balkonuna astığı bayraklı fotoğrafıyla ünlenen ve internet fenomeni haline gelen Salih Tahtalıoğlu, bayrağını bu kez Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunda evet oyunu kullanmak için astı.
Google'da binlerce kez 'bayrak asan adam, bayrak asan amca, bayrak asan dayı kim' diye aranan Salih Tahtalıoğlu'nun fotoğrafı, ülke sınırlarını da aşarak dünyada en çok kullanılan fotoğraflar arasında yer aldı.
'EVET' AKIMINA BAYRAK ASAN DAYI DA KATILDI
Geçtiğimiz hafta içi sosyal medyada Rıdvan Dilmen, Arda Turan, Burak Yılmaz gibi ünlülerin başlattığı referandumda evet kampanyasının ardından ülke genelinde adeta yeni bir akım başlamıştı. Bu akıma sosyal medyanın tanınmış yüzü Salih Tahtalıoğlu da ayak uydurdu.
EVET BAYRAĞI ASTI
Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan'ın sosyal medya hesabından bayrak asan dayıya yönelttiği; "Ülkemizin istikrarı, tam demokrasi, 2071 hedeflerine bir an önce ulaşmak için bende evet diyorum. Balkona bayrak asan dayı sayın Salih Tahtalıoğlu, sen ne diyorsun?" sorusuna cevap veren Salih Tahtalıoğlu o meşhur balkona bir kez daha çıktı.
"BAYRAĞIMI ASACAĞIM, EVET'E BASACAĞIM"
Başkan Bahçavan'a cevap veren Tahtalıoğlu; "Sayın Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, çağrını aldım. Güçlü bir Türkiye için, Türkiyemizin kalkınması için, bayrağımı asacağım, evet'e basacağım" dedi.
Rena saldırganı dakika dakika anlattı!
DEAŞ'lı terörist Abdulkadir Masharipov, Taksim Meydanı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırmayı planladıklarını söyledi. Masharipov, "Eylem talimatı sonrası istihareye yattım, rüyamda bir yeri tarayıp kaçtıgımı gördüm" dedi.
Reina katliamcısı Özbek asıllı Abdulkadir Masharipov, saldırı öncesi ve saldırı anını tüm detaylarıyla polise anlattı. Taksim Meydanı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırmayı planladıklarını anlatan Masharipov, Telegram üzerinden aldığı talimatları nasıl uyguladığını anlattı. Suriye'deki DEAŞ üyesinin kendisine 'Şişli'de peygamber efendimize hakaret eden gazete var. Oraya git' dediğini, Ebu Cihad adlı militanın daha sonra 'Bu saatte orada kimse olmaz, Reina diye bir diskotek var, orada kafirler eğleniyor, eylem yapabilirsin' dediğini anlatan katil, özel bir ekip tarafından sistematik şekilde yapılan sorgusunda şunları söyledi:
EYLEMİ RÜYAMDA GÖRDÜM
Ocak 2016'da ailemle Türkiye'ye kaçak geldim. 4 ay Zeytinburnu'nda kaldım. Daha sonra Kayaşehir'de ev kiralayıp ailemle buraya taşındım. Suriye'de bulunan DEAŞ emirinden 2016 Kasım'da 'Konya'ya git' talimatı aldım. Konya'da 1 ay kaldıktan sonra Kayaşehir'e döndüm. DEAŞ'ın Suriye'deki emiri Telegram üzerinden 'canlı bomba eylemi yapacak etrafından birileri var mı?' diye sordu. Ben de 'bilemiyorum araştırayım' deyince, 'sen yapabilir misin' dedi. Eylem talimatı sonrası istihareye yattım, rüyamda bir yeri tarayıp kaçtığımı gördüm. Bunun üzerine Suriye'de bulunan DEAŞ'tan Abu Umar'a rüyayı anlattım. Bana 'Bismillah de, yap' demesi üzerine harekete geçtim.
TALİMAT SES KAYDINDA
26 Aralık gecesi tanımadığım biri Telegram üzerinden 'eylemi kabul eden sen misin' dedi. Ben de evet deyince 'aşağı in o zaman otobüs durağına gel' dedi. Hemen otobüs durağına gittim. Rusça konuşan Kafkas kökenli biri yanıma geldi. Bana bir USB ile 700 TL para verdi. 'Kendine yeni bir ev tut' dedi. Eve gidip USB'yi açtığımda Rusça eyleme dönük bir ses kaydı vardı. Daha sonra Ebu Cihad isimli tanıdığım biri bana Telegram üzerinden USB'deki sesin sahibinin kendisi olduğunu söyleyen bir mesaj attı.
- Rüyamda bir yeritaradığımı görüp istihareye yattım.
- Taksim'de eylemden başarısız olur diye vazgeçtim.
- İçeride kimse yoktur diye Cumhuriyet'e saldırmadım.
İLK HEDEF CUMHURİYET'Tİ
Masharipov, önce Cumhuriyet Gazetesi'ne eylem yapma talimatı aldığını, ancak içeride kimsenin olmayacağını düşünerek bu plandan vazgeçtiklerini söyledi.
Katil ifadesinde, Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırmayı planladıklarını, ancak daha sonra bundan vazgeçtiklerini de söyledi: Telegram üzerinden Taksim eyleminin iyi olmayacağını Suriye'deki DEAŞ'lı arkadaşa ilettim. Onlar da bana "Şişli'de Peygamber Efendimiz'e hakaret eden bir gazete var. Oraya git" dedi. Sonra Ebu Cihad tekrar mesaj göndererek 'bu saatte orada kimse olmaz, Reina diye bir diskotek var, orada kafirler eğleniyor, oraya eylem yapabilirsin' demesi üzerine yeniden Zeytinburnu'na döndüm. Taksiye binip silahsız olarak keşif yapmak için Reina'ya gittim. Dışarıdan gözetledim ama içeri girmedim. Ebu Cihad'dan içeriyle ilgili görüntü istedim. Bana dans eden fahişe görüntüsü gönderdi. Tekrar taksiye binip Zeytinburnu'na döndüm. Taksiciye "Türkler yılbaşı kutlar mı" diye sordum. Taksici de "Türkler yılbaşı kutlamaz" dedi.
TELEFONU KIRIP ATTIM
Zeytinburnu'nda Özbek asıllı bir kişiden bir sırt çantası bir de el çantası aldım. Sırt çantasında şarjörler vardı. El çantasına da silahı koydum. Bombaları da cebime koyarak yola çıktım. Taksiye binip Reina'ya gittim. Reina'ya yürürken cep telefonumu kırıp attım. Kapısına geldiğimde girişte bir polis vardı. Bana ateş edince ben de ona sıktım.
ÖLDÜĞÜMÜ ZANNETTİM
İçeri girmek için polisi vurdum. İçeri girdiğimde hedef gözetmeksizin bütün şarjörleri bitirinceye kadar ateş ettim. 2 el bombasını da eğlenenlerin üzerine attım. Montumu neden çıkardığımı hatırlamıyorum, o anki psikolojik durumdan dolayı olabilir. Cebimdeki son el bombasını çıkartarak sol elime aldığımda pimi çektim.
BOMBA ELİMDE PATLADI
Flashbang elimde patladı, sol elimden yaralandım. Sakalım, saçım ve bıyığımın bir kısmı yandı. Öldüğümü zannettim, bir süre geçtikten sonra bir şey olmadığını anlayınca hafızam yerine geldi. Emekleyerek bir süre ilerledim, sonra ayağa kalkarak dışarı çıktım."
GECEYARISI SİLAH GELDİ
27 Aralık'ta Taksim meydanına yanımda bulunan biriyle keşfe çıktım. Kamerayla etrafı görüntüledim. Keşif sonrası Başakşehir'de kiraladığım eve gittim. Eşimi ve çocuklarımı da bu eve götürdüm. 28 Aralık günü gün boyu evde zikir çektim. Kendimi dış dünya olaylarından yalıttım. Kendimi tamamen ibadete verdim. 29 Aralık'ta Telegram'dan gelen mesajda 'kapıya biri gelirse aç' yazıyordu. Gece saatlerinde tanımadığım Rusça konuşan Kafkas kökenli bere takmış koyu renk giyimli, 1.80 cm boyunda birisi geldi. Elinde çanta vardı, içeri girdi beraberinde getirdiği çantada AK-47 makineli tüfekle bu tüfeğe ait dolu halde 6 şarjör ve 3 adet silindir şeklinde koyu renkli bomba vardı.
İSTERSEN KENDİNİ PATLATABİLİRSİN!
Şahıs bana Taksim hakkında ne düşündüğümü sordu. Ben de yılbaşı gecesi yabancılar kutlama yapıyorsa onları tarayacağım dedim. Gelen kişi istersen bombalarla kendi patlatabilirsin dedi. Benim cep telefonumu aldı, bana yeni bir telefon verdi ve gitti. 30 Aralık günü eve gittim, eşime eylem yapıp şehit olacağımı söyledim.
"Seni Suriye'ye götürmek için birileri gelir" dedim. Eşim benim bu sözlerimin ardından çok ağlayarak bana tepki gösterdi. 31 Aralık günü Taksim'e bir kez daha gittim. Çok yağmur yağacağı için buraya silahla gelemeyeceğimi yılbaşı gecesi de yine yağış olacağı için Taksim'in yeterince kalabalık olmayacağını düşündüm. (Akşam)
'Evet' kampanyası çığ gibi büyüyor
Anayasa Referandumu için Fotomaç yazarı Rıdvan Dilmen'in başlattığı tarihi kampanyaya destek çığ gibi büyüyor. Yöneticisinden sporcusuna, bakanından yazarına kadar herkes 'Büyüyen ve gelişen Türkiye için ben de varım' diyor.
Anayasa referandumu öncesi Fotomaç yazarı Rıdvan Dilmen'in Twitter'dan başlattığı "Güçlü bir Türkiye için evet" kampanyasına halkımız sahip çıktı. Kampanyaya her kesimden destek yağdı. Sosyal medyadan yapılan paylaşımlarda 'aydınlık geleceğe' oy verildi, 'evet'ler çığ gibi büyüdü. "Büyüyen-gelişen Türkiye için, sözünü dinleten dev bir ülke için, aydınlık bir gelecek için, düşmana- haine gözdağı için, kardeşlik için, tek olmak-birlik olmak için, barış için: EVET!" sloganları üretildi. "Hayır geriye götürür, evette selamet vardır" paylaşımları yapıldı, "Sessiz kalmayın, güçlü bir Türkiye için evet deyin" çağrıları tekrar edildi. Bir anda Türkiye'nin gündemine oturan kampanyaya spor camiası da sessiz kalmadı. Futbolcusundan kulüp yöneticisine, bakanından yazarına kadar herkes "Ben de varım" dedi, "evet" dedi. İşte görüşler:.
EVET KAMPANYASINA KATILAN ÜNLÜLERTABİİ Kİ VARIM
* RIDVAN DİLMEN (Eski milli futbolcu- Yorumcu): Vatanımız, ülkemiz çok zorlu bir süreçten geçiyor, adeta bir İstiklal Savaşı. Güçlü bir Türkiye istiyoruz. Güçlü bir Türkiye için evet ben de varım. Sevgili Arda sen de var mısın?
* ARDA TURAN (Milli futbolcu):
Rıdvan hocam çağrını aldım.
Güçlü bir Türkiye için ben de varım. Burak Yılmaz sen de var mısın kardeşim?
* BURAK YILMAZ (Milli futbolcu): Arda kardeşim çağrını aldım. Güçlü bir Türkiye için ben de varım. Murat Boz kardeşim sen de var mısın?
* AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Gençlik ve Spor Bakanı): Güçlü bir Türkiye için evet.
* AHMET ÇAKAR (Eski hakem-Yorumcu): Güçlü bir Türkiye için ben de varım.
* ERTEM ŞENER (Spor spikeri): Daha büyük, daha güçlü bir Türkiye için tabii ki ben de varım..
TEK SEÇENEK 'EVET
* HİDAYET TÜRKOĞLU (Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı): Büyüyen ve güçlü bir Türkiye için evet.
* FERUDUN TANKUT (Kardemir Karabükspor Başkanı): Rıdvan Dilmen'in başlattığı "Güçlü bir Türkiye için ben de varım" kampanyası için tam destek veriyoruz. Biz de aynı düşünceyi gönülden paylaşıyoruz.
Konu Türkiye, ülkemiz olunca tabii ki 'evet'ten başka bir şey diyemeyiz.
* MUSTAFA YAZICI (Beylerbeyispor Kulübü Başkanı): Biz ülkemizin, Türkiyemizin sevdalısıyız.
Ülkemizin selameti için tabii ki 'evet' diyeceğiz. Başka bir şey düşünemeyiz.
Biz de tabii ki "Güçlü bir Türkiye için evet" diyoruz. Başka bir şey denir mi? Hayır ne kadar yanlış bir kelime! 'hayır' her zaman kötü olmuştur.
* HASAN ÇAVUŞOĞLU (Alanyaspor Başkanı): Rıdvan Dilmen'in başlattığı "Güçlü bir Türkiye için evet" kampanyası tabii ki çok doğru. Ben de ülkem için Türkiye için 'evet' kampanyasını destekliyorum..
* HALİL ÜNAL (Eskişehirspor Başkanı): Rıdvan Dilmen'in başlattığı kampanyayı takdir etmemek mümkün değil. Ben de "Güçlü bir Türkiye için evet" kampanyasını destekliyorum. Tabii ki evet!
* SELÇUK ÖZTÜRK (Elazığspor eski başkanı): Biz de bu kampanyayı destekliyoruz. Ülkemizin güçlü olması için 'evet' oyu vereceğiz.
* HÜSEYİN KALPAR (Teknik direktör): Güçlü ülke, güçlü bir Türkiye için her zaman varım.
* GİRAY BULAK: (Teknik direktör): Güçlü bir ülke, güçlü bir Türkiye için birlik olmamız şart. Rıdvan Dilmen'in başlattığı kampanya çok yerinde. Ben de ülkem için bu kampanyaya katılıyorum.
'evet' diyeceğim.
* ERKAN SÖZERİ (Ümraniyespor Teknik direktörü): Ülkemiz için hayırlısı ne ise o olmalı.
Şu anda istikrarlı bir gidişat var. Ülkemizin geleceği için evet kampanyasına katılmamak mümkün değil. Çünkü 'hayır' oyu ülkemizde hem ekonomik hem de sosyal anlamda belirsizlik ve tedirginlik yaratacaktır.
* BÜNYAMİN GEZER (Eski hakem-Yorumcu): Rıdvan Dilmen'in başlattığı "Güçlü bir Türkiye için evet" kampanyası nı ben de destekliyorum...
Murat Boz'dan 'Başkanlık' mesajı
KARDEŞLİK GELSİN DİYE
* VEDAT TAN: (Eski hakem- Yorumcu): Ülkemiz, geçtiği zor ve meşakkatli zamanları, ancak yeni bir Türkiye ve yeni bir anayasa ile atlatacaktır. Yeni Türkiye'nin de yeni anayasa ile sıçramaya geçeceğini, daha hızlı karar alacağını ve ivmelenmesinin hızlanacağını düşünmekteyim. İşte bu yüzden 'için'lerim var benim.
Kalleşlik değil, kardeşliğin gelmesi için, ülke ateşine bir odun daha atmamak için, özgürlük ve insanca yaşamak için, sırtını teröre yaslayıp "dağ"a güvenenleri sevindirmemek için, ihanet bombalarını, kurşunlarını gördüğüm için, annelerin 'Mehmedim' diye ağlamaması için, darbecilerin sevincinin kursağında kalması için, ben de 'evet' diyorum.
* FATİH TEKKE (Teknik direktör): Ülkemiz tarihi, siyasi açıdan önemli bir kırılma noktasından geçiyor. Güçlü bir Türkiye, güçlü bir vatan için 'evet' diyorum..
OKÇULAR VAKFI
Okçular Vakfı, 'Güçlü bir Türkiye için biz de varız' dedi ve Rıdvan Dilmen'in sosyal medyadan başlatıp tüm Türkiye'de hızla yayılan 'Referandum için evet' kampanyasına destek verdi..
TEKVANDO AVRUPA ŞAMPİYONU İPEK ÇİĞDEM
Tekvando Avrupa şampiyonu İpek Çiğdem de spor camiasının sahip çıktığı kampanyaya destek verenler arasında yer aldı. İpek Çiğdem, "Güçlü bir Türkiye için evet" diyerek yazarımız Rıdvan Dilmen'in çağrısına yanıt verdi...
2017 Referandum ne zaman yapılacak? - Anayasa değişikliği maddeleri neler! - Başbakan açıkladı!
Başbakan Binali Yıldırım'ın 2017 Referandum tarihi ile ilgisi açıklamalarının ardından ''2017 Referandum ne zaman olacak?'' sorusu merak edilmeye başladı. Yeni Anayasa değişikliği TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Peki Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi maddeleri nelerdir? 2017 Referandum ne zaman yapılacak? Milyonlarca vatandaşın merak ettiği tüm ayrıntıları bu başlık halinde madde madde derledik. İşte 2017 Referandum ne zaman? sorusunun cevabı...
2017 Referandum tarihi heyecanla beklenirken Başbakan Binali Yıldırım'dan en net açıklama geldi. Referandum tarihi ile ilgili bilgi veren Yıldırım'ın bu konuşmalarının ardından ''2017 Referandum ne zaman?'' sorusunun cevabı merak edilmeye başladı. Yeni Anayasa değişikliği iseTBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmişti. Peki Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi maddeleri neler? Kabul edilen18 maddeyi bu başlık altında sizler için derledik. 2017 Referandum ne zaman? sorusunun cevabı ve diğer tüm bilgilere sabah.com.tr'den ulaşabilirsiniz. İşte Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi maddeleri!
2017 REFERANDUM NE ZAMAN YAPILACAK?
Başbakan Binali Yıldırım, anayasa referandumu için beklenen açıklamayı dün yaptı. Yıldırım konuşmasında ''Muhtemelen Nisan ayının ilk yarısında, 20'sine kadar uygun bir tarihte yapılacak. Zannediyorum bu hafta içerisinde de kesin tarih açıklanmış olur. Bu tabii YSK'nın vereceği bir karar'' dedi.ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MADDELERİ
Yeni Anayasa değişikliği maddelerine ulaşmak için aşağıda bulunan resime tıklayabilirsiniz.BAŞKANLIK SİSTEMİ MADDELERİ İÇİN TIKLA
"VATANDAŞ DEĞİŞİM İSTİYOR. DİRENEN BİZ OLAMAYIZ"
Başbakan Yıldırım, vatandaşın değişimi zorladığını, değişimi istediğini belirterek, "Direnen biz olamayız. Bizim aksine değişimi zorlamamız lazım. Bu anayasa değişikliği, muhtemelen Nisan ayının ilk yarısında, 20'sine kadar uygun bir tarihte yapılacak. Zannediyorum bu hafta içerisinde de kesin tarih açıklanmış olur. Bu tabii Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) vereceği bir karar. Hesabı şöyle yapıyoruz yapılan değişiklik şimdi Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuldu. Cumhurbaşkanı imzalayacak veya imzalamayacak biz imzalayacağını ümit ediyoruz. Geri gönderirse daha çok vakit kaybedeceğiz. Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra 60 günü takip eden ilk pazar günü halkoylaması yapılır diyor kanun. Demek ki x tarihinde imzaladı, Resmi Gazete'de yayımlandı onun üzerine 60 gün koyacaksınız salı gününe rastladı mesela salı günü olmayacak da devam eden pazar günü olacak'' dedi.
REFERANDUM NEDİR?
Referandum, anayasa değişikliği, yasaların kabulü veya önemli devlet meselelerinde halkın yapılacak değişikliklere karşı iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. Referandumda halka yapılacak değişikliğin istenip istenmediği sorulmaktadır ve çıkan oylama sonuçlarına göre de yapılması planlanan değişiklik yürürlüğe girer veya iptal edilir.
NUMAN KURTULMUŞ NİSAN AYINI İŞARET ETTİ
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş referandum tarihi ile ilgili yaptığı açıklamada, "Eğer bu şekilde süreç devam ederse, anayasanın bütünüyle ilgili oylamayı da bitirdiğimiz takdirde Nisan ayının başında referanduma gidilir. 2 ya da 9 Nisan tarihleri gibi görünüyor şu anda ama Cumhurbaşkanımızın, Meclisin kararını ne zaman, ne şekilde onaylayacağı da bu süreci etkileyen bir husus" ifadelerine yer verdi.
YENİ ANAYASA NE GETİRİYOR?
TBMM Genel Kurulunda kanunlaşan anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanlığı sistemi çatısı altında getirilmesi öngörülen yeni düzenlemeler şöyle:
- Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılacak
- Milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek
- TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 5 yılda bir aynı gün yapılacak
- Meclis, denetim ve bilgi edinme yetkisini, "Meclis araştırması", "Genel görüşme", "Meclis soruşturması" ve "Yazılı soru" yoluyla kullanacak
- Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilmeyecek
- Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olacak. Bir kişi en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilecek.
- Cumhurbaşkanlığına, seçimlerde geçerli oyların en az yüzde 5'ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek.
- Seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.
- Cumhurbaşkanı "Devlet başkanı" olacak, yürütme yetkisini üstlenecek, Başkomutanlığı temsil edecek
- Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atayacak ve görevlerine son verecek.
- Cumhurbaşkanı, anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunacak.
- Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek.
- Kanunda açıkça düzenlenen konularda cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacak.
- TBMM'nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz olacak.
- TBMM cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında soruşturma açılmasını isteyebilecek.
- Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen cumhurbaşkanı seçim kararı alamayacak.
- Cumhurbaşkanı, bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilecek.
- Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve görevden alınacak.
- Milletvekilleri, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erecek.
- TBMM, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.
- Cumhurbaşkanı, kanunda düzenlenen ilgili şartların gerçekleşmesi halinde OHAL ilan edebilecek.
- Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak.
- Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek.
- Bütçeyi Cumhurbaşkanı Meclise sunacak.
- Bakanlar Kurulu olmayacak. Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek.
- TBMM'nin bir sonraki seçimi ve Cumhurbaşkanı seçimi, 3 Kasım 2019 tarihinde birlikte yapılacak.
- Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kalkacak.
Darbeciler komutana infaz timi yollamış
Darbe girişimi sırasında Van Asayiş Kolordu Komutanı olan ve daha sonra darbeci Adem Huduti'nin yerine 2. Ordu Komutanı olarak atanan Korgeneral İsmail M. Temel, Malatya'da verdiği ifadede darbecilerin kendisini infaz etmek için tim yolladığını, o timin içinde bulunduğu hava aracının radara takılmamak için alçak uçuş yaptığını söyledi.
2017 Referandum ne zaman yapılacak? - Başbakan Binali Yıldırım Referandum tarihini açıkladı!
18 maddelik Anayasa değişikliği teklifi TBMM'ye sunuldu. Yapılan oylamalar sonucunda tüm maddeler kabul edildi ve ''2017 referandum ne zaman?'' sorusunun cevabı heyecanla beklenmeye başladı. Milyonlarca vatandaş seçimler ne zaman? diye aratmaya devam ederken Numan Kurtulmuş referandum için tahmini tarihi açıkladı. 2017 Referandum ne zaman? sorusunun cevabına sabah.com.tr'den ulaşabilirsiniz. İşte Anayasa Değişikliği ve Başkanlık sistemi maddeleri...
TBMM'de kabul edilen 18 maddelik Anayasa değişikliği teklifinin ardından 2017 referandum ne zaman? sorusu giderek çoğalmaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onaylası beklenen ve ardından Resmi Gazete'de yayımlanması beklenen referandum ne zaman yapılacak? 2017 referandum tarihi ile ilgili son dakika gelişmelerine ve önemli tüm haberlere sabah.com.tr'den ulaşabilirsiniz. İşte 2Anayasa Değişikliği ve Başkanlık sistemi maddeleri...
2017 REFERANDUM NE ZAMAN?
Başbakan, referandum Nisan'ın ilk yarısında olacağını söyledi.
Binali Yıldırım, bu hafta ise YSK tarafından net tarihin açıklanacağını açıkladı.
AK Parti'nin 18 maddeden oluşan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, 339 oyla kabul edilerek yasalaştı. Şimdi de referandum tarihi bekleniyor. Teklif önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı'nın 15 günlük yasal süresi bulunuyor. Referandum tarihi de buna göre şekillenecek. Referandumun, Resmi Gazete'de yayımını takip eden 60'ncı günden sonraki ilk pazar günü yapılması gerekiyor.
2017 REFERANDUM NE ZAMAN YAPILACAK? - ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MADDELERİ NELER! - İŞTE BEKLENEN TARİHREFERANDUM NEDİR?
Referandum, anayasa değişikliği, yasaların kabulü veya önemli devlet meselelerinde halkın yapılacak değişikliklere karşı iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. Referandumda halka yapılacak değişikliğin istenip istenmediği sorulmaktadır ve çıkan oylama sonuçlarına göre de yapılması planlanan değişiklik yürürlüğe girer veya iptal edilir.
NUMAN KURTULMUŞ NİSAN AYINI İŞARET ETTİ
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş referandum tarihi ile ilgili yaptığı açıklamada, "Eğer bu şekilde süreç devam ederse, anayasanın bütünüyle ilgili oylamayı da bitirdiğimiz takdirde Nisan ayının başında referanduma gidilir. 2 ya da 9 Nisan tarihleri gibi görünüyor şu anda ama Cumhurbaşkanımızın, Meclisin kararını ne zaman, ne şekilde onaylayacağı da bu süreci etkileyen bir husus" ifadelerine yer verdi.
BİNALİ YILDIRIM: "ARTIK KARAR MİLLETİNDİR"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliği teklifinin referandum aralığında kabul edilerek yasalaşmasına ilişkin, "Artık karar milletimizindir. Milletin verdiği karar, başımız gözümüz üzerinedir. Anayasa değişikliğini gerçekleştirecek olan aziz Türk milletidir. Vekiller olarak bize verilen görevi yaptık. İşi asıl sahibine, millete tevdi ediyoruz." dedi.
YENİ ANAYASA NE GETİRİYOR?
TBMM Genel Kurulunda kanunlaşan anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanlığı sistemi çatısı altında getirilmesi öngörülen yeni düzenlemeler şöyle:
- Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılacak
- Milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek
- TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 5 yılda bir aynı gün yapılacak
- Meclis, denetim ve bilgi edinme yetkisini, "Meclis araştırması", "Genel görüşme", "Meclis soruşturması" ve "Yazılı soru" yoluyla kullanacak
- Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilmeyecek
- Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olacak. Bir kişi en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilecek.
- Cumhurbaşkanlığına, seçimlerde geçerli oyların en az yüzde 5'ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek.
- Seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.
- Cumhurbaşkanı "Devlet başkanı" olacak, yürütme yetkisini üstlenecek, Başkomutanlığı temsil edecek
- Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atayacak ve görevlerine son verecek.
- Cumhurbaşkanı, anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunacak.
- Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek.
- Kanunda açıkça düzenlenen konularda cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacak.
- TBMM'nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz olacak.
- TBMM cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında soruşturma açılmasını isteyebilecek.
- Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen cumhurbaşkanı seçim kararı alamayacak.
- Cumhurbaşkanı, bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilecek.
- Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve görevden alınacak.
- Milletvekilleri, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erecek.
- TBMM, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.
- Cumhurbaşkanı, kanunda düzenlenen ilgili şartların gerçekleşmesi halinde OHAL ilan edebilecek.
- Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak.
- Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek.
- Bütçeyi Cumhurbaşkanı Meclise sunacak.
- Bakanlar Kurulu olmayacak. Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek.
- TBMM'nin bir sonraki seçimi ve Cumhurbaşkanı seçimi, 3 Kasım 2019 tarihinde birlikte yapılacak.
- Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kalkacak.
CHP’li vekilden 1 milyon 200 bin liralık haberleşme faturası
CHP’li kâtip üye Elif Doğan Türkmen'in, telefonla konuşma ve seçmene gönderdiği mektupların faturası 1 milyon 200 bin lira tuttu.
Anayasa değişikliğinin ardından tatile giren TBMM’de kulisler ilginç bir haberle çalkalanıyor. Haberleşme giderlerini TBMM’nin karşıladığı Başkanlık Divanı üyelerinden birinin 1 milyon 200 bin TL’lik faturası, Meclis’i karıştırdı. Divan üyeleri konuyu gündeme getirdi, ancak isim telaffuz edilmedi.
ADANA'DAKİ SEÇMENE MEKTUPLAR
Habertürk'ün haberine göre dün akşam saatlerinde de, ‘rekor’ kıran vekilin CHP’li kâtip üye Elif Doğan Türkmen olduğu ortaya çıktı. Bu rakama, Türkmen’in hem telefon konuşmaları hem de Adana’daki seçmene özel günlerde gönderdiği mektuplar neden oldu.
"BUNDAN SONRA KONTROL ETMEDEN KULLANMAM"
Fatura nedeniyle Türkmen’e CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tepki gösterdiği öğrenildi. Türkmen ise konuyla ilgili olarak: “Haberim yok. Mesaj, ara ara da mektup gönderiyoruz. Kimden kaça aldıklarını hiç bilmiyorum. Henüz öğrendim. Çok çok üzüldüm. Çünkü Meclis’teki tuvaletin ışığını bile söndürürüm. Gerçekten şok oldum. Keşke uyarsalardı, bugüne kadar kimse söylemedi. Bu hizmetin bu kadar pahalı olduğunu bilsem kullanmazdım. Bundan sonra kontrol etmeden zaten kullanmam.”
DİVANA SINIRSIZ
TBMM, vekillerin 1 yıl içinde 2 maaş tutarına kadar olan telefon ve posta masraflarını karşılıyor. Ancak, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri için bir üst sınır bulunmuyor.
CHP'li vekilin faturası TBMM'yi karıştırdı
Sınırsız haberleşme hakkı bulunan divan üyesi bir milletvekilinin 1 milyon 189 bin TL’lik haberleşme faturası TBMM Başkanlık Divanı’nda krize yol açtı. Toplantıda iktidar ve muhalefet vekillerinin ısrarına rağmen ismi açıklanmayan Divan üyesinin CHP’li Elif Doğan Türkmen olduğu öğrenildi.
TBMM Başkanlık Divanı'nın son toplantısında haberleşme ve ulaştırma faturaları tartışmaya yol açtı. Haberleşme giderleri konuşulurken bir divan üyesinin 2016'da 1 milyon 189 bin TL harcama yaptığı, 2017'deki harcamasının ise şimdiden 750 bin TL'yi bulduğu dile getirildi. Dudak uçuklatan bu rakamlara şaşıran iktidar ve muhalefet milletvekilleri, "kimse bu isim açıklansın" diye çıkış yaptı. Ancak toplantıda hangi divan üyesinin ne kadar harcama yaptığına ilişkin liste açıklanmadı. Villa parası kadar harcama yapan milletvekilinin CHP'li Divan Üyesi Elif Doğan Türkmen olduğu öğrenildi. Türkmen'in seçmenleri telefon konuşmalarının yanısıra, yüzbinlerce seçmene tebrik, kutlama kartı gönderdiği bildirildi.Bu durumun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na iletildiği, CHP liderinin Türkmen'in bu tasarrufuna tepki gösterdiği öğrenildi.
38 KİŞİ LİMİTSİZ HARCIYOR
TBMM mevuzatına göre milletvekillerine haberleşme gideri için yıllık iki maaş tutarı ödenek ayrılıyor. Ancak TBMM Başkanlık Divanı üyeleri ve parti grup başkanvekillerinden oluşan 38 kişi ise limitsiz haberleşme harcaması yapabiliyor. Sadece TBMM Başkanlık Divanı ve parti gruplarının yaptığı haberleşme harcamalarının 2016 için 10 milyon TL'ye yaklaştığı öğrenildi.
Başkanlık Divanı'nında 38 kişinin yaptığı sınırsız haberleşme harcamaları için belli bir limit konulması görüşünde uzlaşma sağlandı. Önümüzdeki divan toplantısına sınırın ne kadar olacağı konusunda TBMM Genel Sekreterliği'nin yaptığı çalışma doğrultusunda karar alınacak.
Sınır getirilecek
Bu arada Meclis mevzuatında yıllık haberleşme giderleri için iki maaş tutarı ödenek ayrılan milletvekillerinin çoğunun 2016 için belirlenen 31 bin TL'lik sınırı aştıkları ortaya çıktı. Mevzuatta ödenek sınırını aşan bölümün tek seferde tahsil edilmesi düzenlenirken, Meclis yönetiminin yıllık 31 bin TL'lik ödeneği aşan bölümü için milletvekillerine taksitle ödene fırsatı getirdiği belirlendi.
ULAŞTIRMA FATURASI KABARIK
Bu arada Başkanlık Divanı üyelerine tahsis edilen makam araçları ve benzin giderlerinin de hayli kabarık olduğu öğrenildi. Bir divan üyesinin 2016'da Meclis bütçesinden 500 bin km. yol yaptığı ortaya çıktı.
Başkanlık Divanı'nında milletvekillerine yabancı dil ve diksiyon kursları için TBMM bütçesinden belli bir ödenek ayrılması kararlaştırıldı. Ancak alınan kararda "özel ve kamu kuruluşlarının verdiği eğitim programları" ifadesinin kullanılması tartışmaya yol açtı. Bu ifadeye dayanarak bir milletvekilinin yurtdışında 50-100 bin dolarlık yüksek lisans, doktora gibi akademik programlara katılabileceği gündeme getirildi. (Milliyet)
Türk askeri Afrika yolunda
Gelibolu askeri gemisi Afrika'da gerçekleştirilecek deniz tatbikatına katılmak için demir aldı. TSK'dan yapılan açıklamaya göre Gelibolu firkateyni, Pakistan Deniz Kuvvetleri ev sahipliğinde icra edilecek Aman-17 ile ABD-Afrika Komutanlığı (AFRICOM) ev sahipliğinde icra edilecek Cutlass Expres-17 tatbikatlarına katılmak üzere, 22 Ocak'ta Marmaris'teki Aksaz Üssü'nden hareket etti. Geminin limandan ayrılışı esnasında aileler ve görevli personel tarafından uğurlama töreni icra edildi. Asker yakınlarının yaşadığı duygusal anlar ise objektiflerden kaçmadı.
Danimarka ve Fransa’dan tarihi karar
Fransa Anayasa Mahkemesi, sözde Ermeni soykırımının inkarına yönelik ceza yasasını dün ikinci kez iptal etti. Mahkeme'nin kararında "bazı suçların reddinin suç sayılmasına" ilişkin yasanın ilgili hükmünün iptal edildiği belirtildi. Bu karar, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını da kapsıyor. Fransa Senatosu Ekim 2016'da, iddiaları inkar edenlerin cezlandırılmasını öngören yasa tasarısını kabul etmişti. Mahkeme kararında "Yasa ifade özgürlüğünün uygulanmasına gereksiz ve orantısız bir saldırıdır, dolayısıyla da anayasaya aykırıdır" ifadeleri kullanıldı. Fransa'da Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde kabul edilen benzer bir yasa da Anayasa Mahkemesi'nce "ifade hürriyetini sınırlandırdığı" gerekçesiyle iptal edilmişti. Danimarka Meclisi de 1915 oalaylarına ilişkin görüşmesinde "tarihi meselelere ilişkin anlaşmazlıkların çözüm yerinin parlamentolar ve hükümetler olmadığı" yönünde karar aldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Danimarka'nın aldığı kararın çok anlamlı olduğunu belirterek "Bu tarihi suiistimal etmek isteyenlere esasen çok güzel bir cevap" dedi. Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada kararlarla ilgili "Önemli bir hukuki kazanım" ifadesini kullandı.
Son dakika haberi: DEAŞ'lı teröristler çekiliyor!
El Bab'da büyük hezimete uğrayan DEAŞ'lı teröristlerin ümitlerinin ciddi şekilde kırıldığı ve El Bab'dan çekilmeye hazırlandığı öğrenildi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Suriye'nin kuzeyindeki El Bab'da yürüttüğü kararlı harekattan dolayı terör örgütü DEAŞ mensuplarının ümitlerinin ciddi şekilde kırıldığı ve örgütün El Bab'dan çekilmeye hazırlandığı öğrenildi. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, El Bab'daki sivillerin çoğu, terör örgütü DEAŞ mensuplarının tehditlerine rağmen bölgeden göç etmeyi başardı. Ancak halen El Bab'da 15-18 bin civarında sivil halkın kaldığı düşünülüyor. Özellikle kendisine karşı olan sivilleri şehirde tutup kalkan olarak kullanmayı hedefleyen DEAŞ terör örgütü, ailelerin El Bab'dan çıkmasını engellemeye devam ediyor. Bu kapsamda, son olarak terör örgütü DEAŞ'e karşı oldukları bilinen Cahcah, Kadiri, Şihabi ve Silo aşiretlerine mensup 7 aile, motosiklet ve iki pikapla kaçmaya çalışırken, Tel Batnan ile Mervaha arasında teröristlerce bu gruba ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 18 sivil hayatını kaybetti, birçoğu da yaralandı.
DEAŞ'LI TERÖRİSTLER SİVİLLERİN YAŞADIĞI BİNALARI KULLANIYOR
DEAŞ mensupları, sivillerin yaşadığı binaların alt katlarını silah deposu, karargah ve barınma yeri olarak kullanılıyor ve insanlık dışı şiddet ve bastırma uygulamalarıyla masum insanların hayatlarını tehlikeye atıyor.
Şehirde su, elektrik gibi temel hizmetler ve asgari yaşam koşulları yok denecek seviyelere indi. Hastane imkanları, insanların normal tedavi süreçlerini sekteye uğratacak şekilde yetersiz kalıyor. Bu nedenle zaman zaman basit sağlık problemi olanlar bile hayatını kaybediyor.
TERÖRİSTLER, ALGI YARATARAK SİVİLLERİN KAÇMASINA ENGEL OLMAYA ÇALIŞIYOR
Şehirde mahsur kalan sivil halkı camilere toplayıp Fırat Kalkanı Harekatı'nı icra eden birliklere yönelik yaptıkları operasyonları izleterek propaganda yapan DEAŞ mensubu teröristler, bu şekilde çatışmaların DEAŞ lehine devam ettiği algısı yaratmaya çalışıyor. Örgüt, bu yolla insanların şehirden kaçmasına engel olmak istiyor.
DEAŞ terör örgütünün savunma hatlarını kuvvetlendirmek ve karşılaştıkları kuvvetlere azami kayıp ve hasar verdirmek amacıyla El Bab'da yaptıkları çukur, hendek, engel tesisi, mayınlama, bubi tuzakları gibi istihkam çalışmaları ağırlıklı olarak kuzey, batı ve kuzey batı bölgelerinde sürüyor.
Bölgedeki istihbarat kaynaklarından, rejim güçlerinin ilerlediği bölgelerde mayın, el yapımı patlayıcı ve istihkam çalışmalarının nispeten daha zayıf olduğu bilgisi alınıyor. Özellikle El Bab-Kadiran yolunda Al-Albi mezrası yakınlarında sürekli istihkam çalışmaları yürütülüyor.
Diğer taraftan El Bab'ın içinde Zemzem, Fatma Al-Zahra, Senter kavşağı, Al Sani kavşağı, Hürriyet Sahası, Rai kavşağı, Otogar, Asfur ve Al-Rahib Sokağı gibi bölgeler ile Kabasin girişi ve Al-Muhallak Al-Şimali'ye bombalı tuzaklar ve mayın döşendi.
DEAŞ'IN EL BAB'DAKİ ASKERİ DURUMU
Son zamanlarda Tunuslu muhacirlerin El Bab'da yoğunluk gösterdikleri göze çarpıyor. DEAŞ terör örgütü, tüm karargahlarını ve merkezlerini Tadif bölgesine taşıdı. DEAŞ terör örgütünün son dönemde intikallerinde daha çok motosiklet kullandığı görülüyor. Bunun insansız hava aracı dahil hava taarruzlarından sakınmak amacıyla yapıldığı düşünülüyor.
Biza'daki terörist sayısının az olduğu, bu nedenle DEAŞ terör örgütünün Biza'daki bomba yüklü araç imal atölyesini şehrin bilinmeyen bir bölgesine taşıdığı, ayrıca şehirdeki posta idaresinin örgüt tarafından karargah olarak kullanıldığı belirlendi.
TERÖRİSTLER KABASİN'DE KENDİ BOMBALARIYLA ÖLDÜ
Kabasin ile ilgili gelen son bilgilere göre ise DEAŞ'ın şehirde döşediği el yapımı mayın ve bombalı tuzakların yerlerini bilen veya bunları bizzat döşeyen teröristler, hava taarruzunda hayatlarını kaybetti. Ölen teröristlerin ellerindeki haritaya ulaşılamadığı, bu yüzden bazı terör örgütü mensuplarının mahsur kaldıkları ve hareket alanlarının kısıtlandığı, hatta bazılarının kendi bombalarıyla öldükleri yönünde istihbarat bilgileri alındı.
TSK'nın yürüttüğü kararlı harekattan dolayı DEAŞ terör örgütü mensuplarının ümitlerinin ciddi şekilde kırıldığı ve örgütün El Bab'dan çekilmeye hazırlandığı öğrenildi.
PKK'ya bilgi sızdıran FETÖ'cü imam yakalandı!
Bursa merkezli 7 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda örgütün "eğitim imamı" olduğu iddiasıyla gözaltına alınan, terör örgütü PKK'ya sızan emniyet ve MİT görevlilerinin listesini FETÖ'nün sözde "Kuzey Irak bölge imamı" T.B. ve "medya imamı" D.E. ile Kuzey Irak'a giderek PKK yöneticilerine verdikleri iddia edilen Cemal Bulut adliyeye sevk edildi.
Teslim olup YPG vahşetini anlattı
Hainlerin gerçek yüzünü görüp güvenlik güçlerine teslim olan YPG’li anlattı: DEAŞ’a karşı YPG’ye katıldım, YPG’nin daha vahşi olduğunu anladıktan sonra kaçmaya karar verdim
DEAŞ'a karşı savaşmak için Suriye'ye giderek YPG'ye katılan Derman G., çatışmalı bölgelerde yaşadığı vahşete daha fazla dayanamayıp örgütten kaçarak geldiği memleketi Diyarbakır'da güvenlik güçlerine teslim oldu. İşte militanın anlattıkları:
KÖPEKLERE YEDİRİYORLAR
PYD'nin üst düzey yöneticileri, dış ülkelerin verdiği yardımlarla lüks içinde yaşıyor. Ciplere binip özel korumalarla gezen bu kişiler çatışmaların olmadığı güvenli bölgelerde bulunuyor. Ön cepheye ise kurbanlık koyun gibi yeni katılanlar sürülüyor.
YPG'liler, öldürdükleri DEAŞ'lıların cesetlerini benzin dökerek yakıyordu.
Bazı cesetler ise başıboş dolaşan köpeklere yediriliyordu.
Çok sayıda köylüyü silah zoruyla gasp ederek evlerine girip kıymetli ziynet eşyalarını çalıyorlardı.
YPG'lilerin de onlardan farkı olmadığını anlayınca teslim olmaya karar verdim. Hakkında 10 yıl hapis talep edilen YPG militanı, eyleme karışmadığı, önemli itiraflarda bulunması, pişmanlık duyması nedeniyle etkin pişmanlıktan yararlandırıp serbest bırakıldı.
HDP Milletvekili Hüda Kaya, Afyonkarahisar’da gözaltına alındı
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Diyarbakırda'ki bir dava kapsamında tatil yaptığı Afyonkarahisar’da gözaltına alındı.
HDP Milletvekili Hüda Kaya, tatil yaptığı 5 yıldızlı termal otelde, saat 00.30 sıralarında İzmir ve Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüklerine bağlı polis ekiplerince gözaltına alındı. Kaya'nın gözaltına alındığını HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım, Twitter hesabından duyurdu.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de Twitter hesabından paylaştığı mesaj ile Kaya'nın Diyarbakır'daki bir davadan dolayı Afyonkarahisar'da gözaltına alındığını belirtti.
HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir ise yine sosyal meyda hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Kaya'nın önce İzmir'e, ardından Diyarbakır'a götürüleceğini öğrenciklerini açıkladı.
Hüda Kaya mahkemenin zorla getirme kararı uyarınca 8 Aralık 2016'da da gözaltına alınmıştı.
İşte FETÖ’süz KPSS planı
2017 KPSS yerleştirme takvimi açıklandı. Tercih başvuruları KPSS için 21 Haziran-3 Temmuz'da, Engelli Personel Seçme Sınavı için de 12-21 Temmuz'da yapılacak. Devlet kurumlarına girebilmek için adayların FETÖ ile bağlantısının olup olmadığı istihbarat kurumlarınca araştırılacak.
2017 KPSS yerleştirme takvimi açıklandı. Tercih başvuruları KPSS için 21 Haziran-3 Temmuz'da, Engelli Personel Seçme Sınavı için de 12-21 Temmuz'da yapılacak. Devlet kurumlarına girebilmek için adayların FETÖ ile bağlantısının olup olmadığı istihbarat kurumlarınca araştırılacak. Ekstra olarak yapılacak sözlü mülakatta tüm kurumlara yayılacak. Böylece ÖSYM'nin merkezi yerleştirme sistemi de sona eriyor. Buna göre memur mesleğine göre uygulamalı sınava da girmek durumunda.
'Ben de varım' diyen ünlüler linç edildi
Nisan ayında gerçekleştirilecek olan referandum için eski futbolcu Rıdvan Dilmen, Twitter'da 'Güçlü Türkiye için evet' kampanyası başlattı. Dilmen'in kampanyasına Arda Turan, Burak Yılmaz, Murat Boz gibi isimler destek verince sosyal medyada linç kampanyası başlatıldı. Özgürce fikirlerini ifade eden ünlü isimlere sosyal medyada küfür ve hakaret edildi.
Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin sosyal medya üzerinden 'Güçlü Türkiye için evet' kampanyası başlattı. Twitter'daki hesabından bir video yayınlayan Dilmen, "Vatanımız, ülkemiz çok zorlu bir süreçten geçiyor, adeta bir İstiklal Savaşı. Güçlü bir Türkiye istiyoruz. Güçlü bir Türkiye için evet ben de varım" dedi. Dilmen, A Milli Takım'ın yıldızı Arda Turan'a seslenerek, "Sevgili Arda sen de var mısın? diye sordu.
ÜNLÜLERDEN 'BAŞKANLIK' MESAJIArda'nın Dilmen'e cevabı ise gecikmedi. "Rıdvan hocam çağrını aldım. Güçlü bir Türkiye için ben de varım" diyen Arda, "Burak Yılmaz sen de var mısın kardeşim" ifadelerini kullandı. Arda'nın çağrısına cevap veren Burak Yılmaz da, "Güçlü bir Türkiye için ben de varım" sözleriyle şarkıcı Murat Boz'a seslendi.
Murat Boz referandum oyunu açıkladı!
Son dönemin büyük çıkış yakalayan isimlerinin başında gelen Murat Boz referandum için video geçti. Boz 'Güçlü bir Türkiye' için evet mesajını yayınladı.
MURAT BOZ'DAN 'BAŞKANLIK' MESAJIHazmedemeyen küfür etti
Ünlü isimlerin özgürce kendilerini ifade etmesi yine bir kesim tarafından hakaretler ve küfürler ile karşılandı. Sosyal medyada linç kampanyası başlatan kullanıcılar Arda Turan, Rıdvan Dilmen, Burak Yılmaz ve Murat Boz'a ağza alınmayacak sözler sarf etti. 'Evet' cevabını hazmedemeyen kullanıcılar, 'Hayır' diyen ünlüleri de kahraman ilan etti.
İŞTE HAKARET DOLU TWİT'LERDEN BAZILARI:
Dört seçim tek yasada toplanacak
AK Parti, cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesinden hemen sonra seçim yasalarının yenilenmesi için düğmeye basacak.
AK Parti, cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesinden hemen sonra seçim yasalarının yenilenmesi için düğmeye basacak. AK Parti, seçim yasalarını masaya yatırıp neler yapılabileceği üzerinde durmaya başladı. Esas çalışma ise referandumdan sonra yapılacak. Seçimlere yönelik halen Seçmen Kütükleri Yasası, Mahalli İdareler Seçimleri Yasası, Milletvekili Seçim Yasası ve Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası olmak üzere 4 yasa bulunuyor. AK Parti, dağınık durumda olan bu yasal düzenlemeleri tek yasada toplamayı planlıyor.
2017 REFERANDUM NE ZAMAN YAPILACAK? - BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM REFERANDUM TARİHİNİ AÇIKLADI!
SEÇİM BARAJI
Seçim yasaları kapsamında seçim sisteminin değiştirilmesi de tartışmaya açılacak. Yapılacak çalışma kapsamında masada üç seçenek bulunacak. Bunlar dar, daraltılmış bölge seçim sistemleri ile mevcut sistemin devamı olarak sıralanıyor. Seçim sistemi yanında yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi de yine üzerinde durulacak konulardan biri olacak. Barajın yüzde 7'ye çekilebileceği kulislerde konuşuluyor. Yeni sistemde cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri aynı anda yapılacak. Parti genel başkanlarının aynı anda hem cumhurbaşkanı hem de milletvekili adayı olmasına ilişkin anayasa değişiklik metnine herhangi bir hüküm konulmadı. Bu sorunun çözümü için de iki seçenek bulunuyor. Yeni seçim yasasına bir hüküm konularak konu netleştirilecek. Böyle bir düzenleme olmaması halinde ise top Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) geçecek. YSK verdiği karar ile ilerisi için içtihat oluşturacak.
Mardin'de PKK'nın İranlı keşifçileri tutuklandı
Türkiye'ye gelen Jiyar Cihanferd ve Hesen Baledeh, gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Geçen aralık ayında İran'dan Türkiye'ye gelen Jiyar Cihanferd ve Hesen Baledeh, 3 Ocak günü Mardin Büyükşehir Belediyesi binasının fotoğrafını çekerken polis tarafından gözaltına alındı.
PKK'NIN KEŞİFÇİLERİ TUTUKLANDI
Mardin Emniyet Müdürlüğü'nde 22 gün gözaltında kaldıktan sonra dün adliyeye sevk edilen Jiyar Cihanferd ve Hesen Baledeh, savcılıktaki işlemlerin ardından çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak cezaevine gönderildi.
HDP SEMPATİZANI KEŞİFÇİ
Mardin Emniyet Müdürlüğü'nün fotoğraflarını PKK'ya servis eden keşifçi Hesen Baledeh'in sosyal medya hesaplarında HDP fotoğrafları görülüyor.
MARDİN BELEDİYESİNİN FOTOĞRAFLARI PAYLAŞTILAR
İranlı Jiyar Cihanferd ve Hesen Baledeh'in kenti gezerken yollarını kaybettiğini sosyal medyadan tanıştıkları arkadaşlarına bulundukları yeri bildirmek için Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin fotoğrafını çekip whatsaptan PKK'ya gönderdi.
Mihail Gorbaçov uyardı: Dünya savaşa gidiyor
Sovyetler Birliği'nin son lideri Mihail Gorbaçov, dünyanın büyük bir savaş hazırlığında gibi göründüğünü söyledi.
Sovyetler Birliği'nin sekizinci ve son lideri Mihail Gorbaçov, yeni dünya düzeni ve dünyada giderek artan silahlanma yarışı için uyarılarda bulundu.
PROBLEMLERİN ALTINDA EZİLİYOR
Time dergisine konuşan 85 yaşındaki lider, dünyanın büyük bir savaşa hazırlanıyor gibi göründüğünü belirtirek Putin ve Trump'a nükleer silahsızlanma çağrısı yaparken, "Bugün dünya problemlerin altında ezilmiş durumda. Politikacılar kafası karışmış ve ne yapacağını bilmez halde gözüküyorlar." dedi.
Dünyanın içinde bulunduğu durumu çok tehlikeli olarak yorumlayan eski Sovyetler Birliği lideri, "Hiçbir problem, politikanın askerileşmesinden ve silahlanma yarışından önemli değil. Bu yarışı durdurmak ve tersine çevirmek bir numaralı önceliğimiz olmalı. Şu anki durum çok tehlikeli." ifadelerini kullandı.
DOKTRİNLER TEHLİKELİ HALE GELDİ
Kamuoyunu etkileyen kişilerin günden güne çok daha savaşçı insanlara dönüştüğünü belirten Gorbaçov, "Politacıların ve askeri liderlerin savaşçı sesleri her gün daha da yükseliyor ve savunma doktrinleri daha da tehlikeli hale geliyor. Yorumcular ve televizyonlara çıkanlar da bu gürültülü koroya eşlik ediyor. Tüm bunlara bakınca, dünyanın büyük bir savaşa hazırlandığı görülüyor." şeklinde konuştu.
1985-1991 yılları arasında Sovyetler Birliği'ni yöneten Mihail Gorbaçov, göreve geldikten sonra 'yeniden yapılanma' ve 'açıklık' adını verdiği reformlara giderek Soğuk Savaş'ı bitirmiş ancak bu reformlar Sovyetler Birliği'nin yıkılmasına neden olmuştu.
ABD, Türkiye'yi 'Kıbrıs'ın dışında tutmak' istemiş.
CIA belgelerinde, ABD yönetiminin 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı öncesinde Türkiye'yi "Kıbrıs'ın dışında tutmak" istediği ortaya çıktı..
Türkiye'nin 20 Temmuz 1974'te başlattığı Kıbrıs Barış Harekatı öncesinde dönemin ABD yönetiminin Türkiye'yi "Kıbrıs'ın dışında tutmaya" çalıştığı ortaya çıktı.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) erişime açtığı gizli belgelere göre, EOKA terör örgütü lideri Nikos Sampson'un adayı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Makarios'a karşı 15 Temmuz 1974'te darbe yapması ve sonrasındaki gelişmeler ABD yönetiminin o günlerdeki öncelikleri arasında başı çekti.
Yaklaşık 12 milyon sayfalık belgeler arasında dikkat çekenlerden biri 16 Temmuz 1974 tarihli "Çok Gizli" damgalı belge oldu.
Buna göre, Richard Nixon yönetiminde dönemin ABD Dışişleri Bakanı olan Henry Kissinger başkanlığında CIA, Pentagon ve birçok kurumun yöneticilerinin katılımıyla "Washington Özel Eylem Grubu" toplantısı düzenlendi. Sampson darbesinin ertesi günü yapılan toplantının konusu sadece Kıbrıs oldu.
Tutanaklara göre, Kissinger toplantıya katılanlardan değerlendirmelerini aldı ve Kıbrıs konusunda izlenecek politikaları belirlemeye çalıştı.
Kissinger'ın TBMM'nin 18 Temmuz'da özel oturumla yapacağı toplantının ne anlama geldiğini sorması üzerine dönemin CIA Direktörü William Colby, "Türkiye'nin güçlerini Kıbrıs'a gönderme niyetinde olduğu" şeklinde yorumladı.
Bunun üzerine Kissinger, "Buna inanamıyorum. Makarios'u tekrar iktidarda görmek istemelerine inanamıyorum." dedi.
Söz alan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joseph Sisco ise Türkiye'nin askeri müdahalesinin iki amaç taşıyacağını, bunların adadaki Türk toplumu korumak ve adayı Yunanistan'a bağlama amacı taşıyan "enosis" politikasını engellemek olduğunu söyledi.
Kissinger ise yine araya girerek, "Makarios'u destekleyecekleri akla hayale sığmıyor." diye konuştu.
Toplantının sonlarına doğru Kissinger, ABD'nin Kıbrıs'taki durumla ilgili iki amacı bulunduğunu söyledi. Kissinger, şöyle devam etti:
"Amaçlarımızdan biri durumun uluslararası boyut kazanmasını önlemek, ikincisi eğer bir iç savaş çıkarsa komünistlerin durumu suistimal etmek üzere cesaret kazanmasına karşı kendimizi hazırlamak. Yapmamız gereken ilk şey Yunanistan'ı ayrıştırmak ve bunu hemen bugün yapmak. Ayrıca Türkleri de bu işin dışında tutmamız gerekiyor."
ABD, KIBRIS'A ASKER GÖNDERMEYİ DÜŞÜNMÜŞ
CIA belgelerinde, Kıbrıslı Başpiskopos Makarios'un adadan kaçmasına yol açan 15 Temmuz darbesinden sonra ABD yönetiminin adaya asker gönderme düşüncesini ele aldığı da ortaya çıktı.
YORUMLAR